Katalog

17 UART 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK Kfcli C-iinpîiı ûü#ı EjtfDiİ , İNfAN T0f*£ v/t İNAN^LAfr Hl NA^l A^TlKAYlP Zeki Triko'nun bikinili kadın afişinin kapatılmasıyla başlayan bağnazlık devam ediyor AKP kadına şaşıbakıyor Partinin kuruluşımda kadmı vitrin olarak kullanan, hatta bu amaçla mankenleri bile ön plana çıkarmaktan çekinmeyen AKP, istediğini elde ettip iktidara geldikten sonra kadına bakış açısını değiştirdi. Geçen yıl bilboardlarda Zeki Triko'nun bikinili reklam panolannı kaldırtan AKP iktidan, yerel seçimlerde kaduı adaylara en az yer veren parti unvanını elde etti. MİYASEİLKMJR îktidara gelirken "değjştim" mesajı veren ve geçmişteki olumsuz imajı silmek için çıplak manken Gûlay Pınarbaşı'nı ve basına şuh pozlar vermekten kaçınmayan Nfl Demirkazık'ı bile vitrine çıkaran AKP, iktidara geldikten sonra kadın konusunda olumsuz bir tutum takınmaya başladı. Birçok konuda olduğu gibi kadına bakışuıda da AKP'nin "takryye'' yaptığı iddialan. parrinin tstanbul milletvekili Hûseyin Besli'nin bir yıl önce bir dergide kadınlar hakkındaki görüşlerini içeren yazısı manşetlere çıkınca gerçeklik kazandı. Erdoğan'ın tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde basın danışmanlığını da yapan Hüseyin Besli, Hayat Dergisi'nin Mayıs 2001 sayısında "tşte bu bir fitnedir, kadın erkek eşitliği obnaz" başlıklı yazısuıda kadınlara hakarete varan sözler sarf ediyor. Besli'nin kadınlarla ilgili görüşlerinden birkaç örnek: "- Nerden nasıl dûştük bu eşitiik tuzağuıa. Ontolojik alanda eşitlik diye bir şey yoktur. Aslolan farkhlıkûr. - Aynca unutulmamatadır, yeryüzünde hiçbir zaman yüzde yüz adalet olrnadı, bundan sonra da olmayacak, hatta bana göre olması gerekmiyor. - Kadın erkek cinseüiğinde, cinsel beraberüklerde, eğer fantezfler ve farkta arayışlar devreye girmemişse bilinçH olarak, o herkesin uyguladığı klasik pozisyonu reddedebUir miyiz kadın alttadır diye. - Kadınlar önce sunulmuş bir varuk olduklannı kabul etsinler, ondan sonra canlan ne istiyorsa o olsunlar." AKP iktidan işe almada da cinsiyet aynmcılığı uygulamaktan çekinmedi. Geçen yüın kasım ayında Devlet Su îşleri'ne 65 inşaat mühendisi alınacağını gazete ilanıyla duyurdu. Ancak bu ilanda işe alınacak mühendislerde erkek olma önkoşulu aranıyordu. tnşaat Mühendisleri Odası'nda kayıth binlerce kaduı mühendis olmasına karşuı başan ve liyakat yerine AKP, adaylarda erkek olma özelliği aradı. Mavolu reslm Indlrlldl Geçen yıl Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali giriş katında bulunan hac ve umre 5ezonlannda da tartışma yaratan dünyaca ünlü lop model Adriana Karembau'nun bikinili resminin yer aldığı Zeki Triko'ya ait reklam panosu, hükümetten gelen tepkı üzerine caldmldı. tşletmeci firma TAV. panolan iözleşmesi bittiği gerekçesiyle kaldırdığını içıklamasına karşın Zeki Triko'nun Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Başeskioğlu, sözleşmelerinin bitmesine daha bir yıl olmasına rağmen kendisinden hac sezonunun gelmesi nedenıyle reklam panosunun bir süre kaldınbnası ve daha sonra tekrar yerine konulması ricasında bulunulduğunu söyledi. Kadın konulu toplantılarda gerek Başbakan gerekse partili bakanlar kadın haklanna ne denli önem verdikleri konusunda söylevler vermesine karşın 28 Mart'ta yapılacak seçimler için çok sayıda başvuru olmasına karşuı kadın adaylara en az yer veren parti AKP oldu. Son olarak AKP'nin kadına bakışuıı gösteren en «nemli olay önceki gün meydana geldi. <jazetelerde bir krem reklamında çıplak kadın fotûğrafinın kullanılmasına öfkelenen Sanayi Bakanı AM Coşkun, "Tüketicüer Günü" nedeniyle katıldığı bir toplantıda gazetedeki reklamı kürsüden göstererek "Çıplak kadın fotogran göstermek örf ve âdederimize •aytandır" diyerek tepki gösterdi. Kadına çarpık bakışıyla tanınan Hüseyin Besli'yi milletvekili seçtiren AKP hükümeti, DSÎ'de işe alınacak 65 inşaat mühendisinin de erkek olma koşulunu getirmişti. TRT'de kadın yöneticilerin yerine erkeklerin atanmasının ardmdan Bakan Coşkun'un çıplak fotoğraf kullanılmasını âdetlere aykın bulması AKP'nin kadına nasıl baktığını gösteriyor. ' H A C S E Z O N U İ Ç İ N R İ C A E D İ L D İ ' Geçen yü AtetürkHavalimanı Dış Hatlar Ter- minali giriş katında bulunan hac ve umre sezonlannda da tartışma yaratan dünyaca ünlü top model Adriana Karembau'nun bikinili resminin yer aldığı Zeki Triko'ya ait reklam panosu, hükümetten gelen tepki üzerine kaldınldı. İşletmeci firma TAV, panolan sözleşmesi bittiği gerekçesiyle kaldırdı- ğuu açıklamasına karşın Zeki Triko'nun Yönetim Kurulu Başkanı Başeskioğlu, sözleşmelerinin bit- mesine daha bir yıl olmasına rağmen kendisinden hac sezonunun gelmesi nedeniyle reklam panosu- nun bir süre kaldınlması ve daha sonra tekrar yerine konulması ricasında bulunulduğunu söyledi. çarşı Mağazaları karara tepki gösterdi İktidardan reklama soruşturma1 Haber Merkezi- Sanayi Bakanı AH Coşkun, önceki gün "aUaki buhnadığmr açıkladığı krem rek- lamlannı durdurmak için bakanlı- ğını seferber etti. Reklamlar hak- kında; Sanayi Bakanlığı bünyesin- deki Reklam Kurulu resen soruş- turma başlattı. Kremin reklamla- nnı veren Çarşı Mağazalan ise "Pazarlama ve reklam özgürlüğü piyasa ekonomisinin temelidir" açıklamasuıı yaptı. Sanayi Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu'nun, toplantısuıın ardından yapılan açıklamada, "tn- cefeme sonucuna göre, reklam ve- ren ve reklamı yayımlayan mecra kuruhışlan hakkında ilgili flanla- n durdurma ve 44 mflyar 975 mil- yon Brapara cezas verilmesi söz ko- nusu olâbilecektir. Reklam Kuru- lu'nun 13 Nisan'daki toplanüsma kadar inceleme ve soruşturmanm tamamlanarakkarara ba^anma- sı öngörühTiektedir" denildi. Ptyasa ekonomisinin temell Çarşı Mağazacılığı ise Çoş- kun'un açıklamalanna tepki gös- terdi. Yapılan açıklamada, "Şirke- tinıiz reklam vermeden evvel, aynı ilanı veren başka reklam verenle- rin de yapüğı gibi, reklam fümini degeriendirmiş, içinde kadın vü- cudununfotogran kadını küçültü- cü bir tkari emtia gibigöstermedi- ğme kanaat getirmiştir. Konuşma özgürlüğü nasıl siyasal özgürlüğün temeli kabul edilrvorsa, pazarlama ve reklam özgürlüğü de piyasa ekonomisinin temetidû-" denildı. Amsteı^m'dablrTurklcaclını.kocasım Göç eden töre can alclıL • Baştarafi 1. Sayfada Feodal toplumlann ısrarla sürdürdüğü kötü töreler, aşiret kurallannın değişmez yasalan olarak can almaya devam ediyor... Üstelik valizlerde, denklerde batıya göç ettirilen töreler, bilişim çağında, îstan- bul'da, hatta Avrupa'da kanlı bı- çağıyla kör namlusunu kadınla- ra yöneltmekten kaçınmıyor. Türkiye, Güldünya Tören'in îstanbul'da tedavi gördüğü hasta- nede katledilmesinin ardından, dün Urfa'da, 14 yaşuıdaki Emi- ne Kıalkurt'u öldüren 8 kişiye 17'şer yıl hapis cezası verilmesi- ni taruşırken, A\Tupa'nınbir ken- tinde töre yine kan akıttı... istediğini belirtiyordu... Türkler arasında işsizlik oranınm yüzde 17'ye ulaştığı Hollanda'da, son töre cina- yeti Amsterdam'a 25 kilometre uzakhkta, 7 bin Türk'ün yaşadığı Zaandam kentin- de işlenmişti. Nereli olduğu, hatta soyadı açıklanmayan, 5,11,12 yaşlannda üç ço- Kocîisının baskılanna dayanamayarak evinden ayrılan üç cocuk annesi Gül, sığınma evlerinde yaşamaya çalışmışü. Kocasından ölüm tehditleri alan 32 yaşındaki Gül, törenin çevresinde oluşturduğu ateşli çemberi nasıl yırtabileceğini düşünüyordu. Geçen cuma günü kocasını şikâyet etmek için bir kez daha karakola giden Gül, dört aydır kendisini izleyen kocası tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. de günler geçiren talıhsız kadın, sığuıma evindeki bazı Türk ve Hollandalı kadınlar- la kader birliği yapıyor, törenin çevresin- de oluşturduğu ateşli çemberi nasıl yırta- bileceğini düşünüyordu. Gül geçen cuma günü kocasını şikâyet et- mek için yine polis merkezine gitmişti. Ka- rakoldan dönerken onu 4 aydır iz- leyen kocası kurşun yağdırmıştı... Ağır yaralanan kadın kaldınldığı hastanede yaşamını yitirirken, ko- cası polise teslim ohnuştu... Töreye 10 ayda üçüncü kurban Hollanda'dakı NPS Radyosu'nun Türk- çe yaytnlan için program yapan gazeteci Haluk Bakır dün aradığında sesi hüzünlüy- dü... Hollanda'da son 10 ayda üçüncü kez bir Türk kadınının töre uğruna öldürüldü- ğünü söylüyor, benimle röportaj yapmak cuk annesi 32 yaşındaki Gül, bundan tam 4 ay önce kocasının baskılanna dayanama- yarak evi terk etmiş, sığuıma evlerinde ya- şamaya çalışmıştı... Ancak ölüm tehditle- ri yüzünden son olarak "BanaDokunma" sloganıyla çalışan Zaanstad Kadm Sığm- ma Evi'ne sığınnııştı. Kocasının kendisi- ni öldüreceğindenyakınryordu. Korku için- Aslret kanunları baskın Gül'ün öldürülmesi, Güldünya Tören'in dramma çok benziyor... Gül ve Güldünya!... Asya ya da Avrupa... Çağdaş obnak ya da geri kal- mak... Töre açısından hiç fark etmiyor... Fe- odalite kendi anayasasını en çağdaş toplum- lara dayatmayı sürdürüyor... Aşiret kanun- lan baskuı çıkıyor, kadınlar korunamıyor... Töre Istanbul'daki bir hastanede de, Avru- pa'nın göbeğindeki sözde sığınma evinde de engellenemiyor... DUZYAZI ORHAN BİRGİT Bu Değirmenin : Suyu Nereden? Yerel seçimler, hangi partinin ya da adayın da- ha variıklı olduğunun da şimdiden bir gösterge- si halinde. Onlar istedikleri kadar, servet beyan- lannda kimi rakamlan aralasınlar. Kaç gündür cad- delerimizi renk renk süsleyen bayraklar, afişler bana Kasımpaşa'da oturan ve Roman diye çağ- nlan vatandaşlanmızın birbirleriyle tartışırken ev- terindeki tüm eşyayı kapılannın önüne çıkanp gös- termelerini çağnştınyor. AKP bu açıdan tartış- masız birinciliği elinde tutuyor. Hemen ardından da CHP ve CHP'lilergeliyor. Ekonominin en du-; rağan olduğu dönemlerde bile seçimler, kendi ekonomilerinin kurallan ile biriikte gelirler. Bilme- yenler için anlatmalıyım: Seçim dendi mi, önce akla elbette adaylık ku- rumu gelir. Gönül verdiği ya da kazanma şansı- nı güçlü gördüğü partiden aday olmayı düşünen yurttaş, amacına nasıl ulaşacaktır? Ya bulundu- ğunuz seçim çevresindeki parti örgütünün de- ğerlendirme yoklamalannda öne çıkmanız ge- rekecektir. Ya da son yıllarda gelenekselleştiği biçimde partinin genel merkezine kendinizi be- ğendirmeniz. Her ikisi için de lobi yapacaksınız. Lobi cebinizdeki parayı harcamanızı gerektire- cektir. Seçim ekonomisi işte o anda yürüıiüğe girmeye başlamıştır. Aday oldunuz. Bu kez ken- dinizi seçmenetanrtmak amacıyla afişler, bilbo- ardlar bastıracaksınız. Bunun için bir tanıtım ajansıyla ilşki kurarsanız daha profesyonelce yürütmüş olursunuz kampanyanızı. Minibüsünüz, o minibüsü özel deyimi ile giydirmeniz. Yani pos- teriniz, aynca genel başkanınızın posteri, parti- nizin amblemleri ile süslemeniz gerekecektir. Ses araçlannız. Medya ile ilişkilerinizi sağlaya- cak bir görevli ve mitinglere, toplantılara gele- cek izleyicilere yer yer araç sağlamanız. Bunla- nn tümünü her zaman siz mi karşılarsınız? Di- yelim ki bir bölümünü partiniz ve öteki adaylar- la biriikte üstlendiniz. Ancak nereden bakarsa- nız bakınız, milyariarca lirayı bulacak bir gider kaynağına gereksinmeniz var demektir. Sizin o kadar paranız var mı? lyi de bu para sizde var mı? Olsa bile bir 5 yıl süre ile sınırlanmış belediye başkanlığı ya da üyeliği için yapacağınız harcamanın elbette ge- ri dönmesini beklememeniz gerekecek. Yoksa siz de bir yatınp on alınm diyenlerden mi olmak isteyeceksiniz? Sakın şeytanın araya girip "Sen aday olmaya bak. Gerisini bana bırak" deme- sini bekleyenlerden olmayın! Doğrusu, bugün- lerde Istanbul caddelerinin, sokaklannın görün- tüsüne bakarak "Aramızda ne kadar da çok şeytanla ıttifak eden başkan adayı var" diye dü- şünmezlik edemiyorum. Ya da kimi adaylann bugün üstlerinde taşıdık- lan belediye başkanlığı kimliklerini, kolaylıkla ta- nıtım harcamalan için de kullanmakta oldukla- nnın birersuçüstü belgesi haline gelen afişleme- lerini hiç sıkılma duymadan yürütmekte olduk- lannı nasıl açıklayacaklannı öğrenmek istiyo- rum. Çağdaş bir Istanbul caddesi. Ve o cadde- de çağdaş bir bilboard camekânı. Altında sahip- lenen belediyenin de adı yazılı. Ve camekânın içinde ya o yerel belediye başkanının ya da bağ- lı olduğa partinin büyükşehir başkan adayının pos- teri var. Yine bir İETT otobüsü. Yani kamusal ta- şıma yapan bir araç. Otobüse bir adayın pos- teri giydirilmiş. Kentin ana caddelerinde kamu- ya ait binalarda yine benzer posterler... Başba- kan' ı bu seçimlerde il il taşıyan Emniyet Genel Müdüriüğü'nün Sikorsky tipi helikopteri devle- te saarte on bin dolara mal oluyor. Sayın Sabih Kanadoğlu, 3 Kasım genel seçimterine Genç Par- ti'nin nasıl yasaya karşı hile yaparak katıldığını son yapıtında belgeleriyle anlatıyor. DEHAP'ın yasalara aykın olarak o seçimlere katıldığı dayar- gı karan ile kanıtlanmıştı. Işin acı yönü, bu olu- şumlan dönemin Yüksek Seçim Kurulu üyeleri- nin, ikinci lig karşılaşmasını protokol gereğince izlemek zorunda kalan kişiler gibi uykulu göz- lerle takip ettikleri anlaşılmıştı. Ya şimdi?.. Kuzum partilerimizin üyelerinden alacaklan aidat belirli ölçülerde. Bağışlann tavanlan sınır- lı ve ancak makbuzla verilmesı yasa gereği. Ay- nca partilerin gelir ve gider hesaplan, kâğrt üze-' rindeki hükümlere bakarsanız, Anayasa Mahke- memizin denetimine tabi. Hepsini anladık. lyi ve güzel de... Daha seçim- lere on iki gün varken bunca harcamanın kay-' nağını merak etmiyor musunuz? Sözün kısası: Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] Kadın bakanlardan bildiri Şiddete karşı eylem çağnsı CENEVHE (AA) - Cenevre'de bir araya ge- len kadın dışişleri ba- kanlan, kadınlara kar- şı şiddetin önlenmesi için küresel eyleme ge- çilmesi çağnsmda bu- lundular. Isviçre Dışişleri Ba- kanı Mkhefine Calmy- Rey'in girişimiyle BM Insan Haklan Komis- yonu toplantısı çerçe- vesinde bir araya gelen kadın bakanlar, yayım- ladıklan 3 sayfalık bil- diride. aile içi şiddet, kadın ticareti, yoksulluk ve eğitim eksikliğiyle mücadele ederek kadın- lann durumunu iyileş- tirmek için ulusal ve uluslararası alanda ça- lışma kararlılıklannı di- le getirdiler. Kadınlar bildiride, kaduılann in- san haklan konusunda- ki ilgisizliğe son veril- mesi gerektiğini belir- terek kadma yönelik şiddete karşı yapılan açıklamalann eyleme dönüştürülmesini iste- diler. Calmy-Rey, gazeteci- lere yaptığı açıklama- da, kadınlara yönelik şiddetin dayanılmaz ol- duğunu kaydettı \ e "Şid- det kadmların insan hak- lannın ihlalidir" dedi. Calmy-Rey, şiddetin ge- lişmış ülkelerde 16-44 yaş arasuıdaki kaduıla- nn önde gelen ölüm ne- deni olduğunu söykdi.