21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\~Z MART 2004 ÇARŞAMB/W CUMHURİYET SAYFA 3 s«II a fc sigara pakellerinin üzerine şu yazüsut: ''Sigara bütçeye zararhdır!" Elektronik posta; [email protected] www.denizsofn.com Te!: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Dünyanın süper patronlan Türkiye'den söz almış... "Satıîan mal aeri alınmaz!" FormülBaşbakan'ın mitinglerindeki kalabalığın nedeni Üsküdar mitingi ile belli oldu. Polis, mrting alanına giden yolları açık tutarken çevredeki öteki yollan trafîğe kapatıyor ve böylece herkes Başbakan'a doğru gidiyor. İhale mKuzey Irak'ta bir ^ yandan kan gövdeyi götürüyor bir yandan da şirketler malı götürmeye çalışryor. ABD'nin dendinin Irak halkına demokrasi getirmek değil şirketlerine iş yaratmak olduğu anlaşılıyor. Ancak ABD'liler dışında Kuzey Irak'ta iş almak o kadar kolay değil. Bunun da bir yolu yöntemi var. Diyorlar ki bu yol ve yöntem konusunda en yetkin kişi bir gazeteci. Ankara'da Daily Nevvs'ten llnur Çevik, son yıllardaki gazetecilik deneyimleri sayesinde Kuzey Irak'ta nasıl ihale alınacağını en iyi bilen kişilerden biri oldu. llgililere duyurulur. arihi bir süreçten geçiyoruz... Tanığı oldu- ğumuz bazı olaylann değerlendirmesini he- nüz tam olarak yapamıyoruz. Çünkü olay- lar peş peşe gelişiyor... Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şabih Kanadoğlu ve emek- li Tümgeneral Osman Özbek, yannlara belge ola- cak şekilde bugünlere ışık tutan iki önemli kitaba im- za atmış... Sabih Kanadoğlu Arkadaş Yayınevi'nden çıkan kitabı "Alaturka Demokrasi"de kural tanımaz bir de- mokrasi anlayışını bütün çıplaklığı anlatıyor; görev yaptığı dönemde Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'deki tartışmalı genel başkanlığından cezaevi yerine Meclis'e giren Fadıl Akgündüz e kadar bir dizi olaya belgeleri ile ışık tutuyor. Kanadoğlu, 15 bölümden oluşan kitabında kural tanımaz demokrasi anlayışı ve uygulamasının, laik demokratik cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimle- rine, üniter ulus devlete, çağdaşlığa, bağımsız ve İki kitap yansız olması gereken yargrya, hukukun üstünlüğü ilkesine nasıl zarar verdiğini bir bir sıralıyor. Osman özbek ise Ümit Yayıncılık'tan çıkan "Dost Kuşatmasındaki Türkiye" kitabında "dost" kelime- sini tırnak içine alarak Türkiye'nin düşmanlarını ya da kamburlannı ortaya koyuyor. Istanbul'daki sina- gog baskınlanndan, Kuzey Irak'ta silinen kırmızı çiz- gilere, Kıbrıs'ta ABD ve AB'nin oynadığı rollerden IMF-Türkiye ilişkilerine kadar bir dizi olayı ve ilişkiyi irdeliyor. Ozbek'ten bir alıntı: "Gelişen küreselleşme, ekonomik bağımsızlığını yitirmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısı- nı zorlarken kamu yönetimi reformu adı altında su- nulan yasa değişiklikleri de ulusal devletin işlevini ve yapısını kökünden değiştirmeye yöneliktir. Aslında bu yönde çok güçlü bir iç ve dış birliktelik de vardır. Bu gidiş durdurulamazsa Türkiye Cumhuriyeti bel- ki uzun bir süre daha variığını sürdürecektir. Ama ola- sıdır ki, o cumhuriyet; yaşadığımız laik, bağımsız, ulusal ve sosyal hukuk devleti olmayacaktır... Içte- ki bölücü kıpırdanışlara, köktendinci çabalar ile dış güçlerin niyetleri eklendiğinde yakın geleceğin Tür- kiye'si umut veımemektedir. Birbirinden bağımsız- mış gibi gelişen son olaylar, Türkiye'nin hangi ülke- lerle ya da bloklarla çevrili olduğunu açıkça ortaya koymaktadır: Batı komşumuz; Avrupa Birliği, Yunanistan ve Bir- leşik Kıbns Cumhuriyeti. Güney komşumuz; Ame- rika Birleşik Devletleri, Talabani ile Barzani'nin Kürt devleti ve PKK/KADEK. Kuzey komşumuz; Rusya. Doğu komşumuz; Ermenistan, Iran, El-Kaide ve Hiz- bullah." Kanadoğlu ve özbek'in kitaplan birbirini tamam- lıyor. SESSİZ SEDASIZ (!) AKP konvoyu iki aileye saldırdı Adana'dabirilaçfirmasının bölgemü- dürlüğünü yapıyor. Geçen pazar günü eşi, beş yaşındaki oğlu ve iki yaşında bir kızı olan aile dostlanyla Mersin'den Nar- lıkuyu'ya gezmeye gidiyor. Dönüşte sa- at 19.00 sularında Erdemli'nin içinden geçerken sivil plakalı iki otomobilin AKP konvoyunun geçişini sağlamak adınatra- fiği kesmesi nedeniyle beklemeye başlı- yor. 10 dakika bekledikten sonra trafiği kapatanlara buna haklan olmadığını söy- lüyor. Yolu açan olmuyor. Otomobiline bi- nip yola devam etmek istediği anda bir grup AKP'linin saldınsına uğruyor. İki ai- le Erdemli Emniyet Amirliği'ne sığınıyor, şikâyetçi oluyorlar. Sonra: "Parti yetkilileri emniyete gelerek dava- cı olmamamızı istediler ama davadan vazgeçmedik. Aynca emniyette öğren- diğimiz kadanyla özellikle hava karardık- tan sonra partilerin bu türfaaliyetleri yap- ması yasakmış. Biz ve ailemiz bu insan- lık dışı olaya maruz kaldık, inanın bana hangi parti konvoyu olduğu hiç önemli değil. Demokrasinin vazgeçilmez öğesi olan siyasi partilerin propaganda yapmak gibi demokratik haklannın ya- nında demokrasinin en temel öğesi olan insana ve onun temel haklarına olan say- gı da en vazgeçilmez unsurumuz olma- sı gerekir. Yasama organının en tepesin- de ve tek siyasi partinin iktidar olduğu bir dönemin başbakanına düşen bence, se- çim propaganda yasasını tekrar gözden geçirmek ve artık uygar, gelişmiş toplum- lann hiçbirinde olmayan araç konvoyu, çığırtkanlık gibi çağdışı uygulamalan Türk siyasi yaşamından silmektir." Yûksek Yerilim Hatb Tek kişilik ÇOÛULCU demokrasi bizimki! erdincutku(â yahoo.com ÇED KÖŞESt OKTAY EKINCI Irgandı'nın anlamı... ... Ve, 562 yıl sonra Irgandı köprüsü bugün yapılacak bir tö- renle yeniden Bursa'yla ve Bur- salılarla buluşuyor... Restorasyonu gerçekleştiren Osmangazi Belediyesı adına Başkan Hilmi Şensoy'un daveti- yelerindeki "emektar" ifadeyle de artık kent yaşamına "kanşı- yor_" Aralanna Kayıhan MahaDesi Mutatarhğı'ni da alan şekerciler. bıçakçılar. el sanatlan ürünlerini satanlar... köprüdeki dükkânlar- da halka "kuşaktan kuşağa ahş- verişin" güzelliğini yaşatacak- lar... Aynı tarihsel mekânın yarat- tığı "özgüven" duygulan içinde de Bursa'nın o alın teri kokan. hüzün ve sevincin sarmaş dolaş olduğu. umutlannı hep geçmi- şinden ve kimliğinden besleyen gündüzlerine. gecelerine kanşa- caklar. Önce 'dert' edindiler~ Bu proje. başından beri beni hep heyecanlandırmıştı... Çünkü, trilyonlan bulan bir büçenin, herhangi bir anıtsal ya didmsel yapıya değil. sadece 14 düdânlık bir çyş-.ya. üste- lilbj"ilçebe- letijesTnce a\nlması. pek d( görülmüş br iuyarhlık dtğMı... Kaşkusuz, Iıiaıdı'nın. öneğin bir bareri de Fonnsa'da bılınan, dün- Vınn sayılı "dükkânh köprüle- ra<fen" biri olması, böylesi en- dr lörülen bir hizmetin "gerek- çled" arasındaydı... Aıcak, yine bu tür "sivil ve ritevazT yapılann kültürel de- fen genellikle hep akademik çvelerde bilinir: hatta bunun yrd yönetimlere "anlatJamacb- pnan" yakınılırdı... titelik nice benzer "gariban" ecmizin durumu da ortaday- fcıve yine sayısız belediyenin tnsel mirasa karşı "yabancı- k'an hâlâ aşılamazken Os- ıagazi" nin bu yapıyı kendisine SeİT edınmesi bile ne kadar da aenli bir başkalıktı?.. ble bu eserin "tüm kente" ait Imsına rağmen ve aynı neden- • h" ilçe beledıyesinin de adeta —rfini "büyükşehirsorumluhı- •da" görerek kollan sıvadığı a öz önüne ahnırsa... te bu önce bilinç gerektiren •Win" duygu. yürek ve emek •tdannı; Başkanları Hilmı *soy"la birlikte Irgandfnın u»sa için "yaşamsaü^ına'' ina- sck onay veren ve bütçe ayıran -atlis üyelenni. Başkan Yar- HEISI Mimar Şaziye Sezginer'i, JJ:lis üyesi Mimar Defiıe Be- i. Fen İşleri Müdürü Mehmet Şen'i, kont- "Bir söyleyene girilir Irgan- dı'dan, bir söyleyene çüahr™' rolörlüğü viirüten Se>1ıaıı Kırşe- hiıüoğhı'nu. ilk çahşmalardaki katkılanyla Mimar Saniye Öz"ü ve elbette sıradan bir "müteah- hit" olmadan. kendisine emanet edilen eski eseri sahiplenmesiy- le uygulamayı özenle gerçekleş- tiren Mesırt Oztimur'u ve proje grubu ile onay kurumlannın tüm destekleyici insanlanna. sadece Bursalılar değil, hepimiz ve tüm ulus acaba nasıl teşekkür etmeli- yuP... Aydmlanmanın neferleri Irgandı'nın yeniden yaşama "kanşmasuıa" duyduğum heye- canın asıl önemli bir nederu de bu sonucun herhangi bir belediyeci grup tarafindan değil, hani şu tes- bıh. türban, takke vb. kullanma- dıklan için 'tarihleügisiz'' kabul edilen ilerici, sosyal demokrat ve Cumhuriyet ılkelerini içlerinde ve yaşamlannda taşıyarak savu- nan u devrimci' 1 kadrolar tarafin- dan halka armağan edılmesı... Çünkü. biliyorsunuz. ben tari- hin korunmasında en bilinçli ve istekli kesimin "geleceği aydm- hk kılmak" üzere yola çıkanlar olduğunu savısız kez yazdım. an- lattım. Bunu hâ- lâ kavrayamayan kimi ilericilere karşı da bıkma- dan. usanmadan ve onlan benden bile soğutma pa- hasına. inatla kavgasını veri- yorum... Çünkü, "geç- mişin rı insan emeği ürünlerini ve "tophımsal yaşam" tanıkJaruu koruyTip gele- ceğe aktarmak, öncelikle "akhn ve yaraücıhğm birikimlerini" yok olmaktan kurtarmak değil mi- dir11 ... Ve aynı nedenle de bu miras. özellikle muhafazakâr. gerici, tu- tucu. ırkçı ve dinci kesimlerin as- la duvıııak istemedikJen bir ta- rihsel gerçeğin de aynasıdır; *in- san yarabadır ve yaşama saygı da bu erdemin en mükemmeKni yaratm.." Eğer: "eDerimiz hünerti. akh- mızyaraöa" ise bunun kanıtı da onlann yazdığı tarih, yani mi- mar hkmirasıdır... Işte Irgandı bunu en açık ve yaşamı en "içten" yönleriyle yansıttığı için de sadece kente değil, "akd dünyamıza" da kan- şacak... Ve onu yeniden insanlar- la kucaklaştıranlar da "aydınlan- manın neferleri" olarak bence Bursa'nın gerçek devrimci kad- rolan.. Onlan, alınterinin, insan sevgisinin ve düşüncenin tarihi adına kutlamamız gerekiyor... Onlara bu seçimlerde "oy" ver- mek ise Bursa'yı geleceğe gü- venle taştmanın "tarihsel hemşe- riBk" görevi değil midir?... oekincİK' cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicsk'i turk.net ÇtZGÎLİK K.İMİL mSARACI kamilmasaraci ı mynet.com HARBİ SEMİH POROY semihporoyiu yahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MLSTAFA BILGÎN BEN DC BU MANTI6A 0O&AL &AZJMLA SAY6ILARIMI UM ABÎJÎM KtCK "HALKIN ÇOGUNLVĞV BU NOKTADA BtZ^ DUA ÎYOR, ZATEN SASUKA ZARARLT1 İ ...SON DAKtlCA KARART/LA ÖOĞAL6AZ YERtNE AUCOLE ZAM YAPMISLAR !.. 1 I 1 I i i TARİHTE BUGİM MÜMTAZ ARIKAN 17 Mart ıcıvu;.nuuntaz-iirikan.com SEYH MUC/BURRAHMAN 19ZO 'O£ BUSÜN, BAN6LAD&Ş 'İN /LK BAŞ8AKAAI YE DSVLET BAÇKANI ŞEYH MUCİ6Ü&&AHMAN DOĞMUÇTtl. DOĞU BEN6AL, H/NDİST74N 'W BİR £YAl-ETİ . ÇOK GENÇ YAŞT* SiyASETE SAÇ- LAYAU MUC/SÜGHAHMAN', C'NMAH'lN KiÜSLÜMAN O - -=• BiKLİĞİ'N'ı DESTEKLjeMİÇ, ANCAK UROU Dl- LİNE KAKÇI BEN6AÜ DİUfJİ SA1/UNDUĞU İÇlM < TuTTJKLAHMfŞrt: HAPİSTEN ÇJKINCA 'AVAMİ F>A&Tİ£f"N(N KueuLAAASINOA ÖNEMLI ROL " ~ " OYHAMtÇ SONRA DA BAŞKANI OLMUÇTU. £YÜf> HAM ZAMANIMOA, DOĞU PAKISTAN 'IN OZEGIO-tĞİ f'ÇİN MU'CADELE ETTMİÇ, rifJE TU- TVKLANMtŞn- AMA SONUÇTA, 197Z YiL/AJOA BU , X£2 BAĞ/MSlZ BAAIGLADEŞ'fN SAf/A/A SSÇAıtrÇrİ.. _ _ . Bf/Ç ASJCS/e/ DA&BEYLE PEwe/e.(P ÖL&Ü/BÜLBVE DEK BU 66GEVPEYCH PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Bursa'dan İzlenîmler TÜYAP'ın düzenlediği 2. Bursa Kitap Fuan nede- niyle on gündür Bursa'daydım. Istanbul dışındaki fu- arlann bana bu açıdan yaran oluyor, görevim nede- niyle gidip uzunca süre kaldığım kentlerimizi ve o kentlerin insanlarını daha yakından tanıma olanağı buluyorum. Bursa, hızla sanayileşen, buna bağlı o(a^ rak da varsıllaşan önemli kentlerimizden biri. Fakat hızlı sanayileşme çarpık yapılaşmayı, plansız büyü- meyi de beraberinde getirmiş. Her biri eşsiz birer mü- cevher olan Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait tarih- sel yaprtların çevresini saran betondan ucubeler irH sanın içini burkuyor. Betonlaşmadan ve çarpık kent- leşmeden Mudanya, Tirilyagibi ilçeler ve beldelerde paylarını almışlar. Mudanya girişinde, yeşillikler ara- sında bir yamaca oturtulmuş, cephesi pembe/kavu- niçi renkli "Mütereke llköğretim Okulu" yeni moda deyimle "metroseksüel" mimarinin göz yaşartıcı bir örneği. Bir aklıevvel de deniz kıyısında şirin bir belde olan Tırilya'nın tepesine devasa bir yapı oturtmuş. Bu çirkin yapılaşmaya karşı yoğun bir savaşım ve- ren ve Bursa'ya çok değerii bir kent müzesi kazan- dıran Demokratik Sol Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Erdoğan Bilenser'in önümüzdeki ye- rel seçimlerde adaylığını koymaması bence Bursalı- lar için bir talihsizlik ama Bursalılar kendisi için değtl de kendileri için çalışan başkanlannda yeterince ıs- rarlı olmamışlar. Dilerim 28 Mart'tan sonra "keşke, keşke" diye dövünmezler. Dokuz günlükfuar süresince de gözlemledim; top- lumda, özellikle de genç nüfusta belirgin bir muha- fazakâriaşma eğilimi göze çarpıyor. Sözgelimi genç kızlararasında "türban" Istanbul'dakinden daha yay^ gın ve bunun Kitap Fuan ziyaretçilerine yansıması bu eğilimi daha da çarpıcı kılryor. Oysa Bursa, Uludağ Üniversitesi gibi akademik çalışmalanyla öne çıkan ve topluma önemli sağlık hizmetleri veren değerii bir üniversiteye sahip. Ne var ki üniversite yerieşkesinin kente oldukça uzak olması öğrencilerin ve öğretim üyelerinin, kent yaşamı içinde etkin bir yer almasını büyük ökpüde engelliyor. Aynı konumda bulunan öbür kentlerimizde, sözgelimi Mersin, Adanagibi Bursa dâ bir üniversiteye sahip olmasına karşın, "üniversite kenti" kimliği kazanamamış. Depolitizasyon amacıy- la başlatılan "Amerikan tarzı" uzak yerleşkeli üniver- srteler kuıma mantığı bu bağlamda başanya ulaşmış, üniversite öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin geniş kesimleri kent yaşamının dışında kalmışlar. Dolayısry- la kentte yaşanan hayatla akademik yaşamın karşh hklı ve belirieyici etkileşiminden söz etmek olası de- S'i- Kentin hızlı bir sanayileşme göstermesine karşın bu sanayileşmeye koşut olarak ortaya çıkan varsıl ke^ sim de henüz burjuvalaşamamış, kendi sınrfına özgü kentsoylu biretik, birkültüroluşturamamış. Bursa'nın varsıl kesiminin büyük çoğunluğu henüz "göbekat- mayı" eğlence. yanık sesli şarkıcı türkücülere el çır- parak eşlik etmeyi "kültürel etkinlik" sanma aşama- sında. Bu nedenle bunca zenginliğin ve zenginin bu- lunduğu bir kentte dört başı mamur bir plastik sanat- lar galerisinin olmayışı bir rastlantı değil. Kenti çirkin beton yığınlarıyla iğdiş etmenin, yeşilliklerin arasına- "metroseksüel" yapılar oturtmanın, güzelim ovayı sanayi mezbeleliğine çevirmenin nedeni de bu este- tik yoksunluğu zaten. Kent sosyolojisinin geçerii söy- lemlerine göre "kent kültürü" dediğimiz yaşam biçi- mini kentsoylular oluşturup geliştiriyoriar. Dolayısıy^ la kentsoyluluk, kendiliğinden bir sınıf olmaktan çr- kıp kendisi için bir sınrfa dönüşemiyorsa ortaya ne öz- gün bir kent kültürü, ne kentlilik bilinci ne de kent es- tetiğine değer veren bir mimari biçem çıkabiiiyor. Bursa Kitap Fuan'nı dokuz günde 126 bin kişi gez- di. Bu sayı içinde ilköğretim ve lise öğrencileri önem- li biryertutuyordu. Bursa'nın geleceği açısından yaş- ça küçük, fakat akılca büyük bu kitapseverleri çok önemsiyorum, önemsenmeleri gerektiğini düşünüyo- rum. Bir gün gelip kenti onlar yönetmeye başladık- lannda babalarının, dedelerinin düştükleri yanlışlara düşmeyeceklerini umut ediyorum. Bir de kentin valisi Sayın Oğuz Kaan Köksal'dan söz etmek istiyorum. Kitaplığında beş bin kitabı bu- lunan, sokakta dolaşırken birattgeçidin ağzındaeşiy- le kol kola karşımıza çıkıveren valinin Bursa ve Bur- salılar için ele kolay geçmeyecek bir şans olduğuna inanıyorum; bu şansı iyi kullanmalannı diliyorum. * (e-posta: [email protected]) (Faks:0 212-234 68 73) 1 2 3 4 5 6 1 2 3 4 5 6 7 8 9 | | | 1 •• M u m \r -| •• | | • 1 1 9 -U- •1 2 3 4 5 6 7 8 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/Aıtvin ilin- de, doğal zen- ginliğinden dolayı "ulu- sal park'" kapsamına alınan bir göl ve yayla. 2/ Nuri Bilge Cejian'ın bir filmi... Itırlı bir bitki. 3/ Gece denizde balıklann ya da kü- reklerin kımıldanı- 1 şıyla oluşan panltı. 2 4/Istek,arzu...Vila- 3 yet... Uzaklık anJat- 4 makta kullanılan 5 söz. 5/Sa\aş... "Tan- 6 ju — " : Şarkıcımız. 7 6/Tellibirçalgı...Bir 8 harita, fotoğraf ya da 9 karikatürün gösterdiği ya da temsil ettiği şeyi lirten yazı. II Ateşli silahlarda çap. 8/ Eşek yav- rusu... Altın. 9/Giresun'un bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAĞI\A: 1/Kars'ın Akyaka ilçesinde, yüzlerce kuş türünü banndıran bir göl. 2/Görkem, heybet... "Birga- rip ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar / So- ğuk — ile yuyalar / Şöyle garip bencileyin" (Yu- nus Emre). 3/ "Çamaşıraayı" da denilen ve Ame- rika'da yaşayan kürkü değerii bu- hayvan... Keçi tüyü. 4 / " — Gündüz": Yazanmız... Yakanın göğ- sedoğruinendevrikbölümü.5/Birnota... "Şirrû di, henüz" anlamında kullanılan bir sözcük. 6/Şa? raplan inceleyen bilün dalı. 7/Karadeniz Bölge- si'nin doğusunda yaşayan halka verilen ad... Tu-r tulacak yer, sap. 8/Oklûkirpiye benzer bir hayvari 9/Ahşap ayaklar üzerine kurulan ve tahıl ürünle^ rini saklamaya yarayan, Doğu Karadeniz'e özğü yapı rürü. **
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle