07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 SUBAT 1996 CÜ MARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP'la temas J)YP ANAYOVu ısıtıyor -ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - DYP yönetimi, "-ANAYOL'un ancak Genel Başkan Tansu Çifler yönetimınde gercekkştırilebilecegi yönündeki direncini zayıflattı. Muhalefete «iüşmenin gerginliğini yaşayan DYP, ANAP ve DYP'deki parti içı muhalefetin zorlaması ve ANAP-RP pazarltgının gerginleşmesi üzerine, 'ANAYOL' görüşmelerini yeniden başlatma arayışına girdi. Bayram tatilimn ardından DYP lideri Çiller'den "muhalefete dûşmenin hesabuu" sormayı planlayan parti ıçı muhalefet de harekete geçtı. Eski DYP Teşkjlat Başkanı Rıfat Serdaroğhı. "Muhalefet yağlı kaakör. Bu yola çıkarken, ekibin ve kadronun iyi tanınması lazıın. Parti muhalefete düşerse, DYP içinde bunun hesabının göriiİmesi gerckir. O hesap görüJecektir" dedi. DYP atakta DYP, ekonomı yönetiminin paylaşımı konusunda zorlanan ANAP-RP göriLşmesindekJ gerginliği arttırmak amacıyla ANAP yöneticilenyle temas kurma arayışına girdi. DYP yönetimi, RP ile pazarlıklann tıkanması, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, "Çok bûyük sıkınülar var. Künse bu iş bitti sanmasın" sözlen üzenne. ANAYOL konusunda umutlandı. Partideki ağır toplann RP ıle koalisyon nedenıyle kopmalanndan kaygılanan ANAP'ın da DYP ıle temaslara yeniden baslayabıleceği beliıtildi. Bayram tatilini Uludağ'da geçiren Başbakan Çiller, sag kolu olarak nıtelenen DYP Grup Başkanvekili Yakm Erez'in tatil süresince Ankara'da kaiınasım sağladır£rez'in, r £,NAP Grup Başkanvekili fjlkü Güney ile görüştüğü ve üçüncü kişinin başbakanlığında geçici ANAYOL hükümetinin ardından dönüşümiü azınlık hükümeti modelinde uzlaşma noktasma ulaştığı haberi siyasi kulislerde yayıldı. 'ANAP'la göriişmedim' DYP'nin, Devlet Bakanı Necmettin Cevheri'nin başbakanlığında 10 aylık ANAYOL hükümetinin ardından ilk sıra ANAP'ta olmak üzere dönüşümlü azınlık modelini kabul edebileceği haberleri, parti yöneticilerince doğrulanmadı. Yalım Erez, Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorusu üzerine, ANAP'la koalisyon görüşmesi yapmadığını söyledi. Ülkü Güney de yaptığı açıklamada, " Koalisyon görüşmelerinin yapıldıgı bir süreçte başka bir temas ve oluşumun içinde olmam. siyasi terbiye kurallanna sığmaz" dedi. Güney, bu yöndeki söylentilerin, hükümet bunalımını çözmek amacıyla yapılan görüşmelerin baltalanmak istenmesinden kaynaklandıgını belirterek, "Bu tip provokasyonlar olacakbr. Bu tip yanlış spekülasyon ve beyanatiara hiçbirimizin iltifat etmeyecegi tabndir" görüşünü dile getirdi. Baba ve kızının intihar girişimi İstanbul Haber Servisi - Kızı. tedavisi olmayan birhas- talığa yakalanan baba, dün ak- şam saatlerinde kızıyla bera- ber Boğazıçı Köprüsü'ne çıka- rak intihar etmek istedi. Boğa- zıçi Köprûsü'nün korkulukJa- nna 10 yaşındaki kızı ile bir- lıkte çıkan berber Rahim Gü- ler, tedavısı mümkün olma- yan 'hidrosefali' hastalığına yakalanan kızınınhastane roas- raflannı karşılayamadığı için birlikte ölmeye karar verdîk- lerini söyledi. Polisler tarafin- <ten güçlükle ikna edilen ba- ba-kız ıntihardan vazgeçiril- di. Köprü Koruma Müdürlü- ğü'ne götürülen baba ve kızı, hastalık nedeniyle Samsun'dan 4yılönce fstanbul'agöçettik- lerını belirterek, "Ayda 100 milyon lira tutan hastane mas- raflannı karşılayamıyoruz. \et- Kfliler bizc »arduna obnazsaöi- mekten başka şansınuz yok" dediler. ANAREFAH'ta heyetler uzlaşmaya varamayınca gözler liderlerin görüşmesine çevrildi Düğümü liderler çözecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP ve RP kurmaylannca pazarlıklan sürdürülen "ANAREFAH" koalısyonunun önündeki te- mel engeller aşılamadı. Üç gûndür sürdürü- len toplantılarda tıkanma nedenı olan Maliye Bakanlığı, ekonomi yönetiminde etkin kuru- luşlar. KültürBakanlığı ve Diyanet tşlen Baş- kanlığı'nın, bugün saat 14.00'te gerçekleştı- rilmesi planlanan Yılmaz-Erbakan zırvesin- de paylaşılması kararlaşnnldı. Pazarlıkta önem- li anlaşmazlıklar bulunduğuna dikkat çeken ANAP liden Yılmaz, "Kimse bu iş bitti san- masuı" görüşünü dile getirdi. Ankara'ya dö- ner dönmez topladığı başkanlık divanında kurmayianna, "Adilbölüşümdentavizverme- yin" talimatını yıneleyen RP liden Erbakan, •*Yıbnaz'la görüşmeden sonra protokoiiçin ça- bşmalar yapılacaknr"diyerek koalisyon için umutlu olduğu ızlenrnıı verdi. Yılmaz ve Erbakan'ın, yaptıklan son gö- rüşmede. çerçeve komısyonunun, çalışmala- nnı dün tamamlaması öngörülmesine karşın, alt komısyonlann 3 gündür yürüttüğü pazar- lıklar. bazı temel konularda tıkandı. Başbakanlığı ANAP'a veren RP, "tesfimi- yet olacağı" gerekçesıyle, Maliye Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Diyanet Işleri Başkanhğı ve Güreş'ten seçmene rapor AHMETBARUTÇU KÎLlS-DYPKilisMİ]- letvekili Doğan Güreş, 1.5 aylık parlamenter olarak geTçeklestirdiği icraaüan- nı', kendisini TBMM'ye taşıyan seçmenlerine an- lattı. Güreş, 13 kalemde topladığı ve 100 milyar li- raya ulaşan Kilis'e katkı- lan için "Böylesinebirdes- tek. şu ana kadar hiçbir 0e yapıimamıştır'" dedi. DYP ortakhğında kuru- lacak bir hükümette Milli Savunma Bakanı olmasına kesin gözüyle bakılan es- ki Genelkurmay Başkanı, Kilis'in çiçeği burnunda milletvekili Doğan Güreş, Ankara'ya gidince memle- ketini unutmadığını kanıt- lamaya çalışıyor. Kilis'te hem parti örgütûnde hem de kahvchanelerde konuş- malar yapan Güreş, adeta 'icraatın içinden' sundu. Seçmenlerine Kilis'e yap- tıfı katkıları anlattı. ekonomı yönetimınde etkin kuruluşlarda ödün vermeye yanaşmazken bazı miiletvekilleri- nin istıfa tehditleriyle karşılaşan ANAP yö- netimi de RP'li koalısyona karşı ılımlı tutu- munu bırakma eğilimine girdi. ANAP liden Mesut Yılmaz'ın. görüşmeler sürerken önem- li anlaşmazlık noktalan bulunduğunu belirte- rek "Kimse bu iş bitti diye düsünmesin. Cid- di görüş ayrdıklan var" görüşünü dile getir- mesı dikkat çektı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı tlkerTun- cay da partisinin, hükümet kurma görüşme- lerinde samimiyetini devam ettırdığini, aynı samimıyeti ve anlayışı RP'den de bekledikle- rinı söyledi. Tuncay, "Bütün bu iyi niyetimi- ze ve gayretlerimize rağmen bir hükümet ku- rulamazsa bunun sorumlusu ANAP olmaya- caknr" dedi. Heyetler arası görüşmede anlaşmazlık sü- rerken ANAP, SümerOral'dan sonra, dün ya- pılan 3. gün görüşmelenne imrenAykut'uda kattı. TBMM'de dün saat 14.00'te bir araya gelen gmplann görüşmesine, taraflann iste- ğı üzenne saat 16.45'tearaverildi.Taraflarara- smda gün boyunca yapılan görüşmelerde Ma- liye Bakanlığı, ekonomi yönetiminde etkin kuruluşlar, Diyanet Işleri Başkanlıği ile Kül- türBakanlığı konusunda yaşanan sıkıntının aşı- lamadığı bildınldi. RP'liler, "Maüve sizde oiursaHazineveya DtşTkaretMüşteşarlığı biz- deoimaiı" yönündeki ısrarlannı sürdürdüler. ANAP yöneticilerinin ıse "Başbakanlık biz- de. Ekonomnı ilk dönemde rayına oturtmak ve gereken önlemleri almak için bu kuruluş- lann tekelden j öneölmesi gerekir. Maliye Ba- kanbğı ile diğer kuruluşlann \önctiminin biz- de olması özelleştirme açısından da önem ta- şıyor. Ekonomide çift başlıiık olmaz" görüşü- nü savunduklan kaydedıldı. RP kurmayfan- nm aynca, başbakanlığın ANAP'a verildiği- ne dikkat cekerek, RP'ye bir fazla bakanlık verilmesini ıstediler. ANAPIılar aynca, Türkiye'nin dış kredi bul- ma konusundaki sıkıntılannı da gündeme ge- tirerek ANAP'ın ekonomi yönetımıni alma- sı durumunda dış kredi sağlamanın kolayla- şacağmı vurguladılar. Antalya'dan dün akşam dönen RP liden Er- bakan, aksam saatlerinde partisinin başkan- lık divanmı topladı. Erbakan'm, görüşmeleri sûrdüren kurmayianna, ekonominin yönetimi konusunda "adfl bölüsüın'' tezinden geri adım atılmaması konusunda talimat verdiği öğre- nildi. RP kurmaylan, daha sonra tekrar TBMM'deki ANAP grubuna gelerek, görüş- meleri sürdürdüler. Erbakan, başkanlık diva- nı toplantısından sonra yaptığı açıklamada, Yıl- maz'la bugün saat 14.00'te görüşeceklerini bildirdı. Erbakan' ın, "Çahşmalar sürecektir. Enson yapılmakta olan çahşmalardır. Yılmaz'la gö- rüşmeden sonra koalisyon protokolü için ça- uşmalar yapüacaknr" diyerek koalisyon pa- zarlıkJan konusunda umutlu izlenim verme- sı dikkat çekti. RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk, sa- at 23.00'te sona eren teknık heyet toplantısı- nın ardından, "Mutabık kalınan \vya kalınma- yan hususlan, heyetler olarak genel başkan- lara götiirme karan aldık" açıklamasmı yap- tı. ANAP kurmaylan arasında, görüşmeden sonra gergın bir hava yaşanırken, Clkü Gü- ney, "Anlasma sağlansaydı açıklardık" dedi. Görüşmeler sırasında TBMM'de bulunan ANAP Aydın Milletvekili Yüksel Yalma da, anlaşmaya vanlmadığını ima ederek, "Ko- medi bitti'' değerlendırmesını yaptı. Liderler zirvesınden önce bugün her iki partının kurmaylan da kendı liderleriyle bi- raraya gelecekler. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART Yümaz'a 'AN4REFAHtepkM Refah Partisi ile anlaşan ANAP lideri protestolara hedef oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "ANAREFAH" hükümeti konusunda RP lideri Necmettin Erbakan'la anlaşan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. milletvekillerinin istıfa tehditleri ve örgütlerden gelen baskılara hedef oldu. ANAP'lı milletvekilleri Safa Girv, ve Kaya Erdem istifa edeceklerini açıklarken, RP'yle koalisyon kunılmasına karşı çıkan pek çok liberal milletvekili de istifa ya da kurulacak hükümete güvenoyu vermemeye hazırlamyor. Yılmaz, Ankara'da RP'yle koalisyon kurmamasını ısteyen 3 bin kişinin imzaladıgı dilekçeyle protesto edildi. Erdem ve Giray, istifalannı Mesut Yılmaz'a vermek için anlaşma sağlanmasını ve ANAP-RP hükümetinin Ankara'da lOkisihk bir grup, ANAP'ın RP'yle yürüttüğü hükümet kurma çahşmalarmı protesto etmek amacıyla 3 bin kişinin imzaladıgı dDekçeyi Mesut Yılmaz'ın konutuna götflrdü. kurulmasının açıklanmasını bekliyorlar. Istifaya hazırlanan millervekilleri, 3 gündür süren görüşmelerde anlaşma sağlanamaması üzerine umutlandılar. RP'yle uzlaşma sağlanamaması durumunda istifa etmeyeceklennı söyleyen milletvekilleri, RP'yle hükümet kurmaması konusunda Mesut Yılmaz'a da baskı uyguluyorlar. ANAP grubunda. karar alınmasma karşın RP'yle koalisyon kunılmasına karşı çıkan milletvekillerinin sayısının arttığına dikkat çekildi. lzmir Mılletvekili Süha Tanık'ın da RP'yle koalisyona karşı olduğu ve koalisyon karan alınmasmdan sonra istifa edebileceği bildirildi. lzmir Milletvekili Işın Çelebi'nin ise tepkisini, olası ANAP-RP hükümetine NOTLAR /AYDIN ENGİN güver.oyu vermeyerek göstereceği ifade edildi. Gaziantep Milletvekili Mustafa Taşarve Kocaeli Milletvekili Bülent Atasayan'm da RP'yle hükümet kunılmasına karşı çıktıklannı ve hükümet kurulması durumunda tepkisiz kalmayacaklannı parti yönetimıne ilertikleri öğrenildi. RP'yle hükümet görüşmelerini sûrdüren ANAP yönetimi. örgütlerinden de eleştiri alıyor. RP'yle koalısyona karşı olan örgütler, ANAP genel merkezine faks ve telgraf çekerken, Ankara'da 10 kişilik bir grup, ANAP'ın RP'yle yürüttüğü hükümet kurma çalışmalannı protesto etmek amacıyla 3 bin kişinin imzaladıgı dilekçeyi Mesut Yılmaz'ın konutuna götürdüler. Dilekçeyi Mesut Yılmaz'a veremeyen ve grubun içinde yer alan ANAP eski Çankaya llçe Başkanı Ahmet Akgün. "RPflekurulacak bir koalisyon laik Türkiye'ye zarar verecektir. Mesut V ılmaz. seçimden önce RP'yle görüs.meyeeegini açıklamıştı. ANAP tabam RP'yle bir koaiisyon kuruimasuıı istememektedu-" dedi. Grupta yer alan bazı protestocular, ANAP üyesi olmadıklannı \ e RP'yle bir hükümet kurulmasına karşı çıktıklan için eylemi destekiediklerini -oylediler. ANAP Çankaya llçe Başkanı AIi Çebt Ahmet Akgün'ün, YP Çankaya llçe Başkanı iken, bir hafta önce istifa ederek DYP'ye geçtiğini belirterek "Fitarihinde ANAP'lı olan bu şahsm tavrnu, dostça bulmadtgımızı. bir maksada hizmet etmek amacıyla bu tavn sergilediğini biz hakiki ANAP'ular çok iyi biliyoruz. Koalisyon konusunda genel başkanmuzm vereceği her türlü karann Türidye ve partimfadn faydasına olacağı kanaatindeyiz*' dedi. Adnan Keskin 'Yılmaz'ın takkesi düştü' ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'ın RP ile hükümet kurma cahşmalanna gırmesini "ikiyüzlülük" olarak nitele- \erck "Yılmaz'ın takkesidüştü,keG gö- ründü"dedı. CHP Genel Sekreten, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Adnan Keskin, dün dü- zenledığı basın toplantısında, seçım- ler sonrasmda yaşanan olaylann mer- kez sağ partilerin pecesıni düşürdüğü- nü kaydettı. Merkez sağ partilerin seç- meni kandırdığını vurgulayan Keskin, "Seçimler öncesinde biri diğcrini baO kulübü. diğcri de öbürünü cumhuri- >ete yönetik bir tehdit olarak gören iki parti, bir araya gelerek hükümet kur- mayaçahşıyor. Bunun adıseçmeni kan- dırmakör" diye konuştu. Keskin, ku- rulmak ıstenen ANAREFAH hükü- metinin bir yağma ortakhğını hedef- ledığinı savunarak Türkiye'nın yapı- sal soranlanna çözüm getırecek ilke- lerin gündeme getırilmedığıni behrt- tı. RP ve ANAP'ın ülkenin iç ve dış sorunlannı göz ardı ederek kadro bö- lüşümü pazarlıklan yaphğını vurgula- yan Keskin, şunlan söyledi: "Hükümet kurma çâbalan, yağma hükümetinin çabsını kurma ça'balan- dır. Görüşmelerin başından beri tar- üşılan konular. neyin nasıl pay laşılaca- ğıdır Yılmaz'ın sö>lemn le. Ldcdiğj po- litika arasındaki çeliştd gün ışığına çık- mışür. Yıhnaz'ın izlediği politika.yak- lasan ANAP kurultaymda konumunu muhafaza etmesine yarayacak, ama ANAP'm si\-aset sahnesinden sümme- sine engel olamayacaktır.'' Karnaval, bayram ve Kardak... A teş almacasına Köln'e gittim. Cu- martesi sabah gıdip pazartesi öğ- leyin döndüm. Türk, Yunan ve Alman gazetecılerin katıldığı bir toplantıda konuşmacıydım. Konumuz da "Kardak bunahmıaynasmdaTürkveYunan medyasL" tlginç ve derslerle dolu bir toplan- tıydı. Ama toplantı hele bir yanda duradur- sun. Ben bugün bir "bayram yazKi" yazma- ya kararlıyım. Kararhyım, çünkü siz bu gün- leri tek bayramla idare ederken ben birbiri ardına iki bayrama birden katıldım, iki bay- ramın birden keyfini yaşadım. Önce "gâvur bayramı"ndan başlayalım. Köln'de karnavalın tam da tepe noktasma ye- tiştim. On birinci ayın on birinde. saat on bi- ri on bir geçe başlayan "Faşing", şubatın üçüncü haftasmda final turuna girer. O haf- tanın sonunda. cumartesi, pazar ve illede pa- zartesi günü (Güller Pazartesısi) ise Hıristi- yan dünyasında bayram kutlaması yeryerçıl- gınlık boyutlanna ulaşır. Ünlü Rio Karna- vah'nı görmediyseniz bile duymuşsunuz- dur. General EvTen sayesinde 12 yılımı ge- çirdiğim Almanya'da, Batı ve Orta AVTU- pa'nın pek çok kentınde karnaval eğlence- lerini gözledim Ama Köln Karnavah'nı bir türlü denk getirip görememiştim. Bu kez oldu. iyi ki de oldu. Uygarca ve çılgınca eğlenmesini bilen in- sanlann bu kadaryığınsal, bu kadar yediden yetmişe, eşiktekinden beşiktekine bayram kutlayışı görmeye. daha önemlisi katılmaya değer. Koca bir kentte. Köln'de yaşayanla- nn handiyse tümü, akla gelebilecek ya da akıl- lanna gelebilen en matrak, en renkli, en çıl- gın kıhklara bürünmüşler. Siz, tek gözlü, tek kollu ve tahta bacaklı korsanlara bakar- ken yanınızdan Alcatraz'dan hapishane üni- formasıyla tüymüş üç dört azılı mahkûm geçiyor; karşıdan tırnaklannı uzatmış beş cadı size yaklaşırken arkanızda elinde bal- tasıyla izbandut gibi bir ortaçağ celladı be- liriveriyor. Orta Avrupa'nm ısırgan ayazı, hattaara sı- ra sepeleyen karbile hızımızı kesmedi. Ha- va yavaş yavaş karanrken de her birinden (ay- nmsız her binnden) müzik ve coşku taşan meyhane ziyaretlerine geldi sıra. Hiçbirin- de on dakikadan fazla oyalanmadan, hepsin- de birer bardak Kölsch (Köln kentinin özel birası)yutup, enyakınınızdaki biriyle (tanı- dık tanımadık önemli değil, en yakınınızda- kiyle) bir iki tur dansedip sonra da bir baş- ka meyhanenin yolunu tutarak gece yansı- nı ettik. Ertesi sabah gündoğmadan uyanıp, azmış gastritimle sarmaş dolaş otobüsten inip bir trene, o trenden ucu ucuna yetişılmış bir uça- ğa aktarma yapıp bir başka iklime, bir baş- ka dünyaya döndüm. Benim için bayram bit- memişti. Kendimi bir başka bayramın için- de buldum. Gece İsa ile Köln sokaklannda sürtmüştüm. Sabah Istanbul'da Muham- met'le buluşup büyüklerin ellerini öpmeye gittik. Kuşkusuz bu yazınm amacı "Ey okuyu- cu, gördünüz mü ben neler neier yaptım, ne biçim eğlendim" gibisinden sade suya tirit gezi anılan aktarmak değil. Yazınm başını anımsayın. Köln'e. Yunan, Türk ve Alman gazetecilerinm katıldığı birmeslek buluşma- sı için gittim. Konumuz Kardak bunahmı değil, Kardak bunahmı ekseninde (aynasın- da da diyebilirsiniz) Türk ve Yunan medya- sı idi. Önce -ana konuşmacı olarak - ben konuş- tum. Aklımm erdiği, dilimin döndüğünce Türk yazılı ve görsel medyasının Kardak bunahmı sırasındaki tutumunu anlattım. Ar- dından Yunanlı meslektaşlar kendi üikele- rindeki tabloyu sergilediler. Sonunda "Yok bırbrrimizden farkımız..." diye başlayan ün- lü banka rekiamını hep birlikte söyledık. Toplantı bitti. Bir açık büfenin çevresin- de dolma-dolmadaki, tarama-taramaki, köf- te-köftedaki, fasuiya plaki - fasilaki'den oiu- şan masanın çevTesinde buluştuk. Bir Yunan- lı kadın meslektaş kederle güldü, sonra ek- ledi: "EsJdden" dedi.^eskiden şu polhikacılar obnasa, Ege'nin iki kıyısında her gün bavram olur, derdik. Korkanm artık şu politikacılar ve gazeteciler olmasa Ege'nin iki vakasında her gün bayram olacak, dememiz gerek™" Kızcağız haklı. Ama ben üstüme alınma- dım. O yüzden bana her gün bayram. Nite- kim geçen cumartesiden beri sürekli bayıam- dayım Dansı başınıza... POLTltKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bölüşüm... ANAP'la RP arasında kıyasıya bir paylaşım mü- cadelesi var... Kamu bankalanndan Emlakbank, Vakrfbank ve Halk Bankası'nı ANAP'a bırakan RP, Ziraat Bankası'nı kendisi almak istiyor. Içişleri, Sağlık, Bayındırlık, Ta- nm, Orman, Sanayi, Çevre Bakanlığı'nı kapan RP şimdi, Adalet, Ulaştırma, Maliye, Kültür Bakanlığı'nı koparmak için yoğun bir çaba harcıyor. Bu arada ANAP'ta ipler geriliyor. lzmir milletve- killeri Kaya Erdem, Süha Tanık ve Işın Çelebi'nir, ardından Safa Giray da Mesut Yılmaz'a meydan okuyor: "istifa edeceğiz!.." Kimi ANAP'lılar ise bayram yapıyor bu arada: "Biz lOaylığma iktidara gelmiyoruz. Öyle birpro- tokol hazıriıyonız ki tam beş yıl iktidarda kalacağız RP'yle birlikte." Tüm bu gelişmeler olurken DYP'nin 'tarikatçı ke- simi' ANAREFAH birlikteliğine nasıl bakıyor? Orne- ğin Fethullah Gülen'e yakınlığıyla tanınan lzmir Bü- yükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura ANA- REFAH birlikteliğini nası) değerlendiriyor? Şöyle: "İktidarda kim olsa, yapması gereken icraatlar bellidir. Koalisyon şununlaya da bununla olmuş, çok mu farkeder..." • • • Burhan Özfatura 'ideolojik olarak' RP'li Oğuz- han Asiltürk ya da ANAP'lı Abdülkadir Aksu'dan farklı mı düşünür? RP'li Abdullah Gül'le DYP'li Rı- za Akçalı ve ANAP'lı Mehmet Keçeciler arasın- daki 'ideolojik farklılık' nedır? Sanırız aynı düşünce çizgisindedir bugün DYP, ANAP ve RP'de politika yapan pek çok kişi... Gelin DYP'li Burhan Özfatura'nın ANAREFAH bir- likteliğine destek veren yazısına şöyle bir göz ata- lım: "Şüküher olsun, mutluluk içinde bayrama ulaş- tık. Pekiama nediro bayram ilanlan? Yine bitmek tü- kenmek bilmeyen laiklik edebiyatı. Nereye varmakistiyoruz? Kime ne mesaj vermek istiyoruz? Halkın inancını zedelediğimizin, özellik- le bu tür davranışlarla Refah Partisi'ne prim sağla- dığımızın ne zaman farkına varacağız? RP'nin diğer partilerden ne farkı vardır? Seçim konuşmalannın biranlam taşımadığını, kendileribi- le ifade etmediler mi? Bu tür davranış ve beyanlann hiç gereği yoktur. Iktidarda hangi parti oiursa olsun, bir şeyin değiş- mesi söz konusu değildir. Çok önemli bir misafir ağırladık. Louis Farrak- han. ABD Müslümanlannın önde gelen bir lideri. Bir milyon kişiyi yürütebilmiş bir ınsan. Bu kişi RP'nin değil, Türk halkının misafiriıdı. Ne- dense fazla onore edilmedi. Devletimizin sayın üst düzeyyöneticileri tarafından iltifat görmedi." DYP Genel Başkanı Tansu Çiller Hanım, Refah'ı 'öcü' gibi gösterip, "Bunlar bizi ortaçağın karanlı- ğına götürecek" derken DYP'li başkan Özfatura tam tersini söylemektedir. Türkiye tam bir çölişkiler ülkesi bugün... Medyamızda bir yandan "Şeriat geliyor" çığlıkla- rı, öte yandan Avrasya feribotunu işgal eden eli si- lahlı teröristleri koruyup kollama yöntemıyle 'kah- raman' ilan etme yanşı... İBDA-C'nin yayın organından biryazıyı okumaya ne dersiniz? Yazıyı okuyun ve karan sizler verin? Işte yazıdan bir bölüm: "Şunu belirtelim kiMuhteşem GemiKaçırma Ey- lemi'ne imza atan gönüldaşlanmız yapabilecekle- rini mükemmelen yapmışlar ve 'Şu da olsa, bu da gitse' türü hayıflanmalann önünü tıkamışlardır. Za- ten onlannyaptığıeylemin muhteşem oluşu da bu- radan gelir. Fakat eylem zamanlama açısından ne derece doğnj olurdu ayn mevzu, daha ileri götürülebilirdi. Avrasya fenbotunun Riva açıklanna demirlediği ve Boğaz'a girmesine hiçbir şekilde imkân bırakılma- dığı 19 ocak cuma günü gözleriyolda on binlik kit- le değil ama, 10 kişi Cumhuriyet adlı Rus ajanı pa- çavrayı işgal etse ve Avrasya fenbotunun Boğaz'a bırakılmadığı takdirdepaçavranın çalışanlannı, meş- hur on dakikalık periyodlarla geberteceğini ilan et- se, TCapışıpkalırdı. VeHaliç'inağzı 1453'tenson- ra en muhteşem anına bu vesileyle şahit olabilirdi. Ama Müslümanyönlendiricisimuharririn, 'Silah ba- na ilk defa sıcak geliyor' diyebildiği vasatta, bunun böyle olmayışına da şaşmamakgerekir. (Ne demek 'silah ilk defa sıcak geliyor'; sen nasıl Müslüman- sın; sen kâinatın fahrine nasıl bağlılık iddia edebi- liyorsun?) Haydi Türkiye'dekini görmekte pabuç pahalı; peki halen dünyanın dört biryanında sılah- lı mücadele veren Müslümanlarolduğunu nasılgör- müyor ve bilmiyorsun? Burada memnuniyetle ifade edelim ki, polis ba- rikatının aşılmasının 'ilk darbeyle' kaim olduğu yö- nündekiyayınlanmızsemeresini 19ocaktaverdı. Da- ha evvel bir Islamcı gösteri şöyle yapılırdı: Cuma namazını müteakip birkaç bin kişi tekbir getirerek meydana açılır, meydanda 'ilgili ülkenin' bayrağı yakılırve tekmelenir, emperyalizm aleyhindeslogan- lar atılır, belki gıyabi cenaze namazı kılınır ve me- gafonlu adam ortayeregelirbirkonuşmayapar, ni- hayet Çevik Kuvvet müdürü gelir 'ıkazda bulunur' ve megafonlu adam, 'arkadaşlar Müslümana yara- şır şekilde dağılalım' der, birkaç bin kişi de biran- da kayıplara kanşırdı. 19 ocakta böyle olmadı. Kit- le bir darbede polis kordonunu yıktı ve Saraybur- nu'na kadaryürüdü. Ama burada da birşey görül- dü ki, emperyalistlehkahretmek için bağınp çağır- mak yetmiyor. Cumhuriyet gazetesi, hatta buna benzer birkaç yere yönelinmiş olsaydı, belki Riva açıklanna ses yetebilirdi." ••• Refah Partisi'ni destekleyen gazeteleri okuyor musunuz? Onlar şöyle yazıyor: "Sindire sindire geliyoruz..." Bize kalırsa fazla sındirmeye hiç gerek kalmadı ar- tık... Tansu Hanım'ın ve DYP'lilerin sayesinde Milli Eği- tim'den içişleri Bakanlığı'na dek 'şeriatçı güçler' devleti tepeden tırnağa kuşattılar... 'Tarikatşeyhleri', şıhlar, 'din baronlan' son on beş yıldır güçlenip ivme kazandılar. O yüzden ANAREFAH ya da REFAHANA birlikte- liği bizi hiç ilgilendirmiyor... Devlet zaten yeteri kadar paylaşılmadı mı?... Bu soruya yanıt vermeye hiç gerek yok. En lyisi mi size bir şeriatçı gazetenin birinci sayfasında yer afan bir haber başlığı verelim: "Mısır'da laikçiler cezalandınldı: Yedi ölü" Nasıl beğendiniz mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle