Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20EKİM1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Anrtargoyu
delne önerisi
• GAZİAINTEP(AA)-
Bliyül Birlık Partısi (BBP)
Genel Başkanı Muhsin
Yazıcuğlu. Türkiye"nin,
Irak'auvgulanan
ambar?ovu delme hakkına
sahip olduğunu savunarak
bu hakkm kullanılması ve
ambarjonun delinmesi
gerektığını söyledı.
Ambargonun adeta
Türkiyî'yi cezalandırdığını
belirten Vazıcıoğlu. ülkenin
menfaalennin bu kadar
kolay harcanmaması
gerektiŞıni. Kuzev Irak
konusunda değişken değil,
kalıcı polıtıka ızlenmesi
aerektiğini kaydenı.
Dağlı'nın
beklentisi
• OSMANİYE(AA)-
Orman Bakanı Halıt Dağlı.
3 Kasım yerel ara
seçimlerinde, Türkıye'de
istıkrann de\amı için ışık
tutacak bir sonuç
alınacagına inandığını
söyledi. 23 ekım çarşamba
günü TBMM'de yapilacak
oylama ile Osmanıye"nın ıl
olacağını belirten Dağlı,
buna hiçbır partinin karşı
çıkacağını sanmadıgını
kaydettı Ilk kez bir denk
bütçenın TBMM'ye
sunulduğunu belirten Daglı.
bu bütçeyı gerçekleştirmede
inançlı ve kararlı olduklannı
kaydettı
'Hükümet
aldatıyor'
• BIRSA(AA)-ANAP
Genel Başkan Yardımcısı
Ahad Andican. hükümetin
halkı aldatmayı amaçlayan
bir dış politıka ızledigini
öne sürdü. Andican,
partisinın Bursa ıl
merkezinde düzenlediği
basın toplantısında dış
politıka alanında yapılan
açıklamalann bırçoğunun
yenne getınlmedığıne
dıkkat çektı. Andican,
Erbakan'ın Mısır ve Libya
gezilennı anımsatarak "Bu
gezıler. Türk mılletinin
onurunu zedelemekle
kalmavıp Batı'da ciddı
rahatsızlıklara yol açtı"
dedi. Hükümetin bütçeyle
ilgilı açıklamalannı da
eleştiren Andican.
"Hük.ümet açıklamalanyla
Turk'haiîurıî n*e kadar saf
zannettiğini ve saygısızlığını
bir kez daha ortaya koydu"
diye konuştu.
PKK pususu:
2 er şehit
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Bıngöl'ün
Kığı ilçesı Dallıca köyü
yakınlannda yola pusu
kuran bir grup terörist iki eri
şehıt ettı. beş askeri de
yaraladı. Olağanüstü Hal
Bölge Valıliği'nden edinilen
bılgıye göre dün sabah saat
09.30 sıralannda Açıkgüney
Karakolu ıstikametine
gıtmekte olan asker
konvoyuna yolda pusu kuran
PKK'liler tarafından uzun
namlulu silahlarla ateş
açıldı. fki er olay yennde
şehıt olurken 5 er de
yaralandı. PKK"Iılerin
yakalanması için bölgede
arazi arama çalışmalanna
başlandı.
MHP'den bayrak
kampanyası
• İstanbul Haber Servisi -
Mıllıyetçi Hareket Partisı
(MHP)29Ekım
Cumhuriyet Bayramı
nedeniyle Türkıye çapında
"Bayrak As" kampanyası
başlattı. MHP tl Başkanı
Halit Kanak, yaptığı
yazılı açıklamada, tüm
siyasi partilen ve sivıl
toplum örgütlerini
kampanyaya katılmaya
çağırdı.
Erçetingöz
yaralandı
• İstanbul Haber Servisi -
Gazetecı \e tele\izyon
programcısı Kenan
Erçetingöz. evinin önünde
sılahla yaralandı. Beşiktaş
Darphane Bayındır Çıkmazı
Sokak 2 numaradaki evinin
önünde dün akşam saat
21.00 sıralannda sağ
kalçasından aldığı kurşunla
yaralanan Erçetingöz,
çevredekı yurttaşlar
tarafından Florance
Nightingale Hastanesi'ne
kaldınldı. Hastane
yetkilileri, Erçetıngöz'ün
durumunun ıyi olduğunu
bıldirdiler. Erçetingöz.
ifadesinde kendısine ait
Smith VVesson marka
tabancasının ateş alması
sonucu kazayla
yaralandığını belırtırken
olay yerinde yapılan
incelemelerde 7 5 milimetre
çapında 6 adet boş kovana
rastlandı.
CHP Küçük Kurultayı'nda parti üst yönetimi sert eleştirilere hedef oldu
BaykaPa 'istifa et' çağrısıEMİNE KAPLAN
ANKARA - CHP Genel
Başkanı DenizBaykal. "Şim-
di taşı tekrarsırtiayacağız. Yor-
gun düşenler, perspektifini
kaybedenler hiç kaygrya ka-
pılmasınlar, binlerce insanonlann yerini ala-
caktır" dedı. CHP küçük kunıltayında par-
ti üst yönetimi çeşıtli eleştirilere hedef
olurken. 'liderlik konusu' tartışmay a açıldı
Samsun \e Erzincan temsılcilen Baykal'ı is-
tifaya çağırdı. Baykal, kendisını eleştırenlere
"Sorununuz liderlik ise gereğini yapın" dedi.
CHP Küçük Kurultayı dün fürk-lş Kon-
ferans Salonu'nda yapıldı. Baykal açılışta
yaptığı konuşmada. "Sistemde menteşeler
sökülmeye, vidalar gev şemeye başlamıştır"
dedi. Türkiye'yi bu noktaya sağ ıktidarla-
• Aydın Güven Gürkan ve arkadaşlan, yayımladıkJan
bildiride "Daha iyi bir CHP için fazla gecikmeden yenilenme ve
kurumlaşma" çağrısı yaptılar. Samsun ve Erzincan temsilcileri,
CHP lideri BaykaPm istifa etmesini istedi.
nn getırdiğini anlatan Baykal. sosyal de-
mokrat partilerin bazı iktidar ortaklıklan
yapmasına karşın sosyal demokrasinin de-
nenmemış bir polıtika olduğunu savundu
Kurultayın basına kapalı olan bölümün-
de de Samsun temsilcısı ile Erzincan tem-
silcisı .\ü İbrahim Tutu. Bavkal'a "genel
başkanlıktançekirçağnsında bulundu Tu-
tu'nun "Eğer bu partinin son genel başkanı
olmak istemiyorsanız, çekilin. Komşumuz
Yunanistan'da bile 3 puan az o> alan sağın
lideri istifa etti" dediğı öğrenıldı. Baykal'ın
da bu sözlere "İstifaettianıa3gün sonra ge-
ri gekü" dediğı bildinldı.
Doğu ve Güneydoğu ıllerinden gelen
temsilciler. partinin Kürtsorununa karşı da-
ha duyarlı olmasi gerektığıni bildirdiler.
Ardahan İl Temsilcisı LatifTosunoğlu'nun,
"Diy arbakır Cezaevi'ndeki şehitlere duyar-
sız kalındı" sözleri üzenne, Balıkesir tem-
silcisinın "Ben en çok şehit \eren bir ilden
gelhorum. Kime şehit dhorsun" diye karşı
çıktığı öğrenıldı.
Bazı partılılerin "MHP'den farkımızkal-
mıyor" diye bağırdıklan bildirildi.
PM üvesi Muratkumbasarıneskı SHP
Genel Başkanı Erdal İnönü'yü eleştirmesi
üzerine birçok delege salonu terk etti.
Toplantıda yönetimi eleştırenlerin
tepkilerini sert bir şekilde dıle getirmelerı
üzenne Baykal'ın "Benbuişii>iyapıvorum.
Bir partinin, liderini benimsemesi ve
Türkiye'yi o anlamda yorumlaması gerekryor.
Eğerliderlik konusunda bir sorununuzvarsa
gereğini yapın" dediği öğrenıldi.
CHPİı mılletvekilleri Aydın Güven
Gürkan, Mahmut Işık, Ercan Karakaş, Seyfi
Oktav. Celal Topkan ve Şahin l lusov.
yayımladıklan ortak bildinde. yönetimin .
parti tabanından gelen eleştirileri küçümseme
ve aldırmazlıkla yaklaşma tavnnı eleştirdi
Içel Milletvekili Aydın Güven Gürkan ve
arkadaşlan yayımladıklan bildinde. "Daha
i>i bir CHP için fazla gecikmeden yenilen-
me ve kurumlaşma" çağrısı y aptılar.
Yılmaz
'DYP
Çiller
yüzünden
rehin'
MERİHAK
KÜTAHYA - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz, DYP'nin Genel Baş-
kan Tansu Çiller yüzün-
den REFAHYOL hükütne-
tine "rehin" olduğunu söy-
ledi. Yılmaz "Çillerhesap
vermemek için her şeye
mecburdur" diye konuştu.
Yılmaz DYP'nın ANA-
YOL hükümetinin sürme-
si için yolsuzluk dosyala-
rını önkoşul olarak öne
sürdükJerini belirterek "Bu
dosyaları ortadan kaldır-
mamızı istediler, kakurma-
yınca da hükümeti bozdu-
İar" dedı.
Yılmaz. öncekı gün Ba-
lıkesir gezisinin ardından
dün Kütahya'yageçti. Yıl-
maz"ın Kütahya'nın ılçe-
lerindekı gezısı büyük il-
gı gördü. Gediz'de yaptı-
ğı konuşmada hükümete
yüklenen Yılmaz. "Ben
çamurun üstünde oturan
başbakan olnıanı. Ama Er-
bakan bunu kabui etti. Kir-
II bir pazarlık yapıktı. Ya-
lanla iman bir arada olur
mu?" dedi
Yılmaz. sözlenni şöyle
sürdürdü
"Hani memura eşel mo-
bil yapacaklardı? Hoca,
'Memurun maaşını dolar-
la ödeyeceğım'dedi. Tür-
kiye'de Türk Lirası'nın
düştüğünü bu hükümet ka-
bul etti ama ikisini de ya-
pamadı. İlk altı ay için yiiz-
de 30 zam vapacaklarını
açıkladılar. fik altı ayda pa-
halılığı yüzde 30'da tuta-
büecekler mi?"
Yılmaz. devletın vatan-
daşı arasında aynm yapma-
ması gerektiğını de belir-
terek "Asıl çare seçûndedir.
Bütün partilen denediniz,
hizmetleri ile ölçün ve se-
çin" dedi. Koalisyon hükü-
metinin göreve geldiğin-
den bu yana büyük bir
uyumsuzluk içinde oldu-
ğunu belirten Yılmaz. hü-
kümetin Çiller'in yüzün-
den devam ettiğini savun-
du.
"Türkiye'yi şaibelerden
temizlemeden bir yere gö-
türemeyiz" diyen Yılmaz.
yüz günlük REFAHYOL
hükümetınden hıç kımse-
nin memnun olmadığını
dile getirdi. REFAHYOL
tarafından hazırlanan kay-
nak paketinin faize daya-
lı olduğunu belirten Yıl-
maz. "RP'ye göre faiz es-
kiden haramdL RP iktidar
olunca helaloldu" dıy e ko-
nuştu.
ÇİZ31EDEN YUKARI MUSA KART
Ulkenın Guneydogusu'nda
çatışma, savaş devam
ettikçe bu ülke bölünür.
Bölünmenin ne Türklere
ne deKürtlere faydası vardır.
Savaş ve bölünme ancak
demokrasiyle, banşla,
özgüriükle engellenebilir.
Türkiye'nin ilk denk bütçesinin yapıldığını söyledi
Hoca 'harikalardiyannda'İstanbul Haber Servisi - Başbakan
ve RP Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan 'skandal' olarak nitelendırı-
len dış gezılen sırasında dünya lıder-
lerini biraraya getırecek çalışmalann
ilk adımlarının atıldığını belırtti.
Erbakan. 1997 yılı bütçesinin Tür-
kıye'nin 50 yıldan sonra ilk denk ve
son 36 yılın en büyük yatınm bütçe-
si olduğunu öne sürdü.
Ülkede banş, huzur ve istıkrar ol-
duğunu savunan Erbakan. ülkeyi bu
duruma getıren hükü-
metin oluşumuna
yaptıklan katkıların-
dan dolayı DYP'lıle-
re bir kez daha teşek-
kür etti.
Birlik Vakfı'nın
dün Atatürk Kültür
Merkezı"nde yapılan
11. olağan genel ku-
rulu, tankatçı olarak
bılınen çok sayıda po-
lıtikacı.bakanvemıl-
letvekılini buluştur-
du.
Genel kurulda ko-
nuşan Başbakan Er-
bakan. kamuoyunda
büyük tartışmalara
neden olan son dış ge-
zilerinın bugüne dek
dile getirmediği yeni
biryönünü açıkladı.
Başbakan Erbakan, yakında, yap-
tıklan gezılerin büyük adımlarının
görüleceğini belirterek. dünya lider-
lerini biraraya getırecek çalışmanın ilk
adımlannı bu geziler sırasında attık-
lannı söyledi
"Yaptığımız gezilerin asıl meyvesi
bu olacaktır" dıyen Erbakan şöyle
devam ettı: "ABD'deki başkanlıkse-
çiminden sonra gelişmiş \e gelişmek-
te olan ülke lideıierinin biraraya ge-
Çiller'in vaatleri bitmiyor
birlik, bayrak, ezan ve
kardeşlik mesajlan vermeye
çalıştı. Çiller, "Zamanı geİdL
Zeli kampına girdik. Zamanı
geldi 30 bin kişh lc Irak sınınnı
geçrik. Düma ayağa kalktı. Bizi
böünek nıümkün değildir. Tek
şe>i biliriz, tek şeyi söv teriz; bu
bayrak inmeyecek bu ezan
susmayacak" dedi. DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller,
Horsunlu'da 3 kasımda
yapılacak belediye başkanlıgı
seçiminde partisinın adayı olan
Adnan Cömden'i seçim
otobüsünün üstüne çıkararak
oy istedi.
AYDLN/BURDUR
(Cumhuriyet) - DYP Genel
Başkanı. Tansu Çiüer Aydın,
Denizli ve Burdur'u kapsayan
bir günlük gezisi sırasında
halka bol vaatte bulundu.
Çiller, Mesut Yılmaz'a çatmayı
da ihmal etmeyerek "'Kimileri
gölge kabine kuruyor. Gölge
başbakan olnıaya özeniyor.
Bırakın da olsunlar" dedi.
3 kasımda yerel ara seçim
yapılacak Aydın'm Kuyucak
ilçesi Horsunlu beldesine
helikopterle geten Tansu Çiller
az sayıdaki kalabalık önünde
yaptığı konuşmada. sık sık
lerek.gerginlikleri ortadan kaküracak,
div aloğu başlatacak çalışmalar inşal-
lah bu gezilerin asıl nıevvesini teşkil
edecektir."
Başbakan Erbakan. ülkede banş. hu-
zur ve ıstikrar olduğunu da savuna-
rak ülkeyi bu duruma getıren hükü-
metlerinin oluşumuna yaptıkları kat-
kıdan dolayı "DYP'lilere bir kez da-
ha teşekkür" ettı. DYP ile bırlıkte
"Söz milletindir" felsefesı üzennde or-
tak bir hükümet kurduklannı ifade
eden Erbakan, gardi-
yan devlet döneminin
bittiğini. hizmet dö-
neminin başladığını
söyledi. 1997 yılı büt-
çesinin, denk birbüt-
çe olacağını yinele-
yen Erbakan. "1997
yılı bütçesi son 50 yı-
lın tek denk bütçesi ve
son 36 yılın en büyük
>atırım bütçesi ola-
caktır. Bunu Meclis'te
ve komisyonlarda ça-
tır çatır göstereceğiz.
Bu bütçenin en bü-
yük özelliği yeni >er-
gi ve zamlara dayan-
mamasıdır. Likezen-
ginliklerini harekete
geçireceğiz'' diye ko-
nuştu.
Notlar
CHP
'kurtuluş'
anyor
TÜREY KÖSE
ANKARA - Merkez sağ
partiler "ruh" arayadursun;
CHP'de de partinin oylan-
nın yüzde 40'ları geçtigi,
umut olduğu günlerdekı
"ruh" aranıyor."TBMM"de
gensoru görüşmelen sırasın-
da RP'liîenn "Bir seçimlik
barutunuz kaldı" sataşma-
lanyla karşı karşıva kalan
CHP'liler. "muhalefetstrate-
jisi" oluşturma çabasında.
CHP hderı Deniz Baykal kü-
çük kurultayda yaptığı ko-
nuşmada, Mustafa Sandal'ın
ünlü şarkısına atıfta buluna-
rak. "Sağın ne güzel araba-
SL ne şoförü, ne de ruhu var"
sözlenyle partılilenne güven
vermeye çalıştı. Ancak, ku-
rultayın yapıldığı Türk-tş sa-
lonunda açıkça bir "ruh" so-
runu görünüyordu...
Spor salonlarındaki coş-
kulu, kalabalık: kavgalı, gü-
rültülü, kamuoyunu günler-
ce meşgul eden kurultaylara
alışkın partililer üzüntüleri-
ni gizlemiyordu. Küçük sa-
lona sığamayanlar. dışanda
kapalı devre telev izyondan
Genel Başkan Baykal'ın ko-
nuşmasını izliyorlardı. Salo- ,
na giremeyenler arasında.
Samsun Milletvekili Murat
Karayalçın ile Gaziantep Be-
ledıye Başkanı Celal Doğan
da vardı. Ikisi dışanda bırlik-
te oturuyordu.
'Baykal ivi.. ama...'
CHP'nin9Eylül 1995 ta-
rihinde gerçekleştirdiği kurul-
tayından bu yana tek bir ha-
ta bıle yapmadığını söyleyen
Baykal kendine güvenliydi.
Nitekim, partililenn büyük
bölümü de bir genel başkan-
lık tartışması açmaktan ka-
çınıyordu. Parti Meclisi (PM)
üyelerınden Mehmet Alp
"dolu" görünüyordu. Alp,
"PM toplannsında konuşaca-
ğım. Genel başkan iyi.. ama
çevresi..." demekle yetindi.
PM üyesı Ziya Halis ise bu ka-
nıyı paylaşmıyordu.
Baykal'ın yakın çevresi
ise, "ekibe" yönelik eleştın-
leri, "Bunlann asıl hedefı li-
derdir" diyerek uzaklaştır-
maya çalıştı. Merkez Yürüt-
me Kurulu üyelerinden Meh-
met Sevigen, "Bu lafların so-
nu Genel Başkan'a gider.
Doğrudan Genel Başkan'ı
eleştiremeyenler. "çevresı'ni
eleştinneye kalkışıyor" dedi.
CHP bir kurultay daha yap-
tı. Baykal. "Sosyal demok-
rasinin yükseliş döneminin
başladığını" söy lerken. "Bu
mücadeleyi Türkiye'yi sos-
yal demokrasi ile banştınn-
caya. buluşturuncaya kadar
sürdüreceğiz" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
ÜĞÜ
Korkmayın, yazının ilk parag-
raflarında Doğan Güreş adını
okuyacaksınız, ama yazı, bu
emekli general üstüne değil.
Güreş üstüne yeterınce, hatta
yeterinden de çok yazıldı çizil-
di. "Efekmuhabbef/"ndenoku-
yucuya da yazıp çizene de gı-
nageldı.
Nitekim bu "gınagelmiş"\er-
den bir arkadaş sordu:
- Doğan Güreş üstüne yazıp
çizenlere dönüp sormak geli-
yor içimden. Bu adam ünifor-
ma taşıdığı günlerde, ülkenin or-
dusuna komuta ettiği günler-
de, şu etek sorunundan çok
daha önemli gaflar yaptı. Gaf
terimi ile yetinilmeyecek hata-
lar; hata teriminin yetersiz ka-
lacağı, anayasal suç sınınnda
gezinen işler yaptı. O zaman
sustunuz. Şimdi böylesine ağır
alay etmeye, böylesine perva-
sızca dalga geçmeye hakkınız
varmı?
Haklı mı bu eleştiri?
Türkiye'de ya da bölgede
El Titremeden Yazmak...
önemli olaylar patlak verdiğin-
de Avrupa'dan gazeteciler akar.
Kimileri ile gazetedeki odanız-
da sohbet edersiniz, kimileri ile
bir yemekte...
Sohbetin konusu ne olursa ol-
sun, söz döner dolaşır, artık ez-
berlediğiniz bir soruya gelir:
- Sansür varmı Türkiye'de?
Yanıtlarsınız:
- Resmen yok!
Bıyık altından gülüp sorarlar:
- Onu biliyorum. Ama fiilen
de yok mu?
Anlatırsınız:
- Var. Şurada, kafamızın için-
de. Kafamızın içindeki sansü-
rü aşarsak gazetenin hukuk bü-
rosuna gelir sıra. Oradan da
fetva alınsa bile elleriniz titre-
meden yazmak gene de bir se-
rüvendirbu ülkede. Basın sav-
cılarından DGM savcılarına,
Olağanüstü Hal Valıliği'nden
Genelkurmay Başsavcılığı'na
kadar uzanan karmaşık zincirin
bir halkasında bir şeyler olabi-
lirve...
•••
Haydi bakalım, Doğan Gü-
reş bu ülkede Genelkurmay
Başkanı ıken söyledikleri, yap-
tıklan üstüne, bugün onun hak-
kında yazdığınız rahatlıkla ya-
zın bakalım.
Bir başka örnek.
Dünyanın saygın haber ajans-
lanndan fîeufers'in 1 Temmuz
1995 günlü bülteninde Genel-
kurmay ikinci Başkanı Orge-
neral Ahmet Çörekçi'nin şu
sözleri yer aldı: "Terorizmi biti-
receğiz, fakat insan hakları ve
demokrasi elimizi kolumuzu
bağlıyor."
Bu sözler o günden bu yana
yalanlanmadı, tekzıp edilmedi.
Pekı buyrun, yazın bakalım bu
sözler üstüne. Eliniz titreme-
den, sırtınız ürpermeden, ister
ironik, ister trajik, ister ideolo-
jik, ister politik yorum yapın ba-
kalım.
Örneğin şakalaşın: "Paşam"
deyin, "uçağı yakıtsız da uçu-
racaksınız, ama yerçekimi eli-
mizi kolumuzu bağlıyor gibi bir
şeyler mi söylemek istemiştiniz"
diye sorun.
• • •
Ya da ciddi ciddi eleştirin:
"Paşam" deyin, "insan haklan
ve demokrasi sizin sandığınız
gibi terorizmi önlemenin en-
geli değil, tam tersine çaresi-
dir. Terörü ancak insan hakla-
rına saygı ve demokrasi kuru-
tur. Zaten terör de insan hak-
larının ve demokrasinin inkân-
dır. Bunu anlamadığınız süre-
ce..." diye yazın bakalım.
Belki hiçbir şey olmaz. Ama
belki de "birşey" olur ve siz, ya
Adapazan Hapishanesi'nde Işık
Yurtçu ile volta atmaya başlar-
sınız, ya kendinizi Ankara Mer-
kez Cezaevi'nden kıdemli ko-
nuk Orhan Doğan ile yeni ko-
nukŞanar Yurdatapan'ın ara-
sında hapishane karavanasına
kaşık sallarken bulursunuz ya
da bizım Ragıp Duran'la bir-
likte "Yargıtay onaylayacak,
Yargıtay onaylamayacak, Yar-
gıtay onaylayacak, Yargıtay
onaylamayacak" diye papatya
falı açmaya başlarsınız.
Bırakın hepsini, şu okuduğu-
nuz yazı yazılırken bile gazete-
cinin ellerinin nasıl titrediğini,
sözcüklerin herbirini nasıl ku-
yumcu terazisiyle tartıp biçip
tuşlara dokunduğunu göreydi-
niz baştan beri söylenegelen-
lere hemen hak vehrdiniz.
Oyüzden "etek muhabbetin-
den" gına gelmış arkadaşın, bu
yazının başlangıcında aktardı-
ğımız sorusu yanlış değil, ama
haksız!
POLİTİKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Lemnos'un Kadınları...Bir mavi akşamın ortasında kiralanmış bir sessiz-
liğin dakikalarının tadına varıyoruz...
Dışarıda inceden bir yağmur yağıyor...
Douglas Dunn'un "Ben sende yaşıyorum, sen
bendeyaşıyorsun" dediğı geceyi yakalamaya ça-
lışıyoruz...
Bahçede yalnızca bırakıp gittiğın salıncak ya da
en sevdiğin kitabın, güneş saatinin yanı başında...
Gece kâbuslarla çınhyor...
Birbirıne yapışık evlerde çocuklar ağlıyor, kendi
horlamasında çürüyüp giden bir adam eski sevda-
larlaavunuyor...
Polisler sessız adımlarla kapılan kontrol ediyor. ayak
sesleri insanlara dönüşüyor sokak lambaları altın-
da...
Lemnos Kralı Thoas'm sesi midir yoksa karan-
lığın içinde yükselen!..
Niçin gereğince tapınmamışlardır Lemnos Ada-
sı'nın kadınları Tanrıça Aphrodite'e?
işte cezalandınlmış kadınların öfkesıdir o çığlık Kral
Thoas'm sesi gibi gelen. Lemnos kadınları seviş-
mek istiyorlar kapı aralığında bağırırken...
Bir mavi akşamın ortasında, yeryüzündeki son pi-
yano çalıyor. Bach'ın yapıtlarından Mozart'a, Cho-
pen'e. De Bussy'ye geçiliyor...
Duvardakı o antika saat paşa dedenin yüzyıllık fo-
toğrafı, mavi çiçeklı çini vazo ve yeşil kadife koltuk-
lar...
Biz tıpkı Erik Stinus gibi düşlerimizi çiziyoruz
duvarlara...
Hiç de acelemiz yok, gün ışığında tüm renkler hak-
kım olmalı, bütünüyle yazılmalı şiir, her sözcüğüy-
le...
Bahçede yalnızca bırakıp gittiğin salıncak, ma-
sanın üzerındeki mektup, yırtılmış bir vesikalık fo-
toğraf benim sımsıcak düşlerimı yok edemez...
Küstüm otu, ilk şeftalı çıçeğı, şimdi ise bak kızıl
nar çiçeklerinin açtığı mevsim...
Sakın ola ki dönüp gelme.. çünkü sen Lemnos
Adası'nda sürgünsün...
• • •
Kar yüklü gergin dallar gibi hissediyorum kendi-
mi...
Mavi bir akşamı keyfimce yaşamaya çalışıyo-
rum...
Umut doluyum çünkü komşum beni avutan iyi bir
komşu...
Inadına üç düş çiziyorum duvara. Birincisi sarı,
ikincisi kırmızı ve üçüncüsü beyaz.
Anlıyorum ki beğenmiyorsun!..
O anda belki Miguel Hernandez gibi çığlık atı-
yorum:
"Bugün yeni baştan yeşehyor kupkuru diken,
bugün ağıtyakma günü benim krallıgımda...
Bugün çöker yüreğime umutsuzluk, kurşun gibi
tükenmiş..."
Tüm kadınlan Lemnos Adası'na gönderiyor, tan-
rı Dionysos'a teslim ediyorum.
Amazon Myrina'nın kızı Hypsipy'le sevişiyo-
rum...
Kendi içimde çoğalan yalnızlığı Kenneth Rex-
roth'un dizelerinde buluyorum:
"Al bir şafakta geçtim ağır ağır
Evinin önünden
Kalkıktı pancuıiar, pencereler açıktı. i
Gölden esen hafif biryel ' " "' ' " "''
Dokundukça yanaklarıma '"' ' " ' '
J
Soluğun geliyordu aklıma.
Bütün gün dolaştım yağıp dinen yağmurda.
Al bir lale kopardım bomboş parkta,
Işıl ışıl damlalar titreşiyordu üstünde.
Saat beşte yalnızlık rengini almıştı şehir.
Yağmurlu bir akşamüstü geçtim evinin
önünden,
Belli belirsiz görülüyordu, ışıklı duvarlar
Arasında gidip gelişin.
Geç bir saatinde gecenin, beyaz bir kâğıt
çektim önüme,
Oturduk düşen al bir taçyaprağı ürperene dek
önüme."
• • •
Rengârenk düşler çiziyorum duvarlara...
Akşamın içinde bir ten bir de kır kokusu duyuyo-
rum...
Sandro Penna ile avunuyorum şarkı söyleyen ge-
cenin içinde.
Bugün günüm hep aşkla doluyor, yaşamın tattı
gürültüsünden hep zevk alıyorum. Lemnos Ada-
sı'na sürgüne gönderdiğim kadınların sesiyle yürü-
yorum...
Sonra şiirler okuyup avunuyorum...
Antonio Machado'nun söylediği gibi avazım çık-
tığı kadar bağırıyorum:
"Gözlerinde bir giz yanıyor, el değmemiş
kızıl yonca, can yoldaşım benim
Nefret ya da aşk -bilir miyim bunu?- kara
sadağının
bitmez tükenmez ışığında
Bedenim gölgeye serilene ve sandallann kuma
gömülene kadar
sen benim yanımda olacaksın.
Susuzluk mu yoksa yolumun üstündeki su
musun sen?
Söyle bana el değmemiş kızıl yonca, can
yoldaşım benim."
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
HİKMET ÇfcTİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Once bakıştılar Soluksuz
kaldılarbırsure..
Erkek, kadının elıne
dokundu sonra başını
onuneeğdı usulca...
Bir zaman tunelınden
geçıyor gıbıydıler. Belki
bıraz da düş
yorgunuydular.
Kadın içindeki coşkuyu
dişa vuramıyordu. Gözlerını
kaçınyordu erkeğın
gözlerınden...
Bırden "kırmızı
mektuplara" daldı.
Dedıkı.
"Bir çıçeğı bıle yumuşacık
dokunuşlara sahıp bır
aşkla seven sana ınat, ben
çığlık çığlığa bağırarak
dıkenlerı sevmeyı
surdüreceğım..."
300
-°«0TL(KDVdahN)
. Caddest Salktmsö§ût Sota*
No: 9/B Cağaloğfu- İstâr,bu) T e Ş : 5 1 4 O1 95/96
Posta çeki ro . 666322