23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 1996 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Küreselleşme ve Ulus-Devlet Prof. Dr. ERDOGAN SORAL • • ncekı yazımızda |21 0 1996) Fransız toplumunun geleceğıne ku^kuy la baktı- ğını \e unıutsuzluğunun gı- derek arttığını belırtmı^tık Dun>abasını bukaramsar- lığınsaltFransa >aozguolmadığını. \\- rupa'dan \tlantık otesı ulkelere kadar uzandığınıyansıtıyor Bunlann arasında kapıtalıstdun\anınıkıgelışmi!)4İe\ ulke- M ABDve Japonvadavardır Sorun. ku- reselleşnie denılen olgudan kaynaklan- mı^tır Kure^elle^menın ardında parasal liberalizm\atmaktadır Parasalcılık. dün- ya kapitalizminin yenıden yapılanması i(,ın kullanılan bır araçtır Sermaye bın- kıminın ulus-dev let sınırlarını a^arak uluslararası alanda dola^maya başlama- sı çagımızda erışılemez uzaklıkların a^ılmaMyla gerçekleynüjtır Bunlar ıletı- şım, bılışım \e fınans alanından sağlanan başdondurucu gelışmelerdır Yenıden yapılanma bır anlamda \ar olan uretım mallan Ntokunun bu\ume- sı>le kapıtalist tırmanın olçek ve kımlık değı^tırmesını hedeflenıektedır Bunun ıçin fırmalararaM e\lenmelenn (Joınt- venture) geı\ekle:>rnesı. bu bırle^meden kuresel tırmalartopluluğunun varatılma- sı gerekmı^tır Amae rekabete yenı bo- jutlarkazandmnak \ ığınsal uretımege- çerek buyuvendumapazarınaucuz nı- telıklı mal \e hızmet sunmaktır Daha çok kazaıınıaktır Ozetle kapıtalızmın toplumvıl veckonomıkorgutlenmebıçı- mını değıştırerck insan aklının erı^tığı duzeve koijiıt yenı bır kı\am noktasına (optımum) ulaşmaktır Dunyaekonomı- sindekı kararlı dengelen bozmadan boy- le bır noktaya \armak acaba mumkun nıııdur' Sannmoruz Çunku kapitalist üretinıin oıtak paydasmda çıkar bırlı- ğınde bulu^an faktor saluplerının (ışçı. sermayedar doğal Lıvnak sahıbı. gın- %ımcı) yollan kapitalist boluşumde ay rıl- makta. çıkar bırlığı çıkarçelı^kısınedo- nuşmektedır Küreselleşme bu çelışkıvı buyuten bır yorungede gelı^mektedır Çunku kuresel fırma çelı^km ku(,ulten. bıtmeyen kavgayı barı^a donuşturen ulus-devletı artık yanında değıl karşı- sında gormektedır Dun kendı elı>le ek- tığını bugun bıçmektedır Yaklaşık ıkı yuz yılda kurulan dengeler ulus-devletı yadsıyan küreselleşme} le bozulmakta toplumsal banşın yennı teror ka\ga \e kargaşa almaktadır Bu olgu. gıderek yo- resel olmaktan çıkmış gunumuzde ev- rensel bır boyut kazanmıştır Bunu gor- mek ıçın dunyabaMiıındaçıkan bazı ya- zılara göz atmak yeterhdır Orneğın un- lu 'Newsweek\ kuresel tırmayı \e onun patronlannı ağır bır dılle ele^tırmekte- dır Kuresel Fınmanın patronlannı çok bu- yuk paralar kazanan \e bınlerce ıs.çı>ı kapınınonunekoyan'sanayikatilleri' sı- radan adamlar olarak nıtelemektedır Iş çevrelennın Incılı sa\ılan ve ultra-hbera- lızmın onde gıden tutkunu olarak tanınan ">\aU Street Jounval" da gelışmelerden endı^e duvduğunu saklamıyor (*) Dunyanınheryanında. Ingıltere'de Ja- ponya ve Almanya"da olduğu gıbı Fran- sa'da da ıktısatçı Gerard Lafa> ulus-de\ - letlede\ fırmaarasında gıderek buyu>en bır ayrılığın oluşumundan soz etmekte. bu olgunun temelınde kureselleişmış bır ekonomıde ıktıdann 'siyasetle ekonomi arasında pavlaşılması" sorununun yattı- ğını belırtmektedır (**) tktıdar kavgası artık ışçı sınıtıyla pat- ronlar arasında sinırlı bır alanda surdu- rulen kavga olmaktan çıkmış ve verını toplumun çahşan tum katmanlannı kav- ra>an emekçıler ve kuçuk ışletmelerle kuresel fırma arasındakı kav gaya bırak- mıştır Gelışmış kapitalist ulkelerde mer- kez sağ partılenn ulus-dev lete sahıp çık- malan ve onun çokuş nedenlerını sorgu- lamayabaşlamalanbundandır 1980'den ben >elkenlennı parasal hberahzmın ruz- gânyladolduran ulus-devletı kuçultme- \e guçsuzleştırme^e yonelen ve kural- sıziığı(desregulatıon) ekonomık gelışme- nın ıtıcı gucu olarak goren sıyasal partı- lerın bugun geldıklen noktada bır çelış- kının varlığı gozlenır Nedır bu çelışkı' Daha dune kadar lıberal ekonomının sa- vunucusu olan bu partılenn gozunde tır- ma tum zengınlıklenn>aratıcısı. ekono- mık ve toplumsal gelışmenın motorudur En geniş ozgurluk koşullarında kendısi- ne adanan sermayeyı en ust duzeyde ne- malandıran vetoplumagonencın kapıla- rını açan bu firmadır Ne olmuşturda bu fırma gunumuzde çoğu gelışmış ulkele- rın merkez sağ partılen tarafından yuk- sekseslesorgulanmavabaşlanmıştır7 Ne olduğu açık bupartıler geçdeolsaotıır- dukları dalı kestıklerının ayırdına vardı- lar Bugune kadar tanımadıklan kımlıkte bır bunalımın karşısında tum silahlann- dan arınmış olduklarını anladılar ABD'develngıltere'dekıtleselyokî.ullu- ğu ve orta sınıfın korku ve endışe dolu umutsuzluğunu gozledıler Kıta Avrupa- sı'ndayığınlann yoğun ışsızhğını ızledı- ler Ayakları altındakı toprağın kaydığı- nı hıssettıler Nevdı bu kayan toprak' Temsılı demokrasıye, parlamenter rejı- me karşı sarsılan ınançtı Yasama, yargı ve >urutme erklenne >ıtınlen guvendı Parlamentoy u kuresel firmanın yanından alıp umutsuz halk kıtlelennın >anına çek- mek gerekıyordu Bunun yolu ulus-dev - let kavramı uzennde yenıden bırlığı sağ- lamaktangecıyordu Busavaşımkaçıntl- mazdı Ulus-dev letle kuresel fırma ara- sındakı savaşım bugun değılse \ann mut- laka gerçekleşecektı Ne yapılabılırdı1 Ilk akla gelen ulus-dev letle kuresel fır- ma arasında bozulan guç dengesının ye- nıden kurulması>dı Bu denge nasıl sağ- lanacaktı7 Gun geçmıvor kı bu konuda farklı goruşlerortavaatılmasın Ornegın. lngılız tşçı Partisı lıden Ton> Blair şırket- lerde 'hissedariartuzelkişiliğindcn'.'par- tönerlertuzelkişiliğine' geı,ılmesını one- nyor Seımayenın ışletmedekı dıktator- v asını kırmanm bır \ olu olar ak bo\ le bır orgutlenme bıçımı uzennde duru>or Bovlelıkle, semıa>esahıplığını. ışletme- nın tum faalı>etlerınden çıkar sahıbı olan kımseferle ıkame etmek ıstıyor Işçıler ve îşçılenn dışında kalan ve de o>unun dığero\TJncuları konumundaolankışıve kurumlan kapsayacak bırorgurlenme bı- çımını tasarlı>or Bunlar yoresel toplu- luklar. sendıkalar, bankacılar vb olabıhr dı>eduşunuyor Bu modelde ışletme artık hıssedarlan- na uç avda bır hesap cetvellennı gonde- ren bır kurum değıldır Topluma karşı da- ha buvuk sorumluluklan olan bır tuzel kişıdır Işsızlığe, ışten atmalara karşı :»a- vaşımda. çevrenın korunmasında vb so- runlarda onvukunıluluklerı vardır Çun- ku bunlar. onun aynı zamandaozçıkarla- ndır Bır başka model. ABD Çalışma Baka- nı Robert Reich tarafından gelıştınlmış- tır Bill Clinton'un yakın çevresı, dostla- rı, demokrat parlamenterler Kongre'ye bır onen goturmuşlerdır Bu onen>e gö- re ABD"de fırmalar sorumlu davranış bı- çımlen sergılemekdurumundadırlar Bır bolumu bellı savıda koşulu yerıne getır- me>ı ustlenecektır Orneğın, odedıklen ucretlenn \,uzde 2'sını personelın >etış- tınlmesıne, >uzde 3'unu ev edındırme fonuna vatıracaklar vb vukumlüluklerle ucretler arasındakı tarklan torpuleyıeı onlemler alacaklardır Bunlar *sorumlu işletme' olarak betımlenecek ve bunlar- dan kurunılar vergısı daha duşuk oranlar- da tahsıl edılecektır (***) Model venı- den dağılımla toplumsal boluşumu den- gelenıe>e çahşan oğelerıçermektedır Bu vebunabenzermodellerTurkıye'nmdev î.orunlannın çozumunde yetersız goru- lebılır Llkenınsos>o-ekonomıkyapısıv- la u> umlu daha esnek ya da daha radıkal onermeler uzennde durulabılır Turkı- >e'nın ekonomık ve sos>al yapısını ırde- lemek devlet ve hukumet dışı kurumla- rın (unıversıteler, araştınna kurumlan. sendıkalar vb orgutlenn) gorevıdır Sı- yasal ıktıdarbukurumların araştınna so- nuçlannı bılımsel urunlennı ve ulkenın sıyasal koşullannı değerlendırerek karar almak ve u>gulamakdurumundadır Bu sureçnedenlısağlıklı ışlıyorsasıyasalık- tıdar tarafından alınan kararlar o denlı tutarlıolur Turkıye 1980>ıhndaparasal lıberal kapıtalızme geçerken acaba boy- le bır sureç ışletılmış mıdır1 Ulkemıze çağ atlattığı sovlenen felsefenın ıçenğı- nı ıncelerken boyle bır şeye ra;>tlamadık Tam tersıne 1980-1995 donemınde var olan hukumet dışı kurumlan oldukları düzeyde tutmak gıbı bır davranışa da rastlamadık De\ letten yerel v onetımle- re ve kooperatıf sektorune kadar uzanan çızgıde gelışmevı değıl, hızlı bıryozlaş- mayı gozlemledık Bunun ızlennı gunluk > aşantımızda çok açık orneklenyle goru- >oruz \ahşı kapıtalızmın toplumumuz uzerındekı toplumsal doku> u parçalayan olumsuzluklarını yazıh v e gorsel medya- dan her gun huzunle ızlıyoruz Şehır meydanında bır genç kızın sevdığı genç tarafından boğazlanmasını, bır annenın >atağında, on bır yaşındakı oğlu taraftn- dan babasının ıstemıyle sılahla oldurul- mesını ve bu ıkı ola>ın 'namusun temiz- lenmesi'ınancına bağlanma;>ını urpertıy- le gozluyoruz Bu duruma getırılmiş. gozlen kor edılmış bır toplumda küre- selleşme. değışım sozcuklennın ne anla- ma gelebıleceğını açıklama>a gerek gor- muyoruz Ulkemızın geleceğı ıle ılgılı herhangı bır ongorude bulunmaktan ka- çınıvor tuneldekı ışığı bulmaya çalışı- voruz Bu konudakı duşuncelenmızı 'Akılcılıktan Başka \olumuz \ar nıı?' başlıklı gelecek yazımızda aktarmaya ça- lışacağız (*) Enk lzraelewıcz La Grande Ent- repnse Face a L'Etat-Natıon, Le Monde 9Mars 1996 (**) Gerard Lafav Çompredre La Mondıalısatıon. Economıca 1996 (***)Enk İzraelevvıcz Belırtılen ma- kale ARADA BIR Pruf. Dr. COŞKUN ÖZDEMtR OYP'li Dostlara... Turkıye bırbırı ardına gelen skandallarla sarsıhyor Turkıye'de değerler sıstemı ahlak sıstemı altust edı- lıyor ve ulkemız bır çaresızlığe, çurumeye doğru su- ruklenıyor Bazı aydınlarımızın şaşılası bır tutumla ye- re goğe sığdıramadığı Özal'ın bu olumsuz gelışmeler- dekı rolu ve payı bence buyuktur Ama sız, kravatlı, lyı gıyımlı uygar gorunuşlu DYP ılerı gelenlerı, Turkıye'nın yozlaşma ve kırlenme dogrultusunda hızla yol alışın- da "sanşın guzel' dıye nıtelenen unlu lıderınızın oyna- dığı rolun onunkınden hıç de yerı kalmadığını, hatta son hafta ve gunlerde onu lyıce aştığını gormuyor mu- sunuz 7 Goremıyor musunuz' 7 Ben, buyuk devrımcı Atatürk'un ve onu ızleyen Inö- nü'nun ardından ıktıdara gelen sağ partılenn, 45 yıl- dan berı Anadolu aydınlanmasına cumhurıyet ılkele- rıne ve onun temel felsefesıne ıhanet ettıklenne, bu- gunku duruma gehşımızde başrolu oynadıklanna ına- nanlardanım Sol partılen de masum saymadığımı ek- lemelıyım Ama burada soylemek ıstedığım şu Enge- nlere gıderek, çok eleştırdığım DP donemı de dahıl, on- cekı lıderlerınızın hıçbırısı bu guzel gorunuşlu, ama bırbın ardı sıra çırkın tavır ve davranışlar sergıledığı her gun bıraz daha gozlenen lıdennızle kıyaslanamaz Ne ımam-hatıp okulları şampıyonu Demirel ne cıddıye- tını koruyan Cindoruk ne de otekıler . "Bın yıldır ış ba- şına gelen ılk kadın başbakan olan bacınızı devırmek ıstıyoriar, bacınızı yalnız bırakmayın"gıbı demago|iler- le kadınlığını duzeysızce kullanan, "Bana Hazreti Ay- şe'ye yapılan haksızlıklar yapılıyor, benım gıbısı bın yılda bırgelır, sız benı ornek alın, ben sızın olamadık- larınızın temsılcısıyım" gıbı akıl zekâ duzeyı duşuk, so- muru duzeyı yuksek sozlerle kımlığını sergıleyen bu hanımın ardında durmaya, onu desteklemeye daha ne kadar devam edeceksınız 9 Inanılmaz mal mulk, ser- vet hırsı ıle Erbakan'ı çok gerılerde bırakan, durmak- Sizın yıneledığı 'ben ben, benım benım ıçın" sozcuk- lerı ıle sınırsız egosunu ve tutkularını açığa vuran ve ruh sağlığının yerınde olmadığını ortaya koyan lıder- den kendınızı kurtaramayacak mısınız'' Bu nıtelıktekı bır lıdenn en az ulkeye olduğu kadar partınıze çok ama çok şey kaybettırdığını, yandaşla- rınız arasında bıle ıtıbar yıtırdığınızı gormuyor musu- nuz7 Rakıp partı lıdennı alt etmek hesabı ıle "Apo'ya planlanmızı verdı" gıbı duyarlıktan yoksun bır soylen- tının çıkanlmasına onculuk etmesını nasıl buluyorsu- nuz Allah aşkına' Aranızdakı kadınlar onun haksızca, duzeysızce, "akıldışı" bıçımde kadın kımlığını kullan- masına aldanmamalı, buna ızın vermemelıdırler O, sergıledığı tasvıp edılmez kotu tavırlarla aslaTurk kadınlığını temsıl etmıyor Turk kadını Turk halkı yok- sulluklar, yoksunluklar ıçınde kıvranmaktadır Guçsuz- dur. eğıtımsızdır bırbakımazavallıdır amaozellıkleşu son zamanlarda pohtıkacılann sergıledığı çırktnlıktere, duzeysızlıklere layık değıldır Umuyorum. dılıyorum kı Turkıye'nın gerçek aydın- ları, ılerıcılerı, bolunmeye parçalanmaya, bırbırlerını yemeye ve yıpratmaya çok yatkın solculan, Turkıye'nın sıyaset sahnesındekı şu çok çırkın çok etkıleyıcı, bır bakıma kahredıcı goruntuler karşısında bır araya gel- meyı dayanışma ıçerısme gırmeyı ve ulkesıne, halkına sahıp çıkmayı başaracaklardır Yeni Yükseköğretim Yasası Değişikliği Prof. Dr. M'RTEN OZER Y uksekoğretım Yasası'nın madde- lennı değıştıren taslağın hazırlan- ma surecınde. Istanbul Unıversıte- M ıle başlayan Turtîıve'de. unıver- sıter eğıtımın temel yasal duzen- lemelennı ızledığımızde. sonucun çagımıza uvduğunu sovlemek oldukça zor' TurkıveCumhunyetı'nınkuruluşsurecınde Is- tanbul Dar- ul-fünun"unun 1920'lerdekı durumu gerek devletın vonetıcılerı gerekse bılım adam- lannca vetersız bulunmaktavdı Bu>uk Onderı- mız \tatiirk. Kurtuluş Savaşı"nın yoğun çabalan ıçınde dahı oğretım, eğıtımde vapılacak değişık- lık ve getırılmesi gereklı >enılıklen planlamıştı, nıtekım Buvuk Mıllet Meclısı'nın I Mart 1923 ta- nhındegerçekleşenaçılışındayaptıgıkonuşmada, Ilk Orta ve Dar-ul-funun(unıversıte)egıtımı ge- reğını ayncalığını veaynntılannı vurgulamış. oğ- retmen ve profesorlerk ılgılı yasa tasansının Yuk- sek Meclıse getınleceğını belırtmıştı Bu tanhten once \e sonra Dar- ul-fûnun'un hu- kuksal durumunu belırleyen ve unıversıtenın ba- ğımsızlığı yolunda ılk aşama olarak duşunulen ıkı yasa çıkarılmıştı 1) Unıversıteye bılımsel ve du- şünsel ozgurluk tanıyan 1922 yasası. 2) Akademık ozgurluğu dokunulmaz kılan ve unıversıteyı tuzel kışılık olarak gosteren 1924 yasası Buna karşın yayın eksıklığı. profesorlenn duşuk ucretlen, unı- versıtenın toplumdan kopuk durumu. ders yon- temlen, uygulama eksıklığı gıbı konularla unıver- sıtenın gelışmesı yıne de olası gorulemıyordu Sonunda 31 Mavıs 1933 tanhınde TBMM ta- rafından. Istanbul Dar-ul-flınun'u lağvedılerek İs- tanbul t.nrversitesi nm yenıden >apılanması.yük- seköğretim devrimi nın donum noktasına varıldı Ankara Unıversıtesrnınkuruluşu surecınde çıka- nlan 1946 unıversıte yasası ıle unıversıte ıçın en uvgunolanaklargetınldı Ne>azıkkı 1948"lerde Koy Enstıtulen. 1950"lerden sonra Halkev len >ok edılırken getınlen unıversıte yasaları ıse onlem yasalanbıçımınde, unıversıtelengelıştırmeamaç- lıolmayıp. tersıne kısıtlamalan sağladı Ovlesıne kı Mman hocaların eğıtıme katkıda bulunduğu donemlerde. Prof Rhter'ın Turkıve den. ktanbul Unıversıtesı'nden edındıgı ızlenımler. bugunku durumumuzu dıle getırmesı ve hala kabuğumuzu kıramadığımızı vurgulaması yonunden ılgınçtır "\nlaşma \e u/laşmanın guçlu olmadığı ortamda. geçmişın de\rimcilerce,geleceğın gericilerie inkâ- ru bırbırıne a>rılmaz şekılde bağlıdır: bu nedenle içtcn parçalanma artmakta; u^haşmavı hıçbır şe- kilde kabul etmcvcnkr, karşı tarafın şıddet voluv- la ezılmesi arzusunu su vu/une çıkartmaktadır". 1981 de çıkan 2547 savıh Yuksekoğretım \a- sasi. unıversıtelerı. yuksekoğretım kurumlan ıle bırleştınp, sadece eğıtım v e oğretım v ermekle > u- kumlu yuksekokullarla ünıversıteyı butunleştır- dı Sayın Prot Doğramacı'nın. yasanın amacını vurgulamak uzere vaptığı tanıma gore "Lnrversi- tenin amacı. vuksck duzevde bilinısel çalışma ve araştırma vapmak. bilgi ve teknoktji uretmek. bi- limsel verilcri v ay raak. ultısai gelişme ve kalkınma- ya destek olmakl v urtıçi ve y urtdışı kurumlaıia iş- biriiğinı sağlamak ve bılim dunvasında hak ettığı yeri almak, evrensel ve çağdaş gelışmeve katkıda bulunmaktır." Belırtılen bu parlak amaca karşın. butunleşme anlamında tek elden yonetım, unıversıtenın ozerk yapısını oldukça dennden zedelemış, bılımsel uf- kunu karartmıştır Bu yasa. araştırma ve yayın sayılannın arttığı ne kadar soylense de çalışan bılım adamının ya- nnına guvenını sarsnıış "ünKersite"nın en azın- dan çağın onculuğunu \apma şevk ve ıstencını (ıradesını)ortadankdldırmıştır Nıtekım yasa.otu- zu aşkın degışıklıklerle yıne Y uksekoğretım Ku- rulu tarafından duzeltılmeye çalışılmıştır Bu ara- da da cumhurbaşkanlarımızın, başbakan ve rek- torlenmızın gereken duzenlemelerın yapılacağı- nadaırvaatlen ıle dolu 15yılınıdadoldurmuştur Son avlarda hazırlanan bu yasadakı değişikliği ongoren taslak ıse Doğramacı Hoca'nın sozunu et- tığı amaca ozellıkle evrensel ve çağdaş gelışme- ye tam anlamıy la ters duşmektedır. ustelık Turkı- ye nın AvrupaBırlığfnegırme surecınde 56 unı- versıte rektorunun tasvıp etmış olmasına karşın \vrupa Rektorler KonseyTne katılma şansımızı dahı kaldıracak duzeyde hazırlanmış olup vone- tımde ıdan ve malı ışlerde ozerklığı daha da kı- sıtlayan. merkezıyetçılık anlayışını getırmektedır Yıllardanberı kurulmayaçalışılan duzenleryenı- den bozulmakta orneğın unıversıtenın aslı gore- v ı olan doktora v ermesı v e bu bılımsel huv ıy etı ka- zandıran "kıirsü'" kavramı ortadan kaldınlmakta. ıstenılen yerden îstenıldığı gıbı yonetıcı atanan genel mudurlukler halme getınlmektedır Dcmokratik ulkelerde,en kıüçuk yapıda sivıl top- lumlarda dahi, kendi yasal duzenicmelerini ken- diltri hazıriarken birçok unKersitenin kurucusu, eğitım ve oğretimle bılimsellik vonunden vetkinli- ğe (mukemmele) ulaşma çabasında olan, Türki- yc'nın ılk koklu ve tanhsel Istanbul l niversite- si'niıı ve de öbur universitelerin goruşleri bile alın- mamış, unıversıte' sadece kendı y asasına dinle- ykri olarak seyırci kalmış, gerekli duzeltme oneri- İerine karşın millervekillerine kulıs yapılması tav- siyesinde bulunulmuştur. Bu yasa. zaten ekonomık bunalım ve gelecek endışesı ıle dopdolu gençlerımızı, akademık ka- nyer ıçın gucunu sarf eden. bılım adamı olmayı amaçlayan çocuklarımızı bezgınhk ve bedbınlığe suruklemekten başka ışe y aramav acak. yozlaşmış orta oğretımımızın sadece bır devamı olmaya de- vam edecektır İçımızdekı cevherı gucumuzuta- nımadığımız ve bu gucun gehşmesıne ortam ha- zırlamadığımız surece. demokratıkleşmemıze şuphe ıle bakanlara hak vermemek mumkun de- ğıl 1 Umudumuz. demokratık ve çağdaş unıversıte ıl- kelerının unıversıtelerce belırlenerek "Lnivershe- ler Yasası"nın yenıden hazırlanması hususunda, sağduyunun (akl-ı selımın) egemen olmasıdır 1 TARTIŞMA Bu Perde Nasıl Kapanacak! İNDIRİM KUPONU "^^T" "^F" aşamak zorlu ^ ^ j bır ugraş. ^ k X bazen bır j T oyun Bazen • maraton _^L- bazen engellı koşu yuru yuru bıtmeyen bır vol Daglarla dolu "l laşmak için menzile. gidiyorum gundüz gece demı> NunusEmre çağın kosullarında Yunus once Tapduk'a kul olmuş. sonra vanıldığmı anlamiş aradıgını kendınde bulmuş Çıkarmış aradan şevhı, tankati bır anlamda laık olmuş Gaflet ıçındekı ınsanlan uyarmiş, somuruculen eleştırmış kıya-.ıya. ~l nutmayın. bu diinya ohımludur*'demış Bırvatan ıdealı ıledevnmın koşullanna gore Osmanlı beylığının kuruluşu ıçın çalışmış Gelelım Turkıye ve Vatanımız var ulus> dev letımızı kurmuşuz \tatürk'un onculuğunde Bınlen bıze dıvor kı "Havır Turkıye halkı. ulus dev let olamazsınız, laik demokrasınizi vıkacağız, sizi böleceğiz. emperyalist şirket hukumetkri kuracağız ulus devletinizycrinc.» Kafalannızı kanştınp yozlaşmış çağdışı seriatçının din anlayışıyla, bilım dışı şey lerle hurafev le, batılla. boş konularla uğraşnracagız." Bunda ne derece bdsanlı oiduklannı genel durum gostenvor Onlara gore ıkı seçeneğımız \ar va emperyalist kapıtalızmın somurusune teslım olacağız ya da manev ı degerlerı vok eden vahşı kapıtalızmın urunu şerıatçı partıye Onlar cehaletı karanlığı. hatta teknolojık buluşlan ınsanları bomurmek ıçın çıkarlan ıçın kullananlar Lçüncu seçenek bızlerde halkımızda "Vaşamak zorlu bir ugraş. bir oy unsa bu oyunda bizler avdınlığı. laik demokratık hukuk devletindc yaşayıp gelişmeyi seçenleriz" demek pek bır >ev anlatmaz Bırer ınsan olarak neler vaptığımız. laık demokratık hukuk dev letının bırer vatanda^ı olarak neler yapmaya çalıştığımız kendımızı olçmek. anlamak Coopers &Lybrand Executive Resourcing Ülkemizin önde gelen holdinglerinden birine ait kültür ve sanat vakfında görevlendirilmek üzere Kültür ve Sanat Yönetmeni aranmaktadır. Klasık muzık, resım ve plastık sanatlarla ılgılı çalışmaların yurutulmesı kultur ve sanat faalıyetlennın"koordıne edılmesınden sorumlu olacak sanatçı-yonetmen, yurtıçı ve dışındakı sanatçılarla gereklı ıletışımı kuracak ve değışık programlar hazırlayacaktır lyı derecede Ingılızce bılmek, yoğun çalışma temposuna uyum sağlayabılmek aranan ozellıkler arasındadır Solutions for Business llgılenen adaylann gunduz bulunabıleceklen telefon numarası ve fotograflı ozgeçmışlennı Insan Kaynaklan Bolumu, Murat Demıroğlu dıkkatıne posta veya faksla gondermelen nca olunur Buyukdere Caddesı No 111 / 2-5 Gayrettepe 80300 Istanbul Fax (212)288 96 37 ıçın daha yararlı Bır de yeryuzunun bagınşı varelbette İnsanlar kadar yeryuzu de bağınyor artık karşı çıkıyor sömurucülere "Sömurme daha fazla" dıye \e tanh bılımı de anlatıyor kı. son sozu doğa soylemış genellıkle \klıma gelıverdı bazı ulkeler 50-60 (kaç kereyse) nukleer deneme yapacağına ulkelenn bılım adamlan bır araya gelıp daha az say ıda nukleer deneme yapsalardı belkı de deprem sayısı azalır. hava. su. toprak bu denlı radyasyona bulanmazdı Olmadı ya da olamadı Sılahlanma yanşı vs yendı Oyle zannedıvorum kı dunvanın her yennden lıptan fızığe çe\re bıhmınden zıraata elektronıkten toplumbılımıne kadar tum dallarda bılım adamlan bır arava gelıp ellenndekı bılgılen. buluşları da bır araya getırseler birçok konu açıklanabılecek. aydınlanabılecek Internet ın kurulmasının bu açıdan varan olacağını umuyorum Bakalım bu perde nasıl kapanacak bır sonrakı perde olacak mı' Umutsuzluk gaflettır Bakın ne demıs Niustafa Kemal "Baylar (bayanlar). dunya sınav alaiudır. Turk ulusu bunca zaman sonra yine bir sınav. hem de bu kez en çetin bir sınav karşısında. Sınavı başarmak gerek." A\laCdk Telefenk tZMÎT PENCERE 'Kurtuluş' ve 'Kuruluş' Prof Bulent Tanör'un 'Kurtuluş Uzerıne' adlı kı- tabından bu koşede soz açmıştım Tanor, kıtabında "Turk Devrımı'nın ıkı buyuk aşa- ması vardır" dıye yazıyordu, "Kurtuluş ve Kuruluş Bınncısı bağımsızlık savaşına ve bunun yurutulme bıçımınde gorulen ılgınç ozellıklere ılışkındır Ikıncı- sı, yenı ulus devletın kurulması ve koklu reförmlann yapılması aşamasıdır Tanhlerle konuşmak gerekır- se, Kurtuluş donemı Mondros Mutarekesı'nın erte- sınden başlar ve Lozan Antlaşması 'na kadar olan donemı kapsar (Kasım 1918 - Temmuz 1923) ikın- cı aşama dıye adlandırdığım Kuruluş' bırıncısıyle ıç ıçe başlar 23 Nısan 1920'de açılan Buyuk Mıllet Meclısı yenı bır sıyasal kuruluşun da başlangıcıdır (..) Kuruluş'la ılgılı sureç 1940'lara kadar devam edecektır" Işte bu ıkıncı donem, yanı 'Kuruluş'a ılışkın kıtabı da yayımlanan Tanor dıyor kı "Aslında bu ıkı sureç ıç ıçe geçmıştır, dıyalektık bağlarla bırbınne kenetlenmıştır Kurtuluş ıçın sava- şırken Kuruluş olgusu da hayata doğmuştu (1920) Kurtuluş'tan sonra da Kuruluş yenı bıryukselış ka- zandı " • Prof Bulent Tanor 'Turk Devnmı' dıyor, ben ço- ğunlukla '1923 Devnmı' dıye yazmayı yeğlıyorum, adı ne olursa olsun, bu konu uzennde çok duşunu- lecek, yazılacak tartışılacaktır 1789 devnmı uzerın- den 200 yılı aşan bır zaman geçtı Fransa'da tartış- ma, araştırma, ınceleme, yorumlama durmadı 21 'ıncı yuzyıla 4 kala Turkıye de Atatürk'un gun- cel sayılması devrımın canlılığını vurgular Kımılen 1923'u savunuyor Kımılerı saldırıyor Mustafa Kemal, 21 'ıncı yuzyıl eşığınde gunceldır Neden? Prof Bulent Tanor, kıtabının sonunda 'Turk Devn- mı' ıçın bır 'bılanço denemesı' yapmış Bu deneme- nın son sayfasını aktarıyorum "Turkıye, 50 yıllık çok partılı rejımını ve uzennde- kı butun baskılara karşın bugunku demokratıkleşme- sını esas olarak Kemalıst devrıme borçlu gorunmek- tedır Turkıye, bu devrımın emperyalızm ve Ortaçağ kurumlarına karşı verdığı mucadeleden geçerek, ozurlu de o/sa bugunku sıyasal ve kulturel duzeyı- ne ulaşabıldı, bıreyın ve sıvıl toplumun onunu aça- bıldı Ata/Turk Devrımı'nın, onderın yaşamı ve tek par- tılı otonter rejimın omru ıle sinırlı olacağı sanısı var- dı Çok partılılık koşulları bu kazanımların esasta da- yanıklılığını ortaya koydu Bugun Turk Devrımı'nın kazanımları ve ana duşuncesı, antıfanatızm, aydın- lanma, çagdaşlaşma, ılerleme ve laıkleşme gıbı çağ- rışımlarla yuklu bır 'kuvvet-fıkır (ıdee-force) durumu- na gelmektedır Bu nıtelığıyle de ulkenın duşunce ve sıyaset yaşamının, asıl onemlısı de sıvıl toplum guç- lennın ortak ve merkezı buluşma alanı olmaktadır Gerçekten de, buyuk çoğunluguyla kamuoyu odakları ve kurumlan (basın, yayın, partıler, sendı- kalar, dernekler, unıversıter yaşam, meslek kuruluş- lan vb), demokrası ve ınsan haklan sorunlannın aşıl- masında, Turk Devnmı 'nın getırdıklennı bırer engel olarak değıl, asgarı tramplen olarak algılamaktadır Ilgınçtır kı genel eğılımlerı bakımından tutucu pro- fıller veren sıyasal ve partısel yaşam da bu çerçe- venın dışında değıldır Bugun, dıncı sag dışında, muhafazakâr karakterlı ve onemlı kıtle destegme sa- hıp bulunan partıler de bu merkezı goruşe baglıdır- lar Bır yabancı gozlemcının ışaret ettığı gıbı, Kema- lıst reformlar başlangıçta mılyonlarca ınsanın gun- luk yaşammı pek etkılememıştı 1950'den sonra meydana gelen gelışmeler ve bunlann yanı sıra et- kın sıyasal partılenn ve seçımlerın varlığıyla, bu re- formlar daha etkılı ve katılımcı bır şekılde yaşanma- ya başladı " • 'Kuruluş Uzerıne 10 Konferans', Der Yayınla- rı'ndan yenı çıktı Kurtuluş Uzenne 10 Konferans'la bırlıkte okunma- sı gereken bır kıtap İBEYAZPERDENİN ARDINDAKİ KENTLER H A B I T A R Î ULUSLARARASIFİLM FESTİVALİ BEYOGLU ALKAZAR SINEMAS1 / 245 73 83 3 HAZİRAN PAZAKTESİ 4 HAZİRAN SAU 12.00 TAT1L 15.00 MOHAN JOSHITE ÇAĞftl 19.00 VALPARAISO, VALPARAISO 21.30 MOHAN JOSHTTE ÇAĞM 12.00 ŞAMMY VE ROSIE İŞİ PİŞİRDİ 15.00 DÜNYANIN SONUNAKAOAR 19.00 SAMMY VE ROSIE İŞİ PİŞİRDİ 21.30 DÜNYANIN SONUNA KADAR BEYOGLU AVRUPA SINEMASI / 245 73 83 3 HAZİRAN PAZARTESİ 4 HAZİRAN SAU 12.00 ADI VASFIYE 15.00 SEVMKU FAHİŞE I 19.15 DOĞU KAVSAĞI I 21.30 SEVİMÜ FAFIİŞE 12.00 DOĞU KAVSAĞI 15.00 SEVİMÜ FAHİŞE 19.15 C BIOK 21.30 SEVIMU FAHİŞE ORTAKOY FERIYE SINEMASI / 236 28 64 3 HAZİRAN PAZARTESİ 4 HAZİRAN SAU 12.00 YERALTl 15.00 AŞIKLAR 18.00 AVRUPA 21.00 AŞIKLAR 12.00 ŞARKÜTERİ 15.00 YERALTl 18.00 AVRUPA 21.00 SEVDİĞİM MEVSIM türsak Işın adı Nıtelıgı Keşfi Ihale tanhı Son muracaat Ihale şeklı İHALE İLANI Kat karşılıgı apart otel yapım ışı Inşaat 250 000 000 000 - (1996 B F ıtej - 14/06/1996 saat 14 001e 12/06/1996 saat 1700'yekadar Yardim ve lyılık Vakfı 2886 sayılı Devlet Ihale Yasası na tabı değıttr Şartnamesınde belırtıldığı şeklıvte yapım ıcın talıp olan fırmalardan on seçımle yeteriı gorulen ve yapmayı taahhut ettığı projesı beğenılen firmalar açık arttırma usulu ıle ıhaleye katılacaklardır Inşaat yapılacak yer Içel Mersın Kargıpman Beldesı Geçıcı temınat Kesın temınat 7 5OOOOOOOO-TL Alınacaktır Şartname ve eklerı Dosyasındadır Dosya bedelı 25 000 000 - TL dır Yardım ve lyılık Vakfı Başkanlığı ndan veya Mersın Yardım ve lyılık Vakfı Huzurevı Muhasebesınden satın alınarak gorulebılır ILANEN DUYURULUR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle