Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Oysa IMF de, Dünya Bankası da “açların kar-
nının vaatlerle doymayacağını… işsizliğin sava-
şa neden olabileceğini” açıkladılar.
RTE’ye sormaları gerekirdi:
Ülkende “yükselen çığlıklara, taleplere ve… he-
men her gün sokaklardaki protestolara” kulak ve-
riyor musun?
Yaşam sıkıntılarıyla çalkalanan, açlık sınırında
yaşayan milyonların sorunlarını çözebildin mi?
Uluslararası kuruluşlar adları gibi biliyorlar ki
Türkiye’de zengine, fukaraya sor bu soruyu, alı-
nacak yanıt: Hayır olacak!
Bu ülkede son resmi verilere göre nüfusun yüz-
de 16’sının işi yok.
Nüfusu 70 milyon kabul edersek, Türkiyemizde
en az 12 milyon insanımız işsiz. Evine günde iki
ekmek götürecek kadar para kazanmıyor...
Konuşmalarında bol keseden istikrar, toplumsal
refah satan hükümet başkanı:
Hemen her gün işsizlikten kaynaklanan top-
lumsal sorunları; sokak gösterilerini, ailesel bu-
nalımların yarattığı kimi olayları ve hükümetin iş
yaratması “taleplerini” duymazlıktan geliyor.
“Dünyanın bir bölümü sınırsız ölçüde tüketir-
ken diğer bölümü açlıktan hayatta kalma müca-
delesi yapıyor” derken Türkiye’deki aynı durumu
görmezden geliyor.
Emrindeki bakanların açıklamalarından anla-
şılıyor ki, son iki ayda elli bin-yüz bin azalmış iş-
siz sayısı.
Demek ki hükümet işsizliğe de çare bulmuş.
Mantık bu!
Demokratik rejime saygılı, yasaların, yasal
kurumların emrine boynu kıldan ince mi hükü-
metin?
Pekâlâ; ama demokrasinin temel kurallarına
saygılı hükümetin yaptırımları arasına şu örnek
olayı nasıl yerleştireceğiz?
Memurlara verilecek zammı iki altı ayda
2.5+2.5 diye saptayan ve dayatan hükümet ka-
rarına karşı çıkıldı.
Çalışanlarla hükümet arasındaki zam anlaş-
mazlığı, alacağı karara hükümetin de sahip çık-
ması gereken uzlaştırma komisyonuna gitti.
Komisyon, çalışanlar lehine karar verdi. İki al-
tı ayda memura zammı 4.5+ 4.5 olarak saptadı.
Hükümetin bu karara uyup uymayacağı kuş-
kulu. Hükümet bürokrasisinden alınan izlenime
göre; uzlaşma kararına uymak, hayır zorunlu de-
ğil. Daha önce zam oranını Bakanlar Kuru-
lu’ndan geçirerek, bildiğini okuyabilir.
Canın isterse diyebilir memur sendikalarına:
Yüzde 2.5!
O zaman işçi-hükümet görüşmelerine, uzlaş-
ma komisyonuna gereksinim neden? Al kararı hü-
kümet; dayat memura! Olsun bitsin!
İlgili bakan, hatta Başbakan; memurun sesi-
nin duyulmasını önlemek için gece gündüz sa-
bah akşam, verilen yüzde 2.5 zamla memuru en-
flasyon altında ezdirmediklerini TV’lerde yinele-
yecekler.
AKP demokrasisi bu; al vur duvara, gene ya-
zık oldu duvara!
AKP demokrasisinde daha neler olmuyor ki?
Üzerinde toplumsal mutabakat olan ‘Ne Mut-
lu Türküm Diyene…’ ‘Ordumuza Şükran Borç-
luyuz…’ ‘Milli Birlik Esastır’ gibi temel sloganla-
rı, örneğin İstanbul’un kurtuluşu nedeniyle ken-
tin beş büyük camisinde mahyalara asmak bi-
le AKP himayesindeki dincilerin sert tepkisiyle
karşılaştı.
Sürekli Müslümanlık cinneti geçiren Vakit;
dün, mahyalarda bu sloganları görünce tepkiyi
“Kim bu işgüzar” diye manşetlere taşıdı.
Bol miktarda derneklerde tepki-tepki karşıt-
larının kümelendiği Türkiye’de -dinci varakparede
gördük- öylesini bulursun ki, örneğin ülkenin te-
mel sloganlarının mahyaya asılması olayını,
“açılım sürecinde atılan kışkırtıcı bir adım” diye
niteleyen açıklamalar yaparlar.
Deniz Baykal’ın dediği gibi:
Açılım (da) cıvıdı!
İstanbul B 23
Edirne B 25
Kocaeli S 26
Çanakkale B 24
İzmir B 29
Manisa B 30
Aydın B 32
Denizli B 29
Zonguldak B 21
Sinop B 20
Samsun PB 25
Trabzon PB 22
Giresun PB 21
Ankara S 24
Eskişehir S 24
Konya B 22
Sıvas Y 22
Antalya A 30
Adana Y 31
Mersin PB 31
Diyarbakır B 29
Şanlıurfa PB 29
Mardin B 26
Siirt B 28
Hakkâri Y 19
Van Y 19
Kars Y 15
Oslo B 6
Helsinki B 10
Stockholm B 11
Londra Y 15
Amsterdam Y 16
Brüksel Y 15
Paris Y 19
Bonn Y 18
Münih Y 24
Berlin Y 19
Budapeşte B 28
Madrid Y 25
Viyana Y 26
Belgrad B 28
Sofya B 26
Roma B 24
Atina A 27
Zürih Y 20
Moskova Y 13
Aşkabat B 23
Astana PB 22
Taşkent PB 30
Bakû B 19
Bişkek PB 23
Tiflis Y 18
Kahire A 28
Şam A 29
Ülkemizin doğu kesimleri
parçalı ve çok bulutlu, Do-
ğu Karadeniz, Doğu Ana-
dolu’nun doğusu (Kars,
Ardahan, Ağrı ile Malatya,
Elazığ, Erzincan Doğu Ak-
deniz’in iç kesimleri sağa-
nak yağmurlu, diğer yerler
parçalı az bulutlu geçecek.
Marmara’nın doğusu, Ba-
tı Karadeniz’in iç kesimle-
ri İç Anadolu’nun kuzey-
batısında sabah saatle-
rinde sis bekleniyor.
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2009 PERŞEMBE
8 HABERLERİN DEVAMI
Hakkâri’de uğradıkları silahlı saldırı sonucu şehit olan
polis memuru Engin Açıkgöz (31) ve ağabeyleri Sadi
(39) ile Sabri Açıkgöz’ün (44) cenazeleri Kastamo-
nu’nun Çatalzeytin ilçesinde toprağa verildi. Çatalzeytin Kaymakamlığı önünde yapılan törene, Açıkgöz
ailesi ve yakınları ile Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, Kastamonu Valisi Mustafa Kara, es-
ki Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Kastamonu milletvekilleri Hasan Altan ve Hakkı Köylü, Terörle
Mücadele Daire Başkanı Yüksel Babal, Kastamonu Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın, Kasta-
monu Emniyet Müdürü Yusuf Albayrak ve çok sayıda yurttaş katıldı. Cenazelerin getirilişi sırasında
yurttaşlar terör örgütü PKK lehine sloganlar atarak, örgütü simgeleyen bez parçalarını yaktı. Baygınlık
geçiren şehit Engin Açıkgöz’ün eşine sağlık ekipleri müdahale etti. Baba Şükrü Açıkgöz ayakta durmak-
ta güçlük çekerken, yakınları gözyaşlarına boğuldu. Cenazeler, Karacakaya köyünde toprağa verildi.
HEYELAN RİSKİ
Hasankeyf’te
yeni tehlike
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Bat-
man’õn tarihi özellikleriyle
dünya çapõnda ün yapan Ha-
sankeyf ilçesinde TOKİ ta-
rafõndan yapõlmasõ planla-
nan yeni yerleşim yeri için
çalõşmalara başlandõ. Hasan-
keyf’i Yaşatma Girişimi ise
geçen hafta yaptõğõ açõkla-
mada yeni yerleşim alanõnõn
tarihi özellik taşõdõğõna dik-
kat çekmişti. Açõklamada,
“Arkeolojik yüzey araştır-
ma ve sondaj çalışmaları
bağımsız bilim kurulu ta-
rafından yapılmadan böl-
genin yeni yerleşim alanı
olarak belirlenmesi doğru
değil. Yeni yerleşim alanı
olarak uygun görülen ye-
rin bir cephesinin dağlık
alan olması nedeni ile hava
sirkülasyonu yeteri kadar
olmayacağı gibi sel, taşkın,
heyelan riskleri de bulun-
maktadır” denilmişti.
SEDAT KURT
DENİZLİ- Ekonomik kriz işini kay-
beden çalõşanlarõn ardõndan işadamla-
rõnõ da intihara sürüklüyor. Denizlili ta-
nõnmõş işadamõ Osman Nuri Sözkesen
(53) dün fabrikasõnda intihar etti.
Denizli’de kendisine ait Funika Teks-
til firmasõna sabah saatlerinde gelen
Sözkesen kendisini makam odasõna
kilitledi. Firma çalõşanlarõnõn odadan
çõkmasõ için iknaya çalõştõklarõ Sözke-
sen saat 17.00 sõralarõnda ruhsatlõ sila-
hõnõ başõna dayayarak ateş etti. Silah se-
sinin duyulmasõnõn ardõndan durum po-
lise bildirildi. Polis ekipleri yaptõklarõ
incelemede Sözkesen’in yaşamõnõ yi-
tirdiğini belirledi. Sözkesen’in piyasa-
ya olan borçlarõ nedeniyle bunalõma gir-
diği ileri sürüldü. Denizli Valisi Yavuz
Erkmen, “8 saat önce fabrikaya gel-
miş. 17.00 sıralarında intihar etmiş.
Olay bize ihbar edilmediği için per-
sonelin de ihmali var” dedi. Sözke-
sen’in sekreteri ve yakõn korumasõ ifa-
deleri alõnmak üzere gözaltõna alõndõ.
Sözkesen borçlarõ nedeniyle bir sü-
re önce sahibi olduğu Deha TV, Deha
Haber Ajansõ, Haber gazetesi ve kur-
duğu UFO Müzesi’ni satmõştõ. Söz-
kesen, Funika Teknoloji fabrikasõnda
geliştirilen, “Hibrid Isı Maddesi” ad-
lõ düşük voltajlõ elektrik enerjisini õsõ-
ya çeviren õsõtõcõnõn tanõtõmõnõ yaparak
Nobel’e aday olacağõnõ açõklamõştõ.
Sözkesen evli ve 3 çocuk babasõydõ.
4 şirketini satan ancak borçlarõnõ kapatamayan Sözkesen yaşamõna son verdi
İşadamının borç intiharı
Acemilik Çok
Kötü Bir Şey...
Prof. Dr. K. Erçin KASAPOĞLU
Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi
Baştarafı 2. Sayfada
de görüşüp tartõşmasõ, olanak varsa uzlaşmasõ; an-
cak böyle bir sürecin sonucunda hazõrlayacağõ,
içeriği ve yöntemi belli bir açõlõm paketini top-
lumun değişik kesimleri ile tartõşõp mutabakat sağ-
ladõktan sonra uygulamaya koymasõ gerekir-
ken; içeriği ve yöntemi belli olmayan bir açõlõm
paketini yanlõş bir zamanlama ile Türkiye’nin gün-
demine getirip toplumun değişik kesimlerinden
ne ölçüde destek bulacağõnõ saptamaya çalõştõlar..
ama umduklarõnõ bulamadõlar. Böylesi acemice
bir açõlõma ancak bir-iki sözde sanatçõdan yine
acemice bir destek geldi. Toplumun ve muhale-
fetin akil kesimleri ise acemi kaptanõn yöneti-
minde nereye gideceği belli olmayan bu gemiye
binmedi.
Sonuç olarak, AKP hükümetinin, büyük bir ola-
sõlõkla, dõşarõdan gelen baskõlarla hazõrlõksõz bir
şekilde alelacele ve acemice ortaya koyduğu
“Kürt açılımı” da, daha önceki türban ve Gü-
neydoğu açõlõmlarõ gibi başarõsõzlõkla sonuçlan-
maya mahkûm gibi gözüküyor.
Acemilik gerçekten çok kötü bir şey!
SEYFETTİN METE
ÇORUM - Hitit Üniversitesi’nin aka-
demik yõlõ açõlõşõ ve diploma töreninde Ta-
rõm ve Köy İşleri Bakanõ Mehdi Eker’in
dünyanõn en önemli Sümerologlarõndan
Muazzez İlmiye Çığ’õn elini sõkmamasõ
dikkat çekti. Çõğ, gazetecilerin sorularõ
üzerine “Beni tanımaz onlar” dedi.
Sümerolog Çõğ’õn yaşamõ ve Sümerleri an-
latan “Son sümer kraliçesi” belgeselinin
Anõtkabir’de başlayan çekimleri Çorum’da
sürüyor. Çekimlerin ardõndan Çorum Hitit
Üniversitesi’nin Akademik ve Diploma tö-
renine katõlan Çõğ, kente ilk kez 1919’da Kur-
tuluş Savaşõ nedeniyle eşek sõrtõnda geldiğini
anlattõ. Çõğ, kendi öğrencilik yõllarõnda ba-
şörtüsü sorunu olmadõğõnõ belirterek “Oku-
la giderken kimsede başörtüsü yoktu.
Hatta Kuran kursuna giden kızlarda bi-
le yoktu” diye konuştu. Türkiye’nin Ata-
türk’e çok şey borçlu olduğunu vurgulayan
Çõğ, “Halkevleri ve Köy Enstitüleri ka-
patıldı. Bu ülkemizi geri bırakmaya yeten
yanlışlardır” dedi. Konuşmasõnõn ardõndan
protokol üyelerinin tamamõ Çõğ’õn elini sõ-
karak tebrik ederken Bakan Eker’in ayağa bi-
le kalkmamasõ dikkat çekti.
Dünya tanõyor, bakan tanõmadõ
Cevap
Baştarafı 1. Sayfada
1-) 14.08.2009 tarihli manşetinizde
kullanmõş olduğunuz ve Cumhuriyet
Başsavcõlõğõmõzca Erzincan Valiliği’ne
gönderilmiş bulunan yazõmõzõn, habe-
rinize konu olan ve kamuoyunda “İs-
mailağa” cemaati diye bilinen dosya ile
hiçbir şekilde ilgisi bulunmamakta, ge-
nel olarak CMK’nin 250. maddesine gi-
ren suç/suçlarla ilgili olarak Erzincan
ilinde ve ilçelerinde meydana gelebile-
cek olaylar hakkõnda Özel Yetkili Cum-
huriyet Başsavcõlõğõmõzca soruşturma-
larõn bizzat yürütüleceği konusuyla il-
gili bulunmaktadõr.
2-) Ayrõca 14.08.2009 tarihli gazeteniz
manşetinde kullanmõş olduğunuz Özel
Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Osman SA-
NAL imzalõ ve Erzincan Valiliği’ne yö-
nelik yazõlan yazõmõz yaklaşõk 2 sayfadan
fazla olmasõna, manşetinizde kullandõ-
ğõnõz paragraf da yazõmõzõn son paragrafõ
olmasõna rağmen, gazetenizce tamamen
kötü niyetli bir şekilde yazõmõzõn kopyala-
kes-yapõştõr mantõğõ ile kõrpõlarak veril-
mek suretiyle, tarafsõz gazeteciliğini-
zi(!) ne ölçüde icra ettiğinizi tüm Türki-
ye’ye göstermiş bulunmaktasõnõz.
3-) Yine manşetinizin hemen üstünde
“Erzurum Başsavcılığı İsmailağa dos-
yasını almak için uğraşmış” spot cüm-
lesi ile haksõz ve hukuka aykõrõ olarak
Cumhuriyet Başsavcõlõğõmõzõ töhmet al-
tõnda bõrakma amacõ güttüğünüz üzün-
tüyle müşahade edilmiştir. Zira, bu spot
cümle ile gerçekte “Erzincan Cumhu-
riyet Başsavcılığı’nın görev ve yetki ala-
nına giren bir soruşturma dosyasının
hukuka aykırı olarak istenmesi” anla-
mõna gelecek ifadeler ile verilmiştir.
Halbuki Özel Yetkili Cumhuriyet
Başsavcõlõğõmõzca Erzincan Valiliği’ne
05/05/2009 tarihinde gönderilen yazõdan
çok daha önce, aynõ içerikli yazõnõn
18/03/2009 tarihinde Erzincan Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’na da gönderildiği
ve bu yazõmõz ile CMK’nin 250. mad-
desi kapsamõnda bulunan suçlarõn so-
ruşturulmasõnõn bizatihi Özel Yetkili
Erzurum Cumhuriyet Başsavcõlõğõnca
yürütüleceği belirtilmiştir. Bu kapsam-
da bulunan İsmailağa dosyasõnõn isten-
mesi konusu ile ilgili olarak; Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn işbu dos-
yayõ vermemekte direnmesini sorgula-
mak gerekirken hukuken yetkili ve gö-
revli Özel Yetkili Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõmõzõn sorgulanmasõ oldukça dü-
şündürücü olmuştur.
4-) Özel Yetkili Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõmõzca dosya üzerinde araştõrma
ve soruşturma (çevre il ve ilçelerde
gerekli yer ve kişilere yönelik operas-
yonlar) yapõlmõş ve neticeten suç işlediği
yönünde haklarõnda kuvvetli şüphe bu-
lunan şüpheliler hakkõnda kamu davasõ
açõlmõştõr. Bir başka ifade ile manşeti-
nizde “Erzincan Savcısı Operasyon
Yapamadı” şeklindeki haberiniz de bir
çarpõtmadan ibarettir.
5-) Gazeteniz manşet haberinin 8. say-
fadaki devamõnda da önemli kişiler üze-
rinde Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ ta-
rafõndan gözaltõ işlemi yapõlacağõ ve fa-
kat dosyanõn elinden alõndõğõ, şeklinde-
ki görüş ve yazõnõz da gerçeği yansõt-
mamaktadõr. Zira, bir Cumhuriyet Sav-
cõsõnõn görevi nedenli-nedensiz şekilde ki-
şilere yönelik gözaltõ işlemi yapmasõ
değildir. Özellikle gözaltõna alma gibi in-
san hak ve özgürlüklerinin en önemlile-
rinden olan ve Anayasal teminat altõnda
bulunan “kişilerin hürriyeti”, “mesken
masuniyeti” ilkelerine belki herkesten
fazla Cumhuriyet Savcõlarõ dikkat etme-
lidir. Özel Yetkili Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõmõzca her soruşturmada olduğu gi-
bi “İsmailağa” dosyasõnda da bu titizlik
sergilenmiş ve gerekli olmayan kişiler
üzerinde gözaltõna alma ve sorguya sevk
etme işlemleri uygulanmamõş, ancak suç
işlediği yönünde hakkõnda kuvvetli suç
şüphesi oluşturan olgular bulunan kişiler
üzerinde bu işlemler icra edilmiştir.
Erzincan Valilik makamõna gönderilen
yazõmõzõn ne ifade ettiği herkesin anla-
yabileceği açõklõkta olmasõna, haberini-
ze konu “İsmailağa” cemaati ile hiçbir
ilgisinin bulunmamasõna, ne bu cemaa-
tin ve ne de herhangi başka bir suçun ya-
zõmõzda somut olarak belirtilmemesine
rağmen gazeteniz tarafõndan bu yazõmõz
açõk çarpõtma ile manşetinize alõnmõş ve
Valilik Makamõna yazõlan yazõmõz, ge-
çen cemaat hakkõnda bağ kurularak, yi-
ne açõk çarpõtma ile “Sümen Altının Öy-
küsü Belgeli” şeklinde manşet atõp ya-
nõna da yazõmõzõ ilave etmek suretiyle çar-
põtma habercilik yapõlmõştõr.
Kamuoyuna saygõyla duyurulur.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ 39700
Costner destek vermemiş
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural, AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Edibe Sözen’in Kevin
Costner’õn da “Kürt açılımına
destek verdiği” iddiasõnõn ardõn-
dan Costner’õn menajeriyle gör-
üştüğünü, ancak ünlü oyuncunun
“böyle bir yorumda bulunma-
dığı” yanõtõnõ aldõğõnõ açõkladõ.
Vural, “Kevin Costner kendisini
Türkiye’nin iç politika meseleleri
hakkında yetkin görmediğini
söylemiş. Adam daha ne desin,
‘bu senaryoda rol alamam, sayõn
başbakan varken bize düşmez’ di-
yor” değerlendirmesini yaptõ.
Vural, Meclis’te düzenlediği
basõn toplantõsõnda, Sözen’in
“Kevin Costner da demokratik
açılımı destekledi” iddiasõnõ
anõmsattõ. Bu açõklamanõn ardõn-
dan kendisinin Costner’õn Los
Angeles’ta bulunan menajerle-
riyle irtibata geçtiğini belirten
Vural, “Costner’ın açılıma des-
tek verip vermediği” sorusunu
yönelttiğini söyledi. Costner’õn
menajerlerine e-mail de gönder-
diğini kaydeden Vural, gelen ya-
nõtta ise “Costner’ın demokra-
tik açılımla ilgili hiçbir zaman
yorumda bulunmadığı”nõn be-
lirtildiğini söyledi. Yanõtõn İngi-
lizcesini de basõn toplantõsõnda
okuyan Vural, AKP’yi milleti
aldatmakla suçladõ. Vural, “Cost-
ner AKP Tanıtım ve Medya
Başkanlığı’yla nasıl temasa geç-
miş, bunun açıklanması lazım.
İnsanları kullanarak açılımla il-
gili farklı kanaatler uyandırıl-
maya çalışılmamalı” dedi.
MHP’li Vural, AKP’nin açõklamalarõ üzerine sanatçõnõn menajeriyle görüştüğünü ancak
‘Coster’õn Kürt açõlõmõna ilişkin herhangi bir yorumda bulunmadõğõ’ yanõtõnõ aldõğõnõ belirtti
Şehit polise hazin tören
TARIM BAKANI EKER, SÜMEROLOG ÇIĞ’IN ELİNİ SIKMADI
ULAŞTIRMA BAKANLIĞI
‘Köprü 2023’ten
önce yapılacak’
İstanbul Haber Servisi - Ulaştõrma Ba-
kanlõğõ, 3. Köprü yapõmõnõn 2023’ten sonra-
ya kalmadõğõnõ açõkladõ. Gazetemizin 5
Ekim tarihli sayõsõnda Oktay Ekinci tarafõn-
dan yapõlan “3. Köprü 2023’ten Sonra”
başlõklõ haberle ilgili Ulaştõrma Bakanlõğõ
Basõn ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden
Mehmet Aycı yazõlõ bir açõklama yaptõ.
Açõklamada, 27 Eylül-1 Ekim 2009 tarihle-
rinde düzenlenen Uluslararasõ Ulaşõm Şûra-
sõ’nõn sonuç raporunda 2023’e kadar yapõl-
masõ öngörülen yaklaşõk 1000 projenin kayõt
altõna alõndõğõ belirtilerek “3. köprü ‘Kuzey
Marmara Otoyolu’ projesinin içinde de-
ğerlendirilmiştir” bilgisine yer verildi.
Açõklamada 3. Köprü konusunun müstakil
bir panelde tartõşõldõğõ vurgulandõ.
AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Edibe Sözen, yaptõğõ açõklamada Kevin Costner’in Türkiye’de ça-
lõştõğõ organizasyon şirketi aracõlõğõyla kendilerine ulaştõğõnõ savundu. Sözen, “Partimizde ‘demok-
ratik açõlõmla’ ilgili bir çalışma olup olmadığını sordular. Biz de kendilerine birkaç belge gön-
derdik. Oktay Vural gibi Amerika’yı arayıp da bir bilgi temin etmedik” diye konuştu. Öte yan-
dan organizatör Ahmet San ve Cüneyt Ortan yaptõklarõ açõklamada, 15 Eylül’de San’õn AKP Tanõ-
tõm ve Medya Başkanlõğõ’nõ arayarak üzerinde çalõşõlan bir proje nedeni ile Türkiye’nin insan haklarõ
ve demokrasi konusunda resmi yazõlõ bir görüşünün bulunup bulunmadõğõnõ sorduğunu, Sözen’in,
San’õ arayõp Costner’õ 3 Ekim’de yapõlacak olan AKP Kongresi’ne davet ettiği belirtildi. Açõklama-
da, “Costner o tarihte turnede olduğundan davete icabet edemeyeceğini ama konser için 16
Ekim’de Türkiye’ye geleceğini söylemiş ve bu durum Sayın Sözen’e iletilmiştir” denildi.
AKP: ONLAR BİZE ULAŞTI, AMERİKA’YI ARAYIP BİLGİ ALMADIK