Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhurtptf
SPOR UNDEN BUGUNE
Mustafa Kemal, 19 Mayıs'ın öncesini Falih Rıfkı Atay'a anlattı
andırma vapurunu batıracaklardı
"Sıkılıyordum Bır kararsızlık da olabılır dıye duşundum Bundan faydalanmak ıçın kaptana hareket
hazırlıklarını çabuklaştırmasını soyledım Yirmı yedı yıllık yaşlı kaptan demır aldırmaya başladı Ben
kaptan yenndeydım Subaylar ve askerler dışan çıktılar ve hareket ettık 16 Mayıs 1919'da Karadenız
Boğazı'ndan çıkarken kaptana tehlıkelı ıhtımallen anlattım 'Ne aksı
1
Bu denızı pek lyı tanımam
9
' dıye
karşılık verdı llk gece buyuk bır fırtına geçırdık, korkunç bır fırtına
1
Kuçuk vapur bazen dırencını
kaybedıyor, sulara dalıp gıdecekmış tesırını verıyordu "
P
era Palas'ta kaldığı gun-
lerde çok duşuncelıydı
Işgal kuvvetlerı adım
adım ızlıyorlardı Mustafa Kemal'ı
Rahat edemıyordu bırturlu, Şışlı'de
bır eve taşındı Ismet Paşa ıle bu ev-
debuluşupplanlaryaptı lstanbul'da
kalmasının artık bır nedenı yoktu
Padışah Vahdettın'ı duşurmenın de
bır anlamı kalmamıştı Sonuçta pa-
dışah da hukumet de duşman sun-
gulerı altında hıçbır şey yapamaya-
caklardı Rotasını çızdı, Samsun
Samsun'dan başlayacaktı harekât
Mustafa Kemal bu duygularla yola çı-
karken 16 Mayıs 1919'da şunları
soyluyordu "Duşman, Hurrıyet uğ-
runa oimeye karar verenlerın kuvve-
tını anlayamaz BızAnadolu 'ya ne sı-
lah ne de cephane goturuyoruz, bız
Anadolu'ya ıdealı ve ımanı goturu-
yoruz " (Can Kıraç'tan)
Atatürk neler anlattı?
Mustafa Kemal 19 Mayıs'ın
hemen oncesınde lstanbul'da yaşa-
dığı hareketlı ve ılgınç anılan Falih
Rıfkı Atay a anlatmıştı Bız sozu
Mustafa Kemal'e bırakalım
"Herşeyeragmenben temas-
larıma devam edıyordum Arkadaş-
ların bır kısmında saf bır vatanper-
verlık hıssının coşkunluğundan baş-
ka ne fıkır ne de tedbır kabılıyetı var-
dı Bır kısmının hâlâ polıtık menfa-
atlardan başka duşuncelen yoktu
Kendı kendıme şu kararı verdım
Uygun bırzamanda ve fırsatta Istan-
bul'dan kaybolmak, basıt bır tertıp-
le Anadolu ıçıne gırmek, bır sure
ısımsız çalıştıktan sonra butun Turk
mılletıne felaketı haber vermek Iş-
te, çok dıkkatle gızledığım bu sırrı,
vakıt gelmedıkçe kımseye soyleye-
medım Boyle bır karar vermemış
gıbı olağan temaslarıma devam et-
tım Bır gun Ismet Bey'ı (Inonu) da-
vetettım Şışlı'dekı evımde benı yal-
nız bulan Ismet Bey 'Yine ne var
9
'
dedı Soru sorarken gozlerının ıçı,
yuksek zekâsı ve guven veren derın
neşesıyle guluyordu "
Bana s ö y l e m e y e c e k misin? Mustafa Kemal ve arkadaşlan Samsun'a vanr varmaz Istanbul'a çağnlacakt.
"Ona 'Şuradan bana bır Tur-
kıye hantası bulup masaya açar mı-
sın
9
Uzennde konuşacağım' dedım
Ismet Bey harıtayı bulup açtı
Hep cebınde taşıdığıpergelını de çı-
kardı Latıfeettım 'Henuz pergellık
bır şey yok Bıraz pergelsız goruşe-
lım '
'Ne yapacaksın?' dıye sordu
Bu munasebetle soylemelıyım kı be-
nım en 1yı anlaştığım dostlanmdan
bırı Ismet olmuştur Onun ıçın bu
goruşmenın nedensız olmadığına
hukmetmıştı
'Mesela' dedım, 'Hıçbır sıfat
ve yetkı sahıbı olmaksızın Anado-
lu ya geçmek ve orada mılletı uyan-
dırmak, kurtulma çarelerını aramak
ıçın en uygun bolge ve benı o bol-
geye goturecek en kolay yol hangı-
sı olabılır
9
'
Ismet Bey masanın yanındakı
sandalyeye ılıştı ve derın derın dü-
şunmeye başladı O sırada ben sa-
lonun ıçınde dolaşıyordum Bana
seslenınceye kadar gezındım Bır-
denbıre ayaga kalktı, gulerek 'Yol-
lar çok, bolgeler çok Ne yapacağı-
nı bana ne vakıt soyleyeceksın
9
'
'Zamanı gelınce
1
'
Bır gun Anafartalar'dan ben
yavenm bulunan Cevat Abbas gel-
dı, bana Harbıye Nazırı (Şakır Pa-
şa) daırelerınde sızınle goruşmek
ıstıyor dedı Ben de kabul ederek
ertesı gun Harbıye Nezaretı'ne gıt-
tım Az konuştuk Bıraz sonra ma-
sanın ustunde bulunan bır dosyayı
banauzattı 'Bunuokurmusunuz'de-
dı
Ben de dosyayı okudum Dos-
ya, yabancı subaylann rapohanydı
Hemen hepsı şoyle raporlardı Turk-
ler Samsun dolaylanndakı Rum koy-
lerıne tecavuz edıyorlar ', bır dığe-
n 'Eğer Osmanlı hukumetı burada
asayışı temın edemezse o vazıfeyı bız
/apacağız ' şeklındeydı Şakır Pa-
şa 'nın yuzune baktım ve sordum
Samsun'da olaylar var'
'Arzunuz Paşam
9
'
'Buralarda boyle bır hadıse var
nıdır
9
'
'Zannetmıyorum Belkıdemev-
uttur'
'Işte bu sebepledır kı bu me-
,eleyı ıncelemek ıçın buraya bır kışı
londermekgereklıdır BızSadrazam
'aşa Hazretlerı ıle konuşarak bu ışı
ıze vermeyı duşunduk'
'Benım Samsun'dakı vazıfem
urklenn Rumlara zulum edıp etme-
ıklennı ıncelemek mıdır
9
'EveV
'Musaade edersenız, bu vazı-
>nın srfatı nedır
9
Ve bu hususta Ge-
elkurmay Başkanı ıle goruşeyım '
Genelkurmay Başkanı Fevzı
Paşa ('ÇakmaK) ıle gorüşmeye gıt-
tım Fakat kendılerı hasta olduğun-
dan evındeymışler Bunun uzerıne
ıkıncı reıs (General Kazım Inan ıle
konuştum
O gunlerde bır ordu mufettış-
lığının kurulması duşunuluyordu
Bunu elde etmeyı tasarladım ve ba-
şardım Ikıncı reıs Harbıye Nazın ıle
goruştum Aldığım dırektıf şuydu
'Maksat Samsun ve dolaylarında
Rumlara zulum eden Turklerı yola
getırmek, sonra da Anadolu'nun çe-
şrtlı yerlennde belıren Kuvayı Mıllıye'yı
ortadan kaldırmak '
Ikıncı reıse dedım kı 'Yetkı kâ-
ğıdına onların ıstedıklennı, ıstedık-
len gıbı yazınız Yalnız, bır ıkı nokta-
yı ılave ettırmenız lazımdır'
Ikıncı reıs hayretle yuzume ba-
karak 'Orada bır şey mı yapacaksı-
nız
9
' deyınce etrafıma bakındım
'Lutfenbanayaklaşınız Evetbırşey
yapacağım Bumaddeleryazılsada
yazılmasa da bır şey yapacağım' de-
yınce reıs gulumsedı, 'Vazıfemızdır
yapacağız ' dedı"
13 Mayıs
13 Mayıs 1919 akşamı, Sadra-
zam Damat Ferıt Paşa, Mustafa
Kemal Paşa'yı Nışantaşf ndakı kona-
ğınayemeğedavetettı Yemekteye-
nı Genelkurmay Başkanı atanan Ce-
vat Paşa da (Çobanlı) hazır buluna-
caktı Mustafa Kemal, konağa gıttı-
ğınde Ferıt Paşa'nın hal ve tavrından
endışelı olduğunu sezdı
Damat Ferıt Paşa, karşısında-
kı genç generalı dıkkatle suzdukten
sonra soze başladı "O havalıdekı
korkunç olaylardan oyle haber ge-
lıyor kı bunları nasıl halledeceğımı-
zı bır turlu tayın edemıyoruz "
Mustafa Kemal şoyle anlatı-
yor "Salona geçtık, ayaktaydık Da-
mat Ferıt Paşa, 'Bırhantagetırtelım
Mufettış Paşa bıze ızahat versın' de-
dı Derhal harıta getırdıler Masanın
uzerıne açtık Bu, Kıpert Atlası ıdı
Ben sordum
'Arzu ettığınız ızahat nedır
9
'
'Samsun ve dolaylarında ne
yapmak ıstıyorsunuz
9
'
'Allah muvaffak etsin'
'Samsun ve dolaylannda ya-
bancı raporlarında bıldınlen vakala-
rın abartılı olduğunu zannedıyorum
Fakat ne de olsa onlar basıt şeyler
Burada ınceleme yaptıktan sonra
alınacak tedbırler kolay olabılır Şım-
dıden yap/lacak tedbırlen soylemek-
ten çekınıyorum Ama merak etme-
yınız ' Bu sırada Damat Ferıt, Ce-
vat Paşa'nın yuzune baktı, oda, 'Bu
gıbımeseleleryerındehallolunabılır'
dedı 'Pekı sız bana teftış sahanızı
gosterır mısınız
9
' o 'Henuz ben de
lyı bılmıyorum' dedım Bır elımle
Samsun dolaylannı gostererek 'Şu
parça' dedım Bu sırada Cevat Pa-
şa, 'Bolgenın o kadar ehemmıyetı
yoktur Mufettış Paşa, tabıı o bolge-
dekı kuvvete de kumanda edecek-
tır Hoş nerede kuvvet kaldı kı ' de-
dı Ferıt Paşa son olarak sordu 'Ne
zaman hareket edeceksınız
9
' 'Ne
zaman emır edersenız Fakat bır an
evvel hareket etmekte fayda goru-
yorum ' 'Çok munasıp Zat-ı şaha-
neyı zıyaret ettınız mı
9
' 'Hayır efen-
dım Henuz teblığı buyurulmadı' 'O
haldebenteblığedıyorum Yannzat-
ı şahaneyı zıyaret edınız ' Dedı ve
ekledı 'Paşa bır an once gıtmelısı-
nız
1
' Bıraz sonra Sadrazam 'ın kona-
hepsı artık şu kıtaba gırmıştır (elını
bahsettığım krtabın ustune bastı ve
ılave etti) ve tanhe geçmıştır' O za-
man bunun bır tanh kıtabı olduğu-
nu anladım Dıkkatle ve sükûn ıle
dınlıyordum 'Asıl şımdı yapacağın
hızmet hepsınden muhım olabılır
Paşa, Paşa, devletı kurtaracaksın' '
Bu son sozlerden hayrete duştum
Acaba Vahdettın benımle samımı
ıdı
7
O Vahdettın kı, ecnebı hüku-
metlerle temas arayarak devletını
ve saltanatını kurtarmaya çalışıyor-
du Butun yaptıklanndan pışman mı
ıdı? Aldatıldığını mı anlamıştı ? Ken-
dısıne basıt cevaplar verdım 'Hak-
kımdakı teveccuh ve ıtımada arz-ı
teşekkuredenm Elımden gelen hız-
mette kusuretmeyeceğım' dedım "
'Vahdettin teslim gibi'
"Bunları soylerken kafamdakı
muammayı halletmeye uğraşıyor-
dum Çok lyı anladığım, velıahtlığın-
da, padışahlığında butün hıs ve fi-
kırlerını, eğılımlennı, sahtekârlıklan-
nı tanıdığım adamdan nasıl yuksek
ve asıl bır hareket bekleyebılırdım?
Memleketı kurtarmak lazımdır Is-
tersem bunu yapabılırmışım
1
Nasıl
hemen hükum verırım Vahdettın
demek ıstıyor kı, hıçbır kuvvetımız
yoktur Tek dayanağımız Istanbul'a
hâkım olanlann sıyasetıne uymaktır
Benım memunyetım, onlann şıkâyet
ettıklen meselelen halletmektır Eğer
onlan memnun edebılırsem, mem-
leketı ve halkı bu sıyasetın doğru ol-
duğuna ınandırabılırsem ve bu sıya-
sete karşı gelen Turklerı yola getı-
rırsem Vahdettın'ın arzulannı yerıne
getırmışolacaktım 'Merak buyurma-
yınızefendım'cfed/m Emırbuyurur-
sanız hemen hareket edeceğım ve
bana emır buyurduklarınızı bır an
unutmayacağım "Muvaffak o\'hıta-
bına mazhar olduktan sonra huzur-
dan çıktım "
'Kalkaryanıma gelirsiniz'
Yolculuk hazırlıklan başlamış-
tı Mustafa Kemal'ın son bır ışı kal-
mıştı Babıalı'ye gıdıp oradakı tanı-
dıklanna veda etmek Mustafa Ke-
mal şoyle anlatıyor "Benı Sadaret
Bekleme Salonu'na aldılar Geldığı-
nı duyan bazı nazırtann da saJona gel-
dıklennıgorerek bırazşaşırdım Meh-
met AJi Bey benı meraktan kurtar-
dı 'Allah Allah' Ne kustahlık
1
Işıttınız
mı efendım
9
Yunanlılar Izmır'e çıkı-
yor
9
' 'Ne yapmayı duşunuyorsu-
nuz
9
' dıye sordum 'Protesto ede-
ceğız' dedıler 'Bu lazımdır Doğru-
Bandırma vapuru, Galata nhtımında hareket gününü bekliyor.
gını terk ettık Karanlıkta Teşvıkı-
ye'de ılerlıyorduk Cevat Paşa ba-
na sordu Bır şey mı yapacaksınız
9
'
'Evet bır şey yapmak ıstıyorum ' 'Al-
lah muvaffak etsın'
'Ertesı gundu Vahdettın ıle
adeta dız dıze denecek kadar yakın
oturduk Sagda, dırsegını dayamış
oldugu bır masa ve ustunde bır kı-
tap var Salonun Bogazıçı ne doğ-
ru açılan penceresınden gordugu-
muz manzara şu Bırbınne dengelı
hatlar uzennde duşman zırhlıları'
Bordalarındakı toplar sankı Yıldız
Sarayı'na dogrulmuş manzarayı
gormek ıçın oturdugumuz yerler-
den başlarımızı sağa sola çevırmek
yeterlıydı Vahdettın, hıç unutma-
yacağım şu sozleıie konuşmaya baş-
ladı 'Paşa' Paşa
1
Şımdıye kadar
devlete çok hızmet ettın Bunların
cur Ancak, boyle bır protesto ıle Yu-
nanlılann Izmır'den gerı çekılmelen-
ne veya Ingılızlenn onlan gen çeke-
ceklenne ıhtımal venyor musunuz
9
'
dıye sordum Yüzüme baktılar 'Baş-
ka ne yapabılınz kı
9
' 'Tabıı, kalkar
benım yanıma gelirsiniz' dıyemedım
Avnı Paşa'nın elını tuttum 'Anado-
lu'ya benı goturecek vapur hazır de-
ğılmı
9
' 'Çoktantertıplenmıştır, Ban-
dırma vapuru emnnızdedır' 'Doğru-
dan doğruya vapur kaptanına emır
verebılır mıyım
9
' 'Hay hay
9
' dedı
Tehlıke daha yolculuğa çıkmadan
once kendını gostermıştı "
Yola çıkıyorlar
Mustafa Kemal ve oldukça ka-
labalık (on yedı kışı) karargâhı ıçın
gereklı vıze bır hafta once, Harbıye
Nazırlığı'nca yuzbaşı Bennett ara-
cılığıyla ingılızlerden ıstenmıştı Yuz-
başı Bennett lısteyı okurken grubun
asken duzeyı yuksek kışılerden ku-
rulmuş olduğu gozunden kaçmadı
Kendı komırtanı o sırada yoktu Ta-
lımat ıstemek ıçın lısteyı karargâha
goturdu Oradakı nobetçı kurmay
subaya, "Bunun bırbanş mısyonun-
dan çok, bırsavaş komıtesıne ben-
zedığı"n\ soyledı Yuksek Muttefık
Komısyonu'na sormak gerekıyordu
Bırsaat sonra yuzbaşı Bennett çağ-
nldı ve yanıt kendısıne bıldırıldı "Vı-
zelen verebılırsınız Padışahın Mus-
tafa Kemal Paşa'ya guvenı vard/r "
Vapuru batıracaklar
Mustafa Kemal Samsun'a ha-
reket ettıklen gunu şoyle anlatıyor
"Artık Şışlı 'dekı evı bırakmak uzere-
yız
Bandırma vapuru Galata nhtı-
mında hazır, bıldığımız bu? Karargâ-
hımızdan olanlar belırlı saatte nh-
tımdatoplanmışolacaklardı Otomo-
bıl kapının önündeydı Evdekı ve-
daları bıtırmıştım Tam otomobıle
bıneceğım sırada RaufBey (Orbay)
geldı Benım, ya hareketıme ızın ve-
nlmeyeceğını ya da vapurun Kara-
denız'de batmlacağını soyledı Yıl-
dınmla vurulmuşa dondüm Bır an
yalnız kaldım ve duşundum Bu da-
kıkadadüşmanlannelındeydım Ba-
na her ıstedıklennı yapamazlar mıy-
dı' Beynımden bır şımşek geçtı 7i/-
tabılırler, surebılırler fakat oldur-
mek
1
Bunun ıçın benı Karadenız 'ın
coşkun dalgaları arasında yakala-
ma lazımdır Ve ben lstanbul'da ka-
lıp tevkıf olmaktansa, Karadenız'de
babp boğulmayı uygun gordum He-
men karanmı verdım ve hareket et-
tım Galata rıhtımına geldığımde
baktım kıyanaşmış olacağını sandı-
ğım vapur uzaklardadır Sandallar-
la vapura gıttık Kaptana (Ismaıl
Hakkı Durusu) yola çıkmakıçın emır
verdımse de Kızkulesı açıklarında
muayeneyetabıtutulduk Bırkaç ya-
bancı subay ve asker bızı yoklaya-
caktı Muayene uzayıp gıttı Maksat
benı tevkıf etmekse, butun bu şey-
lere lüzum yoktu "
'Allah'a sığındık, gidlyoruz'
"Sıkılıyordum Bır kararsızlık
da olabılır dıye duşundum Bundan
faydalanmak ıçın kaptana hareket
hazırlıklannı çabuklaştırmasını soy-
ledım Yırmı yedı yıllık yaşlı kaptan
demır aldırmaya başladı Ben kap-
tan yenndeydım Subaylar ve as-
kerler dışan çıktılar ve hareket ettık
16 Mayıs 1919'da Karadenız Boğa-
zı'ndan çıkarken kaptana tehlıkelı
ıhtımallen anlattım 'Ne aksı
1
Bu de-
nızı pek lyı tanımam
9
dıye karşılık ver-
dı llk gece buyuk bır fırtına geçır-
dık, korkunç bır fırtına
1
Kuçuk vapur
bazen dırencını kaybedıyor, sulara
dalıp gıdecekmış tesınnı venyordu
Bır aralık kaptan köşkune çıktım
Kaptana, 'Nasıl bır rota takıp edı-
yorsunuz
9
' dıye sordum 'Munta-
zam bır rota takıp etmek ımkânı yok
Allaha sığındık gıdıyoruz
1
' 'Nıçın boy-
le gıdıyoruz
9
' dıye sordum Paşam
hareket ıçın ıkı gun ew el emır \erdıler
Gemnı gozden geçırdım Bırçok nok-
sanları vardı Kalkamam dedım Fakat
kımse\e dmletemedım Pusulası \ok
paraketesı bozuk
1
Bu \azı\eüe rota
mevzubahısolabılırmı
0
Bızıböylebır
gemıyle yola çıkarmak bır cınayettı
ve muhakkak kı olüme göndermek-
tı Istanbul'dakı temaslanmdan, gız-
lı faalıyetlerımden urken, endışeye
düşen Fent Paşa hukumetı hıç şup-
hesız kı bu cınayetı bılerek hazırla-
mıştı "
İzini kaybettirdi
Sonralan anlaşılacağı gıbı, Mus-
tafa Kemal ve arkadaşlan Samsun'a
vanr varmaz, yenı bır emırle hemen
Istanbul'a çağnlacaktı. Çunku Ban-
dırma gemısını batırmak uzere go-
revlendınlen Ingılız torpıdosu Ban-
dırma'nın duzensız bır rota ızleme-
sınden oturu, onun ızını kaybetmış-
tı
9
Tekyapılacakşey, mumkun o/-
duğunca kıyıyı takıp etmektı Bır
duşman gemısı gorduğumuz za-
man, gemıyı karaya oturtacak ve
Anadolu'yaçıkacaktık Anadolu top-
rağına ayak bastık mı, artık ebedı
selametekavuştukdemektı Kıyıyı ta-
kıp ede ede, once Sınop'a geldık
Kasabaya çıktım Oradakılerle goru-
şerek, Samsun'a kolaylıkla gıdıle-
cek bır yol olup olmadığını soruştur-
dum Ne yazık kı yokmuş' Çok zor-
luk çekecek ve gunlerce yollarda
kalacaktık Bılmem neden, Sam-
sun 'a bır an evvel ayak basmak ıçın
o kadar acele edıyordum kı? Tekrar
Bandırma vapuruna bındık, kıyıyı ız-
byerek, nıhayet 19 Mayıs gunu Sam-
sun Lımanı'na vardık?"
Fener'ın 24. şampıyonluğu
Yuzbaşı
değil
yarbay
B E D R I B 4 } K 4 U
bedhm • tnn n<ı f A\ 021 V. ^
anarya ıddıalara gore bu yıl
15 şampıyonluğunu alıp
Galatasaray ı "yakalamış",
yuzbaşı olup uçuncu yıldızı takmış
lşıngerçegındeıseFenerbahçe15 de-
ğıl busene24 şampıyonluğagıdıyor
Yanı yarbay olması ıçın gun sayıyor'
Onumuzdekı yıl ışlem tamam
1
Futbol Federasyonu vefutbol ka-
muoyu nedendır bılınmez, sankı Tur-
kıye'de ulusal futbolun mıladı olarak
1959'u alıyor Bıldığınız gıbı sonradan
Beşıktaş'ın baskısıyla Sıyah-Beyazlı-
ların 1956-1958 arası kazandığı ıkıku-
pa da lısteye eklenebıldı ve boylece
Beşıktaş ıkıncı yıldızına kavuştu'
lyı de ozur dılerım Bu ulkede
Zeki Rıza Sporeller, Cıhad Arman-
lar, B Fıkretler, Baba Hakkılar, Şük-
rü Gulesınler, Kova Osmanlar, Gun-
duz Kılıçlar, Coşkun Ozarılar boş ye-
re mı oynadılar bu topu
9
Boş yere mı
o çamur sahalarda beton-balçık top-
rak karışımı zemınlerde kendılerını sa-
ğa solafırlatıp, canları pahasına aşık ol-
dukları renklere hızmet ettıler
9
Boş ye-
re mı bu ulkede spor sevgısını yaydı-
lar
9
Gunahları neydı
9
Hangı "uyanık",
hangı hakla beş kuşak futbolcuyu yok
sayarak o mıladı 1950 lerın sonuna
kaydırdı
7
Lutfen kendınızı bırçoğu aramızdan
aynlmış bu değerlı efsanevı sporcuiarımı-
zın yenne koyarmısınız
9
Onlar da hem kan
ter ıçınde kalp el, kol ve dıztennı kınp, hem
de amator ruhla boğaz tokluğuna takım-
lan ıçın omurlennı vermışler Şımdı ıse bu
anlaşılmaz uygulama yuzunden o emek-
len sankı boşa gıdıyor, yok sayılıyor
Bır Fenerbahçelı olarak yukarıda
saydığım ısımler dışında Alaattın Bey,
Bedn Bey, Kamıl Melıh llgaz, Arap Sa-
mım, Burhan gıbı tarıhı ısımlerımızın bu
kadaralaturka ve tutarsız bır uygulama yu-
zunden Turk futbol tanhının kalıcı ıstatıs-
tık sonuçlardan dışlanmasından son de-
rece uzgunum Kım açıklayabılır, k/m tu-
tarlı bırşekılde savunabılır bu saçmalıgı
9
Ben demıyorum kı Istanbul lıg maç-
lan da sayılsın, onlar da aynen bugunku
ıstatstıktere kaülan Ama el ınsaf 1924'de
yapılmaya başlanan ve Harbıye Muha-
fızgucu, Gençlerbırlığı gıbı bırçok Anka-
ra takımının veya Eskışehır Demırspor,
Goztepe gıbı Anadolu takımlannın kazan-
dığı "Turkıye Futbol Bınncılıklen'nı kım
gormezden gelebılır
9
Ya da 1937'de oy-
nanmaya başlanan "Mıllı Kume ve uç bu-
yukler dışında kazanan "Guneş"ın suçu
nedır
9
Yuzyılının ortasında en kıran kıra-
na maçlan oynayan Turk futbolunun bu-
yuk yıldızlannı sıfırlayıp çope atmak kımın
haddınedır
9
Sonuç ortadadır Uç kere Turkıye
Futbol Bınncılığı (1933, 1935,1944), altı
kere Mıllı Kumeyı (1937,1940 1943,1945,
1946,1950) ve 15 kere Turkıye lıgını ka-
zanan Fenerbahçe, 24 şampıyonlukla
Turk Futbol tanhının açık ara hdendır 17
şampıyonluğu olan Beşıktaş ıkıncı, 16
Şampıyonluğu bulunan Galatasaray uçun-
cu durumdadır Altı kez Trabzonspor uç
kez Harbokulu, bırerkez Muhafızgucu, Is-
tanbulspor, Guneş, Eskışehır Demırspor,
Ankara Demırspor Ankaragucu, Gozte-
pe'nın kazandığı bınncılıkler de futbol ta-
nhımızın yadsınamaz parçasıdırlar
Lefter'ın bıle kanyennın yansından
fazlasını yok sayan bu anlayışa artık son
verelım Bu makalenın hedefi, ılgınç bır sap-
tama, bır hatırlatmayapmak değıl Bu bu-
yuk trajı-komedıyı ve yanlışlığı bıtırmek.
Geçmışıne saygı duymayan, bınlerce
sporcusunun hakkını yıyen bırçarpık an-
layış bıtmelıdır Kendı sozde çıkarlan uğ-
runa buna karşı çıkanlar kendı tarıhlennı
dedınamıtlemışolmaktadırlar Ulusal fut-
bol takımımızın ıstatıstık bılgılen 1923'den
ben mı başlamaktadır yoksa sozde pro-
fesyonel lıg'm başladığı 1950'lenn so-
nundan mı
9
Fenerbahçe gelecek yıl ge-
rekırse Anayasa karanyla (') yarbaylığını
ılan etmelıdır ve bu sozlenm kesınlıkle şa-
ka değıldır
1
Tum sporseverlere bu konu-
da sorumluluk duşmektedır
9 MAYIS 2004 SAYI 27