22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 26 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ Kapatma, AKP’nin Kurtuluşu Olur… AKP’nin 2000’li yılların başında, siyaset sahnesinde başrol almasında hem iç, hem dış faktörler etkili oldu. Dışarıda ABD, Büyük Ortadoğu Projesi BOP’a en uygun müttefik olarak, radikal İslama karşı ılımlı İslam modelini öneren Fethullah Cemaati ve AKP kurucularını seçti. Doğrusu, bu tarihte, ABD’nin önünde başka bir seçenek de yoktu. Yine 2000’lerin iç rüzgârları da AKP’den yana esti. 2001 krizi ile diğer siyasi partiler tükenmişlerdi, seçmenin eskiyi cezalandırma, yeniye şans tanıma eğilimi güçlenmişti. AKP kurucuları, milli görüşçü elbiselerini askıya asmış, iç ve dış büyük sermayenin de hoşuna gidecek, IMF uyumlu neoliberal elbiselerini üstlerine geçirmişlerdi. Her ne kadar Irak işgali sürecinde ABD, AKP’den beklediği performansı görmese de, stratejik hedeflerine ayak sürüyenlerin TSK ve AKP’ye ayak bağı teşkil eden yargı olduğunu da fark etti. Irak sonrası, Afganistan, Pakistan coğrafyasında TSK’den beklenenleri, Kıbrıs, Ermeni meselesi, Kürt meselesinde AKP’nin uyumlu hareket edebilmesi için de içerideki ayak bağları için bazı “iyilikler düşünülmesi” gerektiği ajandaya kaydedildi ve “gereği için”, işbirliği içinde hazırlıklara başlandı. 2002-2007 döneminin, likidite bolluğu koşulları, AKP’nin ekonomide lehine esen başka bir rüzgâr oldu. AKP, dış kaynak girişine dayanan 2002-2007 döneminin yıllık ortalama yüzde 7’lik büyümesini kendi başarı öyküsü olarak pazarladı ve başarılı da oldu. Başlangıçta AKP’li kadrolara ihtiyatlı yaklaşan TÜSİAD, AKP’yi AB-IMF çıpalarını en iyi uygulayan iktidar olarak takdir etti ve 2007 seçimlerinde desteğini de esirgemedi. Ilımlı İslam modelini inşa etme yolunda, AKP’yi istim üstünde tutan bir “jest”i de TSK, altın tepsi içinde sundu. 27 Nisan e-muhtırası, AKP’ye “mağdur” havası verirken, bunun seçimlerde oya tahvil edilmesi güç olmadı. TSK’nin e-muhtıra salvosuna AKP, artık karşı salvolarla cevap verecekti. 27 Nisan e-muhtırasından yaklaşık 45 gün sonra Ümraniye’de silahların bulunduğu duyuruldu. 15 Kasım 2007’de de Taraf gazetesinin yayın hayatına geçirilmesi önemli bir hazırlık çalışması oldu. Ümraniye’deki silahların bulunmasının ardından, 9 ay kadar süren, karşılıklı bir hamlesizlik dönemi yaşandı. Adeta, yeni salvolar için bir hazırlık, bir yığınak yapma dönemi… AKP’nin medyadaki en önemli atağı, Sabah-ATV grubunu, yandaşı Çalık Grubu’nun mülkiyetine geçirmek üzere kamu bankası kaynaklarını seferber etmesi oldu. 8 Ocak 2008’de RTÜK, bunu ilan etti. AKP karşıtlarından salvo, AKP’ye 14 Mart 2008’de kapatma davası açılmasıyla yeniden başladı. Buna cevap gecikmedi ve hemen izleyen hafta, Ergenekon’da ilk büyük operasyon dalgası başlatıldı. 2008’in son çeyreğinden itibaren küresel krizin yarattığı sert rüzgârlar içeride memnuniyetsizlikleri arttırırken, ABD’nin AKP’den beklediği bölgesel ödevlerde de ilerlemeler gösterememesi AKP’yi geriletiyordu. Artık yükseliş dönemi bitmiş, düşüş başlamıştı. Düşüşün teyidi 29 Mart 2009 yerel seçim sonuçlarıydı. AKP, 2002’de yaklaşık yüzde 34 oyla iktidara gelmiş, oyunu 2004’teki yerel seçimlerde yüzde 42’ye, 2007’deki genel seçimde ise yüzde 47’ye çıkarmıştı. 29 Mart yerel seçimlerde ise AKP’nin oy oranı yüzde 38’e düştü. Bu moral bozucu sonucun üzerinden henüz iki hafta geçtikten sonra Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne operasyon yapıldı. Bu, seçimlerden moralle çıkanlara adeta bir gözdağıydı. Gelelim son “raundlara”… Yaklaşık 2010’un başlarında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, AKP’ye karşı bu kez “hukuk devleti ilkelerini çiğnemek” suçlamasıyla yeni bir kapatma davası açmaya hazırlandığı haberleri medyada yer almaya başladı. Bu salvoya cevap, Erzincan-Erzurum coğrafyasında verilirken Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanması ile sistemdeki çatlak büyüdü. Bir başka atak Taraf üstünden geldi; 2003-2004 tarihli “Balyoz Darbe Planı” flaşlandı!.. TSK, habere sert tepki gösterdi ama 23-24 Şubat’ta emekli generaller, muvazzaf amiraller, emekli subaylardan oluşan toplam 48 kişi gözaltına alındı, tutuklamalar yaşandı. ***AKP’nin güncel hedefi, odaklandığı alan “kapatma” hamlesi. Balyoz operasyonu ile sergilenen güç ve kararlılık gösterisi, öncelikle kapatma davasının açılmasını püskürtmeyi hedefliyor. İşe yarar mı bilinmez. AKP’liler beyan ettiler; kapatma davası açılırsa erken seçime gidilecek. Hem de sandıkta mağdurları oynayarak… Küresel krizde yüzde 6 tarihi daralma ile yaşanan yoğun işsizlik ve yoksulluğun, tütün işçilerine yaşatılan zulmün hesabı verilmeden kapağı sandığa atma derdindedir AKP… “Mağdur” maskesi ile bunlardan yakayı sıyırmış ve “darbecilerden hesap sorarken, halkın iradesini hiçe sayanlarca bertaraf edilmiş olduğu” mavalını okuyarak yeniden kan-can bulmanın kurnazlığı peşindedir… Bu oyuna gelinmemeli, kapatma davasına etkili biçimde karşı çıkılmalı, AKP’nin hesabı sandıkta görülmelidir. [email protected] http://mustafasnmz.blogspot.com Güler Sabancõ’ya göre hem iktidarõn hem de muhalefetin gerginlikleri azaltacak tavõr içinde olmalarõ gerekiyor Ekonomi Servisi - Sabancõ Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanõ Gü- ler Sabancı, iç siyasetteki geliş- melere ilişkin, “Tansiyonu arttır- mayan çözümden yana davranış içinde bulunulmalı diye düşünü- yorum. Türkiye’nin gerginlikler- den uzak durması gerektiğine inanıyorum. Hukuki sürece girmiş olan konuların da bir an önce so- nuçlanmasını arzuluyorum, dili- yorum” dedi. Sabancõ Holding’in Yõllõk Payla- şõm Toplantõsõ’nda konuşan Güler Sabancõ, Türkiye’de anayasa deği- şikliğine ihtiyaç olduğunu belirterek burada ihtiyaçlarda daha demokra- tik, daha ileri insan haklarõ boyut- larõnda anayasamõzda değişiklik ge- reksinimi bulunduğunu anlattõ. Sabancõ, “Bunun demokratik olarak olması gerekli, seçilenlerin, siyasilerin görevi budur. Toplu- mun ihtiyacına çare, çözüm üret- mek. Biz sivil toplumda olanlar ancak bunun destekçisi olabiliriz” diye konuştu. Sabancõ, hem iktida- rõn hem de muhalefetin demokratik yarõşmayõ yapõcõ ve hoşgörülü bir çerçeve içinde yürütmesi, gergin- likleri azaltacak tavõr içinde olma- larõ, ülke ekonomisinin yaratmak zorunda olduğu istihdam ve bü- yüme için çok değerli bir destek oluşturacağõnõ belirtti. Sabancõ, “2010’da ülke olarak, hep beraber tüm kesimlerin katkısı ile ne is- tersek ve ne yaparsak onu gerçekleştireceğiz. Son 5 yıldır söylediğimiz gibi ül- kemizin yatırım yapılan, daha hızlı büyüyen ve ter- cih edilen bir ülke olabilmesi için hukuk reformunu, AB sürecini, iş- sizlikle ilgili kalıcı reformları, vergi mevzuatındaki gerekli de- ğişiklikleri gerçekleştirmesi ge- rekmektedir” değerlendirmesini yaptõ. İşsizlik sosyal probleme dönüşüyor Güler Sabancõ, Türki- ye’nin en büyük sorunu olan işsizliğin de bir ekonomik sorun olmanõn ötesinde sos- yal bir problem haline dö- nüşmek üzere olduğunu aktardõ. Sabancõ, Türkiye’nin iş- sizliği, en güçlü büyüdü- ğü yõllar olan 2005, 2006’da dahi yüzde 9’un altõna indireme- diğine dikkati çekerek, “Bizim iş- sizliğimizde yapısal durum var. Büyümeye bağlı ama çok da di- rekt bağlı gözükmüyor. Biz bü- yümeyi başarılı şekilde yürütsek dahi işsizlikte bakmamız gere- ken noktalar var. Reformlar de- diğimizde bununla ilgili ciddi ça- lışılması gerekir. Dolayısıyla be- nim gündemimde, gündemimizde olacak bir konu. Doğru yöne git- mesi için hepimizin çalışması ge- reken bir konu” yoru- munu yaptõ. İstihdam azaldõ prim geliri niye arttõ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ekonomi Politikalarõ Araştõrma Vakfõ (TEPAV), 2009 Aralõk ayõ bütçe sonuçlarõnõ de- ğerlendirerek, mali saydamlõk açõ- sõndan daha ayrõntõlõ açõklama ya- põlmasõ gerektiğine dikkat çekti TEPAV, 2009’da ödenekleştirilme- yen, 2010 yõlõna aktarõlan stok yü- kümlülük miktarõnõn ne olduğunu, KDV tahsilatõndaki yüzde 45’lik artõşõn ve kayõtlõ istihdam sayõsõ azalõrken, prim gelirleri tahsilatõn- daki yüzde 50’lik artõşõn nereden kaynaklandõğõnõ sordu. TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafõn- dan hazõrlanan Mali İzleme Rapo- ru 2009 Yõlõ Aralõk Ayõ Bütçe So- nuçlarõ açõklandõ. Raporda 2009 yõlõ bütçe açõğõnõn yõl içinde yapõ- lan revize tahminlerle 10.3 milyar TL’den önce 48.3 milyar TL’ye, daha sonra 62.2 milyar TL’ye yükseltildiğine dikkat çekildi. Ayrõca SGK’nin prim gelirleriyle ilgili olarak da bütçeye göre, kayõtlõ istihdam sayõsõ azalõr- ken, kurumun prim gelirleri tahsilatõnõn aralõk ayõnda bir ön- ceki yõla göre yaklaşõk yüzde 50 oranõnda artmasõnõn nereden kaynakladõğõ sorgulandõ. Diğer bir dikkat çekici gelişme ise vergi tahsilatõnda yaşandõ. Bütçe- ye göre, vergi tahsilatõ yüzde 19.8 oranõnda arttõ. Bu artõş oranõ KDV tahsilatõnda yüzde 45’e çõkmasõna rağmen bunun nedeni- nin açõklanmadõğõ belirtildi. S abancõ Holding, 2010’da personel sayõsõnõ yüzde 5 arttõrarak 55 bin 200’den 58 bine çõkarmayõ planlõyor. İşe alõnacak 2 bin 800 kişi başta Teknosa olmak üzere Carrefoursa ve Diasa’da istihdam edilecek. Sabancõ Holding’in Yõllõk Paylaşõm Toplantõsõ Holding’in Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Dördüncü holdingin finansal sonuçlarõnõ ve 2010 hedeflerini açõkladõ. Toplantõda kesin olmayan sonuçlar doğrultusunda verilen bilgiye göre, 2008’de 19 milyar lira olan konsolide net satõşõnõ 2009’da yüzde 2 arttõrarak 20 milyar liraya yükselten Sabancõ Holding’in, 2010’da ise konsolide net satõşlarõnõ yüzde 6 arttõrarak 21 milyar liraya yükseltmesi öngörülüyor. 2009’da 2008’e göre konsolide faaliyet kârõnõ yüzde 47 arttõrarak 3.9 milyar liraya çõkaran Holding, 2010’da konsolide faaliyet kârõnõ yüzde 3’lük artõşla 4 milyar lira düzeyine çõkarmayõ amaçlõyor. Sabancõ Holding, 2010’da 1 milyar dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyor. 2009’da 1.1 milyar dolarlõk yatõrõm yapan Holding, 2010’da 1.6 milyar dolarlõk yatõrõm yapmayõ planlõyor. Holding’in 2009 sonunda toplam aktifleri 105 milyar liraya ulaştõ. Ümit Boyner, tõrmanan gerginlik ortamõnõ demokrasi standardõnõn zafiyetine bağladõ TÜSİAD: Enerjimiz tükeniyor Ekonomi Servisi - Türkiye’nin verimsiz siyasi tartõşmalarõn içinde olduğunu belirten TÜSİAD Yöne- tim Kurulu Başkanõ Ümit Boyner Ankara’da yaptõğõ temaslarla ilgili “Çok açık belirtmek istiyorum: Bizim elde ettiğimiz toplu izlenim, Türkiye’nin, konjonktürel geliş- meler içinde dalgalanan, sıklıkla verimsiz siyasi tartışmalar içinde olduğudur. İçinde bulunduğu- muz dönemin en önemli karak- teristiği ve belki de bu kamplaş- mayı yaratan unsur, istikamet problemi olmayan ancak bu isti- kamete ulaşma konusunda sarih bir yol haritasının da bulunma- dığıdır” değerlendirmesini yaptõ. Ankara’da 2 gün boyunca Cum- hurbaşkanõ, Başbakan, bakanlar ve muhalefet liderleri ile gerçekleştir- diği temaslarõn ardõndan, TÜSİAD Başkanõ Boyner’in bir açõklama- sõndaki satõr başlarõ şöyle: Türkiye, bizim açõmõzdan, hõz- la büyüyebilecek, bölgede ve dünyada önemli bir ekonomik güç olabilecek bir ülkedir; ancak enerjimizi güdük, kõsa-dönemci ve sürekli ‘durumu kurtarmaya çalışan’ bir süreçte he- ba ediyoruz. Sõnõrlõ enerjimizi bu kõ- sa-dönemci anlayõşa harcamak sure- tiyle büyük resmi õskalayabiliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tur sonun- da anlõyoruz ki, aslõnda daha yüksek bir demokrasi standardõ herkesin, tüm kesimlerin özlemidir. Hatta bugün içinden geçtiğimiz ve zirvelerle aşõl- maya çalõşõlan gerginlik ortamõnõ da bu demokrasi standardõ zafiyeti- ne bağlamak mümkün. Ancak artõk söylemekten yorulduk, demokratik- leşme süreci bir bütündür. Bu bü- tünlük anlayõşõ benimsenmedikçe, sü- reç günün problemlerine yönelik düzenlemeler ile ilkesel değil, du- rumsal politikalarla yürütülmeye ça- lõşõldõkça, demokratikleşme süreci- ne direnç noktalarõ oluşturmaya baş- lõyoruz, kamu vicdanõnõ zedeliyor. Bu durumun bu şekilde sürdürülebilmesi mümkün değildir. Bu toz dumanõn ortadan kaldõ- rõlmasõ için iki aşamalõ bir yaklaşõma ihtiyacõmõz olduğunu düşünüyoruz. Bu gerginlik ve kamplaşma ortamõ, bizleri seçim aşamasõna kadar reform yapmama noktasõna götürmemeli- dir. Böyle bir lüksümüz yoktur. Aynõ dönemde, neredeyse tüm taraflarõn ve kesimlerin daha yüksek bir demokrasi standardõ arayõşõ çok açõk ortada olduğuna göre; bu yön- deki beklentilerin sarih bir şekilde bel- gelenmesi ve Türkiye’nin yargõ re- formunu da içine alan, siyasi partiler ve seçim yasasõnõ da içine alan bir de- mokratikleşme paketi vasõtasõyla ye- ni bir Anayasa’yõ süratle tartõşmasõ gerekmektedir. Konuyla ilgili veya ilgi duyan tüm kesimlerin net, anlaşõlabilir ve takvimlendirilmiş bir demokrasi pa- ketini ortaya koymasõ gerekmektedir. Aksi takdirde bu arayõşlarõn sami- miyeti sorgulanmalõdõr. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner dün Ankara’da Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ile bir araya geldi. TÜSİAD: Türkiye konjanktürel gelişmeler içinde dalgalanan, sõklõkla verimsiz tartõşmalar içinde. Sõnõrlõ enerjimizi bu kõsõrdöngüde harcõyoruz. DENİZBANK’TAN, 605 MİLYON LİRA KÂR DenizBank, 2009’da net kârõnõ bir önceki yõla göre yüzde 77 ar- tõrarak 605 milyon liraya çõkardõ. DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanõ Hakan Ateş, grubun, konsolide aktiflerini 2008’e göre yüzde 7 arttõrarak 25 milyar 943 milyon liraya yükseltti- ğini, sermaye tabanõnõ koruyarak, konsolide öz kaynaklarõnõ bir yõl öncesine göre yüzde 30 büyüterek, sektör ortalama- sõnõn üzerinde bir artõş ile 2 milyar 968 milyon liraya çõ- karttõğõnõ kaydetti. Ateş, grubun, sermaye benzeri kre- diler dahil konsolide öz kaynaklarõnõ 3 mil- yar 727 milyon liraya yükselttiğini kaydetti. YAPI KREDİ’DEN ANAPARA GARANTİLİ FON Yapõ Kredi, yatõrõmcõlara, anapara kayõp riski olmadan yüksek getiri po- tansiyeline sahip bir anapara garantili fon daha sundu. Yapõ Kredi’den ya- põlan açõklamada, ABD Dolarõ/TL kurunun belirlenen yatõrõm dönemi sü- resince düşeceğini öngören yatõrõmcõlara yüksek getiri sağlamayõ hedefleyen B Tipi Yüz- de 100 Anapara Garantili TL Trend Alt Fo- nu için talep toplanmaya başlanacağõ belirtildi. Bugün ile 4 Mart 2010 ta- rihleri arasõnda halka arzõ gerçekleştirilecek fonunun, TL’nin değer kaza- nacağõnõ düşünen yatõrõmcõlar için uygun yatõrõm olacağõ kaydedildi. PETROL OFİSİ, KÂRINI YÜZDE 185 ARTIRDI Petrol Ofisi, 2009’da 14 milyar lira ciro elde ettiğini, net kârõnõ ise yüzde 185 arttõrarak 287 mil- yon liraya yükselttiğini bildirdi. Petrol Ofisi’nden yapõlan açõkla- mada, Petrol Ofisi’nin 2009 net satõş tutarõnõn 14.095 milyar lira olduğu kaydedildi. TOTAL’DEN 100 MİLYON DOLARLIK YATIRIM Fransõz sermayeli petrol şirketi Total Oil Türkiye Genel Müdürü Olivier Chalvon- Demersay, küresel krize rağmen Türki- ye’de yüzde 0.6 oranõnda büyü- düklerini, pazar payõnõ yüzde 7’ye çõkardõklarõnõ belirterek, bu yõl 100 milyon dolarlõk yatõrõm yapacaklarõnõ söyledi. Sabancõ Holding Yönetim Kurulu Başkanõ, “Türkiye’nin gerginliklerden uzak durmasõ gerekiyor ve tansiyonu arttõrmayan, çözümden yana davranõş sergilenmeli. Hukuki süreçteki konularõn bir an önce sonuçlandõrõlmasõnõ diliyorum” dedi. Artõk tansiyon düşsün Sabancı 2 bin 800 kişiye iş verecek TEPAV
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle