Katalog

SAYFA CUMHUR YET 10 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir Y Manisa Y Denizli PB Zonguldak Y Sinop B Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara S 15 16 17 16 17 18 18 15 15 18 20 16 9 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S S S PB PB PB B B B B S S S 7 7 10 16 20 19 14 16 12 13 5 7 7 HABERLERİN DEVAMI Oslo K 11 Belgrad Helsinki K 8 Sofya Stockholm K 5 Roma Londra B 1 Atina AmsterdamK 1 Zürih Brüksel K 4 Moskova Paris K 0 Aşkabat Bonn K 2 Taşkent Münih K 1 Baku Berlin K 4 Bişkek Budapeşte Y 6 Tiflis Madrid B 4 Kahire Viyana Y 2 Şam Y Y B Y K K B B B B B B B 7 13 9 16 4 3 10 11 12 3 13 24 19 Ülkemizin batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu; Marmara, Kıyı Ege ile Isparta, Burdur, Konya, Zonguldak ve Bartın çevreleri yağmur ve sağanak, diğer yerler az bulutlu ve açık geçeçek. Yağışların; İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir ile Kuzey Ege kıyılarında kuvvetli olması bekleniyor. İç ve doğu kesimlerde gece ve sabah saatlerinde yer yer sis ile birlikte buzlanma ve don olayı görülecek. 26 ARALIK 2010 PAZAR TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Aralık GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK Demirtaş, Talabani’nin ‘İki dil talebi için erken’ sözlerine tepki gösterdi GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Bay Mehmet Pakdemirli de, Arınç gibi düşünebilir. Fakat bugün iktidarda olanlar çatlasalar patlasalar da her türlü yasakçı önlemi alsalar da şu gerçek değişmeyecek: Bağımsız, üniter Türkiye Cumhuriyeti’ni korumakla görevli gençlerin önünü ne RTE, ne Çankaya’daki, ne Arınç kesemeyecek ve… …Atatürk’ün Türkiye’yi 21. yüzyıla taşıyan devrimlerinin anlamını sindiren, “Türk Gençliği”nin: “Birinci vazifesi; laik Türkiye Cumhuriyeti’ni; korumak ve ülkeyi AKP iktidarından kurtarmaktır.” Manisa’daki rektörün gençlerin Arınç’a tepki içeren sloganlarını önlemeye çalışan davranışları, bir ilim adamına yakışıyor mu?. Cumhuriyeti koruma görevini Atatürk’ten aldığını söyleyen gence; “Aldıysan seni üniversiteden atarım” … “Burası benim üniversitem” diyebilen rektörlere de kavuştuğumuza göre… …Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın yasak kararlarını umursamadan bir yazıyla türbana üniversite kapılarını açan YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan… … Atatürkçü düşüncelere de üniversite kapılarını kapamaya hazırlanıyor mu acaba diye bir soru akla takılıyor. Türkiye Gençlik Birliği Manisa İl Başkanı Erdem Özdemir’e ve beraberindeki gençlere, Arınç karşıtı protestoda “slogan duyarsam üniversiteden atarım” diye gözdağı veren olay; “Rektör üniversitelileri ‘fırçaladı’” diye manşet olursa… ...AKP Genel Başkan Yardımcısı Bay Hüseyin Çelik’in; İzmir’i “Burnu akmış kir pas içindeki çocuk gibi” diyerek aşağılayan konuşması medyada, olağan bir söz gibi değerlendirilecektir elbette. Zira AKP indinde başka hiçbir değerin, değeri yok!. Kendilerinden olmayan, kendilerine karşı olan ister kişi, ister kurum ve isterse bir il olsun karalanması, aşağılanması doğal ve gerekli bir nesne gibi bakıyorlar. İktidar şımarığı bir siyasetin temsilcisi gibi konuşan Bay Hüseyin Çelik, İzmir halkını aşağılayan sözlerini bir gün sonra tevil etmek isterken, “Benim sorguladığım İzmir’e layık olmayan CHP zihniyetidir” diyor ve tabii yine kaş yaparken göz çıkarıyor. Oysa karaladığı CHP zihniyetini belediyelere, İzmir milletvekillerinin çoğunluğunu TBMM’ye taşıyan, son referandumda AKP anayasasına hayır oyu vererek çağdaş, laik Türkiye’nin yıkılmaz kalesi olduğunu kanıtlayan İzmir halkı! Bay Çelik, CHP zihniyetini karalayayım derken… aslında o zihniyeti Meclis’e ve yerel yönetime oylarıyla taşıyan İzmir halkını karaladığının, aşağıladığının farkında bile değil. Dinin gereklerini çağdaşlığın gerektirdiği biçimde yorumlayan bir din adamı olan Ali Bardakoğlu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ayrılmasından sonra AKP anlayışına koşut olaylar bu kurumda ne zaman başlayacak derken… ...Yeni Başkan Mehmet Görmez, AKP hükümetinin güvenine layık olduğunu kanıtlayan ilk icraatını yaptı. Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Merkezi Faaliyetleri Müdürü Ayşe Sucu’yu görevden aldı. Nedir Sucu’nun suçu? “Butto modeli” diye tanımlanan biçimde başını örtmek mi? Bu neden, Diyanet’e AKP aşısı yapmak isteyen hükümet için bir “vesile”. Sucu da daha önceki Başkan Bardakoğlu gibi “türbanın Müslümanlığın ön şartı olmadığını” savundu. Sucu’nun da, Bardakoğlu gibi Başbakan’ın din konularında atılacak siyasal ve yasal adımların Diyanet’e sorulmasına karşı görüşte olması da doğal. Sucu olayı AKP koşutunda yeni Diyanet İşleri’nin ilk ürünü. Arkası gelecek! ‘Anadilden vazgeçmeyiz’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da aralarında husumet bulunan iki aileyi barıştırmak için verilen barış yemeğinde konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin “İki dil talebi için çok erken” yönündeki açıklamalarına tepki göstererek “Evet zamansız olmuştur, 3040 yıl biz geç kaldık. Ben özellikle Kürt halkından bu yönlü özür diliyorum” dedi. Demirtaş, 46 yıldır aralarında husumet bulunan Çelik, Sayar ve Yaşar ailelerinin barış yemeğine katıldı. Tören öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, referandumda boykot kararı verenlerin seçimde oy kullanamayacağı söylentilerine ilişkin “Böyle bir şey yok, bunlar TALABAN TEMS LC N N EV NDEYD İstanbul Haber Servisi Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi için geçen pazartesi günü Türkiye’ye gelmişti. İstanbulÇırağan Sarayı’nda yapılan zirvenin ardından da otelinden ayrıldı. Herkes Talaba’nin ülkesine döndüğünü düşünüyordu ancak Talabani, temsilcisinin Esenyurt’taki evine yerleşti. Apartmanın önünde flamasız makam otomobili, ambulans ve eskort araçları da hazır bulundu. Talabani, dün özel uçakla Türkiye’den ayrıldı. BDP seçmenini tedirgin etmeye yönelik yaklaşımlar” dedi. İki dilli yaşam tartışmalarını da değerlendiren Demirtaş şunları söyledi: “Burada iki dil zaten vardır. Biz bunu görünür kılmaya, rahatlatmaya çalışıyoruz. Kürtçe üzerindeki yasakları kırmaya çalışıyoruz. Belediyelerimizin de iki dil ile ilgili yapacağı her çalışma meşrudur, hukuka da uygundur. Anadil meselesi bizim açımızdan vazgeçilmezdir. Devletin resmi dili Türkçedir. Buna bir itirazımız yok. Ama bölgelerde anadil kullanımının önündeki bütün engeller de kaldırılmalıdır.” ‘Talabani özür dilesin’ Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin bazı gazetelerde çı kan “İki dil talebi için çok erken” açıklamalarını değerlendiren Demirtaş, “Bunun ben zamansız olduğu açısından şu görüşe katılıyorum. Evet zamansız olmuştur, 3040 yıl biz geç kaldık. Ben özellikle Kürt halkından bu yönlü özür diliyorum” dedi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu’nun demokratik özerkliğe ilişkin “Kürtlerin talebi değil” şeklindeki açıklamalarının anımsatılması üzerine de Demirtaş, “Müsaade ederlerse Kürtler adına temsilcileri konuşsun. Biz ‘bütün Kürtlerin talebi budur’ da demiyoruz. Başkası da ‘hiçbir Kürt bunu istemiyor’ demesin. Artık Türk ve Kürt halkı da biliyor ki demokratik özerklik Türkiye’nin tek kurtuluş projesidir” dedi. yumurtladı da diyebiliriz. Her iki iddianın da gerçekle hiçbir ilgisi yok. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki; iddianameden daha mantıklı bir suçlama. Ortada bir eylem var, eylemin yerizamanı belli, eylemi üstlenen kişiler var! Hükümetin iki iddiasını da bu mantık çerçevesinde irdeleyelim. WikiLeaks belgelerinde Ergenekon parmağı varsa... Bu ne menem bir örgüt ki; dünyanın bütün belgelerini ortaya çıkarıyor, ama kendi kuruluşuyla ilgili tek belge yok. Örgütün hiyerarşisinin ne olduğu belli değil. Dünyada hiçbir şeyin gizli kalamayacağı ortaya çıktı; gelin görün ki, bu örgütün hiçbir para hareketi yok... Dünyaya hükmeden bu örgüt ne yer ne içer! Yumurta eyleminde Ergenekon parmağı varsa... Durum çok vahim demektir. İşin içine artık hayvanlar dünyası da giriyor. Tavukların, yumurta üreticilerinin, toplu halde yumurta alanların Ergenekon bağlantısı da gündeme gelebilir. Her şey bir yana, ortada fol yok yumurta yok demek de zor artık! Üniversite rektörlerinin önemli bir bölümünü doğrudan kendinize bağlı memura dönüştürebilirsiniz. YÖK’ü her istediğinizi yapan bir kurum haline getirip, Yüksek Örgütlenme Kurumu’na dönüştürebilirsiniz... Rektörleri Dolmabahçe’de toplayıp kendinize selam durdurtabilirsiniz... Öğretim üyelerini soruşturma, kadro ve benzeri sopalarla korkutup, susturabilirsiniz... Öğrencilerin bir bölümünü yurtlarda ve benzer ortamlarda kendinize bağlı gruplar haline getirebilirsiniz... Ama... Gençlerin tümünü kandıramazsınız... Gençlerin tümünü susturamazsınız... Yaşanan olayların özeti budur... AKP demokrasiyi herkesin kendisini destekleme özgürlüğünü kullanacağı bir alan olarak algılıyor. Her alanda da parti olarak var olmak, damgasını vurmak istiyor. Örneğin; klasik deyimle kanaryasevenler derneğinin yönetimine dahi ortak olmak sonra tümüyle sahip olmak istiyor. Buna sıfır tolerans diyebiliriz. Demokrasilerde böyle bir şey yoktur. Önceki yazılarımdan birinde, üniversiteler en çok hangi konuda haber oluyor diye bir araştırma yapılsa ilk üç sıra şöyle oluşur demiştim: Türban tartışması, rektör atamaları, kampuslar da meydana gelen olaylar... Sıralama değişir, ama ilk üç değişmez. Bunların hiçbiri eğitimin içeriğiyle ilgili değil. Oysa eğitim sistemimiz çağın standardında öğrenci yetiştirmekten uzak. Bu konuda yapılan araştırmalarda üst sıralarda olmak bir yana ortalarda bile değiliz. Son araştırma OECD’nin. 35 OECD ülkesinin 15 yaşındaki öğrencileri arasında yapılan “bilgi düzeyi” araştırmasında Türkiye, matematikte sondan ikinci, fende sondan ikinci, okumaanlamada sondan üçüncü. Bu öğrenciler üniversiteye gelince; lise eğitimini tamamlıyorlar. Bunu pek çok öğretim üyesinden duyduğumu anımsıyorum. Başbakan’ın yumurtalı eylemlerle ilgili yorumlarından biri şuydu: Atacaklarına, omlet yapsınlar. Bu, son derece mantıklı, tutarlı, yerinde bir yorum. Yumurtadan omlet yapılır. Ergenekon iddianamelerinde yumurtadan taskebap yapılıyor ya da kuluçkaya yatırılıp gergedan üretiliyor! ankcum@cumhuriyet.com.tr 96’NCI YIL Sarıkamış şehitleri anılıyor Haber Merkezi Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslara karşı açılan cephede savaşmak üzere başlatılan Sarıkamış harekâtı sırasında donarak şehit olan 90 bin Mehmetçik 96. yılında anılıyor. Sarıkamış Dayanışma Grubu ve Arama Kurtarma Derneği’nden (AKUT) 60 kişilik ekip, Sarıkamış harekâtı şehitlerini anma etkinlikleri kapsamında geceyi Erzurum’un Şenkaya ilçesine bağlı Bardız köyü yaylasında kurulan kampta geçirdi. Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, 2 bin 450 metre yüksekliğinde bulunan ve hava sıcaklığının eksi 10 dereceye kadar düştüğü yaylada kurdukları kampta, 96 yıl önce Sarıkamış harekâtına katılan askerlerin çektiği acıyı ve sıkıntıyı duyduklarını söyledi. Grup Sarıkamış ilçesine geçerek buradaki şehitlikleri ziyaret etti. 300. cumartesi: Ses var soluk yok İstanbul Haber Servisi Cumartesi anneleri dün 300. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Kayıp yakınları 300 haftadır oturma eylemi yapmalarına karşın hiçbir sonuç alamadıklarına dikkat çektiler. Kayıp yakınları adına bu haftaki açıklamayı 2004 yılında gözaltında kaybolduğu öne sürülen Tolga Baykal Ceylan’ın annesi Kadriye Ceylan yaptı. Ceylan Başbakan Erdoğan’a, “Bizleri tanımadığınızı söylüyorsunuz. Evet bizim tüzelkimliğimiz yok. Bizlerle görüşmeniz için ille de holding sahibi mi olmamız gerekiyor, anne baba olmamız yeterli değil mi? Eşinize sorun o da bir anne...” sözleri ile seslendi. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa ise bu sorun çözüme ulaşana dek eylemlerine devam edeceklerini kaydetti. Yaklaşık 1 saat süren oturma eylemine Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, sanatçı Pınar Sağ, çok sayıda aydın, yazar ve demokratik kurum temsilcileri destek verdi. ( MÜNEVVER GENÇ) Sivil toplum örgütleri İstiklal Caddesi’nde anma yürüyüşü gerçekleştirdi ‘Işık tutacak ders’ TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, yayımladığı mesajda, “Binlerce vatan evladının kardan mezarlara düşüşü, aziz milletimizin vatanı için hangi fedakârlıklarda bulunacağının en açık göstergesidir” dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner mesajında şunları kaydetti: “Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, Sakarya’dan Dumlupınar’a, harp tarihinde eşine az rastlanacak mücadeleler veren Mehmetçik, bağımsızlık tutkusuyla vatan ve ulus sevgisini, bu uğurda çekinmeden canını feda ederek göstermiştir. Harekâttan çıkardığımız ve çıkaracağımız dersler, bugün ve gelecekte bizlere ışık tutacaktır.” Öte yandan İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Bisiklet İl Temsilciliği’nce düzenlenen “Sarıkamış Şehitlerini Anma Bisiklet Turu” başladı. ‘Kubilay gibi hazırız’ İstanbul Haber Servisi 68’liler Birliği Vakfı, Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Kadın Araştırmaları Derneği’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu devrim şehidi Kubilay’ı anmak için “Gericiliğe boyun eğmedik, eğmeyeceğiz” sloganı ile ıslıklar ve alkışlar eşliğinde Tünel’den Taksim Cumhuriyet Anıtı’na kadar yürüyüş düzenledi. Tünel Meydanı’nda toplanan grup, “Kubilay gibi hazırız”, “Tayyip’ten hesap sorma zamanı”, “Mürit Eğitme Bakanlığı’na hayır” yazılı pankartları taşıdı. Eylemciler daha sonra “Cumhuriyet değil AKP yıkılacak”, “Titre AKP Türk gençliği geliyor”, “Tayyip istifa Fethullah’ın yanına” sloganları, marşlar, ıslık ve alkışlar eşliğinde Atatürk anıtına kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Necla Arat da destek verdi. Eylemciler adına basın açıklaması yapan Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Sözcü Fotoğraf: VEDAT ARIK GENÇLİK FEDERASYONU: İşkence görüntüleri montajlandı İstanbul Haber Servisi Parasız eğitim istedikleri için tutuklanan Gençlik Federasyonu üyesi Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz’ın serbest bırakılmasını isteyen üniversite öğrencisi Hakan Karabey ile Gökçe Uluada da gözaltına alındı, polis şiddetine maruz kaldı. Karakolda gördükleri işkenceyi el kamerasıyla kaydeden polisin bazı televizyon kanallarına görüntüleri montajlayarak verdiğini savunan Uluada, “Polis karakoldaki görüntülerin tamamını basına versin, gerçek yüzlerini bir de öyle izleyelim” dedi. Gençlik Federasyonu üyeleri, Haliç Karakolu önünde toplandı. Basın açıklamasını karakolda işkenceye maruz kaldığını iddia eden Gökçe Uluada yaptı. “Parasız eğitim” eylemi sırasında polisin saldırısına uğradıklarını söyleyen Uluada, “Beni ve Hakan Karabey’i gözaltına aldılar. Onlarca polis bize saldırarak önce Beyoğlu Ön Hizmetler Büro Amirliği’ne, ardından da Haliç Karakolu’na getirdiler. Hastaneye götürüldüğümüzde de muayene odasına girmek isteyen polis tedavi yaptırmamak için uğraştı” diye konuştu. KISA KISA... KISA KISA... zmir Vali Yardımcısı öldü: İzmir Vali Yardımcısı 61 yaşındaki Günhan Sarıkaya, önceki gün aort damarında meydana gelen yırtılma nedeniyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne tedavi altına alındı. Sarıkaya, dün sabah saatlerinde yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Ergenekon’dan adaylık sinyali: Eski Bakan Gökberk Ergenekon, DP kongresinde Genel Başkanlığa aday olacağı iddialarıyla ilgili, “Adaylığım yönünde bir talep var, bakalım o talep ne kadar yoğunlaşıyor, ona bağlı” dedi. 14 otomobil kundaklandı: Maltepe Gülsuyu’da park halinde bulunan 14 otomobil önceki gece kundaklandı. Benzin dökülerek ateşe verilen otomobillerin 2’si kullanılamaz hale gelirken, 12 otomobilde ise hasar oluştu. Sayısal Loto devretti: Sayısal Loto’da kazandıran numaralar; 8, 10, 11, 16, 26 ve 48 olarak belirlendi. 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 449 bin 69 lira 63 kuruş haftaya devretti. Tünel’de toplanan grup Taksim Cumhuriyet Anıtı’na yürüdü. Vekili İlhan Gülek, emperyalist ve gericilerin Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak istediğini ve bu durumun en önemli örneklerinden birinin de Kubilay’ın şehit edilmesi olduğunu belirtti. Gülek, “Emperyalistler o dönemde başaramadıklarını, gerici, işbirlikçi iktidarlar eliyle yapmaya, ülkemize ‘ılımlı İs lam’ gömleğini giydirmeye, TürkKürt diye kardeşi kardeşe kırdırtmaya çalışmaktadırlar. Ancak bunalara izin vermeyeceğiz” dedi. TGB İstanbul İl Başkanı Hüseyin Çobanoğlu da “Kubilay gibi gericiliğin üzerine korkusuzca yürümeye hazırız” ifadelerini kullandı. C MY B C MY B