17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2009 PERŞEMBE 20 SPOR GÖRÜŞ / METİN TÜKENMEZ Heledonikler ve Hakemler Henüz ligin üçte birlik bölümü bile geride kalmadan ha- kemlerin yönetim biçimi büyük tepkiler almaya başladı. Bu- güne kadar tek puan kaybı dahi yaşamayan Fenerbahçe’nin hakemlerce haksızlığa uğradığını son maçtaki tepkileriyle or- taya koyan yandaşlar, Lugano’nun Tozo’ya yaptığı, rakibin futbol yaşamını altüst edebilecek girişiminden sonra ne dü- şünmüşlerdir acaba? Bu bir yana, hakem Kuddusi Müftü- oğlu’nun yanı başında yapılan bu müdahale nasıl sarı kartla geçiştirilebilir. Yine benzer bir şekilde Semih Şentürk’ün aşil tendonuna arkadan yapılan hareket… Hakem hatalarının her şekli yandaşlarca abartılıp tepki- lere neden olabiliyor, ama en çok da izleyicilerin adalet duy- gusunu zedeleyecek kararlar verilmesi tribünleri çileden çı- kartıyor. Bugünün adaletsiz yaşam ortamında adil yönetim denildiğinde ta antik çağa kadar uzanır düşüncelerim. An- tik çağda filozoflar antik olimpiyatlarda hem sporcu olarak yarışır hem de hakemlik yaparlarmış. Sporcu olarak yarı- şanların başında Plato gelir. Asıl adı Eflatun olan sporcu fi- lozofa uzun boylu ve geniş omuzlu olduğu için Plato adı ve- rilmiş. Antik olimpiyatlarda yarışan filozofların genel adı ise “Olimpiyonik”tir. Hakemlik yapan filozoflara ise “Heledonik” deniliyor. Heledonikler o denli adil bir yönetim gösteriyor- lar ki, halk eski site devletlerinin yöneticiliğini de Heledoniklere verilmesini ister. Bilindiği gibi site devletlerini Arhond’lar yönetirdi. Hele- doniklerin gösterdiği başarılı hakemlik nedeniyle antik çağ- da “Heledonikler Arhond olsun” söylemi genel bir kanı ola- rak Atina ve Isparta site devletlerinde kabul görmüştür. İşin ilginç yanı bir zamanlar en çok güvenilen insanların günümüzde inanılması güç bir güvensizlik ortamında ya- şamalarıdır. Bugün Türkiye’de futbol hakemi denildiğinde “şu hakem de iyidir” diyebilen kaç kişi çıkar acaba. Kişisel olarak; futbolcular, teknik adamlar ve yöneticile- rin hakemlerden daha fazla hata yaptıklarına inanırım. Ama şu Kuddusi Müftüoğlu’nun Lugano’ya kırmızı kart göster- memesi maçta hakemden başka hata yapan tüm unsurla- rın üzerini örtmüştür. Müftüoğlu’nun bu hatasının nedeni, bir futbolcu sakatlandığı zaman ne kaybettiğinin farkında ol- maması ile ilintili olsa gerek. Saygıdeğer hocam Prof. Dr. Kut Sarpyener bize hep şöy- le demiştir: “Normal insanlar bir defa ölür, sporcular ise iki kez… Ağır bir sakatlık sporcunun ikinci kez ölmesi demek- tir”. Özellikle ön çapraz bağ sakatlıkları futbolcular için yo- lun sonu demektir. Bu sakatlığı geçiren futbolcu ne denli ba- şarılı ameliyat geçirse de bir daha asla başlangıçtaki duru- muna döndürülemez. Lugano’nun girişimi de bu tür bir sa- katlığa yol açabilecek nitelikteydi. Ama işin nasıl bir vahim sonuç doğuracağının ne hakemlerimiz ne de futbolcularımız farkında. Biz hakemlerimizden ne filozof ne de Heledonik ol- malarını bekliyoruz… Biraz adaletli ve cesur olmaları, kısa vadede olmasa da yakın gelecekte bazı sorunların gideril- mesi için bir başlangıç olabilir. Beşiktaş’ın eski yöneticisi Metin Keçeli yaşanan olaylardan rahatsızlık duyduğunu söyledi ‘106 yõllõk çõnara yakõşmadõ’ HİLMİ TÜRKAY Beşiktaş’ta kongreye üç ay kala çalõşmalar hõz kazandõ. Şu an için üç isim var. Şimdiki başkan Yıldırım Demirören, Murat Aksu ve adaylõğõnõ açõklamasa da Süleyman Seba ile Rahmi Koç’un destek verdikleri Hikmet Çetin. Siyah - Beyazlõlarda “Hikmet Abi” olarak anõlan Çetin yarõn İstanbul’a gelecek ve burada hareketli bir hafta geçirecek. Hikmet Çetin “Adayım” derse o zaman Murat Aksu çekilecek. Aksu, Çetin’in isminin ortaya çõkmasõyla dostlarõna “Hikmet Abi aday olursa karşısına çıkmak bana yakışmaz, onunla yürürüm” demiş. Geçtiğimiz sezonu iki kupa ile tamamlamõş olsa da bu sezona iyi başlangõç yapamayan Beşiktaş’ta görülüyor ki kongreye kadar hareketli üç ay yaşanacak. Siyah - Beyazlõlarda 6 dönem yönetimde bulunan ve en çok yönetici olma şerefini elinde bulunduran Metin Keçeli ile görüştük. Son olaylardan o da rahatsõz olmuş. Yaşananlarõn 106 yõllõk Beşiktaş tarihine hiç yakõşmadõğõnõ söyledi. Yöneticileri eleştirdi, şiddetin altõnda rant ve bilet kavgasõnõn olduğundan söz etti. “Keşke bunların hiçbirini görmemiş olsaydım” dedi. Hayli öfkeliydi. “Nasıl yaparlar böyle bir şeyi” diye hayõflanõp duruyordu. Süleyman Seba dönemlerinde alõnan başarõlarõn hemen hemen hepsinde Keçeli’nin de imzasõ vardõr. Metin Keçeli işinde tam bir profesyoneldi. Zaten böyle olmasa 6 dönem yöneticilik yapmazdõ.Yeri geldi onlar da tribündeki taraftarlarõn protestolarõna maruz kaldõlar ama hiç bir zaman ‘şiddet’e tanõklõk etmediler. Keçeli’nin ifadesiyle buna izin vermediler. Süleyman Seba’yõ herkes sever ve de sayardõ. Birlikte yol katettikleri arkadaşlarõ da Seba gibi saygõn insanlardõ. Fakat o günle bugün arasõnda başka bir deyişle o günkü yöneticilerle şimdikiler arasõnda sanki uçurum kadar büyük farklõlõk var. Demirören’in yönetiminde her kafadan ayrõ ayrõ sesler çõkõyor, hatta içlerinde başkanõnõ kötülüyeni dahi var. Seba’nõn yönetimlerinde hiç böyle şeylere tanõklõk ettiniz mi? Olmadõ, olamazdõ da. Metin Keçeli gelecek yönetimlerin tüm yaşananlardan ders çõkarmalarõ gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Beşiktaş’ın Hikmet Abi’ye ihtiyacı var. Onursal başkanımız Süleyman Seba ve duayen isimlerden Rahmi Koç’un desteklerini geri çevirmeyecektir. Adaylığını açıklaması durumunda inanıyorum ki destekler çığ gibi büyüyecektir.” SAMİ GÜREL Beşiktaş’ta, kongre rüzgârlarõ sert esmeye başlarken adaylar ve gruplar Onursal Başkan Süleyman Seba’nõn kapõsõnõ çalmaya başladõ. 2000’li yõllarda görevi bõraktõktan sonra ciddi anlamda yönetim krizleri yaşayan Beşiktaş’ta Gümrükçüler başta olmak üzere, Genç Beşiktaşlõlar, Kabataşlõ Beşiktaşlõlar ve Ankaralõ Beşiktaşlõlar Süleyman Seba’yõ, Akaretler’deki mütevazõ evinde ziyaret ediyorlar. İlk günlerde “başkan ol” önerisine nazikçe, “Çocuklar o işleri 10 yıl önce bıraktım” diyerek geri çeviren Seba’nõn kendisine akõl danõşanlara ise, Hikmet Çetin ismini işaret ettiği ortaya çõktõ. İsim vermeden, “Camiayı toplayacak bir abi” yorumunu yapan efsane başkan Süleyman Seba, güçlü bir yönetim için kendisine akõl danõşanlara salõk verirken her türlü husumetin de sona ereceği bir çatõ oluşturulmasõnõ istedi. Gruplarõn da Seba ile yaptõklarõ görüşmeler sonrasõ, karar aşamasõna geldikleri öğrenildi. Süleyman Seba’nõn Murat Aksu, Hasan Arat, İbrahim Altınsay, Mete Düren gibi gençleri mutlaka yönetimde görmek istediği sõzan bilgiler arasõnda. Beşiktaş’ta adõ başkan adayõ olarak geçen İhsan Kalkavan’õn, 2000’li yõllarda Süleyman Seba ile ilgili yorumu yeniden gündeme geldi. “Artık değişim zamanı” diyerek 2000 kongresinde Seba’yõ eleştiren Kalkavan’õn başkan adayõ olma lüksünün bulunmadõğõna dikkat çeken gruplar, “Ancak yakın arkadaşları oy verir” dediler. FERRARI ŞAŞIRDI, RÜŞTÜ HÂLÂ İDDİALI HOLİGAN TAKİBİ Spor Servisi - Beşiktaş’õn İtalyan futbolcusu Ferrari, Lig TV’ye yaptõğõ açõklamada takõmõn bu sezonki performansõnõ “Garip bir durum” olarak değerlendirdi. Kaleci Rüştü ise UEFA’nõn resmi internet sitesine, “Her şey değişebilir ancak şampiyonluğa olan inancımız asla kaybolmaz. Şampiyonluk matematiksel açıdan imkânsız olana kadar pes etmeyiz. Şampiyonluğu sürdürebilmek için her şeyimizi vermeye hazırız” açõklamasõnõ yaptõ. Spor Servisi - Beşiktaş-Denizli maçõnda güvenlik kameralarõndan yapõlan ön incelemede kavga ettikleri belirlenen 6 kişinin kimlikleri tespit edildi. İstanbul polisinin BJK İnönü Stadõ güvenlik kameralarõnõ inceleyerek ortaya çõkardõğõ 6 kişinin daha önce de çeşitli tribün olaylarõna katõlan isimler olduğu öğrenildi. Güvenlik güçlerinin holiganlarõ gözaltõna alacağõ ardõndan 30’a yakõn kişinin ortaya çõkarõlacağõ sõzan bilgiler arasõnda. ‘SÜLEYMAN ABİ’ AÇILIMI G.Saray disiplini tartışıyor Rijkaard’õn medya yoluyla futbolcularõnõ eleştirmesi yeni sorularõ beraberinde getirdi CUMHUR ÖNDER ARSLAN G.Saray’õn 10 gün içinde yaşadõğõ büyük düşüşün arkasõndaki nedenler gündemi meşgul ederken tek- nik direktör Rijkaard’õn yap- tõğõ ‘disiplin’ imasõ yeni bir tar- tõşmayõ başlattõ. Hollandalõ ça- lõştõrõcõnõn GS TV’deki “Fut- bolcular bazı şeyleri bireysel yaptı ve takım disiplinini kaybetti” sözleri oyuncular üzerinde yeteri kadar ‘otorite sağlanamıyor mu?’ düşün- cesini kuvvetlendiriyor. Se- zon başõndan bu yana Flor- ya’da devrim niteliğinde kabul edilebilecek kararlar alan Rij- kaard’õn rahat tavõrlarõ ve ço- ğu alanda insiyatifi futbolcu- larõyla kendi yardõmcõlarõna bõrakan tavõrlarõ sorun yarat- tõ. Rijkaard’õn oyuncularõna uyarõlarõ futbol sahasõ yerine medya üzerinden yapmasõ ca- miayõ endişelendiriyor. Sezon başõnda kap- tanlõğõ Arda’ya veren yönetim, yõldõz oyuncularõn başarõsõzlõk anõnda yaratabile- ceği sõkõntõyõ önceden planlamamakla eleş- tiriliyor. Geride kalan maçlar- da Elano, Baros ve Kewell’õn yedek kalmayõ her seferinde so- run ettiği görülmüştü. Takõm içinde Baros, Ayhan, Servet, Mustafa, Sabri ve Emre Aşık’õn kayõp yaşanan maç- lardaki gerginliği, kenar yö- netimin ise bu sahnelere seyirci kalmasõ ‘disiplin krizi’ni oluş- turdu. Sarõ - Kõrmõzõlõ yönetim sezon başõnda alternatifi geniş bir kadro oluştururken yaşa- nabilecek sorunlarõ da göze alarak bir anlamda ‘kumar’ oynadõ. Performansõ süreklilik göstermeyen Linderoth ve Nonda’nõn takõmda kalmasõ, daha kaliteli alternatiflerin aran- mamasõ, sakatlõklarõyla eleştirilen Gökhan Zan’õn transferi ‘yönetim geleceği göre- medi’ şeklinde yorumlanõyor. Kasımpaşa maçında Keita’nın, rakibiyle girdiği mücadeleye kenar yönetim müdahale etmedi. Eskişehirspor maçında Elano ve Baros ısınmaya dahi gitmedi. Rijkaard, yöneticilerin soyunma odasına girmesine izin veriyor. Maç günleri de yapılan antrenmanlar futbolcular arasında eleştiriliyor. G .Saray kaptanõ Arda Turan’õn me- najeri Ahmet Bulut, “Arsenal’in çalıştırıcısı Arsene Wenger’le ge- çen sezon Arda için bilgi alışverişinde bulundum. Birçok genç oyuncu gibi Ar- da da Arsenal’de forma giymekten mut- luluk duyacaktır. Ancak Arda ile ilgili satış yetkisi G.Saray’da” dedi. Arda ise sponsoru olan Nike firmasõnõn “İstan- bul’daki Nike İkonları” kampanyasõnõn kataloğunda, “Evet maddiyat önemli, ama asla her şey değil benim hayatımda. Hayatımı değiştirecek teklifleri, 1 sani- ye bile düşünmeden reddettim. İçi dışı bir olan biriyim. G.Saray, Beşiktaş ve F.Bahçe; her kesimden taraftarın beni sevdiğini ve sadece bir futbolcu olmadı- ğımı düşünüyorum. Çünkü ben hayatın her alanında varım” ifadelerini kullandõ. ‘ARDA İÇİN ARSENAL’LE GEÇEN SEZON GÖRÜŞTÜM’ Chelsea’de bir Türk: Gökhan Premier Lig’deki temsilcimiz ulusal takõmda oynamaktan gurur duyuyor COŞKUN GÜLBAHAR Avrupa’nõn en önemli takõmlarõndan biri olan Chelsea’de forma giyen Gökhan Töre, Türk Ulusal Takõmõ adõna oynamanõn kendisi için gurur verici olduğunu söyledi. Ümit Ulusal Takõmõmõz’da da yer alan yõldõz adayõ, “Daha önce Almanya’dan da 19 yaş altı milli takımında oynamam için teklif geldi ama ben reddettim. Türk Milli Takımı adına oynadığım için çok mutluyum” dedi. Henüz 17 yaşõnda olmasõna karşõn güçlü fiziğiyle dikkat çeken Gökhan, “Ben sonsuza kadar Ay - Yıldızlı formayla oynamak istiyorum. Futbola 3 yaşımda başladım. 10 yıl Bayer Leverkusen’de oynadıktan sonra geçen sezon Chelsea’ye geldim. Hiddink döneminde A takımla idmanlara çıkmaya başladım. Ancelotti ile de A takımla antrenmanlara devam ediyorum. Drogba, Lampard ve Terry gibi daha önce Play Station’da oynadığım isimlerle beraber antrenman yapmak gerçekten heyecan verici. Bu sene Chelsea A takımında 5 dakikada olsa forma giymeyi hedefliyorum. Şimdilik Reserve (kadroya giremeyen oyunculardan ve gençlerden oluşan kadro) takımla maçlara çıkıyorum. İngiltere’de bu tür maçlarda A takım oyuncuları da forma giyiyor. Örneğin Portekiz Milli Takımı’nın sağ beki olan Paulo Ferreira bizimle beraber maçlara çıkıyor. Takımda bana en çok yardımcı olan isim de P. Ferreira. Deco ve Joe Cole’la da sakat oldukları dönemde beraber oynadık. Ben Chelsea’ye A takım için gelmiştim ama henüz şans bulamadığım için yedek takımda oynuyorum” ifadesini kullandõ. ÜMİT Ulusal Takõm Teknik Direktörü Hami Mandõralõ, 2011 Avrupa Ümitler Futbol Şampiyonasõ grup elemelerinde 13 Ekim’de karşõlaşacaklarõ Ermenistan’õ ilk maçtaki gibi yine yenmek istediklerini söyledi. Mandõralõ, “Takõm olarak tam kadro çalõşma fõrsatõ bulacağõz. Eskişehir’e kazanmaya gideceğiz. Yolumuza 3 puanla devam etmek istiyoruz. Gürcistan’a 4- 0 yenildiğimiz maçtan ders aldõk” diye konuştu. ‘G.Saray’a sempatim var’ TÜRKİYE ligini yeterince takip edemediğini söyleyen genç oyuncu, Galatasaray’a sempati duyduğunu söyledi. Gökhan, “Çalõşma tempomuz yoğun olduğu için Türk futbolunu takip edemiyorum. Chelsea’nin bir yõl transfer cezasõ aldõğõ haberleri asõlsõz. Ben Kakuta ile konuştum ve bana henüz kesinleşmiş bir karar olmadõğõnõ söyledi” diye konuştu. Seba. Hami: Kazanan taraf biz olacağõz Kõzõl: Zor ama imkânsõz değil Başkan Özgener, Terim’le bir süre sohbet etti. MEHTAP CENGİZ VENLO - Ulusal Takõmlar Sorumlusu Levent Kızıl, Belçika ve Ermenistan ile oynayacağõmõz maçlar için “Şu anda eskisi kadar umutlu konuşamıyorum. Ama bu futbol. Önümüzdeki 180 dakika bitmeden bir şey söyleyemeyiz. Bence Bosna bizim gibi deplasmanda Estonya ile berabere kalır, kendi evinde de İspanya’ya kaybederse biz gideriz. Ancak her şeyden önce bizim Belçika’yı yenip, Bursa’daki Ermenistan maçına çıkmamız lazım. Ne olursa olsun bu 2 maçı kazanmak zorundayız. Zaten Belçika maçından önce her şey belli olacak” dedi. Kontrol elimizde değil A Ulusal Futbol Takõmõ Antrenörü Müfit Erkasap, “Rakiplerimizden daha kaliteliyiz. Ama bunları maçta göstermek gerekiyor, sadece konuşmakla olmuyor. Biz, rakibimiz olarak Bosna’yı düşünüyoruz, çünkü onların olduğu yeri düşünüyoruz. Bu duruma gelmemizde fikstürün de etkisi var. Kontrol şu anda bizim sadece 2 maçı kazanmamızla elimizde, diğerleri elimizde değil” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle