Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 HAZİRAN 1996 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
Istanbul
Edirne
Çanakkale
Kocaelı
Izmır
Manısa
Aydın
Denızlı
A
A
A
A
A
A
A
A
31
33
32
37
35
37
37
36
Zonguldak A 26 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Konya
Eskışehır
Sıvas
A
B
Y
Y
A
A
A
A
2b
25
27
26
33
32
32
26
A 35 Kars
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
B
B
B
Y
B
A
3b
33
34
37
32
32
18
24
B 22
Yurtta yağış bek- J,
lenmıyor. Bütün *s s r
-"
bölgelerımiz az Londra
bulutlu ve açık pa r i S
geçecek. Hava Roma 22 Oslo
sıcaklığı artmaya Berlın B 17 Helsinkı B
devam edecek. Amsterdam B 17 Stockholm B
Rüzgâr kuzey ve Madrıd A 25 Belgrad
batı yönlerden Şpfya A 30 Viyana B
hafrf. ara sıra orta Brüksel B 17 Bonn
kuvvette esecek. Budapeşte B 21 Münih
B
B 13
Moskova B
17
Askabat
Almatı
Taskent
Bakü
Bışkek
Tıflıs
Kahire
Şam
m
A
B
B
B
B
B
A
A
38
32
33
26
29
28
35
36
gutıKulParçaiı bulutlu
P*P*
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Konunun bu yanı ayrı ve uzun tartışma konusu...
1950li yıllarda apar topar açılan liseler için bir deyim
vardı:
- Birmüdür, bir mühür...
iştesizelise...
Benzer yöntem, son yıllarda üniversiteler ıçin de ge-
çerli:
: Bir rektör, birkaç direktör...
iştesıze üniversite...
Bilim, araç-gereç, donanımlı öğretim üyesi arkadan
gelsin...
Ülkemizde ne yazık kı, üniversite deyince ilk akla ge-
len, yükseköğretım ve meslek. Oysa üniversitenin ge-
lişimı, kurulduğu ülkenın gençlerınin iş sahibi olmasını
sağlamaktan çok. bılimde kat ettıği yolla ölçülüyor.
'İlim' mi, 'il'im mi?
199O'lı yıllarda yeni üniversıteler şöyle kuruldu:
TBMM'ye giren milletvekıllerinin büyük çoğunluğu,
seçmene, "Beldemize üniversite getireceğim" sözünü
vermıştı. Milletvekılleri. kendi aralannda anlaştılar. "Sen
benım ılimde üniversite kurulmasını desteklersen ben
de senin ilindekini desteklerim..."
"Tamam ama, oy sayımız yetmez, bir iki il daha bu-
lalım..."
"Bulalım. Falanca ile de üniversite lazım. O milletve-
killeriyle de konuşur, rakamı buluruz..."
Kaygı, "ilim" değil de, "//"im olunca, üniversite sayı-
mız birden 20'li rakarnlardan 5û"li rakamlara çıktı...
Bu üniversitelerin büyük çoğunluğunda. eğitimin
"üniversite" düzeyinde yapıldığını söylemek çok güç...
Ancak, bu aşamadan sonra sözünü ettiğimiz üniver-
sitelerin "kapatılmasını" önermek de akılcı değil...
O zaman çözüm, bu üniversitelerin kalıtesinin arttı-
rılması... Bunu başarmanın önemli aşamalarından birı,
sağlıklı bir yönetim oluşturmaktan geçiyor. Bunun için
de rektör önemli bir kilometre taşı...
Türkiye'nin genel gidişinden doğal olarak üniversi-
teler de etkileniyor. istisnaları bir yanabırakırsak1980'li
yıllann üniversite rektörlerinin genel özellikleri şuydu:
- Ne olursa olsun suya sabuna dokunmamak.
- Devrin adamı olmak.
- Ülkenin en tepesınde kim varsa, ona fahn dokto-
ra, fahn hemşerilik, anahtar, ne bulursa vermek...
- Bilimi tehdit eden bağnazhğa karşı mücadele etmek
yerine, "Bana nasıl dokunmaz" hesabı yapıp "denge-
li" hareket etmeye girişmek...
9O'lı yıllarda bu mantığın ne ölçüde değiştiğini en iyi,
üniversitelerin öğretim üyeleri ve öğrencileri saptaya-
bilir. Ülkemizdeki genel kirienmeden, önceki yıllarda ya-
pılan rektör seçimleri de payını almıştı.
Kimi üniversitelerde yönetımi bir "kadro" hareketi
olarak ele geçirenler, değişik yöntemlerle rakiplerini
bölmüştü. Kendileri blok seçime girmiş, yönetimı des-
teklemeyenler ise üç-dört parçaya bölünmüştü.
Böytece yapı aynen devam etmıştı...
Benzeryöntem, kimi üniversitelerde bu seçim döne-
rriinde de denenmeye çalışılıyor. Üniversite öğretim
üyelerine ne yapması gerektiğini söylemek tabii ki ku-
rum dışındaki kişilere düşmez. Ancak. "dışandan gö-
rünüm" onlara yardımcı olabilir.
Önce çağdaşlık ve bilim...
Görünen o kı, üniversiteler önümüzdeki dönemde
şu ikilemle daha cıddi olarak karşı karşıya kalacaklar:
- Bilimsellik mi, yobazlık mı?
Daha önceki yenilgilerin ışığında yöntem değiştiren
"yobazlık", "bilim" kılığına girmekte de çok zorlanmı-
yor. Bugün "bilimsellik" adı altında ortaya atılan pek çok
"araştırma", "tez" neredeyse geçen yüzyıhn Osmanlı
medreselerinden bile geride.
Devletin kimi kurumlarını tehdit eden bu "tehlike"r\m
üniversitede etkin olması salt bu dönem için değil, ge-
lecek kuşaklar için de bağlayıcı bir durum.
Yeni rektörlerin belirlenmesi aşamasında kanımca en
tehlikeli aday, "her devrin adamı olmaya" aday olan ki-
şi...
Nasıl ki, siyasiler "ilim"öen "//"imi anlıyorsa, bu kişi-
ler de üniversitede "bilim "den payına düşecek "dilim "i
anlıyor... Bu konuda Anadolu'nun pek çok üniversıte-
sinden, "tepkı" geliyor. Öğretim üyeleri, rektörlerin rüz-
gâr nereden eserse o yönde hareket etmesinden ola-
ğanüstü rahatsız. En çok yakınmanın geldiği yerlerin
başında Sıvas var.
Dileyelim ki, üniversite öğretim üyeleri, Türkiye'nin
genel görünümünün tersine. sağduyulu davransın ve
ünıversiteye bakışını netleştirerek. gücünü birleştirerek
hareket etsinler:
- Önce çağdaşlık ve bilim...
Bulutıu k
Çok bulutlu Yagmunu
tran'ın gözü KİT satışlannda 'HABITAT'ın sözleşmeleri
• Baştarafı 1. Sayfada
kullanılan çinko iiretiminde
Türkiy e'deki en büyük kapa-
siteye sahip olan Çinkur'u
14 milyon dolara "Kayseri
Maden ve Metal Ticaret"
adıyla kurduğu şirket aracı-
lığıyla mart ayında satın al-
dı. Çinkur'u alan Kaysen
Maden-Meıal Ticaret AŞ
Iran'da bulunan yüzde 50'si
de\ lete ait olan "Mineral Ex-
port" adlı bir firmaya ait ol-
duğu bildirildi.
Geniş çinko vekurşunma-
denine sahıp olan İran'ın.
hükümet tarafından zarar et-
tiği gerekçesıyle elden çıka-
rılan Çinkur'u, hem kendi
sanay isine ucuz ıslenmiş çin-
ko sağlamak hem de Türki-
ye üzerinden ihracat yapmak
için satın aldığı bildirildi.
Yetkililerden alınan bilgilere
göre, petrol ka> nakları zen-
gin olan Iran. Çinkur'un ya-
nı sıra Türkiye'nın uçak las-
tiği üretme donanımına sa-
hip tek tesisi Petlas ile 7.1
trilvon lira ile geçen y ıl ülke-
de kurumlar vergisi rekort-
meni olan. petro kimya üre-
tınıi yapan Petkim'e de talip
oldu. Yetkililer. İran'ın stra-
tejik olarak veya sanay isini
geliştirmek için gereksinimi
olan malları. özelleştipne
kapsamında Türkiye'de satı-
lan fabrikaları alarak üret-
meyi planlandığına dikkat
çektiler. Bu kapsaında. ku-
rulu kapasite alarak \ atınm
maliyetini düşürmeyi plan-
layan Iran"ınTürki\e üzerin-
den kolay ihracat > apma\ ı da
hedetlediğini bildırdiler.
Yetkililer. "İran bu çerçe-
\ede Pttlas ve Petkim'i de aJ-
mak isti\or. Ancak daha bu
işletnıeler için ihaleaçümadı.
Ama görüşmeleri \ürütü-
yorlar" di>orlar.
İran'ın. Türki\e'den 1W5
yılında 7.5 mihon dolarlık
binekaraçlan lastiği. 31 mil-
yon dolarlık da iç lastıkte
kullanılan petrokim\asal
navlon ithal ettıği öğrenildi.
Petlas ıçin geçen vıl mart
ayında açılan ıhaledeen\ük-
sek önerivi \eren >ine İranlı
Muhtar Pencependur. tekli-
fıne karşılık banka teminat
mektubugetiremenıi^tı. Peıı-
cependur'un teminat mektu-
bu getırememesı üzeruıc o
ihalevi iptal edın Özelleştir-
me İdaresi Ba^kanhğı. Pet-
las ıçin temnıuz ayında yeni
bir ihale açmıştı. Ancak bu
ihale\e teklif \eren olnıa-
mıştı.
kâğıt üstünde kalacak'
Elektrikte özelleştirme hazırhgı
I Baştarafı 1. Sayfada
santralların yenilenmesi \e enerji yatınm-
lannda özel sektör ve yabancı sermayenin
katkısının arttırılması istenildi. Enerji kay-
naklarınm tükenme rıskınin gözardı edil-
mesı halinde Türkiye'nin karanhktakaiabi-
leceği belırtilen raporda. kömür üretiminin
özel sektöre \erilmesı ve akarşakıt ürünle-
rinin satışından kesilen \erginin kaldınlma-
sı istenildi.
Türkiye Elektrık Üretim İletim AŞ (TE-
AŞ) tarafından hazırlanan. L'lusal Elektrik
Sistemı İçin Acil İşler Raporu'nda. Türki-
vedeki mevcut santrallarda kömür miktan
\e kalitesinin vetersizliği nedenivleacıl \e
zorunlu önlemler alınması gerektiği belır-
tilerek. kömürün özel sektör tarafından sağ-
lanması önerıldı. Türkiye'nin 1996 yılı
enerji talebinin 94 mılyar kilovat saat ola-
cağı belirtilen raporda. bunun 55.942 mil-
yar kilovat saatinin termik. 37 mılyar kilo-
\at saatinin de hidrolık santrallardan karşı-
lanacağı kaydedildi. Eksık kalan 1.1 milvar
kilovat saatinin de yeni prodüktör veya hid-
rolik santrallardan karşılânabileceği kavde-
dildi. Raporda. Türkıye'deki santrallarda.
kömür miktan ve kalitesizliği nedeniyle.
1994 yılında 3.3 milvar kılofat saai. 1995
yılında da 5 milvar kilovat saat eksik ener-
jı ürettığı belırtildi. Baca gazı arıtma tesîs^
lerinın öngürülen sürede tamamlanmamıs
olması nedeniyle ilgili santralların kapatıl-
maması için mevzuatın değistirilmesi öne-
rilen raporda, akaryakıt fiyatlannın vergi-
den arındınlması istenildi.
Roaporda. yapımı süren ve 2000 vılına
kadar servise girecek olan kemerköv. Ça-
yırhan. Kangal, Kuzgun. ^enice. Adıgüzel
ve Kürtün santrallannın en kısa zamanda
iletim sistemine baölanması gerektiijı belir-
tildi.
Ulusal Elektrik Sıstemi Raporu'nda. Do-
ğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki
elektrik hatîannın terör olavları nedenıvle
kullamlamaz hale geldiği vurgulandı. Ra-
porda. bölgenin elektrik üretim ve iletim
sisteminin sorunlannın teknik eleman veter-
sızliSı ncdeniv le çözümlenenıediSi belirtil-
di.
Yeni enerji üretim santrallannın kısa sü-
re içerisınde kurulması ıçin. klasik devlet
metotlannın dısına çıkılması gerektiği be-
lirtilen raporda, vap-ışlet-devret modelinin
vetersiz kaldığı. bunun yerine vap-iijlet sis-
teminin getirilmcsi istendi. Bu çerçevede.
kamunun içinde bulunduğu finansman si-
kıntısı da göz önünde bulundurularak. özel
sektör vevabancı sermayenin katkısının art-
tırılması gerektiği kaydedildi. Raporda.
enerji darboğazının aşılabilmesi için, yeni
santralların kurulmasının zorunlu olduğu
vureulandı.
A\KAR.\/İSTANBlL(A.A)-BırleşmışMıl-
letler(BM) \e bağlı kumlu^larının aıda. konut.
verleşım. gıvim dahıl. veterlı şasam standardı.
sosyal uüvenlık. sağlık. istihdam. voksulluğun
azaltılmaM. kalkınma. sılahlanma harcamalan-
nın azaltılması. temız çev re gıbı temel ınsan hak-
lan. daha iy ı. daha yaşanabılir dünv a v aratılma-
sı için aldıklan kararlar. ımzalanan uluslararası
sözleşmelenn çoğu. "kuvvedenfıilegeçemiyor.*'
HAB1TAT II Insan Yerleşimlerı İstanbul Kon-
feransı'na sunulan kararlann. esas itıbarıvla.
BM'ın daha önceki uluslararası sözleşmelenn-
de mevcut olduğu. ancak. bu kararların havata
geçınlemedığı tespıt cdildi.
HABITAT II konferansı büresince sıvil top-
lum kurulu^larınm faahyetlennı sürdürdüklen
İTL Ta^kısla'da vapılan değerlendirıııe toplan-
tisina sunulan. Kanadalı öğretim iıvesı ve Glo-
bal Uyuın (Lvgulaınava Geçırıııe) Araştırma
Proıesi Koordınatörü Dr. Joan E. Russow"un
araştırmasında. BM ve bağlı kurulu^lannın bun-
dan önceki sözle^nıelerinde. HABITATII ve gü-
nümüzdeki dığer uluslararası konferanslarda
benzeri kararlar alındığı gözler önüne serilıyor.
Global Uyum Araştırma Projesi Koordınatörü
Kanadalı Dr. E. Russovv arastırmasında. "De\-
letler. uluslararası olarak. BM areuasında, sos-
val. adalet. eşitlik. çe\ re v e barı^ konusunda du-
yarlı imiş' göriintüsü \eri>orlar"" diyor.
Dr. E. Russovv'a göre. B\1 üyesi devletler.
eğer global toplumun karşılaştığı sorunlara ce-
vap vermede. çözmede cıddı ıseler. sosyal eşıt-
likçi, çev reyeduyarlıkalkınmayla. sosyal güven-
lik. eğitım ve sağlık hızmetleri teminı ile çatiş-
nıalan. anlaşmazlıklan. savaşlan önleyıcı ulus-
lararası dıplomasi vebanşyapmayakatkıyada-
ır uluslararası yükümlülüklerine uymava. yeri-
ne getınneve hazır olmak zorundaiar.
Global L yum Araştırma Projesi Koordınatö-
riı Dr. E Russovs. "De\letlerin.BM kararlannın
ha>ata yt\irilnifSL inualanan sözleşmelere uv ııI-
ması için gerekli fonlan. askcri bütçek'ideki ka-
lemlerden. şirketlere viinolik sübvansiyonlar ile
\ergi borçları ertelenıeleri, çe>Te>e zarar veren,
insan haklannı ihlal eden, sosyal adatetsizlik va-
ratan. savaşlann ve çatışnıaların nrnıannıasına
neden olan sanav ilerden. işletmelerden, şirket-
lerden alınacak nıaddi tazminatlarda buimala-
n" gereğını \urguluyor. Kanadalı Dr. E. Rus-
»ov\ un arastırması. BM'nin aynı konularda al-
dığı benzer kararlann örnekleriy le dolu.
Russou adına STK değerlendırme toplantısı-
na katılan AvustraKa Kent Araştırmaları Lyum
GrubuTemsilcısi Dr \anda Rounsefell. sunları
sö> ledı. "HABITAT ll'vesunulan.uygulamaya
değecek bir doküman olnıadığı kanaatindey im.
Şu ana kadar, HABITAT ll'ye onay için sunul-
muş, ancak daha önce pek çok uluslararası an-
laşma ile kabul edilmtş birçok kuraL karar var.
Bi/ öncelikle hükümetler tarafından da onayla-
nan bu anlaşmalann uygulanmasını Lsrivoruz.
Hükümetlerin. daha önceki laahhütlerini yerine
getirmelerini sağiamak için. sivil örgütler bu ka-
rarlann takipçisi olnıalı ve baskı vapmıuj. Aksi
takdirde, sivil toplum kuruluşlan bu kararlann
takipçisi olmazsa, imzalanan kararlardevlet ral-
lanna kaldınlıyor. İlgili kuruluşlanörgütler.de> -
lerieri alınan kararlarda sürekli izler >e de\ letle-
ri uy um için zorlaıiarsa. yeni kararlar alınması-
na gerek kalmayahilir."
1 milyon öğreııci yarıştı
• Baştarafı I. Sayfada
cıyla. ÖYS'debuyıl ilkkez.
adaylara 10 ayn soru kitap-
çığı'dağıtıldı ÖSYM. kayır-
malara yol açıldığı gerekçe-
siyle bu yıl hastanelerde sı-
nav yapılması uygulamasını
kaldırırken. cezaevlerinde
gerçekleştirilen sınavlar ıçin
de özel güvenlık önlemleri
saölandı.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr.
Eres Söylemez. sina\ mer-
kezlerinden edindikleri ilk
bılgılere göre sina\ ın sakın.
olaysız v e başarıy la tamam-
landtgînı kaydederek. sınav
sonuçlarının büyük bir gü-
venlik ağı içinde ÖSYM'ye
taşınmaya baslandığıııı. bü-
tün belgelerın bugün aksa-
ma kadar merkezde toplan-
mışolacağını söyledı. Sınav
sonuçlarının açıklanmatarı-
hinin henüz belli olmadığı-
nı kaydeden Söylemez.
"Asıl hedeHmiz aday ları ha-
tasız yerleştirmektir. Bu he-
def çerçe^esinde çok titiz bir
çalışma vapılacaktır" dedı.
Sınav sonucunda adayla-
rın büyük bölümünün gir-
meyi hedeflediği üniversite-
lerin 4 yıllık eğitim veren
bölümlerine 129 bin 999 öğ-
renci yerlestırilecek Açı-
köğretim programlan ile 2
yıllık bölümlerinden de 647
bin 279 kontenjan ayrıldı.
ÖYS'ye cezaevlerindeki
tutuklu ve hükümlülerden
de gırenleroldu. Buca Ceza-
evındeki 19 tutuklu ve hü-
kümlü. dün sınav heyecanı
yaşadı.
Bu arada. İstanbul'daki
bazı okullarda soru kitap-
çıklarının geç ulaşması ne-
deniyle sınav geç başladı.
\etkililer. sınav ın geç başla-
dığı okullarda yasal sürenın
tamamlandığını. adayların
mağduredilmediğitii beHrt-
tiler
OLAYLARIN
ARDENDÂKT
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
siııde Fırut 'ın sııları konıı-
sııııa yer verilmeyişi ise
Suriye 'yi herhulde dü$ kı-
rıklığına uğratmıştır. Şam.
Kahire'de Arap ülkeleri-
nin Fırat konusunda Tür-
kiye 'ye karşı eleştirel bir
tavır sergileyeceğini ıımu-
yordu. Suriye'nin amacı
Kuhire'de gerek Türk-İs-
rail anlaşması, gerekse \u
konusunda Türkiye'ye
karsı "Arap cvphcsı" oluş-
turmaktı. \itekim Suriye
Dışisleri Bakanı Fanık El-
Şura, persembe güıüi Ku-
hire'ye gider gitmez ise
Türkiye 'yi sikûyetle haşla-
mıs, verdiği denıeçfe Tür-
kiye 'nin Suriye sınırınayı-
ğınakyaptığını ve bb'lgede
gerginliği arttırdığını öne
sürınüstü.
Özetle, Kahire zirvesin-
de Arap ülkelerinin Tür-
kiye konusundu Suri-
ye 'nin kıskırtmulurma
gelmediği ve sonuç bildiri-
sinde "ölçiilii" bir ifade
kullandıkları dikkati çek-
ti. Bu sonucun alınmasın-
da Mısır ve özellikle İ'r-
dün 'ü'nyatıstıruı çabaları
kuşkusuz önemli rol oyna-
ntıstır. -k-k-k
Diyarbakır'da ölü sayısı 7'ye yükseldi
I Baştarafı l. Sayfada
lu'nun 14. kilometresinde bulunan ve
içinde Söz TV ile Söz gazetesinin mat-
baasının yer aldıgı Atındağ Dinlennıe Te-
sisleri'ne önceki gün saat 21.30 sıralann-
da PKK'liler tarafından uzun namlulu si-
lahlarla üç ayn noktadan ateş açıldı. Sal-
dında polis memuru Tamer Nuray. oğlu
Kürşat Nuray. 7. Kolordu Komutanlı-
ğı'nda görevli L'zman Çavus. Burhan
Turna. eşı Elif Turna. Erganı Belediye-
si'nde işçi olarak çalışan MuratSan. eşi
Aynur San ve oğlu Uğur San öldii. 15
kışi de yaralandı. Saldırıyı gerçekleştı-
ren PKK'lilere güvenlik görevlileri kar-
şılık verdi. ancak karanlıktan yaradanan
saldırganlar kaçtılar.
Yaralılar Dicle Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi'nde tedavi altına alınırken. olay ye-
rini ablukaya alan güv enlik kuv v etleri ya-
pılan aramalar sırasında durumundan
şüphe edilen 23 kişiyi gözaltına aldılar.
Saldından hemen sonra olay yerine ge-
len OHAL Yalisi Necati Bilican. Divar-
bakır \alisi Emir Durmaz ile Emniyet
Müdürü Rıd\anGülerdınlenme tesisle-
rine gelerek IMehmet Ali Altındağ ıle gö-
rüştüler. Bölge vaiisı Bilican geniş çaplı
operasyonların sürdüğünü belirtti.
Saldırı sırasında ölen özel harekât tı-
minde görevli polis memuru Tamer Nu-
ray ile 2 yasındaki oğlu Kürşat Nuray
için dün çevık kuvvet müdürlüğü bınası
önünde tören düzenlendı.
Törende konuşan OHAL Valısi Bili-
can. "Bu canilerin emellerine ulaşması
olanaksı/dır. Zaten amaçlarına ulaşa-
mıavacakları için bu tür katliamları vapı-
yorlar. Çoluk çocuk. kadın demeden ma-
sum vatandasları katledenlerden elbette
ki hesap sorulacak. Bunlar vatan şehitle-
ridir. Bu şehitlerin kanları yerde kalma-
yacaktır" dedi. Yapılan dını törenden
sonra Tamer Nuray ve oğlu Kürşat Nu-
ray 'ın cenazeleri uçakla memleketleri Es-
kişehır'e gönderildi.
Dinlenme tesislerınin sahibi Mehmet
Ali Altındaa da dün öâleden sonra saldı-
nnın gerçekleştırildiği yerde bir basın
toplantisi düzenledı. AÎtındağ. OHAL
Bölge Valisi. Diyarbakır Valisi ve DGM
Başsavcılığı'nı suçlayarak sunları söy le-
di: "Milli biriik \e beraberiiğimize, vata-
nımızın bölünmez bütünlüğüne. devleti-
miziıı varlığına vönelik mücadele veren
bizler, her gün, her saat başı. büy ük teh-
likelerle karşı karşıya olduğumuz halde.
defalarca va/ılı müracaat ettik. Ancak
başta bölge. il valiliği ve DGM başsavcılı-
ğı olmak üzere tüm sorunılu resmi kunı-
luşlarâcizliğinigösterek bi/e sahip çıkıııa-
nıışlardır. Olay dan ancak birkaç saat son-
ra gelen yetkililer, her /anıan olduğu gibi
kendilerini suret-i haktan gösterip nutuk-
lannı atmışlardır."
Jandarmanın kendilerini 3-4 gün önce
uyararak "Kendinizemukayetolun.terö-
ristler Diyarbakır'a sı/mış. Tedbirinizi
alın" dediğini açıklayan Altındağ. "De\-
k't ve jandarnıa bu ey lemi çok iyi biliyor-
du. Teröristter saldında yakalanabilirdi.
De\ lerin v urdumduy mazlığını anlamıyo-
rum" dedi.
Saldırganların helıkopterle takıbe alın-
maları hal ı nde düz arazıde kolay ca yaka-
lanabıleceğini öne süren Altındağ. sözle-
nni söy le sürdürdü: "Şunu hemen belirt-
meliy iz ki. y ıllardan beri Türkiye'de din-
mek bilmeyen kör terör. her gün biraz da-
ha azgınlaşarak büy ümektedir. Devlet
otoritesini ellerinde tutan kimseler. ınille-
tin nabzına göre serbet \ererek Ha bittı.
lıa bıtecek". "Ölenlerin kanı yerde kalma-
yacak'. "Üç-bes çapulcuya devlet pabuç
bırakmayacak", "\erilecek tek bir çakıl-
tasimız yok' gibi paıiak ve sonuçsuz nu-
tuklarla bir noktaya ulaşamamakta. bu
sözler havada kalmaktadır. Netice itiba-
rıyla gece sivil vatandaşların aileleriyle
birliktc olduğu .Altındağ tesislerine saldı-
rı da bunu net olarak teyit etmektedir."
Ulkenın bu duruma gelmesındekı en
büyük sorumluların polıtikacılarolduğu-
nu belırten Altındağ. şunlan söyledi:
"Korkanz ki. devleti yönetenlerin basi-
retsizliği nedeniy le. hükmen de olsa gele-
cektefiilen bir mağlubiyete boy un eğmek
söz konusudur. Bunun en çarpıcı görün-
tüsü de, ülkemizde bu günlerde yaşan-
makta olan istikrarsızlıktır. Dilimi/ var-
ntıyor ama. görünen odur kL bu kaos de-
vanı ederse ülkemiz. vakın gelecekte so-
kaklann insan cesetleriyle dulup taştığı
bir noktaya gidecektir. Her gün gömlek
değiştirir gibi parti değiştiren ve suratla-
nnda binbir maske taşıvan. kinıisi
PKK'IL kimisi başka örgütten olan birçok
milletvekili kuzu postuna bürünmiiş kurt
misali Meclis'te cirit atnıaktadır. Demok-
rasiden ve insan haklanndan söz edilmek-
te. ancak siv il ve sav unmasız vatandaşlar
PKK gibi terör örgütlerinin insanna terk
edilmektedir. Artıkyeter 'tav şana kaç. ta-
zıya tut" \ehametinden \az geçin. Aksi
takdirde bu toplum istemeye istemeye te-
rör örgütlerine teslim olmak ya da Türk
vatandaşlığından çıkıp bir ülkeye iltica et-
mek zorunda kalacaktır. Dev let dev letli-
ğini bilmezse.vatandaş\atandaşlığını bit-
mez.*"
Cep telefonunda
üstün performans
Netaş GSM 933