23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 HA2İRAN 1996 PAZARTESİ HABERLER Yenibosna'da korsan gösteri • İstanbul Haber Servisi - Zafer Mahallesı Yıldmm Beyazıt Caddesi üzerinde dün saat 23.00 sıralannda toplanan yasadışı örgüt mensubu 20-30 kişilik bir grup. park halindeki özel birotomobili vaktıktan sonra bir eczaneye de molotofkokteyli attılar. Lastik yakarak slogan atan grup. daha sonra >aya olarak ola> vennden kaçtı. Feriköy Mahmutşevketpaşa Caddesi'nde toplanan 15 kişilik bır grup ise yola molotofkokteyli atarak kaçtı'. CHP'li gençlerin açlık grevi 1 İstanbul Haber Senisi - CHPSan>erGençlıkKolu üyesi 20 genç. Adalet Bakanı Mehmet Agar'ı protesto etmek ve cezae\ lerındeki eylemlere destek olmak içın 2 günlük açlık crevi yaptı. SarıyerCHPllçe Merkezf nde yapilan açlık grevine katılan \e duvarlara afişler asan gençler. ""Faşizme karşı omuz omuza". 'Faşızme karşı tek yumruk. tek bankat" ve "Delikanlı Ağar. nerdesin hani" sloganlannı attılar. Basın açıklaması yapan CHP'lıler. "CHP"'nın tabanı \e gençlerı ıçin bu ılk adımdır" dediler. Evren ve Çiller'e suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Eskı Şımak bağımsız milletvekili Mahmut Alınak. eski Cumhıırbaşkanı Kenan Evren ile DYP hderi Tansu Çüler hakkında. soruşturma açılmasını istedi. Evren'in. "Bugün 12 ENIÜI öncesi gibi olsa >ine darbe vaparım" ' şekltndeki sözlerı üzerıne dün bir basın açıklaması yapan Alınak. ""Hukukla az çok ilgilı olan herkes çok iyi bilir kı. Kenan E\ren'in yaptıgı suçtıır" dedı. Ağar'dan açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Mehmet Ağar, TBMM Hayali Ihracatı Arastırma Komısvonu Başkanı veeski DYPMılletvekılı Mahmut Öztürk'ün gazetemızde yer alan demeciyle ilgili bir açıklama yaptı. Agar. Öztürk'ün kendısıyle ilgili iddialannın gerçek olmadığını belırrti. Özer Çiller'den yine yalanlama • ANKARA (Cumhuri>et Bürosu)-DYP Genel Başkanı Tansu ÇiUer"in eşi ÖzerCüler. DYP'den istifa ederek ANAP'a geçen Manisa Millet\ekili Tevfik Diker'in. seçimlerden önce propaganda malzemesi olarak kullanılan "Mesudın" tabletlerinin üreticisinin kendisi olduğuna ılişkin savlannı yalanladı. Ç~Hler. "Tabletlerin mucidi ben değilim" dedi. Emek Partisi davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhunvet Başsavcılığı nca. "Türk de\letının ülkesı \e mılletiyle bölünmez bütünlüğüne ve dillerine daır hükümlen değiştırmek amacı gütmek. azınlıklar bulunduğunu ilen sürmek. başka dil \e kültürleri korumak..." gerekçesıvie "kapatılması" istenen Emek Parttsf yle ilgili Anavasa Mahkemesi'nde görülen da\ada bugün ön sa\unma vapılacak. EP Genel Başkanı Le\ent Tüzel. Anavasa Mahkemesi'nde vapacaklan ön sa\ unma öncesinde herkesı bu toplantıya beklediklerinı bıldirdı. ANAP Ankara İl • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-AN AP Genel ' Başkan Yardımcısı BurhanKara. DYP Genel Başkanı Tansu Çıller'in. ANAYOL hükümetini "kendi \olsuziuklarını önleme koalisyonu" olarak görmesı nedenıyle ortaklığın bugünkü durumuna geldiğıni ileri sürdü. ANAP Ankara 5. Olağan II Kongresi'nin açıhşında konuşan Kara, 24 aralık seçimlennin. Türkıye'de demokraside kaosun başlangıcı olduğunu söy iedi. Konuşmalardan sonra vapılan seçınıde. Ankara 11 Başkanlığı göre\ini sürdüren Mehmet Demıre! tekrar başkanlığa ^eçildi. Mumcu suikastı 41. ayını doldurmasma karşın somut bir gelişme yaşanmadı BIZ BÎZE Savsaldamaya işlem yokBakan lÜZUm görmedi \lıllı Savunma Bakanhğı. Uğur Mumcu suikastı soruşturmasını savsaklayan Ankara DGM Sa\cısı Ülkü Coşkun hakkında \erilmesi kararlaştırılan "disiplin cezasını" yürürlüğe koymadı. Adalet Bakanlığı'nın, Mumcu soruşturmasını savsakladığı için Coşkun hakkında disiplin cezası \erilmesi \olundaki kararı. Milli Sa\unma Bakanhğı tarafından, "bakanın lüzum görmemesi" üzerine işlemdcn kaldırtldı. Adalet Bakanlısı'nın. 24 Ocak kuna verilmesi öngörülen disip-GLNEŞGURSON Mumcu'nun katilleri \akalanamadı. ANKARA- Dev let. gazetemiz yazarı Uğur Mumcu'nun 41 av önceöldürülmesinin ardından va- pılan suikast sonışturnıasinın sav - saklanmasını cezasiz bırakarak sorumluları akladı. Milli Sa\ un- ma Bakanhğı (MSB). Mumcu su- ikastı soruşturmasını sa\ ^akladı- ğı Adalet Bakanlığ! belgelerine geçırilen eski Ankara Dev let Gü- venlik Mahkemesi (DGM)savcı- sı ÜlküCoşkunhakkında verilme- si istenen "disiplin cezasını" vii- rürlüöe kovmadı. 1993 tarihinde bombalı bir su- ika^t sonucu yaşamını > itıren Mumcu'nun öİdürülmesinin ar- dından yürütülen soruşturma>ı sa\ sakladığı için Coşkun hakkın- da 11 ay önce disiplin cezası ve- rilmesi yolunda aldığı kararın. MSB tarafından. "bakanın lü- zum görmemesi" üzerine. 6 a> önce işlemdcn kaldırıldığı orta- ya çıktı. Yazanmızın eşi Güldal Mum- cu'nun. ueçen av. daha sonra An- kara 2 No'lu DGM Yedek Hâ- kimhği'neatananeski savcıCoş- lin cezası hakkında bilgi istemek üzere MSB've yaptığı başvuru. yanıtlandı. MSB Askeri Adalet Iş- leri Başkanı Hâkim Tuğgeneral A>duı Kalpakçı tarafından. "Mil- li Sa\ unma Bakanı nanıına" Gül- dal Mumcu'yagönderilenyanıt- ta. şöyle denildi: "21 nisan tarihli dilekçeniz üze- rine Adalet Bakanhğı kanalıvla soruşturnıa açılmış. soruşturma sonucu dü/enlenen müfettiş ra- poru \e ekleri titizlikle ineelene- rek, ilgili hâkim subav hakkında gerekli \asal prosedür 29 Aralık 1995tarihinde sonuçlandınunış ve 357 sayılı vasanın(Askeri Hâkinı- ler Yasası) 25. maddesi uvarınca cvrakın işlemden kaldınlmasına karar \erilmiştir." Bakanlık. bu uygulamanın ge- rekçesini açıklamazken. "Kara- nn gerekçesinin acıklanması. mev- zuat gereği mümkün değildir" savunmasına da>andı. Böylece. Mumcu suikastını so- ruşturmakla görev lendırilen ilk savcı olan \ e "Bu işi de\let yap- mıştır. Siyasi iktidar isterse bu iş çözülür" dediği Güldal Mumcu tarafından açıklanan Ülkü Coşkun hakkında, Adalet Bakanhğı kana- lıv la açılan soruşturma. Cumhur- başkanlığı Başdanışmanı V'efaTa- nır'ın Milli Savunma Bakanhğı döncminde kapatılmı* oldu. Yakınlan ve 50 kişilik bir grup, Talat Türkoğlu'nu Edirne'de arıyor Bir umudu sevincedönüştürebümekİstanbul Haber Servisi- Talat Türkoğlu 84 gündür kav ıp... Eşı HaseneTürkoğ- lu ve Insan Haklan Derne- ği İstanbul Şubesi üyeleri dün onu aramak üzere. son görüldiiğü yere. Edirne'ye gittiler. "Hasene Türkoğlu. vaklaşık 50 kişivle birlikte Incirli'den bir araç konvo- yııyla >ola çıkarken yaptı- ğı konuşmada. "Talat Tür- koğlu'nun bulunması için yaptığımız başvuruların hiçbirine vanıt bile alamadık. Şimdi onu aramak üzere Edirne'ye gidiyoruz" dedi. Edirne'de saat 15.00'te be- lediye bınasının önünde ya- pılan basın açıklama.Mna ise polis.in müdahale etmediğı bildinldi. Talat Türkoğlu. Türki- ye'de. Olağanüstü Hal Böl- gesi'nde savıları tam ola- rak tespit edilemeyen. büyük kentlerde ise artık onlarla ifade edilmeye başlanan ka- \ ıpların son ismi. 29 martta annesini ziyaret etmek üze- re Edirne'ye giden. 1 nisan- da ise Istanbul'a dönmek üzere vola çıkan Türkoğ- lu'ndan bir daha haber alı- namadı. Hasene Türkoğlu. üç aydır istanbul ve Edirne Emniyet Müdürlüğü'ne. İs- tanbul ve Edime Valiliği'ne. İçışleri Bakanlığı'na Adalet Bakanhğı"na\eyetkili gör- düğü diğer kurumlara yap- tığı başvuruların hiçbirin- den yanıt alamadı. Hasene Türkoğlu bu kez İHD istanbul Şubesi'nin kurduğu. Kayıplara Karşı Komisyon üyeleri. Hasan Ocak'ın babası BabaOcak. sanatçılar Orhan Avdın, İl- ka> Akkaya ve diğer kayıp yakınlanyla birlikte eşini aramak üzere Edirne'ye git- ti. Edirne'ye gitmek üzere bir otobüs ve vaklaşık 10 otomobilden oluşan kon- v oyla yola çıkan kayıp aile- lerini veaydınlan DİSK. ve KESK'e bağlı bazı sendika- ların temsilcıieri uğurladı. Yol boyunca sadece Cor- lu çıkışında durdurulan kon- vovda kınılık kontrolü ya- pıldı. Edirne girişinde de durdurulmayan kayıp >a- kınları. beîediye binası önünde saat 15.00'te bir ba- sın açıklaması yaptılar. Talat Türkoğlu'nun vakınları ve İHD Kayıplara Karşı Konıisvon üveleri Talat Türkoğlu'nu Edirne'de aradı. HADEP 2. Olağan Kongresi dün yapıldı. Ankara DGM, inceleme başlattı Türk bayrağı yerine, Apo resmi HADEP'in dünkü büyük kongresinde PKK Hderi Apo'nun resimleri asıldı. Içişleri Bakan- hğı ülavla ilgili olarak soruşturma başlatıldı- ğınısö\ledi. (Fotoğraf: FARÜK. TINAZAY) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HADE P 2. Olağan Büvük Kongresi'nde yüzleri kapa- lı bir grup. Türk bavrağını indirerek yerine PKK hderi Abdullah Öcalan'ın resnıini astı. Tek aday olarak kongreve katılan HADEP Ge- nel Başkanı Murat Bozlak. Güneydoğu'daki savaşın durdurulması gerektiğini belirterek düzenlenen operasvonlarla sorunun çözüle- meyeceğini söv İedi. Bozlak, tarafların div alog sürecine girmesi gerektiğini v urgulayarak "Biz bu ülkenin bölünmesini istenıivoru/. Eşit >e özgür koşullar içinde biriikten >ana\ız~ dedı. Ankara DGM Başsavcılığı. Ânkara'da dün toplanan HADEP Kongresi ile ilgili inceleme başlattı. HADEP2. Olağan Büviik Kongresi. Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda dün gerçekleştirildi. Kongre nedenivle voğun güvenlik önlemleri alınırken sarı. kırmızı ve yeşil renkli flâmalar- la süslendiği dikkat çekilen salonda. Kürtçe v e Türkçe vazılı pankartlar asıldı. Bozlak. 24 aralık genel seçımlerini eleşti- rerek başladığı konu^masmda. seçimleri "Sad- dam\-ari" olarak nitelendirdi. lOmilyon kişi- nin seçım dışı bırakıldığını. HADEP'in seçi- me gireceğini açıklamasından sonra bölgede bazı kişilerin "HADEP'eoy vermeyin,kimeve- rirseniz verin" biçiminde telkinlerde bulundu- ğunu savundu. Bozlak. PKK'nin tüm provo- kasyonlar ve operasyonlara karşın ateşkesini sürdürdüğünü sav undu. Konuşmalar sırasında. yüzleri kapalı bir grup. Türk bavrağını indirerek verine Öcalan'ın resmini astı. Bu sırada. "BijiserokApo,bijise- rok Kürdistan; gerilla vuruvor. Kürdistan'ı kuruvor: Kürdistan faşizme mezar olacak; kahrolsun de\let vaşasın PKK" sloganlarımn atıldığı dikkat çektı. Kongreye. ANAP'tan Halit Dumankaya. RP Van Milletvekili FethuOahErbaş. \azar Fİk- ret Başka>a. sanatçı Şanar Nurdatapan. ÖDP Genel Başkanı Ifuk l ras. Emek Partisi Ge- nel Başkanı Levent Tüzel. İHD Genel Başka- nı Akın Birdal. SIP Genel Başkanı Aydemir Gük'r \ e bazı v abancı ülkelerin si> asi partı tem- silcılen katıldı. Ankara DGM Başsavcılığı. kongre ile ilgi- li inceleme başlattı. DGM yetkilileri. kongre- de Türk bayrağının indirilmesi. salona Öcalan'ın posteri ile örgütün bayraklarının asılmasi ve bölücünıteliktesloganlaratılmasıyla ilgili in- celeme başlatıldığını behrttiler. Yetkililer. kongre sırasında polis tarafından çekilen görüntülü ve sesli bant kayıtlannın, em- ni\ette incelendıkten sonra önümüzdeki haf- ta içinde başsavcılığa iletileceğinı söylediler. Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Törerle Mücedele §ube ekipleri de kongrenin ardın- dan operasyonlara başladı. içişleri Bakanı L Ikü Güney başkanhğında dün akşam vapılan güvenlik toplantısında. HADEP'in Ankara Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 2. olağan kongresinde Türk bay- rağının indirilerek yerine Abdullah Öcalan'ın resminin asılması olayı ele alındı. Içişleri Ba- kanhğı'ndan vapılan açıklamada, olayla ilgi- li olarak çok yönlü soruşturmanın başlatıldı- Sı bildirildi. Turgut Kazan 'Gözaltılar hukuk dışı' İST.\NBUL/ANKARA(Cumhu- riyet) - Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan kayıp yakın- larıyla onlara destek v erenlerin yer- lerde sürüklenerek gözaltma alınma- sına tepkiler sürüyor. İstanbul Ba- ro>-u Başkanı Turgut Kazan. arala- nnda çok sayıda av ukatın da bulun- duğu aydınların. gözaltına ahnma- sının "hukuka veyasa>aaykın" ol- duğunu belirterek "Bir hukukde>- letinde bunu vapanlar ve yaptıran- lar hakkında kamu davası açılır" dedı. İstanbul HaberScrvisinıtrinha- benne göre hukukçular 'Cumarte- si .Anneleri* ile aralannda meslektaş- larının da bulunduğu çok sav ıda ay- dın. yazar ve sanatçının Galatasa- ray da gözaltına ahnmasına sert tep- ki gösterdiler. İstanbul Barosu Baş- kanı Turgut Kazan. polisin uygula- masının yasalara ve hukuka aykın olduğunu belirterek gözaltıîarm "avııkatlar \a da diğer meslek gru- bundan kişiler" olarak birbirinden ayrılamayacağmı belirtti. Kazan, "Soru, polisin böyle bir >etkisi var mı yok mu sorusudur. Hayir. polisin bö\ le bir vetkisi yok. Sadece hukuk- çu değiL hiç kimse bu biçimde gözal- tına alınamaz" dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr Pazarlıgı baştan bağlayalım. Eğer "Cu- martesı Anneleri" konusundan bıktıysanız. hatta "Aaaa. yeterama artık. Kabak tadı ver- dı bu" dıyorsanız. şu anda Tırmık'ı bırakın. bır başka sayfaya atlayın. Ilk paragraftakı uyarıya rağmen bu parag- rafa geçtiysenız. bıkanlardan değilsınız de- mektir. Öyleyse dinleyın. Anlaşılan bır yerlerde birileri, her cumar- tesi saat 12.00'de istanbul'da, Galatasaray Lisesi'nın önündeki küçük alanda bir araya gelen, sayılan kımi kez 30'u bile bulmayan. kimı kez dayanışma amacıyla katılanlarla bir- likte 50'ye yaklaşan Cumartesi Anneleri'nin sessiz. salt yıtirdıkleri yakınlarının fotoğraf- larını ellerinde tutarak oturmaktan ibaret de- mokratık eylemlerıne son vermeye karar ver- mış. Böyle bir karar, istanbul Emniyet Müdür- lüğü'nü aşar, Valisini de. (İstanbul'da bir va- li var mı kuzum?) Bu karar. "devlet"in daha üst basamaklarmda aiınmış. Denmiş ki Cu- martesi Anneleri'nin gözaltına, yani devletın güvenlik örgütlerince gözetım altına alındık- ları sırada yok olan yakınlarını arama eylem- lerı, ne pahasına olursa olsun yasaklanacak- tır. Gerekırse güç kullanılacak, orada ne ka- yıp yakınlarının ne de onlara destek vermek isteyen demokratların toplanmasına izin ve- rılecektır. Üç haftadırolan bu. Galatasaray Alanı'nda toplanması olası kayıp yakını sayısının en az beş katı pohs bırlığı oraya yıgıhyor. Polıs kö- peklerı. zırhlı polıs araçlan, gözaltına alınan- ları taşıyacak beledıye otobüslerı hazır bu- Pazartesi-Cumartesi lunduruluyor. Arada incelik gösterılip gözal- tına alınan kadınlar için kadın polıslerden oluşan bir destek birlığı de hazır bekletilıyor. Saat 12.00'ye doğru da av başltyor. Kayıp yakınlarının eylemlerini izlemiş de- neyimli (!) sivil polıslerden oluşan ekıpler. is- tiklal Caddesi boyunca fır dönüyor ve eyle- me katılacağı, en azından destek vereceğı kuşkusu uyandıran kişileri hazır bekleyen çevik kuvvet polislerıne gösteriyorfar. iki po- lis o kışınin kollanna giriyor, biri de arkadan ve genellıkle saçlarından yakalıyor. karşı çı- kan olduğunda dört beş çevik kuvvet polisi yardıma koşuyor ve "kuşkulu kışı" karga tu- lumba beîediye otobüsüne sürükleniyor. Bin- diriliyor ve emniyet müdürlüğüne gönderili- yor. Polisleri, her cumartesi orada olan gaze- tecılerı bir yana bırakın, sıradan TV ızleyici- sı, gazete okuyucusu da bu uygulamayı ay- rıntısıyla. fotoğrafı. görüntüsü. sesi, çıglığı ile ezberledi artık. O yüzden ayrıntıya gerek yok. • * • Şimdi hiç öfkelenmeden (aslında öfkeden kudurur ınsan), hiç yan tutmadan (uygar bır insan için bu nasıl mümkün olur acaba?) devletın tepelerınde aiınmış olan bu karan tar- tışalım. Bu eylemın ''Toplantı ve Gösteri Yü- rüyüşleri Yasası "na aykın olduğu söylenebı- lir. Izinsiz olduğu ılen sürülebılir. Polisin bu yüz- den yasaları uygulamakta olduğu savunula- bıhr. Savunulabılır mı? Yakınını gözaltında yıtırenler bir örgüt de- ğil, bır dernek değıl. Onları bır araya getiren acılan, öfkeleri ve çığlıkları. Kimden. ne ola- rak izın alacaklar? Daha da önemlisı niye izin alacaklar? "Bız Galatasaray Lisesi 'nın önune gelece- ğizveyitirdiğımizoğlumuzun, kızımızın, eşi- mizin, babamızın, annemizin fotoğraflannı elımizde tutarak sessizce oturacağız" dıye izin mi istenır? insan can yakınının. kan ya- kınının izini sürmek için izin ısteyecekse. o ülkede çürümenin boyutları, çürüme terimi ile açıklanamayacak boyutlara ulaşmış, hu- kuk devletinden fiılen vazgeçilmiş demektir. Şimdi kayıp yakınlan, eylemlerıne devlet zoruyla son vermek zorunda kalmasalardı, "devam" deselerdi ne olacaktı? Önümüz- deki cumartesi. bu ülkede kendıne demok- rat. yurtsever dıyen ve hukukun üstünlüğü- nü savunanlar daha da çoğalarak Galatasa- ray üsesi'nin önüne gelseler, bu. yasalara kar- şı çıkmak mı olacaktı? Gözaltına aldığını iş- kence sırasında dozu fazla kaçırdığı ıçın öl- düren ya da "Şimdi bunu mahkemeye sevk etsek, mahkemeler serbest bırakacak. iyısı mı işinı bitırelım. bız de kurtulalım, millet de kurtulsun" diyen cellatların eylemi suç de- ğil. en azından soruşturmaya, ınceden ince- ye araştırmaya değer bir suç değıl; yitmiş ya- kınının ızinı sürmek suç, yasalara karşı çık- mak öyle mi? Hanı Nasrettin Hoca bır köye gırerken köpekler üstüne saldırmış. Eğilip yerden bir taş almaya çalışmış. Ama taşı bir türlü sö- kememiş. Hoca bu. dilı çatal. 'Ta^/"gediği- ne koymuş: - Köye bakın, demiş. Taşları bağlamışlar. köpekleh salmışlar... Bugün pazartesi. Cumartesiye tam beş uzun gün var. En azından istanbtl'da yaşa- yan, demokrat olduğuna inanan, hukuk dev- letınde yaşadığına inanan. bir ülkenin esen- liğeçıkması ıçın "namuslu yurttaşlann da en az namussuzlar kadar cesur olması'' gere- ğine inananlar içın kendilennı tartmaya, dü- şünüp taşınmaya yetecek kadar uzun. beş uzun gün. Önümüzdeki cumartesi günü "Cu- martasi Anneleri" Galatasaray Alanı'nda ol- mayacaklar. Zor, devlet zoru, tepeden tırna- ğa demokratik bir eylemi kırdı. Önümüzde- ki cumartesi gününe kadar beş uzun gün var. Oğlunu, kızını. yavuklusunu, kocasını, ka- rısını, babasını, annesini yitirmiş kayıp yakın- lannın. bu cumartesi ne yapacaklannı düşün- mek için beş uzun gün. Eğer onlar gelecek cumartesi. sessiz ve yapayalnız, evlerinin bir odasında yitirdileri için sessiz gözyaşları dökeceklerse ve elle- nnden başka bir şey gelmeyecekse bu ül- kenin demokratlarının, hukuk devletine ina- nanların yanıtlaması gereken bir soru. olan- ca ağırlığı ile omuzlanmıza çökecek: Kayıp yakınlan, Cumartesi Anneleri, polis Galatasaray'da toplanmayı yasakladı diye aramaktan, izini sürmekten vaz mı geçsinler? ERDAL ATABEK •••Korku ve Kaygı "Korku". nesnel birtehlikeye karşı duyulan sağlık- lı, koruyucu tepkidir. Saldırgan bir köpeğe karşı du- yulan korku, kişinın kendini koruyucu bir davranışta bulunmasına yol açar. "Kaygı" ise nesnel bir tehlike olmadan da sanki bu tehlike varmış gibi kişinin ürk- mesidir ki sağlıksız bir tepki demektir. "Kaygılı kişi", her köpeğın saldırgan olduğunu düşünerek köpeğe karşı sürekli bir ürkme duyar. Bu kişinin köpeğe kar- şı olan davranışları artık onun bütün hayatını etkıler, bir yerde köpek bulunması olasılığıyla tedirgindir, ha- reketleri sınırlıdır, aşırı bir duyarlılık ve çekingenlik gös- terir. Korku ve kaygı önce güven duygusunu ortadan kaldırır. kişi k,endini güvensiz bulur. Bu durumda ha- yata katılımını azaltır, çekinik kalmayı yeğler, ılgi ala- nını daraltır, kendine ve herkese karşı bir güvensizlik geliştirir. Bu konunun bizim için özel bir önem taşıdığını dü- şünüyorum. Yaşam kültürümüz içindeki "harekete geçirici ef/o"nin (motivasyon) başında "korku ve kay- gı" geldiği için bu konu üzerinde durmalıyız. Çocukları ceza tehdidiyle büyütüyoruz. Öğrencile1 ri başarısızlık korkusuyla yetiştiriyoruz. Kadınlan suç- luluk duygusu altında tutuyoruz. Çalışanları işsizlik korkusuyla ürkütüyoruz. insanlarımızı sokakta kalma, yalnız kalma, yaşlanma, parasız kalma korkusuyla harekete geçinyoruz. Bütün bunların etkileri genişleyen halkalar gibi in- sanlara yön veriyor, yol gösterıyor, onların hedeflerini belirliyor. Artık insanlar kendilerini neyin mutlu edece- ğinı düşünmekten vazgeçiyor, daha çok para kazan* manın peşine düşüyor. Nasıl olursa olsun başlarını sokacak bır evlerinin olmasını ıstiyor. Çocukların ge- leceği için kendi bugünlerınden vazgeçmeyi doğru buluyor. Sorumluluklarını smırlandınyor, yaşamaalan- larını daraltıyor. insanlar kendilerı için "güvenli duygu adacıkları" oluşturuyor ve orada yaşıyorlar. Bu kimileri için "a//e veakrabalar"dır, kimileri içın "arkadaşgrubu"dur, ki- mileri ıçın "eskıden tanıdıklan"ti\r. kimileri içın bir "ta- rikat"X\r. "Güvenli duygu adacıkları", çevreleri izole bantla sınırlandırılmış bir yaşama bölgesidir. Kentler büyüdükçe bu adacıkların sayılan çoğalıyor ve bura- la;da yaşayan insanlar daha yalıtılmış bir hayat süre- rek yitirdikleri güveni sağlamaya çalışıyoriar. • • • Stanley Schanchter, korku ve kaygının toplumsaK laşma üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Vardığı so- nuçlara göre. "korku" içindeki insanlar yalnız kalma- yı ıstemez. kendi durumundaki insanlarla birlikte ol- mayı yeğlerler. "Kaygı" içindeki insanlar ise bunu pay- laşamadıkları ıçin kendi başlarına kalmayı seçerler. Kendine benzeyenle birlikte olmak, kendine benze- meyenden uzak kalmak istediği "korku ve kaygı "nın ürünüdür. Eğer bir toplumu "korku ve kaygı" yönetiyorsa ora- da hiçbir kurumu, hiçbir mekanizmayı bunun dışında tutamazsınız. Bu durumdakı bir toplumun yönelişle- ri, arayışları da buna uygun olacaktır. O nedenle de toplumun orduyu, parlamentodan daha güvenilir bul- ması şaşırtıcı değildir. O nedenle de toplumun dınsel inançlara, milliyetçilik duygularına yönelmesi şaşırtı- cı değildir. O nedenle de toplumun gazetelerin dağıt- tığı kuponlara koşması şaşırtıcı değildir. O nedenle de toplumun söylenen yalanlara bile bile inanırgörünme- si, o yalanlara katılması, gıderek o yalanların bir par-r çası olması şaşırtıcı değildir. • Bir toplumu "korku ve kaygı" yönetiyorsa bütün ki- şisel ve sosyal davranışlar bu etkileşimin içinde, bu- na uygun biçimler kazanacaktır. Yeni "güvenli duygu adacıklan" oluşturulacak, insanlar kendileri için yeni güvenli yaşama bölgeleri oluşturacaktır. Politikanın tıkandığı yeri de burada aramak gereki- yor. • • • "Korku ve kaygı" yönetıminde egemenlık halkın elinde olmadığı gibi, devletin ve siyasal iktidarların elinde de olamaz. Artık iktidar gücü "korku ve kaygı' 1 yaratan her türlü güç gruplannın eline geçmiştir. Kor-. ku ve kaygıyı yenmenin yolu da bu güç gruplanndan birisi olmaktan geçer. Toplumdaki bütün mekanizma- lar böyle bir oluşumun peşine düşer. Eğer bir toplumun hapishanelerinde bulunan in- sanlar can güvenlikleri olmadan yaşıyorsa. eğer bir top- lumun insanları bir caddede karanfille dolaşamıyor- sa başka bir ölçüt aramak gerekmez. Artık uygar bir toplum olmanın ilk ölçütü "korku ve kaygı"y\ ortadan kaldırmak sayılmalıdır. ABD 4 PKK, uzun süreli silidı bırakmah9 Dl RDANE KOCAOĞLL ANKVRA-CHP W. Dö- nem Kars Milletvekilı Atilla Hun'un ABD'dekı inceleme- lerınden sonra hazırladığı ra- porda. ABD'nın. "Türki- ve'nin gereğinden fazla sert- İik kullanarak. bölgede PKK'nin sempatisini arttır- dığı \e PKK ile mücadele ederken. ABD'nin \iet- nam'da. So\Aederin Afganis- tan'dadüştüğü hata>ı tekrar- ladığı" görüşünde olduğu be- lınildi. Raporda. ABD'nın gelı- nen aşamada. PKK'nin uzun süreli silah bırakmasının si- \ıllenn reform vapma şan- sını arttırabıleceği inancm- da olduğu bıldınldı. ABD Ankara Büvükelçi- sı MarcGrossman'ın davetı üzerine bu ülkeye gıderek. >aklaşık bir a\ süreyle üst düzeyde temaslarda bulunan eski Kars Mılletvekılı ve es- ki TBMM Dışişlen Komıs- yonu üvesi Atilla Hun ".ABD'nin Türki\e ve Kürt Politikasının İpuçlan L'zeri- ne" başlıklı bir rapor hazır- ladı. Ba>bakan Mesut YJmaz ve TBVLM'de temsi! edilen di- ğer siyasi partı lıderlerine su- nulan raporda. Türk hükü- metlerinın PKK'yle müca- deledekı tutumu ele^tınldı. Raporun sonuç bölümün- de: .ABD'nin Türkıye v e Kürt sorununa bakışında binncı- si resmi, ıkıncısı ısegüçlü si- v il toplum örgütlerinın v ön- lendirmesi ile oluşan vakla- şım olmak üzere ıkıli bir du- rumun söz konusu olduğu kavdedildi. Raporda. resmi görüşlerin, daha gerçekçi bir temelde. ama ABD'nınçıkarlannıgö- zeten bıranlayışlabelirlendi- ğinın anlaşı'dığı v urgulanır- ken. sı\ ıl toplum örgütleri- nin görüşlennin de kendi ta- rıhsel süreçlerınde şekıllen- mış olan toplumsal yapılar- dan ve değer vargılanndan büv iik ölçüde etkitendıgınin gözlendığı belırtıldı. Rapor- da. toplumsal vaklaşımlann ABD vönetımı ve kongresi üzerinde de önemlı bir etki- sinin olduğu vurgulandı. Emin Karaca halen gözaltında İstanbul Haber Servi- si-Gaiatasaray'daki 'ka- ranfil bırakma" eylemi sırasında. gözaltına alı- nan Türkiye Yazarlar Sendikası(TYS) Genel Sekreteri Emin Kara- ca'nın halen İstanbul Terörle Mücadele Şu- besi'nde tutulduğu bil- dirildi. Karaca'nın, hakkında* yakalama tutanağı bu- lunduğu için serbest bı- rakılmadığı öne sürüldü. Sosyalist iktidar Parti- si (SİP) tarafından ya- pılan yazıh açıklama- da, parti üyesi ve TYS Genel Sekreteri Kara- ca'nın "keyfı' olarak gö- zaltında tutulduğu be- lirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle