Katalog

CumhuHyeC Futbol 4 Ulusal "Takım'ı çalıştırmak istediğini söyleyen A.Gücü Teknik Direktörü Çalımbay: KaynakAnadolu'da Terim birşey kaybetmez Son zamanlarda Fatih Terim'in başına gelenleri teknik adam olarak nasıl değerlendiriyor sunuz? Futbol hayatında her insanın başına gelebilecek olaylar bunlar. Ancak Fatih Hoca'nın başarılarının yanında bu olay onu kesinlikle küçültmez ve kariyerini etkilemez. Hagi geldi Bursa'yı küme düşme noktasına getirdi. Büyük paralar harcandı. Ancak onun kariyerini etkilemedi. Fatih Hoca'dan da birşeyler almaz yaşananlar. VEYSEL BALKAYA eeşiktaş tribünlerinin unutamadığı isimlerin başında Rıza Çalım- bay geliyor. Sahada bitmektüken- mek bilmeyen enerjisiyle yıllarca Siyah-Beyazlı ve ulusal formanın kaptanlık pazubandını hep o taşı- dı. Yeşil çimlerdeki mücadelesi ile Türkfûtbolunun"atom kannca"sı oldu. Çalımbay, kramponlan ileya- kaladığı başanlannı artık teknik di- rektör olarak kulübede sürdürüyor. Geçen yıl Denizlispor'un başın- dayken, Fransaşampiyonu Lyon'u UEFA Kupast'ndan eleyerek futbol- a nasıl damga vurulacağı konusun- da çarpıcı bir örnek verdi. Rıza Ho- ca Ankaragücü'nde teknik direk- töıiük görevini sürdürüyor. Atom Kanncafutboldaki başanlannı tek- nik direktörlükte de devam ettiren enderinsanlardan... - Başanlı bir futbolcuydu- nuz. Bu başanlannızla daha az riskli işler yapabilirdiniz. Siz ni- çin antrenöriükten başladınız? Antrenöriük çok zor. Futbol- culuk bana göre çok basit bir iş. Ant- renörlük çok fedakarlık gerektiri- yor. Futbolcuyken yaptıklannız maç- lar ve antremanlarla sınırlı. Ancak teknik direktör olduğunuzda daha fazla sorumluluğunuz ve çalışma- lannız oluyor. 24 saatiniz işinizle ge- çiyor. Futbolun dışındaki şeylerle de uğraşıyorsunuz. Amaçlan sadece para kazanmak olan bazı antrenör- ler vardır. Bazılan da vardır ki benim gibi olanlar, bazı şeyleri başarmak için çabalayan ve idealleri olan kım- selerdir. Amaçlan bizim gibi olan- lar için zor bu iş, çok zor. Fedakar- lıklar gerektiriyor. 30 oyuncu hepsi ayn kafada. Onlan bir potada eriterek takım haline getirmelisiniz. Bunun yolu ise mükemmel birekip kurmaktan geçiyor. - Futbolcuyken yaşadığınız bazı sorunlar konusunda hoca- nızJa ters düştüğünüz ancak şim- di teknik direktör olduğunuzdan hak verdiğiniz durumlar oluyor mu? Kesinlikle oluyor. Şimdilerde daha iyi anlryorum o zamanlardaki hocalann davranışlannı. Bir oyun- cuyu yedek bıraktığınız zaman onun tavnndaki değişikleri çok net göre- biliyorsunuz. Bir de ben oyuncu- luktan geldiğim için bunlan daha kolay gözlemliyorum. Ben futbolcu- luğum dönemimde birçok başanyı tatmış bir insanım. Geçmişte gör- düğünüz ve yaşadığınız için önce- den sezip engelleyebiliyorsunuz. Futbolcular bazen öyle bir hata ya- pıyoriar ki tüm hayatlan o hatadan etkileniyor. Futbolculara söyledikle- rimiz yedek kalsalar da tavır alma- malan. Profesyonel davranmaları gerektiğini belirtiyoruz. Çok yakın iliş- ki kurmuş oluyoruz. Benim yanım- da çalışan Bülent Albayrak olsun Gökhan olsun çok iyı isimler. Ekip ruhu ile çalışıyoruz. -'' '-~ "'„.-' ... Bıza Çalımbay'ın hedefi, bir Anadolu ekibini şampiyon yapmak. BirgünAvnjpa- Beşiktaş'ta oynamış ve başanlı olmuş birçok isim bugün teknik adamlık görevi yapıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Bu isimlere baktığmız zaman hepsı Beşiktaş'ın en iyi döneminde kadroda yer almışlar. Hepsinin futbol yetenekleri ve karakterleri ortada. Samet, Ziya, Gökhan ve Mehmet çok iyi oyuncular olduklan için bu yerlere geldiler. Bence bunun kaynağı belli. - Kendinizi en başanlı hissettiğiniz dönemler hangileriydi? Futbolculuğum dönemimde yaşamadığım başarı kalmamıştır sanınm. Beşiktaş'ta yer aldığım dönemde, ulusal forma ile çıktığım maçlarda büyük başanlara imza attım. Yıllarca Beşiktaş'ta oynadım. Ulusal forma ile en çok kaptan olarak sahaya çıkan isim oldum. Hatta Dünya Karması'nda bile forma giydim. Kendimi futbolculuğum açısından oldukça başanlı görüyorum. Futbolda tatmadığım kalmadı. Ulusal takımda antrenörlüğe başladığfm dönemde de Mustafa Hoca'yla çalıştım. Avrupa Şampiyonası'na katılmamız benim açımdan unutulmaz başarılar arasında. Denizlispor'un I başındayken UEFA Kupası'ndaki mücadelemiz o şartlar altında yakalanmış büyük bir başanydı. Gençlerbirliği bugün bu başanyı yakaladı ancak onlann olanaklan bizim o zamanki olanaklarımızın çok üstünde. Bizde 5 varsa onlarda 100 vardı. Bir Anadolu takımının Avrupa'da Fransa Şampiyonu Lyon'u, Çek Cumhuriyeti Şampiyonu S. Prag'ı ve Fransa Kupa Şampiyonu Louirent'i yenmesi gerçekten rüya gibiydi. Ama biz bunlann hepsini başardık. - Idealleriniz nelerdir? En büyük idealim bir Anadolu takımını şampiyon yapmak. Sonra ulusal takımın başında bulunmak. Ulusal takımda çalışmak gerçekten kutsal görev gibi. Bir de Avrupa'da kupa kaldırmak en büyük hedeflerim arasında. En büyük amaçlanmdan birini de Denizli'de gerçekleştirdim. Tarihinde ilk defa Avrupa Kupa'larında bu kadar başanlı konuma getirdim.Bunu yaşamak çok güzeldi. eeşiktaş'ın ilk yarı yakaladığı avantajı kaybetmesinin nedenleri sizce nelerdi? Beşiktaş'taki telaşı anlayamıyorum. "Güvensizlik" ve "Panik". Ne gerek var bunlara. Beşiktaş'ın hiçbir şey yapmasına gerek yok. Elinde çok iyi bir kadro var. Samsun maçında takımda 5 adam kırmızı kart gördü. Beşiktaş takımı 5 kırmızı kart göremez. Kaldi ki Beşiktaş 9-10 kişi kalsa da Samsun'u yener. Bu engellenmeliydi. Saha kenarında oturanlar olsun takımda ağabey konumunda olanlar olsun bunu engellemeliydi. Beşiktaş'ın bu yıl eski oyunculannın çalıştırdığı takımlara puan kaybetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kesinlikle farklı bir oyunumuz olamaz. Bizler çalıştırdığımız takımların çıkan için mücadele ediyoruz. Benim Ankaragücü'nde puana ihtiyacım var ve bunu da almalıyım. Diğer arkadaşlarımın da durumu aynı. Bizim takımlarımızdan başka düşünecek şeylerimiz yok. Benim puana ihtiyacım var, Mehmet'in Malatya'sı öyle ve Ziya Doğan şampiyonluk için mücadele ediyor. Farklı bir şey düşünülemez. Geçen sezon biz burada Galatasaray'ı yendik ve de Beşiktaş'ın durumu biraz daha rahatladı. Ama biz bunu Beşiktaş için de yapmadık. ÎRYAZAR IRKÎTAP Ulkemin Sporu İçin ERDOĞAN ARIPINAR ' Kitabı yazmaktaki ama- cınız nedir? Son 20 yıl içerisinde sporu- muzda yaşadığımız gelişmeleri, Türk sporunun çizdiği grafiği or- taka koyabilmek istedim. Bu ki- tap 24 yıl boyunca çeşitli gaze- telerde çıkan yazılanmın bir der- lemesinden oluşmakta. Hepimi- zin bikJiği gibi gazetetergünlük ola- rak çıkarlar ve tüketilip bir kena- ra bırakılırlar. Kitaplar ise daha kalıcıdırlar. Kitabımla birlikte 20 yıl öncesiyle bugünün bir karşı- laştırmasnın yapılabileceğini umu- yorum. Ayrıca, son dönemlerde çıkan kitaplar renkli; Siyah - Be- yaz, San - Kırmızı, Sarı - Lacivert, kitaplar. Bu kitabın bunlann ta- mamen dışında olduğunu düşü- nüyorum. Sporumuzun bugünkü du- rumunu nasıl değerlendiriyor- sunuz? Sporumuz şu anda bir olu- şum halinde. Ne geridekilerden iyi, ne de ilerdekilerden kötü. Dalga- li birdenizgibiyiz, birdalgalanma süreci yaşamaktayız. Sporla ilgi- li olarak yeni projeler, yeni yasa- lar hazırlanmakta. Ancak, toplu- mun ve basının bunlara seyirci kalmaması, sorgulaması ge- rekmektedir. Peki, sporumuzun bu dal- galanma sürecini atlatması için neler yapılmalıdır? Az önce de belirttiğim gibi, halkın ve basının bu konuda çok duyarlı olması ve bilgilenmesi gereklidir. Öncelikle de her alan- da olduğu gibi eğitim ön plana çık- makta. Halkımız sporu sadece futbol, basketbol.voleybol olarak değil, bir bütün olarak, "spor" kavramı bilinciyle algılamalıdır. Yani, sporbiryaşam pnDJesi olarak kabul edilmelidir. Antrenörünüzü Şövalye Yapın A LÎ E M E Ç Sayın Halit Derin- görfutbolun herkademe- sinde görev yapmış de- ğerli bir büyüğümüzdür. Yazılarını her zaman ya- rarianarak okurum. 2 Mart 2004 tarihli Cumhuriyet'te- ki 'FilozofAntrenör' baş- lıklı yazısı bende aşağıdaki düşünceleri çağnştırdı: Bu filozof antrenöıier ve filozofluk yanları öne çıkmamış olsa bile dünya ça- pında başan kazanmış olanlarancak ken- dilerini anlayan, görevlerinı sürdürmeleri- ni sağlayan yönetimler sayesinde başa- nlı olabilmişlerdir. Ülkemizde ne yazık ki antrenörlerin bir kulüpte ortalama çalışma süresi bir yıl kadardır. Bu da ister istemez sadece bir sezonda alınacak derece ile sı- nırlandınyorçalışmalannı. Bu yeıii, yaban- cı tüm antrenörler için geçerli. Üç maç oynattıktan sonra işine son verilen yaban- cı antrenör var. Bill Shankly, Iskoç asıllıdır. 1930'la- nn sonlannda Gordon Milne'in babası ile takım arkadaşı imiş. 1959'da Gordon as- kerden dönünce Shankly onu üverpool'a transfer etmiş. Birinci Lig'e çıkınca, şam- piyon olduktan sonra ülkenin en iyi futbol- cularını üverpool'a kazandırmış. Gazeteciler: -"Zaten iyi takımınız var. Bu kadar iyi futbolcuyu transfer edip neden yedek oturtuyorsunuz" diye sorduklannda, - "Bunun iyi tarafı bize karşı oyna- mıyor olmalandır." dermiş. Oysa Gordon Milne derdi ki: - Yedek kulübesine bakınca korkar- dık. Yerimizi birine bırakırsak bir daha ge- ri almak hayal olabilirdi. Ufak tefek sakat- lıklanmızı belli etmezdik. Ben o takımdan çıkmamak için çok çalıştım. Tam üç se- zon tüm maçlarda oynadım. Çok golcü bir santrforumuz vardı. Onu hocaya şikayet etmişler. Her Cuma akşamını kadınlarta ge- çiriyor demişler. Maçlanmızı Cumartesile- ri oynuyoruz. Bill Shankly soyunma oda- sında arkadaşımızı çağırdı: "Sen maç ön- cesi gecelehni kadınlaria geçiriyormuş- sun." "Evet, ben altı yıldır her Cuma ak- şamı bir kadınla yatanm." Bill Shankly futbolcunun sırtını sıvazladı: "Devam et. Sana yanyor." Kötü sonuçlann ertesi sa- bah Bill Shankly gazetelere elini sürmez, kollannı sıvayıp mutfağa girer, fınnı temiz- lermiş. ölünce Uverpool Stadı'nın önüne heykeli dikildi. Babalan maden işçisi Bugün Ingiftere'nin "sir" ünvanlı iki antrenörü AJex Ferguson ve Bobby Rob- son'ın başanlan da Bill Shankly gibi uzun yıllar görevde kalmakla elde edilmiştir. Alex Ferguson da Iskoç'tur. Her ikı sir'ün babalan da maden işçisidir. Futbol oyna- dıklan dönemde ücretlerdüşük oldugun- dan, ancak ailelerinı geçindirecek kadar para kazanmışlardır. Ipsvvich Tovvn Ingil- tere'de ufak bir takımdır. Bobby Robson 1969'da bu takjma antrenörolduğunda se- zona kötü başlarlar. Kendi sahalarında peşpeşe üçüncü yenilgiyi alınca tribünler- den, "Robson gitsin" seslen yükselir. Rob- son'ın eşi stadı ağlayarak terkeder. Baş- kan John Cobbold, ertesi gün yönetimi toplantıya çağınr. Robson'ın da işine son verilmesi beklenmektedir. Başkan top- lantıyı açar: "Baylar, gündemin birinci maddesistadyumda antrenörümüze kar- şı yapılan çirkin tezahürat dolayısıyla ku- lüp adına kendisinden özürdilememiz ve bunun tutanağa geçihlmesidir. Herkes katılıyormu?Kabuledilmiştir." Robson bu takıma tarihinın en büyük başarısı olan UEFA Kupası'nı (1981) kazandırdıktan sonra Ingiltere Ulusal Takımı'nateknik di- rektör oldu. Daha sonar PSV Eindhoven- Sporting Lizbon-Barcelona'da çalıştı. 71 yaşındakı delikanlı halen doğum yeri olan New Castle'da Avrupa Kupalan'nda ya- rışıyor. 17 yıldır görevde Ferguson ise 17 yıldan beri Manc- hester United'ın başında. İlk 7 yılı bu çap- ta bir kulüp için hiç de başanlı geçmedi. Ama Ferguson son on yılda dünyanın en zengin kulübü olmalannda en büyük rolü oynadı. Bir marka haline gelen ve kendi- ne oynayan David Beckham ile takışın- ca kimsenin sesi çıkmadı. Futbolcuyu Re- al Madrid'e satıp paraya dönüştürdü. Ay- nı günlerde Fenerbahçe, Arjantinli yıldızı- nın etkisiyle teknik direktörünün işine son verdi. Ama futbolcuyu da elinde tutama- dı. Manchester United, Şampiyonlar ü- gi'nde oynuyor, Fenerbahçe Avrupa'da yok. 40 yılı aşkın bir süredir Auxerre'i ça- Iıştıran Guy Roux'nun da Legion d'hon- neurnişanı aldığım unutmamaklazım. Biz- de kulüp yönetimleri çok sık değiştiğinden ve yeni yönetimler acilen başan bekledi- ğinden teknik direktörleri değiştiriyorlar. Bazen birsezonda üç teknik direktörle ça- lışıyor ve küme düşüyorlar. Peki bizde bu- nun hiç istisnası yok mu? Var elbette. Gelmiş geçmiş en başa- nlı antrenörümüz Adnan Süvari, Gözte- pe'de yanılmıyorsam 12 yıl çalıştı. Gözte- pe, Türkiye Ligi'nde şampiyon adayı, Tür- kiye Kupası sahibi veAvrupa Kupalan'nda ilk çeyrek finalist Türk takımı oldu. 17 MART 2004 SAY118