18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
[email protected] CMYB C M Y B Kültür Servisi - İngiltere’nin en saygõn edebiyat ödülü Man Booker, bu yõl “anlatımı ve kurgusunun cesurluğundan dolayı” Hilary Mantel’in ‘Wolf Hall’ adlõ kitabõnõn oldu. Son yõllarda özel yaşamõ hakkõnda birçok kitap, film ve dizi yapõlan İngiltere Kralõ 8. Henry’nin sağ kolu Thomas Cromwell’i konu alan kitabõ, ‘The Mirror And The Light’ adlõ başka bir kitapla bir seriye dönüştürecek olan yazar, ödülle birlikte 50 bin sterlinin (yaklaşõk 128 bin TL) de sahibi oldu. Törende, yazarlarõn ortalama ücretlerin altõnda gelirlerle yaşadõğõnõ söyleyen Mantel, kazandõğõ parayõ nereye harcayacağõ sorusuna ise esprili bir yanõt verdi: “Seks, uyuşturucu ve rock’n roll”. J.M. Coetzee ve A.S. Byatt gibi iki önemli ismin de bulunduğu altõ kişilik listede, eleştirmenlerin çoğunluğu tarafõndan favori gösterilen Mantel, bahis sitesi Ladbrokes’ta da oylarõn yüzde 80’lik kõsmõnõ almõştõ. Mantel’in kitaplarõ henüz hiçbir yayõnevince Türkçeye aktarõlmadõ. Yekta Kopan’la, yeni yayõmlanan öykü kitabõ ‘Bir de Baktõm Yoksun’ üstüne ERDEM ÖZTOP T ürk edebiyatõnõn yeni kuşak ustalarõndan Yekta Kopan yeni öykü kitabõ “Bir de Baktım Yoksun”la okurun karşõ- sõnda. Bu kez içe dönük öykülerden oluşuyor kitap. Kopan, babasõnõ ge- çen yõl yitirmiş olmasõnõn da etkisiy- le, baba-oğul, baba-kõz, aile ilişkile- riyle topyekûn hesaplaşmaya giriyor. Kopan, kitabõyla ilgili sorularõmõzõ ya- nõtladõ. Yeni kitabınız, diğerleri gibi ge- ne öykü türünde! Anlaşılan vaz- geçmeyeceksiniz öyküden? Yazarlõğõ bir tür üstünden değer- lendirmeyi sevmiyorum aslõnda, ro- man-öykü ayrõmõnõ keskin yapan- lardan değilim. Ama öyküye hem gönlüm hem de elim daha yatkõn sa- nõrõm. Bu kitaba başlamadan önce bir roman üstünde çalõşõyordum, ama öykülerin çağrõsõ cazip geldi açõkça- sõ. Aslõnda son zamanlarda daha çok romanlarõyla karşõmõza çõkan, öykü ki- taplarõnõ iştahla okuduğum bazõ ya- zarlarõmõzõn da yakõn gelecekte öykü yayõmlatmasõnõ is- terim. İyi öykü okumak, insana hayatõn ritmini ya- kalama ve anlama olanağõ veriyor ne de olsa. “Bir de Baktım Yok- sun”, her öyküye bakışta yokluğa, yitip gidene ba- kıyor… Gün içinde dilimizden öy- lesine geçen bir cümle gibi, bir de bakarsõnõz birileri ya da bir şeyler yok olmuş gitmiş- tir. Yokluğu düşünmeye, so- nuçlarõnõ yorumlamaya baş- lamadan önceki son fõsõltõ gi- bi dökülür ağzõmõzdan, bir de baktõm yoksun deyiveririz. Kitaptaki öykü- ler o fõsõltõ ile aklõn koridorlarõnda yan- kõlanan çõğlõk arasõnda geçen sürey- le yüzleştiriyor bizi. En azõndan ben böyle bir yüzleşme istedim. Elimiz- den, ruhumuzdan kayõp gider bir şeyler ve sonrasõnda o çõğlõğõn yan- kõsõyla yalnõz kalõrõz. Duyulmayõ bekleyen bir yankõ oluruz, bu herke- sin başõna gelmiştir elbet. Baba-oğul ilişkisinde hangi ay- rımdasınız peki; kitaptaki gibi, ona benzemekten ölesiye korkulan dönem mi, yoksa, onun kopyası ol- duğunu anlayıp, bununla başa çık- maya çalışılan dönem mi? Bu duygular her zaman içimde var oldu. Hem benzemek istemedim hem de bir kopya olduğumun farkõnday- dõm. Daha büyük bir duy- gunun küçük parçasõydõm ben; Doğu-Batõ mesele- mizde de bu duygular yarõşõyor içimizde, red- detmeyle kabullenme- nin sõnõrõnda ipte yürü- yoruz. Bu sõnõrda olma haline dõşarõdan baka- bilmek istiyorum. Bir ayrõmdan söz edecek- sek konu uzar gider. 40 yaşõnõ geride bõrakmõş bir adamõm işte. Bir yanõm giderek daha huysuz, daha çekil- mez oluyor. Bir yanõm da sabõrlõ, din- gin. Değişmeyen tek şey ironi. Öfke ile sükûnetin ortak bahçesinde bir du- vara oturmuş, yazmaya çalõşõyorum. Yitip gitmelerin kimi anlarına eş de girer, anne de, kadınlığa adımı- nı atan çocuk da! Günümüz aile ya- pısının bir portresi, ilişki yapıları da yer alır bu yeni öykülerinizde… Dedim ya, bütün yitirmelerin-yok- luklarõn fõsõltõlarõnõ duymaya çalõştõm. Erkeklerin oluşunu-duruşunu kadõn- lar üstünden anlatmayõ seviyorum ayrõca. Güçlü, kararlõ kadõnlardõr öy- külerdeki kadõn karakterlerin birçoğu. Olay örgüsü içinde daha mantõklõ adõmlarõ onlar atarlar. İkiyüzlü orta sõ- nõf ahlakõndan da, böylesi bir bakõş açõsõnõn erkeğe ve kadõna biçtiği rol- lerden de, ailenin konumlandõrõlõş şekliden de nefret ediyorum. Tam da böyle bir yapõnõn içinden geliyorum ben, orada yürüyorum. Bütün kitap- larõmda vardõr bu ilişkilerle hesap- laşmam. Belki bu kez hem öfke hem de alaycõlõk daha belirgin. Şunu da merak etmiyor değilim tabii: Kahramanların biri Yekta olur; kimi de Yekta’nın yakın dos- tu Ayfer (Tunç?)! Üç yakın arka- daştan Murat’ı (Gülsoy) ise göre- meyiz öykülerde; gizil kahramanı mıdır bir öykünün o da? Söyleşiyi gülerek bitirmek için ha- rika bir soru. Evet, kitaptaki kurma- ca karakterlerden birinin adõ Yekta, bi- rinin de Ayfer ama soyadlarõnõ bil- miyorum açõkçasõ. Onlar sadece kur- maca karakterler. Birinin de adõ Mu- rat olabilirdi, denk düşmedi demek ki. Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy, be- nim edebiyat algõmõ genişleten isim- ler. Onlarla yazõ gergefim genişler, gü- zel desenler görmeye başlarõm. Her ikisi de sadece bu kitabõn değil, bü- tün kitaplarõmõn açõktan açõğa kahra- manlardõr. Bana gelince; ben kendi hi- kâyemde figüran olmaktan her zaman keyif almõşõmdõr zaten. ([email protected]) Kültür Servisi - Bursa Bölge Devlet Senfoni Or- kestrasõ (BBDSO) ve Çu- kurova Devlet Senfoni Orkestrasõ (ÇDSO), se- zonu yarõn akşam vere- cekleri konserlerle açõ- yorlar. BBDSO’nun Fet- hiye Kültür Merkezi’nde şef İnci Özdil yöneti- mindeki konserin solisti obuacõ Bayram Bayra- moğulları. ÇDSO’nun aynõ gün saat 20.00’de şef Emin Güven Yaşlıçam yönetiminde vereceği konserin solistleri ise sop- rano Feryal Türkoğlu ve tenor Aykut Çınar. BBDSO’nun konserinde M. Bafoyev’in “Akdeniz Dalgaları” adlõ Türk Konçertosu ve Rus bes- teci Dmitri Şostakoviç’in “5. Senfoni”sini seslen- dirilecek. ÇDSO’nun konserinde ise Rossini, Puccini, Çaykovski, Le- har, Verdi, Bizet ve Ra- vel’in yapõtlarõ yorumla- nacak. Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrasõ, mev- sim boyunca Atatürk’ü Anma, Cumhuriyet Bay- ramõ, Dünya Kadõnlar Günü gibi önemli günle- re ayrõlmõş konserlerin yanõ sõra, Yeni Yõl Kon- seri, Ünlü Bestecileri An- ma Konserleri gibi tema- lõ etkinliklere de yer ve- recek. Ayrõca keman vir- tüözü Aleksandr Mar- kov, bu kez, babasõ şef, kemancõ ve viyolacõ Al- bert Markov’la birlikte konser verecek. Bu yõl kuruluşunun 10. yõlõnõ bir konserle kutlayacak olan BBDSO, ayrõca viyolon- selin atasõ sayõlan “viyo- la da gamba”yõ müzik- severlerle buluşturacak. Konserlerinde, kurucusu Hikmet Şimşek’in yanõ sõra kõsa bir süre önce yi- tirdiğimiz Nevit Kodal- lı’yõ da anacak olan top- luluk, ülkemizin ilk or- kestra şefi Safvet Atabi- nen’in “Bale Zey- bek”inin ilk seslendirili- şini gerçekleştirecek. Bursa ve Çukurova sezonu açõyor DEVLET SENFONİDEN İLK KONSERLER Fõsõltõ ile çõğlõk arasõnda Türk sinemasõ konuşulacak Kültür Servisi - Abu Dabi’de dü- zenlenen ‘Uluslararası Ortadoğu Filmleri Festivali’ bugün başlõyor. Festivalde ülkemizden iki film; Pelin Esmer’in ‘11’e 10 Kala’sõ kurmaca film, Orhan Eskiköy ve Özgür Do- ğan’õn birlikte yönettikleri ‘İki Dil Bir Bavul’ belgesel dalõnda yarõşacaklar. Ayrõca, ‘Altyazı Sinema Dergisi’nce belirlenen filmlerden oluşan ‘Günü- müz Türk Sineması’na Bakış’ bö- lümünde ‘Sonbahar’, ‘Tatil Kitabı’, ‘Uzak İhtimal’, ‘Pandora’nın Ku- tusu’, ‘Hayat Var’, ‘Süt’ ve ‘Nokta’ gösterilecek. Başarõlõ yönetmenleri- mizin bu uzun metraj filmlerinin ya- nõ sõra bu bölümde ‘Şairin Ölümü’, ‘Ata’, ‘İrmik Helvası’, ‘Süt ve Çi- kolata’, ‘Kurban’, ‘Bekleyiş’ ve ‘Sapak’ gibi kõsa metraj filmlere de yer verilecek. Altyazõ ve ArteEast iş- birliğiyle ‘Türkiye Sineması’ üzeri- ne bir panelin de yapõlacağõ festival, 17 Ekim’de sona erecek. GazetecilerinadayıPhilipRoth Kültür Servisi - İsveç’te yayõmlanan 200 bin tirajlõ “Svenska Dagbladet” gazetesi, yarõn açõklanacak 2009 Nobel Edebiyat Ödülü’yle ilgili olarak çeşitli gazetelerin kültür, sanat, edebiyat yöneticileri arasõnda bir soruşturma gerçekleştirdi. “Svenska Dagbladet”in dünkü sayõsõnda, aralarõnda gazetemizin Kültür Servisi şefi Celal Üster’in de bulunduğu çeşitli gazetelerden kültür editörleri, kendi Nobel Edebiyat Ödülü adaylarõnõ açõkladõlar. En çok oyu Philip Roth alõrken, Amos Oz, Assia Djebar, Joyce Carol Oates, Herta Müller, Adonis, Antonio Tabucchi, Haruki Murakami, Chinua Achebe, İsmail Kadare gibi yazar ve şairler de adlarõ çokça geçen adaylar arasõnda yer aldõlar. Üster ise kendi adayõ olarak Yaşar Kemal’i gösterdi. Kültür Servisi - Suna ve İnan Kõraç Vakfõ Pera Müzesi, 20. yüzyõlõn efsane ressamlarõndan Marc Chagall‘i ağõrlamaya hazõrlanõyor. 23 Ekim’de açõlacak olan “Chagall: Yaşam ve Aşk” başlõklõ sergide, sanatçõnõn, Kudüs’teki İsrail Müzesi’nin zengin koleksiyonundan derlenen 160 baskõ, desen ve resmi yer alacak. Sergi, 24 Ocak 2010 gününe kadar açõk kalacak. Chagall’in çok yönlü kimliğinin yanõ sõra, renkli hayal dünyasõnõ da vurgulayan bir seçkinin sunulacağõ sergi, sanatçõnõn yaşamõnõ ve ilk eşi Bella ile aşklarõnõ konu alan özyaşamöyküsel desenleriyle birlikte, “Kutsal Kitap” illüstrasyonlarõ, La Fontaine’in “Masallar”õ ve Nikolay Gogol’ün “Ölü Canlar”õ gibi edebi yapõtlar için yapmõş olduğu resimlemeleri de içerecek. Sergide, Chagall’in imzasõyla bütünleşmiş Rus folkloru, Yahudi gelenekleri ve sevgililer temalarõnõ işleyen yapõtlar da yer alacak. Sergi kapsamõnda, Chagall’in torunu ve Marc Chagall Komitesi Yardõmcõ Başkanõ Meret Meyer, büyükbabasõnõn sanatõ ve yaşamõ üstüne bir konferans vermek üzere aralõk ayõnda İstanbul’a gelecek. ‘Yaşam ve Aşk’ sergisi 23 Ekim’de Pera Müzesi’nde açõlõyor SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2009 PERŞEMBE 18 KÜLTÜR Chagall ilk kez Türkiye’deHENÜZ TÜRKÇEYE ÇEVRİLMEDİ Booker Ödülü Hilary Mantel’e Ortadoğu Filmleri Festivali bugün başlıyor İkiDilBirBavul ÖLÜMÜNÜN 20. YILI Kültür Servisi - Yazdõklarõyla “iletişim çıkmazına” işaret eden, “kendine ve topluma yabancılaşan bireyi” didikleyen “Aylak Adam” ve “Anayurt Oteli” kitaplarõ ile Türk edebiyatõnõn ölümsüzleri arasõna giren yazar Yusuf Atılgan, ölümünün 20. yõlõnda, Manisa ve İzmir’de çeşitli etkinliklerle anõlõyor. Yarõn Manisa Belediyesi Kültür Sitesi Meclis Salonu’nda saat 14.00’te düzenlenecek panelin ardõndan, Yusuf Atõlgan’õn yaşadõğõ Hacõrahmanlõ kasabasõna bir gezi düzenlenecek. Burada Atõlgan’õn evi, adõna açõlan kitaplõk ve kurucusu olduğu Hacõrahmanlõ Spor Kulübü’nün lokali ziyaret edilecek. Manisa’daki panelin tekrarõ 10 Ekim’de saat 14.00’te İzmir Kültürpark’taki İzmir Sanat Oditoryum Salonu’nda gerçekleştirilecek. Edebiyatçõlar Derneği İzmir Temsilciliği ile Manisa Kültür Sanat Kurumu’nun işbirliğiyle düzenlenen panele; hikâyeci Hasan Özkılıç, şair Altay Ömer Erdoğan, CBÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. İrfan Murat Yıldırım, yazar Şükran Yücel, Manisa Kültür Sanat Kurumu Başkanõ Ahmet Çınar, Yusuf Atõlgan’õn yakõn dostlarõ yazar İhsan Bayram ve eleştirmen Halil Şahan konuşmacõ olarak katõlacak. Yusuf Atõlgan anõlõyor MarcChagall’insergideyeralacakyapıtlarından. Marc Chagall’in ‘Sevgililer’ adlı yapıtı. SVENSKA DAGBLADET GAZETESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle