Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
8 EKİM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DİZİ 9
Politik oyunlarõn harman yeri Ortadoğu’da bir hanedanõn, ihanet, sadakat, kan, yaşam ve ölümle iç içe geçen öyküsü
Kral eski Adana valisinin torunu
H
er halkõn, her ülkenin bir
öyküsü olduğu gibi her
hanedanõn da bir öyküsü
var. Kõsa geçmişi incelendiğin-
de Ürdün Hanedanõ, tarihinin
en ilginç dönemlerini şimdiki
Kral 2. Abdullah’õn babasõ Kral
Hüseyin’in iktidarõnda yaşadõğõ
görülür.
Kral Hüseyin... Haşimi Hane-
danõ’ndaki adõyla Melik Hüse-
yin Bin Tallal ya da popüler
adõyla “Küçük Kral”...
O, politik oyunlarõn harman
yeri Ortadoğu’da entrikayla iha-
netin, ölümle yaşamõn, ihanetle
sadakatin sarmalõnda yaşanan, en
sancõlõ, en çalkantõlõ, en kanlõ dö-
nemde 46 yõl iktidarda kalmayõ
başardõ. Eğitimini yarõm bõrakõp
İsviçre’den gelerek Haşimi Ha-
nedanlõğõ’nõn tahtõna oturdu-
ğunda henüz 18 yaşõndaydõ. 16-
17 yaşlarõndayken dedesinin öl-
dürülmesine tanõk oldu, kendisi
de ölümden kõl payõ kurtuldu.
Müslümanlarõn Kudüs’teki kut-
sal mekânõ El Aksa Camisi’nin
önünde, dedesi Melik Abdullah
uğradõğõ suikast sonucu öldürü-
lürken o da kurşunlara hedef
oldu. Tipik bir öykü, bilindik bir
tema, ama onu o suikastta ger-
çekten göğsündeki madalya kur-
tardõ. Yaklaşõk bir yõl sonra ise
ruh sağlõğõ bozulduğu için taht-
tan indirilen babasõnõn yerine
geçti.
Eski Adana Valisi’nin
torunu
Küçük kral tahta otururken
annesi Zeyn de babasõ Tallal’õ
kendi yurduna, İstanbul’da Or-
taköy’deki bir hastaneye götür-
dü tedavi ettirmeye.
Ana Kraliçe Zeyn, eski Adana
valilerinden Şakir Paşa’nõn to-
runuydu. Sadrazam Kõbrõslõ Kâ-
mil Paşa’nõn kardeşi olan Şakir
Paşa, iki eşten sekiz çocuk ba-
basõydõ. Şakir Paşa’nõn “Saray-
lı Hanım” diye de bilinen Gül-
feşan Hanõm’dan doğan kõzõ
Vicdan Hanõm, Ürdün tahtõnõn
hanedanõ Şerif ailesinden Cemil
Bey’le evlenmişti. Bu evlilikten
doğan Zeyn ise Ürdün’ün ikin-
ci kralõ Tallal’la evlenerek “Ana
Kraliçe” oldu.
Bu yönü dolayõsõyla anne ta-
rafõndan Türk olduğu söylene-
bilecek Kral Hüseyin, 46 yõl sü-
recek iktidarõnda ülkesini adeta
yeniden kurdu. Ürdün, her ne
denli, ABD, AB ve Suudilerin
desteğiyle kurulsa da, Kral Hü-
seyin, yõllarca ülkesini esenliğe
çõkarmak için birçok tehlikeye
bizzat göğüs gerdiği için halkõ ta-
rafõndan kahraman anlamõna ge-
len “Geda” diye anõlarak ödül-
lendirildi.
Ölünceye dek süren iktidarõ
boyunca gerek bölge ülkeleriy-
le gerekse bölgede yaşanan sa-
vaşlardan ülkesinin en az zarar-
la çõkmasõnõ sağlayacak biçimde
akõlcõ ve esnek bir politika sür-
dürmeyi başardõ.
Ortadoğu barõş sürecinin en
önemli isimlerinden biriydi. Bu
niteliğini gerek uyguladõğõ di-
yaloğa bağlõ esnek politika, ge-
rekse önce İsrail, ardõndan Mõ-
sõr’la imzaladõğõ barõş anlaşma-
sõyla kazandõ.
Kendisinden 7 yaş büyük Şe-
rife Dina Abdülhamid ile ev-
lendiğinde henüz 20 yaşõndaydõ.
Alia adlõ kõzõ dünyaya geldikten
sonra eşinden ayrõldõ.
Kral Hüseyin’in kuzeni Irak
Kralõ Faysal, 1958 Şubatõ’nda
Ürdün’le Irak krallõklarõnõn bir-
leşmesinden 5 ay sonra Bağ-
dat’ta düzenlenen darbe sonucu
öldürüldü. Bu olaydan bir süre
sonra Kral Hüseyin İsviçre’ye gi-
derken uçağõ Suriye jetlerince ta-
ciz edildi. Bu olayla bağlantõlõ
olarak Ürdün Genelkurmay Baş-
kanõ Tuğgeneral Sadık Şera,
kralõ devirmeye çalõşmak su-
çundan ölüm cezasõna çarptõrõl-
dõ. 2-2.5 yõl sonra ise arkasõnda
Suriye’nin olduğu belirtilen bir
suikast girişimi ortaya çõkarõldõ,
saray personelinden 2 kişi Hü-
seyin’i zehirleyerek öldürmeyi
planladõklarõnõ itiraf etti.
Kral Hüseyin bu süreçte
(1966), krallõk yerine sosyalist bir
cumhuriyet kurmak isteyenlerle
de mücadele etti. Bu süreçte
Ürdün BAAS’õnõn hazõrladõğõ
komplo ortaya çõkarõlõnca yüz-
lerce muhalif tutuklandõ. Aynõ
yõl Suudi
A r a b i s -
tan’la askeri
işbirliğine
gidilmesi, bir
yõl sonra
ABD’den as-
keri yardõm
alõnmasõ gibi
girişimlerin ya-
nõ sõra daha Ba-
tõcõ bir siyaset
izlemeye başla-
dõ. Onun Anglo-
saksonlarla bu
aşõrõ içli dõşlõ politika izlemesi ba-
zõ Arap ülkelerinin tepkisine yol
açtõ.
Hüseyin, kelle koltukta yaşa-
dõğõ bu dönemde, 1961’de bir İn-
giliz ordu subayõnõn kõzõ olan
Antoinette Gardner ile evlen-
di. Bu evlilik de 11 yõl sonra so-
na erdi. Kralõn bu evliliğinden
şimdiki Kral 2. Abdullah, Fay-
sal, Zeyn ve Ayşe isimli kõzlarõ
oldu.
Ürdün, Haziran 1967’de ya-
põlan Arap-İsrail savaşõnda İsrail
karşõsõnda kesin bir yenilgi aldõ.
Batõ Şeria, İsrail tarafõndan bu sa-
vaşta işgal edildi.
Ürdün’e yapõlan yoğun Filis-
tinli göçü bu savaş sürecinde
meydana geldi; tam 800 bin Fi-
listinli Ürdün topraklarõna göç-
mek zorunda kaldõ.
Yoğun Filistinli göçü, bir dizi
sorunu da beraberinde getirdi.
Bunlarõn başõnda Filistin Kurtu-
luş Örgütü (FKÖ) ile Ürdün
arasõnda yaşanan gerginlik oldu.
Filistinli gerillalarõn 3 İngiliz
uçağõnõ kaçõrmasõ üzerine Ürdün,
Kral Hüseyin’in emriyle FKÖ
kamplarõna saldõrõ düzenledi.
1970’te Ürdün güvenlik güçle-
riyle Filistinliler arasõnda bir iç
savaş yaşandõ. 1971’de ise Ürdün
ordusu Filistin gerilla kamplarõ-
na saldõrdõ. Bu saldõrõlarõn so-
nucunda gerillalar kesin yenil-
giye uğratõldõ. Arap aydõnlarõ
bugün, bu saldõrõlar sõrasõnda
İsrail’in Ürdün’ün verdiği istih-
baratla Filistin kamplarõnõ, köy-
lerini, yerleşimlerini vurduğunu
anlatõyor.
Federasyon sadece
hayallerde kaldı
Kral Hüseyin, 1972’de Gazze
Şeridi’nde “Birleşik Arap Kral-
lığı” adõ altõnda federe bir devlet
kurulmasõnõ istediyse de bu ne
Arap ülkeleri ne de İsrail tara-
fõndan uygun görüldü.
Dördüncü Arap-İsrail savaşõn-
da Suriye cephesine asker gön-
deren Ürdün, yaklaşõk bir yõl
sonra FKÖ’yü Filistin halkõnõn
tek temsilcisi olarak tanõdõğõnõ
açõkladõ.
Genel olarak Ortadoğu’da ço-
ğu ülkede görüleceği gibi prag-
matik bir politika izleyen Kral
Hüseyin, İran-Irak savaşõnda
(1980) Irak’õ destekleyince ABD
ile ilişkileri bozulma sürecine
girdi. 1990’da başlayan Körfez
krizi sõrasõnda da Irak’a yakõn bir
tutum izledi.
Konuştuğumuz Iraklõlara göre
Irak’õn Kuveyt’i işgali üzerine
yaklaşõk 500 bin kişi Kuveyt ve
Körfez ülkelerinden kaçarak Ür-
dün’e sõğõndõ.
Takvimler 1992’yi gösterdi-
ğinde Ürdün’ün küçük kralõ lenf
kanseri olmuştu. Tedavi için
ABD’ye gidip geldiği süreçte
(1994) İsrail’le 46 yõllõk savaş du-
rumunu sona erdiren barõş an-
laşmasõnõ imzaladõ.
5 Şubat 1999’da yaşamõnõ yi-
tiren Kral Hüseyin, ölümünden
bir ay önce kesin biçimde sağlõ-
ğõna kavuştuğunu öne sürüp Ür-
dün’e döndü ve Veliaht Prens
Hasan’õ görevden alarak yerine
büyük oğlu Prens Abdullah’õ
(Şimdiki Kral 2. Abdullah) atadõ.
Küçük kralõn 34 yõl gibi bir süre
tahtõn vârisi kimliğini taşõyan
kardeşi Prens Hasan’õ veliahtlõk-
tan azlederek yerine Abdullah’õ
atamasõnõn en büyük nedeni, ölü-
münden sonra ülkesinin dõş etki-
lerle bir iktidar mücadelesine sü-
rüklenerek Batõ dünyasõndan
uzaklaşõp Arap milliyetçiliği ek-
senine girmesi kaygõsõydõ.
Abdullah’õn eğitimini İngilte-
re ve ABD’de yapmasõ, eşinin Fi-
listinli olmasõ bir başka artõ ola-
rak gösteriliyordu.
Kral 2. Abdullah billboardda.
Beyaz taş duvarlõ evler
diyarõ Amman’da
Ölü Deniz kõyõsõndan turkuvaz ritminde geçerek
vardõğõmõz, beyaz taş duvarlõ binalar diyarõ Am-
man’õn bende uyandõrdõğõ ilk duygu huzur oldu...
Apartmanlarõn, binalarõn dõş yüzeyi krem rengine
çalsa da ilk andan itibaren insanda beyazmõş duy-
gusu yaratõyordu... Amman’daki bütün binalarõn
dõş duvarlarõ, bir başmimarõn gözetiminde taş usta-
larõ tarafõndan taşçõ kalemi ve çekiçle düzeltilerek
özenle biçimlendirilmiş izlenimi veriyordu... Son-
radan öğrendim ki, varlõklõlarõn evleri gerçekten sö-
zünü ettiğim taşlardan yapõlõrken olanağõ kõsõtlõ
halk da dõş yüzeyi taş izlenimi veren kaplama biri-
ketle örüyormuş evinin dõş duvarõnõ...
Amman’da ilk durak Kültür Bakanõ Sabri Erba-
hat’õn makamõydõ... Sabri Bey’le Cumhuriyet
okurlarõ için bir de özel söyleşi olanağõ bulduğum
görüşmeden sonra Ürdün Yazarlar Birliği’ni ziya-
ret ettik...
İçinde çalõşma odalarõ, aygõtlarõ, kütüphane bulu-
nan çevresi, bahçesi çiçeklerle bezeli, arka bahçe-
sinde havuz olan iki katlõ binayõ görünce koca Tür-
kiye’deki yazar örgütlerinin genel merkezlerini dü-
şündüm, içim sõzlayarak...
Ertesi gün Şiir Evi’ne ziyaret vardõ... Şiirin kut-
sandõğõ bir dünyaya bu “ev” yakõşõyordu, ama be-
nim de yüreğimi bir kõskançlõk dalgasõ sarõyordu.
Nâzõm, orada ileride dirseğiyle sol kolundan destek
alarak sağ elini çenesine dayamõş gülümseyerek
bakõyor gibiydi... Şiir Evi, daha 1920’lerde Prens
Nayif tarafõndan yaptõrõlmõştõ. Roma döneminden
kalma amfitiyatronun üstündeki tepeye kondurul-
muştu...
Ortadoğu için kayõp oldu
Ürdün, ihanetin ödülü bir ülke
A
mman’da konuştuğumuz Arap ay-
dõnlar, Ürdün’ün İsrail’i korumak,
çevresinde güvenlik çemberi oluş-
turmak için; İsrail’inse Osmanlõ’nõn yõkõmõ
pahasõna kurulduğunu söylediler... Elbette
Batõ tarafõndan... Ürdün’ün kuruluşuyla il-
gili öykülerdeki ortak görüş Batõ tarafõndan
1. Dünya (Paylaşõm) Savaşõ sonunda ku-
rulduğudur. Bunu Türkler de yadsõmaz an-
cak farklõ bir temaya yaslanarak kabul
ederler bunu...
1. Dünya Savaşõ’nda, İslam dünyasõnõn en
kutsal mekânõ Hicaz, inanõlmaz olanaksõz-
lõklarõna karşõn Osmanlõ askerleri tarafõndan
can pahasõna savunuluyordu. Osmanlõ as-
kerleri bu savaşta, savunduğu kentin Arap
Emiri tarafõndan arkadan vuruldu. İngiliz-
lerle gizlice anlaşan Hicaz Emiri Şerif Hü-
seyin Bin Ali’nin ihaneti sonucu Osmanlõ
askerleri Hicaz’da şehit düştü. Hz. Mu-
hammet’in soyundan gelen bu Hicaz Emi-
ri, anne tarafõndan Türklerle akraba olan Kral
Hüseyin’in baba tarafõndan akrabasõydõ.
ABD, İngiltere ve Fransa’nõn başõnõ çek-
tiği emperyalist Batõ, 1. Dünya Savaşõ son-
rasõnda Ürdün’ü kurmaya karar verdiklerinde
Ortadoğu’nun bu yeni ülkesinin tahtõnõ,
eski dostuna ihanet eden Hicaz Emiri Şerif
Hüseyin Bin Ali ve ailesine bir ödül gibi sun-
muşlardõ.
Suyu da yok, petrolü de
Ürdün, Ortadoğu denilince akla gelen tek
zenginlik imgesi açõsõndan paradoksal bir ko-
numda... Dünya petrolünün yüzde 68’inin,
doğalgaz kaynaklarõnõn yüzde 41’inin bu-
lunduğu, çevresindeki ülkelerin çoğu petrol
zengini olan Ürdün’de bir damla petrol
yok denilse yeri. Ürdün’ün petrolle ilişkisi
sanõrõm sadece yakõnda işletime açõlacak Mõ-
sõr-Ceyhan boru hattõyla ilgili. Mõsõr do-
ğalgazõnõn Ceyhan’a naklini öngören bu hat-
tõn güzergâhõ Ürdün ve Suriye üzerinden
Ceyhan’la buluşacak. Yõllõk kapasitesi 4 mil-
yon ton olan hattõn Ürdün kõsmõ bitmiş, Su-
riye kõsmõnõn yapõmõ sürüyor. Ürdün’ün bu
hattõn işletiminden önemli beklentisi var. Ür-
dün’de petrolün durumu böyle... Ortadoğu
için stratejik sayõlan öbür ürün, su da yok Ür-
dün’de... Gezimiz boyunca yeşil boyalõ
birçok tanker gördük su taşõyan...
İki stratejik üründen de yoksun olan Ür-
dün, öbür yeraltõ zenginlikleri, madenler açõ-
sõndan da inanõlmaz yoksul... Ölü Deniz (Lut
gölü) ile Amman’õn kuzeyindeki Resayfe’de
potas, Aceun’da demir, Fenan ve vadi Da-
na’da bakõr varsa da tatmin edici olmaktan
uzak.
Petrol yoksunluğunun yanõ sõra, ender ya-
ğõş aldõğõ için Ortadoğu’nun ortak kaderi
olan susuzluğu da yoğun biçimde yaşõ-
yor...
Dünyada yabani arpanõn, çift sõralõ buğ-
dayõn üretildiği bu topraklarda bugün yapõlan
tarõm yer yer modern teknolojiyle gerçek-
leştirilse de çoğu yerde görece geridir. Bu-
na karşõn, Ürdün vadisinin nemli bir sõcak-
lõk sunan bazõ bölümlerinde yõlda iki ürün
alõnabiliyor... Bu bölgelerde yaygõn olarak
muz ve turunçgil bahçeleri dikkat çekerken
ülke genelinde zeytin bağlarõ ekonomik
verimlilik açõsõndan ilk sõrayõ alõyor... Tarõm
yapõlabilen yerlerde buğday, arpa, mõsõr, be-
zelye, mercimek, fasulye üretiliyor... Ölü de-
niz kõyõsõndaki bembeyaz tuzlu topraklarda
bile damlama yöntemiyle Ürdünlü çiftçile-
rin üretim yaptõğõnõ, narenciye ve muz bah-
çeleri yetiştirdiğini gördük...
Doğu Ürdün’de göçebe yaşam süren
bedeviler hayvancõlõkla geçinirken ülke
genelinde sanayi faaliyetinin pek geliş-
mediğini öğrendik...
Beyin ve emek göçü
Bütün bunlarõn yanõ sõra eğitimli, nitelikli
insan yetiştirmeyi başaran Ürdün, başta
çevredeki Arap ülkeleri olmak üzere dün-
yanõn hemen her yerine çalõşmaya giden mü-
hendis, teknisyen gibi elemanlarla yapõlan
beyin göçü, emek göçü sayesinde büyük dö-
viz girdileri sağlõyor.
Buna karşõn, büyük bir işsizlik sorunu ya-
şanõyor Ürdün’de. Şu anda işsizlik oranõ yüz-
de 14 dolayõnda. Hepsi genç, hepsi de eği-
timli olan işsizlerin yaş grubu 18-35 arasõ...
İş bulan şanslõ gençlerin büyük bölümü ise
ancak geçici iş bulabiliyor. Önümüzdeki 20
yõlda Yakõndoğu ile Ortadoğu’da işsiz sa-
yõsõnõn 90 milyonu bulacağõ, şu anda sürekli
iş bulmaktan yoksun gençlerin oranõnõn
Mõsõr’da yüzde 90’larõ bulduğu bildiriliyor.
K
ral Hüseyin’in, devlet
adamlõğõ için erken
ve olgunluk çağõnda
diye değerlendirilmesi gereken
ölümü, Ortadoğu barõş süreci
için kayõp olarak nitelendiril-
mişti. Güçlü bir devlet adamõ,
yetenekli bir diplomat kimli-
ğiyle üstlendiği “uzlaştırma-
cı” misyonuyla Ortadoğu için
önemli bir isimdi o... Ülkesi-
ni Batõ’ya açmak istediği için
Batõ’yla iyi ilişkiler kurmaya
çok özen gösteriyordu.
Barõşçõ, uzlaşmacõ, müza-
kereci bir diplomat, o ölçü-
de kararlõ ve mücadeleci
olan Kral Hüseyin, Ürdün’ü
çevresindeki ülkelere ege-
men olan tutucu ve bağnaz
yapõdan uzak bir noktaya
götürüp çağdaşlaştõrarak bir
istikrar ve denge unsuruna
dönüştürmüştü...
Onun 46 yõllõk iktidarõ dö-
neminde Ürdün’ün savaş mağ-
duru göçmenlerin sõğõnağõ ol-
masõ, bunun bir başka göster-
gesiydi. Yüz binlerce, mil-
yonlarca Filistinli, Kuveytli,
Iraklõ canõnõ kurtarmak için
kaçõp Ürdün’e geldi... İlk sa-
vaş mağduru göçmenler Çer-
kezlerle Çeçenlerdi... Onlarõn
açtõğõ yol, Ürdün’ü bir göçmen
sõğõnağõ ülke konumuna ge-
tirdi... Bir bakõma Ürdün Ha-
nedanõ da göçmendi... Am-
man’a bir-iki bin km. uzak-
lõktaki Mekke’den, Hicaz’dan
gelmişti Haşimiler...
Küçük kralõn tahtõ bõraktõğõ
2. Abdullah, tahta oturalõ 10
yõl oluyor. İngiliz Sandhurst
Askeri Akademisi mezunu
olan Abdullah da bir bakõma
babasõyla ortak kaderi yaşõyor.
Babasõ gibi o da ülkesinin ve
Ortadoğu’nun sancõlõ bir dö-
neminde iktidara geldi. Doğal
zenginliklerden yoksun olan
ülkesi, babasõ zamanõnda yar-
dõmlarla ayakta durabiliyordu.
Şimdi o eski yardõmlarõn azal-
dõğõ bildiriliyor.
Buna karşõn o yine de, ba-
basõ Kral Hüseyin’in açtõğõ
yolda yürüyerek Ürdün’ün
Batõ’ya dönük, laik, aydõnlõk
yüzünü yarõnlara taşõmaya ça-
lõşõyor. Giyimiyle, edasõyla
Türkiye de dahil, çevre ülke-
lerin birçoğunun lider eşinden
farklõ, aydõnlõk noktada duran
eşi Rania ise çağdaş kadõn
kimliğiyle en büyük yardõm-
cõsõ. Ürdün yönetiminin kadõ-
na yeni haklar tanõyan son
düzenlemesinin de en büyük
savunucusu... Geçen ağustos-
ta ülkeyi karõştõran söz konu-
su düzenlemeyle “Kadının
yeri evi ve eşinin yanı” gö-
rüşünü savunan dinci grupla-
rõn, özellikle MK’nin muha-
lefetine karşõn, kralõn yasayõ
onaylamasõ her ne denli BM
Sözleşmesi gereği olsa da Ra-
nia’nõn mücadelesinin bir par-
çasõ olarak değerlendiriliyor.
Kadõnlarla ilgili son düzenle-
me, Ürdün’ün “Kadın Sal-
man Rüşdi’si” diye tanõmla-
nan gazeteci Tucan Faysal’õn
MK ve köktendinci İslam kar-
şõtõ mücadelesinin başarõsõ
olarak da görülüyor.
Bakalõm, peçe, burka, kara
çarşaf, pantolon, eşarp ve ba-
şõ açõk kadõnlarõn dansõnda
Ürdün nereye yürüyecek...
Kral 2. Abdullah, bunun
dõşõnda özellikle dõş ilişkiler-
de baba mirasõ politikayõ bi-
linçle sürdürüyor. Bu yanõ
dolayõsõyla babasõ gibi güve-
nilir, birleştirici, ülkesinin çõ-
karõ konusunda pragmatik di-
ye tanõmlanõyor...
SÜRECEK