28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SRVR CUMHURİYET 17MAFtT2004ÇAftŞAMB/ 10 DIŞHABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr i KKTC, emlak fiyatlannın güneye göre daha ucuz oluşunun yanı sıra huzuruyla da yabancılan çekiyor Ingilizlerin yeni gözdesi: Girne• Kıbrrs sorununa çoziim t>ulunacağı yonündeki beklentiler Kuzev JCıbns'taki ımilk satışlannda rjatlamaya yol açtı. Başta İngilizler olmak üzere. çok sayıda yabancının ilk tercihi Girne ve çevresindeki köyler. REgATAKAR LEFKOŞA-Kıbns sorununa, Arinan Planı temelınde çözüm hulunacağı yonündeki tahmınle- rin ıyımser olması, Koızey Kıb- ns'taki mülk satışlannda patla- maya yol açtı. Daha 3 yıl önce- srfle kadar, yabancılara satılan mülk sayısı yılda 300'ü geçmez- k~£rı geçen ynl bu rakam binin ui^rine sıçradı. KKTC yetkılileri, başta Ingı- liz vatandaşlan olmak üzere, çok sayıda yabancının mülk ahmı için KKTC'ye geldiğinı, talep- lerin daha çok Girne ve civarda- ki köylere yönelik olduğunu doğ- rüluyor. Girne'deki tapu kayıtla- n,+>u yılın ilk ayında 300 kadar yabancının mülk aldığını gösteriyor. Yine resmi kayıtlara göre, yüzlerce inşaat projesi, kaymakamlık ve bele- diyelerden onay bekliyor. KKTC'dela yasalar gereğince, va- tandaş olmayanyabancılar, Bakanlar K«rulu'nun onaylaması halinde, Ku- zey Kıbns 'ta en fazla bir dönüm ara- 2j; bir konut veya bir apartman da- iresi alabiliyorlar. "İCKTC îçişleri ve Iskân Bakanı Öz- kan Murat, yabancılara yönelik mülk satişmın dikkat çekici boyutlarda ol- duğunu belirtirken gelişmeleri yakın takıbe aldıklanru belirtti. Murat, bu asa- armi köyündeld evinde kedisiyle mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüvor Caroryn, Kuzey Kıbns'ı geç keşfettiği için üzgün. Ingiliz uyruldu Robert, Karmi'deki evinde günlerini heykel yaparak geçiriyor. Gelen konuklara da "beğendikleri bir eseri almalan" için ısrar ediyor. mada konuyla ilgılı radikal tedbir dü- şünmediklerini kaydetti. Emlakçller mutlu Girne'deki emlakçilerden IanSmith. Kuzey Kıbns 'ın son derece güvenli bir yer oldugunu, aynca doğasıyla ve ko- nuksever insanıyla dikkat çektiğini belırterek adayı ilk kez ziyaret eden tn- gilizlerin, bu özellikJere hayran kaldı- ğını söylüyor Ian Smith. "Benim buraya yerieş- mem. ardından emlak işlerine başla- mam, tamamen Kuzey Kıbns'a olan hayranhğımdan kaynaklaıımaktadır. Kuzey Kıbns, dünyanın pek çok ülke- sinde bulunmayan özelüklere sahiptir" diyor. Girne'de faalıyet gösteren Ingi- liz uyruklu emJakçüerden HenryChar- les da 196O'lı yıllarda Kjbns'ta polis- lik yaptığını. İngiltere'ye döndükten sonra 40 yıl süreyle adaya hiç gelme- diğini vurgulayarak şunlan söyledi: "Aradan 40 yıl geçtikten sonra Ku- zey Kıbns'a geldiğimde, burasının ömür boyu yaşaıulacak bir yer oklu- ğu karanna vardun. Ailemle birökte buraya yerleşme karan aldım. Benim gibi, özeOikle emekliye ayrüan insan- lar artık saküı ve huzurlu bir ortanı- da yaşamak istiyoriar. Kuzey Kıbns bu bakımdan son de- rece uygun bir ülkedir. Burada yaşa- mak ve burada öbnek istiyorum." Neden Kuzey Kıbns? Beşparmak Dağlan'nın eteklerine se- rilmiş, yaz aylannda en serin köyler- den biri de Karmi'dir. Barış Harekâtı öncesinde olduğu gibi, sonrasında da bu köyde ağırlıklı olarak ingilizler ve Almanlar ikamet ediyor. Köyün hemen girişindeki "Paiealona" bölgesinde tunç çağından kalma mezarlar vardır. Daracık sokakJannda ilerlerken mi- marisine hayran kalacağınız evlerin bi- risinde, aynı zamanda ünlü bir yat- çı olan bir Ingiliz ressamla karşı- laşıyoruz. Adı Robert, soyadını "OnemB değüdir" diyerek söyle- miyor. 1991 yılında Doğu Akde- niz Yat Rallisi 'ne katılmış. firtına- ya yakalanıp önce Mağusa'ya sı- ğınmış, daha sonra Girne'ye gel- miş. Adada kaldığı kısa süre içe- risinde Kuzey Kıbns'm sakin ya- şamını sevmiş. Tüm Akdeniz'i gezmesine karşın Karmi'de bul- muş mutluluğu. "Evim eski bir kahve binası, bakımını yapüm ve buraya verleştim. Ama evimdeKıb- ns kahvehanesi anlayışı hâlâ de- vamedjyor" diyerek söze başlıyor ve günlerini heykel yapunıyla ge- çirdiğini söylüyor... llgl Haçlardan lyl geldl' Kıbns'ın heykelci kralı Pygma- tion'dan da bir esinlenmesi var Robert'ın. Yaptığı eserleri köyün her evinde ve cevrede görebilir- siniz. Kendisinı ziyaret eden her- kese "Beğendiğuı varsa al, götür" diye ısrar ediyor. Karmi'de. ara- dığı sıcakhğı ve köy hayarırun gü- zelliğini de bulduğunu söyleyen Robert. şunlan ekliyor: u Burada mükemmel bir yaşam var. Hasta olduğum bir dönemde flaçlardan çok köydeki komşula- nmın yakın Ugiayie i>Ueştinı. Top- lam 180 haneü bu köyün yaz aylan da- ha caıül Ama ben bahan w kışı da bu- rada geçirdiğim için çok muduyum." Karmi'nin "çiçeksokaklannda" do- laşırken Ingiliz uyruklu Carohn'le karşılaşıyoruz... Orurduğu evin göz kamaştıran bahçesinde kara kedisiy- leoynuyor... "Kaçyıkbrburadasınız" diye soruyoruz: "Gelelibiryilokhı,ama bundan sonra hep buradayız." Peki neden Kuzey Kıbns? "Çünkü burası huzur ve mutluiuk dolu. Sakin,temiz\e girv^nti bir yer. İn- sanianson dereceacak,canayakın. Bu- rayıkesfetnıede geçkaldığunE için ger- çekten üzgünüm." Türk-Yunan yakınlaşması sürecini iyi bilen Kostas Zepos, Cumhuriyet 'in sorulanm yanıtladı: Atiııa ve Ankara açık mesaj göndermeli ^TÜRKİYE'NİN £ AB'YE TAM ÜYELİĞİ ZOR' n ,Yorgo Papandreu'nun Saym jSinütis'in yerine PASOK'un geneJ başkanbğa seçihnesi • genel seçimlerde neden PASOK'un şansuu arttırmadı? -ZEPOS: Seçmen değışım istiyordu. PASOK, Andreas Papandreu "dan başlamak üzere Kostas Simitis, şimdi de Yorgo Japandreu'nun liderliğinde iç Jainyesinde kendini defalarca ,yeniledi. Ama, 1990-93 arası «ç yıllık bir dönem dışında j!İ98rden beri ıktidardaydı. Bu da insanlan biraz bıktırrnıştı. Yorgo Papandreu 'nun toplumsal reformlar, daha güçlü katılımcı demokrasi ve obür yenilikçi fıkirlerini kapsayan yeni programını kaînuoyu yeterince sindirme zamanım bulamadı. Blrlik yeni bfr genlşleıneyl kaldıramaz Tûrldye*«ıiıı AB'ye tam ûyefik Şansuu najsıl görüyorsmuz? ZEPOS: Görece tahmınleri yapılabilen bir sistem içinde jju ihtimaller belırsizhkle muhtemeL arasuıda defişiyor. AB'nin illc önceligi anayasasırıı onaylamak, kendi tirriliğini -veyönünü şaptamaktır. AB, 25 üyeh yeni toplumsal çervevesini kesinleştinneden yeni bir genişleme^i kaldıramaz. \feni AB, 1 Ma^yıs'tan sonra. fcelirsizlikJerle dolu bir fidaylığın d a üstesinden gelemez. "^am, daha semut olarak söy-lemem gereidrse Kıbns ve tatasahanlığı konulan çüzumsüz kaidığı takdirde bmınlar Türkiye'nin adaylık yo.lunon önüni tıkayan engeller oLacakclardır. Âcaba bu engelleTi kaldırma ^olunda mıyız? BuaıdaT emın değilim. LEYL.4 TA\ ŞANOĞLU Yunanistan'ın tanmmış isim- lerinden emekli büyükelçi KostasZepos'la konuşuyoruz. Zepos uzunyıllardır Türk-Yu- nan yakınlaşması görüşmele- rinin içinde bulunmuş bir ki- şi. BM Daimi Temsilcili- ği'nden emekli olduktan son- ra bir süre AB 'nin Mostar om- budsmanı olan Zepos, Türk- Yunan Forumu'nun kurucu- lanndan ve Yunan Grubu Baş- kanı. Yunanistan Dışişleri Ba- kanlığı'na bu bölgeyle ilgılı danışmanlık da yapıyor. Yunanistan seçimlerinde PA- SOK listesinden Atina'dan adaylığını koyan Zepos kaybe- denler arasında. Ama Türk-Yu- nan yakınlaşması çalışmalan- nı ihmai etmeden sürdürüyor. BirzamanlarKıbns'ta da bir sü- re görev yapmış olan Büyükel- çi Zepos'la Yunanistan 'daki hü- kümet değişikliginin, Türki- ye'yle ilişkıler, Kıbns sorunu- na çözüm ve Türkiye'nin AB üyeliği olasılıklannı nasıl etkı- leyeceğini konuşuyoruz: Seçim sonuçları Yunanis- tan'ın Türkrye poütikasını na- sıletkiler? Karamanlis'in mer- kez sağ bükümeti, Yünanistan ve Türkiye'nin eski Dıştşk'ri Ba- kanlanYorgo Papandreu ve Is- mail Cem'in "deprem diplo- masisi"ni sürdürecek mi? ZEPOS: Bence olaylann bu- günkü akış yönü değiştirile- mez ve gen döndürülemez. Ben aslında "deprem diplornasisi" Türk-Yunan Forumu'nun kuruculanndan olan Kostas Zepos, Kıbns için "Biz ya bir çözüme ya da bir kez daha tarihin trenini kaçırmaya yakınız" diyor. Yunanistan seçimlerinde PASOK listesinden adaylığını koyan ancak kaybeden Zepos "deprem diplomasisi" tanımlamasına karşı. deyiminden hoşlanmıyorum. Çünkü depremin nasıl bir fela- kete yol açtığını ve irısan kay- bını diplomatik bir başan uğ- runa göz ardı ediyoruz gibi ge- lıyor. Tabii ki 1999'da hem Yu- nanistan, hem de Türkiye'de yaşanan deprem felaketleri ger- çek önceliİderimizin ayırdına varmamıza yardımcı oldu. Neydi,bugerçek önceiilder? ZEPOS: Içimize işlemiş olan hasmane algılamalanmı- zm çok daha ötesine bakma- mız gerektiği. 1999 Aralık ayındaki Helsinki Zirvesi 'nin ardından Simitis hükümeti sa- yesinde Türkiye, AB üyeliği hedefiyle reformlar yapmak için yeni bir çaba içine girdi. Içişlerinde şimdiye kadar yapılan reformlar gayet olum- lu. Uluslararası olaylarda. özel- likle de Kıbns ve kıta sahan- lığı konulannda sıradan va- tandaş fazla bir ilerleme gör- medi. Sadece Yunanistan de- ğil, bütün AB Türkiye'nin özellikle bu konularda AB kri- terlerine uymasıru bekliyor. Türkiye'nin ileriye doğru çok önemli bir hamle yapaca- ğı konusundabelirtiler var. Yu- nan hükümetının Türkiye'nin ileriye doğru bu hamlesini des- teklememesi mümkün müdür, diye düşünüyorum. Biz, artık 1999 öncesi duruma geri dön- meme noktasına hemen he- men geldik. Ama altını çiziyo- rum, hemen hemen dedim, ar- tık gelmiş bulunuyoruz, de- medim, daha... Hükümet değişikliği çözümü olumlu etkiler Yunanistan 'daki hükümet değişikliğiKıbns sorununu na- sıl etkiler? ZEPOS: Bizim Avrupa viz- yonumuzla bağdaşan bir çö- züme ulaşılmasına olumlu et- ki yapacağını düşünüyorum. Bizim Avrupa vizyonumuz özgür ülkeler. kültürel ve din- sel farkhlıklann devlet bürün- lüğüyle birlikte olduğu, artan dayanışma mekanizmalany- la ortak refahı paylaşan de- mokrasilerin yaşadığı, dünya banşını savunmakararlılığın- daki bir topluluktur. Kıbns'ta her iki laraftn da ciddi çekinceler gösterdiği An- nan Plam'mn sorunun çözü- müne gerçekten iyi ve u>gun bir temel oldugunu düşünü- yor musunuz? " ZEPOS: Annan Planı çifte bir gerçeği yansıtıyor. Bunlar iki toplumun yıllardır üzerin- de tartıştıkJan konular ve BM Güvenlik Konseyi ve AB 'nin Kıbns sorunuyla ilgili olarak kabul edebilecekleri geçerli argümanlardır. 1959 ve 1960 Zürih ve Londra Anlaşmala- n ve bağımsız bir cumhuriye- ti oluşturan anayasadan beri Kıbnshlann kendilerini tanı- yabilecekleri bir aynadır. Peki,Kıbnstaki göriişmeler- den ne sonuç çıkar? ZEPOS: Biz ya bir çözüme ya da bir kez daha tarihin tre- nini kaçırmaya yakınız. Açık- ça söylemem gerekirse, bana göre diplomasi Kıbns halkına yanlış sinyallergönderiyor. Şu anda tehlikede olan yeniden birleşme, banş ve refahtır. Bu- nun aksi ise bölünme, yoksul- luk ve acıdır. Son olaylarda be- nim en çok etkilendiğim Kıb- nslı Türklerin Avrupa istekle- ri ve "Kıbns bizim vatanımız- Ğnr'" sloganıyla yaptıklan mu- azzam gösterilerdir. 1 MayK'a kadar soruna çö- züm bulunabflirnıi? Her iki ta- rafta da bunu yapacak siyasi irade var mı? ZEPOS: Şu anda acilen ya- pılması gereken Türkiye ve Yunanistan'ın Annan Planı'na dayalı bir çözümü yüreklen- diren açık ve somut bir me- saj göndermeleridir. Bunu, yerülenmiş bir Garanti ve It- tifak Anlaşması üzerinde uz- laşarak yapabüirler. Bu da on- lann doğrudan yetki ve so- rumluluklan içindedir. Ankara ve Atina, kendile- rine ait bir bölgede bulmaca- nın eksik kahnış parçalannı doldurmahdırlar. Talat: Avrupa Birliğî manevra yapıyor LEFKOŞA (AA) - KTKTC Başbaka- nı Mehmet Ali Talat, yaklaşık bir ay- dan beri devam eden Kıbns müzakere sü- reçle ilgili en büyük olumsuzluğun tak- vime rağmen "Kıbns TürkKurucu Dev- let Anayasa TasJağı''nın Cumhurbaşka- nı Rauf Denktas taranndan sunulmama- sı oldugunu kaydetti. Talat, Denktaş'ın müzakerelerden çekilmesinin çok tehli- keli olabileceğine dikkat çekti. Talat, "Cumhurbaskanı Denktaş'm süreç de- vam ederken çekümesi, çok zararü ve tehükeli olur. Kıbns Türklerinin çıkar- lan açısmdan çokkötii ohır vesürecinaka- mete uğraması sorumluluğu Türk tara- ftna kahr. Bunu başlangıçta y^psaydı so- run ounayabilirdt ama bu asamada çok zararh olur. Son ana kadar süreç içinde olma zorunluluğu var. Denktaş'm sür»- ci akamete uğratma hakkı yok" dedi. Talat, AB'nin derogasyonlar konu- sundaki tutumunun kendisinde hayal kı- nklığı yarattığını belirterek, Birliğin, derogasyonlarla (ayncalıklar) ilgili ver- diği sözler konusunda son günlerde ma- nevra yaptığını gördüğünü söyledi. Başbakan Talat, AB yetldlilerinin geç- mişte verdiği sözlerin tersi tutum için- de oldugunu ve "Biz uzun süreli kalıcı ayncahklan kabul etmeyiz" demeye başladıklannı belirtti. Talat, De Soto'nun kendisine yanıt olarak, "Bu politikaeüann değiL teknis- yenlerin söytediğidir. Siz onlara bakma- yın, politikacılara bakın"* dediğini ak- tardı. Bu konunun muhtemelen AB 'ye ile- tildiğini, AB Komisyonu'nun genişleme- den sorumluüyesi Güntiıer Verheugenin dün akşam telefonla kendisini aradığı- nısöyledi. Talat,Verheugen'in,"Sizon- lan biryana bırakın. bizim sö>1ediğimiz geçerlidir" sözlen üzerine rahatJadığı- nı belirtti. DESOTO 'DANYENİGİRİŞİM Rumlar yenibelgeyi beğenmedi LEFKOŞA (Cumhuriyet) - BM Genel Sekreteri "nin Kıbns Özel Temsilcisi Alvaro de Soto'nun dün taraflarla dolaylı görüşmeler çerçevesinde ayn ayn yaptığı görüşmede al-ver sürecini başlatmak amacıyla sunduğu yeni belgeden, Rum tarafinuı rahatsız olduğu bildirildi. Rum basınma göre, de Soto'nun belgesini "Türk göriişlerine daha fazla ağırlık verildiği" gerekçesiyle "dengesiz" olarak niteleyen Rum tarafı, belgeden rahatsızlık duydu. Rum tarafi, de Soto'nun yeni belgesinin, ağırlıklı olarak Rumlann daha az alıp, daha çok vermesıne dayandığı kanısında. Fileleftheros gazetesi. "derogasyonlar ve güçlendiriimiş iki bölgeliiiğin masada oldugunu" belirttiği haberinde, de Soto ve ekibinin konulan iki kategoriye ayırdığını yazdı. Buna göre, en önemli konular birinci kategonde toplandı ve 12 maddeden oluşuyor. Daha az önemli ikinci kategorinin 7 maddesi var. "De Soto'nun ekibinin yürüttüğü manhkla Kıbns Rum tarafının daha çok verip, daha az alması gerekmektedir" görüşünü savunan gazete, yeniden şekillendırilen görüşler ıçerisinde, Türk tarafının talebi olan AB müktesebatında sürekli derogasyonlar (ayncalıklar) ve iki bölgeliliğin güçlendirilmesi konulan bulunduğunu kaydetti. Gazeteye göre, De Soto'nun yeni belgesi, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un oitaya attığı ve başkanlık konseyi üyelerinin sayısının artınlması, asliye mahkemesi kurulması ve iade edilecek bölgelerin BM denetımine verilmesi gibi konulan da ıçeriyor. Toprak konusunda, de Soto belgesinde sadece harita yer aldı, detay ise yok. Türk ve Rum istekleri Politis gazetesi ise "25 noktada al-ver olacağım" yazdı. Gazeteye göre, de Soto belgesi Türk tarafının talep ettiği şu ciddi konulan da içeriyor: l.AB müktesebatından süreklı sapmalar (derogasyon) 2.Toprak ayarlaması nedeniyle yer değiştirecek Kıbns Türklerinin rehabilite yöntemi 3.Senatoda 24/24 oranının korunması 4.Türkiye'nin AB üyeliğinden sonra da adada Türk askerinin kalması 5.KKTC'nin Türkiye ile özel ilişkilerinin korunması De Soto belgesi, Rum tarafi için ise dieerleri yanında şu konulan da içeriyor: ljade edilecek toprağın denetimmin BM'ye verilmesi 2.Başkanlık Konseyinin 4 Rum, 2 Türk yerine, 6 Rum, 3 Türk üyeden oluşması 3.Başkanlık süresinin 40 ay Rum tarafi, 20 ay Türk tarafi için olması 4.Asliye Mahkemesi kurulması 5.Türkiye kökenlilerin sayısı ve referandumda kimlerin oy kullanacağı ö.Güvenlik 7.Geçicı dönem ve çözümle federal organlann derhal çalışmaya başlama gerekliliği. Bu arada, Rum basını, Kıbns konusundaki dörtlü konferansuı büyük ihtimalle 24 Mart'ta Isviçre'nin Lüzern kasabasında başlayacağım ve BM'nın üç otelde rezervasyon yaptırdığını yazdı. RumJar ıle TürkJerin aynı otelde, farklı katlarda kalmasının düşünüldüğü belirtilen haberlerde, Kıbns Rum heyeri ve Yunan heyeti aynı katta, Kıbns Türk heyeti ile Türkiye'den gelen heyet ise başka bir katta kalacak.Haberlerde, dörtlü konferansuı Bourgenstock Otel'de olacağı da yer aldı. mEM BM'YE, HEMBASINA Aznar 'ETA densin'diye baskıyapmış Dış Haberler Servfei - îspanya'nın başkenti Madriddeki saldınlardan sonra Aznar hükümetinin Birleşmiş Milletler'e ve gazetelere, ETA'yı suçlu gösterme yönünde baskı yaptığı öne sürüldü. Ispanya, Güvenlik Konseyi'ne pazartesi günü bir mektup sunarak saldından ötürü neden ETA'mn suçlanması için ısrar ettiğini izah etti. îspanya'nın BM Büyükelçisi Inocencio Arias tarafindan imzalanan mektupta, "Hükümetimiz salduımn arduıda ETA'nın olduğu görüşündeydi ve bu nedenle bu yönde karar çıkarmak için girişimde bulunduk. Ama o günden sonra efimize yeni ipuçlan geçti" denildi. Arias, "bu yöndeki tutumunun art niyedi omıadığuıı" savundu. Ispanya Başbakanı Jose Maria Aznar'ın, birçok medya yetkilisinden, salduılanmn "hiç kuşkusuz" ETA tarafindan yapıldığı tezi üzennde ısrarcı olmalannı istediği de belirtilıyor. n
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle