Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 1995 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eğitim Yasası'nın Getirdikleri...
NADİR GEZER Yazar. Emekli Öğretrm;n
f
J
2
9 Ekim 1923 tarihi, cumhuri-
yetimizin doruk noktasıdır.
Cumhuriyetimiz bu tarihle ni-
telendirilmiş. şekillendirilmiş
\e temellendirilmiştir. Yasa
kısa mı kısa tutulmuştur. Ama
öz olarak cumhunyetimizin temel yasa-
sı olmuştur: "Türkiyc doletinin hiikü-
met biçimi cumhuriyettir.- Bu degişmez
nitelik, ana> avalann da temelini oluştur-
muş, hukuksal girdilerbu temel düşünün
çevresinde şekillendirilmiştir.
Bu temel kuralı destekleyen, onu güç-
lendiren başka yasalar da çıkanlmıştır.
Hilafet kaldınlmiş. De\Tİrae, devrimin
yeni yeni aşamalanna yönelinmiş... Her
devrim aşaması, cumhunyeti bir bütün
olarak şekillendirmiştir. Biri ötekine yeğ-
lenemez atılımları oluşturmustur bunla-
n!.. Bütün bunlann ıçinde cumhuriyete
süreklilik sağlayan, yurttaşlaradüşün öz-
gürlüğü getiren. bireylere kişilik kazan-
dıran. bu kişilikle de cumhuriyetın özü-
nü korumaya y_önelten 3 Mart 1924 tarih-
li Eğitim ve Ogretim Birliği Yasası'dır.
Saruhan Milletvekili ve arkadaşlarının
hazirlamış olduğu yasanın gerekçesinde
şu yaklaşım çok önemlidir: "Bir milletiıi
efradı. ancak bir terbiye görebilir. tki tür-
lü terbhe, bir memlekette iki türlü insan
yetistirir. Bu ise yahdtt-i his ve fîkir ve te-
sanütga>elerû|j külliyen muhUdir."Bu ya-
sayla getirilmış olan duygu ve düşünce
biıüğjni geliştirmektf.
1961 ve 1982 anayasalannın korunu-
mu altına alınmış sekiz devrim yasasın-
dan biri ve ilkiydi bu yasa! Bu yasayla
eğitim ve öğretim birliğı gerçekleştiril-
mış. insanı kullaştıran medrese egitimi
tarihin derinlıklerine gönderilmişti. Bu
yasa. cumhunyetimizin süreklilik teme-
lini de oluşturuyordu. Medrese eğitim ve
öğretımin getirdikleriyle cumhuriyet
bağdaşamazdı. Bu yasayla özgürlükler-
le toplumsal değişimler eğitim ve öğre-
time vansıtılmış. laik eğitim anlayışının
temeli atılmıştır. Bireyi özgür kılmaydı
bu: Kendi kendine düşünme ve karar ve-
rebilme durumuna getirmekti. Çağını bü-
tünüyle kucaklayabılecek çağcıl anlayı-
şm ta kendisiydi bu! Atatürk'ün özlemi-
ni duyduğu ulusal efitime ancak böyle
uiaşılabılınırdi...
Yaşadığımız şu günlerde, cumhuriye-
tin laiklik ilkesi en çok tartışılan konu-
ma getirilmiştir. Laiklik ilkesıni ayak ba-
ğı olarak görenler, bu ilkenin kaldınlma-
sı savaşımını veriyorlar. Eğitim ve öğre-
timde bu ilke saptınlmış. iki türlü eğitim
ve öğretımin yolu açılmıştır. Cumhunye-
tin ilk yıllannda yaşanan kaygılar, yetmiş
biryıl sonra yeniden yaşanır bir duruma
getirilmiştir. Bu değişime adım adım na-
ıl ulaşılmıştır?
Cumhuriyetin temel ilkesi, 1946 se-
çimlerinden sonra tartışma konusu olma-
ya başlamıştı. DP'nın muhalefetı.
CHP"nin güçsüzlüğü dinsel eğitim ve öğ-
retimin yolunu açmıştı. Yasanın getirdik-
leri aşindınlmış. bugünkü korkunç duru-
ma getirilmiştir. 1946 secimleri, demok-
ratikleşmenin yolunu açarken aydınlan-
manın yolunu kesmiştir.Bu seçımlerden
yaklaşık beş ay sonra yapılmış olan büt-
çe görüşmelen genye dönüşün ilk imle-
rini vermişti. Bir yazar. o günlerin
CHP'sini şö>le niteler "...bilhassa 23 ve
24 aralık günleri, artık HPsinde disiplin
ve davanışma eseri bulunmadığını göste-
rir?"Bıryandan Sırer-Soysal ıkilısı. Yü-
cel-Tonguç ikilisine saldınrken. biryan-
danda Köy Enstitülerini "ahlaksızlık,yı-
kıcılık ve ihanet" yuvalan olarak göster-
meye çalışıyorlardı. BudaCHP'nindev-
rimci yapısını yıpratıyor, güvensizlik ne-
deni oluyordu...
O görüşmelerde asıl kıyamet okullara
konacak din dersleri üzerine kopmuştu.
Konu o denli abartılmıştı ki Başbakan
Peker söz almak zorunda kalmış. şöyle
demişti: "(...) Din düşüncesini istismar
ederek vicdan ile Allah arasındaki bağ-
lanDnın sının dışına çıkarak dünyevi ev-
rene de onun etkisini yapmak isteyenler,
toplum yaşamına zehir katan insanlar-
dır. (...)" Bukonuşmakimi milletvekille-
rini kendine getirmişti ama, bir yıl son-
raki bütçe görüşmelerinde olanca gücüy-
le yeniden vurmuştu dışa: DP sözcüsü
olan Fanız Nafîz ÇamlıbeL Mıllı Eğitim
bütçesi üzerindeki konuşmasını şöyle
noktalamıştı: "Laiklik bir devlet telakki-
si, din bir aile \e cemiyet telakkisi oldu-
ğuna göre, biri idare ve sivaset öteki vic-
dan ve iman yolunda tedahül (jjecişme)et-
meden ilerieyebilirler." DP'nın düşün
dünyası 17 ICasım 1924'tekurulmuşTe-
rakkiperver Cumhuriyet Fırkasfna
(TCF)dayanıyordu. Dışgörünüşüylede-
mokratik geleneklere bağlıydı. Ozgürgi-
rişimden yanaydı. Din söz konusu oldu
mu "Dinsel inançlara saygılı olduklan-
nı" söylüyorlardı. Din sömürüsünun ta
kendisiydi bu!... DP.TCF'ninyerini alır-
ken, TCF'nin ilk eenel başkanı Kazun
Karabekir de TBMM Başkanı olur. Böy-
lece 3 Kasım 1924 yasası çok yönlü ku-
şatilır. Devrimlere "modem hurafe" gö-
züyle bakan bir Meclis Başkanfndan
devrimlerin yanında yeralması beklene-
mezdı. Milli Eğitim Bakanı Reşat Şem-
settin Sirer, DP sözcüsünün eleştirilerine
şöyle yaklaşır: "Muhalefetpartisinm söz-
cüsü ve şahsi dostum olan Çamlıbel'le be-
nim beyanlanmın ifade ettiği manada ta-
mamen mutabık olduğumuzu ifade et-
meklebahtiyarun." Böylece okullanmız-
daki laiklik ilkesi bir işlemce (operas-
yon) masasına yatınlmış, DP'nin neşte-
riCHP'nineiiylevurulmuştu. Önüalma-
maz din sömürüsünun yolu da açılmıştı
böylece...
Bu çalkantilar. CHPyi yıpratmış, Pe-
ker hükümeti aynlmış, yerini birinci ve
ikinci Saka hükümetlerıne bırakmıştı.
Kısa bir süre sonunda Saka hükümetleri
de gücü yitirmiş. 1946-1950 yıllannın
son hükümeti Günaltay hükümeti olmuş-
tu. tkinci Saka hükümetinden başlaya-
rak Milli Eğitim Bakanhğı'na da Tahsin
Banguoğlu getirilmişti. Bütün bu deği-
şimler sorunlan çözememiş, din tartış-
malan kavgaya dönüşmüştü. Okullara is-
teğe bağlı din dersleri konmuş, imam-
hatıp okullannın önü açılmış. Kuran
kurslan hızla yayılmıştı. DP, 1950 seçi-
mini kazanır kazanmaz Türkçe ezanı
Araplaştırmış. Köy Enstitülerini kapat-
mış, sürekli devrim karşıtı dev inimleri
bemmsenmişti. Yoksul Anadolu çocuk-
lanna din okullannın yolu gösterilmiş,
böylece siyaset adamlan karanlık dünya-
lannın meyvelerini toplamaya başlamış-
lardır. Ödün CHP'den gelmişti. O ödün-
den yararlanan DP iktidan ve günümuz-
de onun devamı olduklannı bir marifet-
mış gibi söyleyenler. ulusal egitimi yok
etmeyi başardıİar. Palazlanan şeriatçıdan
ödleri kopuyor şimdi!..
ARADABIR
Prof. ORHAN ŞAHİNLER
YitiPdiğimiz Büyüğiimüz
Prof. Kemali Söylemezoğlu
Gerçek aydın, seçkın akademisyen, nice yılların
ışıltılı öğretim üyesi, ağabeyimizi yitirdik. Kusursuz,
gölgesiz bir yaşam son anına kadar bilinçli, kişilik-
li, anlamlı, yararlı verimli yaşam sona erdi. Ülkemi-
zin seksenaltı yılını görerek, düşünerek, yorumlaya-
rak yaşayan alçakgönüllü hoca. galiba, biraz kırgın-
dı.
Istanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ni
yücelten isimlerdendi. Yüksek eğitimde ve üstlen-
diği kamu görevlerinde dürüst, titiz, nazik kişiliğiy-
le simge bir büyüğümüzdü. Cumhuriyet'in ülkemi-
ze aımağan ettiği değerii evlatlarındandı.
Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin inşa edildiği yıllar-
da iyi eğitim görmüş yeteneklı bir mimar olarak ni-
telikli binalar projelendirdi. Sonralan engin bilgi, de-
neyim ve kültürüyle bir akademisyendi. Başarılı mi-
marlar yetiştirdi.
Bakırköy Fransız papaz okulu, Galatasaray Lise-
si, Güzel Sanatlar Akademisı, Stuttgart Teknik Üni-
versitesi eğıtım aldığı yıllar, MEB Proje Bürosu, aka-
demi, sonra İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde akademis-
yenlik, uzun ve verimli emeklilik, olgun ve bilge bir
kişilik. Hocanın yaşamından çızgiler.
Değerii hocamızın elli yıl sakladığı ilk kez bana an-
lattığını söylediği "olayı" şimdi açıklamak hakkını
kendimde buluyorum. Saklanan "sır" şu:
Yıl 1940'lar. Kemali Söylemezoğlu Stuttgart Tek-
nik Üniversitesi'nde ikinci kez öğrenci. Aynı üniver-
sitede okuyan bir Türk genci ile yakın dost. Bir gün
yemekhaneye -menzaya- inilir, yer seçilir ve oturu-
lur. Biraz sonra gelen Alman gençler oturduklan ye-
ri terk etmelerini ister. Tavırları emredici ve kiiçüm-
seyicidir. Söz konusu masa Alman Nasyonal Sos-
yalist Partisi Gençlik örgütü lideri ve öğrencilerine
tahsislidir. AlmanlarTürk öğrencilerinin masayı he-
men terk etmelerinde ısrartıdır. Kemali Bey ve genç
dostu isteği reddederler. Hitler Almanyası'nın ari ır-
kının üstün gençliğine direnmek nasıl olabilir?.. Na-
zi gençleri saldırırtar. Kavgada hocanın çok genç
Türk dostu Nazi gençlik liderıni yaralar. Taraflar ay-
nlır. Türkler özür dileme isteğini geri çevirirler.
Nazi gençlik lideri tabanca ile düello ister. Taban-
cayı iyi kullanan genç Türk düelloyu derhal kabul
eder.
O günler Hitler Almanyası'nın, Nazi Partisi'nin gü-
cünün zirvesinde olduğu yıllardır. Olay Hitler'e yan-
sır, Hitler yakından izler. Türk gencinin babası Kur-
tuluş Savaşı'nın ünlü birgeneralidir. O nedenleTürk
gencine dokunulamaz. Durumla Türk hükümeti de
yakından ilgilidir. Berlin ve Ankara tabanca ile dü-
elloyu kılıçla düelloya çevirir. Taraflar kabul eder.
Süre bir aydır. Kemali Bey'in dostu, babayiğıt Türk
genci kılıç kullanmasını bilmez. Kemali Bey ile bir-
likte Paris'e gidip bir ay gece-gündüz bir eskrimci-
den ders alınır.
Stuttgart ormanlarında, gün doğuşunda tanıklar
önünde düello yapılır. Nazi genci kılıç darbesiyle yü-
zünden derin yara alır. Berlin, Ankara temsilcileri
düelloyu durdurur.
Türk genci üstün ırk tavrı ve saldırısı karşısında
kendinin ve ulusunun onurunu korumuş, yüksekte
tutmuştur.
Taraflar Berlin'in isteğine uyarak olaya "gizlilik"
kararı uygular.
Saygın, ismi gibi kemale ermiş hocamız, ağabe-
yimiz, büyüğümüzü yitirdiğimiz için yaslıyız. Dürüst,
uygar, yürekli, nazik, titiz, bılge büyüğümüz anısı
önünde saygı ile eğiliyoruz.
• Hocamız dostunun ismini açıklamadı. Halen ya-
şıyor.
• Düellonun tanıkları, Kemali Söylemezoğlu, za-
manın Berlin Konsolosu ile Berlin Nazi temsilcisi,
Nazi gençlik örgütü üyesidir.
• Yaralanan Nazi gençlik lideri yenilgiyi onuruna
leke görür, Rusya saldırısına gönüllü katılır ve yaşa-
mını yitirir.
MIS gibi TEMIZLIK ıc.n
Holding, banka, hastane,
fabrika ve işyeri...
temizliğinde, temiz hizmet,
bizim işimiz.
MaBa* TMnlztk SanayH v» TTc. LM. Ş«.
Tsl: (0^12) 527 10 77 -527 47 25 • 512 3830
Fax:(0212)513 53 97
Romanlarınız ve ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
TARTIŞMA
Eğitim ve ulusal sorunlanmız...
E
ğitimin, insanı
daha üretken,
yaratıcı,
başanlı ve
mutlu kılacağı
gerçeğine
dayanılarak toplumlar bu
alanda yatınmlannı
giderek arttırmakta. onu
geliştirici çabalarını
yoğunlaş.tırmaktadırlarlar.
Gerçekten. belirlenen
amaçlan gerçekleştirecek
nitelikte sürdürülen etkın
bir eğitimin kişiyi
yeteneklerinin olanaklan
içinde kendine yeterli,
üretken ve yaratıcı
kılacağı. toplumsal
görevlerinde başanlı bir
kişiliğe eriştireceği
kuşkusuzdur. Bu
işlevleriyle eğitim toplum
için de bir kalkınma,
gelişme dinamiği, güç
kaynağıdır. Bireyin ve
toplumun mutluluğu için
gerekli tüm değerleri
yaratan, koşullan
oluşturan. insanı bu
yeterliliğe ulaştıran
eğitimdir. O bunu
başardığı, insanı belirli
amaçlar yönünde
değiştirdiği. geliştirdiği.
ona gerekli kalıcı değerler
kazandırdığı zaman
gerçekten çok önemlidir.
Birey için toplum için.
Eğitim sonunda bu
olumlu sonuçlar
alınamazsa. onun
verimliliğinden,
üretkenliğinden. etkin bir
kalkınma aracı oluşundan
söz edilemez.
Konuya bu açıdan
bakınca, ülkemizde
belirlenmiş amaçlan
yeterli düzeyde
gerçekleştirebilen bir
eğitim dizgesinin varlığını
savunma olanağı yoktur.
Bunu doğrulayan somut
göstergeler vardır. Yıllar
yılı devlet yönetiminde.
genel kalkınmada önemli
sorunlar yaşanmadı mı?
Bugün yaşanmıyor mu?
Laikliğe. büyük
Atatürk'ün getirdiği
akılcı. çağdaş değerlere.
dünya görüşüne karşı olan
davranışlara tanık olmuyor
muyuz? Bunlar ve benzeri
sorunlar temelde yeterli,
geçerli bir eğitim
sürdürülmediği için oluşan
ortamın sx>nuçlarıdır.
Kişiye sadece bilgi
vermeyi amaçlayan,
yalnızca belleğe dayanan:
insancıl değer duygulannı,
bilimsel davranış ve
düşünce yeteneğini
geliştirmede yetersiz kalan
eğitim düzenı
sorunlarımızin temel
kaynağıdır. Tüm bu
olumsuzluklar. ilgilileri
zorlamış olacak ki son
günlerde eğitim reformu
çalışmalarından söz
edilmektedir. Bu
çalışmalar ölçme ve
degerlendinme, sınıf
geçme konulan üzerinde
yoğunlaşmaktadır. Elbette
bunlar da önemlidir.
Ancak bunlar, eğitim
sürecı sounda yer alması
gereken etkinliklerdir
Çok önemli ve temel olan
eğitim sürecinin
kendisidir. Onu etkin ve
verimli kılmadıkça bir
yere varamayız. Bunu
gerçekleştirmek için de
eğitim dizgesinin
bütünlüğü içinde eğitim
izlencelennde.
uygulamalannda
değişiklikler yapılması
zorunludur.
Egitimi amaçlar yönünde
özgür bir yaşantıya
dönüştürmedikçe, insanı
ve toplumu daha nitelıklı,
üretken ve yaratıcı
kılmak. çağdaş değerlerle
donatma yönündeki savlar
boşlukta kahr. Okulu.
öğretmeni ve ezberlemeyi
temel alan
uygulamalardan
uzaklaştınp amaçlar
yönünde gerçek
yaşantının yer aldığı
merkezler haline
dönüştürmeden
beklentilerimizi
gerçekleştiremeyiz.
Oğretmen yetiştirme
düzenini buna göre
değiştirmeden, öğretmeni
işbaşında yetiştirmeden
amaçlara varmanın
olasılığı yoktur.
Ahmet Rahmi Ercan
PENCERE
• >/ı/ı/r/ı> l'ııı Irtıı lnı ı ' l'l I
lUır.ııı lslıı\\iiıııı • »>/«•/ • (m /<*• »•<• \rnıl
hln/tlrıı • Jt \ıiııl /> hnsııııln nlmı
l'ııı/fsyınu-l ><•»(•/ \<>ıulını
• Özı'l (titl ı-ulib lltıbi • tıılııııi fc,<iW<*W
Bahçehir'de sizi her akşam rengarenk bir doga
karşılar. Bahçeniz sanki değerii bir tablo... Eviniz-
de leylak kokuları... Çocuklannızın giysilerinde
yemyeşil çimlerin izi.... Burçlar Meydanı'nda yürü-
yorsunuz... Flamingo Gölü'nde eglenceli bir şarkı
geçiyor aklınızdan, Nilüfer Koyu'nda oturup ses-
sizliği dinliyorsunuz... Oksijenden başınız dönü-
yor... Hiç yorgun degilsiniz...
Bahçeşehir'desiniz.
Muthüuğun Başkenti'nde.
Bu kenti yaşamalısınız.
Bu kentte hayata yeniden başlamalısınız.
•ı'i
Ihı^ıılfitız • Kı'siııtisiz \tı n
liııhıııı ihmtım llr.ıınilı 11
Imllııtfl tıhliı ilı-U-r
tstanbulun Avrupa yakaanda, TEM Otoyolu'na Avcilargjnf-cıkı-
şıyia baglantılı otan Bahçeşehir, 470 hektar alan üzerine kurulu
bir uydukent. Yapımı 5 etapta gerçekleşecek olan Bahçeşehir'ın,
bugüne kadar tamamlanan 1. Etap kapsamında 4000ın üzerinde
konut ınşa edıldı. 5 etap içinde bitecek konut ise 15.400 e ulaşa-
cak. Villa ve blok dairelerden oluşan konutlanyla Bahçeşehir,
bugün Avrupa ve
Amenka nın "en mo
dern" kemleriyle boy
ölçüşecek düzeyde...
C Tet 0(212) 288 76 18 / 8 Hat
F » 0(212) 274 69 23
Sah(eKMr Tel 0(212)669 00 80
Fax: 0(212) 669 00 90
EMLAK BANKASI ^ ^ G ^ M , * ^
IsUnbul Pauri«n« Mudûrtogû Te) 0(212)276 58 34.276 56 48
Ankan fuMİm* Mudûrtojû Tel: 0(312) 427 58 50.426 04 06
IOT» Puafcmı MâdûrUğû Tel: 0(232) 362 52 72, 336 07 54, 336 50 44
M>meNr Drtjıtmı Paoriamı vc Tkjret A. S,
Tel: 0(212) 669 00 00/6 Hat Fax 0(212) 669 00 09 - 669 06 40
MifefeNr Hianet \&UHt ve Yönrtm A. J.
Tel:0(212)i690000/6H3t faı 0(212)669 0029
Kııllın ı f lh>û<ı l'tırhı • /«/«<»; llıılncsi • Scnıltır
(,Oİft • :\t[Ult ( t'lllfl- • AliJ'İ tlYlltlll ' Kt'\l<)l tUlltl I
( iın ı c //«// Sfıtır Sııhııltır • Atlısfmr klııhıı • <,<>IJ klnhtı
/.li/riKf .Mcrkvzi • Mıif-ıızııhır • ttısl/iMtıl Hcstortntltır
((i/c-htır ' Sıifiım • Hoııiııı^ • llıhiKİo
Üç Hilalli Bayrakla
Azınlık Hükümeti...
Mesut Yılmaz;
"Çiller'le yainız görüşmem" dedi, "Yanımızda bir
üçüncü kişi bulunmalı..."
Daha ağır bir söz bulunamazdı!..
Çiller'i yakından tanıyan çoğu kişi, benzer yargı-
lara ulaşmışlar.
Başbakan'daki hırs ilk bakışta göze çarpıyor; isti-
fasının hemen ardından televizyonaçıkıp 'Ulusa Ses-
leniş' adı altında yaptığı konuşmada, Çiller'i koltuğa
bağlayan derinliğıne duygunun titreşimleri, ses tel-
lerine yansıyordu...
Peki, neyapmayı tasartıyordu?.. . • . 4 .
• ' ^
Çiller, Türkeş'le işbirliği yapacak... *•
MHP zaten koalisyonun üçüncü ortağı gibiydi...-'
Resmi ortak: CHPL
Gayri resmi ortak: MHP!.. '
SHP'nin koalisyon hükümetindeki işlevi, gayri res-
mi ortaklığa şemsiye olmaktı...
Şimdi DYP ile MHP açık bir işbirliğine mi girecek-
ler?.. Sağdan soldan toplama milletvekilleriyle Çiller
'uzatmalı başbakan' olarak koltuğunda mı otura-
cak?..
Olur mu? . ;
DYP'ninkoltuksayısı:182.. ' >
MHP: 17.. •
Ne etti?.. 199 değil mi!.. Bu sayı sağlandı mı, he-
men 'mebus pazarı' kurulur; 'ülkenın yüksek mern
faatleri'uğruna hükümete güvenoyu verecek sekiz
on 'kumar borcundan bunalmış' milletvekili bulurv
du mu, iş tamam!.. 5
Geçenlerde bizim gazetede yapılan teras toplan-
tılanna ünlü bir işadamı katıldı:
"Her gelişme" dedi, "Türkiye'nin faşizme doğru
yol aldığını gösteriyor..."
Bir araştırma kuruluşunun başındaki dostumuz da
bir öngörünün altını çizdi:
"Gelecek seçimlerde, köktenci partilerin (MHP ile
RP) toplam oy sayısı merkez sağ partilerin toplam
oy sayısını aşabilecek düzeye gelebilir..."
Halk kitleleri MHP'ye iki nedenle destek veriyor. Bi-
rinci neden PKK'ye karşı tepkidir; ikinci neden şeri-
atçılığa karşı korkudur. Köylerde, kasabalarda, kent-
lerde her şehit MHP sloganlarıyla uğurlanıyor.
PKK'ye karşı MHP'nin etkin tutumu ister istemez
halkı çekiyor. Eskiden MHP ile RP, tam işbirliği için-
deydiler, aralanna kara kedi girdi. Ideolojileri zaten
aynydı, Refahçılar ümmetçi olduklarından, milliyet-
çiliği '/favm/yefç////('sayıpMüslümanlararasına 'nifak'
sokuyor diye dışlarlar. MHP'nin şeriatçılara karşı tu-
tumu belırginleşiyor. Üstejik Türkeş, Refah'ın Türki-
ye'de iktidar koltuğuna oturmasinın ne denli güç ol-
duğunu bilemeyecek kadar safmı!..lktidar koltuğun-
da oturanla işbirliği yaparak devlet içinde kadrola-
şıp kilit noktaiarını tutmak çok daha kolay bir iş!..
Şeriatçılığa ve bölücülüğe karşı saVaşım bahane-
siyte faşizme yatınm hızlanıyor...
• , . . • : f
Baykal ne dedi:
"Çilleryakayı kaptırmış, oyuncak olmuş, iplerbaş-
kasının elinde..."
Başbakanlık koltuğunda oturabilmek uğruna Çil-
ler'in Alparslan Türkeş'e
tfermeyeceğı şey yoktur.
Ortaklık kurulduktan son-
ra verelrnı Adriyatik Deni-
zi'nden Çin Seddi'ne ka-
dar Turan!... DYP-MHP
ekseninde hükümet, bi-
zim tekelcimedyamızave '
iş dünyamıza şimdiden
mübarek olsun!..
Ne ekersen, onu biçer-
sin!..
Ya mebus pazarı?.. »
'At pazarı' ya da 'tavuk
pazarı' oluyor da 'mebus
<ı
y
pazarı' neden olmasın?..
Pazarlıklar şimdiden
başlamış bile...
Çiller, he yaptiğını bilmi-
yor; Tansu Hanım'ın gözü
kararmış, önünü göre-
miyor.
ftl'iiN Alııııltırı • Sjntr tlrıl-i'-.ı
iilf ıv ku/Htlt hııı ıızlıır ' Saııun
liltıcss (ı'iılcr ' Iftııs hoıllıiıı
• MftlUcıl ( cııtcr ' hnlı-j
• Ik-ıh'l (Hfiılları • *»/ tliKnt\
GARETH HILL
Vîsa International Türkiye Genel Müdürü
BAHÇEŞEHİR'DE
KENDİ ÜLKESİNDEKİ
KADAR MUTLU!
ÎLAN
T.C.
ÜSKÜDARLSULH
HUKtK
HÂKİMLİĞİ
1994,802
T. hakkı sahibi - lffet
Gençtürk - Ali ve Zeki-
ye'den olma 3.5.1929
d.lu Gaziantep-Kilis.
Abdi Oymağı c:
001/01. s:'l9 k:.54'te
nüfusa kayitlı. Örmaş
Önne Mensucat San.
Tic. A.Ş. vekili Av.
Mehmet Endamher ta-
rafından aleyhinize açı-
lan veraset davasında
emniyet sonişturması-
na rağmen adresiniz
tespit edilemediğınden
muris eşıniz Selalıetdin
Geçtürk'ün mirasından
mülkiyet mi intıfa hak-
kını lı tercih edıp etme-
diğiniz hususlannda
beyanınız alınacağın-
dan 28.9.1995 günüsa-
at 10.15te mahkeme-
mizde hazir bulunma-
nız. gelmediğiniz tak-
dirde eşinizin mirasın-
dan mülkiyet hakkını
tercih etmiş sayılacağı-
nıza karar verileceği
ılanen tebliğ olunur.
18.7.1995
Basın: 42695
.Öğrenci kimlik kartımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
ÖZGÜR ÇELİKSAS
I.T.F. öğrenci yaka
kartımızı kaybettik.
Hükümsüzdür.
CİHAN DÜNDAR
CEMAL KAYA