25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
E l adlı yapıtında kişinin kendisiyle çevresi arasmdaki ilişkiyi fark etme- si üzerine yaptığı tartışma, Pessoa'nın yaratımlarında karşılığını bulur. Levi- nas'a göre, kişinin "öteki" için var oldu- ğunu benimsemesiyle ben merkezli dünya görüşü yıkılacak, sonsuzluğa ulaşmak mümkiin olacaktır. "Ben"in "öteki"ni kabul etmesi, ona yönelmesiy- le "ben"in dünyayı sahiplenme arzusu- nun kırılması kaçınılmazdır. Başkasının varlığını kabullenmek egonun kurduğu geniş sahiplenme aJanını daraltarak "öteki"ne karşı sorumluluk duygusunu güçlendirir. Pessoa, "öteki" kavramını, doğal olarak varlığa getirerek parçala- mıştır. Campos imzasıyla yayımlanan metindeki Pessoa'nm "ben'' ile ilgili yargıları yerle bir eden sözleri, artık okurunu şaşırtmayacaktır: "Doğrusunu söylemek gerekirse, Fernando Pessoa diye birisi yoktur." Pessoa'nın kimlik yaratma süreei ço- cukluk döneminde başlar. Yazmaya başladığı ilk gençlik döneminde de farklı kişilerle, farklı iislupta eser ver- miştir. (Nitekim, ilk yapıtı yayımcılar ta- rafından -belki de sırf bu çeşitliliğin verdiği tekinsiz du- ruşun etkisiyle- geri çevrilmişrir.) Yarat- tığı kişilerin kimlik- lerine bürünerek birbirinden farklı üslupta eserler veren Pessoa, dışkimlikle- rinin organik köke- nini şöyle açıklar; "Çocukluğumdan beri etrafımda, beni hiç var olmamış ar- kadaşlar ve tanıdık- larla çevreleyen, kurmaca bir dünya yaratmaya eğilim duymuşumdur (...) Kendimi kendim olarak bildiğimden beri, benim için bel- ki de kalabakk ede- rek gerçek yaşam dediklerimiz kadar görünür olan çeşitli gerçekdışı figürleri çehre, hareket, karakter ve tarih aracılı- ğıyla zihinsel olarak sabitlediğimi hatır- lıyorum." Salinger'ın Sarsak Dayı Connecti- cut'ta öyküsünde çocuk kahraman Ra- mona'nın düşlerinde yaratıp gerçekliği- ni ailesine kanıtlamaya çalıştığı Jimmy gibi, Pessoa'nın karakterleri de tanımlı kişilerdir. Söz konusu öyküde, annesi Ramona'dan Jimmy'yi anlatmasmı ister. "Jimmy nasıl bir çocuk, onu anlat Mary Jane'e." "Yeşil gözleri var, saçlan siyah." "Başka?" "Ne annesi var, ne de babası." "Başka?" "Hiç çili yok." "Baş- ka?" "Kıhcıvar." "Başka?" "Bilmiyo- rum" dedi Ramona ve yine kaşınmaya başladı" (J.D. Salinger, Dokuz Öykü, Çev.: Coşkun Yerli, YKY, Ist.2007). Çocuk kahramanın yalnızlığını vurgu- layan düşsel karakter imgesinin Pes- soa'nın kişileriyle bağdaştırılması, onun yalnızlığıyla açıklanması, bu satırların yazarına göre, çabucak ahnmış bir kara- n ifade eder. Pessoa, doğum ve ölüm tarihine, yaptıklan işlerden boyuna, ki- losuna hatta yükselen burçlarına kadar kişilerini tasarlamıştır. Şunlan söyler Pessoa; "Alvaro de Campos uzun boylu (1,75 metre boyunda, benden iki santi- metre uzun), ince ve hafif kambur dur- maya eğilimli. Hepsi de tıraşlı: Caerio solgun, renksiz, mavi gözlü; Reis belli belirsiz mat esmer; Campos açık tenli ve ağız yarası, belli belirsiz bir Yahudi- Portekizli tipinde, demek ki saçı düz ve normalde yandan ayrılmış, tek gözlük takıyor." (Bütiin Bunlarda En Az Var Olan Bendim, Bütiin Bunların Yaratıcı- sı, çev. Selahattin Özpalabıyıklar, Fer- nonda Pessoa ve Şürekası, YKY, Ist. 2004) Dışkimliklerinin özyaşamöyküle- rini yaratıp, içinde yaşattığı bölgenin karakterinden etkilenerek inançlann- dan diline, politik, kültürel birikimleri- ne, geçmişinin vc o anının esiniyle eser- lerini yazdırmış ya da yazmıştır. Caerio, doğrııdan söylemenin erdemine ulaştı- ğına inandığı için "Ustam" der Pessoa ona. Koç burcunda, idealleştirilnıiş, bir çobandır; yirmi altı yaşında veremden ölmesini, onu yaratan tanrısı Pessoa, "Tanrıların sevdikleri kimseler, genç ölürler," diyerek açıklamıştır. Pessoa, dışkimliklerinin eserlerini birbirlerine, hatta eleştirmen dışkimli- ğine yorumlatarak kurgulamıştır. Onun yaratımı, yalnızlığın tetiklediği duygu- Iardan çok daha ötesinden beslenir. Farklı benlikleri bünyesinde bütünle- yen Pessoa'nın bu tutumu, birbirine karşıt durumları barındırması çelişkiy- le; çelişkinin dinamiklerini işaret etmesi ve aynı alanda kar- şıtı bir araya getirip uzlaştırmasıyla açıklanabilir. Ya- rattığı duyumsalcı- lık ekolünün daya- nağıdır kimlikleri. Kurmaca eleştir- men ve çevirmeni Thomas Crosse'un şair- yazar kimlikle- rinin temsil ettikleri duyumsalcılık tür- lerini birbirinden ayırıp değerlendir- miştir. Kendi gün- demini belirleyip tartışan, felsefesini çoğul kimlikleriyle dünyaya kabul etti- ren, postmodern edebiyatm yazar- kurmaca- kahra- man ilişkisine kay- naklık eden bir modernisttir Pessoa. Kişilerinin eserleri incelendikçe do- ğayla arasındaki ilişkileri, doğayı algıla- ma biçimi, sözü söyletme yöntemiyle evrene, kozmoza kafa tuttuğu görüle- cektir. Yazılannda, söyleşilerinde şair ve yazarlannı anlatıp edebiyat ve felsefe ortamlannda tartışan Pessoa, kahra- manlarıyla birlikte kendisini de kurma- calaştırmıştır. Kişilerini karşı karşıya ge- tirdiğinde, onu görünür yaparken aslrn- da gösterdiği gölgesidir. Yarattığı duyu- mu bir ayindeymişçesine kutsayan bilin- cin tapınağı kuşku yok ki Pessoa edebi- yatının ta kendisidir. Modern sanat, izleyicisinin esere katı- larak onu yeniden üretnıesini hedefler- ken bir eserin iki yaratıcısı olduğunu söyler; Pessoa ise çok daha fazlasım. Pessoa okuru olmanm yaratacağı zen- ginlik bir eserde en az sekiz kişinin im- gelemiyle kadanarak artar ve Pessoa, ruhun mekânına karşı direnişinin zafe- rinde göründüğü duyumlardır. Onun okuru olmak, en azından estetik kaygı- ları taşımayı gerektirir, duyumlarm za- rafetini keşfetmek; dogmaları baştan reddetmek, toplumsal kahpları kırarak içe doğru yolcuğa çıkmak demektir. Al- tı yaşında ilk dışkimliğini kurup ona mektuplar yazan, yaşı ilerledikçe oyu- nunu kuramsallaştıran bir dehadır Pes- soa ve hayalperestlerin Reis'i. • • • • • ODUL IMURER UĞURLU BİLİM KÜLTÜR SANAT VAKFI BİLİM ODULU • "Nurer Uğurlu Bilim, Kültür, Sanat Vakfı" tarafından her yıl bir bilim insanına verilmek üzere 11 Ekim 2010 yılından başlayarak bir ödül konulmuştur. • Ödül armağanı, gümüş zemin üzerine altın işlemeli bir plâkettir. • Ödül verilecek bilim insanı, Seçici Kurul tarafından, o yılın eylül ayı içinde belirlenir. • Ödülün hangi bilim insanına verildiği, vakıf tarafından gazetelere verilecek ilânla duyurulur. • ödül töreni, her yıl 11 Ekim tarihinde, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin İstanbul (Cağaloğlu) lokalinde saat 14.30'da yapılır. • Ödül töreni, Örgün Yayınevi Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenir. • Ödül kazanan bilim insanı, bir daha ödüle aday gösterilemez. • Ödül kazanan bilim insanının, bilimsel çalışmalarından birisi, isterse, yapılacak bir sözleşmeyle Örgün Yayınevi Tic. Ltd. Şti. tarafından yayınlanır. • Seçici Kurul, o yıl ödül verip vermemekte serbesttir. • Ödül kazanan bilim insanı, isterse, daha sonraki yıllarda Seçici Kurul üyesi olabilir. • Seçici Kurul üyeleri, herhangi bir ücret almadan çalışırlar. Uzaklıklar, Eski Denîzler/ Fernando Pessoa/ Çeviren: Cevat Çapan/ Can Ya- yınlart/112 s. NURER UĞURLU BİLİM KÜLTÜR SANAT VAKFI Tlf.: 0(212)2411734 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1025 SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle