19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 11 ARALIK 2010 CUMARTESİ DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Burhan Kuzu’ya protesto için savcılık devreye girdi, öğrenciler Ergenekon iddialarına ‘hak arıyoruz’ yanıtı verdi Öğrenciden Önce Kendine Bak Hoca! Tiyatroda dikkatsizce verilen bir replik salondan olmadık karşılıklara yol açabilir. Örneğin, oyunun bir yerinde şöyle söylemeyecek aktörlerden biri: O gözler göz değil! Sanki... Ne o budak deliği mi, diye bir yanıt gelebilir salondan. Bunun gibi, siyasal konularda da ilk bakışta zeki gibi görünen düşüncesiz salvolardan kaçınmak gerekir, yoksa ters köşeye yatıran yanıtlar alınabilir. Örneğin, öğrencilerin yumurtalı eylemleri üzerine espri olsun diye şöyle bir çıkış yapmış birisi: Keşke sucuk da getirselerdi. Doğrusu çıkışı pek akıllıca bulmadım. Çünkü bir başkası çıkıp şöyle bir yanıt verebilir: Gerek yok, size gelirken yoğurt getiririz. Gerçi hazır cevaplar hiçbir lafın altında kalmazlar. Örneğin aktörün biri, oyunun bir yerinde (galiba Shakespeare’in 3. Richard’ı) bağırıyor: Bir at, bir at yok mu? Onun için şimdi servetimi verirdim. Salondan bir ses: Eşek olsa olur mu? Tepesi atıyor aktörün, muzip seyirciye dönüp sesleniyor: Olur efendim, sahneye buyurun! Eğer öylesine hazır cevap erbabından ise kişi, istediğini söyler, ama değilse eğer... Uğradığı yumurtalı saldırıyı onaylamadığımı dün de belirttiğim Burhan Kuzu Hoca kendisine yumurta atan gençlerin o yumurtayı yemeleri halinde daha akıllı olacaklarını söylemiş. Burhan Kuzu Hoca topluma akıl fikir niyaz eylerken dikkatli olmalı. Çünkü toplum bol protein alıp daha akıllı olursa, cehalet ve kerazet üzerine saltanat kurmuş olan iktidarlara da yol görünür. Kendileri bunu isterler mi, acaba? Prof. Dr. Burhan Kuzu, uzun yıllar İstanbul Üniversitesi’nde ders vermiş, bir süre o üniversitenin hukuk fakültesinin anayasa kürsüsü başkanlığını da yapmış bir kişi olarak, öğrencilerin sorunlarını, düzeylerini ve nedenlerini iyi bilmek durumundadır. Yıllar yılı siyasal ve özellikle sağ siyasal iktidarlar tarafından, kuşkucu, sorgulayıcı, laik eğitimin nasıl baltalandığını, eğitime ayrılan bütçe dolayısıyla, kadro açıklarının, fiziki yetersizliklerin ne boyutlara ulaştığını, birçok yerde derslerin nasıl boş geçtiğini, sınıfların ne kadar kalabalık olduğunu, bütün bunların ve ek bazı başka etkenlerin de etkisiyle, eğitimin düzeyinin nasıl düştüğünü, öğrenci daha üniversiteye geldiğinde, küçük bir grup müstesna, nasıl sorunun daha baştan kaybedilmiş olduğunu en iyi bilme konumunda olan kişidir Burhan Kuzu Hoca. Bu durumda, Sayın Kuzu’nun bir kısmı, mensubu bulunduğu iktidar dolayısıyla kendi sorumluluğu altında olan nedenleri görmeden yalnızca sonuçlara bakması olmaz. Evet, öğrencilerin düzeyi iç açıcı değil. Evet öğrenciler, başka ülkelerdeki emsal gençlerden, daha az donanımlı, daha az bilgili ve de ne yazık ki, son OECD araştırmalarından birinin işaret ettiği gibi, anlama kapasitesi daha düşük düzeyde bulunmaktadırlar. Ama bunu söylemek ve geleceğimizi emanet etme durumunda olduğumuz gençleri nedenleri görmezden gelerek suçlamak bir anlam taşımaz. Milli eğitim seferberliğinin dorukta olduğu yıllarda harikalar yaratmış olan da bu ülkenin gençliğiydi, şimdi eğitim birbiri ardına darbe yerken geride kalan da... Demokrasilerde yönetimler, gençliğinde simit satan yöneticilerini sonradan mülti milyarder yapmakla değil, gençlerine fırsat eşitliği ve dünya üzerinde yarışta elverişli olanaklar yaratmakla övünürler. Şu “ileri demokrasi!” rejiminde laik eğitimin yediği darbelere ve yıllardır, dogmatik eğitimle gençlerimizin içine düşürüldükleri düzeye bakın! Türkiye’deki insanların ortalama eğitim sürelerini dünya ülkeleriyle karşılaştırın! Bütün bunlardan sonra üniversite gençliğine karşı biraz insaflı olun. Hele hele, daha önce eğitimcilik yapmış, sonra da politikaya soyunmuşsanız. Bütün bunları yapmadan çıkarsanız ortaya adama yanıtını verirler: Hoca sen öğrenciden önce, kendine, iktidarına bak! Yumurtayı önce sen ye! [email protected] Yumurtalara inceleme ‘Basında hedef gösteriliyoruz’ Öğrenci Kolektifi ve GençSen üyesi öğrenciler, yaptıkları ayrı ayrı etkinliklerde emniyet tarafından basına dağıtılan görüntülere tepki göstererek “Basın kuruluşlarında hedef olarak gösteriliyoruz. Suç duyurusunda bulunacağız. Başımıza bir şey gelirse sorumlusu AKP’dir” dediler. Makine Mühendisleri Odası’nda düzenlenen ve sanatçı Pınar Sağ’ın da destek verdiği toplantıda Öğrenci Kolektifleri üyesi Çağdaş Ersoy, “Öğrencilerin 4 temel istemi var. Bunlar, ‘harç paralarının kaldırılması, öğrencilerin söz sahibi olması, devletin üniversitelere bütçe ayırması ve YÖK’ün kaldırılması’... Bunları oylasın, eğer yüzde 96 oranında evet çıkmaz ise biz kolektifi kapatıp AKP gençlik kollarına katılacağız” dedi. TKP’li öğrenciler de rektörlerin Başbakan’la yaptıkları görüşmeden sonra susmasını eleştirdi. Üniversite Konseyleri Derneği, “rektörleri Dolmabahçe’deki toplantının içeriğini açıklamaya” çağırırken İstanbul Tabip Odası, TMMOB ve TTB de öğrencilerin bilimsel, özerk, demokratik üniversite mücadelelerinin yanında olacaklarını açıkladı. (ALİ AÇAR) atmasınlar” dedi. Öğrencilerden Umut Tektürk de “Biz öğrenci kolektifleriyiz. ANKARA Ankara Cumhuriyet Baş Bizi hiçbir yapılanma ile karıştırmasavcılığı, Ankara Üniversitesi Siyasal sınlar. Dünyanın Fransa, İngiltere giBilgiler Fakültesi’nde, TBMM Anayasa bi demokratik ülkelerinde öğrenci koKomisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve lektifleri vardır. Bunların bir başkanı CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum’a da yoktur, bağlı oldukları bir kimse yönelik protesto eylemiyle ilgili soruş de... Tamamen demokratik bir şekilde turma başlattı. çalışır, haklarını ararlar. Biz de hakSBF’de gerçekleşen protestolara ilişkin larımızı arıyoruz” diye konuştu. Tektürk, Başsavcılıkça başlatılan soruşturmanın kendilerinin Ergenekon ile bağlantılı “Kamu görevlisine hakaret” iddiasıy gösterilmesine de tepki göstererek “Bu la açıldığı ve 3 yıla kadar hapis istemiy söylem de AKP’nin hiçbir muhalefeti le soruşturma yürütüleceği belirtildi. Si kabul etmeyerek tüm kesimleri susvil polislerin eylem günü nöbetçi savcı turma çabalarına bir örnektir. Bizi ya bilgi verdikleri ve savcının da görün marjinalleştirmek istiyorlar” dedi. Öğtüden tespit istediği öğrenildi. Savcılık so rencilerden Ozan Gündoğdu da üniverruşturmasında protessite yönetimine sahip to eyleminin “orgaçıkarak “Üniversitelenize bir eylem” olup CEBECİ’DE GERGİNLİK ri özerkleştirelim derolmadığına da bakılaken kendilerine hizANKARA (Cumhuriyet Bücağı öğrenildi. Eylemet ettiren kurum harosu) – Ankara Üniversitesi min örgütlü organize line getirmek isteyenCebeci Kampusu’nda öğrenci olması halinde öğrenler gelsin yine yumurtemsilciliği için İletişim Facilere istenecek cezata atarız. Üniversite kültesi (İLEF) Dayanışma Topnın da arttırılması yönetimi ve dekanıluluğu’nun gösterdiği 3 adaya gündeme gelecek. mıza da sahip çıkıyokarşı başka bir grup tarafından YÖK’ün talimatı ile ruz. İstifalarını iste3 aday daha gösterilince tarAnkara Üniversitemiyoruz” dedi. tışma yaşandı. Dayanışma Topsi’nde açılan ön inceÖğrenci protestolaluluğu’na karşı aday gösteren leme için de Hukuk rında yer alan 55 yaöğrencilerin Gazi ÜniversiteFakültesi Dekanı Prof. şındaki Hasan Hüseyin si’nden de bazı öğrenci arkaDr. Mustafa AkkaÖzkan da gerici basının daşaları destek için gelince ya’nın görevlendirilkendisini hedef haline gerginlik tırmandı ve kampus diği öğrenildi. Akkagetirdiğini ifade ederek önünde çevik kuvvet ekiplerinin ya’nın öğrenciler ve “1980 darbesi dönesayısı arttırıldı. Öğrenciler daidari kusura ilişkin inminde yurtdışına kaçha sonra kampustan ayrıldı. celeme yapacağı öğtım. 2 yıl önceki af ile renildi. Protesto eydöndüm ve öğrencileminden önce SBF dekanlığının valili yim. Öğrencilere destek verme anlağe yazı yazdığı ancak bu yazının kabul mında salonda yoktum ama koriedilmeyerek rektörlüğün yazı yazmasını dordaydım. Polisin İstanbul’daki giistediği de öğrenildi. Bu gelişme üzerine bi saldıracaklarını düşündüm ve öğrektörlük valiliğe bir yazı yazarak her rencilerin dışarı çıkmamasını istehangi bir olaya karşı valiliği uyardı. dim. Polis içeri zorla girince refleks olarak koltuğu fırlattım” dedi. KuKuzu’ya tepki zu’nun Ergenekon bağlantısı kurmasıBurhan Kuzu’nun öğrenci protestosu na da tepki gösteren Özkan, “Toplumnu “Ergenekon”a bağlamasına da öğ sal muhalefeti elemine etmek için rencilerden tepki geldi. Protesto eylemi marjinalleştirmek için bir güç bağne katılan öğrencilerden Çağdaş Ersoy, lantısı gösteriyorlar. SBF’yi mümin“Biz Ergenekon örgütü falan değiliz, lerin itaatkâr kullarının fakültesi biz bir öğrenci örgütüyüz. Bize çamur yapmaya çalışıyorlar” diye konuştu. KIVANÇ EL AKP’li Kuzu ‘68’den kalma eski tüfekler bunlara gaz veriyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, yumurta eylemi için SBF yönetimine eleştirilerini sürdürdü. Kuzu, öğrencilerin eyleminin ardında organize güçler olduğunu savunarak, “Bunlara 68’den kalma eski tüfekler çoğu da akıllanmamış bunların gaz veriyor” dedi. Mülkiye Sosyal Araştırmalar Topluluğu Yönetim Kurulu üyeleri Burhan Kuzu’yu TBMM’de ziyaret etti. Kuzu, gazetecilerin soruları üzerine, YÖK’ün fakülte dekanlığı hakkında başlattığı soruşturma için, “Doğru yapmışlar. Dekan ve fakülte yönetiminin burada bu hadiselerin çıkacağını bal gibi bildikleri halde orada olmamalarını yadırgadığımı belirttim” dedi. Kuzu, yumurta atan öğrencilerle ilgili kişisel olarak bir şikâyette bulunmayacağını belirterek, “Burada eğitimin engellenmesi ve kamu düzeninin bozulmasıyla ilgili suçlar var. Yumurta soruşturması değildir” ifadesini kullandı. Kuzu, eylemci öğrencilerin arkasında organize güçler olduğunu da iddia ederek, “Ben hiç eyleme katılmadım... Ama o zaman eylem yapanların kafalarında kurdukları komünist, sosyalist Türkiye neyse bunlar hep hayal oldu. Bunlara 68’den kalma eski tüfekler, çoğu da akıllanmamış bunların gaz veriyorlar. Ama başarılı olmaları imkânsız” dedi. ABDÜLLATİF ŞENER ‘Erdoğan daha fazla şiddet istiyor’ Mülkiye’de konuşan Şener, öğrencilerin yumurta protestosuna destek verirken, Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla öğrencilere daha fazla şiddet uygulanması talimatı verdiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Mülkiye’de öğrencilerin yumurtalı protestosuna destek verdi. Şener, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun yumurtalı protestoya uğradığı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SBF) doktora öğrencilerine medyadevlet konusunda ders verdi. Şener, basının alınmadığı ders sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şener, “Buraya gelirken bir endişe yaşadınız mı” sorusunu, “Öyle bir endişe yaşamadım. Protesto etseydiler, alınganlık göstermezdim. Bu öğrenciler bu protestoyu niye yapıyor, diye düşünürdüm” şeklinde yanıtladı. Şener, Başbakan Erdoğan ve hükümetin üslubunu eleştirerek “Ülkenin başbakanı şiddetli bir üslupla protesto yapan işçileri, öğrencileri tenkit ederse bunun anlamı şudur: Valilere, emniyet müdürlerine, ‘bunu bastırın, susturun, gerekirse zehirli gaz sıkın, tazyikli suyla taciz edin, gerekirse coplayın.’ Bunun anlamı budur” değerlendirmesini yaptı. Batum’dan eleştiri CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum ise öğrenci eylemlerinin Erdoğan, tarafından terör örgütüyle bağlantılı olarak gösterilmesini eleştirdi. Batum, “Başbakan elinde belge olmadan, tahminlere dayanarak ve tamamen bu meşru öğrenci taleplerini şiddetle baskı altına almayı meşrulaştırma aracı olarak kullanıyorsa bunu da kesinlikle kabul etmiyoruz” dedi. BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ise polisin “orantısız güç” değil, “işkence” uyguladığını savundu. Birdal, Kuzu’nun öğrencilere yönelik “Bu yumurtaları yeseler beyinleri daha iyi çalışır” sözlerini anımsatarak, “Keşke kendileri yese” dedi. Adana’da Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Üniversite Konseyleri Derneği, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, Çukurova Öğretim Elemanları Derneği ve Ege Öğretim Elemanları Derneği öğrencilere polis şiddetini kınadı. HALKEVİ ÜYELERİ YARGILANIYOR Mersin’deki yumurta eylemi davası sürüyor MERSİN (Cumhuriyet) Türkiye, Ankara Üniversitesi öğrencilerinin AKP milletvekili Burhan Kuzu’ya karşı düzenlediği yumurtalı eylemini tartışırken benzer bir eylemi 2006 yılının Şubat ayında, Mersin’de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yapan 9 Halkevi üyesi, 4 yıldır “hapis kaygısıyla” yaşıyor. Erdoğan’ın Mersin’de bir açılış törenine geldiği sırada yumurta atan Mahir Mahmutoğlu, İbrahim Polat, Ramazan Tunç, Ozan Gür, Şenol Yalçınkaya, Okay Kınık, İlknur Çiçek, Ufuk Kurtulmuş ve Serkan Sağır ilk kez 2006 yılının Mart ayında hâkim karşısına çıktı. “Devlet büyüklerine hakaret” suçlamasıyla yargılanan sanıklar Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 11 ay hapse çarptırıldı. Sanıkların Yargıtay’a taşıdığı davanın kesin sonucu henüz açıklanmadı. Avukat Ender Büyükçulha, Yargıtay kararının önümüzdeki hafta çıkmasını beklediklerini söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle