Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 1996 PAZAR .
HABERLER
fiasın Konseyi
îoplantısı
• İstanbul Haber Ser\isi -
Basın Konseyi. üniversite
temsılcilerivle Radyo ve
Televizyonlann Kuruluş ve
Yavınlan Hakkındaki
Kanun'un aksa>an
vönlenni belırlemek
amacı>la 22 ekım salı günü
Basın Konseyı Merkezi'nde
Dırtoplantı düzenlevecek.
Toplantıda. 13 Nisa'n 1994
ranhinde v ürürlüğe giren
3984 savıİı >asa ve RTÜK
fcararları tartişilacak.
TüPk-Yunan
medyası
• ANKARA (ANKA)-
Konrad Adenauer \'akfı'nın
düzenlediğı "Alman-Türk-
Vunan Gazetecıleri
Semınen". "Medyave
Uzlaşma Yollan". 24-25
ckim tarihleri arasında
japılacak. Lütfü Kırdar
Uluslararası Kongre \e
Sergi Sarayı'nda
gerçekleştirilecek
seminerde. Türk-Yunan
medyalannın işbirliği için
olanaklar. iki ülke
medyasında Türk - Yunan
sorunu \e iki ülke
arasındaki ilişkiierin
düzeltilmesinde özel
telev izyonlann rolü gibi
konular işleneeek
Jet-Pa'ya
eleştiri
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Kent Kooperatıflen
Merkez Birlıgı (Türkkent).
Jet-Pa şirketinin
televizyonlarda yavımlanan
reklamlanvla kooperatif
düşünceye saldırdığını öne
sürdii. Tiirkkent'ten yapılan
yazılı açıklamada. konut
kooperatifçilığınde
geçmişte yaşanan
oJumsuzluklann
günümüzde en aza
indirildiği belirtildi.
Said Nursi için
mevlit
• A.NKARA (ANKA) -
Bediüzzaman Said Nursi
için bugün Ankara
Kocarepe Camiinde n>e\ !it
okutulacak. Saat 12.00'de
Kuranıkerım okunması \e
vaaz ile başlavacak mevlit
programında Yeni Asya
gazetesi sahibi Mehmet
Kutlular"ın bir konuşması
dayerahyor Ikındı namazı
ile sona erecek programa
bakanlar \e milletvekılleri
katılacak.
Demirel'den
onay
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurba^kanı
Süleyman Demırel'in
KİT'lerin 1997>atırım
programı ile Yüksek
Planlama Kurulu'nun 1997
yılı programına ilişkin iki
Bakanlar Kurulu kararını
onavladığı bildirildı.
Kararlardan birisi KİT'ler
ve ortaklannın 1997
yılına ait yatınm ve
finansman programını
içenrken diğeri de
Yiiksek Planlama
Kurulu raporuvla
Bakanlar Kurulu'na
sunulan 1997
vılı programı
ile 1997 >ılı programının
uygıılanması.
koordınasyonu ve
izlenmesine dair kanunun
kabulüne ilişkın Bakanlar
Kurulu kararını içerıyor.
Bulufun
açıklaması
• istanbul Haber Servisi -
Bahçelievler Beledive
Başkanı Saffer Bulut.
çıkarılacak yenı beledıve
>asasının hazırlanması
sürecinde büvükşehir
beledive başkanlan \e siv il
toplum örgütleriyle
görüşülmemesini eleştirdi.
Bulut. >aptığı yazılı
açıklamada. Batı
normlannda kent. model \ e
sistemlerinin temel
altyapısını verel
yönetimlerdeıı sorumlu
bakanlıklann vaptığını
vuraulayarak ülkemizde 21
Kasım 1991'dedevlet
bakanlığı statüsünde
kurulan Şehırcılik ve Konut
Bakanlığı'nın devreye
girmedığini belirfti.
RSF'den açıklama
• İstanbul Haber Servisi -
Sınır Tanımayan
Gazeteciler Örgütü (RSF).
öldürülen gazeteci Metin
Göktepe ile ilgili davanın
adil ve düriist geçmediğini
belirtti. RSF'den vapılan
yazılı açıklamada.
cinayetin başlıca sorumlusu
olan eski İstanbul Emniyet
Müdürü Orhaıı Taşanlar'ın
sanık sandalvesinde
oturması gerektiği
kaydedildi. Açıklamada.
davanın Istanbul'dan
Aydın'a nakledilmesınin
üzüntü verici olduğu
vureulandı.
y. sveç Parlamentosu Sol
/ Parti Milletvekili Eva
A. Zetterberg, sosyalizmin
temel kaynaklarma dönmek
gerektiğini söylüyor.
Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlayan Zetterberg, sınıf
sorununun çözümlenmediğini
vurgularken, "Yaşamm asgari
koşullarını sağlamalı, sosyal
adaleti ve sınıflar arası
uçurumlann azaltılmasını
saMinmalıyız. Ve eşitlikten
yana olmalıyız. Kendi ülkem
için söylersem, yoksul daha
yoksul. zenginler daha zengin
hale gelmemeir diyor.
S
ol Parti'nin bütün
adaylıklarda, her
zaman en azından
listedeki ikinci ismin kadm
olmasını karara bağladığını
söyleyen Sol Parti
Milletvekili Eva Zetterberg,
"Kadın yoksa demokrasi de
yok" diyor. Türkiye'de ise
kadınların sosyal hayatta çok
etkili olmasına ve eski bir
haklar tarihine sahip
bulunmasına karşın,
parlamentoda çok sınırlı
temsil edilmelerinin ciddi bir
sorun oluşturduğunu
söylüyor.
'Sosyalizme dönmeliyiz'ORALÇAUŞLAR
E>a Zetterberg. İsveç Parlamentosu'nda
Sol Parti milletvekili. 350 üyeli
parlamentonun 144kadın üvesinden
birisi olan 50 yaşındaki Zetterberg. Sol
Parti Parlanıento Grubu'nun da başkan
yardımcısı. 1991 yılından bu yana
parlamentoda. Meclis. Uluslararası
llişkiler Komısyonu üyesi. Isveç siyasi
yaşamınm önemli partilerinden birisi
olan Sol Partı'nin parlamentodaki 22
milletvekilınden 10'u kadın. Sol Parti
eski İsveç Komünist Partısi'nin kendisini
feshetmesi üzerine kurulmuş. 1994
seçimlerinde yüzde 6'nın biraz üzerinde
oy alan Sol Parti'nin kamuovu
yoklamalanndaki oy oranı şimdi yüzde
12"nin üzerinde görünüyor. Kendisini
Marksist olarak tanımlavan Sol Parti'nin
lıderi de ülkenin tanınmış önderlerinden
bir kadın: Gudrun Schuman. Aykırı
çıkışlarıv la da ılgi çeken bir politikacı
olan Schvman. son dönemde alkol sorunu
nedenıvle sivasetten bir süre uzak durdu.
İki haftalık birtedaviden sonra içkiyi
bıraktı \e partisinin yeniden başına geçti.
Sol Parti Milletvekili Eva Zetterberg,
İsveç Parlamento Grubu'yla birlikte
Türkive've resmi bir zi>arette bulundu.
Zetterberg'le sosyalizm. kadın sorunu ve
Sol Parti üzerine konuştuk.
-Üyesi olduğunuz Sol Parti, Türkive'de sol
çe> relerin ilgisini çekecek başanlar
kazanıvor. O\ oranınr sosyalizmin büyiik
sorunlar vaşadığı koşullarda arttırıyor.
Sol Parti'>i bize tanıtır mısınız?
Eva Zetterberg- Sol Parti'nin geçmişinde
Isveç Komünist Partisi var. isveç
Konıünist Partisi, bağımsız bir komünist
partisıydı. Sovyetlerin izlediği çizgiyle
hiç bir zaman birlikte olmadı. Italyan
Komünist Partisi veya bazı Batı Âvrupa
komünist partilerine benzer bir çizgi
ızlıyordu. 1990 yılında ismimizi
değıştırdik. Programımızın bazı
anlav ışlarını da^ieğiştirdik. Mayıs
1996'dakı son kongremizde.
programımıza. feminızmi temel
maddelerden birisi olarak ekledik.
Uluslararası da>anışma, çevre sorunları
ve çok tabii olarak Marksist felsefe temel
anlayışlanmızı oluşturuyor.
- Si/in anlav ışınıza göre Sovyetler
Birliği'nin çöküşünden sonra sosyaüzm
konusunda neler değişti?
Eva Zetterberg-Çok şev değişmedi.
Çünkü Sovyetler Birliği'nin çöküşünden
önce de biz Doğu Avrupa ülkelerini
örnek olarak görmüyorduk. Oradaki
uvgulamalara karşı da çok eleştirel.bir
vaklaşımımız vardı. Herkes gibi biz de
çöküşün bu şekilde ve bu kadar hızlı
olacağını hesaplamıyorduk. Bize önceleri
çok kimse. "Siz sosyalistler, komünistler
orada olanları görmiiyor musunuz?
İstediğiniz bu mu" divorlardı. Biz de
onlara. ""Bizim istediğimizonlann
yaptıkları değil. Bizim kendi fikiıierimiz
var. Avnı ideolojik temele dayanıvoruz.
Fakat sosvalizmin pratiğine ve teorisine
ilişkin lamaınıvia farklıfîkirleresahibiz"
cevabını verivorduk. Bir vönüyle onlann
çöküşü bize yardımcı oldu. Öte yandan
dünva çok daha karmaşık hale geldi.
Önceleri eınpenalist güçler. büyük
bloklar ve soğuk savaştan söz ediliyordu.
Dünya şımdi tamamıvla değişti. Şunu da
belirtmek istivorum. Biz. Berlin
Duvan'nın yıkılmasından memnun
olduk. Bu ülkelerde siyasi özgürlüğün
gerçekleşmesinden yanaydık. Öte yandan
duvarın vıkılmasıyla ortaya çıkan
durumun da bir çok şe> i daha körü hale
getirdiğini de görüyoruz. Bugün o ülkeler
daha voksul hale geldiler.
-Sosyalizm bugün sizin için ne anlama
gelhor?
Eva Zetterberg- Bana göre. sosyalizmin
temel kaynaklarma dönmeliyiz. Yaşamın
asgari koşullarını sağlamalı. sos>al
adaleti \e sınıflararası uçurumlann
azaltılmasını sav unmalıyız. Ve eşitlikten
yana olmalıyız. Bu tabiı geleceğe vönelik
bir ütopya. Kendi ülkem için söylersem.
yoksul daha yoksul. zenginler daha
zengin hale gelmemeli. Genç ınsanlar
için iyi eğitim ve ıvı iş. koşullannı
hazırlamalıyız.
-Neden kapitalizme karşısını/'.'
Eva Zetterberg- Kapitalızmı bir noktava
kadar kabul etmiş bulunuyoruz. Ama.
denetlenmesının çok gerekli olduğunu
düşünüyonız. Ne yazık ki veterli kontrol
vok. Ne İsveç'te ne de başica ülkelerde...
Serbest piyasava inanıvoruz. Ama sosyal
birrengı olmal'ı bunun. Kapitali.stlere her
istediklerini. dilediklerı bıçımde yapma
ı'zni tanınmamalı
-Pazar ekonomisine karşı tutumunuz
nedir?
E\a Zetterberg- Biz Kveç olarak pazar
ckonomiMiıı kabul edıvoruz. Her ülke
kendisi için karar vermeli. Ama bunu
oreanize etmenın bir volu olduöuna
Sol Parti'nin lideri
ülkenin tanınmış
önderlerinden
Gudrun Schuman'dı.
Schuman, son
dönemde alkol
sorunu nedeniyle
siyasetten bir süre
için ajn kaldı.
İki haftalık bir
teda\i gördü.
Içkiji bıraktı ve
yeniden partisinin
başına
inanıyorum ben.
-Feminizmi programınızın önemli bir
unsuru olarak sa\dınız. Sosyalizmle
feminizm arasında nasıl bir ilişki var?
Eva Zetterberg- Her ikisini de
vurgulamak bence çok önemli. Uzun
süre. bizim partimiz de pek çok sol parti
gibi. sınıf mücadelesinın önemini
vurguladı. Bu tabii ki bütün ülkeler için
çok önemliydi. Ama aynı zamanda
feminizm, kadınlarla erkekler arasındaki
koşullan daha eşit bir noktava getırmek.
-İsveç'te kadın hareketinin çok ileri bir
noktada olduğu bilinivor. Sizin kadın
hareketine karşı tutumunuz nedir?
Eva Zetterberg- Gerçekten önemli ve
güçlü bir kadın hareketimiz var. Bazı
partiler içinde özel kadın komiteleri
kuruldu. Bizim partımizde özel bir kadın
komisyonu kurmaya gerek görmedık.
Bizim partimizde zaten kadın sorunu çok
özel bir yere sahip. Kadınlar yönetimde
ağırlığı oluşturuvorlar. Partimızın lideri
kadın. Bizim partimız zaten feminist bir
parti. Bu nedenle özel bir komisyona
ihtiyacımız yok.
- Sizin liderini/ kadın. Gudrun Schuman.
Yönetimdeki kadın ağırlığı ne oranda?
Eva Zetterberg- Çok > üksek. Yıllar önce
aldıgımız karara göre. bütün adaylıklarda.
her zaman en azından listedeki ikinci
ismin kadın olması gerekiyor. Partili
milletvekillerimizin yansı kadın. Bütün
parlamento içindeki kadın oranı da yüzde
42. Sosyal Demokrat Parti de bizdekine
benzer bir vöntem uyguluyor.
-Kaduıla demokrasi arasındaki bağ sizce
nedir.
Eva Zetterberg- Kadın yoksa demokrasi
de j;qk. Bu çok bâsit. Örneğin sizin
üikeHİzde^kadınlann sosyal hayatta çok
etkili ofduğunu ve oldukça eski bir haklar
tarihine sahip olduğunu gördüm.
Parlamentoda çok az kadın olması ise
ciddi bir sorun.
-Seçimlerde Türkiyeli kadınlar bunu nasıl
değiştirebilir.
Eva Zetterberg- Kota sisteminde ısrar
etmeli. Bu çok önemli.
-Başkanını/ Gudrun Schuman'ın alkol
nedeniyle liderliği bırakacağı söyleniyor.
Eva Zetterberg- Gudrun Schuman
konusunda çok şeyler söylendi. Aralık
ayının başında kamuo>Tj önünde alkol
problemi olduğunu açıkladı. Avnı
zamanda bu konuda tedavi olduğunu ve
artık alkolden uzak duracağını da belirtti.
Bu konu günlerce basının ve TV'nin en
önemli sorunu haline geldi. İki
haftalığına ıstirahate çekildi ve partinin
başına yeniden döndü. Sağlığına
kavuştuktan sonra, seçmenlerine ve halka
sordu.
Onlar, kendisinin partinin başına yeniden
geçmesini istediler. İki yıllık
deneyimimiz, Schuman'ın halk
tarafından ne kadar sevildiğini gösterdi.
Oy oranımız. Schman aleyhinde
kamuoyu yaratmak amacıyla >avımlanan
haberlere rağmen sürekli artıyor,
özellikle kadınlann desteği çok. Sadece
seçmenimiz olan kadınlardan değil.
politikamıza hayranlık duvan başka
kadınlardan destek gelmeye başladı.
-Bir de kızıyla gittiği diskotek yüzünden
haberler çıkmıştı galiba.
Eva Zetterberg- Evet bahar aylanydı.
Uyuşturucu içilen bir diskoteğe kızıyla
birlikte gıttı. Kımılen çok hoşnut kaldı.
ama onu mahkûm edenler de oldu.
-Ovlanmzın şu andaki durumu ne?
-Eva Zetterberg- O> lanmız ıkiye
katlandı. Dürüst olmak gerekirse ilk
neden sosyal demokratların izlediği
politikadan çok sayıda insanın hoşnut
olmaması. Ama önemli bir neden de
galiba bizim başanlı olmamız. Biz
ekonomik sorunlarda çok ciddi
olduğumuzu gösterdik.
Kazan'm sürgün kararnamesi sonucu istifa eden yargıç Ali Yılmaz, Cumhuriyet'e konuştu
6
Laik okhığum için sürgün edildinı'
E\ IN GÖKTAŞ
.ANK.AR.A - Adalet Bakanı
Şe\ket Kazan'ın geçen a>
vayımladığı. büvük çoğunluğu
Atatürkçü \e laik yargıç ve
savcılan hedefalan "sürgün
kararnanıesi"nden sonra. istifa
eden hukukçulara bir yargıç
daha eklendi. Adalet Bakanlığı
Merkez Teşkilatf nda vaklaşık 3
yıldır tetkik yargıcı olarak görev
yapan ve kararnameyle
Gümüşhaneve sürgün edilen Ali
Yılmaz, kararnamev ı protesto
etmek amacıvla istifa etti.
Mersin'e atanan eski Ankara
Başsavcısı NazmiŞarvan ile
Eskişehir'e atanan eski Ankara
Bölge İdare Mahkemesi Başkanı
Necnıettin Koçbaş. daha önce
istifa etmişlerdi. Gumhuriyet'e
konuşan Ali Yılmaz.
"Atatürkçü, laik. çağdaş ve
hukuk devleti ilkelerine inanan
bir hukukçu olduğum için
sürgün edildim"* dedi. Adalet
Bakanlığı Uluslararası Hukuk \e
Dış llişkiler Genel
Müdürlüğü'nde görevli iken.
politik nedenlerden dola>ı
Gümüşhane Savcılığı'na tayin
edilmeyi içine sindiremediğini
belirten Yılmaz. çalışma şevki
kalmadığı için istifa ettiğini
bildirdi. Yılmaz. şimdiye kadar
Doğu ve Güneydoğu'nun birçok
il ve ilçelerinde görev vaptığını
anımsatırken "Asluıda benim
Gümüşhane ile bir sorunum yok.
Hatta 5-6 ay önce bu güzel
kenrinıizi görmeve gitnıiştim.
Asıl sorun. bir insanın isteğinin
sorulmadan. politik nedenlerden
dolavı çalıştığı ortamdan
uzaklaştırılnıasıdır" divc
konuştu. ^'ılmaz. açıklamalarını
şöyle sürdürdü: "Bu
uygulamanın hiçbirhaklı vanı
yoktur. Çünkü. Adalet
Bakanlığı'nda görevlendirilme
nedenim. iki vabancı dil bilmem
ve AT hukuku alanında ıııasfer
çalışmanı bulunnıasıvdı.
Bakanlıkta çalıştığım süre içinde.
önemli göre\ ler üstlendim.
Vürtiçi toplantıiarda
bakanlığımı. vurtdışı
toplantıiarda da iilkenıi temsil
ettinı. \ani, tavini tümü>le
politik kabul ediyorum. Açıkçası.
Atatürkçü ve demokrat
kadrolaruı tasflvesi olarak
görü>orum. Bu tavini içüne
sindiremedim. vargıçhkta
çalışma şe\ kim kalmadığı için
istifa ettim."
•Bürokrasi geleneği yok'
Yilmaz. tavin kararnamelerini
Hâkinıler ve Savcılar V'üksek
Kurulu'nun hazırladığını. ancak
bu kurıılun bağımsız bir
sekretarvasının olmayışı
nedenivİe. personel genel
müdürünün. bakanın talimatları
doğrultusunda kararname
hazırladığını söyledi. Personel
genel müdürü tarafından
hazırlanıp bakanın onayına
sunulan kararnameleri. v'üksek
kurtılun da sağlıklı bir
değerlendirmeye tabii
tutamadıöını kavdeden Yılmaz,
"Bakan ve müsteşar, yüksek
kurulun bileşiminden mutlaka
çıkanlması gerekir" dedi.
Son yıllarda Adalet bakanlannın
sık sık değiştiğini anımsatan
Yılmaz, son 2.5 yıl içinde 6
bakanla tanıştığını söyledi.
Yılmaz. her dönemde. özellikle
son zamanlarda bürokratlann
önemli ölçüde değiştirildiğini
kaydederken "Oysa, Adalet
Bakanlığı gibi temel bakanlıkta
bu çok sakıncalıdır. Bir
bürokrasi geleneği
oluşturulamıyor. Yargıcın
üretken olabilmesi için, öncelikle
kendini güvencede hissetmesi
gerekir. Aslında Türkive'de her
bakanlıkta devlet adanıı değil,
hükümet adamı yetiştiriliyor"
dıye konuştu.
MIKRO
DINÇ TAYANÇ
Bulanık Suyun Balıkları
Kıyıya yakın sularda avlanan balıkların bir tuhaf •
kokusu oluyor... Issız yörelerde "Sazlıkya da otko-
kusudur" denilip geçilse de yerleşim merkezlerin- -
de "Lağım kokusu olmasın?" kuşkusu kaplıyor in-
sanın içini... Dahası, ister ıssızda yensin ister ıslıda,
böylesi balığın lezzetinden çok kokusuna takılını- -
yor...
Başkenttekiler için, kendilerine yedirilenin ıssız- .
lıkta mı, yerleşim birimlerinin burnunun dibinde m i J
avlandığının önemi olmasa gerek; çünkü Ankara'da •
deniz yok, koku çok... Beteri; Ankara'dan yayılan
koku çok!
Örneğin Halkbank balığının kokusu bir türlü, Ba-,.
sın Özgürlüklerini Kısıtlama Yasası çalışmalarınınki.
bir başka; Libya "zaferi" bir başka kokuyor, Roma.
komutanları örneği etekli paşalar bambaşka; 'Ve-1
kil" başbakanın aslının yokluğunda çevirdiği fınldak-,
ların kokusu başka tütüyor, başbakanın parti kong- *
resindeki Atatürkçülüğü beş başka... ;
Kimi de, nerede avlanmışsa avlanmış balıkları ye-
mektense, bulanık sularda balık avlayıp millete ye- •
dirmenin peşinde. Bunlann balığı da Cumhurbaş-
kanı Demirel'in görev süresinin ne zaman bitece- '
ği...
Akıllarına estikçe Atatürk'e de, Ismet Inönü'ye
de kara çalmakla kara yobazlık doyumu sağlayan- :
lar, her nedense son günlerde Ata'nın ölümünden -
sonra Cumhurbaşkanlığf na seçilen Ismet Paşa'nın
görev süresi ve yeniden seçime gitmesine sarılma-.
ya çabalıyorlar!
Üstelik de neden; kendilerinı kollayıp, semirtip,1
palazlandırıp Türkiye Cumhuriyeti demokrasisine
armağan eden (!) Süleyman Bey'in "laiklilğin temi-
natı" olduğunu. "Atatürk devrim ve ilkelerinin sa- •
hibi" olduğunu açıklamasıyla gözlerini kin bürüdü- •
ğünden!
"Yahu, it bile kabını dolduran eli ısırmaz" diye-
cek oluyorum ki, şeytanım dürtüyor: "Oğlum orta-'
da ne it var, ne ısırılan. Kara yobaz sürüsü, iktidar-'
daki temsilcilennin başarısızlıklannı örtme çaba-
sında, günden saptırmaya çabalıyor o kadar. Yok-
sa Süleyman Bey'e olan borçlannı unutacak den-
li sapıtırlar mı hiç? Bu da bir tür takıyye. Tıpkı ken-
dileri yayıp kendilerinı inandırdıkları darbe söylen-
tileri gibi..."
Ne diyeyim, şeytan aklı işte!
Kara yobazlar bulanık suda balık avlıyor da, ak
yobazlar duru su mu arıyorlar? Ne gezer!
,.., Önlapn karalayıcıları da Türkiye Cumhuriyeti ve
.. AtatücK.dftMtiralefiioŞikinlerinî ddyuma ulaştırmak .
için şeriatçılann "atUna imzaatacağı" incilerdüzü-
yor!
Ak yobazların karalayıcıları ile kara yobazların ka-
lemşörleri paslaşa dursunlar; tekelleşme ve kredi-
lendirilme özgürlükleri zedelenen (!) medya patron-
lan ansızın laik kesiliveriyor! Onları laikleştiren de ne;
iktidardaki yobazların ve yardakçılarının halı altına
itmeye çabaladıkları pisliklerinin ortaya dökülmesi! ,
Pislik açığa çıkınca; tekelleşme özgürlüğü de. kre-
dilendirilme ayrıcalığı da yerini "sopa "ya bırakıve-
riyor. Iktidann sopası "sansür"\
Şeytanım gene dürtüyor: "Oğlum, hani Arnavut
Bey'i kızının düğününe çalgıcılan davet edermiş
de, düğünün sonunda kanlı çarşaf asılamayıp kı-
zın kızoğlankız olmadığı açığa çıkınca da 'Dövün
çalgıcılan' dermiş ya... işte bu da o hesap! Ne te-
kelleşmenin durdurulacağı var, ne kredilendirilme-
nin; sansür de uygulansa uygulansa medyaya de-
ğil, başına uygulanır!"
içimden şeytanımı dövmek geçiyorü!
Bulanık su balıklarının "ne" koktuğu kestirilemi-
yor; bulanık suda balık avlamaya kalkışanların "ne"
avlayacakları da bilinemiyor.
Oysa, bulanıklığın altında "üçfe biri kendini do- ,
yurabilecekgelirdüzeyineerişememiş", kalanın bir.
o kadarının da gerçek geliri sürekli düşen bir ulus •
"bekliyor".
Neyi bekliyor? j
Siyasetçi bozuntularının Kanarya misali ayak al- '
tınadüşürdüğüulusalonurumuzun. "Avnjpa'yı fet- <
hedecek" Cim Bom. Kara Kartal ve de Laz Hamsi-'
si'nin ayaklarında yücelmesini! î
Ana fikir: Balık baştan kokar!
Ana fikrin ana fikri: Kokmuş balığı bile bile
yiyene acınmazü!
ÖDP lideri Ufuk Uras
'Seçim yasası ve
karan çıkarmalı'
DE\ RLM SENTVIAY
Özaürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP) Genel
Başkanı Ufuk L'ras.
Türkiye Büvük Millet
Meclisinin seçim sistemi
ve parti yasalarında
demokratik deâişiklikler
yaparak. I997bahannda
mutlaka erken seçime
gidilmesi gerektiğini
söyledi. I99?"nin
bahanyla sonbaharı
arasındaki bir zamanda
erken genel seçim
yapılması gerktiğini
söyleyen Ufuk Uras.
öncelikle seçim ve
partiler yasasının
değiştinlmesi gerektiğini
sav undu.
Yeni bir hükümet
oluşturma gayretlerini
nasıl karşıladıklan
sorusunu. geçici bir
hükümet kurulması
gerektiğini söyleyerek
yanıtlayan Uras. şunlan
sövledi.
"Yeni bir hükümet gelirse,
bunun geçici bir hükümet
olması gerekir. Milli
mutabakata dayaiı
hükümet ki, MGK'nin
sözcülüğünü üstlenen ve
dev letin sigortası olan
Ecevit bunun için çok
çeşnidir, Türkiye'nin
sorunlannı ağırlaştınr.
Refahyol'un 3 aylık
performansı ordu ve
sermaye çevrelerince
beğenilmedi. Ecevit'in
önceki günlerde sövlediği
yeni bir hükümetin en az
üç v ıllığına kurulması
gerektiğine ilişkin sözünü,
TÜSLAD Genel Başkanı
Halis Komih" nin de 3 ay
önce söylemesi sizce çok
mu tesadüf? Havır, bunlar
birbirini tamamlayan
zihniyetlerdir. Bunlann
amacı kendilerine
dikensiz gül bahçesi
yaratmak. Bu ise
gerginliklerin artmasına
ve hiiv ük patlamalara
neden olur."