25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN “Diyaspora ‘Kötü’ Diyor, Demek ki Bu İyi...” Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın başı iyice dertte. ABD Başkanı Obama’nın Anka- ra’ya baskıyla kabul ettirdiği açılımın sonucu olan Türkiye ile Ermenistan arasında parafe edilen iki protokolün Türkiye tarafından açıklandığı gibi, 10 Ekim’de imzalanması bile şu anda tehlikeye girmiş görünmektedir. Bilindiği gibi, bölgeye yeniden şekil vermeye ça- lışan ABD, alan temizliği yaparak Ortadoğu’daki ye- ni düzeni kurmak amacıyla bir dizi girişim başlatmıştı. Ermeni ve Kürt açılımları da bu girişimler çer- çevesinde ele alındığında ancak gerçek yüzleriy- le anlaşılabilirler. Kuruluşunda Türkiye’nin ABD’nin hemen arkasın- dan ikinci ülke olarak tanığı Ermenistan ile sınır ka- pısını, Ankara, bu ülkenin Dağlık Karabağ ve etrafındaki Azeri topraklarını istila etmesi üzerine kapamıştı. Türkiye’nin hemen tanıyarak iyi duygularını bel- li ettiği komşusu ile sınır kapısını kapatması, eko- nomisi zaten güç durumda olan Ermenistan’ı da- ha da güç durumda bırakmıştı ve Ankara, kapat- ma girişimine neden olan olay, yani Azeri toprak- ları üzerindeki Ermeni işgali sona ermeden sınırı aç- mayacağını ise çeşitli defalar dile getirmişti. Ama Washington, Türkiye’deki icazetli iktidarı üzerindeki baskısını kullanarak Ermeni açılımını ya- şama geçirmeyi başarmıştı. Bu durumdan en fazla yararlananın Ermenistan olduğu açıktır. Nitekim, Türkiye’de Ermeni açılımı enine boyu- na tartışılmış, açılımın bu şeklinin sakıncaları ile ek- siklikleri dile getirilmiş bulunmaktadır. Konunun ay- rıntıları bu sütunda da çokça dile getirildiğinden ye- niden aynı konuya dönmeyeceğim. Ama, diyaspora, yapılan anlaşmadan hiç mem- nun olmamış, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sar- kisyan da bu durumda onların önde gelenlerini ik- na için geziye çıkmıştır. Şu anda görünen, Sarkisyan’ın bu girişiminde faz- la başarılı olmadığıdır. Diyaspora, imzalanan anlaşma ile soykırım te- zinden vazgeçildiğini, ayrıca protokolde yer alan iki ülkenin sınırları ile ilgili müphem ifadenin “Batı Ermenistan” iddiasının terk edildiği anlamını taşı- dığı ve Nahçivan üzerindeki kimi talepleri zayıflat- tığını ileri sürmektedir. İlk bakışta, Ermenistan Devleti karşısında di- yasporanın fazla bir ağırlığı olamayacağı düşünü- lebilirse de gerçekte durum hiç de öyle değildir. Bugün yeryüzünde Ermeni nüfusunun ancak üç- te biri Ermenistan’da yaşamaktadır. Ermenistan’da yaşayan nüfusunun iki katı olan bir- çok ülkeye, (özellikle ABD, Fransa ve Arjantin) yayıl- mış olan Ermeniler, bulundukları yerlerde yükselmiş, ekonomik olarak güçlü kişilerdir ve dünya üzerinde- ki etkileri kırılgan Ermenistan’dan çok daha fazladır. Yüzyıla yakın bir süredir, çeşitli ülkelerde yaşa- yan diyaspora Ermenilerinin zaman içinde, bu- lundukları ülkelere asimile olmalarını engelleyip kim- liklerini devam ettirmelerinin ana etkeni soykırım id- diaları olmuştur. Bu iddiaların canlı tutulması, Ermenilerin bulun- dukları ülkelerde asimilasyonlarını engellediği için Er- meni kilisesi tarafından da candan desteklenmiştir. Tabii ki, bu davranış kin ve intikam duygularıyla dolu milyonlarca tehlikeli insanın varlığı gibi büyük bir tehlike yaratmıştır. Tabii ki, bu durum diyaspo- ra Ermenilerinde büyük bozukluklara da yol açan psi- kolojik bir travmaya neden olmuştur, ama bunlar Er- meni kilisesinin umurunda bile değildir. Ve böylelikle diyaspora, her mekânda, her zaman Türkiye’ye karşı soykırım iddialarını canlı tutmuştur. Bu tutumdan Ermenistan’ın hiçbir çıkarı olma- dığı da Ermenistan’ın çıkarlarını diyasporanın umursamadığı da açıktır. Açık olan başka bir husus da “iki ülke arasında imzalanan protokollerden diyaspora da memun ol- madığına göre, demek ki hiç de fena değilmiş” man- tığının sakat olduğudur... Herhalde Türkiye için neyin iyi, neyin kötü ola- cağını Ermeni diyasporasına endeksleyerek belir- lemek yanlış olduğu kadar aptalcadır da... asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com ZiyaretinegelenDenizFenerizanlõsõZekeriyaKaramanhakkõndaİstanbul’dasoruşturmaolmadõğõnõsavunmuştu BelgelerÇapkõn’õdoğrulamõyor AYKUT KÜÇÜKKAYA Hakkõnda Deniz Feneri e.V bağ- lantõlõ soruşturma yürütülen ve mal- varlõğõna ihtiyati tedbir kararõ konulan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman’õ makamõnda kabul eden İstanbul Emniyet Müdü- rü Hüseyin Çapkın, “Bu soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı’nca yürütülüyor. İstanbul’da yü- rütülen bir tahkikat olmadığını al- tını çizerek belirtiyorum” açõkla- masõnõ yapmõştõ. Ancak İstanbul Va- liliği’nin “gizli” ve “çok acele” dam- galõ belgesi Karaman hakkõnda İs- tanbul’da da soruşturma yürütüldü- ğünü ortaya koyuyor. Resmi belgeye göre, Deniz Feneri e.V davasõnda Al- manya’da hapis yatan Mehmet Gür- han’la birlikte İstanbul’da soruşturu- lan diğer isim, Zekeriya Karaman olarak gözüküyor. Valiliğin belge- sinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ- lõğõ’nõn soruşturma dosya numarasõ, Karaman’õn tüm kimlik bilgileri ay- rõntõlarõyla yer alõyor. İstanbul Emniyet Müdürü Çapkõn, Cumhuriyet’in, “Kamuoyunda bü- yük yankı yaratan Deniz Feneri soruşturması kapsamında hakkın- da hem İstanbul’da hem Anka- ra’da soruşturma yürütülen Kara- man’ın İstanbul Emniyet Müdür- lüğü makamında kabul edilmesi etik bir davranış mıdır?” sorusuna, “Konu şu: İşin o tarafına baktığı- mızda bu soruşturma Ankara Cum- huriyet Savcılığı’nca yürü- tülen bir soruşturma, İs- tanbul Cumhuriyet Savcılı- ğı’nca değil. Ankara Cum- huriyet Savcısı çeşitli iller- den bilgi istediğinde, İstan- bul’dan da isterse, o bilgi ne ise o bilgi yazılıp gönderili- yor, soruşturma Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülüyor. Onu bir dü- zeltelim” yanõtõ vermişti. Çapkõn’õn bu yanõtõ 4 Ekim 2009 Pazar günü gaze- temizde, “İstanbul’da Fener tahki- katı yok” başlõğõyla yayõmlanmõştõ. İs- tanbul Vali Yardõmcõsõ Ergun Gün- gör’ün imzasõnõ taşõyan gizli damga- lõ belge, Mehmet Gürhan ve Karaman hakkõnda İstanbul Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’nca soruşturma yürütüldü- ğünü gösteriyor. Resmi belgede şöy- le deniliyor: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgi (a) yazısı ile Mehmet Gürhan isimli şahıs adına Zekeriya Karaman isimli şahıs ta- rafından ekte gönderilen vekâlet- name kullanılarak Mehmet Gür- han’a ait Türkiye’de bulunan tü- zelkişiliklerdeki hisselerinin ve gay- rimenkul veya menkul malvarlık- larının başkalarına devir yapılıp ya- pılmadığının, herhangi bir nakdi pa- rasının veya kıymetli evrakının banka, kredi kurumları ve finansal şirketlerden çekilip çekilmediğinin araştırılması...” Valiliğin yazõsõnda soruşturma nu- marasõnõn yanõ sõra hem Gürhan hem de Karaman’õn tüm kimlik bilgileri yer alõyor. Soruşturmanõn amacõ Deniz Fe- neri e.V davasõnda halen tutuklu olan Euro 7 Genel Müdürü Mehmet Gür- han adõna Almanya’da hapisteyken Karaman tarafõndan sahte vekâletna- me kullanõlarak Türkiye’de yapõlan ti- cari işlemlerinin araştõrõlmasõnõ kap- sõyor. Gürhan 23 Nisan 2007’de Ata- türk Havalimanõ’ndan yurtdõşõna çõkõş yapmõş, 25 Nisan 2007 tarihinde Al- manya’da düzenlenen Deniz Feneri e.V operasyonunda tutuklanmõştõ. Ka- nal 7’nin sahibi Karaman, Alman- ya’nõn Türkiye’den sorgulanmasõnõ is- tediği 16 kişilik listede en önemli isim olarak dikkat çekiyor. Karaman’õn malvarlõğõna Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’nca ihtiyati tedbir konul- muştu. Çapkõn’a bir yalanlamada CHP’li Kemal Kılaçdaroğlu’ndan geldi. Çapkõn’õn açõklamalarõnõ okuduğu- nu belirten Kõlõçdaroğlu, “Deniz Fe- neri konusunda Bilgi Edinme Yasası kapsamında İstanbul Valiliği’ne başvuru yapmıştım. Bana süren bir soruşturma olduğu için bilgi ve- rilemeyeceği yanıtı verildi” dedi. PROF. DR. ŞAHİN FİLİZ: Cemaatlere verimli zemin hazırlanıyor Kuran kurslarõnda ilköğretim 5. sõnõfõ bitirme şartõnõn kaldõrõlmasõ çabasõnõ yorumlayan Prof. Filiz, pedagojik açõdan çocuklara zarar verebilecek kurslarõn yalnõz laikliğe değil, İslam tarihinin parlak dönemlerindeki geleneğe de aykõrõ olduğunu belirtti. MAHMUT LICALI ANKARA - Akdeniz Üniversitesi Fen Edebi- yat Fakültesi’nde İslam felsefesi dersleri veren Prof. Dr. Şahin Filiz, yaz Kuran kurslarõnda “ilk- öğretim 5. sınıfı bitir- me” şartõnõ kaldõran yasa tasarõsõnõn pedagojik açõ- dan çocuklara zarar vere- ceğini vurguladõ. Filiz, yaz Kuran kurs- larõnõn pedagojik açõdan tutarlõ bir mantõğõ, rasyo- nel bir dayanağõ ve bi- limsel bir değerinin ol- madõğõnõ kaydetti. Kurs- larõn koşullandõrma, salt inandõrma ve boyun eğ- dirmeye dayalõ olduğunu ifade eden Filiz, “Kurs- lar, yalnız laikliğe de- ğil, İslam tarihinin par- lak dönemlerindeki ge- leneğe de aykırıdır. Bi- limsel değeri yoktur; çünkü Kuran’ı yüzün- den okumayı öğretmek ve öğrenmek, onun içe- riğine ilişkin hiçbir yarar getirmez” dedi. Filiz, tasarõnõn yasalaş- masõ durumunda küçük çocuklarõn pedagojik açõ- dan uğrayacağõ zararlar hakkõnda da şu bilgileri verdi: “Çocuklar, çok küçük yaşlardan başla- yarak itaate ve boyun eğmeye zorlanmakta- dırlar. Türk toplumu- na, onun ulusal değerle- rine yabancılaşmakta- dırlar. Atatürk ilke ve devrimlerinin ruhuna, Cumhuriyet Türkiye- si’ne karşı en iyimser ifadeyse, umursamaz bir psikoloji içine itilmek- tedirler.” Kuran kurslarõna ilk- öğretim 3. sõnõf öğrenci- lerinin dahil edilmesiyle dinsel rüşt yaşõnõn 10’a in- dirileceğini, bunun İsla- miyetin sorumluluk için belirlediği yaşla arasõn- daki farkõn 5 yaş olacağõ- nõ ifade eden Filiz, “Ba- kan Faruk Çelik bunun farkında mıdır, yoksa yaz Kuran kursları için neredeyse anaokulu dü- zeyine kadar yaygınlaş- tırılmış yaz kursları programı mı düşün- mektedir? 10 yaşından itibaren çocuklarımızı İslamiyetin bile yüküm- lü kılmadığı ‘bilgi’ ve ‘eğitim’le yüz yüze ge- tirmek, ‘Din farz kõlmõ- yorsa, biz kõlarõz’ de- mekten başka bir şey değildir” diye konuştu. DİSK BAŞKANI ‘Ticari ilişki iddiası yalan’ İstanbul Haber Ser- visi - Makamõnda uğradõ- ğõ silahlõ saldõrõ sonucu ya- ralanan ve Çağlayan’daki Florence Nightingale Has- tanesi’nde tedavisi süren DİSK Genel Başkanõ Sü- leyman Çelebi, saldõrgan Rıza Tunçbilek’le ilgili 175 bin Mark alacağõ ol- duğu yönündeki iddiala- rõnõ yalanladõ. Çelebi “Bu saldırının DİSK’i ve şah- sımı yıpratmaya yönelik bir komplo olduğu yö- nündeki endişem ağır basmaktadır” dedi. DİSK Genel Başkanõ Çelebi, tedavi gördüğü hastaneden yaptõğõ yazõlõ açõklamada, sağlõk duru- munun iyi olduğunu vur- guladõ. Çelebi, şöyle de- vam etti: “Saldırganın ifadelerine dayanılarak yapılan haberler gerçek dışıdır. Benim saldırgan Rõza Tunçbilek ile hiçbir ticari ilişkim yoktur, hiç- bir zaman olmamıştır. Benim saldırgan ile ha- pishaneden tanıştığım iddiaları da gerçek dışı- dır. Sadırganı 1980’li yıllarda oturduğum ma- halleden tanıyorum. Ha- lı ticareti yaptığım yıl- larda, kendileri de ha- pishaneden çıkmış olan bu gençlere destek ol- mak için, kendilerine zaman zaman pazarda satmaları için halı ver- dim. Benim Rıza Tunç- bilek ile başka hiçbir ilişkim olmadı. Bir ara, saldırganın kardeşi Ca- hit Tunçbilek ile ihracat yapmak amacıyla ortak bir şirket kurduk. An- cak bu şirket başarılı olamadı, zaten kısa bir süre sonra ben ve eşim de şirketteki hisseleri- mizi devrederek ayrıl- dık. Bu süre içinde ara- mızda herhangi bir borç ilişkisi oluşmadı.” Rõza Tunçbilek’in ken- disini 2.5 ay önce ziyaret ederek, “Bana 2.5 trilyon borcun var” dediğini de kaydeden Çelebi, “Gö- rüşmede, Rıza Tunçbi- lek’in ekonomik duru- munun kötü olduğunu, büyük sıkıntı yaşadığını, yaşadığı sorunların psi- kolojik durumunu da olumsuz etkilediğini his- settim” dedi. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkõn, “Zekeriya Karaman hakkõndaki soruşturmayõ Ankara yürütüyor” şeklinde açõklama yapmõştõ. Ancak İstanbul Valiliği’nin “gizli” ve “çok acele” damgalõ belgesi Karaman hakkõnda İstanbul’da da soruşturma yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Yine yargıya çelme girişimi AKP küçük yaştaki çocuklarõn kursa gitmesi için tasarõ hazõrlarken yüksek mahkeme yaz Kuran kurslarõ hakkõndaki mevcut düzenlemenin iptal istemini görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Diyanet İşleri Başkanlõ- ğõ tarafõndan açõlan yaz Kuran kurslarõna gitmek için “ilköğ- retim 5. sınıfı bitirme” şartõnõn kaldõrõlmasõna ilişkin yasa tasa- rõsõ imzaya açõlõrken, Anayasa Mahkemesi, yaz Kuran kursla- rõnõn açõlmasõnõ öngören mevcut yasa hükmünün iptal istemini bu- gün esastan görüşecek. AKP’nin, yaz Kuran kursla- rõndaki ilköğretim 5. sõnõfõ bi- tirme koşulunun kaldõrõlarak da- ha küçük yaştaki çocuklarõn da bu kurslara gitmesine olanak sağlayan yasa tasarõsõ hazõrladõ- ğõ dönemde, Anayasa Mahke- mesi, yaz Kuran kurslarõnõn açõl- masõna olanak sağlayan Diyanet İşleri Başkanlõğõ yasasõnõn ilgi- li maddesinin iptal istemini ele alacak. Danõştay İdari Dava Dai- releri Kurulu, düzenlemenin ana- yasaya aykõrõ olduğunu belirte- rek, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Danõştay İdari Da- va Daireleri Kurulu’nun iptalini istediği maddenin birinci fõkra- sõ, “İlk ve ortaöğretim ku- rumlarında okutulan zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri dışında Kuranıkerim ve mealini öğrenmek, hafızlık yapmak ve dini bilgiler almak isteyenlerden ilköğretimi biti- renler için Diyanet İşleri Baş- kanlığı’nca Kuran kursları açılabileceğini” düzenliyor. Maddenin iptali istenen birinci fõkrasõnõn üçüncü tümcesinde ise “İlköğretimin 5. sınıfını bi- tirenler için tatillerde ve Mil- li Eğitim Bakanlığı’nın dene- tim ve gözetiminde yaz Kuran kursları açılır” ifadesi yer alõ- yor. Maddenin iptal istenen ikinci fõkrasõ Kuran kurslarõnõn açõlõş, eğitim öğretim ve denetimleri ile bu kurslarda okuyan öğrencile- rin barõndõğõ yurt veya pansi- yonlarõn açõlõş ve çalõşmalarõna dair hususlarõn yönetmelikle dü- zenleneceğini öngörüyor. Danõştay İdari Dava Dairele- ri Kurulu, yasanõn ilgili madde- sinin anayasaya aykõrõ olduğuna karar vererek, iptali istemiyle 7’ye karşõ 16 üyenin oyuyla Anayasa Mahkemesi’ne baş- vurmuştu. Kurulun gerekçesin- de, çağdaşlaşmayõ hõzlandõran ve Türk Devrimi’nin kaynağõ olan laiklik ilkesinin; toplumun akõl ve bilim dõşõ düşüncelerden ve yargõlardan uzak kalmasõnõ amaçladõğõ vurgulanmõştõ. 5TARİHİ CAMİYE ASILAN MESAJLARIN İÇERİKLERİ YENİ BİR TARTIŞMA BAŞLATTI Mahyalar ‘açılımı’ göğe taşıdı İstanbul Haber Servisi - İstanbul’un düşman işgalin- den kurtuluşunun 86’ncõ yõl- dönümü nedeniyle önceki gece İstanbul’un 5 büyük camisine birlik ve beraberlik mesajlarõnõn yer aldõğõ õşõklõ mahyalarõn asõlmasõ dikkat çekti. Ramazan ayõnda ve kandil gecelerinde mahyalarõn asõldõ- ğõ cami minarelerine, önceki gece birlik mesajlarõnõn asõl- masõ, İstanbullularõ şaşõrttõ. Sultanahmet Camisi’ne “Or- dumuza şükran borçluyuz”, Eminönü Yeni Cami’ye “Mil- li birlik esastır”, Süleymani- ye Camisi’ne “Ne mutlu Türk’üm diyene”, Üsküdar Yeni Cami’ye “Kurtuluşun kutlu olsun”, Eyüp Cami- si’ne ise “Önce vatan” yazan õşõklõ mahyalar asõldõ. İstanbul Müftü Yardõmcõsõ Mehmet Aşık, tarihi camile- rin mülkiyeti vakõflara ait ol- duğu için mahya hizmetleri konusunda uzman kuruluşun Vakõflar Genel Müdürlüğü olduğunu belirterek, İstanbul Müftülüğü’nün yetkisinin camilerin içiyle sõnõrlõ oldu- ğunu belirtti. Vakõflar Genel Müdürlü- ğü’nden verilen bilgide ise, 29 Ekim Cumhuriyet Bayra- mõ, 6 Ekim İstanbul’un Kur- tuluş Günü’nde ve ramazan aylarõnda tarihi eser özelliği taşõyan camilere asõlacak mahyalarõn valilikte toplanan komisyona teklif edildiği kaydedilerek, mahyalarõn komisyonun aldõğõ karar doğrultusunda mimarelere asõldõğõ dile getirildi. Diya- net İşleri Başkanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada mahya içeriklerinden kurumun so- rumlu olmadõğõ belirtildi. Demirtaş’tan suç duyurusu ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Diyarba- kõr’õn Lice ilçesinde meydana gelen patlamada öldüğü iddia edilen Ceylan Önkol (12) olayõ ile ilgili görevi kötüye kullandõğõ gerekçesiyle Lice Cumhuriyet Savcõsõ Mustafa Kamil Ço- lak hakkõnda suç duyurusunda bulundu. De- mirtaş, “olay yerine gitmeyerek delillerin kay- bõna yol açtõğõ ve etkili soruşturma yürütmeye- rek vatandaşlar arasõnda ayrõmcõlõk duygularõ- nõn gelişmesine neden olduğu” iddiasõyla Ço- lak hakkõnda soruşturma yapõlmasõnõ talep etti. Londra’da iki Türk öldürüldü LONDRA (AA) - İngiltere’nin başkenti Londra’da, Oktay Erbaşlõ (23) isimli gencin cuma akşamõ otomobiliyle trafik õşõklarõnda beklediği sõrada kimliği belirlenemeyen mo- tosikletli bir kişi tarafõndan öldürülmesinin ardõndan, pazartesi gecesi de Cem Düzgün (21) isimli genç silahla vuruldu. İngiliz med- yasõnda geniş yer bulan Erbaşlõ’nõn ölümü, “Türk uyuşturucu mafyasõnõn anlaşmazlõğõ” olarak değerlendirilirken karşõt sokak çetele- rinden misilleme yapõlacağõ yönünde kaygõ verici yorumlar da haberlerde yer aldõ. Yazılım sempozyumu başlıyor İstanbul Haber Servisi - Ulusal Yazõlõm Mü- hendisliği Sempozyumu’nun 4’üncüsü bugün başlõyor. Yõldõz Teknik Üöniversitesi Elek- trik-Elektronik Fakültesi Bilgisayar Mühen- disliği Bölümü ile TMMOB Elektrik Mü- hendisleri Odasõ tarafõndan düzenlenen etkin- likğe, IEEE Software Editörü Dr. Hakan Er- doğmuş, Rational Software Develompment Genel Müdür Yardõmcõsõ Mike O’Rourke ve Twente Üniversitesi Yazõlõm Mühendisliği Bölüm Başkanõ Prof. Mehmet Akşit katõlacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle