Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-•7MART2D4ÇSARŞAMBA
+
CUMHURİYET SAYfifc
DIŞ HABERLER dishabu/ cumhuriyet.com.tr ır
Eialepçe katliamının yıldönümünü anmak isteyen Kürtlerin miting düzenlediği Halep'te kan döküldü
Suriyedurulmuyor: 7ölüDçHabelerSenisi-Suriyede dün
FTalepçe kdiarnımn yıldönümünü
anraak istr-en FCüıtlerin gösterisin-
d e ateş açıdığı \e 7 K.ürt'ün öldü-
riilâiiğii bıdiriîdi.
Halep'inbirkaçgündür gerginli-
ğer sahne .lan E$refiye ve Şeyh
It-Ieksud mJıallelen ve Arfin kasa-
basında da Halepçe katliamının
16». yıldörunü nedenıyle Kiirtler
anna mitirei düzenledı.
Oüvenlil güçlerinin göstericile-
re ateş açmsı sonıcunda 7 Kürt'ün
öldüğü. çol sayı da kişinin yaralan-
dığı kayded ldi. Gösteriler nedeniy-
le esnafın «cepenk kapattıgı Kürt
bölgelenneasker sevkıyatının baş-
ladığı belirildi.
• Güvenlik güçlerinin Halepçe katliamının 16. yıldönümü için eylem yapan
Kürt göstericilere ateş açması sonucunda 7 Kürt'ün öldüğü, çok sayıda
kişinin yaralandığı belirtiliyor. Bölgeye asker sevk ediliyor.
Suriye'nin kuzeydoğusunda son
günlerde yaşanan gerilimle ilgili ola-
rak ülkedeki 11 kültürel, siyasi ve in-
san haklan savunucusu grup, Kürt
sorununa siyasi çözüm talebinde bu-
lundu. Insan Haİdan Savunma Der-
neği de, Türkiye sınınna yakın böl-
gede cuma günü başlayan olaylann
ardından ülkede yüzlerce Kürfün
gözaltına alındığını açıkladı.
11 örgüt tarafından yayımlanan
ortak bildinde, "Kanuşh'dacereyan
eden tehükdi getişmetere son vermek
için siyasi düzenleme gerekmekte-
cfir" ıfadesi yer aldı ve bu olaylann
"demokrasi ve kamu özgürlüğü ek-
siköği,yolsuzluğun yaygınlaşması ve
Kürt vatandaşlanna karşı izlenen
a\nmcıhksiyasetininsonucu~ oldu-
ğubelirtildi.
Şiddet poütikasına kınama
Bildiriyi imzalayan gruplar, yetki-
lilerce benimsenen şiddet politika-
s'ını ve güvenlik güçlerinin tutumu-
nu kınadı. Suriyeli Kürtlerin şiddet
eylemlerinin, özel mülkiyetlere ve ka-
mu binalanna saldırmalannın, ulu-
sal birliğin simgesi Suriye bayrağı-
nı yakmalannın da kınandığı bildi-
riyi imzalayanlar arasında Suriye In-
san Haklan Derneği, yasaklı 5 Su-
riye partisinin oluşturduğu Ulusal
Demokrarik Birlik. Komünist îşçi
Partisi ve Kürt partiler bulunuyor.
Insan Haklan Savunma Derneği
üyesi avukat EnverBunnide, "Baş-
kent Şam'ın batı banliyösü Dum-
mar'da 300 kadar kişinin gözaltına
ahndığma dair Bstemizvar, bunun dJ-
şuıda Suriye'nin kuzeybaüsındaki
bölgelerde henüz saptanamayan sa-
yıda gözalü bügileri ulaşnT dedi.
Sunye'ye yönelik ABD'nin yap-
tırım tehditlerine atıfta bulunan Bun-
nı. "Oysa sopa pota'tikası ancak çık-
maza sürükler ve Suriye'nin istik-
rarsızlığuu isteyen yabancı güçlerin
ekmeğine yağ sürer" dıye konuştu.
\Vashington önceki gün, Suriye
yönetimini ülkedeki etnik azınlıkla-
ra karşı "ıhmb davranmaya" çağır-
mıştı. Ulkenin kuzeydoğusunda mey-
dana gelen olaylann önceden plan-
landığını savunan Şam yönetımı,
Irak'taki gelişmelerin gerginlikte rol
oynadığını belirtiyor.
Kral Abdullah, ABD'nin bölgeye ilişkin planını konuşmak için Ankara'ya geldi
Ürdün'le gündemBüyük Ortadoğu
Rusya'da gaz
patiaması
• MOSKOVA(AA)-
Rusya'nın kuzeyindeki
Arhangelsk bman kentinde
dün sabaha karşı bir
apartmanda -neydana gelen
ve gazdan krynaklandığı
sanılan patlama sonucu 75
dolayında ki§i enkaz altında
kaldı Gün b^yu sûren
çahşnıalar sonucunda
enkazdan 18 ceset çıkanldı.
Olayca 24 kişinin
yaralandığı, yaralılardan
7'sinia duruıruınun ağır
olduğu belirrildi.
IralTta 2 Alman
mühendis öldürüMü
• Dış Haberier Servisi -
Alman televızyon kanalı ZDF
dün, Irak'ta 2. Alman
müheadısın öldürüldüğünü
bildirJi. Haberde, Alman
müheadislentn bulıınduğu
araca Kerbela kenti
yakııiannda ateş açıldığı ve
saldırda aynra 2 Iraklının
öldügi kaydedildi. Dün sabah
Musul'da da ABD ordusunda
tercünan olaıak çalışan bir
Iraklı kadın öldürüldü. Irak
polisı
Hifi Abdüssettar Cuma
adlı Iraklı kadının, 4
Amenkalı sivilin öldüğü,
birinn de yaralandığı
önceh günkü
saldırnın ertesinde Musul'un
merkezinde vurularak
öldürildüğürıü duyurdu.
Frasa'ya soykrm
suçöması
• RARİS(AA)-Ruanda
Devlet Başkanu Paul Kagame,
1994/ılında üJkesinde
meydma gelen soykınmla
ılgıli olarak Fransa'yı suçladı.
RPI ndyo kaaıalırun
sorulaını yaraıtlayan
Kagane, Fransanın
soykıımı dü^enleyenleri
yönleıdirerek; vesılah
vererdt bu suıça doğrudan
iştıral ettiğin i söyledi.
Barzani bajpsızlığı
| SELAHATTİN (AA>- Irak
Kürdjtan Demosrasi Partisi
(IKIP)lideri Tvlesut
Barzai.Selatıattn kentinde
AfP nuhabirine demeç
verdiii deme^te. geçici
anaysada "fede^lizme
çıkacJc şekilde cemokıasinin
kunılnası ve Kirdıstan'ın
özerkığinin rrıurafaza
edürresınin" rneTinuniyet
veneolduğuînAi belirtti.
Barzai, "An>c.akulus olarak
KûrtİJİn sad««cefederalizme
hakkiyok. bağııtsızhk da
onlan hepsinin lakkı'' dedi
Barzai, bağumsEİığın,
"gûn.el gerçelderve kcşullar
ne^tyle" gîindande
olmaağını söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ürdün Kralı Abdullah. ABD'nin
Büyük Ortadoğu Planı, Israil-Filis-
rin anlaşmazlığı ve Irak'taki geliş-
meleri görüşmek için Ankara'ya
geldi. Kral Abdullah'ı Çankaya
Köşkü'nde kabul eden Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer, "Türki-
ye ile Ürdün, Ortadoğu'da istikran
ve modernleşmeyi temsü etmektedir.
Örnek işbûüğimiz, bölgede banş ve
istikrann sağlanmasına da önemli
katkıda buhınmaktadır
n
dedi.
Iki günlük çalışma ziyareti için eşi
Raina ile birlikte Ankara'ya gelen
Ürdün Kralı Abdullah. Sezer tarafın-
dan askeri törenle karşılandı. Kral
Abdullah'ın eşi Raina, tören sırasın-
da güzelliği ile dikkatleri üzerine çek-
ti. Sezer, törenin ardından yaptığı
açıklamada, Ürdün'ün Türk halkının
kendisim çok yakın hissettiği bir ül-
ke olduğunu belirterek, Kral Abdul-
lah'ın ziyaretinin. uluslararası alanda iki
ülke politikalannın daha da yakınlaş-
ması yönünde yararlı bir fırsat olduğu-
nu kaydetti. Ziyaretin, Ortadoğu coğ-
rafyasının son derece duyarlı bir döne-
mine rastladığına işaret eden Sezer,
"Türkiye ve Ürdün, Ortadoğu'da istik-
ran ve modernleşmeyi temsil etmekte-
dir. Diğer ülkeler için örnek bir nitetik
taşıyan işbüüğiıniz, bölgede banş ve is-
tikrann sağlanmasına da önemli katkı-
da bulunmaktadır" dıye konuştu.
Kral Abdullah da iki ülke arasında-
ki ilişkilenn mükemmel olduğunu be-
lirterek ziyareti sırasında siyasi ve eko-
nomık alanlarda işbırliğini gelişnrme fir-
satlannı ele alacaklanm söyledi.
Abdullah: Önce gûven
Temaslannda bölgesel konulan da
ele alacaklannı belirten Abdullah, Ür-
dün açısından Filistin sorununun önem-
li olduğunu. konunun Arap-Israil uzlaş-
mazlığının temelinde yattığı görüşünü
taşıdıkJannı kaydetti.
Bölgenin uzun zamandır sıkıntı çek-
tiğini, "adaletveistikrar" ihtiyacı ve öz-
lemi içınde olduğunu kaydeden Kral
Abdullah, bölge halkının geleceğe dö-
nük planlar yapması için kendilerini
güvende hissetmesinin önemli olduğu-
nu söyledi. Görüşmede Irak'ın ele alı-
nacağını kaydeden Kral, Türkiye ve Ür-
dün'ün Irak'ın komşulan olduğunu, bu
nedenle bölgedeki gelişmelerden etki-
lendiklerini kaydetti. Kral Abdullah.
Türkiye'nin banşın sağlanması konu-
sunda oynadığı rolü her zaman takdır
ettiklerinı sözlerine ekledi.
Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Müba-
rek gibi Ürdün Kralı Abdullah da,
ABD'ye yapacağı ziyaret öncesinde
Ankara'ya geldi. Ürdün, ABD'nin ge-
lecek 50 yıla şekil verecek Büyük Or-
Ankara,
ABD'yi
ziyaret edecek
Ortadoğu
iiderlerinin uğrak
yeri oldu. Mısır
Cumhurbaşkanı
Mübarek gibi
Ürdün Kralı
Abdullah da
Washington
temaslan
öncesinde
Ankara'ya geldi.
tadogu Planı konusunda Mısır'ın aksi-
ne katı bir tutum takınmıyor. Ancak
Ürdün, Büyük Ortadoğu'nun tüm fslam
ülkelerini değil, Ortadoğu ülkelerini
kapsaması gerektiğini, farklı bir tutu-
mun yanlış anlaşılmalara yol açabile-
ceğini düşünüyor. Arap ülkeleri,
ABD'nin Büyük Ortadoğu Planı'nın
netleşeceği haziran ayına kadar alterna-
tifbır reform programını ortaya ko>Tna-
yı planlıyor.
Kral Abdullah dün akşam ıstanbul'a
geldi. Abdullah Dolmabahçe Sarayı'nda
Başbakan Erdoğan'ın onuruna verdi-
ği akşam yemeğine katıldı.
SALDIRI KORKUSU
Müttefikler
diken üstündeD^ Haberier Servisi - İs-
panya'nın başkenti Mad-
rid'deki saldınlardan son-
ra, başta Irak savaşma des-
tek verenler olmak üzere
birçok ülke güvenlik ön-
lemlerini arttınyor.
ABD'nm Irak işgalinin
sadık destekçisi Avustral-
ya'nın, bir sonraki hedef ol-
masından korkuluyor.
Sydney'i ziyaret eden
ABD 'li bir terörle mücade-
le uzmanı, VVashington ile
yakın bağları nedeniyle
ALTIZANLI
BELIRLENDI
Ispanya'nın başkenti
Madrid'de 200 kişinin
ölümüne, 1500 kişinin
yaralanmasına yol açan
saldınlara kanştıklanna
inanılan 6 Faslının
kimliklerinin saptandığı
iddia edildi. Ispanya'da
yayımlanan El Pais gazetesi,
polisin, saldınyı düzenleyen
örgüt veya grup içinde yer
alan 6 kişinin kimliklerini
belirlediğine inandığı
kaydedildi. Gazete,
sorgulanmak için aranan 5
kişinin ismini vermedi.
ancak alhncı zanlının, hafta
sonu gözaltına alınan
şüphelilerden Cemal Zugam
olduğunu yazdı. Cadena Ser
radyosunun haberinde de
görgü tamldanndan alman
bilgiler doğrultusunda, Faslı
Cemal Zugam'ın trende
olduğunun tespit edıldiği
belirrildi.
Avustralya'da bir saldınmn
kaçınılmaz olduğunu söyle-
di. Başbakan John Ho-
ward'ın, "terörün her za-
man var oMuğunu" söyle-
diği ve ülkenın her yerin-
deki demiryollan. denizyol-
lan ve havaalanlannm gü-
venliğinin gözden geçıril-
mesi talimatını verdiği bil-
dirildi.ABD'nin baş mütte-
fiki Ingiltere'de polis, bir
terörist saldınnm "kaçınıl-
maz" olduğu görüşünde.
Metropolitan Polis Müdürü
John Stevens, 11 Ey-
lül'den beri 520 kişinin
tutuklandığmı belirtti.
Irak'ın işgalini destek-
leyen Portekiz Başbaka-
nı Jose Durao Barroso
da, polisin, muhtemel
saldınlan önlemek için
güvenlik önlemlerinı art-
tırdığını söyledi. Barro-
so, "Terörist saldınlara
karşı Portekiz'deki gü-
venfiğin yeniden değer-
lendjrilmesi talimatını
verdim" dedi. Macaris-
tan Savunma Bakam Fe-
renc Juhasz, ülkesinin
doğrudan bir tehdit al-
madığını, ancak terörist-
lere karşı yeni tedbirle-
rin alınacağını söyledi.
İspanya Içişleri Baka-
nı Angel Acebes, önü-
müzdeki günlerde Mad-
rid'de toplanacak AB te-
rörle mücadele servisle-
rinin, Madrid'deki saldı-
nlan inceleyerek, gele-
ceğe ilişkin planlama ya-
pacaklannı kaydetti.
Gürcistan'la Acaristan smınnda her iki tarafin yandaşlan arasında önceki gün gerginlik \ a^annuşü. (AP)
Acaristan için ABD devrede
Powell, ekonomik yaptınmlan başlattıklannı açıklayan
Saakaşvili'yi aradı... Gül sağduyu çağnsı yaptı
AÇIKÇA
Dış Haberier Senisi - Gür-
cistan, Acaristan'la yaşanan ger-
ginliğin ardından dün ekono-
mik yaptınmlar uygulamaya
başlarken ABD Dışişleri Ba-
kanı Colin Powell, Gürcistan
Devlet Başkanı Mihail Saakaş-
viB ile görüşerek gerginlıği art-
tıracak adımlardan kaçmılma-
sını istedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı söz-
cüsü Adanı Ereti, "Pövvell, Sa-
akaşvin ile görüşerek bölgede
gerginnğin ümıandınlmaması-
ra istedi''dedi. Erelı, "ABDgüç-
leri bir miidahalede bulunur
mu" sorusu üzerine, "ABD'nin
Gürcistan'da az sayıda askeri
VBLT ve bu askerier. Pankisi'de
teröristlere karşı yerel Gürcü
güçlerine eğitim veriyor.
ABD'nin Acaristan sorununa
ilişkin herhangi bir askeri rolü
olabüecegini düşünmek gerçek-
lerie bağdaşmaz" dedi. Erelı.
Povvell'ın, Rusya Ulusal Gü-
venlik Danışmanı İgor İvanov
ile de görüştüğünü belirterek
"Ruslar,tehditedumemeleri du-
rumunda askerierinin (Acaris-
tan'daki) üslerinden çıkma>-aca-
ğmı bfldirdfler" diye konuştu.
Moskova Belediye Başkanı
destek için Batum'a gitti
Acaristan'a ekonomik yaptı-
nmlann başladığım açıklayan
Saakaş\ili, "Acaristan'dakiyö-
netime drvalog şansı tanıdım,
ancak ne yazık ki bu olnıadı. Bu
nedenle. bölgeye hava, kara ve de-
niz alanlannda yaptınmlar baş-
ladı" dedi. Rusya'nın başkenti
Moskova'nın Belediye Başka-
nı Yuri Lujkov ıse Acaristan 'ın
başkenti Batum'a gitti. Acaris-
tan lıderi AsianAbaşidze'ye des-
tek vermeye geldiğini söyleyen
Lujko\, "Onuzorbirdununda
yalnız bırakmamak içingeküm.
Gerginliğe bumumu sokmak
için değfl" ıfadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül. Gürcistan Başbakanı Zu-
rab Jvaniya ile telefonda konu-
şarak Acaristan ile yaşanan ger-
ginlik konusunda "sağduyu"
çagnsındabulundu. Gürcistan'ın
toprak bütünlüğü ve siyasi bır-
lığinı desteklediklerini belirten
Gül. herhangi bir kanlı olaym
Kafkaslar'da derin yaralar aça-
cağı uyansında bulundu.
ŞÜKRÜ StNA GÜREL
Ne 'Hukuk'un Rezaieti
Ne de Rezaletin "Hukuk'u!
Yukarıdaki başlık, hukuka olan saygısızlıktan ve^
ya hukuku önemsiz görmekten dolayı yazılmadı.
Tam tersine hukuka olan saygı ve hukuku her ş«^
yin üstünde görmekten ötürü, bu başlıkta bir ya-
zı, hukuk alanında hiçbir iddiası olmayan biri ta-
rafından yazılıyor. Kıbrıs'ta "çözüm" süreci, ne-
resinden bakarsanız bakın, genel geçer "hak ve
hukuk" anlayışlanndan herhangi birine uymadr-
ğı için böyle birfeveran gerekli oldu. Hukukçular,
bir yandan alanlanna girdiğim ıçın, öte yandan da ba-1
zı '7nce"lıkleri bilmediğim için benı bağışlasınlar. •"!
Hele, yıllardır Anayasa Hukuku çalışıp okutanla-^
nn, anayasaların değişme usullerinin her birinin haV
kın ya da temsilcilerinin söz sahibı olması gerektiği-
nı herkesten iyi bilenlerin üç beş kişiyle "Anayasa*-
hazırlayıp bunu Kıbns Türk halkı veya temsilcileririe'
değil de BM'ye vermeyi düşündükleri bir ülkede, yü;
rütülen sürecin nasıl hukuksuz olduğunu açıklamak/
hukukçulara değil, galiba bu hukuksuzluğa isyan
edenlere düşüyor. Annan Planı sürecinde başındân"
berı yaşananların baştan ayağa hukuksuzluk oldu-
ğunu söylemek, bunca Uluslararası Hukuk âlimiriin
sustuğu veya konuştuğu zaman Uluslararası Hukü-
ku her yere çekılebilecek bir "genişlik" içinde yorum-
ladığı bir yerde, galiba iş başa düşüyor...
Uluslararası Hukukun temel ilkelerine göre,
bir antlaşmanın geçerli olması için öncelikje
yasal yetkililerce yapılmış olması gerekiyor. Bu
süreçte KKTC'nin yasal temsilcisi Cumhurbaşka7
nı Denktaş'tır. Onun imzalaması gerekiyor. Imza-
lamazsa, ortada referanduma sunulacak bir antla'şf
ma da olmaz. Referandum konusuna ayrıca değf-
neceğız; ama bilinmesi gereken, referandumun
antlaşmayı tamamlayan değil, yürüriüğe sokan bif
adım olduğudur. Yani, antlaşmada "kurucu devlet'
olarak adı anılmasa da KKTC'nin Meclis karanyia
görevlendirdiğı "görüşmeci" bu antlaşmayı uygun
bulacak ve ancak ondan sonra konunun referan-
duma götürülmesi kararlaştınlacaktır. Halbuki An-
nan sürecinde öngörülen, Annan'ın ortaya çı-
kartacağı metnin, iki tarafin yasal temsilcileri-
nin onayı ve imzası olmasa da referandum^
götürülmesidir.
Bir antlaşmanın geçerli olması için öteki önerhlj
koşul, bu düzenlemenin taraflann senbest iradesiy-
le yapHmasıdır. "Serbesf irade" nasıl ortadan kal-
kar? Ötekiler yanında, şunu da öngörür Ulustan
rarası Hukuk: Temsilci veya taraf devlet üzerin-
de baskı oluşturulmuşsa... Şimdi KKTC ve tem-
silcisi Cumhurbaşkanı Denktaş üzerinde baskı
oluşturulmadığını söyleyebilecek olan var mı^
KKTC'ye karşı yürütülen tanımazlık poütikasına ve-
ya ambargolara ne zaman son verildi? Bunlar sür^
dürüldüğü gibi, üstüne bir de "çözüm olmazsa ve-
ya referandumdan geçmezse, Kıbns Türkü'nün dtf-'
rumu daha da kötüleşecek, Annan Planı'ndan çok
daha kötüsüne razı olmak zorunda kalacak" derV'
meye de devam edilmiyor mu? Şimdilerde M. Ali
Talat da "Referandumdan evet çıkmazsa mahvo-
lunız" demiyor mu? Denktaş'ın üzerine, "Bak ç5-
zümden kaçarsan yalnız Kıbnslı Türklerin değil, Tüt-
kiye'nin de geteceğinikarartmış olursun" baskısı hem
uluslararası alandan, hem de -ne yazık ki- Türk Hü-
kümeti'nden ve kamuoyu liderliği yapanlardan gel-
medi mi? Oysa benzer baskılann hiçbiri Rum tanj-
fının ya da Yunanistan'ın üstüne yöneltilmedi. Pah
padopulos ve Rumlar, kabul etse de olur, etmese"
de. Onlar için değişen bir şey -Kıbrıs'ı bütün olarak
yönetmekdışında- olmayacak. Taraflardan birinin
baskı altında tutulmasıyia vanlan bir çözüm -adil
olmak bir yana- geçerli olur mu?
Başından beri yanlış ve hukuksuz bir sürecin bel-
li bir aşamasına geldik. Annan'ın hakemlik yetkisi
yoktu, verildiği varsayıldı. Görüşmelerin belli bir bi-
çim çerçevesinde sürdürüleceği aşamalar öngörül-
dü. Ama bu "bıçim" koşullan süreç içinde An-
nan ve ekibi tarafından değiştirilebildi.
Denktaş New York'ta bu sürece iki temel koştjl-
la razı olmuştu: Birincisi, "olmazsa olmazlar" ko-
nusunda Türkiye'nin güvencesini almış olmak. Ikin-
cisi de bu güvencenin yürüriüğe sokulabileceği bir
"son" görüşme aşamasında Türkiye'nin iradeslhi
ortaya koyabilmesi. Üstelik, bir de başlangıç var-
sayımı vardı: 22 Mart'a kadar doğrudan görüşme-
lerde taraflar birbirine yaklaşacak, arkasından önem-
li konularda asıl uzlaşmayı Türk ve Yunan iradele-
ri belirieyecek. Kalanlar -boşluklar- Annan tarafıp-
dan "doldurulacak". Tayyip Erdoğan Hüküme-
ti'nin Denktaş'ın olmazsa olmazlannı savunma ira-
desini taşımaması bir yana, böyle bile olsa buriu
ortaya koyabileceği birzemin oluşturulmuyor. Şinfı-
diye kadar, ilk aşamada görüşmeler ne öz ne de
biçim açısından öngörüldüğü gibi sürdürülemedi.
Artıkgörüşmelerde "doğrudan"değil "c/o/ay//"for-
mat uygulanıyor. "Al-ver" süreci değil, De Sp-
to'nun "Alvera" süreci var. önemli konular sade-
ce masaya konuldu, görüşülemedi. Demek ki baş-
ta kararlaştınlanlara öz açısından da biçim açı-
sından da uyulmadı.
Bundan sonra da uyulamayacağı anlaşılıyor.
AKP'nin seçim takvimine göre başlangıcı ve bitişi
yeniden "ayarlanan" dörtlü görüşmelerde asıl
önemli olan Türkiye ve Yunanistan'ın siyasal ira-
desiyken, şimdi masada bu iradeleryerine mç-
murlann çekingenlikleriyle sonuca vanlması
hesaplanabiliyor. Süreç, başlangıçtaki sakatiık
ve noksanlıklarını aratacak biçimde her gün
yeniden rayından çıkıyor.
Sonunda ortayaçıkacak Annan Planı, antlaşma-
ya benzemeyen, "öz'ünü bırakın, biçim bakı-
mından da hukuka uygun olmayan bir ucube ola-
cak. Bilmem Anayasa Hukukçulanmız, Devletler Hü-
kukçulanmız ne der? Ama bu ucubenin referan-
duma götürülmesi konusu da önemli. Örneğin,
bu konuyu KKTC Meclisi'nin, hem de en azwi-
dan anayasayı değiştirme usulüne uygun ola-
rak ele alması gerekmez mi? Yoksa değerli hu-
kukçulanmız da KKTC'nin "zaten hiç olmadığı"
kanısındalar mı? O zaman bu Kıbnslı Türkler kim?
Onlar da "Hiç olmadılar, bundan sonra da olmâ-
yacaklar" mı?
Bu sorular doğru yanrtlanmaz ve es geçilir-
se, ne yazık ki, ya hukuk rezil edilecek veya bir
rezilliğin sözde hukuku yapılacak. Hangismi
seçersiniz? "
ssinagurel@cumhuriyet. com.tr
OKTAY AKBAL
Yeni Çıktı
KANATLI SÖZLER UÇAR MI?
Denemeler Dünya Yayınları