Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 17 MART 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Bakan ve milletvekillerinin siyasi rüşvet içeren sözlerine muhalefet partileri tepki gösterdi
AKP gözdağı ileoypeşinde' ANKARA (Cunrnhuriyet Bürosu) -
AKP yönetıcilerinİMi yerel seçimlerde
" tküdaradestekver-in,mushıklanaça-
hm" yaklaşımıyla o y istemesı muha-
lefetin tepkisine yoü açtı.
"Bizi seçerseaiz p a r a musluklannı
açanz. Maliye Bak^nı'nın kim oldu-
ğunu bitirsiniz. MaJr^e Bakanı ileyakın
oimanın ne anlama ^ddiğini de bihrsi-
niz" diyen Maliye B-^karu Kenıal Una-
kıtan'a Başbakan "^ardımcısı ve Dı-
şışleri Bakanı Abdullah Gül'ün "Bizim
adayınuz kazanırsa en ufak sorun ya-
şaönayız" sözleriyl < destek vermesı-
ne muhalefetten ser* yanıt geldi.
MHP Genel Başk-an Yardımcısı Fa-
rukBal AKP'nin demokrasi kültürü-
nü hazmedemeyen kcadrolardan geldi-
ğini belirterek Dışiş>len Bakanı Gül'e
CHP: Seçim yanşma uymayan hoşgörüsüz, çirkin ve kendi öz düşüncelerini yansıtan bir davranış.
MHP: AKP. halkı tehdit ederek ya da siyasi rüşvet vererek büyük bir siyasi ahlaksızlık yapıyor.
DYP: Aynı şeyi Özal da yapmaya çalıştı, başarısız oldu. AKP'nin yaptığı da yanlıştır, ayıptır.
"Hükümet yetkisini mahalli seçimler- nin "tehdit mi siyasi rüşvet mi oiduğu-
de böyle suiistima) ettigine göre, miffi nu" sordu. "Her iki haJde de yapdan
davaolanKıbrc'ıdadışodaklararüş/- şey,sjyraahlaksıznğınönıeğidirvede-
mokrasi kültürü ile bagdaşmaz" diyen
Bal, başka ülkelerde aynı şeyi söyle-
yen bakanJann görevinde duramaya-
cağını belirttı.
vet olarak mı vermcye çahşrnor" diye
sert tepki gösterdi.
Bal, AKP 'nin halkı tehdit ederek ya
da siyasi rüşvet vererek büyük bir si-
yasi ahlaksızlık yaptığını vurguladı.
AKP'nin demokratik kültürü hazme-
demeyen kadrolardan geldiğıni, bu ne-
denle de hükümet yetkilenni siyasi
amaçlan uğruna suüstimal etmekten ka-
çınmadığını belirten Bal, Maliye Ba-
kanı Kemal Unakıtan'ın "Biaseçerse-
niz para musluklannı açanz" sözleri-
'Baskı mekanizması işletüiyor'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cev-
det Sehi AKP'nin Seçim Yasası ne-
deniyle hak ettiğinden daha fazla ola-
nak ele geçirdiğini, bu nedenle de çe-
şitli kesimlerde baskı mekanizmasını
işlettiğini söyledi. AKP'nin bu baskı-
yı TBMM'de, bürokraside ve yerel se-
çimlerde kullandığını anlatan Selvi,
"Muhalefetin sesini kısmak için
TBMM'deiçtüzükdeğişüdiğiyapülar.
Normal yasalan, temel yasa adı alün-
da değiştirerek kamuoyunda taröşnr-
madan geçinnek istediler'' dedi. Sel-
vi, AKP'nin yerel seçimlerde de dev-
letın uçağını, makam aracını kullana-
rak kendi siyasi çıkarlan doğrultusun-
da hareket ettigine işaret etti.
AKP'nin "gözdağı ik oy ara\ışınıa,
seçim yanşma uymayan, hoşgörüsüz.
çirkin ve kendi öz düşüncderini yana-
tanbirdavranışokhığımu"vurgulayan
Selvi, "Ulufe gibi dağrtüklan yardım-
lana halkı yanıltmaya çahşryortar. Halk
gereken yanıu verecektir" dedi.
'Hükümetin yaptığı ayıptff'
DYP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz
Tezmen, hükümetin takındığı tavnn
demokrasi ile bağdaşmadığını söyle-
di. Daha önce l\ırgut Özal'ın "rfi ko-
hı bağh belediye başkanı posterleri" ile
reklam panolannı donattığını anımsa-
tan Tezmen, " Böyle dayatmalar, bizim
milletimizde ters teper" dedi. Türk mil-
letinin neyin ne olduğunu idrak ede-
cek kapasitede olduğunu kaydeden
Tezmen, "Topladığınız vergi milletin
paraa Kimin parasuu kime veriyorsu-
nuz?AKP'nin yapbğı yanhşür,ayıptır.
Ahlaki de değfl" diye tepki gösterdi.
'84 YTLLIKICARANLK' SORUSU
Yargıtay
inceleme
başlattıANKARA (Cunohuriyet Bürosu) - Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı, AKP'den Niğde
Ulukışla belediye başkan adayının seçim
minibüsünde yer alan "tktidarta el ele 84
yıflık karanbğa son" yazısı hakkında ışJem
yapılıp yapılmadığını sordu. AKP Genel
Başkan Yardımcısı Murat Mercan. teşkilata
konunun sorulduğunu,raporhazırlanmasının
istendiğini bildirdi. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıhğı, basında yer alan haberleri ihbar
kabul ederek, resen inceleme başlattı.
Başsavcılık, konu hakkında Ulukışla
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan da bilgi aldı.
— — — — — Başsavcılık, AKP
• Yargıtay Genel Merkezi'ne
. Başsavcilğl, gönderdiği yazıda,
AKP'ye, Ulukışla Ulukışla ilçe teşkilatı
, , , • , , sorumlulan hakkında
beledıye başkan «parti ^ ^ ^ g ö r e
adayının seçirn disiphn işiemi yapılıp
aracında yer alan yaptfmadığını,
'84 vılhk yapüryorsa alobeti
ot yıııiA hakkında ivedi bilgi
karanlığa son veriimesini" istedi.
yaziSl hakkında, AKP Ulukışla ilçe
parti tarafindan örgütü tarafından
iŞlemyapl.,p S S î ' ^ m
yapllmadlğini piakalı minibüsün
Sordu. üzerinde "tktidarla el
ele 84 yılhk karanhğa
son" yazısı yer almıştı.
Mercan: Rapor hazırlanryor
-AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat
Mercan, dün yaptığı yazılı açıklamada,
gerekli işlemin başlatıldığını belirterek 13
Mart'ta Niğde îl Başkanlığı'na yazı yazarak
"haberlere konu olan araç üzerinde böyle bir
ibare kuOanüıp kuDaıulmadığım, kullanıhyor
ise kim tarafindan kullaruidıgını, aracın küne
^ait oktuğunu, yazıyı yazan ve kullanan kişinin
" parti üyesi veya yönetûn kuruiu üyesi olup
' ohnadığını" sorduklannı kaydetti. Mercan,
konuyla ilgili hazırlanacak raporun en kısa
"sürede teşkilat başkanlığma iletilmesini
istediklerini belirtti. Mercan, Niğde II
Başkanlığı'nın hazırlayacağı rapora bağh
olarak gerekli işiemi yapacaklannı bildirdi.
CHP Niğde Milletvekili Orhan ErasLan. söz
konusu yazı nedeniyle Niğde Cumhuriyet
Başsavcıhgı'na suç duyurusunda
bulunmuştu. Mercan minibüsün üzerinde yer
alan ibarenin Cumhuriyet rejimine değil.
"Ulvkışla'un ilçe olduğu tarihe" atıfta
bulunduğunu savunmuştu.
K
Başbakan Erdoğan, 250 yatakh Ümraniye Devlet Hastanesi'nin açıbşmı yapn. (Fotoğraf: AA)
rrdoğan 2003-
2004 eğitim yılı
başında, özel
okullarda yoksul
öğrencilerin
okutulmasıyla
ilgili olarak
direkten
dönüldüğünü,
fakat "Top bir
döner, iki döner,
üçüncüde gol
olur" sözleriyle
bu projelerinden
vazgeçmediklerini
söyledi.
Erdoğan, özel okullara yoksul öğrenci gönderme planından vazgeçmediklerini söyledi
Sisteme 'gol atma' inadı
Istanbul Haber Servisi - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan 2003-2004 eğitim yılı başm-
da, özel okullarda yoksul öğrencilerin okutul-
masıyla ilgili olarak, direkten dönüldüğünü,
fakat "Top bir döner, iki döner, üçüncüde gol
olur" sözleriyle bu projelerinden vazgeçme-
diklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, 250 yataklı Ümraniye
Devlet Hastanesi'nin açıhşını yaph. Açılışta
konuşan Erdoğan, işadamlannın imkânlan-
nın olduğunu, bunlann sağlıkta ve eğitimde
yatınma dönüştürüldüğünü belirterek bu ya-
tınmlar koordine edilemediği içın halkın isti-
fade edemediğini vurguladı.
Sağlıkta devlet, özel, vakıfve derneklere ait
hastanelerin koordine edilerek halkın istifade-
sine sunulacağını bildiren Erdoğan, bu saye-
de sağlık sektörüne rekabet geleceğini, bu-
nun da kalite ve hizmet sunumunda olumlu et-
kileryaratacağını vurgulayarak "Bunun aynı-
smıeğhimdedeyapmak istedik, planladık ama
şimdilik top direkten döndü. Top bir döner, iki
döner, üçüncüsünde de gol olur. Bu yolda da
deyam edeceğjz" diye konuştu.
Özel okullarda yoksul öğrencilerin okutul-
ması konusu büyük tartışmalara yol açmış,
bu sayede devletin parasuu Islami sermaye
yakınlığıyla bilinen okullara kanalize edilece-
ğı belirtilmişti. Proje, Milli Eğitim Bakanlıgı
ile Cumhurbaşkanı ve Danıştay arasındaki
ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu. Erdo-
ğan, konuşmasında hastanelerde rehin tutul-
ma devrinin sona erdiğını öne sürerek böyle
bir ihbar alması durumunda yapacağı ilk işin
o doktoru rehin almak olacağını söyledi.
SSK ve Bağ- Kur emekifleri
Halka "Arük ben kendimi emin ellere, şifa
dagrtan eflere tesBm ediyorum" demek firsa-
tını ve zeminını hazırladıklanru ıleri süren Er-
doğan. SSK, Bağ- Kur'lular ve işçi emeklile-
nnın özel hastanelerden yararlanması için de
yasal hazıriıklar yapıldığını anlattı. Başbakan
Erdoğan daha sonra, Ümraniye Devlet Has-
tanesi'nin açıhşını gerçekJeştirdi.
Melih Gökçek, belediye araçlanyla yoksul semtlerde erzak dağıtımı yapıyor
Büyükşehirden oy için 'patates, soğan'
Melih Gökçek.
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA - Yerel seçimlere iki
haftadan az bir süre kala Ankara'da
belediye başkan adaylan arasındaki
yanş iyice kızışh. Adaylar esnaf zi-
yaretleri ve açrk hava toplantılan ile
seçmen kazanmaya çalışırken AKP
adayı da olan Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Mefih Gökçek ferk-
lı bir yöntem izliyor. Ankara Büyük-
şehirBelediyesi "ne bağlı araçlarbaş-
ta Çankaya'nın yoksul semtleri ol-
mak üzere başkentin varoşlannda
"patates, soğan" dağıtıyor.
AKP, yerel seçimler için başken-
tin Çankaya ilçesine özel bir önem
veriyor. Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan da başkentteki açık hava top-
lantılannda bu istemini açıkça dile
getirmekten çekinmiyor. Aynı za-
manda AKP'nin adayı olan Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek de Başbakan Erdoğan 'ın bu
istemini yerine getirmek için var gü-
cüyle çalışıyor.
3 kamyonla erzak dağıtıldı
Geçen hafta sonu Ankara Büyük-
şehir Belediyesi'ne bağh 3 kamyo-
nun Çankaya'nın yoksul semtleri
olan Yukan Dikmen, tlker Mahalle-
si, Malazgirt Mahallesi ve Dikmen
3. Cadde üzerinde erzak dağmn yap-
tığı ortaya çıktı. CHP'nin Çankaya
seçim bürolannda görev yapan par-
tililer Gökçek'e tepki gösterdiler.
Yukan Dikmen Mahallesi Muhta-
n Abidin Aslaa gördüğü araçlardapa-
tates, soğan gibi erzak maddelerinin
bulunduğunu söyledi. Mahalle sa-
kinlerinin iki-üç kamyon daha gör-
düklerini anlatnklannı belirten Aslan,
bu araçlann "sokaksokak" erzak da-
ğıttıklanm kaydetti. Aslan, araçlar-
dan birinin üzerinde Ankara Büyük-
şehir Belediyesi logosunun bulun-
duğunu vurgularken belediyegörev-
lilerinin kendisine adres sorduklan-
nı bildirdi. Aslan, "*Erzakdağrtmu oy
toplamak için yapıhyor" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcafislar@cumhuriyet.corn.tr
Yerel seçimlerin en kötü tablola-
rndan birisi, bu seçimlerde nere-
ceyse kadın aday sayısının sıfır dü-
»yinde olmssıdır. AKP ve CHP, er-
l«k adaylanyla boy gösteriyorlar. Bir
ükede yerel yönetimlerin tamamının
«rkeklerin elinde olması, o ülkede
yere\ katılımın tamamen yok olma-
g anlarnına gelir. Çünkü yerel yöne-
tmler, \erel hızmetler anlamına ge-
lyor. Yerel hizmetler ise en çok ka-
cınlann yüz >-üze olduğu hizmetler
tabul edilebifr.
Büyük ölçüde SHP çatısı altında
seçimekatılan Demokratik Güçbir-
Iği ise bu koruda oransal olarak di-
ier partılere göre yeterli olmasa bi-
h iyi bir görüntü çiziyor. Güçbirliği,
i beledye bsşkanı adayı olarak 10
•adını aday çosterdı. Güçbirliği'nin
Istesinde 2"Tlçe belediye başkan
sdayı, 15 de belde belediye başkan
ajayı kadın iDulunuyor.
Bugurı köşemi, iki kadın belediye
taşkanadayra ayırmak istiyorum.
Kadıköy ve Tunceli'de îki Kadm Aday
Bu adaylardan birisi Tunceli adayı
Songül Erol Abdil, diğeri de Kadı-
köy adayı F. Çiğdem Aydın. Songül
Erol sendikacı. 1972 yılında Tunce-
li'nin Hozat ilçesinde doğdu. 1993
yılından itibaren sendikalarda çalış-
maya başladı. Kamu Emekçileri Sen-
dikalan (KESK) Genel Merkez Yöne-
tim Kuruiu üyeliğinde bulundu. Insan
Haklan Demeği'nde ve çeşitli sivil top-
lum kuruluşlarında çalıştı. En son
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim
Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen)
Ankara 2 No'lu Şube Başkanı'ydı.
Songül Erol, Tunceli'de SHP'den be-
lediye başkan adayı.
F. Çiğdem Aydın 1961 yılında Is-
tanbul'un Bebek semtinde doğdu.
Psikolog. 15 yıldır kadın hareketi
içinde. KA-DER Eğitim Komisyonu
Başkanlığı, Proje Koordinatörlüğü
yaptı. 2002 yılındaki kuruluşundan bu
yana SHP'de çalışıyor ve SHP Par-
ti Meclisi üyesi. Uzun yıllardır Kadı-
köy-Moda'da yaşıyor. Yapmak iste-
diklerini birkaç cümle ile bana şöy-
le özetledi: "Kadıköy, okuma yaz-
ma oranı en yüksek ilçelerden biri,
ama E-5 karayolu, Kadıköy'ü sos-
yolojik ve coğrafı olarak bölmüş du-
rumda. Alt kısımdaki Bağdat Cad-
desi ve Ziverbey bölümü nispeten
daha az sorunlu gözüküyor. (Orada
da trafik, tabela kirliliği, tinerciler,
işporta ve pazaryerterinin keşme-
keşi, pisliği gibi sorunlar var.) Ama
karayolunun üst bölümü inanılmaz
derecede geri kalmış durumda. O
mahallelere neredeyse hizmet git-
memiş durumda. Okulu yok, sağlık
ocağı yok. Kadıköy meydanına 5
dakika mesafede yaşayıp da hiç Ka-
dıköy'e inmemiş kadınlar yaşıyor o
mahallelerde. Tüm bunlan değiştir-
mek istiyorum."
Songül Erol Abdil ise kadınlara yö-
nelikhedeflerinişöyleanlatıyor "Bu-
güne kadaregemen olan belediye-
cilik anlayışı halkı dışladığı gibi, ka-
dını da toplumsal yaşamın dışına it-
miştir. Bizim anlayışımız kadınlan
yerelyönetimlere katma, söz ve ka-
rar sahibiyapmayı amaçlıyor." Son-
gül Erol, kadınm toplumsal aianda da-
ha fazla yer alması ve örgütlenmesi
amacıyla, kadının yaşamını kolay-
laştıracak bir dizi proje üretecekle-
rini belirtiyor. Şiddete karşı koruma
evleri, düşük ücretli kreşler yoluyla
kadına destek sağlayacak projeler-
den söz edryor.
F. Çiğdem Aydın, yerel yönetimde
kadın konusunda da şu vurgulan di-
le getiriyor "Yerel politika, kadınlar
için çok önemlidir. Çünkü onlarya-
şadığımız ortak alanlan erkeklerden
farklı algılar ve kullanırlar. Kentin
sağladığı ekonomik olanaklardan,
sosyal ve kültürel hizmetlerden, spor
faaliyetlerinden erkeklere oranla da-
ha az yararlanııiar. Yaşadıklan yere
ait öncelikli gördükleri sorunlar er-
keklerinkinden farklıdır. Sorunları
farklı olduğu için öncelikli ihtiyaçla-
n da erkeklerinkinden farklıdır."
Belediye başkanlığı için liderierin
seçim meydanlanna koşuşturduğu
şu günlerde, tamamen erkek ağırlık-
lı bir tabloyla yüz yüzeyiz. Kadınlar
bu yerel seçimlerde yoklar. Ben oy
verirken listelerdeki kadın adaylara
dikkat edilmesinden yanayım. ör-
neğin Antakya'da CHP adayı Iris
Şentürk, Doğubeyazıt'ta SHP ada-
yı Mukaddes Kubila da halen gö-
revde bulunan başanlı kadın beledi-
ye başkanlanndan. Onlann sayısının
artması Türkiye'nin kazancı olacak-
tır.
Listelere dikkat. Kadınlan unut-
mayın.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Bombabr,KomploTeorieri,
Atlantik Çatlağı'
Ispanya'da patlayan bombalar ve 1994 yılında
düşen bir uçağa ilişkin bilgiler, Atlantik çatlağını,
ABD aleyhine biraz daha genişletti.
Ispanya, Avrupa'ya dönecek
Ispanya'da şok yaratarak seçim sonuçlarını be-
lirleyen bombalı saldırılarda, intihar eylemcisi ye-
rine, profesyonelce planlanmış bir sabotaja baş-
vurulması, hem bir yöntem değişikliğine, hem de
eylemlerin ülkelerin siyasi ortamı üzerinde etki ya-
pacak bir biçimde programlanmaya başladığına işa-
ret ediyordu. Bu eylemleri gerçekleştirenler, Bush
yöneriminin planlanna beş darbe birden vurdular.
1- Saldınlar, Ispanya'da savaş karşıtı bir partiyi
iktkjara getirerek Bush'u önemli bir müttefikten yok-
sun bıraktı. Tony Blair'in de hem kendi ülkesinde
hem de Avrupa Biriiği içinde yalnızlığı artacak. 2-
Sosyalistler, eğer verdikleri sözü tutar, Ispanya,
askerlerini Irak'tançekerse "koalisyon" ABD veln-
giltere'den sonra en önemli üyesini kaybedecek.
Bu ABD'nin hem bölgede, hem de dünyada meş-
ruiyetini daha da zayıflatacak. 3- AB süreci de et-
kilenecek. Ispanya yüzünü yeniden Almanya-
Fransa eksenine döndürecek. Bu Latin Amerika
ve Kuzey Afrika ile Avrupa arasındaki ilişkileri de
güçlendirecek. Avrupa ülkeleri iç güvenlik tedbir-
lerini, kendi aralanndaki işbirliğini arttıracaklar. Av-
rupa halkı yabancı (özellikle Müslüman) düşman-
lığı temelinde kendi "Avrupa kimliğini" daha da pe-
kiştirecek. 4- Bunlar ABD'nin Büyük Ortadoğu
Projesi'nın geleceği, Avrupa'yı bölme hesaplan
açısından hiç de iyi gelişmeler değil. Nitekim ge-
çen hafta New York Times, ABD'nin hazırladığı,
Avrupa hükümetlen arasında görüşülürken bası-
na sızarak El Hayat'ta yayımlanan BOP'yi geri
çekmeye karar verdiğini yazıyordu. Arap ülkelerin-
den şiddetli bir tepki gelince Fransa ve diğer Av-
rupa ülkeleri de "tepeden inmeci", "aceleci" yön-
temtere karşı olduklarını açıklamışlardı. NYT,
ABD'nin Avrupa ve Arap ülkelerinin isteklerini de-
ğerlendirmeye karar verdiğini yazıyordu. 5- Ulus-
lararası planlannı yerine getiremeyerek önemli bir
müttefikini kaybetmesi, ABD'de Bush'a olan gü-
veni daha da zayıflatarak yeniden seçilme şansı-
nı olumsuz etkileyecek.
Soykırımda ABD parmağı
1994'te Ruanda'da yaşanan soykınmın aslında
Fransa-ABD rekabetinin bir ürünü olduğuna,
ABD'nin soykınma kasıtlı olarak göz yumduğuna
ilişkin "bir komplo teorisi" nihayet doğrulandı.
1994'te Ruanda'da yaşanan uçak kazasını altı yıl-
dır araştıran Fransız savcı Brugiere'in hazıriadığı
rapor basına sızdı (Le Monde 10/03). Rapor, uça-
ğı düşüren terörist saldından Ruanda Devlet Baş-
kanı Kigame'yi sorumlu tuttu, ABD ve Ingiltere'nin
desaldmdan haberdar olduğunu gösterdi. Birieş-
miş Milletlerdenetimindeki silahtan anndınlmış Ki-
gali bölgesinden atılan, Uganda malı iki füzeyle dü-
şürülen uçakta, bir barış anlaşmasıyla ülkesine
dönen Ruanda Devlet Başkanı Habyarimana var-
dı. Uçak düşünce Hutu'lar, Tutsi'leri suçlayarak bir
katliam başlattılar. Soykınm nihayet durdurulduğun-
da da yönetim, Fransa'nın denetlediği Hutu'lardan,
ABD ve Ingiltere'nin denetlediği Tutsi'lere, Ugan-
da ordusu eski ıstihbarat şefi, Ruanda Ulusal Cep-
hesi'nin (RUC) başkanı Kigame'ye geçmişti.
Ikincisi, düşen uçağın "kara kutusu", 1998'den
bu yana olayı "kaza" olarak nitelemekte ısrar eden
BM'in kasasından çıktı (The Independent 13/03).
Kara kutunun 10 yıldır kasada olduğunu ileri sü-
ren Le Monde'u önce yalanlayan BM, sonra ka-
bullenmek zorunda kaldı. Kara kutu ilk bulundu-
ğunda ABD'li uzmanlara verilmiş, onlar da uçağa
ait değil diyerek bir kenara koymuşlar. 1998'de
Kofi Annan başkanlığında yürütülen BM soruştur-
ması nihai raporunda, olayla ilgili "uçak kazası"
kavramı kullanılmış, o sırada, Michael Hourigan
tarafindan yürütülen ve terörist eyleme katılan as-
kerierin ifadelerine dayanarak Kigame-ABD-lngil-
tere bağlantısını ortaya çıkarmaya başlayan bir
araştırma da BM savcısı Louise Arbour tarafin-
dan engellenmiş. Arbour, kısa süre önce Annan ta-
rafindan Insan Haklan Komisyonu'nun başına
atandı (CounterPunch 14/03/04). Clinton döne-
mine ilişkin, ABD Dışişleri Bakanlıgı bekjeleri de ABD
ile uçağı düşüren RUC arasındaki ilişkileri, hatta,
ABD'nin BM'nin soykınm olurken müdahale etme-
sini engellediğini gösteriyor. önceki BM Sekrete-
ri Boutros Boutros Gali "soykınmdan yüzde yüz
ABD sorumludur" demişti. ABD Gali'yi tasfiye ede-
rek yerine kendi tercihi olan Annan'ı getirmişti.
Resmi araçlar kullanılmayacak
Propaganda yasagı
18 Mart'ta başhyor
ANKAR\(AA)-Ma-
halli tdareler Genel Se-
çimleri'ne ilişkin propa-
ganda dönemi ve bu dö-
neme ilişkin yasaklar 18
Mart'ta başlayacak.
Yüksek Seçim Kuru-
lu'nun belirlediği esasla-
ra göre, 18 Mart Perşem-
be sabahından oy verme
gününden önceki gün sa-
at 18.00"e kadar olan sü-
re içerisinde yapılacak
seçim propagandası dö-
neminde bazı yasaklara
da uyuknası gerekiyor.
Başbakan, bakanlar \e
milletvekilleri, yurtiçin-
de yapacaklan seçim pro-
pagandası ile ilgili gezi-
leri makam otomobille-
ri ve resmi hizmete tah-
sis edilen vasıtalarla ya-
pamayacak. Bu amaçla
çıkılacak gezilerde, pro-
tokol icabı olan karşıla-
ma ve uğurlama törenle-
ri yapılamayacak.
Başbakan, bakanlar.
milletvekilleri ve adayla-
nn seçim propagandası
ile ilgili olarak yapacak-
lan gezilere hiçbir me-
murkatılamayacak. Bu-
na göre, kamuya ait bü-
tün daire, teşekkül ve
müesseselerle Bankalar
Kanunu"na tabi teşek-
küllere ait kaynaklardan
yapılan iş ve hizmetler
dolayısıyla (açılış ve te-
mel atma dahiJ) tören dü-
zenlenmeyecek.
Her türlü kamuoyu
araştırması, anket ve tah-
minler, tarafsızlık, ger-
çeklik, doğruluk ilkele-
rine uyulmak koşuluyla
27 Mari sabahına kadar
yayımlanabilecek. Araş-
tırmalan ve anketler ya-
yımlanmadan önce, araş-
tıımanın hangi kuruluş
tarafindan yapıldığı, de-
nek sayısı ve araştırma-
nın kim tarafindan finan-
se edildiğinin de açık-
lanması zorunlu olacak.