25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 17 Oyları yüzde 36’dan aşağıya yuvarlanan ANAP, yüzde 21.75 oy alabildi Özal’a 26 Mart darbesi aha sonraki ay Başbakan Özal bir akşam yemeğinde buluştuğu gazete temsilcilerine şunu söyledi: “Basının bana davranışlarından memnun değilim. Bazı şeyleri kasıtlı olarak yıpratıyorsunuz. Ben de buna karşı pek bir şey yapmadan duramam. Elimdeki gücü kullanırım.” “Cumhurbaşkanlığına aday olacağımı (Not: Nasıl da yalan söylüyor) sananlar yanılıyor. (Bu sırada ‘şişecekler’ sözcüğünü de kullanıyor.) Öyle sanıldığı gibi koltuk ihtirasım yok. Vatandaşın, basının da etkisiyle yaptığımız işleri unutmaya başladığını ve bize sırt çevirmeye başladığını seziyorum. Ne yapalım her millet layık olduğu iktidar tarafından yönetilir.” Ve o gün halk Turgut Özal’a Osmanlı tokadı vurdu. Öyle bir tokat ki: Oyları yüzde 36’dan aşağılara yuvarlanan ANAP, yani Turgut Özal, yüzde 21.75 oy alabildi. Sonuçta birinci parti Erdal İnönü’nün SHP’si, ikinci parti Demirel’in DYP’si ve... Üçüncü parti ANAP! Tabii bu sonuçla birlikte Özal’ın Çankaya’ya çıkıp çıkamayacağı tartışılmaya başlandı. Demirel, Çankaya heveslisi Özal’ın önündeki engelin yüzde 36’dan yüzde 21.75’e düşen oyları olduğunu savunuyordu. DYP gibi diğer partiler de yüzde 21.75 oyun Özal’a güvensizliği kanıtlayan oy olduğunu öne sürüyorlardı ama siyasal mantığın egemen olduğu Erdal İnönü, oy düşmesiyle Meclis’teki cumhurbaşkanlığını birbirine karıştırmamak gerektiğini savunuyordu. Zaten Özal, yerel seçim sonuçlarını umursamıyordu. 21.75’le birlikte muhalefet partileri Özal’ı erken seçim kararı almaya zorlamaya başladılar ve nisan başlarında Cumhurbaşkanı Evren’e de bu görüşleri anlattılar. Yerel seçim sonuçları halkın Turgut Özal’dan kurtulma isteğini sergilemişti. O halde? Oysa Özal, erken seçime karşıydı. Eliyle idam fermanını açıklayacak değildi ya? Evren soruyordu liderlere: “Seçim hangi tarihte olsun istiyorsunuz?” İnönü hazırlıklıydı: Eylül 1989’da! Ayrıca Evren’in bu konuda devreye girmesini istiyordu. Elbette konumu gereği Cumhurbaşkanı, seçim için devreye girip bir tarih söyleyemezdi. Fakat bunalımın tırmanmaması için uyarı görevini yapmalıydı... Çankaya’dan ayrılırken İnönü; Evren’in Özal’dan yana olmadığı izlenimi almıştı. Demirel de İnönü’den sonra Çankaya’ya çıktı. Erken genel seçimin zorunlu olduğunu, iktidarın bundan kaçmaması gerektiği üzerinde durdu ve ülkeyi seçime zorlayan sosyoekonomik koşulları bir bir saydı. Evren, “Başbakan ile konuşacağım” dedi. 30 Mart. Alınan haberlere göre Evren; Başbakan Özal’la seçim konusunu konuştu. Hatta bastırdı da: “Erken seçimi yapmalısınız” diyordu: “Bir sene mi olur, iki sene mi ona siz karar verirsiniz. Ayrıca seçim kanununu değiştirip öyle seçime giderseniz iyi olur. Ülke genelinde yüzde 10 baraj olsun, ama il bazında olmasın.” Özal, Cumhurbaşkanı’nı dinledi. Önerilerine yanaşmadı! Erken seçim dillerde dolaştı durdu. Oralarda kaldı! Seçim 1992’ye kaldı. Bu arada Türkiye’de bir kez daha yinelenemeyen, gerçekleşmeyen bir olay izlendi. Başbakan’la iki muhalefet lideri TRT’de canlı yayımlanan bir açık oturuma çıktılar ve eteklerindeki taşları döktüler. Özal eleştirilere, erken seçimle ilgili lider konuşmalarına kendi açısından yanıtlar verdikten sonra seçimin normal zamanında yapılacağına işaret etti: Sanki erken seçim kararı verecek olan Meclis çoğunluğu ANAP’ta değilmiş gibi, “Gerekirse erken seçim kararını gene TBMM verir” deyip geçti. Bu arada cumhurbaşkanlığı sorunu sıcaklığından hiçbir şey yitirmedi. Metin Toker aradı; “Gözün aydın olsun. Cumhurbaşkanlığına yeni bir aday çıktı. Kasım Gülek” dedi. 1950’lerde CHP 27 yıllık iktidarını yitirdikten sonra CHP Genel Sekreterliği’ne seçilen, adı sık sık çeşitli olaylarla basında yer alan, rivayete göre 12 dil bilen Kasım Gülek! Gülek, Metin’e “İşleri ancak ben yoluna koyarım” demiş. Demirel’i görmüş. DYP lideri; “Bayındırlık Bakanlığınız sırasında bana iş de vermiştiniz. Sizden iyisini mi bulacağız” demiş. Toker’den dinlediklerimi Demirel’den de duymak istedim. Dedi ki: “Gülek zaman zaman bana gelir. Geçen perşembe geldi. Benim kapım herkese açık. Bu sevdasını bilirim. Bana ‘Bu konuyu herkesle konuşuyorum’ dedi. Ben nasıl yapacağım onu cumhurbaşkanı. Milletvekili değil. Dışardan birini seçmek için anayasaya göre 90 imza gerekiyor. Bu da bizde yok. Destek verdiğim filan da yok! Hani Laz’ın hesabı gibi, ‘Olmayan altının hesabı için dövüşülür mü?’ Sonra bizim istediğimiz belli: Halk seçsin, diyoruz. Bir ara Özal’a gideyim mi dedi. Gitme dedim. Ortalıkta henüz bir şey yok ki.” “ Peki bu söyledikleriniz sizi bağlamaz mı?” Yanıtladı: “Kime borcum var ki!” Demirel, İstanbul Huber Köşkü’nde (28 Haziran 1989 Çarşamba günü) Cumhurbaşkanı Evren’le görüştü. Evren, “Bunların pek seçime gitmeye niyetleri yok” dedi. Kimi yurt olaylarından söz edildikten sonra, laf sırası Çankaya seçimine gel D 19 maden şehidini yakınları andı GÜN SAYILIYOR Hasan Cemal’e göre Demirel’i hem içte, hem de dışta istemiyorlar. ABD eski günlerin acısını çıkarır diye. Buradaki işadamları da aynı yargıyla, istemiyorlar! İnönü çoğu zaman olduğu gibi gazetecilerle konuşurken yine dalgasını geçiyor: Soru: “DYP’nin cumhurbaşkanlığı konusunda tavrı belli. Belirsizlik içinde olmanızın nedeni taktiğinizi ANAP’a duyurmamak mı yoksa kafanızda bir şey olmadığı için vakit mi kazanmaya çalışıyorsunuz?” İnönü: “Kafamda bir şey olmadığı söyleminize teşekkür ederim. Ama ben aynı fikirde değilim.” Soru: “Ben sordum sadece. Ya gizliyorsunuz ya da kafanızda bir şey yok! Benim mantığım başka bir şey göstermiyor. Hangisi geçerli?” İnönü: “Mantığınla çok yaşa!” Soru: Efendim ‘Sürpriz açıklamalarım olabilir’ dediniz. Şimdi kamuoyu bunun ne demek olduğunu merak ediyor. Şimdi sürprizi açıklar mısınız?” İnönü: “Kardeşim, sürpriz ne demek?” Gazeteci: “Beklenmedik!” İnönü: “Eh, bekle bakalım. Bugün söylersem sürpriz olmaz ki...” Sürpriz daha sonraki günlerde açıklandı: SHP de DYP gibi Özal’ın cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı günkü oturuma katılmayacaktı! Demirel ise geleceğe dönük daha başka söylemler üretiyordu: “Seçilir” diyordu: “Ama ilk genel seçimle gelen Meclis’te bugünkü muhalefet ağırlıklı olur. Bir yıl içinde anayasa değiştirilir, cumhurbaşkanı seçimi yeni esas Ö zal’ın hedefine varmasına dört ay kaldı. Dolu dolu geçen, pek çok siyasal gelişmelerin yaşanacağı dört ay! lara bağlanır ve.. Özal gider Çankaya’dan.” Ağustos ortalarında kamuoyu EvrenDemirel arasındaki tartışmaları izledi. Deniz Baykal da sahnede. Özal’ın cumhurbaşkanlığına adaylığını koymayacağını, hatta koyamayacağını söylüyor: Neye dayanarak? Meçhul! BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki bir maden ocağında meydana gelen göçükte yaşamını yitiren 19 işçi, kazanın yıldönümünde yakınları tarafından anıldı. Ellerindeki kırmızı, beyaz karanfilleri maden ocağının önüne bırakan işçi aileleri, yakınları için gözyaşı dökerken, bazıları baygınlık geçirdi. ‘Kızlar satılıyor’ tartışması TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’da yapılan ve TBMM KadınErkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Alt Komisyon üyelerinin de katıldığı toplantıya, yoksul genç kızların para karşılığı evlendirilmeleri tartışması damgasını vurdu. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın “Türkiye’nin bazı bölgelerinde de olduğu gibi burada da bir kadın ticareti acı gerçeği var. Bu ticaret bazı aracılar vasıtasıyla kadınların Batı illerinde erkeklerle evlendirilmesi şeklinde oluşmuş” sözleri tartışma yarattı. CHP’li vekilin sözlerini yerel basın “Trabzon’da kızlar satılıyor” şeklinde yansıtınca Arıtman, “Söylemediğim şeyi söylemişim gibi göstermek, iftira atmak günahtır, vicdansızlıktır” dedi. Tunceli ‘Dersim’ oldu TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli İl Genel Meclisi, dün yaptığı toplantıda kentin adının “Dersim” olarak değiştirilmesi için verilen önergeyi oy çokluğuyla kabul etti. İl Genel Meclisi Başkanı BDP’li Serdar Erdoğan, “İl Genel Meclisi’nin böyle bir karar alma yetkisi yoktur. Ancak biz örnek olsun istedik. Halkımızın genel isteği doğrultusunda ilimizin isminin ‘Dersim’ olarak değiştirilmesini istiyoruz” dedi. Bahçeli’den Koşaner’e ziyaret ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’i makamında ziyaret etti. Bahçeli, ziyareti sırasında Genelkurmay Özel Defteri’ni de imzaladı. ADNAN BİNYAZAR’A SEDAT SİMAVİ ÖDÜLÜ eteciİstanbul Haber Servisi Türkiye Gaz ncüsünü ler Cemiyeti’nin (TGC) bu yıl 34’ü kazadüzenlediği “Sedat Simavi Ödülleri”ni an . Gazetemiz yazarı Adn nanlar belli oldu deneBinyazar “Edebiyat ve Toplum” adlı Ödülü”nü almaya me kitabıyla “Edebiyat nle sahak kazandı. Ödüller, 27 Aralık’ta töre e verilecek. hiplerin ölüTGC’nin kurucu başkanı Sedat Simavi, da bugün Kanlıca’da saat münün 57. yılın nle 11.00’de mezarı başında düzenlenen töre aya yazılı açıklam anılacak. TGC’den yapılan tesi göre gazeteci Kerim Ülker (Sabah gaze i), Vatan gazetesinde yayımlanan muhabir n İc“Eski Orman Bakanı Osman Pepe’ni zetehaberleriyle bu yıl “Ga raatları” konulu cilik Ödülü”nün sahibi oldu. PKK terörü anımsadı u ay Güneydoğu ve terör gündemde. İnönü: “En başta görevini yapması gereken hükümettir, Başbakan’dır. Son günlerde terör olayları şehirlerde kendini göstermeye başladı. Basında karamsar yazılar çıkıyor... 12 Eylül öncesi hatırlatılmaya başlandı. Açıkça söylüyorum, demokrasimiz yaşayacaktır.” Demirel: “Burada önemli olan hadise yaranın sürmesidir. ‘Olayın kökünü kazırız’ demek başka bir şeydir. ‘Biz bunların hakkından geliriz’ diyerek siyaset yapmak geçerliliğini kaybetmiştir.” Genelkurmay Başkanı Torumtay: “Mil B li varlığımıza ve bütünlüğümüze silah çeken ve onun yanında bilerek ve isteyerek yer alan ve destekleyen kimseleri düşman kabul etmek ve ona göre gerekli etkin tedbirleri almaktan başka seçeneğimiz yok!” Eylül ayı: Gündem değişmedi: Çankaya! Demirel sinei millete dönmekten söz edi yor. SHP’yi cumhurbaşkanı seçim günü Meclis’e girmeye çağırıyor. “İki muhalefet partisi seçime katılmaz, Özal, ANAP grubunun oyları ile seçilirse; ilan edecek: ANAP’ın seçeceği cumhurbaşkanı meşru olamaz!” Ayın son günlerinde üç parti liderinin (İnönü, Demirel ve Ecevit) Özal’a karşı yeni muhalefet hareketi gazetelerin manşetlerinde. Özal vazgeçer mi Çankaya’dan. ANAP çevrelerinden yansıyan yorumlara bakılırsa; hayır. Eli mahkum! Ünlü Financial Times; “Özal, karanlıktan çıkış yolu arıyor” diye yazıyor. Müdürler koruma istedi ÇORUM (Cumhuriyet) AKP’li Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün AKP’li olmayan birim müdürlerinin yerlerini değiştirmesiyle başlayan tartışma sürüyor. Görev yeri değiştirilen 6 birim müdürü mahkeme kararıyla görevlerine iade edildi. Ancak kapıları kilitlendiği için makam odalarına giremeyen müdürlere belediyenin bodrum katında oda tahsis edildi. Müdürlerin 3’ü odaların bulunduğu yerde can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle valilikten koruma istedi. Dövenci CHP’den istifa etti MERSİN (Cumhuriyet) Birleşik Metalİş Sendikası üyesi olan 85 işçinin işten çıkarılması ve ardından işçilerin CHP Mersin İl Başkanlığı’nı işgal etmesiyle gündeme gelen Akdeniz Çivi ve Tel Fabrikası’nın işvereni Serhat Dövenci CHP’den istifa etti. İl Başkanı Yılmaz Şanlı, “ Dövenci’ye uzlaşması için ısrar ettik. Partimize daha fazla zarar vermemek için istifa etti” dedi. Olmayan kadınlarla dolandırdı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da Onur E. adlı kişi bir sosyal paylaşım sitesinde çıplak kadın fotoğraflarını sunarak müşteri edindi. Müşterinin beğendiği gerçekte olmayan kadınla tanışabilmesi için verdiği hesaba 50 TL yatırılmasını sağlayan Onur E. bu kişilerle bir daha görüşmeyerek arkadaşlığını iptal etttirdi. Bu şekilde 44 kişiyi dolandıran Onur E, kendisi ile müşteri gibi bağlantı kuran polis tarafından yakalandı. YARIN: ÇANKAYA’DA SON KEZ EVREN’LE GÖRÜŞME Tazminata gerek yok MERSİN (Cumhuriyet) TBMM’de 25 Eylül 2008’de gazeteci Uğur Dündar’ın yönetiminde AKP Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat ile tartışan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Fırat’ın da eski ortakları arasında yer aldığı MENAS AŞ’nin hayali ihracat yaptığı ve uyuşturucu kaçakçılığına bulaştığını iddia etmişti. Kılıçdaroğlu aleyhine 350 bin liralık manevi tazminat davası mahkeme tarafından reddedildi. KONYA (Cumhuriyet) Konya’da polis bir ihbarı değerlendirerek Meram, Özcan İ’nin (30) Meram’daki evine baskın yaptı. Evdeki aramada 6 aylık bebeğin yastığının içinde 30 adet esrar maddesi ele geçirildi. Özcan İ. gözaltına alındı. di. Demirel: “Sizin müddetiniz bitmiştir. Sizin oturduğunuz sandalyeye gelip oturacak kişi, milletin yüzde 15’ine dayanıyor, her 100 kişinin 85’i ‘Bu benim cumhurbaşkanım değil’ diyecektir. Bu iyi mi? Bu şekilde yapılan bir seçim bunalım değil de nedir? Biz böyle bir seçime iştirak etmeyiz. Sosyal Demokrat Halk çı Parti de iştirak etmezse böyle bir seçime ‘meşru’ demek mümkün mü?” Evren: “Dur bakalım. Hepinizin ittifak edeceği bir aday bulunur.” Demirel: “Bu anayasayı yaptırdınız. Kefil de oldunuz. Şimdi arkanızda bunalım bırakıp gidiyorsunuz. Halk, bugün birilerinden bir şey ler bekliyor.” Evren: “Ben ne yapayım?” Demirel: “Sizin ne yapacağınızı ben söyleyemem. Ama ne yaptığınızı söylüyorum.” (Kapıdan çıkarken Evren’e; ‘Erken seçimi askıya aldık’ diyebilir miyim? (Karşılıklı gülüşmeler) C MY B C MY B Bebek yastığında uyuşturucu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle