18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurtyet SPOR gASKETBOL Karşıyaka antrenörü Ahmet Kandemir, basketbol takımının kısıtlı bütçeyle mücadele ettiğini söyledi Futbolun gölgesinde kaldık Izmir'de basketbol tutkusu Basketbol Izmir'de çok seviliyor. Izmir'de çok önemli ve güçlü bir basketbol seyircisi, taraftan var. Karşıyaka özellikle iyi bir planlamayla bu sevgiyi birleştirdiği zaman, bırakın Türkiye'de Efes'e Ülker'e rakip olan takım değil Avrupa'da Kinder'e rakip olacak bir topluluğa sahip. Bir de takımda istikrar şart. EMRE D ÖKER T ürkiye'de profesyonel liglerde en uzun süre ant- renörlük yapan Ahmet Kandemir bu sezon Pınar Karşıya- ka'da düşük bütçeyle harikalar yarat- tı. 8 sezon altyapı olmak üzere 14 se- zon Beşiktaş Basketbol takımını ça- lıştıran Kandemir'in en büyük hedefi şampiyonluğa oynayan bir takımda görev yapmak. 34 yaşındaki Kande- mir'le bu sezon Pınar Karşıyaka'daki yükselişı, TRT'den alınamayan para- lan ve basketbolun geleceğinı konuş- tuk. - Beşiktaştan neden ayrrichnız? Beşiktaş'ta yönetim değişikliği oldu. Onun paralelinde, Türkiye'de ne yazık ki kulüpçülükle devletçilik aynı sistemde aynı şekilde yürümektedir. Onlara yakın olanlarve yakın olmayan- lar. Hedeflerle ilgili sıkıntılar dayaşan- maya başlamıştı. Son dönemde çok zor günler geçirdik. Yabancısız oyna- mak, sadece Türklerle oynamak gibi bir çok sorun yaşadık. Tabii biz de o kulübün içinde olduğumuz için onun şartlanna göre hareket ettik. Belli bir dönem sonra artık çok uzun süre ol- muştu, aynlıkzamanı gelmişti, aynkjım. Kısıtlı bütçeyle başan - Pınar Karşıyaka'daki hede- finiz neydi? Buna ulaşabildiniz mi? Sezon başında Pınar Karşıyaka, futbol takımını bir üst lige çıkması ne- deniyle bütçede futbola aynlması ge- reken para arttı. O yüzden geçmiş yıl- lardan daha dar bir bütçeyle mücade- le etmek zorunda kaldık. Takımın kur- gusunu ve Amerıkalılan hep genç, ko- lej mezunu, daha ucuz fakat hedefi olan oyuncular üzerinden seçtik. Eli- mizdeki bütçeyle ancak bu kadannı ya- pabilirdik. Sezon başında açıkçası bir derece hedefi koymamıştık. Bunu her röportajımda söylüyorum. Öncelikle Karşıyaka'nın inanılmaz seyircisi önün- de boynu bükük ayrılmayan bir takım yaratmak istedik. Kendi saha ve se- yircisi önünde yenilmeyen ve çok iyi mücadele eden, basketbolun bütün güzelliklerini sahaya yansıtmaya çalı- şan t»rtakım yaratmaya çalışacağız de- dik. Sezon sonunda baktıgımızda bu hedefin neresine geldik diye soracak olursancz da 13 maçtan 11 'ini kazan- dık kendi sahamızda. Yani hedefimi- zin yüzde 9O'ını başardığımızı düşü- nüyorum. Bunun yanında deplasman- larda kazandığımız galibiyetler de biz birden ligin ilk dört takımından biri ha- line getirdi. Ligi ilk dört içinde bitirdik. Karşıyaka son 17 sezondur ligi ikinci kez ilk dört içinde bitiriyor. Bugüne kadar hiçbir zaman çeyrek finali ge- çememişlerdi. Bu noktada Karşıyaka ile kaderim çok yakın. Ben Beşiktaş'ı çalıştınrken hep çeyrek finalde Karşı- yaka çıkar ve biz Karşıyaka'yı elerdik. İlk defa Beşiktaş'la eşleşmemiş olduk ve yan finaldeyiz. Açıkçası bu kadar güzel, hedefleri olan ve basketbolu çok seven bir camianın da başarıyı hak ettiğini düşünüyorum. Umarım başardıklanmızı ileriye götürüp birlik- te bu işlerin zevkini alınz. - Yan finale yüksekliniz, bun- dan sonraki hedefiniz nedir? 4 takım var. Efes Pilsen, Ülker, Be- C I şiktaş ve biz. Bir ay önce gönlümden geçen finalin Beşiktaş-Karşıyaka oldu- ğunu söylemıştim. Çünkü Türkiye'de son on yıla baktığınızda bütün finalle- ri Efes Pilsen ile Ülker oynuyor. Bir monotonluk var ve basketbolumuz değer kaybetmeye başladı. Işte, TRT'den paralar alınamıyor. Bir takım sıkıntılar oluşabiliyor. Basketbolda tek kurtuluş, bugün gündemde olan iki takım Pınar Karşıyaka ve Beşiktaş'ın play-off finalini oynaması ve basket- bola renk katmasıdır. 5 maç olan final mücadelelerinde salonların dolması gerekir. Bunu daTürkiye'desadece Be- şiktaş ve Pınar Karşıyaka taraftarları gerçekleştirir. TRT parasız bıraktı - TRT ile ilgili sorunlar neler? - Türkiye Basketbol Federasyo- nu ile kulüplerin anlaşmasıyla bundan önceki yıllardayayınlardan bir takım ge- liıier elde ediyorduk. Fakat bu sezon hem hükûmetin hem de TRT Genel Mü- dürü'nün değişmesi ile birlikte bunlar biraz problem oldu. Bugüne kadar hiçbir kulüp yayın gelirinden hiç para alamayınca sorunlar başgösterdi. Bir de sezon başında kimse alamayaca- ğını bilmiyordu. Alacak varsayılarak transferler gerçekleşti. Bu da kulüp- leri sıkıntıya soktu. - En büyük hedefiniz nedir? Şu an en büyük hedefim Efes Pilsen'i eleyerek Pınar Karşıyaka'yı fi- nale çıkarmaktır. Bu benim hedefim- den çok camianın da birtemennisidir. Bu kadar beklentisi olan bir camia içinde böyle bir şeyin çok olmadığını bütün gücümüzle bu seride göstere- ceğiz. - Pınar Karşıyaka'dan aynla- cağınız haberieri var. Bunlar doğ- ru mu? Ahmet Kandemir. Aynlacağımı açıklamadım. Öyle olsa resmi bir basın bildirisi ile açık- lardım. Bu tamamen bir gazeteci ar- kadaşla sohbet sırasında gerçekleş- ti. Önümüzdeki sezonla ilgili düşünce- mi sorduğu zaman; ben de "PınarKar- şıyaka'yı ve taraftarlannı çok seviyo- rum. Hiçbir sorunum yok kişisel ola- rak ama önümüzdeki sezon ne olur- sa olsun şampiyonluğa oynayan bir takımı çalıştırmak istiyorum. Pınar Karşıyaka da eğer önümüzdeki se- zon hedeüni büyütürse kalınm, büyüt- mezse g/derim"dedim. Sohbetimizin tamamı buydu. - Fenerbahçeli basketbolcu Nilay Yiğit'le nişanlısınız. Bu uzak- lık sorun oluyor mu? Açıkçası ikimizin de sporcu olma- sından dolayı aynlıklar oluyor. Ben Be- şiktaş'ı çalıştınken o Erdemir'de oynu- yordu. Bir ayrılık vardı. Tam o Fener- bahçe'yetransfer oldu, ben Pınar Kar- şıyaka'ya geldim. Şehirlerarası gidip geliyoruz. Tabii ki profesyoneliz an- cak artık aynı kentte olmanın da za- manı geldi diye düşünüyorum. Şampiyonluk özlemi - Beşiktaş'a dönme olasıhğmız var mı? Hayır yok. Ben zaten Beşiktaş- lıyım herkes bunu biliyor. Ancak belli bir süre Beşiktaş dışında bir takım ça- lıştırmak istiyorum. - Bu sezonki Beşiktaş hakkın- da neler söyteyeceksiniz? Bu sezon çok iyi. Bu bütün bir olay, yanı siz ne kadar yatınm yaparsanız o kadar karşılığını alırsınız. Beşiktaş takı- mındafelsefe değiştı. Bundan ikı yıl ön- ce yabancı oyuncu alamayacak kadar para sorunu yaşayan kulüp, futbol takı- mının şampiyonluğu ile gelır elde etti. Sonra da ligde dört yabancı ile müca- dele eden ender takımlardan bir haline geldi. Yani Beşiktaş yaptığı yatınmın kar- şılığını aldı. Fakat asıl sıkıntı şimdi baş- layacak. Çünkü başan ile beklentiler ar- tacak. Beşiktaş bunu karşılayabilecek mi? Şimdı sorun o. Efes Pilsen maçı için ne dıyecek- siniz? Çok zor bir maç. Efes Pilsen Tür- kiye'de takım savunmasını çok iyi yapan bir ekip. Istanbul'daki maç çok kritik. Ancak bizim de ciddi bir şampiyonluk özlemimiz var. Bu uyuyan insanlan ha- rekete geçırdi. 0 yüzden çok büyük bir taraftar desteği olacaktır. Bu da oyuna denge getirecektir. Umanm kazanan ta- raf biz oluruz. Fair Play 25 yıldır basketbol oynuyo- rum. Bu sürenin 18 yılında da spo- ru bir iş gibi profesyonel olarak yaptım. Geriye dönüp baktığım zaman kazanmış olduğum tüm kupa ve bireysel ödüller içerisin- de benim için en değerii olanı Tür- kiye ve Dünya Olimpiyat Komite- si'nin bana lâyık gördüğü fa- ir-play ödülüdür. Bu ödülün değe- ri maddi ve manevi hiçbir başa- nyla karşılaştınlamaz. Almış oldu- ğum bu ödülle, çocuklarımın ya- nısıra antrenörlüğünü yapmak- ta olduğum genç basketbolcula- ra da iyi bir ömek olma şansını ya- kaladığım için çok mutluyum. Bugün ne yazık ki spor ya- pan gençlere gösterebıleceğımiz örnek davranışlan her yerde gö- remiyoruz. Türkiye'de ve dünya- da yıl boyunca profesyonel spor- cular ve antrenörler bazen şam- piyonluk bazen de ligde kalma mücadelesi veriyorlar. Sahadaki bu mücadele sırasında oyuncular oy- nadıklan kulübün adından, taraf- tariardan, yazılı ve görsel başın- da yer alan eleştirilerden dolayı üzerierinde bir baskı hissediyor- lar. Bu baskılar nedeniyle de sa- dece kazanmak uğruna bazen sporun ruhuna ters düşen davra- nışlarda bulunabiliyorlar. Ben de profesyonelliğimin ilk yıllarında bu hataları yaptım. Kazanırken izlediğim yolu fazla önemsemediğim oldu. 0 dönem- terde bir maç sırasında bir topu ka- zanmak eğer maçı kazandıracak- sa oyun içinde her zaman kural- ların çızmış olduğu çızgide kal- mayı, hakeme ve rakibe karşı her zaman dürüst olmayı enayılik ola- rak görüyordum. Ama zamanla karşı taraftn canını yaktıkça, baş- kalan da benim canımı yakmaya başladı. O zaman oyun içerisin- de kuralların ne anlama geldiğini ve bu kurallann, takımlardan birı- nin diğerinden iyi olup olmadığı- nı gösterdiğini öğrendim. Kazan- manın, oyun kuralları içerisinde kalıp başarılı olmanın gururunu keşfettim. Belki de 15 yıl önce fa- ir- play ödülünün varlıgından ha- berdarolsam, çevremdeki ınsan- lann bu ödülü alan sporcular hak- kındaki görüşlerini dınlesem, ga- zete ve televızyonlarda bu davra- nışa örnek olabilecek sporcuların görüntülerini okusam, izlesem; fair-play'in gerçek anlamını çok önce öğrenebilirdim. Bugün sahada benim gös- termiş olduğum bu davranışı ya- pan bir çok sporcu var. Bu dav- ranışlar sadece sahada kalıp ga- zeteler ve televizyonlar bunu di- ğer insanlara taşımazsa özellikle gençler fair-play'in önemini kav- rayamazlar. Eğer o gün -Fenerbah- çe- İTÜ maçında- takımımız lehi- ne verilen 3 sayılık atışın kural dı- şı olduğunu belirtip, itiraz ettiğim davranış TFTT'deki spiker arkada- şımız ve maçı seyreden gazeteci arkadaşlar tarafından dile getiril- meseydi ne ben bugün bu ödül- leri alabilirdim, ne de genç bas- ketbolculara örnek olabilirdım. Oysa her gün gazetelerin spor sayfalarında ve televizyonların spor programlarında görmeye alıştığımız rakipler, takımlar ve ha- kemler hakkındaki kısırtartışma- lann yanında Türkiye'de gençle- re örnek olabilecek binlerce örnek davranış da var. Ülkemizi yurtdışında temsil eden Didin ve Kunter'e ulusal takımı sorduk Lejyonerler Türk çalıştırıcı istiyor rürk basketbolu özerklik- le birlikte yeni bir döneme adım attı. Böylece sezon başından bu yana yaşanan pek çok sorunun da sona ereceğine dair bek- lentiler, umutların da eklenmesiyle daha da arttı. Yaklaşık 8 aydır adeta "yılan hikayesi"ne dönen Erkek Ulu- sal Basketbol Takımı antrenörünün de adı nihayet netlik kazandı: Bogdan Tanjevic... Aydın Örs'ün görevi bı- rakmasından sonra adı sık sık anılan Tanjevic, 4 yıllığına 2 milyon dolara ulusal takımda görev yapacak. An- cak bir tek imzaya kalan anlaşmanın sağlanmış olması, tartışmaların bit- tiği anlamına gelmiyor. Eleştiri oklannın ilk hedefi, Tan- jevic'e verilecek rakam. Başarılı pek çok Türk antrenör varken, utusal ta- kımın bir yabancıya teslim edilmesi ve uğruna bu kadar para dökülmesi baştan beri tartışılıyor. Biz de ülkemi- zi yurtdışında başarıyla temsil eden Murat Didin ve Erman Kunter'e ko- nuyla ilgili düşüncelerini sorduk. Önemli olan Ulusal Takım ERMAN KUNTER (Chotet ant- renörü): Her zaman yerli antrenörden yana oldum. Burada bir ulusal takım sözkonusu. Ulusal takım antrenörü, o ülkenin teknik patronudur. Ulusal Takımda o ülkenin sporcuları oynu- yorsa, o ülkenin antrenörü olmalıdır. Yabancı antrenör düşünülmesi ben- ce yanlış. Çünkü ülkemize gelecek bir yabancının düşüneceği tek şey gö- rev aldığı süre olacaktır. Geleceği dü- şünmeyip günü kurtarmaya çaiışacak- tır. Oysa Türkiye'de bu onurlu göre- vi yapabilecekfcjirçok Türk antrenör var. Tanjevic, tanıdığım, çok değerlı bir antrenör. Kariyerine kimsenin söy- leyecek bir şeyi olamaz. Ama gön- lüm Türk antrenörden yana. MURAT DİDİN (Rimini antre- nörü): Öncelikle herhangi bir birimin başında yabancı bir insanın çalışamaz olması gibi bir şey düşünülemez. kal- ya'da iki yılımı doldurdum. Kalma- yacağımı düşünüyorum. Ama bana resmen genel menejerlik bile teklif ettiler. Burada kalmayacağım. Ben antrenörlük yapmak istiyorum. Tan- jevic'e de farklı bakmıyorum. Türk antrenör olması benim için mutluluk verici olurdu. Ama seçici görevde bulunan insanlar Tanjevic'i veya bir başkasını uygun gördülerse, bu on- ların seçme hakkıdır. Saygı duyul- malı. Tanjevic'e verilecek rakam ise çok büyük. Bu da ulusal takım ant- renörünün ne kadar değerii olduğu- nu gösteriyor. Gönül arzu ederdi ki böylesine değerii bir görev "ulusal" bir antrenör tarafından üstlenilsin. Haluk iyileşiyor yaklaşık iki ay önce ra- hatsızlanarak salonla- ra "şimdilik" ara ver- mek zorunda kalan Ülkerspor'un kaptanı HalukYıldınm'daniyiha- ber var. Lenf bezlerınin büyümesi- ne neden olan bir hastalığa yaka- lanan Haluk şanslıydı, çünkü hastalığı erken teşhıs edilmişti. 2 ay- dırtedavi olan Haluk Yıldırım 1.5ay sonra tekrar antrenmanlara baş- layacak. Prof. Dr. Burhan Uslu, "Haluk'un durumu iyi. Şu anda ke- moterapi ılaçlan kullanıyor. Tama- men tedavi bitmeden antrenman- lara başlamasına izin verilmıyor. Te- davi süresi de 4 ay. Kalan süre 1.5 ay. Ondan sonra takımla çalışma- lara başlayabılecek" diye konuştu. 3 MAYIS 2004 SAYI 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle