Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EYLÜL 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Doğu Anadolıfya
sertest bölge
• AMCARA(ANKA)-
Erzunım Doğu Anadolu
Serbest Bölgesi'nde
fealiyet göstermek isteyen
kişı ve kuruluşlann
başvurulan 25 eylül
pazartesi gününden
jtibaren kabul edilecek.
Istekliler bunun için Dış
Ticaret Müsteşarlığı
bünyesindeki Serbest
Bölgeler Genel
Müdürlüğü'ne
başvuracaklar. "Faaliyet
nıhsatı müracaat formlan"
genel müdürlüğün yanı sıra
Doğu Anadolu Serbest
Bölge Kurucu ve Işletıcisi
AŞ(DASBAŞ) Serbest
Bölge Müdürlügü'nden de
edinilebilecek.
Erken üretim
için son raunt
İAMCARA(ANKA)-
Hazar erken üretim
petrolünün taşınma
güzergâhına ilişkin karar
sürecinde son aşamaya
gelindi. Azerbaycan
Uluslararası Petrol
Konsorsiyumu (AIOC)
şirketleri, 27-28 eylül
gûnlerinde Istanbul'da bir
araya gelerek güzergâh
konusundaki karan
verecek. Ancak güzergâha
ilişkin nihai karann 9
ekimde Bakü'de
konsorsiyum ile Azeri
hükümeti arasında
yapılacak toplantıda
alınacağı bildinldi.
Dış ticaret
itim programı
I Ekonomi Servisi - Dış
Ticaret Müsteşarlığı
lhracatı Gehştirme ve Etüt
Merkezı (İGEME), küçük
ve orta büyüklükteki firma
elemanlanna yönelik "Dış
Ticaret Eğitim Programı"'
düzenliyor. İlk olarak
Ankara'da başlatılacak
eğitim programlanyla,
ihracatın yüzde 90'ını
gerçekleştiren küçük ve
orta ölçeklı kuruluşlann;
elemanlann, uluslararası
pazarlama. finansman ve
dış ticaretle ilgili ihtisas
alanlannda uygulamaya
yönelik konularda
bilgilendirilmeleri
amaçlanıyor. Eğitim
programı kapsamında
katılımcılara, aynca genel
hatlanyla dünya eknomisı,
Türkiye-AB Gümrük
Birliği ile öteki
oluşumlann Türkiye dış
ticaretine etkileri
konusunda da eğitim
verilmesi öngörülüyor.
Konular, ilgili kurum ve
kurululann üst düzey
yetkilileri. akademısyenler
ve özel sektör temsılcileri
tarafından venlecek.
TB( kredisi
onaylandı
• ANKARA(ANKA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, TEK'in yeniden
yapılandınlması projesi
için Uluslararası Imar ve
Kalkınma Bankası'ndan
sağlanan 300 milyon
dolarlık kredinin TEAŞ ve
TEDAŞ'a yeniden
tahsisıne ilişkin
anlaşmalan onaylayan
Bakanlar Kurulu karannı
onayladı.
ŞİRKETLERDEN
• BAŞAK SİGORTA
Mispa Pazarlama
Şirketi'ni güvencesi altına
aldı.
• 3M fiber optik
ürünlennı gerçekleştirdiği
bir seminerle tanıttı.
• TÜRK YTONG
Türkiye Bisiklet
^lotosiklet ve Triatlon
Federasyonu tarafından
düzenlenen "Uluslararası
Marmara Bisiklet
Turu"nun sponsorluğunu
üstlendi.
• SİGNAL 1-3 Eylül
1995 tarihlerinde Marmara
Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi tarafından
düzenlenen 1. Uluslararası
Oral Biyoloji Kongresi'nin
sponsorluğunu yaptı.
• VESTEL şırkteler
grubunun yan kuruluşu
olar Veskom. Vestel 4200
Fax cihazını piyasaya
sürdü.
H LEV't'S modadaki yeni
trend'leri belirlemek
amacıyla Türkiye"de ilk
kez geniş kapsamh bir
"yeni değerler'"
araştırması gerçekleştirdi.
• SENTEZ YAZILIM
Zincirlıkuyu'daki yeni
merkezine taşındı.
• DOĞUŞ OTOMOTlV
Audı markasıyla
düzenlenen uluslararası bir
satranç turnuvasına
sponsor oldu.
• AVTAÇ Special
Sosısleri'nı 5'li ve 10"lu
paketler halinde piyasaya
sundu
Koalisyonun bozulmasını soğukkanlılıkla karşılayan TÜSİAD'a göre sorun, hükümetin oluşumu değil
w
PoKtikalar devam etmelfANTALYA/ KEMER
(AA) -Türkiye Sanayici ve
tşadamlan Derneğı (TÜSİ-
AD) Başkanı Halis Komili.
"CHP kanadının, koalisvo-
nun süremeveceğini ilan rtme-
si, aynı gün Başbakan'ın isti-
fasını vermesi, oldukça kar-
maşık \e geri\e dönülmesi
zor bir süreci başlattTdedı.
Komili, Antalya'mn Ke-
mer ilçesindeki Palmiye Ta-
til Köyü'nde düzenlenen
"TÜSÎAD Yüksek Istişare
Konseyı Toplantısı"nın açı-
lışında yaptıgı konuşmada.
bu sürece karmaşıklık kazan-
dıran iki temel faktör bulun-
duğunu söyledi. Komili, "Bi-
rincisi ekonomide. si>aserte,
sosyal hayatta ve dış ilişküe-
riniizde ertelemelere taham-
mülü ülmayan bir dizi gün-
dem maddesiyle karşı karşı-
ya olmamız, özellikle güm-
rflk birüğine çok kısa bir sü-
re kalmış olmasi. İkincisL son
geiişmelerin ışığında. bir er-
ken seçimin kaçınılmaz hale
gelmis, olması"dıye konuştu.
Yaşananlann. demokratik
parlamenter rejimın doğal
gelışmelerinden bin olduğu-
nu belirten Komili. bu süre-
cin, soğukkanlılıkla değer-
lendırildıği takdirde, bazı so-
Kemer'de toplanan Yüksek İstişare Konseyi, siyasi geüşmeleri değerlendirdL
runlann çözümlenmesi için
bir uzlaşma noktası olarak
görülebilecegini savundu. Bu
süreçte, hükümet formülü,
seçim tarihi gibi konulann
ikinci derecede önem taşığı-
dığını ifade eden Komili,
"Asıl önemli olan, iş haşına ge-
len hükümetin bu kritik dö-
nemde devletin devamlılığını
nasıl sağiayacağı ve ülkeyi se-
çime nasıl görüreceğidir"de-
di.
"Soğukkanlıhktan söz et-
memiz, kritik bir dönemden
geçtiğûniz gerçeğini ortadan
kakhrmıyor" diyen Halıs Ko-
mili, sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Aksine masanın üzerine
konan proMemin çözümün-
de rol alan aktörler. bugün
ber zamankinden daha has-
sas olmak zorunda. Çünkü,
önümüzdeki günlerde alına-
cak kararlar. kapının hemen
dışında bekleyen gümrük bir-
liği. tutarlı ve kararlı icraat
bekle>en ekonomimiz ve top-
lumsal banşı tehdit eden sos-
val dengelerimiz nedenivle,
Türkive'ııinenazbeşyılkkge-
kceğini etkileyecek derecede
önem taşryor. Dünyadaki hız-
lı gelişme ve değişme eğilimi
dikkate alındıgında, bu dö-
nüm noktasında almacak ka-
rariann önemi daha da arb-
yor. Konu. hükümetin isrifa-
sıyta su yüzüne çıkan probie-
me çöziinı aravanlan, kişi.
grtıp ve parti menfaatlerinin
üzerinde davranmaya ve bir
uzlaşma arama>a zorlaması
gereken bir özellik de taşı-
yor".
Bugün oluşturulacak her
hükümetin başlıca görevinın
ülkeyı seçime götürmek ol-
• Antalya'da
düzenlenen "TÜSlAD
Yüksek Istişare
Konseyi Toplantısı'nın
açılışında konuşan
Halis Komili,
•'Koalisyonun istifası
oldukça karmaşık ve
geriye dönülmesi zor
bir süreci başlattı" diye
konuştu. Komili
"Soğukkanlılıktan söz
etmemiz, kritik bir
dönemden geçtiğimiz
gerçeğini ortadan
kaldırmıyor" dedi.
duğunun kabul gördüğünü
söyleyen Komili, "Ancak, tek
görevi seçim olan bir hükü-
metin bugünün şartiannda
Türktye'ye >arar getirmesi
mümkün değildir. Bu yüz-
den, azınhk hükümeti, geniş
tabanh hükümet ya da yeni
bir koalisyon hükümeti gibi
seçeneklerden hangisi geçer-
HUv kazanırsa ka/ansın. temel
bazı görev leri üstienecek, so-
rumhı ve kraatçı bir hüküme-
tin kunılması şarttır" şekli-
ne konuştu. Kurulucak hü-
kümeti, gümrük birlığı süre-
cinin ertelemeden tamamlan-
ması, temsil adaletini ve si-
yasal istikran sağlayacak ye-
ni bir seçim yasasının yapıl-
ması, seçim ekonomısi uy-
gulamasına gidilmemesi gi-
bi görevlerin beklediğini ifa-
de eden Halis Komili, şunla-
n söyledi:
"Bu görevteri gerçeklestir-
meye, hiç bir partinin tek ba-
ştna talip olmasının mümkün
olmadığı bir siyasal tabio ile
karşı karşıyayız. İlk bakışta
dezavantaj gibi gözüken bu
tablo, bugünkü koşullarda
bir avantaj haline dönüştü-
rülebflir.'-
Komili, 1994yerelseçim-
leri öncesındeki hatalı poli-
tikalardan alınan dersler he-
nüz çok taze>'ken, önümüz-
deki seçimler öncesinde bir
seçim ekonomisi uygulama-
sına gidilmesi, ekonomiye
telafisi imkansız zararlar ve-
recektir" diye konuştu.
Bu yüzden, Türkiye'yi se-
çıme götürecek olan hükü-
metin, IMF programını titiz-
likle uygulamaya devam et-
mesi gerektiğinı ifade eden
Komili. bunu yaparken ka-
mudakı ücret ayarlamalan-
nın. gerçekleştirilmesinin zo-
runlu olduğunu anlattı.
Buğday, arpa, şeker, canlı hayvan olmak üzere 10 kalem üründe sıfır gümrük talep ediyorlar
 tanmda taviz istiyor
• Avrupa Birliği'nin söz konusu ürünlerde yasal
gümrük vergisi oranlannın sıfırlanmasını istediğini
kaydeden Tanm Bakanlığı Türkiye AB Ekonomik ve
Teknik Ilişkiler Şube Müdürü Nurullah Özden, tanm
ürünlerindeki tavizlerin ortak tanm politikasına uyum
kapsamında verilmesi gerektiğini belirtti.
• AB'ye karşılıksız verilecek ödünün Türk tanmı için
dezav antaj olacağını belirten Nurullah Özden, "Tanm
gümrük birliği dışmda tutulduğu sürece Türkiye'nin
birliğe tam üyeliği söz konusu olmayacak. Bizim
amacımız Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini garanti
B18 L16 i altına almak" diye konuştu.
AHMET ÇELtK
Avrupa Birliği (AB) tanmda da taviz
istiyor. Gümrük Birliği anlaşması
çerçevesinde sanayiye hammadde teşkil
eden ürünlerde gümrüklerin
sıfırlanmasıyla yetinmek istemeyen AB,
tanmsal ürünlerde yeni avantaj lar
peşınde.
Tanm Bakanlığı Türkiye AB Ekonomik
ve Teknik jlişkiler Şube Müdürü
Nurullah Ozden temmuz ayında
Bürüksel'de yapılan görüşmelerde
AB'nin buğday-arpa başta olmak üzere
diğer tahil ürünlerı, şeker. un. canlı
hayvan, sığır etı, peynir. tereyağ. süt tozu,
koza ve soya yağında yeni ödünler
istediğini ve bu alanda çetin bir
p_azarlığın gündeme geldiğini söyledi.
Odünün geçerli olan fonlarda yapılacak
indirimlerle olabileceğini'belirten Özden.
birliğin ise "yusal gümrük vergisi
oranlannın sıfırlanmasını" istediğini
kaydetti.
Görüşmelerin devam ettiğini kaydeden
Nurullah Özden, henüz yanıt
vermediklerini sonucun eylül ve ekim
aylannda yapılacak toplantılarda bellı
olacağını söyledi.
Özden bu konuda karşılıksız olarak
verilecek bir ödünün Türk tanmı için
dezavantaj olacağını belirtti.AB ile
yapılan gümrük birliği anlaşmasının
tanmsal ürünleri kapsamadığını belirten
Özden, tanm ürünlerindeki tavizlerin
ortak tanm politikasına uyum
kapsamında verilmesi gerektiğini belirtti.
Birliğin söz konusu ürünlerde yasal vergi
haddelerinin sıfırlanmasını istediğini
belirten Özden. "Biz istenilen tavizler
karşılıgında beürienen süre sonunda söz
konusu ürünlerin ortak tanm politikasına
uv umunun ve serbest dolaşımının
sagianmasını isthoruz. Bu şart
gerçekleşmeden verilecek ödün Türk
tanmının alevhine olacak" dedi.
"1973 yılında AB ile imzalanan katma
protokol çerçevesinde Türkive tanm
politikasını Avrupa Birliği'nin ortak tanm
politikasına uydurması gerekiyordu"
diyen Özden, konuşmasını şöyle
tamamladı:
"Biz bunu basaramadığımız için tanm
gümrük birliği dışında turuldu. Tanm
gümrük birliği dışında tutulduğu sürece
Türkive'nin birliğe tam üyeliği söz konusu
olmayacak. Bizim amacımız ise tanm
ürünlerinde serbest dolaşımı sağlayarak
Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini garanti
altına almak.'"
Hava kirliliğine önlem
Almanya'da otomobillerden kaynaklanan hava
kirliliğine karşı almacak çok sıkı önlemler
açıklandı. Petrol endüstrisi benzindeki
"benzen" oranını düşürmeye zorlanacak. Şu
andaki oranı yüzde 40 civannda olan katalitik
konvertörsüz otomobiller 2000 yılına kadar
yasaklanacak. Türkiye'de ise Aralık 1993te Çevre
Bakanlığı ile Otomobıl Sanayicileri Derneğı
arasında imzalanan anlaşma ile 1800cc'den büyük
motora sahip otomobiller için 1995 başından
itibaren katalitik konvertör zorunluluğu getirildi.
Uygulama 1997'den itibaren bütün otomobilleri
kapsayacak. •
BMW 5 serisi yenilendi
İ
rcedes'in E Sınrfını yenilemesinin ardından
BMW de bu sınıftaki otomobili 5 Serisini
yeniliyor. İlk kez Frankfurt Motor Shovv'da
sergilenecek yeni 5 Serisi Aralık ayında
Almanya'da iki modeliyle piyasaya sunulacak. •
Tempra Frankfurt fuarında
U
luslararası Frankfurt Otomobil Fuan'nda,
Türkiye'den bütün dünyaya ihraç edilen
Tofaş'ın Tempra S.W. modeli de sergilen-
di. Fuarda
büyük ilgi
gören oto-
mobil ile,
Türkiye'de
üretilen bir
model ilk
defa ulusla-
rarası bir fu-
arda yer
alıyor. •
ı3 LJI\ LJg Bu köşede bundan böyle otomobille ilgili haber ve yorumlan
okuyacaksınız. Yaşantımızda önemli bir yere sahip bu makinelerle ilgili
olarak yenilikler, teknoloji, güvenlik, çevrecilik gibi konularda bilgiler
sunulacak.
Deneme sürüşü yapılan otomobiiler hakkındaki izlenimler ve aynca otomobil
kullanımı ve bakımıyla ilgili yol gösterici bilgiler verilecek. Türkiye'deki
otomobillerin ve genel olarak otomobil endüstrisinin durumu başka
ülkelerdekilerle karşılaştırmalı olarak sunulacak. •».
Ayrıca Türkiye ve dünyadaki trafik yasalan ve uygulamalan da ele
almacak.
Gümrük birliği fiyatları arttırır
G
ümrük Biriiğine girilmesiyle oluşacak
vergi ve fon kaybını telafi etmek için
hazııianan ve şu anda Meclis'te
bekleyen Özel Tüketim Vergisi GB'ye
geçilmesiyle yürürlüğe girerse otomobil
fiyatlan artacak. Şu anda ortalama yüzde
50 civannda olan otomobildeki vergi
yükü yeni yasayla yüzde 70'lere çıkacak.
Bu durumda 5 Nısan krizinden sonra
yanya inen otomobil satışlannın daha da
azalması bekleniyor. Kamuoyunda
Gümrük Birliği'ne girilmesiyle birlikte
otomobillerin ucuzlayacağı ve insanlann
daha kolay otomobil sahibi olacağı
şeklinde bir beklenti vardı.
GB'ne girildikten sonra AT ve EFTA
ülkelerinden gelen bütün otomobillere
uygulanan gümrük vergisi ve fonlar
srfırlanacak. Aynca üçüncü ülkelerden
gelen otomobillere ATnin uyguladığı
oranda koruma uygulanacak. Fakat
hükümet bu indirim nedeniyie oluşacak
kaybını karşılamak için bütun
otomobillerde aynı oranda geçerli olmak
üzere KDV dışındaki vergıleri aynı çatı
altında toplayan Özel Tüketim Vergisi'ni
yürürlüğe koymayı planlıyor. 2000cc'ye
kadar otomobillerde yüzde 40,
2000cc'nin üzerinde motortu
otomobillerde yüzde 80 olarak öngörülen
ÖTV'nin otomobil fiyatlannı ortalama
yüzde 20 civannda arttıracağı tahmin
ediliyor. Bu durumda GB ile yüzde
20-25 ucuzlayacak olan AT ve
EFTA'dan gelen otomobillerin fiyatlan
aşağı yukarı aynı kalacak hatta belki
biraz artacak. GB'den fiyat olarak
etkilenmeyecek yerlilerin fiyatlan ise şu
andakine göre daha yüksek vergi oranına
bağlı olarak artacak.
Gümrük Birliği'nden sonra
ATden gelen otomobillerin
ucuzlamasıyla birlikte piyasada oluşan
olumlu etkinin doğrudan olmasa da
bütün fiyatlan etkilemesi ve yerli
otomobillerin de fiyat avantajını biraz
azaltması bekleniyordu. ÖTV bu haliyle
yasalaşırsa Türkiye'deki otomobil
pazarının şu anda yüzde 90'ını oluşturan
(bu rakamın ıçinde pazann yüzde 70'ini
halk arabası denilen ucuz yerliler
oluşturuyor) yerli otomobil satışlannı
baltalayacak ve ithal otomobil satışlanna
da bir yaran dokunmayacak.
Bunun sonucunda GB'den sonra hiçbir
otomobil bugünkünden daha ucuz
olmayacağı ve daha da kötüsü yerli
otomobiller şu andakinden daha pahalı
olacağı için bu gidişle GB'nin otomobil
sektörüne canlılık değil durgunluk
getirmesi bekleniyor.
Oysa GB'den sonra eğer vergi oranı aynı
kalsaydı ıthal AT ve EFTA otomobillerinin
fıyatlannda motor hacmi 2000cc'ye
kadar olanlarda yüzde 20-25, 20OOcc'nin
üstundekilerde ise yüzde 40 civannda bir
düşüş olması bekleniyordu. Oysa
otomobille ilgili kuruluş ve kışilerin
önerdiğı devletın otomobilden daha az
vergi alarak vergide sürümden
kazanması şeklindeki çözümler hem
halkın daha ucuz otomobil
edinebılmesini sağlayacak hem de
otomobil pazannı canlandıracak.
Devietin vergi ve fon kaybını telafi etmek
için yasa tasansında öngörülen yöntemi
kullanması sonuçta devletin daha az
vergi toplamasına neden olacak. •
Yakıt tüketimini düşürmek elinizde
Y
akıt tüketimi hem ekonomik
hem de çevresel olarak
otomobil endüstrisinde son
yıllarda en çok ele alınan
konulardan biri. Otomobil
üreticileri daha az yakan
otomobiller üretmek için sürekli
olarak araştırmalarda bulunurken
otomobil sahipleri de
otomobillerini daha verimli
kullanmaya çalışıyor. Otomobil
kullanma alışkanlıklanmızda bazı
değişiklıkler yaparak yakıt
tükefmini azaltabiliriz. Şehir
içinde yürüyerek ya da toplu
taşıma araçlarıyla gıdilebiiecek
yerlere otomobille gıtmekten
kaçınmak gerekir. Motoru ilk
çalıştırdığınızda özellikle
yazın bir kaç saniyeden fazla
beklemeye gerek yoktur,
motor yolda daha iyi ısınır ve
yakıt tüketimi azalır. Çok kısa
süreli beklemeler dışında
motoru durdurmak gerekir.
Bujiler, havafiltresi.soğutma
sistemi ve karbüratör temiz ve
ayarlı olursa yakıt tüketimi
standart değerlere yaklaşır. Aynca
lastıklerin basıncı normal olmalı ve
yazın yüzde 10 ve uzun
yolculuklara çıkarken
arttınlmahdır. Düşük basınçlı
lastikler yakıt tüketimini
arttınr. Motoru durdurmadan
önce ve trafik ışıklannda
beklerken gaz vermek de
kötü alışkanlıklardır. Araba
kullanırken ani hızlanmalar-
dan kaçınarak gaza yavaş
yavaş basmak gerekir. Öndeki
araçlarla arada yeterli bir uzaklık
bırakılması sık sık frene basma
gereğini ortadan kaldınr. Trafik
akışını gözleyerek durulması ya
da yavaşlanması gereken
durumlarda önceden gazı
kesmek gerekir. Hızlı gidip son
anda sert fren yapmak yakıt
tüketimini arttınr. Havalandıımayı
kullanmak ya da camları hafif
açmak camların tümüyle açık
olmasından daha ekonomiktir.
Yüksek hızlardan kaçınmak da
yakıt tüketimini azaltır. 90 km/s
hız şehirlerarası yollarda zaman
ve yakıt arasında en verimli
dengeyı kurar. Bu hızdan sonra
otomobillerin yakıt tüketimi
büyük oranda artar. Yanlış viteste
otomobil kullanmak da kötü bir
alışkanlıktır. Motor düşük devirde
tutulmalı ve vites değiştirmeye
üşenmemelidir. •
KISA KISA
• ELF yeni yüksek
performanslı kurşunsuz
benzini elf optan'ı
Türkiye'de piyasaya
sundu. özel katkılı bu
benzin supaplardaki
birikintileri temizleyerek
yakıt sistemi içindeki
tüm parçalann
işlevlerini daha iyi
yapmasını sağlıyor ve
bu sayede yakıt
tüketimiyle birlikte
zararlı atıklan azaltıyor.
• NİSSAN da
Türkiye'de üretim
yapmaya istekli.
Türkiye'nin GB'ye girme
ihtimalınin artmasıyla
birlikte Nıssan Türkiye
ve Türk Cumhuriyetleri
için otomobil ve ticari
araçlar üretmek
amacryia bir fabrika
kurmayı düşünüyor.
• HONDA, yeni "ultra"
düşük egzoz atığı
çıkaran motorunun
1994'e göre yüzde 90
daha temiz olduğunu
belirtiyor. 1994'teki
egzoz atığı düzeyi de
1973öncesi
otomobillere göre
yüzde 90 daha azch.
• Otomobillerde kaza
sırasında şişerek
yolculan sert
darbelerden koruyan
hava yastıklan
A.B.D.'de1997yıhnda
itibaren bütün
otomobillerde standart
olarak yer alacak.
Yasalara göre bu
tarihten itibaren
otomobillerde hem
sürücü hem de önde
oturan yolcu için hava
yastığı bulunması
zorunlu. Şu anda
Amerıka'da satılan
otomobillerin yaklaşık
yüzde 85'i çift hava
yastığına sahip.
• ingiltere'de
karayollan politikasının
belirienmesinde etkili
olan resmi danışma
kurulu yeni yollann yeni
trafik yarattığına karar
verdi. Hükümet
karayolu inşa
programını gözden
geçiriyor.
tNİİŞÇtNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
KiNiSavaş
Savaşın temizi olur mu? Ama insanlar yaşananla-
nn insafsız, çirkın boyutunu, tepkilerini anlatmakta
aciz kalınca, dil kurallarına aykın sıfatlar eklemek ge-
reğini duyuyoriar.
Koalisyonun dağılması sonucu yeni iktidar arayış-
lan içinde, siyasi arenada yaşanan çıkarlar savaşını,
kirlenmeyi anlatabilmek için de doğru sözcükler bu-
lamayınca, "kirfi savaş" başlığını atmak durumunda
kaldım.
Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Çiller'e hükü-
meti kurmak üzere görev verirken "azınhk hükümeti
kurulmaması ve milletvekili pazariığı yapılmaması"
önkoşulu getirmış.
Daha Cumhurbaşkanı görev vermeden, milletveki-
li pazarlıklan. para önerileri üzerine haberler çıkmıştı.
Görev verilirken bu türden bir uyanya gereksinim du-
yulması, sıyasetteki kirli gelişmelerin, milletvekili pa-
zarlannın söylentilerden öte bir gerçeklik kazanmış ol-
ması anlamına gelmiyor mu?
Azınhk hükümeti için ise anayasa ve yasalara göre
tarafsız cumhurbaşkanının görev verebilmesinde za-
ten, önceden yeterli pariamento desteğinin sağlan-
dığının açıklığa kavuşmuş olması önkoşulu bulunu-
yor.
Demirel-Çiller ilişkilerinde kafamızda çok fazla so-
ru yaratan bir sürü karanlıkta kalmış gelişme var. Ya-
km geçmişte kızına küs baba vardı. Cumhurbaşka-
nı'nın eşi, televizyon kameralan önünde, "Izinyok" di-
yerek Başbakan'ın kendısinı öpme girişimini ret edi-
yor, küslük kamuoyuna sergilenıyordu.
Cindoruk ve DYP içi muhalefetın. Baba'nın kış-
kırtması ile geliştiği söyleniyordu. Çağlar-Çillerçatış-
ması da aynı temele dayanıyordu. Sonra hızla bir şey-
ler değişti. Bugünlerde Cindoruk açıkta kalmışa ben-
ziyor. Baba, kızını bağnna basıyor. Programa göre bu
hafta sonunu da birlikte geçirecekler.
Çok daha ilginci Çiller-Baykal görüşmesinde, Çil-
ler'e göre koalisyonun bozulmasının nedeni olarak
Menzirolayı gündeme gelirken Menzir, Çağlar'ın ka-
dim dostu olarak Bursa'da konuğu oluyordu. Baba
yakını köşe yazarlan da Demirel-Çağlar telefon gö-
rüşmesinden alıntılar verıyor, Baba'nın Çağlar'a "Ko-
nuşmayın" uyansında bulunduğunu aktanyorlardı.
Ve arkadan Çiller'in, Menzir'den kendisi ile ilgili dos-
yalar nedeni ile korktuğu haberleri yayılıyordu. Özer
Çiller, Çağlarve Menzir'in Uludağ'dayaptıklan bir özel
buluşma sonrası barışıldığı, daha önce çatışma ha-
linde oldukları anımsatılıyordu. Neyın karşılığında?
Ya Çiller'in Menzir konusunda gücünün yetmeye-
ceğini ortaya koyması ne anlama geliyor? Devletin için-
deki milliyetçı, şertatçı kadrolaşma, kuşatma, hükü-
metlerin iktidar olamamaları, Baykal'ın sözünü ettiği
raporlar ne olacak?
Mesut Yılmaz. Çiller-Baykal görüşmesinin, Çiller
tarafından kamuoyuna açıklanması ve sonradan Bay-
kal'ın kendini savunmak ve ek açıklamalar yapmak
zorunda kalması olgusu karşısında, görüşmeye tek
başına gitmeyeceğini açıklamış.
Çiller'in, hele de "ulusa sesleniş" programında çiz-
diği tablo ile Baykal'ın sonradan açıklamak zorunda
kaldığı durum karşılaştınlınca, değil devlet ciddiyeti,
asgari ölçüleri ile ortada bir etik değer kalmıyor.
Şimdi biraz da 600 bin kamu işçisinin sözleşme
uyuşmazlığı ile ilgili son gefişmelere göz atalım..
Cumhurbaşkanı Demirel, Çalışma Bakanı Ziya Ha-
lis'ı arayarak şeker işkolundaki grevlerin ertelenme-
si(yasaklanması) karannın imzalanmasını istiyor. Ön-
celikle tarafsız Cumhurbaşkanı, hükümetin çalışma-
sının içine böyle nasıl girer? Greve çıkmış maden, ta-
rım ve diğer işkollan işçilerinden şeker işçileri aynla-
cak. Gerekçe, pancar üreticılerinin uğrayacağı zarar.
Pancar üreticisini bu kadar çok düşünen hükümet
ve Cumhurbaşkanı; üretici, fiyat beklerken ve Türki-
ye bu yıl için 500 bin ton şeker ıthal etmek durumu-
nadüşerken neredeydiler? Kaldı ki şeker fabrikası iş-
çisinin grevinın yasaklanmasına, "halksağlığı, milli gü-
venlik" gerekçesi hukuken nasıl uydurulabiliyor?
Çiller, 600 bin kamu işçisinin sözleşme uyuşmazh-
ğında 9 ayı boş geçirir, işçi ve sendikacılara aldırmaz-
ken, bu cephedekı yılgınlığa, sermaye ile birlikte med-
yanın yanında olmasına güvenmişti. Son aşamada da
koalisyon ortağının grev erteleme (yasaklama) karar-
lanna imza atacağını ve uyuşmazlığı böylece YHK'ye
götürmeyi, oradan istediği rakkamla çıkarmayı hesap-
lamıştı.
Araya CHP kurultayının girmesi, iki bakan direnme-
si sonra da Baykal'ın ağıriığını koymasıyla bu hesap
tutmadı. En son Baba'nın kızına yardımı da tutmadı.
Çiller'in derdi elbette pancar üreticisi değil. Zarar ha-
nesine yazan grevlerden kurtulup, kendı mantığı ile
işçinin zarar hanesine yazan grevleri ortada bırakıp,
işçi ve sendikalan bir kez daha dize getirmek asıl ba-
şan olacaktı.
Kamuoyu ayınmında değil. Hükümet kinzinin ara-
ya girmesi, grevdeki işçi ve sendikalan da zor durum-
da bırakıyor. Ortada bir hükümet krizi varken, grevle-
ri etkili kılmak üzere eylemlere geçmek, hedef belir-
siz ve muhatap yokken çok riskli olabilir. Yeni hükü-
metin kurulması uzayabilır. Bu süreç grevdeki işçiler
ve sendikalar için kayıp olabilir.
Türk-iş, sendika cephesi, bir yandan Baykal ve
CHP'nin kendilerini ortada bırakmamasından hoş-
nut, bir yandan da koalisyonun bozulması ve doğan
boşlukla belirsizliğe düşmüş olmanın sıkıntısını yaşı-
yorlar.
Tabii kı onlara kalsa, kolasiyon pazariığı aşamasın-
da greve çıkmaz, gelişmeleri beklerlerdi. Ama 12 Ey-
lül'ün yasaklı hukuk düzeni, sendikalara toplu pazar-
lık takvimınde, greve çıkma konusunda esneklik ta-
nımıyor. Pazarlık süresi bittiğinde, grev karan almaz-
sanız. belirlediğiniztarihte greve çıkmazsanız, yetki-
nizi, toplu pazarlık hakkınızı da kaybediyorsunuz.
Tabii ki greve çıktıktan sonra, anlaşma yapana ka-
dar grevi kaldırma, erteleme türünden yetkiler, es-
neklikler de yok. Ya halen görevde sayılan Çiller hü-
kümeti ile anlaşmaya çalışacaklar ya da CHP deste-
ğine rağmen Çiller'den umutlu olmadıkları için eylem
yolunu seçecekler yahut da bekleyecekler.
Kirli siyasi savaşın içinde, sadece 600 bin kamu iş-
çisi için değil, hepimiz için çok önemli yaşamsal ge-
lişmeleregebegünleryaşıyoruz. Gerçekleri görmeye
başlamak, ağıriığımızı duyurabilmek ya da kirli oyun-
lann peşinde sürüklenmek bizim elimizde.
Egeli sanayiciler
nıartta seçim istiyor
MERİHAK
İZMİR- Egeli sanayici ve
işadamlan hükümetin ıstifası-
nın ardından yaşanan ekono-
mik gelişmelen kaygıyla izli-
yor. Iş dünyası. bazı speküla-
törlenn "havanuı bulutlannıa-
sından"yararlanmak istediğı-
ne dikkat çekıyor ve bu konu-
da "serinkanlı" olunması ge-
rektiğı vurgulanıyor. Aynca
ülkenin seçim ekonomısıne
girdığibelirtiliyorve 1996'nın
martında seçim isteniyor. 4 yı-
lın ardından hükümette yaşa-
nan aynlık ekonomide inış çı-
kışa yol açtı. Bu inış çıkışı ve
politikadaki gelişmelen işa-
damlan ve sanayiciler karam-
sar bir yüzle değerlendiriyor-
lar. Izmır Ticaret Odası Yöne-
tim Kurulu Başkanı Ekrem
Demirtaş. "En yakın tarihte
erken seçimi vapıp. Türkiye')i
güçlü ve ivi kadrolarla ikibin-
li yıllara taşımak lazım~ de-
di. Ege Sanayici ve Işadamla-
n Derneğı Başkanı Oguz Ta-
öş, seçim sistemi değişmeden
erken seçime gıdilmesinin
yanlış olacağını söyledi.