Katalog

Cumhurlyet Dünya \Jlenç takımlarda oynadğı yıllarda ateşli bır We r der Bremen taraftan olan Ümıt Davala'nın en büyük arzusu, Bremen formasıyla bu sezon ig şampı^onu olmak. Göçmen Türk futbolcu Davala Bremen'de Cumhurıyet'in sorularını yanıtladı. Kurtuluş Sandıkta mı? A RIZA A L MA LI Imanya'da doğup büyüyen Ga- latasaray'ın eskı ulusal futbol- cusu Ümit Oavala, futbol ya- şamını yaklaşık 7 aydan berı Alman 1. Lıg takımlarından VVerder Bremen'de sürdurü- yor. Genç takımlarda oynadığı yıllarda ateş- li bir VVerder Bremen taraftarı olan Ümıt Da- vala'nın en büyük arzusu, Bremen forma- sryla bu sezon lig şampıyonu olmak. Göç- men Türk futbolcu Davala. Bremen'de Cum- huriyet'ın sorularını yanıtladı. - Galatasaray, rtalyan takımlan Mi- lan ve Inter'den sonra VVerder Bremen sizin formasını giydiğiniz 8. takım. Ço- cukken hep VVerder Bremen'de oyna- mayı düşlemişsiniz. Şimdiyse forması- nı giyiyorsunuz. Nasıl bir duygu, W.Bre- men'de oynamaktan hoşnırt musunuz? Tabıı ki hoşnutum. Buraya gelmeden önce Galatasaray'dan ayrılıp - ayrılmama konusunda haylı düşündüm, çünkü Gala- tasaray'la olan sözleşmem sürüyordu. An- cak Bremen'e geldığım içın pışman deği- lım. Şımdilik herşey lyı gıdıyor. ügde lıder durumdayız. Umarım sezon sonunda şam- piyon oluruz. Zaten buraya gelırken en bü- yük idealim VVerder Bremen formasıyla Al- man Lıg şampiyonu olmaktı. - VV.Bremen dışında Alman 1. Ug ta- kımlan Bayer Leverkusen, Hamburg ve Borussia Dortmund da sizi transfer et- mek için uğraştılar, ama siz seçiminizi VV.Bremen'den yana yaptınız. Gençlik heyecanı mı? Evet, gençlik heyecanı. Ben eskiden koyu bir VVerder Bremen taraftanydım. 30 yaşında VVerder Bremen'in formasını giyme fırsatı doğdu ve ben de bunu değeriendir- dim. O nedenle Bremen'de son derece mut- luyum. - Almanya doğumlu olmanızın ba- Yönetim genç antrenöre güvendi, takım kazançlı çıktı eni VVerder Schaaf ın eseri F t KRE T D O Ğ A .V euyılBundeslıga'nınen pariak takımı tartışma- sız VVerderBremen. Ye- şıl-Beyazlılar göze hoş gelen futbol- lanyla taraflı tarafsız herkesın gön- funüfethettı. Sezon başındaortası- ralar için aday gösterılen VVerder Bremen şımdı en yakın takıpçısi Ba- yern Munıh'in 7 puan onünde şam- pıyonluğa doğru koşar adım ilerli- yor. Bu başanda hiç kuşkusuz tek- nık dırektörThomas Schaaf'ın rolu buyük. 1998-1999 sezonunun son dort haftasında takımın başına ge- tinlen Thomas Schaaf kelımenın tam anlamıyla bırenkazdevraldı. Uzun yılıar takımı çalıştıran Otto Rehha- gel'ın ayrılmasından sonra kulup bir bocalama dönemine girmiştı; dörtyıl ıçınde dort teknık direktor değışık- lığı bunun en büyük kanıtıydı. işın doğrusu, Thomas Schaaf'a bir ara çozum gozüyle bakılıyordu. Eğer zoriu küme duşme mücadelesinde Schalke 04 maçı kazanılmasaydı, Schaaf bugün hâlâ genç takımı ça- lıştınyor olacaktı. VVerder Bremen yonetımı basıretlı bırdavranış orne- ğı segıleyerek takımı genç çalıştırı- cınır ellerine bıraktı. Artık istikrarlı bir takım Şimdi aradan beş yıl geçtı, Vferder istikrarlı birgörünüme kavuş- tu Gerçı takım ortasıralardan bırtur- lükı/tulamadıysa da hep goze hoş gelen bırfutbol oynadı. Ama bu beş yı'r» en karaktenstik özellıği; takı- mın tıer sezon sonunda adeta talan edılnesıydı. Her seferınde sıvnlen oyjreular zengın kuluplerce kapıl- dı 1999'daki kadrodan bugün Skrip- nik \e Ailton'dan başka tek bir fut- bolcj kalmadı. Schaaf her sezon al başvtan yenı bir takım yaratmak zo- nnda kaldı. Bu konuda en büyukyar- dınosı spordirektorü Klaus Allofs ıd /Imanya'da adı sanı duyulma- rrş M futbolculan bulup çıkartmak- taotıkılinin üstüne yoktu doğrusu; Pızarro, Frings, Kristalic, Klas- nic, Ernst. Ne var kı, bu yıl şampı- yon olsalar bıle yine takımı yenı baş- tan kurgulamak zorunda kalacaklar, çünkü Ailton, Kristalic gibi takımın temel taşlan yıne yerlerinden sökül- dü. Beklentiler Schaaf ve Allofs'ın transfer döneminde yine şapkadan birkaç tavşan çıkaracakları yönün- de. 1961 doğumlu Thomas Scha- af ömrünü bu kulübe adamış. 11 yaşında kapısından içen girdiğı Wer- der'den başka bir takım tanımamış. 1978'de savunma oyuncusu olarak A takımına yükselmış ama üç sezon kulübede uslu uslu oturmaktan baş- ka bir ış yapmamış. Fakat sonra- sında dafutbolu bırakacağı 1992'ye kadarformayı sırtından çıkarmamış. iki Bundesliga, ıki Kupa ve birde Av- rupa Kupa Galiplen Kupası şampi- yonluğunu kanyerine eklemış. Thomas Schaaf kollektrffutbo- la, takım ruhuna ınanan bir teknık di- rektor. Tüm futbolculuğu sırasında hocası Otto Rehhagel'den bunlan oğrendi. Şımdı yıldızfutbolculannı şu sözlerle dizginlemes/ bir rastlantı değıl: "Her futbolcu ancak ışleyen birtakım düzeniıçinde ışıldar." Ma- rio Basler, Wynton Rufer gibı ba- şına buyruk davranmayı seven fut- bolcuları hizaya getirmesini bilen Kral Otto'nun öğrencisi o. Schaaf şampıyonluğa kenetlenmiş bir ta- kım yarattı: Ümit Davala'nın kası- ğındaki soruna karşın dişini sıkıp ta- kımı için sakat sakat oynaması bun- dan olsa gerek. Thomas Schaaf. şannızda ve uyum sorununu aşmanız- da rolü var mı? Elbette büyük rolü var. Ülke yabancı değil. Almanca'yı çok iyi konuşuyorum. Ta- kım arkadaşlarımla iletişim kuıma olana- ğım var. Başlangıçta kentte biraz yabancı- lık çekmıştım ama artık Bremen'e uyum sağladım diyebilırim. - Türkiye'de, Türk basınıyla birta- kım sorunlar yaşadınız. Afman basınıy- la aranız nasıl? Alman basınıyla aram çok iyi. Türk ba- sınıyla da benim sorunum yok. Sadece bir ara Izmir'de küçük bir münakaşa yaşan- mıştı ama abartılacak bırşey yok. Devamlı Istanbul'daki muhabırarkadaş- - larla görüşüyorum, onlara rö- portaj verıyorum. Bremen'de bulunan yerel basınla da çok iyi anlaşıyorum. - Konuyu A Ulusal Takı- mımıza getirmek istiyorum. Alman Ligi'nde lidertakımda oynuyorsunuz. Bu sezon çok iyi bir performans sergiledi- niz. Ulusal takım deneyimi- niz var. Dünya Şampiyona- sı'nda oynadınız. Pekiyi tüm bunlara karşın Şenol Guneş sizi ulusal takım kadrosuna neden çağırmadı, kendisiyle telefonlaştınız mı? Bu konu- daki görüşünüz nedir? Neden çağırmadığını bilmi- yorum. Avrupa Şampiyonası'na katılamadığımız için hoca bir gençleştırme operasyonu yapı- yor olabılır. Belkı de gençlere daha fazla fırsat verme tarafta- n. Tüm bunlar hocanın seçimi. Biz burada görevimizı yapma- ya çalışıyoruz, çağrıldığımız za- man da seve seve göreve hazı- nz. - Bundan üç - dörtyıl ön- cesine kadar Türkiye Ligi ta- kımlan Alman oyuncuları transfer ediyoıiardı fakat son birkaç yıldan beri Alman ku- iüpleri Türk futbolcuları ka- adrolanna katmak için çaba- lıyor. Türk futbolu Alman f ut- bolunun düzeyine erişti mi? Türk futbolu Alman futbo- lunun seviyesine erişti mi onu bi- lemem ama cıddi bir yükselış içinde, bunu tüm dünya izliyor. Bız de birkaç yıl önce Galatasa- ray'la iyi işler başardık. UEFA Kupası'nı Türkiye'ye getirdik. Sonuçta Galatasaray'ın tarihin- deki o ideal 11 dağıldı. rtalya'ya, ingiltere'ye ve Ispanya'ya giden oyuncular oldu. Tüm bu geliş- meler Türk futbolu için son de- rece sevindirici. Çünkü bizler yurtdışında Türkiye'nin temsil- cilerı olarak çalışıyoruz. Davala değil Davalı - Sayın Davala, size son sorum soyadınız ile ilgili ola- cak. "Davala" ne anlama ge- liyor? Ben çok merak ediyo- rum. "Davala" hiçbir anlama gelmiyor. Benim soyadım aslında "Davalı". Rahmetli dedem es- kiden nüfus dairesinde işlem yaptırırken bir harf hatası yapıl- mış, "/"yerineyanlışlıkla "a"ya- zılmış, böylece soyadımız "Da- valı" yerine "Davala" oldu. ARlF KIZILYALIN Galatasaray'ın bu hafta sonu tanhı bir kong- resı var. Dervvalller'le başlayıp Mustafa De- nizliler'le hedef büyü- ten, önce Fatih Terim sonra da Luces- cu ile Türkiye'nin dünyadaki en önem- li markası haline gelen ne var ki bu mi- rası, 'ışsiz evlat' örneğindeki gibi V/s- ki-puro-isabetsiz transfer' üçgeninde tüketen Sarı-Kırmızılılar, önemli bir vıra- ja geldiler. Ya yenı projeler üretecek, vizyon belirleyecek, takıma sahip çıka- cak, borçtan korkmayacak bırileri yöne- time gelecek ya da Galatasaray 100. yılını, "Vaybeeskidennetakımdıkama" diye nostaljık TV görüntülerıyle kutlaya- cak. Bu yoruma bakıp sakın, "Oyunu- zu Canaydın'a vermeyin" dedığimızi sanmayın. Zaten sporyazarlığı etığı ge- reğı tuttuğumuz takımı ön plana çıkar- ma, hatta kulüp içinde de birılerını des- tekleme gibi bir lüksümüz olamaz. Ga- latasaray'a, Fenerbahçe'ye, Beşiktaş'a, Trabzon'a, hatta şirin ilçe takımı Akça- abat Sebat'a eşrt yakınlıktayız. Ama bir gerçek var kı Canaydın, Cansun, Kıran, Yalman ya da Toköz, eğer 'koltuk'sev- dasında değillerse listelerinı Ergun Gür- soy, Mete Başol. Tuncer Hunca, Se- dat Doğan, Celal Gürcan gıbı ısımler- le süslerler. Yok, 'bız bize yeteriz' der- se kongre üyeleri, Türkiye profılinin bir benzen Galatasaray'dayaşanırve 'iyiyol- dayız' kandırmacaları ile dunya marka- sı Sarı-Kırmızılılar da artık Bayernlerle, Madridlerie, Monacolarla değıl Istıklal- lerie (Iran), Rabatlaria (Fas), Esperance- lerie(Tunus)kıyaslanmaya başlar. Evet, hareketli kongre süreci bu hafta kapa- ğımızı oluşturuyor. Her kongre üyesi ya- zılanmızı okuyup sandık başına gitme- li. 18. sayımızda birbirinden değerli yazarların görüşlerı var. Nasuh Mahru- ki, Ağn'dan ıner ınmez yazısını yazdı. Sporda cınsellık araştırması da ılginç. Hıpoterapıst Nilüfer Kablan'ın ya- zısını gündemımıze almıştık ancak sü- tunlaryetmedı, haftaya bıraktık. F"rofes- yonel sporcular kadar, sportutkunlan da gelecek haftakı bu yazıyı okumalı. Bu ara- da Tamer Güney'ın gerçekten öğreti- ci nitelıkteki yazısı, küçük birteknik ha- ta sonucu grafiksız kullanıldı ve Tamer hocanın aktarmak ıstediği bılgileryanm kaldı. Hocamız aydınlatıcı yazıları ile bizımle birlıkte olmayı surdürecek. Bu haftaki poster seçimimizi ise Gökdeniz Karadeniz'den yana kullan- dık. Eminiz kı Trabzonlular kadar Fener- bahçe, Galatasaray, Beşiktaşlılar da Türk Ulusal Takımı'nın genç ve pırıl pıni yıldızını seviyor. Gelecek hafta görüşmek üzere. akizilyalin@yahoo.com r Sevgili Cumhuriyet Spor Eki'ne; Öncelikle bu eki hazırlayan ve emeği geçen tüm ele- manlarını kutluyorum. Sporun yalnız bir branş- tan ibaret olmadığını çok güzel kanıtladınız. Bir Cumhuriyet okuru ola- rak kıvanç duyuyorum. Futbolu bir uyuşturucu olarak sunan ve toplu- mu uyutan kişilere güzel bir ders verdiniz. Başa- nlannızın devamını dile- rvm. Fevzi Disanlı Cumhuriyet Spor çalışanları; Büyük bir özen ve titizlikle ha- ariandığı belli oian ekiniz- den dolayı sizleri tebrik ederım. Sporun bütün branşlarına sayfalannız- da yer verdiğıniz için te- şekkür ederim. Ancak, hentbola da gereken il- giyi göstermenizi rica edi- yorum. ! Metin Bozik Cumhuriyet Spor'un sevgili çalışanları; Keyifle okuduğumuz ekiniz- deki posterleri çok beğe- niyorum ve devam ettir- menizi istiyorum. Başa- nlar. Tahir Şahin M V1ART 2004 SAY118