28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVFA CUMHURİYET 17 MART 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Bakan ve milletvekillerinin siyasi rüşvet içeren sözlerine muhalefet partileri tepki gösterdi AKP gözdağı ileoypeşinde' ANKARA (Cunrnhuriyet Bürosu) - AKP yönetıcilerinİMi yerel seçimlerde " tküdaradestekver-in,mushıklanaça- hm" yaklaşımıyla o y istemesı muha- lefetin tepkisine yoü açtı. "Bizi seçerseaiz p a r a musluklannı açanz. Maliye Bak^nı'nın kim oldu- ğunu bitirsiniz. MaJr^e Bakanı ileyakın oimanın ne anlama ^ddiğini de bihrsi- niz" diyen Maliye B-^karu Kenıal Una- kıtan'a Başbakan "^ardımcısı ve Dı- şışleri Bakanı Abdullah Gül'ün "Bizim adayınuz kazanırsa en ufak sorun ya- şaönayız" sözleriyl < destek vermesı- ne muhalefetten ser* yanıt geldi. MHP Genel Başk-an Yardımcısı Fa- rukBal AKP'nin demokrasi kültürü- nü hazmedemeyen kcadrolardan geldi- ğini belirterek Dışiş>len Bakanı Gül'e CHP: Seçim yanşma uymayan hoşgörüsüz, çirkin ve kendi öz düşüncelerini yansıtan bir davranış. MHP: AKP. halkı tehdit ederek ya da siyasi rüşvet vererek büyük bir siyasi ahlaksızlık yapıyor. DYP: Aynı şeyi Özal da yapmaya çalıştı, başarısız oldu. AKP'nin yaptığı da yanlıştır, ayıptır. "Hükümet yetkisini mahalli seçimler- nin "tehdit mi siyasi rüşvet mi oiduğu- de böyle suiistima) ettigine göre, miffi nu" sordu. "Her iki haJde de yapdan davaolanKıbrc'ıdadışodaklararüş/- şey,sjyraahlaksıznğınönıeğidirvede- mokrasi kültürü ile bagdaşmaz" diyen Bal, başka ülkelerde aynı şeyi söyle- yen bakanJann görevinde duramaya- cağını belirttı. vet olarak mı vermcye çahşrnor" diye sert tepki gösterdi. Bal, AKP 'nin halkı tehdit ederek ya da siyasi rüşvet vererek büyük bir si- yasi ahlaksızlık yaptığını vurguladı. AKP'nin demokratik kültürü hazme- demeyen kadrolardan geldiğıni, bu ne- denle de hükümet yetkilenni siyasi amaçlan uğruna suüstimal etmekten ka- çınmadığını belirten Bal, Maliye Ba- kanı Kemal Unakıtan'ın "Biaseçerse- niz para musluklannı açanz" sözleri- 'Baskı mekanizması işletüiyor' CHP Genel Başkan Yardımcısı Cev- det Sehi AKP'nin Seçim Yasası ne- deniyle hak ettiğinden daha fazla ola- nak ele geçirdiğini, bu nedenle de çe- şitli kesimlerde baskı mekanizmasını işlettiğini söyledi. AKP'nin bu baskı- yı TBMM'de, bürokraside ve yerel se- çimlerde kullandığını anlatan Selvi, "Muhalefetin sesini kısmak için TBMM'deiçtüzükdeğişüdiğiyapülar. Normal yasalan, temel yasa adı alün- da değiştirerek kamuoyunda taröşnr- madan geçinnek istediler'' dedi. Sel- vi, AKP'nin yerel seçimlerde de dev- letın uçağını, makam aracını kullana- rak kendi siyasi çıkarlan doğrultusun- da hareket ettigine işaret etti. AKP'nin "gözdağı ik oy ara\ışınıa, seçim yanşma uymayan, hoşgörüsüz. çirkin ve kendi öz düşüncderini yana- tanbirdavranışokhığımu"vurgulayan Selvi, "Ulufe gibi dağrtüklan yardım- lana halkı yanıltmaya çahşryortar. Halk gereken yanıu verecektir" dedi. 'Hükümetin yaptığı ayıptff' DYP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Tezmen, hükümetin takındığı tavnn demokrasi ile bağdaşmadığını söyle- di. Daha önce l\ırgut Özal'ın "rfi ko- hı bağh belediye başkanı posterleri" ile reklam panolannı donattığını anımsa- tan Tezmen, " Böyle dayatmalar, bizim milletimizde ters teper" dedi. Türk mil- letinin neyin ne olduğunu idrak ede- cek kapasitede olduğunu kaydeden Tezmen, "Topladığınız vergi milletin paraa Kimin parasuu kime veriyorsu- nuz?AKP'nin yapbğı yanhşür,ayıptır. Ahlaki de değfl" diye tepki gösterdi. '84 YTLLIKICARANLK' SORUSU Yargıtay inceleme başlattıANKARA (Cunohuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AKP'den Niğde Ulukışla belediye başkan adayının seçim minibüsünde yer alan "tktidarta el ele 84 yıflık karanbğa son" yazısı hakkında ışJem yapılıp yapılmadığını sordu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan. teşkilata konunun sorulduğunu,raporhazırlanmasının istendiğini bildirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı, basında yer alan haberleri ihbar kabul ederek, resen inceleme başlattı. Başsavcılık, konu hakkında Ulukışla Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan da bilgi aldı. — — — — — Başsavcılık, AKP • Yargıtay Genel Merkezi'ne . Başsavcilğl, gönderdiği yazıda, AKP'ye, Ulukışla Ulukışla ilçe teşkilatı , , , • , , sorumlulan hakkında beledıye başkan «parti ^ ^ ^ g ö r e adayının seçirn disiphn işiemi yapılıp aracında yer alan yaptfmadığını, '84 vılhk yapüryorsa alobeti ot yıııiA hakkında ivedi bilgi karanlığa son veriimesini" istedi. yaziSl hakkında, AKP Ulukışla ilçe parti tarafindan örgütü tarafından iŞlemyapl.,p S S î ' ^ m yapllmadlğini piakalı minibüsün Sordu. üzerinde "tktidarla el ele 84 yılhk karanhğa son" yazısı yer almıştı. Mercan: Rapor hazırlanryor -AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan, dün yaptığı yazılı açıklamada, gerekli işlemin başlatıldığını belirterek 13 Mart'ta Niğde îl Başkanlığı'na yazı yazarak "haberlere konu olan araç üzerinde böyle bir ibare kuOanüıp kuDaıulmadığım, kullanıhyor ise kim tarafindan kullaruidıgını, aracın küne ^ait oktuğunu, yazıyı yazan ve kullanan kişinin " parti üyesi veya yönetûn kuruiu üyesi olup ' ohnadığını" sorduklannı kaydetti. Mercan, konuyla ilgili hazırlanacak raporun en kısa "sürede teşkilat başkanlığma iletilmesini istediklerini belirtti. Mercan, Niğde II Başkanlığı'nın hazırlayacağı rapora bağh olarak gerekli işiemi yapacaklannı bildirdi. CHP Niğde Milletvekili Orhan ErasLan. söz konusu yazı nedeniyle Niğde Cumhuriyet Başsavcıhgı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Mercan minibüsün üzerinde yer alan ibarenin Cumhuriyet rejimine değil. "Ulvkışla'un ilçe olduğu tarihe" atıfta bulunduğunu savunmuştu. K Başbakan Erdoğan, 250 yatakh Ümraniye Devlet Hastanesi'nin açıbşmı yapn. (Fotoğraf: AA) rrdoğan 2003- 2004 eğitim yılı başında, özel okullarda yoksul öğrencilerin okutulmasıyla ilgili olarak direkten dönüldüğünü, fakat "Top bir döner, iki döner, üçüncüde gol olur" sözleriyle bu projelerinden vazgeçmediklerini söyledi. Erdoğan, özel okullara yoksul öğrenci gönderme planından vazgeçmediklerini söyledi Sisteme 'gol atma' inadı Istanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2003-2004 eğitim yılı başm- da, özel okullarda yoksul öğrencilerin okutul- masıyla ilgili olarak, direkten dönüldüğünü, fakat "Top bir döner, iki döner, üçüncüde gol olur" sözleriyle bu projelerinden vazgeçme- diklerini belirtti. Başbakan Erdoğan, 250 yataklı Ümraniye Devlet Hastanesi'nin açıhşını yaph. Açılışta konuşan Erdoğan, işadamlannın imkânlan- nın olduğunu, bunlann sağlıkta ve eğitimde yatınma dönüştürüldüğünü belirterek bu ya- tınmlar koordine edilemediği içın halkın isti- fade edemediğini vurguladı. Sağlıkta devlet, özel, vakıfve derneklere ait hastanelerin koordine edilerek halkın istifade- sine sunulacağını bildiren Erdoğan, bu saye- de sağlık sektörüne rekabet geleceğini, bu- nun da kalite ve hizmet sunumunda olumlu et- kileryaratacağını vurgulayarak "Bunun aynı- smıeğhimdedeyapmak istedik, planladık ama şimdilik top direkten döndü. Top bir döner, iki döner, üçüncüsünde de gol olur. Bu yolda da deyam edeceğjz" diye konuştu. Özel okullarda yoksul öğrencilerin okutul- ması konusu büyük tartışmalara yol açmış, bu sayede devletin parasuu Islami sermaye yakınlığıyla bilinen okullara kanalize edilece- ğı belirtilmişti. Proje, Milli Eğitim Bakanlıgı ile Cumhurbaşkanı ve Danıştay arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu. Erdo- ğan, konuşmasında hastanelerde rehin tutul- ma devrinin sona erdiğını öne sürerek böyle bir ihbar alması durumunda yapacağı ilk işin o doktoru rehin almak olacağını söyledi. SSK ve Bağ- Kur emekifleri Halka "Arük ben kendimi emin ellere, şifa dagrtan eflere tesBm ediyorum" demek firsa- tını ve zeminını hazırladıklanru ıleri süren Er- doğan. SSK, Bağ- Kur'lular ve işçi emeklile- nnın özel hastanelerden yararlanması için de yasal hazıriıklar yapıldığını anlattı. Başbakan Erdoğan daha sonra, Ümraniye Devlet Has- tanesi'nin açıhşını gerçekJeştirdi. Melih Gökçek, belediye araçlanyla yoksul semtlerde erzak dağıtımı yapıyor Büyükşehirden oy için 'patates, soğan' Melih Gökçek. MUSTAFAÇAKIR ANKARA - Yerel seçimlere iki haftadan az bir süre kala Ankara'da belediye başkan adaylan arasındaki yanş iyice kızışh. Adaylar esnaf zi- yaretleri ve açrk hava toplantılan ile seçmen kazanmaya çalışırken AKP adayı da olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mefih Gökçek ferk- lı bir yöntem izliyor. Ankara Büyük- şehirBelediyesi "ne bağlı araçlarbaş- ta Çankaya'nın yoksul semtleri ol- mak üzere başkentin varoşlannda "patates, soğan" dağıtıyor. AKP, yerel seçimler için başken- tin Çankaya ilçesine özel bir önem veriyor. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan da başkentteki açık hava top- lantılannda bu istemini açıkça dile getirmekten çekinmiyor. Aynı za- manda AKP'nin adayı olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de Başbakan Erdoğan 'ın bu istemini yerine getirmek için var gü- cüyle çalışıyor. 3 kamyonla erzak dağıtıldı Geçen hafta sonu Ankara Büyük- şehir Belediyesi'ne bağh 3 kamyo- nun Çankaya'nın yoksul semtleri olan Yukan Dikmen, tlker Mahalle- si, Malazgirt Mahallesi ve Dikmen 3. Cadde üzerinde erzak dağmn yap- tığı ortaya çıktı. CHP'nin Çankaya seçim bürolannda görev yapan par- tililer Gökçek'e tepki gösterdiler. Yukan Dikmen Mahallesi Muhta- n Abidin Aslaa gördüğü araçlardapa- tates, soğan gibi erzak maddelerinin bulunduğunu söyledi. Mahalle sa- kinlerinin iki-üç kamyon daha gör- düklerini anlatnklannı belirten Aslan, bu araçlann "sokaksokak" erzak da- ğıttıklanm kaydetti. Aslan, araçlar- dan birinin üzerinde Ankara Büyük- şehir Belediyesi logosunun bulun- duğunu vurgularken belediyegörev- lilerinin kendisine adres sorduklan- nı bildirdi. Aslan, "*Erzakdağrtmu oy toplamak için yapıhyor" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcafislar@cumhuriyet.corn.tr Yerel seçimlerin en kötü tablola- rndan birisi, bu seçimlerde nere- ceyse kadın aday sayısının sıfır dü- »yinde olmssıdır. AKP ve CHP, er- l«k adaylanyla boy gösteriyorlar. Bir ükede yerel yönetimlerin tamamının «rkeklerin elinde olması, o ülkede yere\ katılımın tamamen yok olma- g anlarnına gelir. Çünkü yerel yöne- tmler, \erel hızmetler anlamına ge- lyor. Yerel hizmetler ise en çok ka- cınlann yüz >-üze olduğu hizmetler tabul edilebifr. Büyük ölçüde SHP çatısı altında seçimekatılan Demokratik Güçbir- Iği ise bu koruda oransal olarak di- ier partılere göre yeterli olmasa bi- h iyi bir görüntü çiziyor. Güçbirliği, i beledye bsşkanı adayı olarak 10 •adını aday çosterdı. Güçbirliği'nin Istesinde 2"Tlçe belediye başkan sdayı, 15 de belde belediye başkan ajayı kadın iDulunuyor. Bugurı köşemi, iki kadın belediye taşkanadayra ayırmak istiyorum. Kadıköy ve Tunceli'de îki Kadm Aday Bu adaylardan birisi Tunceli adayı Songül Erol Abdil, diğeri de Kadı- köy adayı F. Çiğdem Aydın. Songül Erol sendikacı. 1972 yılında Tunce- li'nin Hozat ilçesinde doğdu. 1993 yılından itibaren sendikalarda çalış- maya başladı. Kamu Emekçileri Sen- dikalan (KESK) Genel Merkez Yöne- tim Kuruiu üyeliğinde bulundu. Insan Haklan Demeği'nde ve çeşitli sivil top- lum kuruluşlarında çalıştı. En son Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Ankara 2 No'lu Şube Başkanı'ydı. Songül Erol, Tunceli'de SHP'den be- lediye başkan adayı. F. Çiğdem Aydın 1961 yılında Is- tanbul'un Bebek semtinde doğdu. Psikolog. 15 yıldır kadın hareketi içinde. KA-DER Eğitim Komisyonu Başkanlığı, Proje Koordinatörlüğü yaptı. 2002 yılındaki kuruluşundan bu yana SHP'de çalışıyor ve SHP Par- ti Meclisi üyesi. Uzun yıllardır Kadı- köy-Moda'da yaşıyor. Yapmak iste- diklerini birkaç cümle ile bana şöy- le özetledi: "Kadıköy, okuma yaz- ma oranı en yüksek ilçelerden biri, ama E-5 karayolu, Kadıköy'ü sos- yolojik ve coğrafı olarak bölmüş du- rumda. Alt kısımdaki Bağdat Cad- desi ve Ziverbey bölümü nispeten daha az sorunlu gözüküyor. (Orada da trafik, tabela kirliliği, tinerciler, işporta ve pazaryerterinin keşme- keşi, pisliği gibi sorunlar var.) Ama karayolunun üst bölümü inanılmaz derecede geri kalmış durumda. O mahallelere neredeyse hizmet git- memiş durumda. Okulu yok, sağlık ocağı yok. Kadıköy meydanına 5 dakika mesafede yaşayıp da hiç Ka- dıköy'e inmemiş kadınlar yaşıyor o mahallelerde. Tüm bunlan değiştir- mek istiyorum." Songül Erol Abdil ise kadınlara yö- nelikhedeflerinişöyleanlatıyor "Bu- güne kadaregemen olan belediye- cilik anlayışı halkı dışladığı gibi, ka- dını da toplumsal yaşamın dışına it- miştir. Bizim anlayışımız kadınlan yerelyönetimlere katma, söz ve ka- rar sahibiyapmayı amaçlıyor." Son- gül Erol, kadınm toplumsal aianda da- ha fazla yer alması ve örgütlenmesi amacıyla, kadının yaşamını kolay- laştıracak bir dizi proje üretecekle- rini belirtiyor. Şiddete karşı koruma evleri, düşük ücretli kreşler yoluyla kadına destek sağlayacak projeler- den söz edryor. F. Çiğdem Aydın, yerel yönetimde kadın konusunda da şu vurgulan di- le getiriyor "Yerel politika, kadınlar için çok önemlidir. Çünkü onlarya- şadığımız ortak alanlan erkeklerden farklı algılar ve kullanırlar. Kentin sağladığı ekonomik olanaklardan, sosyal ve kültürel hizmetlerden, spor faaliyetlerinden erkeklere oranla da- ha az yararlanııiar. Yaşadıklan yere ait öncelikli gördükleri sorunlar er- keklerinkinden farklıdır. Sorunları farklı olduğu için öncelikli ihtiyaçla- n da erkeklerinkinden farklıdır." Belediye başkanlığı için liderierin seçim meydanlanna koşuşturduğu şu günlerde, tamamen erkek ağırlık- lı bir tabloyla yüz yüzeyiz. Kadınlar bu yerel seçimlerde yoklar. Ben oy verirken listelerdeki kadın adaylara dikkat edilmesinden yanayım. ör- neğin Antakya'da CHP adayı Iris Şentürk, Doğubeyazıt'ta SHP ada- yı Mukaddes Kubila da halen gö- revde bulunan başanlı kadın beledi- ye başkanlanndan. Onlann sayısının artması Türkiye'nin kazancı olacak- tır. Listelere dikkat. Kadınlan unut- mayın. GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Bombabr,KomploTeorieri, Atlantik Çatlağı' Ispanya'da patlayan bombalar ve 1994 yılında düşen bir uçağa ilişkin bilgiler, Atlantik çatlağını, ABD aleyhine biraz daha genişletti. Ispanya, Avrupa'ya dönecek Ispanya'da şok yaratarak seçim sonuçlarını be- lirleyen bombalı saldırılarda, intihar eylemcisi ye- rine, profesyonelce planlanmış bir sabotaja baş- vurulması, hem bir yöntem değişikliğine, hem de eylemlerin ülkelerin siyasi ortamı üzerinde etki ya- pacak bir biçimde programlanmaya başladığına işa- ret ediyordu. Bu eylemleri gerçekleştirenler, Bush yöneriminin planlanna beş darbe birden vurdular. 1- Saldınlar, Ispanya'da savaş karşıtı bir partiyi iktkjara getirerek Bush'u önemli bir müttefikten yok- sun bıraktı. Tony Blair'in de hem kendi ülkesinde hem de Avrupa Biriiği içinde yalnızlığı artacak. 2- Sosyalistler, eğer verdikleri sözü tutar, Ispanya, askerlerini Irak'tançekerse "koalisyon" ABD veln- giltere'den sonra en önemli üyesini kaybedecek. Bu ABD'nin hem bölgede, hem de dünyada meş- ruiyetini daha da zayıflatacak. 3- AB süreci de et- kilenecek. Ispanya yüzünü yeniden Almanya- Fransa eksenine döndürecek. Bu Latin Amerika ve Kuzey Afrika ile Avrupa arasındaki ilişkileri de güçlendirecek. Avrupa ülkeleri iç güvenlik tedbir- lerini, kendi aralanndaki işbirliğini arttıracaklar. Av- rupa halkı yabancı (özellikle Müslüman) düşman- lığı temelinde kendi "Avrupa kimliğini" daha da pe- kiştirecek. 4- Bunlar ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nın geleceği, Avrupa'yı bölme hesaplan açısından hiç de iyi gelişmeler değil. Nitekim ge- çen hafta New York Times, ABD'nin hazırladığı, Avrupa hükümetlen arasında görüşülürken bası- na sızarak El Hayat'ta yayımlanan BOP'yi geri çekmeye karar verdiğini yazıyordu. Arap ülkelerin- den şiddetli bir tepki gelince Fransa ve diğer Av- rupa ülkeleri de "tepeden inmeci", "aceleci" yön- temtere karşı olduklarını açıklamışlardı. NYT, ABD'nin Avrupa ve Arap ülkelerinin isteklerini de- ğerlendirmeye karar verdiğini yazıyordu. 5- Ulus- lararası planlannı yerine getiremeyerek önemli bir müttefikini kaybetmesi, ABD'de Bush'a olan gü- veni daha da zayıflatarak yeniden seçilme şansı- nı olumsuz etkileyecek. Soykırımda ABD parmağı 1994'te Ruanda'da yaşanan soykınmın aslında Fransa-ABD rekabetinin bir ürünü olduğuna, ABD'nin soykınma kasıtlı olarak göz yumduğuna ilişkin "bir komplo teorisi" nihayet doğrulandı. 1994'te Ruanda'da yaşanan uçak kazasını altı yıl- dır araştıran Fransız savcı Brugiere'in hazıriadığı rapor basına sızdı (Le Monde 10/03). Rapor, uça- ğı düşüren terörist saldından Ruanda Devlet Baş- kanı Kigame'yi sorumlu tuttu, ABD ve Ingiltere'nin desaldmdan haberdar olduğunu gösterdi. Birieş- miş Milletlerdenetimindeki silahtan anndınlmış Ki- gali bölgesinden atılan, Uganda malı iki füzeyle dü- şürülen uçakta, bir barış anlaşmasıyla ülkesine dönen Ruanda Devlet Başkanı Habyarimana var- dı. Uçak düşünce Hutu'lar, Tutsi'leri suçlayarak bir katliam başlattılar. Soykınm nihayet durdurulduğun- da da yönetim, Fransa'nın denetlediği Hutu'lardan, ABD ve Ingiltere'nin denetlediği Tutsi'lere, Ugan- da ordusu eski ıstihbarat şefi, Ruanda Ulusal Cep- hesi'nin (RUC) başkanı Kigame'ye geçmişti. Ikincisi, düşen uçağın "kara kutusu", 1998'den bu yana olayı "kaza" olarak nitelemekte ısrar eden BM'in kasasından çıktı (The Independent 13/03). Kara kutunun 10 yıldır kasada olduğunu ileri sü- ren Le Monde'u önce yalanlayan BM, sonra ka- bullenmek zorunda kaldı. Kara kutu ilk bulundu- ğunda ABD'li uzmanlara verilmiş, onlar da uçağa ait değil diyerek bir kenara koymuşlar. 1998'de Kofi Annan başkanlığında yürütülen BM soruştur- ması nihai raporunda, olayla ilgili "uçak kazası" kavramı kullanılmış, o sırada, Michael Hourigan tarafindan yürütülen ve terörist eyleme katılan as- kerierin ifadelerine dayanarak Kigame-ABD-lngil- tere bağlantısını ortaya çıkarmaya başlayan bir araştırma da BM savcısı Louise Arbour tarafin- dan engellenmiş. Arbour, kısa süre önce Annan ta- rafindan Insan Haklan Komisyonu'nun başına atandı (CounterPunch 14/03/04). Clinton döne- mine ilişkin, ABD Dışişleri Bakanlıgı bekjeleri de ABD ile uçağı düşüren RUC arasındaki ilişkileri, hatta, ABD'nin BM'nin soykınm olurken müdahale etme- sini engellediğini gösteriyor. önceki BM Sekrete- ri Boutros Boutros Gali "soykınmdan yüzde yüz ABD sorumludur" demişti. ABD Gali'yi tasfiye ede- rek yerine kendi tercihi olan Annan'ı getirmişti. Resmi araçlar kullanılmayacak Propaganda yasagı 18 Mart'ta başhyor ANKAR\(AA)-Ma- halli tdareler Genel Se- çimleri'ne ilişkin propa- ganda dönemi ve bu dö- neme ilişkin yasaklar 18 Mart'ta başlayacak. Yüksek Seçim Kuru- lu'nun belirlediği esasla- ra göre, 18 Mart Perşem- be sabahından oy verme gününden önceki gün sa- at 18.00"e kadar olan sü- re içerisinde yapılacak seçim propagandası dö- neminde bazı yasaklara da uyuknası gerekiyor. Başbakan, bakanlar \e milletvekilleri, yurtiçin- de yapacaklan seçim pro- pagandası ile ilgili gezi- leri makam otomobille- ri ve resmi hizmete tah- sis edilen vasıtalarla ya- pamayacak. Bu amaçla çıkılacak gezilerde, pro- tokol icabı olan karşıla- ma ve uğurlama törenle- ri yapılamayacak. Başbakan, bakanlar. milletvekilleri ve adayla- nn seçim propagandası ile ilgili olarak yapacak- lan gezilere hiçbir me- murkatılamayacak. Bu- na göre, kamuya ait bü- tün daire, teşekkül ve müesseselerle Bankalar Kanunu"na tabi teşek- küllere ait kaynaklardan yapılan iş ve hizmetler dolayısıyla (açılış ve te- mel atma dahiJ) tören dü- zenlenmeyecek. Her türlü kamuoyu araştırması, anket ve tah- minler, tarafsızlık, ger- çeklik, doğruluk ilkele- rine uyulmak koşuluyla 27 Mari sabahına kadar yayımlanabilecek. Araş- tırmalan ve anketler ya- yımlanmadan önce, araş- tıımanın hangi kuruluş tarafindan yapıldığı, de- nek sayısı ve araştırma- nın kim tarafindan finan- se edildiğinin de açık- lanması zorunlu olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle