Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\~Z MART 2004 ÇARŞAMB/W CUMHURİYET SAYFA
3
s«II
a
fc sigara
pakellerinin üzerine
şu yazüsut:
''Sigara bütçeye
zararhdır!" Elektronik posta; [email protected] www.denizsofn.com Te!: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Dünyanın süper patronlan
Türkiye'den söz almış...
"Satıîan mal aeri alınmaz!"
FormülBaşbakan'ın
mitinglerindeki
kalabalığın nedeni
Üsküdar mitingi ile
belli oldu. Polis, mrting
alanına giden yolları
açık tutarken
çevredeki öteki yollan
trafîğe kapatıyor ve
böylece herkes
Başbakan'a doğru
gidiyor.
İhale mKuzey Irak'ta bir ^
yandan kan gövdeyi
götürüyor bir yandan
da şirketler malı
götürmeye çalışryor.
ABD'nin dendinin Irak
halkına demokrasi
getirmek değil
şirketlerine iş
yaratmak olduğu
anlaşılıyor. Ancak
ABD'liler dışında Kuzey
Irak'ta iş almak o kadar
kolay değil. Bunun da
bir yolu yöntemi var.
Diyorlar ki bu yol ve
yöntem konusunda en
yetkin kişi bir gazeteci.
Ankara'da Daily
Nevvs'ten llnur Çevik,
son yıllardaki
gazetecilik deneyimleri
sayesinde Kuzey
Irak'ta nasıl ihale
alınacağını en iyi bilen
kişilerden biri oldu.
llgililere duyurulur.
arihi bir süreçten geçiyoruz... Tanığı oldu-
ğumuz bazı olaylann değerlendirmesini he-
nüz tam olarak yapamıyoruz. Çünkü olay-
lar peş peşe gelişiyor... Emekli Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Şabih Kanadoğlu ve emek-
li Tümgeneral Osman Özbek, yannlara belge ola-
cak şekilde bugünlere ışık tutan iki önemli kitaba im-
za atmış...
Sabih Kanadoğlu Arkadaş Yayınevi'nden çıkan
kitabı "Alaturka Demokrasi"de kural tanımaz bir de-
mokrasi anlayışını bütün çıplaklığı anlatıyor; görev
yaptığı dönemde Recep Tayyip Erdoğan'ın
AKP'deki tartışmalı genel başkanlığından cezaevi
yerine Meclis'e giren Fadıl Akgündüz e kadar bir
dizi olaya belgeleri ile ışık tutuyor.
Kanadoğlu, 15 bölümden oluşan kitabında kural
tanımaz demokrasi anlayışı ve uygulamasının, laik
demokratik cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimle-
rine, üniter ulus devlete, çağdaşlığa, bağımsız ve
İki kitap
yansız olması gereken yargrya, hukukun üstünlüğü
ilkesine nasıl zarar verdiğini bir bir sıralıyor.
Osman özbek ise Ümit Yayıncılık'tan çıkan "Dost
Kuşatmasındaki Türkiye" kitabında "dost" kelime-
sini tırnak içine alarak Türkiye'nin düşmanlarını ya
da kamburlannı ortaya koyuyor. Istanbul'daki sina-
gog baskınlanndan, Kuzey Irak'ta silinen kırmızı çiz-
gilere, Kıbrıs'ta ABD ve AB'nin oynadığı rollerden
IMF-Türkiye ilişkilerine kadar bir dizi olayı ve ilişkiyi
irdeliyor. Ozbek'ten bir alıntı:
"Gelişen küreselleşme, ekonomik bağımsızlığını
yitirmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısı-
nı zorlarken kamu yönetimi reformu adı altında su-
nulan yasa değişiklikleri de ulusal devletin işlevini ve
yapısını kökünden değiştirmeye yöneliktir. Aslında
bu yönde çok güçlü bir iç ve dış birliktelik de vardır.
Bu gidiş durdurulamazsa Türkiye Cumhuriyeti bel-
ki uzun bir süre daha variığını sürdürecektir. Ama ola-
sıdır ki, o cumhuriyet; yaşadığımız laik, bağımsız,
ulusal ve sosyal hukuk devleti olmayacaktır... Içte-
ki bölücü kıpırdanışlara, köktendinci çabalar ile dış
güçlerin niyetleri eklendiğinde yakın geleceğin Tür-
kiye'si umut veımemektedir. Birbirinden bağımsız-
mış gibi gelişen son olaylar, Türkiye'nin hangi ülke-
lerle ya da bloklarla çevrili olduğunu açıkça ortaya
koymaktadır:
Batı komşumuz; Avrupa Birliği, Yunanistan ve Bir-
leşik Kıbns Cumhuriyeti. Güney komşumuz; Ame-
rika Birleşik Devletleri, Talabani ile Barzani'nin Kürt
devleti ve PKK/KADEK. Kuzey komşumuz; Rusya.
Doğu komşumuz; Ermenistan, Iran, El-Kaide ve Hiz-
bullah."
Kanadoğlu ve özbek'in kitaplan birbirini tamam-
lıyor.
SESSİZ SEDASIZ (!) AKP konvoyu iki aileye saldırdı
Adana'dabirilaçfirmasının bölgemü-
dürlüğünü yapıyor. Geçen pazar günü
eşi, beş yaşındaki oğlu ve iki yaşında bir
kızı olan aile dostlanyla Mersin'den Nar-
lıkuyu'ya gezmeye gidiyor. Dönüşte sa-
at 19.00 sularında Erdemli'nin içinden
geçerken sivil plakalı iki otomobilin AKP
konvoyunun geçişini sağlamak adınatra-
fiği kesmesi nedeniyle beklemeye başlı-
yor. 10 dakika bekledikten sonra trafiği
kapatanlara buna haklan olmadığını söy-
lüyor. Yolu açan olmuyor. Otomobiline bi-
nip yola devam etmek istediği anda bir
grup AKP'linin saldınsına uğruyor. İki ai-
le Erdemli Emniyet Amirliği'ne sığınıyor,
şikâyetçi oluyorlar. Sonra:
"Parti yetkilileri emniyete gelerek dava-
cı olmamamızı istediler ama davadan
vazgeçmedik. Aynca emniyette öğren-
diğimiz kadanyla özellikle hava karardık-
tan sonra partilerin bu türfaaliyetleri yap-
ması yasakmış. Biz ve ailemiz bu insan-
lık dışı olaya maruz kaldık, inanın
bana hangi parti konvoyu olduğu hiç
önemli değil. Demokrasinin vazgeçilmez
öğesi olan siyasi partilerin propaganda
yapmak gibi demokratik haklannın ya-
nında demokrasinin en temel öğesi olan
insana ve onun temel haklarına olan say-
gı da en vazgeçilmez unsurumuz olma-
sı gerekir. Yasama organının en tepesin-
de ve tek siyasi partinin iktidar olduğu bir
dönemin başbakanına düşen bence, se-
çim propaganda yasasını tekrar gözden
geçirmek ve artık uygar, gelişmiş toplum-
lann hiçbirinde olmayan araç konvoyu,
çığırtkanlık gibi çağdışı uygulamalan Türk
siyasi yaşamından silmektir."
Yûksek Yerilim Hatb
Tek kişilik ÇOÛULCU demokrasi
bizimki!
erdincutku(â yahoo.com
ÇED KÖŞESt
OKTAY EKINCI
Irgandı'nın anlamı...
... Ve, 562 yıl sonra Irgandı
köprüsü bugün yapılacak bir tö-
renle yeniden Bursa'yla ve Bur-
salılarla buluşuyor...
Restorasyonu gerçekleştiren
Osmangazi Belediyesı adına
Başkan Hilmi Şensoy'un daveti-
yelerindeki "emektar" ifadeyle
de artık kent yaşamına "kanşı-
yor_"
Aralanna Kayıhan MahaDesi
Mutatarhğı'ni da alan şekerciler.
bıçakçılar. el sanatlan ürünlerini
satanlar... köprüdeki dükkânlar-
da halka "kuşaktan kuşağa ahş-
verişin" güzelliğini yaşatacak-
lar... Aynı tarihsel mekânın yarat-
tığı "özgüven" duygulan içinde
de Bursa'nın o alın teri kokan.
hüzün ve sevincin sarmaş dolaş
olduğu. umutlannı hep geçmi-
şinden ve kimliğinden besleyen
gündüzlerine. gecelerine kanşa-
caklar.
Önce 'dert' edindiler~
Bu proje. başından beri beni
hep heyecanlandırmıştı...
Çünkü, trilyonlan bulan bir
büçenin, herhangi bir anıtsal ya
didmsel yapıya değil. sadece 14
düdânlık bir
çyş-.ya. üste-
lilbj"ilçebe-
letijesTnce
a\nlması. pek
d( görülmüş
br iuyarhlık
dtğMı...
Kaşkusuz,
Iıiaıdı'nın.
öneğin bir
bareri de
Fonnsa'da
bılınan, dün-
Vınn sayılı "dükkânh köprüle-
ra<fen" biri olması, böylesi en-
dr lörülen bir hizmetin "gerek-
çled" arasındaydı...
Aıcak, yine bu tür "sivil ve
ritevazT yapılann kültürel de-
fen genellikle hep akademik
çvelerde bilinir: hatta bunun
yrd yönetimlere "anlatJamacb-
pnan" yakınılırdı...
titelik nice benzer "gariban"
ecmizin durumu da ortaday-
fcıve yine sayısız belediyenin
tnsel mirasa karşı "yabancı-
k'an hâlâ aşılamazken Os-
ıagazi" nin bu yapıyı kendisine
SeİT edınmesi bile ne kadar da
aenli bir başkalıktı?..
ble bu eserin "tüm kente" ait
Imsına rağmen ve aynı neden-
• h" ilçe beledıyesinin de adeta
—rfini "büyükşehirsorumluhı-
•da" görerek kollan sıvadığı
a öz önüne ahnırsa...
te bu önce bilinç gerektiren
•Win" duygu. yürek ve emek
•tdannı; Başkanları Hilmı
*soy"la birlikte Irgandfnın
u»sa için "yaşamsaü^ına'' ina-
sck onay veren ve bütçe ayıran
-atlis üyelenni. Başkan Yar-
HEISI Mimar Şaziye Sezginer'i,
JJ:lis üyesi Mimar Defiıe Be-
i. Fen İşleri Müdürü
Mehmet Şen'i, kont-
"Bir söyleyene girilir Irgan-
dı'dan, bir söyleyene çüahr™'
rolörlüğü viirüten Se>1ıaıı Kırşe-
hiıüoğhı'nu. ilk çahşmalardaki
katkılanyla Mimar Saniye Öz"ü
ve elbette sıradan bir "müteah-
hit" olmadan. kendisine emanet
edilen eski eseri sahiplenmesiy-
le uygulamayı özenle gerçekleş-
tiren Mesırt Oztimur'u ve proje
grubu ile onay kurumlannın tüm
destekleyici insanlanna. sadece
Bursalılar değil, hepimiz ve tüm
ulus acaba nasıl teşekkür etmeli-
yuP...
Aydmlanmanın neferleri
Irgandı'nın yeniden yaşama
"kanşmasuıa" duyduğum heye-
canın asıl önemli bir nederu de bu
sonucun herhangi bir belediyeci
grup tarafindan değil, hani şu tes-
bıh. türban, takke vb. kullanma-
dıklan için 'tarihleügisiz'' kabul
edilen ilerici, sosyal demokrat ve
Cumhuriyet ılkelerini içlerinde
ve yaşamlannda taşıyarak savu-
nan
u
devrimci'
1
kadrolar tarafin-
dan halka armağan edılmesı...
Çünkü. biliyorsunuz. ben tari-
hin korunmasında en bilinçli ve
istekli kesimin "geleceği aydm-
hk kılmak" üzere yola çıkanlar
olduğunu savısız
kez yazdım. an-
lattım. Bunu hâ-
lâ kavrayamayan
kimi ilericilere
karşı da bıkma-
dan. usanmadan
ve onlan benden
bile soğutma pa-
hasına. inatla
kavgasını veri-
yorum...
Çünkü, "geç-
mişin
rı
insan
emeği ürünlerini ve "tophımsal
yaşam" tanıkJaruu koruyTip gele-
ceğe aktarmak, öncelikle "akhn
ve yaraücıhğm birikimlerini" yok
olmaktan kurtarmak değil mi-
dir11
...
Ve aynı nedenle de bu miras.
özellikle muhafazakâr. gerici, tu-
tucu. ırkçı ve dinci kesimlerin as-
la duvıııak istemedikJen bir ta-
rihsel gerçeğin de aynasıdır; *in-
san yarabadır ve yaşama saygı
da bu erdemin en mükemmeKni
yaratm.."
Eğer: "eDerimiz hünerti. akh-
mızyaraöa" ise bunun kanıtı da
onlann yazdığı tarih, yani mi-
mar hkmirasıdır...
Işte Irgandı bunu en açık ve
yaşamı en "içten" yönleriyle
yansıttığı için de sadece kente
değil, "akd dünyamıza" da kan-
şacak... Ve onu yeniden insanlar-
la kucaklaştıranlar da "aydınlan-
manın neferleri" olarak bence
Bursa'nın gerçek devrimci kad-
rolan.. Onlan, alınterinin, insan
sevgisinin ve düşüncenin tarihi
adına kutlamamız gerekiyor...
Onlara bu seçimlerde "oy" ver-
mek ise Bursa'yı geleceğe gü-
venle taştmanın "tarihsel hemşe-
riBk" görevi değil midir?...
oekincİK' cumhuriyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicsk'i turk.net
ÇtZGÎLİK K.İMİL mSARACI kamilmasaraci ı mynet.com
HARBİ SEMİH POROY semihporoyiu yahoo.com
HAYAT EPİK TtYATROSU MLSTAFA BILGÎN
BEN DC BU MANTI6A
0O&AL &AZJMLA
SAY6ILARIMI
UM ABÎJÎM
KtCK
"HALKIN ÇOGUNLVĞV
BU NOKTADA BtZ^ DUA
ÎYOR, ZATEN SASUKA
ZARARLT1
İ
...SON DAKtlCA KARART/LA
ÖOĞAL6AZ YERtNE
AUCOLE
ZAM YAPMISLAR !..
1 I 1 I i i
TARİHTE BUGİM MÜMTAZ ARIKAN 17 Mart ıcıvu;.nuuntaz-iirikan.com
SEYH MUC/BURRAHMAN
19ZO 'O£ BUSÜN, BAN6LAD&Ş 'İN /LK BAŞ8AKAAI YE
DSVLET BAÇKANI ŞEYH MUCİ6Ü&&AHMAN DOĞMUÇTtl.
DOĞU BEN6AL, H/NDİST74N 'W BİR £YAl-ETİ
. ÇOK GENÇ YAŞT* SiyASETE SAÇ-
LAYAU MUC/SÜGHAHMAN', C'NMAH'lN KiÜSLÜMAN
O
- -=• BiKLİĞİ'N'ı DESTEKLjeMİÇ, ANCAK UROU Dl-
LİNE KAKÇI BEN6AÜ DİUfJİ SA1/UNDUĞU İÇlM
< TuTTJKLAHMfŞrt: HAPİSTEN ÇJKINCA 'AVAMİ
F>A&Tİ£f"N(N KueuLAAASINOA ÖNEMLI ROL
" ~ " OYHAMtÇ SONRA DA BAŞKANI OLMUÇTU.
£YÜf> HAM ZAMANIMOA, DOĞU PAKISTAN 'IN
OZEGIO-tĞİ f'ÇİN MU'CADELE ETTMİÇ, rifJE TU-
TVKLANMtŞn- AMA SONUÇTA, 197Z YiL/AJOA BU
, X£2 BAĞ/MSlZ BAAIGLADEŞ'fN SAf/A/A SSÇAıtrÇrİ.. _ _ .
Bf/Ç ASJCS/e/ DA&BEYLE PEwe/e.(P ÖL&Ü/BÜLBVE DEK BU 66GEVPEYCH
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Bursa'dan İzlenîmler
TÜYAP'ın düzenlediği 2. Bursa Kitap Fuan nede-
niyle on gündür Bursa'daydım. Istanbul dışındaki fu-
arlann bana bu açıdan yaran oluyor, görevim nede-
niyle gidip uzunca süre kaldığım kentlerimizi ve o
kentlerin insanlarını daha yakından tanıma olanağı
buluyorum. Bursa, hızla sanayileşen, buna bağlı o(a^
rak da varsıllaşan önemli kentlerimizden biri. Fakat
hızlı sanayileşme çarpık yapılaşmayı, plansız büyü-
meyi de beraberinde getirmiş. Her biri eşsiz birer mü-
cevher olan Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait tarih-
sel yaprtların çevresini saran betondan ucubeler irH
sanın içini burkuyor. Betonlaşmadan ve çarpık kent-
leşmeden Mudanya, Tirilyagibi ilçeler ve beldelerde
paylarını almışlar. Mudanya girişinde, yeşillikler ara-
sında bir yamaca oturtulmuş, cephesi pembe/kavu-
niçi renkli "Mütereke llköğretim Okulu" yeni moda
deyimle "metroseksüel" mimarinin göz yaşartıcı bir
örneği. Bir aklıevvel de deniz kıyısında şirin bir belde
olan Tırilya'nın tepesine devasa bir yapı oturtmuş.
Bu çirkin yapılaşmaya karşı yoğun bir savaşım ve-
ren ve Bursa'ya çok değerii bir kent müzesi kazan-
dıran Demokratik Sol Partili Büyükşehir Belediye
Başkanı Sayın Erdoğan Bilenser'in önümüzdeki ye-
rel seçimlerde adaylığını koymaması bence Bursalı-
lar için bir talihsizlik ama Bursalılar kendisi için değtl
de kendileri için çalışan başkanlannda yeterince ıs-
rarlı olmamışlar. Dilerim 28 Mart'tan sonra "keşke,
keşke" diye dövünmezler.
Dokuz günlükfuar süresince de gözlemledim; top-
lumda, özellikle de genç nüfusta belirgin bir muha-
fazakâriaşma eğilimi göze çarpıyor. Sözgelimi genç
kızlararasında "türban" Istanbul'dakinden daha yay^
gın ve bunun Kitap Fuan ziyaretçilerine yansıması bu
eğilimi daha da çarpıcı kılryor. Oysa Bursa, Uludağ
Üniversitesi gibi akademik çalışmalanyla öne çıkan
ve topluma önemli sağlık hizmetleri veren değerii bir
üniversiteye sahip. Ne var ki üniversite yerieşkesinin
kente oldukça uzak olması öğrencilerin ve öğretim
üyelerinin, kent yaşamı içinde etkin bir yer almasını
büyük ökpüde engelliyor. Aynı konumda bulunan öbür
kentlerimizde, sözgelimi Mersin, Adanagibi Bursa dâ
bir üniversiteye sahip olmasına karşın, "üniversite
kenti" kimliği kazanamamış. Depolitizasyon amacıy-
la başlatılan "Amerikan tarzı" uzak yerleşkeli üniver-
srteler kuıma mantığı bu bağlamda başanya ulaşmış,
üniversite öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin geniş
kesimleri kent yaşamının dışında kalmışlar. Dolayısry-
la kentte yaşanan hayatla akademik yaşamın karşh
hklı ve belirieyici etkileşiminden söz etmek olası de-
S'i-
Kentin hızlı bir sanayileşme göstermesine karşın bu
sanayileşmeye koşut olarak ortaya çıkan varsıl ke^
sim de henüz burjuvalaşamamış, kendi sınrfına özgü
kentsoylu biretik, birkültüroluşturamamış. Bursa'nın
varsıl kesiminin büyük çoğunluğu henüz "göbekat-
mayı" eğlence. yanık sesli şarkıcı türkücülere el çır-
parak eşlik etmeyi "kültürel etkinlik" sanma aşama-
sında. Bu nedenle bunca zenginliğin ve zenginin bu-
lunduğu bir kentte dört başı mamur bir plastik sanat-
lar galerisinin olmayışı bir rastlantı değil. Kenti çirkin
beton yığınlarıyla iğdiş etmenin, yeşilliklerin arasına-
"metroseksüel" yapılar oturtmanın, güzelim ovayı
sanayi mezbeleliğine çevirmenin nedeni de bu este-
tik yoksunluğu zaten. Kent sosyolojisinin geçerii söy-
lemlerine göre "kent kültürü" dediğimiz yaşam biçi-
mini kentsoylular oluşturup geliştiriyoriar. Dolayısıy^
la kentsoyluluk, kendiliğinden bir sınıf olmaktan çr-
kıp kendisi için bir sınrfa dönüşemiyorsa ortaya ne öz-
gün bir kent kültürü, ne kentlilik bilinci ne de kent es-
tetiğine değer veren bir mimari biçem çıkabiiiyor.
Bursa Kitap Fuan'nı dokuz günde 126 bin kişi gez-
di. Bu sayı içinde ilköğretim ve lise öğrencileri önem-
li biryertutuyordu. Bursa'nın geleceği açısından yaş-
ça küçük, fakat akılca büyük bu kitapseverleri çok
önemsiyorum, önemsenmeleri gerektiğini düşünüyo-
rum. Bir gün gelip kenti onlar yönetmeye başladık-
lannda babalarının, dedelerinin düştükleri yanlışlara
düşmeyeceklerini umut ediyorum.
Bir de kentin valisi Sayın Oğuz Kaan Köksal'dan
söz etmek istiyorum. Kitaplığında beş bin kitabı bu-
lunan, sokakta dolaşırken birattgeçidin ağzındaeşiy-
le kol kola karşımıza çıkıveren valinin Bursa ve Bur-
salılar için ele kolay geçmeyecek bir şans olduğuna
inanıyorum; bu şansı iyi kullanmalannı diliyorum. *
(e-posta: [email protected])
(Faks:0 212-234 68 73)
1
2
3
4
5
6
1 2 3 4 5 6 7 8 9
| | | 1 ••
M u
m \r -| •• | |
• 1 1
9
-U-
•1 2 3 4 5 6 7 8
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/Aıtvin ilin-
de, doğal zen-
ginliğinden
dolayı "ulu-
sal park'"
kapsamına
alınan bir göl
ve yayla. 2/
Nuri Bilge
Cejian'ın bir
filmi... Itırlı
bir bitki. 3/
Gece denizde
balıklann ya da kü-
reklerin kımıldanı- 1
şıyla oluşan panltı. 2
4/Istek,arzu...Vila- 3
yet... Uzaklık anJat-
4
makta kullanılan 5
söz. 5/Sa\aş... "Tan- 6
ju — " : Şarkıcımız. 7
6/Tellibirçalgı...Bir 8
harita, fotoğraf ya da 9
karikatürün gösterdiği ya da temsil ettiği şeyi
lirten yazı. II Ateşli silahlarda çap. 8/ Eşek yav-
rusu... Altın. 9/Giresun'un bir ilçesi.
YUKARIDAN AŞAĞI\A:
1/Kars'ın Akyaka ilçesinde, yüzlerce kuş türünü
banndıran bir göl. 2/Görkem, heybet... "Birga-
rip ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar / So-
ğuk — ile yuyalar / Şöyle garip bencileyin" (Yu-
nus Emre). 3/ "Çamaşıraayı" da denilen ve Ame-
rika'da yaşayan kürkü değerii bu- hayvan... Keçi
tüyü. 4 / " — Gündüz": Yazanmız... Yakanın göğ-
sedoğruinendevrikbölümü.5/Birnota... "Şirrû
di, henüz" anlamında kullanılan bir sözcük. 6/Şa?
raplan inceleyen bilün dalı. 7/Karadeniz Bölge-
si'nin doğusunda yaşayan halka verilen ad... Tu-r
tulacak yer, sap. 8/Oklûkirpiye benzer bir hayvari
9/Ahşap ayaklar üzerine kurulan ve tahıl ürünle^
rini saklamaya yarayan, Doğu Karadeniz'e özğü
yapı rürü. **