19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2010 PAZAR HABERLER CUMHURİYET SAYFA 3 568 TL para ödeyebilirsiniz Gürültücü komşuya ceza ANKARA (ANKA) Çevre ve Orman Bakanlığı 2011 yılında uygulanacak idari para ceza oranlarını belirledi. Buna göre 2010 yılında standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşimlere neden olan konutlar yani gürültü yapan komşulara uygulanan ceza miktarı 400 TL’den 568 TL’ye, ulaşım araçları için 1708 TL’ye, işyeri ve atölyeler için 5 bin 696 TL’ye çıkarılırken fabrika, şantiye ve eğlence merkezleri için 2010 yılında uygulanan 12 bin TL’lik idari para cezası 2011 yılında 17 bin 94 TL’ye yükseltilecek. İnanılmaz bir kaza İstanbul Haber ServisiMaltepe’de 8 katlı binanın boyama işini yapmak için iskeleye çıkan iki işçi, inanılmaz bir kazayla yaşamını yitirdi. Maltepe Fındıklı Mahallesi Göksu Sokak’ta boya yapmak amacıyla iskele kuruldu. İşçiler Akif Dolu (45) ile Ali Tezbaşaran (47), binanın 6. katında kurulu olan iskelede çalışma yaparken iskeleyi yükseltmeye yarayan halatın ucu yoldan geçen Arif İkiz’in kullandığı aracın lastiğine do(Fotoğraflar: AA) 3 yaralı, 15 gözaltı var A. Tezbaşaran. A. Dolu landı. Aracın halatı çekmesi sonucu iskelenin bir bölümü, binanın duvarından ayrılarak eğildi ve işçiler düştü. Aracın sürücüsü Arif İkiz ise polis tarafından gözaltına alınarak Küçükyalı Polis Merkezi’ne götürüldü. Olay sırasında, iskeleye malzeme çıkarılmasına yardımcı olan Memduh Şahinkaya, “Ali, sabah bana ‘Sen iskeleden korkarsın, sen çıkma nalbura git’ dedi. Yoksa ben de çıkacaktım iskeleye” dedi. Erzurum’da öğrenci kavgası ERZURUM/KÜTAHYA (Cumhuriyet) Erzurum Atatürk Üniversitesi yerleşkesinde iki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada, 3 öğrenci yaralandı, 15 öğrenci de gözaltına alındı. Kütahya’da ise YurtKur yurdunda aynı odada kalan iki öğrenci arasında kavga çıktı. H.Ş. arkadaşı Mikail Eler’i (18) bıçakla ağır yaraladı. Erzurum’da öğrenciler arasındaki tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Bıçak ve sopaların kullanıldığı kavgada, 3 öğrenci yaralandı 15 kişi de gözaltına alındı. AYDINLANMA EMRE KONGAR Adaletsizlikten Daha Kötü Olan... Sevgili okurlarım, bir ülkede adaletsizlikten daha kötü bir şey olabilir mi? Ne yazık ki olabilirmiş! Adaletsizlikten daha kötü olan şey: Onu kanıksamak… Onu olağan saymak… Bir yanda tüyler ürperten, vicdan yaralayan, insanların hayatlarını karartan olaylar yaşanırken… Öte yanda normal hayata devam etmek… Gerçekten, adaletsizlikten de kötü! Güya bir demokratik rejimde yaşıyoruz… Her ne kadar The Economist dergisinin “2010 Yılı Demokrasi Endeksi” bizim gibi ülkelere “Demokrasi” bile demiyor… Türkiye’yi “Tam Demokrasiler” ve “Kusurlu Demokrasiler” kategorilerine sokmuyor… Onu üçüncü grupta, sadece “Melez Rejimler” adı altında görüyorsa da… Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti’nin “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olduğu yazıyor. İşte bu “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” içindeki adaletsizlikler… Bir yandan “Hukuk Devleti”nin erozyonuna yol açarken… Öte yandan bu adaletsizliklerin “olağanlaşması”… Yani hem çok sık tekrarlanır hem de artık normal kabul edilir olması… “Demokratik Devlet” kavramının da altını oyuyor! Türkiye garip bir ülke: Tam “Artık insaf, bundan daha kötüsü olamaz” dediğiniz anda… Daha kötü bir durumla veya olayla karşılaşabiliyorsunuz. Yukarda “Adaletsizlikten daha kötü olan, onu kanıksamak, olağanlaştırmaktır” dedim. İnsan daha kötüsü olamaz zannediyor… Oysa ne yazık ki daha kötüsü de olabiliyor: Adaletsizlik, adalet adına savunulabiliyor! Bir sorumlu politikacı, AKP iktidarının bir bakanı çıkıyor ve hüküm giymeden, tutuklu olarak iki yıldır hapiste yargılananları kastederek: “Bunların hiç eylemi yok, bunlar oturup konuştular demek olmaz. Zaten bunların eylemi olsaydı yargılamayı onlar yapacaktı.” Diyebiliyor! Arkadan dünyaca ünlü cerrahımız ve bilim insanımız, tutuklu sanık Prof. Mehmet Haberal’ın hastanede tedavi gördüğü bölüm basılıyor… Yeni suç unsurları aranıyor… Hastaneden hapishaneye yollanması için harekete geçiliyor. Sevgili okurlarım, gerçekten merak ediyorum… Aşağıdaki soruyu, bu yazının mantığı içinde… Bir “süs” olarak sormuyorum… Gerçekten, ama gerçekten merak ediyorum: Acaba kin ve nefret mi insanların vicdanlarını karartıyor… Yoksa kararmış vicdanlar, rahatlamak için mi kin ve nefrete başvuruyor? Kanayan vicdanımla, yaşadığım utanç içinde… Yazımı “Hayırlı pazarlar” diyerek bitiremiyorum. Bağışlayın beni! [email protected]; www.kongar.org HATAY İstanbul’dan Diyarbakır’a Noel Padovese’yi unutmadılar Yurt Haberleri Servisi Hıristiyanların Hz. İsa’nın doğum günü olarak kabul ettikleri Noel, önceki gece çeşitli kentlerde ayinlerle kutlandı. İstanbul Harbiye’deki Saint Esprit Katedrali ile Taksim’deki Saint Antuan Kilisesi’nde Noel ayini düzenlendi. İzDİYARBAKIR mir’in Selçuk ilçesindeki Meryemana Evi’ndeki ayinde Hz. İsa’nın içinde bulunduğu tasvir edilen bir sepetle dışarı çıkan Başrahip Oriano Granella’yı cemaat ellerinde mumlarla izleyerek Betanya Şapeli’ne kadar yürüdü. Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’daki St. Pierre Kilisesi’ndeki törene Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve Dünya Satranç Federasyonu Başkanı Kirsan Ilyumzhinov da katıldı. İskenderun Katolik kilisesinde düzenlenen ayinde, yaklaşık 8 ay önce Karaağaç beldesindeki yazlığında öldürülen Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese için de dualar edildi. Diyarbakır Meryemana Kilisesi’ndeki ayinde Süryaniler, Keldaniler ve Ermeniler bir araya geldi. Mardin’de yaşayan Süryaniler de Noel bayramını Mort Şmuni Kilisesi’ndeki ayin ile karşıladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle