18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Partideki muhalif gruplar yönetimi değiştirmek için 'iktidar yürüyüşü hareketi'ni başlattı CHP'de 'kurultay' bildirisiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP içindeki muhalif gruplar "CHP'niniktidarjürihijşü hareketi" adı altında bir araya geldi ve 30 mil- letvekillinin imzasıyla bildiri yayım- landı. Bildıride, "tüzük değişiküği, söyiem birtiği ve kadro yapılanması aşamalanyla seçimli olağanüstü ku- ruhay* istendi. Hatay milletvekıli tnal Batu da bildiriye desteğini açıkladı. Seçimlerden sonra CHP içindeki çeşitli gruplar yönetimi hedef alan ara- yışlara girdi. 9 milletvekili, "Cıunhu- riyet HalkPartisigBbiCumhumetHalk Parusiçm kamu^yunaaçıldaına'' baş- lığıyla bir bildiri yayımlarken farklı gruplar da çalışmalannı sürdürdü. Bu gruplar bir araya gelerek dün ortak bir bildiri açıkladı. Bildiriye imza koyan milletvekillen şöyle: Atilla Başoğiu, Anadolu hareketî yollarda KAHRAMANMAR\Ş/SAKAFK\(Cura- huriyet)-Kendilerini "Anadohı Hareketi" ola- rak adlandıran muhalifler adına CHP eski ge- nel sekreteri Ertuğnü Günay, Rıdvan Budak, Etfaem Cankurtaran, VeB Aksoy ve Altan Tu- na, Kahramanmaraş'ta partililerle bir araya geldiler. Muhalifler, DenizBavkaTın olağanüs- tü kongreyi toplaması çağnsını yineleyerek "Baykalbumıyapmadığı takdirtlegerekli olan 651 değil 751 imza ile kurultayı biz toplanz" dedi. Günay, amaçlannın CHP"nın ideolojısi- ni değil yönetim şeküni değiştirmek olduğu- nu belirtti. Sakarya Bölge Toplantısı sonuç bildirisinde de kunıltay çağnsı yinelendi. Ziya Yergök, Mustafa Sayar. İsmafl Değerli, Yakup Kepenek^ Muzaffer Kurtulmuşoğlu, Mefamet Tomanbay, Feridun Ayvazoğhı, Mustafa Gazatcı; NejatGencan, ZüheyirAmber, Hasan Aydın.AhmetGüryüzKetenci,K«nal Kılıçdaroglu. Berhan Şitnşek. Hakkı Akaİın. Muharrem Toprak. Hakla LT- kû, Mehmet S. Kesimoğtu, Ferit Mev- lüt Aslanoğhı. Muharrem Kıbç, Ersoy Bulut, Hüseyin Ozcan, Nurettin Sö- zenVedat MeKk,TuranTüysüz, Erdo- ğan Kaplan, Mehmet Nuri Saygun, Hasan Güyüldar, Muharrem tıice Bildirideki görûşler özetle şöyle: Etkin bir parti yönetimi gereği; La- ik. demokratik ve sosyal hukuk devle- ti nitelikleriyle cumhuriyetimizin ge- leceği konusunda kaygılann AKP'- nin uygulamalanyla arttığı; demokra- tikleşmenin önünün açılamadığı; ka- mu yönetiminin yolsuzluktan lcurtu- lamadığı ortamda CHPden beklenti- ler yüksektir. Ne var ki; CHP yönetim yapısı ve anlayışından kaynaklanan nedenlerle iyi yönetilememektedir. Güçlü örgüt, demokratik ve kaü- hmcı yönetim için tüzük değişiktiği: CHP Tüzüğü, üye ve örgüt haklannı güvenceye alacak, karar ahna süreç- lerine katıhmı sağlayacak, gençlik ve kadın kollannı güçlendirecek, mer- kez organlannm ve örgütlerinin poli- tika üretimi çalışmalannı gelıştirecek yönde değiştirilerek demokratik bir yapıya ka\Tjşturulacaktır. Demokratikleşme ve ekonomik ge- nşmede öncülüğümüzü yeniden elde edeceğiz:12 Eylül'ün anayasal, yasal ve kurumsal yapısının kalıntılannın demokratikleşme yoluyla temızlen- mesi gerekli. Günümüz sosyal demok- rasisinin, özgürlük. eşıtlık, dayanış- ma, banş ve emeğin önceliği, CHP"nin demokrasi anlayışının temelleridir. Birtikte, iktidara: tktidar yürüyüşü ileriye dönüktür; geçmişin tartışma- sını, kışisel hesaplannı bir tarafa bı- rakacak, topluma umut ışığı olacak bir CHP'yi elbirliğiyle oluşturacağız. Ancak deklarasyonun açıklanma- sından Şanlıurfa Mıletvekilı Turhan Tüysüz imzasını geri çektiğıni açıkladı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Türkiye'de olmadığımız dönemde YÖK Yasası'nın Meclis'ten geçmesi yeni bir gerginlığin kapısını açmıştı. Aslında var olan gerilımi yenıden güç- lendirmişti. YÖKtartışmasının şüphe- siz en önemli ayağı, imam hatip lise- lerine üniversiteye giriş sınavlarında uygulanan katsayı ile ilgili olanıydı. Bu katsayı bütün meslek liselerıni kap- sadığı için onları da ilgilendiriyordu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imam hatip lisesi mezunuydu. AKP içinde de önemli bir imam hatipli var- dı. Yerel seçimlerden önce Recep Tay- yip Erdoğan, imam hatip liselerine uy- gulanan katsayıyı değiştireceklerine ilişkın söz verdi. Sonunda da bu sö- zünü yerine getirmek amacıyla hare- kete geçti. Kanun çıkarıldı. Saadet Partililer, çıkarılan bu kanunun imam Eğitimi Siyasileştirince... hatip liselerine ciddi bir olanak tanıma- dığını söyleyerek AKP hükümetini eleş- tiriyorlar. Zaten AKP'nin bu kanunu da laf olsun diye çıkardığı inancındalar. Kanunun bu yıl uygulanamayacak olması sanınm gerilimin yükselmeme- sinin ana nedeni. Eğitım konusu, laik ve Islamcı dünya arasındaki çatışma- nın en kritik eksenlerinden birisi. Laik kesimler eğitimin dinselleştiri- leceği endişesiyle imam hatip lisele- rinin önünün kesılmesinı istiyorlar. En haklı oldukları nokta ise Türkiye'de imam ihtiyacının çok ötesinde bir di- ni eğitim yapılması. Islamcılar ise bu- na şu karşılığı veriyorlar "Birçok üni- versitedeki bölümlerin kontenjanlan- nın da ihtiyacın çok üstünde olduğu bu ülkede, imam hatiplere karşı çık- mak bir önyargı." Aslında imam hatiplertartışmasının alevlenmesinin nedeni, bu okulların giderek aşın sayılara ulaşmaları ve la- ik eğitime bir alternatif gibi geliştirilme- leri. Geçmiş iktidariar siyası amaçlarla bu okullan çoğalttılar. Askerı darbeler zo- runlu dın derslerini, solu engellemek için kanunlara geçirdi. Bunun sonucu olarak Türkiye'de güçlü bir imam ha- tip liseliler geleneği oluştu. • • • Aslında Türkiye'deki eğitim sistemi toptan bozuk. Sorun imam hatip lise- lerinin sayısının çok ötesinde. Türki- ye'nin eğitim sisteminin demokratik- leştirilmesi, dünyadaki gelişmelere uygun haline getirilmesi gerekiyor. Hâlâ ezberci, şoven, yer yer dini re- ferans alan bir eğitim sistemi ege- men durumda. Asıl tartışılması gere- ken bu sistem. Şu andaki tartışma eğitimin niteli- ğine ilişkin değil. Daha çok siyasi bir tartışmaya tanık oluyoruz. Ne Islam- cılar ne de karşı tarafın iddialı sözcü- leri demokratik bir eğitim tartışması içinde değiller. Üniversitelerin demokratikleştiril- mesi değil, kimin emrinde olacağı kavgası veriliyor. Burada öğrencilerin haklannı, öğretim üyelerinin haklan- nı düşünen yok. Kim nereye, ne ka- daregemen olacak onun peşindeler. Eğitim bir siyasi tercihe indırgene- mez. Eğitimin evrensel ölçüsü de- mokratik ve laik olmasıdır. Bir kesim laik eğitime ıtiraz ederken diğer ke- sim demokrasiyı hiç düşünmüyor bi- le. Eğrtim, bir iktidar kavgasının ara- cı olmuş durumda. Gelin, demokratik ve evrensel bir eğitimin nasıl olması gerektiğini ko- nuşalım. Gelin, otoriter, boyun eğme- ye dayalı eğitimi eleştirip öğrencile- rin ve öğretim üyelerinin de yönetime katıldığı üniversite modellerini örnek alalım. Böyle bir tartışma ülkemizin önünü açacaktır. Biz bir kısırdöngünün çevresinde dolaşıp duruyoruz. İşte cebinizi bilgi ve eğlence kaynağına çeviren Shubuo'nun takım arkadaşları HABER PAKETİ HABER PAKETİ KİŞİSEL FAL PAKETİ AYDA ERSAN HABER PAKETİ BJK MOBILE PAKETİ FİNANS PAKETİ BJK mobile| Beşiktoşım Cebimde J SAĞLIKU YAŞAM PAKETİ ENDERSARAÇ Mutman. POP MÜZİK PAKETİ POP MÜZİK PAKETİ POP MÜZİK PAKETİ TRİBÜN PAKETİ AÂLS: HABER PAKETİ KIŞİSEL FAL PAKETİ REZANKIRAZ SİNEMA PAKETİ r— r . ' r FİNANS/HABER PAKETİ SKYT U R K TRIBUN PAKETİ VI'S İ*l Ve takımın diğer vazgeçflmezleri: AGN, ANS, AYS, Başarı, BKM, CeHenlty, Centrium, Cominic, Convisual, DMC, Done, Doubledick, Emre Plak, Filmacass, Foreks, Indiagames, Infotech, Infotron, kahkaha.com, Kanal D, Kervan Müzik, Kokteyl, Mart Ajans, Maximum iteöşim, Mforma, Mobiiefa, Mobilsoft, Paıkyeri, S&N Pubüshing, Sobee Yazılım, Tikle, TIM w.e., Tristit, Universal Müzik, Veripark, ViewTronics, Yenı Renk, Zihni Sinir. Sizlere her zaman en iyi ve en kaliteli hizmeti getirmeyi ilke edinen Shubuo, her kendi alanında otorite sahibi kimse ve kurumlarla işbiriiği yapıyor. Shubuo'dan cebinize gelen her bir mesaj uzmanlarca özenle hazırlanıyor. Siz bir adım önde olmanın keyfini yaşarken, biz de size mükemmel hizmeti sunmanın haklı gururunu yaşıyoruz. T U R K C E L L H İ Z M E T I D İ R www.shubuo.com 444 0 530 KURULTAY DSP'de ilk aday Mutman ANKA- RA (Cum- huriyet Bü- rosu)-DSP. temmuz ayında ger- çekleştiril- mesi bekle- nilen kurul- tay öncesın- de hareketli günlere sah- ne oluyor. Partide genel başkanlığa aday olacağı- nı açıklayan ilk isim, es- ki Izmir Mılletvekili Atü- la Mutman oldu. Mutman, gelecek günlerde DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ece- vit'i ziyaret ederek aday- lık için "izm" isteyeceği- ni söyledi. DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit'in temmuz ayında gerçekleştırilece- ğını açıkladığı kurultay- da aday olacaklar arasın- da çok sayıda eski millet- vekıli ve bakanın adı ge- çiyor. Ancak eski bakan- lar ve milletvekillen aday- lıklarını açıklamaktan özenle kaçınıyorlar. Bu kişiler arasmdan adayh- ğını ilk dile getiren isim. eski DSP tzmir Milletve- kili Atilla Mutman oldu. 10 yıldır PM üyesl Mutman, Ege ve Mar- maradaki çeşitli illerde ön yoklama toplantılan yap- tıklannı ve olumlu tepkı- ler aldıklannı söyledi. 10 yıldır Parti Meclisi (PM) üyesi olarak görev yaptı- ğını kaydeden Mutman, "Tabanın nabzmı ölçmek için eski miBetvekiDeriniiz- le, partililerle temas kur- mav'a çahşıyonımw dedı. Geîişmelerin u olgunlaş- masınm" ardından DSP Genel Başkanı Ecevit'ı zi- yaret edeceğini dile geti- ren Mutman, genel baş- kan ile görüşmeden aday- lığını açıklamasının doğ- ru olmayacağını söyledi. Atilla Mutman, Ece- vit'in adaylık için "izüı vermemesi" durumunda nasıl bir tavır izleyeceği- ne ilişkin sorumuz üzeri- ne ise DSP liderinin da- ha önce yaptığı "Veliaht tayin etmem" açıklama- sını anımsattı. GLOBALPOLÎTÎKÜLTÜR ERGIN YıLDıZOĞLU Nihayet Bir İyi Haber Hindistan'da, ırkçı, dınci, hatta neofaşıst, neoli- beral/küreselleşmeci BJP (Bharatıya Janata Party- Hindistan Halk Partisi) önderiiğindeki koalisyonun seçimlerde beklenmedik bir hezimete uğraması, dünya halklan için çok iyi bir haber. Salman Rüş- di, seçim sonuçlannı Le Monde'a verdiği yazıda "değerli bir umut anı" olarak niteledi. Arundathi Roy'un da The Guardian'daki yazısının başlığı "Umanz artık karanlık geride kalmıştır" idi. Küreselleşmeci fantezilere hayır! Times of India gazetesine göre " zenginlerden yana bir imaja sahip olmak" BJP ittifakına paha- lıyla mal oldu. Seçmen "yoksullardan, laiklikten ya- na bir seçenek sunan Kongre Partisi önderiiğin- deki sol ittifaka oy verdi". Yoksullann sesi o kadar güçlüydü ki seçimlerde, örneğin, Hindistan'ın yük- sekteknoloji atılımının önemli merkezlerinden Ke- rela kentinde, "Kongre partisi bile yeterince yok- sullardan yana görülmediği için oylan Komünist Parti adaylan silip süpürdü". (15/05) Gerçekten de seçmen 1998'den bu yana Hin- distan'ı yöneten BJP koalisyonunun küreselleşme- ci, özelleştırmecı, 11 Eylül'den sonra gittikçe da- ha Amerikan, Israil yanlısı politikalanndan, bu sı- rada sosyal hizmetlerde yaptığı kesintilerden, yok- sul kesımlerin gereksinimlerine, işsızliğe duyarsız- lığından, üstelik de Hindu ırkının üstünlüğü üzeri- ne kurulu, kısmen neofaşist (ders kitaplarını Hin- du ideolojisine göre yeniden yazacak, bilimsel ku- rumlardaki laik kadrolan tasfîye edecek kadar) kök- tendinci politikalanndan, terorizmle mücadeleyı bahane ederek gittikçe baskıcılaşan yönetimin- den yaka silkiyordu. Bu yüzden seçmen, yüzde 8 ekonomik büyümeyi, BJP koalisyonunun "Hindıs- tan parlıyor" sloganını dikkate almadı. "Yüzü in- sana dönükbirekonomipolitikası"', özelleştirme- lerde ulusal çıkariara öncelik vermeyi, dinı etkiler- den uzak bir yönetim " (The Asia Tımes 16/05) va- at eden Kongre Partisi önderiiğindeki sol ittifak bü- tün bölgelerde kazandı. Birçok bölgede köylüler, büyük iş çevreleriyle yabancı sermayeyle, neoli- beralizmle özdeşleştirdikleri, Turizm Bakanı Jaga- mon (Delhi), ınsan kaynaklan bakanı Monahor Josi (Allahabat), önce maliye sonra, dışişleri ba- kanı Yashvvant Sinha (Hazaribagh) gibi BJP po- litikacılanna hayır demek için, sandıklara kilomet- relerce uzaktan yürüyerek gelmekten çekinmedi- ler. özellikle Hindu-Aryan ırkteorisini sokmak için ders kitaplarını yeniden yazdıran Jopsi'nin hezi- mete uğraması büyük sevinç yarattı (IPS, 14/05). Andhra Pradesh eyaletinin başbakanı, Clinton ve Blair'ın yakın dostu, Times dergisi tarafından Gü- ney Asya'da yılın adamı seçilen Chandrababu Naidu da seçimleri kaybertı. Naidu, eyaletın eko- nomik programını ABD danışma şirketi McKin- sey'e yaptırmıştı. Bu program, Hindistan gibi yok- sul bir ülkede, hükümet desteğini küçük ve orta köylüden büyük şirketlere kaydınyor (küçük köy- lüler tembelmış), eğitim sağlık hizmetlerini özelleş- tirmeyi amaçlıyordu. (The Guardian, 18/05) Da- vos müdavimlerinden Naidu'un eyaleti belki bir bilgisayar yazılım merkezi olmuştu ama, nüfusu- nun 2/3'ünün yaşadığı tanm sektöründe toprağın yalnızca yüzde 15'inde sulama yapılabiliyordu. (Fi- nancial Times, 18/05) Köylüler bunun hesabını se- çimlerde sordular. Ve bir mantık burkulması Küreselleşme yanlısı yorumculara göre, küre- selleşmenin nimetleri yeterince eşit dağılmadı. Kü- reselleşmeden faydalananlar BJP hükümetini des- teklediler; faydalanamayan geniş halk kesimleriy- se reddetti. Diğer bir deyışle eğer geniş halk kitle- leri de küreselleşmeden faydalanabilseydi... Bu, yak- laşım, adeta dahafazla küreselleşme öneriyor, bu arada küreselleşmenin nimetlerinden faydalanan- ların, geniş halk kesimlerinin emeğini yok pahası- na pazarlayarak ürünlerini talan ederek, sosyal hiz- metlerini kısarak, kamu işletmelerini yabancılarasa- tarak yarattıklan kaynaklar sayesinde zenginleşti- ğini gizlemeye çalışıyor; Bu yaklaşım, tükenmiş bir uygarlığın yükü altında ezilmekte olduğumuzu da gizlemeye çalışıyor: Hindistan'da bugün yok- sul kesim, eğer bu küreselleşmenin sözde nimet- lerinden faydalanacak olsa, bu serbest piyasa or- tamında, yeni tüketim düzeyini, dünyanın enerji, gı- dasektörü, su kaynaklan karşılayamaz. Dünyanın ekosistemi bu tür bir "küreselleşmenin" ağırlığını taşıyamaz. "kimilerini kimi zaman kandırabilirsiniz ama, herkesi herzaman kandıramazsınız"'. Hindis- tan'ın yoksul ve eğitim düzeyi düşük halkını bile... Hindistan seçimleri, "mali piyasalann", siyasi gerici niteliğini bir kez daha ortaya koydu. Irkçı, kök- tendinci, baskıcı bir hükümetin yerine, laik, toplu- mun çoğunluğunun sesini dinlemeye eğilimli bir hü- kümet gelme olasılığı uluslararası yatınmcılan ve Hindistan'da küreselleşmeyle palazlanmış rantiye kesimini borsadapaniksatışlarasürükledi... Böy- lece kimin tercihinin kimden yana olduğunu, bir kez daha gördük. Türkiye-Europol Suçla mücadelede teknolojik işbiriiği ANKARA(Cumhu- ri>et Bürosu) - Emni- yet Genel Müdürlüğü ile Avrupa Birliği Polis Teşkilatı (Europol) ara- smda işbiriiği anlaşma- sı imzalandı. Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydmer, güvenlik güç- lerinin suç ve suçlular- la mücadele etmesi için teknolojiyi yakından iz- leyerek kendini yenile- mesi, ulusal ve ulusla- rarası işbiriiği yapma- sı gerektiğini belirtti. Europol Müdürü Jür- gen Storbeck ise Tür- kiye'nin suç ve suçlu- lukla mücadelede köşe taşı niteliğınde olduğu- nu söyledi. Emniyet Genel Mü- dürlüğü'ndeki imza tö- reninde konuşan Gök- han Aydmer. suç odak- lannm gelişen tekno- lojiyi kendi amaçlan doğrultusunda kullandı- ğını ve suçun sınırlan aşarak uluslararası bo- yutlara ulaştığuıı anlat- tı. Aydıner, özellikle te- rör ve örgütlü suçlar alanında sadece bir ül- kenın mücadelesinin yetersiz kaldığını söy- ledi. Güvenlik güçleri- nin suç ve suçlularla mücadele etmesi için teknolojiyi yakından ta- kip ederek kendini ye- nilemesi, ulusal ve ulus- lararası işbiriiği yap- ması gerektiğini kay- deden Aydıner, işbirli- ğinin zorunlu hale gel- diğini ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle