Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                        Sayfalar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                CMYB  C M Y B  28 EK M 2010 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA  HABERLER 5  Aradan iki hafta geçti, hem Mersin  Üniversitesi’nde hem de İstanbul  Teknik Üniversitesi’nde  “sıkmabaşı” protesto eden  öğrenciler polis tarafından dövüldü.  Üniversiteye pankart astıkları ve  parasız eğitim istedikleri için  tutuklanan ve 15 yıl ağır hapis  cezasıyla yargılanan üniversiteli  gençlerin durumu tartışılıyor...  Bu olay birkaç meslektaşımızın  dışında kimsenin umurunda bile  değil!  Yerleşkelerde polis var, jandarma  var.  Öğrenciler “parasız eğitim” mi  istiyorlar, rektörlük seçimlerinde  söz hakkı olmasını mı?.. Polis  girişiyor yurtsever öğrencilere...  Cop, tekme, yumruk, kız  öğrencilerin saçlarından çekip  yerlerde sürüklemek...  Bir öğrenciye beş polis!  AKP hükümetinin demokrasi ve  özgürlük anlayışı bu!  YÖK’ü ele geçiren düşünce  sözüm ona 12 Eylül’ün  darbecilerinden hesap soracak...  Önce YÖK’ü kaldırsın AKP.  Niçin kaldırmıyor, yerli yerinde  tutuyor?  25 yıldır YÖK’ün kaldırılması için  yazıyorum.  Kimler geldi kimler geçti... Tüm  siyasi partiler iktidar ortağı oldu  ama kimse YÖK’e dokunamadı.  Bazı aklıevveller faşizmin askeri  darbelerle geleceğini sanıyor.  Elbet Türkiye, Yunanistan, Şili,  Arjantin örneğinde olduğu gibi  değişik gerekçelerle askeri  darbeler yapıldı, faşizm geldi.  Sandıktan çıkanlar da  “demokratik yolla” iktidar  koltuğuna oturanlar da faşizmi  getirir...  Hitler nasıl geldi iktidara, şöyle  bir bakın isterseniz...  Tabandan tavana nasıl yükselir  faşizm sivil iktidarlarda anlarsınız.  HSYK çözümlendi şimdi sırada  Anayasa Mahkemesi var...  Benim kimi aymazlara  söyleyeceğim şu:  Yakın tarihi iyi okuyun. Özellikle  20. yüzyılı. Sivil faşizmin nasıl  gerçekleştiğine tanık olursunuz.  Demokrasi ve özgürlük diye diye  bugünlere geldik.  Sözde aydınlar, 13 yıl önce  İzmir’de AB fonlarıyla “Demokrasi  ve Özgürlük” müzesi açtı.  Ne vardı o müzede?  Sarık, cüppe, tespih, Kuran, İncil,  sıkmabaş, Nâzım Hikmet ve  Necip Fazıl’ın kitapları.  Avusturya ve Almanya’da  “işkence müzeleri” vardır, bilen  bilir. Ortaçağda kadınların nasıl  işkenceden geçirilerek  öldürüldüğünü görürsünüz o  müzeleri gezerken.  Mideniz bulanır, içiniz acır,  uykularınız kaçar...  Mustafa Kemal Atatürk ve  arkadaşlarının kanlarıyla canlarıyla  kurdukları laik demokratik  Cumhuriyet bugün ne hale geldi!  Demokrasiyi araç olarak olarak  kullananlar, toplumu korkutarak  “gizli gümdemleri”ni tarikat  şeyhlerinin buyruğuyla yerine  getirmek için “özgürlük”  kandırmacasıyla halkı oyalayanlar  üniversitelerin kapılarını  “sıkmabaş”a ve “güvenlik  güçlerine” ardına kadar açıyor.  Ankara’da TEKEL işçilerine  destek veren liseli öğrenciler  okuldan atıldı, parasız eğitim  isteyen öğrenciler tutuklanıp 15 yıl  hapis cezasıyla yargılanmaya  başlandı.  Kimin umrunda!  Amaç apaçık ortada:  “Devletin tüm kurumlarını  denetim altına alıp amaçlarına  ulaşmak.”  YÖK tamam, HSYK tamam,  devletin duyarlı kurumları aşağı  yukarı tamam!  Geriye ne kaldı?  Muhalif aydınları, gazetecilerı,  bilim insanlarını, sendikacıları,  emekçileri, öğrencileri yıldırıp  korkutmak...  Her şeyin hesabı kitabı çok  önceden yapılmış, emperyalizmin  ağababası planı, programı, yol  haritasını ellerine vermiş.  Önce Irak’a, ardından  Afganistan’a, Pakistan’a bir  bakın, neler oluyor çok iyi  anlayacaksınız.  Demokrasiymiş, temel hak ve  özgürlüklermiş, kalkınan, çağdaş  Türkiye’ymiş, Kürt sorununun  çözümüymüş...  Geçin bunları, geçin!..  Gerçekleri görmek, olup bitenleri  iyi değerlendirmek gerekiyor...  Bunları görüp yazarsanız,  ellerinde kara fırça, bağırıp  çağırıyorlar:  “Postalcılar, Ergenekoncular,  darbeciler!”  Laik demokratik Türkiye  Cumhuriyeti’nde Adalet Bakanlığı  bir liste çıkarıyor HSYK üyelerinin  seçimi için.  Bu mudur demokrasi ve  özgürlük? Bu mudur demokratik  hukuk devleti anlayışı?  Üniversitelerde “sıkmabaş”  sorunu Meclis’te oturulup  tartışılarak çözülür, hükümet bunun  ortaöğretime ve kamusal alana  taşınmayacağı konusunda  güvence verir.  Yerleşkelerde polis öğrencileri  dövüyor, kızları saçlarından tutup  sürüklüyor.  Toplum olarak sadece  seyrediyoruz dostlar,  seyrediyoruz!.  POLİTİKA GÜNLÜĞÜ  HİKMET ÇETİNKAYA  Seyrediyoruz Dostlar Seyrediyoruz...  hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69  Kılıçdaroğlu, AKP’nin yoksulluğu devamlı kılan bir anlayışla ülkeyi yönettiğini söyledi  ‘Sosyal devlet bitti’  İstanbul Haber Servisi   CHP Genel Başkanı Kemal  Kılıçdaroğlu, AKP iktidarı  nın yoksulluğu devamlı kılan  bir devlet anlayışıyla, sosyal  devleti bitirdiğini belirterek,  “Biz laikliğe takılırız ve ora  da kalırız. Asıl elden giden  sosyal hukuk devleti. Türki  ye Cumhuriyeti’nin sosyal  hukuk devleti olduğuna kim  se beni ikna edemez” dedi. Kı  lıçdaroğlu, TRT için de “İkti  darın borazanı” dedi.  CHP Genel Başkanı Kılıç  daroğlu, dün İstanbul Sanayi  Odası’nın (İSO) Ekim Ayı Ola  ğan Meclis toplantısına katıldı.  AKP’nin programında TRT  paylarının kaldırılacağı ifade  sinin yer aldığını belirten Kı  lıçdaroğlu, “TRT, İngilte  re’nin BBC’si olsa, haklılık  payı olur. Ama bu TRT fark  lı. TRT’ye hep iktidarların  borazanı olma görevi veril  miştir. Benim vergimle, elek  trikten verilen payla, benim  özgür düşüncemi TRT ile  elimden alacaksın. Oralar bi  rilerinin çiftliği olsun diye  mi para veriyoruz?” dedi.  Kılıçdaroğlu, Ekonomik ve  Sosyal Konsey’in 3 yıldır  toplanmamasını da eleştirdi.  3 ay da bir toplanması gere  ken ve anayasal bir kurum  olan konseyin toplanmama  sının sorumlusunun Başbakan  Tayyip Erdoğan olduğunu  söyleyen Kılıçdaroğlu, ikti  darın kendisinin uygulamaya  koyduğu yasalara aykırı dav  randığını belirtti.  Konuşmasının ardından İSO  üyelerinin sorularını yanıtlayan  Kılıçdaroğlu, CHP’nin daha  fazla çalışmak zorunda oldu  ğunu söyledi. “Uzun yıllar  çalışmadık” diyen Kılıçda  roğlu, “Uzun yıllar sırça köşk  lerimizde oturduk. Türkiye  son 30 yılda din eksenli bir si  yaset kulvarına girdi. İn  sanların etnik kimliğine say  gı göstereceğiz. Senin yok  sulluğunu, eğitimsizliğini gi  dermek için buradayız diye  ceğiz” diye konuştu.  Kılıçdaroğlu, Ankara’dan İs  tanbul’a gelişinde Atatürk Ha  valimanı’nda gazetecilerin so  rularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu,  Almanya’daki Deniz Feneri  davasıyla ilgili ellerinde bulu  nan belgeleri Türkiye’deki so  ruşturmayı yürüten savcılığa  verdiklerini belirterek, “Hü  kümetin ilgisizliği nedeniyle  Almanya’dan beklenen dos  yalar bir türlü gelmiyor. Biz  de elimizdeki belgeleri savcı  lığa intikal ettirdik” dedi. İSO  toplantısının yapıldığı binanın  önüne gelen TEKEL işçileri  de Kılıçdaroğlu ile görüştü.  İSO toplantısına katılan  CHP lideri, “Türkiye  Cumhuriyeti’nin sosyal  hukuk devleti olduğuna  kimse beni ikna edemez”  diye konuştu.  ALTERNATİF KUTLAMA  Asker kendi  resepsiyonunu  sürdürecek  TSK komuta kademesinin Gül’ün ev sahipli  ğindeki resepsiyona katılıp katılmayacağı yö  nündeki belirsizlik sürerken Başbuğ döneminde  başlatılan askeri personele yönelik resepsiyon  uygulamasının bu yıl da yapılacağı öğrenildi.  BARKIN ŞIK  ANKARA  Türk Si  lahlı Kuvvetleri, eski Ge  nelkurmay Başkanı Or  general İlker Başbuğ dö  neminde başlatılan Mer  kez Orduevi’ndeki alter  natif Cumhuriyet Bayra  mı kutlamalarına bu yıl da  devam edecek. Genel  kurmay Başkanı Orge  neral Işık Koşaner, 29  Ekim akşamı saat 19.00  ile 21.00 arasında Anka  ra Garnizonu’nda görev  li personeli için resepsi  yon verecek. TSK ko  muta kademesinin Cum  hurbaşkanı Abdullah  Gül’ün ev sahipliğindeki  resepsiyona katılıp katıl  mayacağı ise merakla  beklenirken TRT Haber  kanalı komutanların Çan  kaya’daki resepsiyona ka  tılmayacağını duyurdu.  Göreve geldiği günden  bugüne, 29 Ekim Cum  huriyet Bayramı resep  siyonlarını devlet proto  kolü için eşsiz olarak dü  zenleyen Cumhurbaşkanı  Gül’ün bu uygulamadan  vazgeçerek “eşli” tek re  sepsiyon düzenlemesi  üzerine dikkatler askerin  tutumuna odaklandı.  TRT’ye göre Köşk’e  gitmeyecekler  Resepsiyona davetli  bulunan komutanların  önünde birkaç seçenek  bulunuyor. Komutanlar  resepsiyona katılmaya  rak doğrudan Merkez Or  duevi’ndeki resepsiyona  gidebilirler ya da Çanka  ya Köşkü’ndeki resepsi  yona kısa süreli bir katı  lımın ardından Merkez  Orduevi’ne geçebilirler.  Komutanların Çankaya  Köşkü’ndeki davete ica  bet etmeleri durumunda  eşlerini götürüp götür  meyecekleri de bilin  mezler arasında.  TRT Haber kanalı ak  şam saatlerinde internet  sitesinde, Koşaner ve  kuvvet komutanlarının,  Çankaya Köşkü’nde ve  rilecek resepsiyona ka  tılmayacağını duyurdu.  Cumhurbaşkanı Gül,  göreve gelmesinin ardın  dan, eşi Hayrünnisa  Gül’ün türban takması  nedeniyle Çankaya Köş  kü’nde verdiği 29 Ekim  resepsiyonlarının sayısı  nı ikiye çıkarmıştı. Gül,  öğlen devlet protokolü  için eşsiz, akşam ise eşli  resepsiyon veriyordu.  Genelkurmay Başkanı  Orgeneral İlker Baş  buğ’un döneminde baş  latılan bir uygulamayla  askerler, Çankaya Köş  kü’nde verilen eşsiz  Cumhuriyet Bayramı re  sepsiyonunun ardından  akşam Merkez Ordu  evi’nde ayrıca bir Cum  huriyet Balosu düzenli  yorlardı. Cumhurbaşkanı  Gül’ün Köşk’te verile  cek resepsiyon sayısını  bire indirmesinin ardın  dan, askerlerin Merkez  Orduevi’nde düzenlediği  resepsiyona ne olacağı  da merak konusu olmuş  tu. Askerlerin resepsi  yona devam kararı alma  sı, Çankaya Köşkü’nde  kısa süre kalabilecekleri  nin işareti olarak da yo  rumlanıyor.  Yaklaşık 5.5 saat süren MGK toplantısında Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin revize edilme  sine ilişkin çalışmalar uygun bulundu. “Siber tehdit” ilk kez MGSB’ye girdi. (Fotoğraf: AA)  İrtica ‘iç tehdit’  olmaktan çıktı  BARKIN ŞIK  ANKARA  Kamuoyunda,  “Kırmızı Kitap” olarak bilinen  Milli Güvenlik Siyaset Belge  si’nin (MGSB) güncellenmesine  ilişkin çalışmalar, Milli Güvenlik  Kurulu’nda (MGK) uygun bulun  du. Revize edilen belgenin “İç  Tehdit” başlıklı bölümünden “İr  ticai Faaliyetlerin” çıkarıldığı  belirtildi. “Siber  tehdit” ise ilk kez  MGSB’ye girdi.  Cumhurbaşkanı Ab  dullah Gül, Başba  kan Recep Tayyip  Erdoğan ve Genel  kurmay Başkanı Or  general Işık Koşa  ner ile beraberinde  ki komutanlar,  MGK’nin ardından  Köşk’te mini bir zir  ve gerçekleştirdi.  MGK’nin ardından yapılan ba  sın açıklamasında, çok yönlü ola  rak yürütülen terörle mücadelenin  “kararlılıkla” sürdürüleceğinin  altı çizildi. PKK’nin kara mayın  larıyla sivil halkı da hedef alarak  gerçekleştirdiği terör saldırılarının  ise örgütün insani değerlere bakış  açısını gösterdiği vurgulandı.  MGK, dost ve müttefik ülkelerin  kendi topraklarında PKK’nin faa  liyetlerine izin vermemelerini is  tedi. Toplantıda, Irak’taki hükümet  çalışmaları, İran’ın nükleer faali  yetleri ve İsrail’in Mavi Marmara  gemisine düzenlediği askeri ope  rasyon ile ilgili gelişmeler de ma  saya yatırıldı.  En son 24 Ekim 2005 tarihinde  değiştirilen ve 20 Mart 2006 tari  hinde yürürlüğe konan MGSB,  dünkü MGK ile yeniden revize  edilerek, uygulanması için Ba  kanlar Kurulu’na tavsiye edildi.  Başbakan Erdoğan’ın Ocak 2005  tarihinde verdiği talimat doğrul  tusunda 100 sayfadan 25 sayfaya  indirilen belgenin yeniden 50 say  fa civarına çıkarıldığı öğrenildi.  Eski belgede, Türkiye’nin gü  venliğini tehdit eden temel unsur  lar, irtica, bölücülük ve aşırı sol  akımlar olarak sıralanıyordu. Bu  tehditler arasından “irtica”nın çı  karıldığı belirtildi. Bunun yerine  “Dini istismar eden örgütler” ta  nımı geldi. Bölücülük ve bu kap  samda terör örgütü PKK ise “ön  celikli tehdit” sıralamasındaki  yerini koruyor.  MGK, MGSB’nin tehdit değer  lendirmeleri arasına da ilk defa gi  ren “siber tehdit” konusunu ayrı  bir ana başlık olarak da masaya ya  tırdı. Toplantıdan sonra yapılan  açıklamada, “Siber tehdidin en  gellenebilmesi açısından milli  düzeyde yürütülen  çalışmalar değer  lendirilmiştir” de  nildi. Küresel ısın  ma ile ilgili de de  ğerlendirmelerin  bulunduğu yeni  MGSB’ye, enerji  hatlarının güvenliği  ve uzay teknolojile  ri ile ilgili kavram  lar da girdi.  MGSB ile ilgili  bilgi veren kaynaklar, Yunanis  tan’ın karasularını 12 mil olarak  ilan etmesinin Türkiye’nin Ege’de  ki menfaatleri açısından kabul  edilemez olduğuna dikkat çeker  ken, bunun “casus belli” (savaş ne  deni) olarak ilan edildiğini anım  sattı. Kaynaklar, Yunanistan Par  lamentosu’nun kabul ettiği sözde  soykırım kararlarını kaldırmadan  Türkiye parlamentosunca alınan  kararın ortadan kalkmasının müm  kün olmadığının altını çiziyor.  BDP YÖNETİCİLERİ TÜSİAD VE DİSK’İ ZİYARET ETTİ  Boyner: Üç böleni üç  birleştiren yapalım  İstanbul Haber Servisi  TÜSİAD  Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boy  ner, demokrasi açığı sorununun be  lirtisi olarak nitelediği Kürt sorununun,  parlamentoda temsil edildiği ve ko  nuşulduğu ölçüde daha rahat çözüme  ulaşacağını belirterek, “Seçim bara  jı mutlaka değiştirilmeli” dedi.  BDP, yeni anayasa çalışmaları kap  samında dün Türk Sanayici İşadamları  Derneği (TÜSİAD) ve Devrimci İşçi  Sendikaları Konfederasyonu’nu  (DİSK) ziyaret etti. BDP Eşbaşkanları  Selahattin Demirtaş ile Gültan  Kışanak, BDP Genel  Başkan Yardımcısı  Tuncer Bakırhan  ve BDP İstanbul  Milletvekili Seba  hat Tuncel, ilk ola  rak TÜSİAD’ı zi  yaret etti. Boyner, zi  yaretin ardından gaze  tecilere yaptığı açıklamada,  önümüzdeki yıl haziran ayında  seçim yapılacağını, bundan önce TÜ  SİAD gibi sivil toplum kuruluşlarına,  bu motivasyonu canlı tutmak ve ana  yasa tartışmalarını başlatmak, bunun  bir parçası olmak üzere ciddi görev  düştüğünü söyledi. BDP ile kendi  anayasa çalışmalarının ana hatlarını  paylaştıklarını kaydeden Boyner, şöy  le konuştu: “Üç tane böleni, üç bir  leştiren haline getirmek bizim için  önemli. Türkiye’nin en önemli so  runu diye de nitelendirdiğimiz Kürt  sorununun, bir demokrasi açığı so  rununun tezahürü olduğunu düşü  nüyoruz. Kimlikler, özgürlükler ve  kuvvetler ayrılığı bölenlerinin bir  leştiren haline gelmesi, yeni anaya  sada bunların tartışılıyor olması  çok önemli. Bir de anayasa yapma  nın yöntemi ve 21. yüzyıl anayasa  sının nasıl bir anayasa olması, han  gi ilkeleri içinde barındırması. Bu  5 konu için de TÜSİAD çalışmala  ra başladı, sürdürüyor.”  Selahattin Demirtaş ise yeni anayasa  çalışmaları kapsamında sivil toplum  örgütlerini ziyaret ettiklerini belirterek,  “TÜSİAD’ın Türkiye için önemini  biliyoruz ve verimli bir tar  tışma yürüttük. TÜSİ  AD heyetini Diyar  bakır’a davet ettik.  Bölgeye yatırım  yapmak isteyen  işadamalarını da  Diyarbakır’a  bekliyoruz” dedi.  BDP’liler, TÜSİ  AD’ın ardından DİSK Ge  nel Merkezi’ni ziyaret etti. DİSK  Genel Başkanı Süleyman Çelebi gö  rüşmenin ardından yaptığı açıklama  da geleneksel baskıcı ve sorunu gü  venliğe indirgeyen anlayışların terk  edilmesi gerektiğini ifade ederek,  “Bir yandan ‘dağdan inin’ derken,  diğer yardan ‘şehri terk edin’ demek  samimiyetsiz bir yaklaşımdır. Ön  ce parmaklar tetikten çekilmeli, çi  çekler uzatılmalıdır. Meclis eğer  bu konuda samimiyse, bir ilk adım  olarak Aysel Tuğluk ve Ahmet  Türk’ün milletvekillikleri bir gün bi  le geçirilmeden iade edilmelidir”  diye konuştu.  Yeni MGSB’de “irtica” yerine “dini istismar eden  örgütler” tanımı geldi. PKK öncelikli tehdit  sıralamasındaki yerini korudu. Toplantıdan sonra  Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve  Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner ve kuvvet  komutanları Köşk’te mini bir zirve gerçekleştirdi.  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)  Cum  huriyet’in 87. yıldönümü dolayısıyla gazete  mizin Ankara Palas’ta düzenlediği resepsiyon  yoğun ilgi gördü. Resepsiyona katılan CHP Ge  nel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay  Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderdiği yazıya  göre kurultaya gerek olmadığını söyledi.  Gazetemizin Cumhuriyet’in 87. yılı dola  yısıla Ankara Palas’ta düzenlediği resepsiyo  na 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,  CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ulaştırma  Bakanı Binali Yıldırım, DP Genel Başkanı  Hüsamettin Cindoruk, DSP Genel Başka  nı Masum Türker, eski Çalışma Bakanı Ya  şar Okuyan, Cumhurbaşkanlığı Basın Baş  danışmanı Ahmet Sever, Rahşan Ecevit, ga  zeteci yazar Bekir Coşkun, siyaset, yargı ve  iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.  Kılıçdaroğlu, gazetecilerin Başsavcılık’ın  tüzük konusundaki yazısı ile ilgili sorular üze  rine de “15 günlük süre içerisinde parti or  ganları toplanacak gereği yapılacak” dedi.  Kılıçdaroğlu, “Kurultay gerekmiyor mu” so  rusu üzerene de “Yazıdan öyle anlaşıldığı söy  lendi. Kurultaya gerek yok” yanıtını verdi.  CHP lideri, 29 Ekim Resepsiyonu’na ilişkin  sorular üzerine “Henüz karar vermedik” de  di. Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine de “Ben  zaten sadece bir kez, 2003 yılında Cum  hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dönemin  de Köşk’te resepsiyona katıldım” dedi.  Kılıçdaroğlu, resepsiyona ilişkin gündüz sa  atlerinde gazetecilere yaptığı açıklamada ise  “CHP grubunu serbest bıraktık. Bu ülke  de yoksulluk var, açlık var. Ben resepsiyo  na gitsem ne olur, gitmesem ne olur. Ne  böyle bir önyargımız var ne de Sayın Cum  hurbaşkanı’na karşı bir önyargı besliyoruz.  Boykot havamız da söz konusu değil aslın  da” dedi.CHP Genel Sekreteri Önder Sav, re  sepsiyona katılmayacağını belirtirken CHP  Sözcüsü Hakkı Süha Okay da Çankaya Be  lediyesi’nin yürüyüşüne katılacağını söyledi.  CHP’ye ‘yeni vitrin’ geliyor  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın  CHP’ye gönderdiği yazıda tüzüğün 15 gün  içerisinde yürürlüğe konması istendi. CHP  MYK şu anda 20 üyeden oluşuyor. Yeni tü  züğe göre ise genel başkan tarafından atana  cak “en az” 13 genel başkan yardımcısı ile  bir genel sekreterden oluşacak. Kılıçdaroğlu  genel başkan yardımcılarını “atayacak”.  Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a en  yakın isimlerden Yılmaz Ateş ise kurultayın  toplanması gerektiğini söyledi.  CUMHURİYET GECESİNDE BÜYÜK BULUŞMA  Geceye katılan Kılıçdaroğ  lu, “CHP’nin kurultayı top  lamasına gerek yok” dedi.   
            
    
