Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EYLÜL 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMt
Tavukta fiyatlar
düşürülüyor
I Ekonomi Servisi-
Hikümetin kırmızı etten
soora beyaz et ithalatını da
koiaylaştırraa karan tavuk
besicilerini ürküttü. Beyaz
et sanayicıleri ve
damızlıkçılar birliği
temsilcileri, ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı
Avkon Doğan ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı yetkilileriyle
yaptıklan görûşmeler
ardından, içerde fıyatlan
geri çekmeyi \e 20 eylül
tanhinden itibaren,
yurtiçinde fıyatlan 140 bın
İira düzeyinde tutmayı
kararlaştırdılar. Beyaz Et
Sanayicileri ve
Damızlıkçılar Birliği
yetkilileri yapılan
görüşmelerde. özellikle
tüketim teşv ik edici
uygulamalara hız verme
karan aldıklannı açıkladılar.
KKTC'tte
ekonomik paket
• LEFKOŞA (AA) - Kuzey
Kıbns Türk
Cumhuriyeti'nde. kamu
hizmetlerinde \e ekonomik
politikalarda köklü refonn
öngören istikıar tedbirleri.
"Ekonomik Program
Takvimi" adı altında
açıklandı. Taslak niteliğinde
olduğu belirtilen ve takvime
baglanan program dün
sendikalarla çeşitli
ekonomik örgütlere
gönderilmeye başlandı.
Köklü nitelikte
düzenlemeler içeren istirar
programının, sendika ve
çeşitli ekonomik örgütlerin
görüşlerinin alınmasından
sonra yeniden
deerlendirileceği, Bakanlar
Kurulu'nun onayından
sonra yürürlüğe gireceği
belirtildi.
Ceylanpınar'dan
buğdaya zam
• CEYLANPINAR (AA) -
Şanlıurfa'nın Ceylanpınar
ilçesindekı tanm
işletmeleri de buğday
fıyatını arttırdı. tşletme. 3
bin 350 ton buğdayı, kilosu
lObinile 13 bin 500
liradan satacak. Bu yılki
ûründen, 1750 ton Ordo
tipi buğday kilosu 10 bin,
1600 ton Ege-88 tipi
buğday da kilosu 13 bin
500 liradan ihaleyle satışa
çıkanldı. Yetkililer, işletme
merkezinde bugün
yapılacak ihaleyle satılacak
3 bin 350 ton buğdaydan
ortalama 39 milyar 100
'milyon İira gelir elde
edileceğini belirttiler.
Pamuk yüz
güldürüyor
• ADANA (AA) - Adana "da,
pamuk ekili alanlann yüzde
40'ında hasadın
tamamlandığı. rekoltenin ise
350 bin ton dolayında
gerçekleşmesinin beklendiği
bildirildi. Tanm 11 Müdürü
Nihat Acar'dan alınan
bilgiye göre, Adana ve
yöresindeki pamuk ekim
alanlan, bu sezon. geçen
yıla göre yüzde 75'lik bir
artışla 1 milyon 400 bin
dekara ulaştı. Acar, pamuk
ekili alanlann yüzde
40'ında hasadın
tamamlandığını, rekoltenin
ise 350 bin ton olarak
gerçekleşmesinin
beklendiğini ifade etti.
TÜSİAD Kemer'de
toplamyor
•Ekonomi Servisi -Türkiye
Sanayicileri ve tşadamlan
Derneği (TÜSİAD)
Yüksek tstişare Konseyi bu
yılın ikinci toplantısını
Kemer'de
gerçekleştirilecek. Kemer
Culup Palmiye'de cuma
günü toplanacak olan
TÜSAD Yüksek İstişare
Kurulu toplantısında
Türiye'nin genel ekonomik
durumu ve derneğin
.çalışmalan ele alınacak.
Saat 11.00'de başlayacak
olan toplantının açılış
konuşmalan Konsey
Başkanı Feyyaz Berker ve
TÜSİAD Başkanı Halis
Komili tarafindan
yapılacak.
İspanyadan
gümrük birliği
atağı
• ANKARA(ANKA) -
Türkiye ile gümrük
birliğinin gerçekleşmesine
kuvvetle destekleyen
Avrupa Birliği dönem
başkanı Ispanya'nın,
gümrük birliğinin Avrupa
Parlamentosu'ndan geçmesi
için özel bir çaba
göstereceğı öğrenıldi.
Fspanya Dışişleri Bakanı
Javier Solana"nın yakında
Avrupa Parlamentosu
başkanı ve çeşitli
parlamento gruplannın
liderleriyle bir araya
gelmesi öngörülüyor.
Çiller'in beklenmeyen istifası yeni hükümet formülleri üreten iş dünyasında panik yarattı
Ekonomide seçim korkusu• Gümrük birliği arifesinde sorunlu bir hükümettense, yeni bir azınlık
hükümeti veya koalisyon kurulmasından yana tavır sergileyen iş dünyası
temsilcileri. yine de Başbakan Tansu Çiller'in istifasını şaşkınhkla
karşılayıp, yeni siyasi gelişmelere hiç de hazırlıklı olmadıklannı ortaya
koydular.
CANAN SOYSAL / ÖZGÜR L'LUSOY
CHP ve DYP arasındaki koalisyonun so-
na ermesi, iş dünyasında şaşkınlık yarattı.
Yaklaşan gümrük birliği öncesi sorunlu bir hü-
kümettense, yeni bir azınlık hükümeti veya
koalisyon kurulmasından yana tavır sergile-
yen işdünyası temsilcileri, yine de Başbakan
Tansu Çiller'in istifasını acele verilmiş sürp-
riz bir karar olarak nitelediler.
Erken seçimin ülke ekonomisine büyük
darbe indireceğini ifade eden işadamlan güm-
rük birliği sürecinin bu gelişmelerden olum-
suz etkilenmeyeceği konusunda da genelde
görüş birliğindeler.
tstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Hüsamettin Kavi, Başbakan Tan-
su Çiller'in istifa karannı sürpriz olarak ni-
telendirerek. böyle bir gelişme beklemediği-
ni söyledi. Kavi. Türkiye'nin çok önemli bir
dönemeçten geçtiğine dikkat çekerek. böyle
bir karann bu kadar süratli alınmasını eleş-
tirdi. Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunla-
nn şimdi daha da artacağını vurgulayan Ka-
vi. " Parlamento en kısa zamanda gerekli çö-
züm yollannı ürermelidir" şeklinde konuştu.
lstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Atalay Şahinoğlu da Başbakan Çil-
ler'in istifasını şaşkmlıkla karşılayarak. alı-
nacak bir erken seçim karannı desteklediği-
ni belirtti. Şahinoğlu. ülke ekonomisinin an-
cak erken seçim sonucunda işbaşına gelecek
bir hükümetle sorunlannı aşabileceğini de
kaydetti.
Türkiye Işverenler Sendikalan Konfede-
rasyonu(TlSK) Genel Başkanı Refik Baydur.
Başbakan Tansu ÇiUer'in istifasını ve CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal'ın koalisyon-
dan çekilme kararlannı "radikal ve isabetu""
olarak nitelendirdi. "Bundan sonra beklentim
Cumhurbaşkanı tarafindan kabine kurma
yetkisinin Çiller'e verilmeskür*' dıye konu-
şan Baydur sözlerini şöyle sürdürdü:
-DYP ik ANAP da oturup bir dunım tes-
• Başbakan Çiller'in istifasını acele verilmiş sürpriz bir karar olarak
nitelendiren işadamlan. erken seçimin ekonomide telafisi güç sıkıntılara
yol açacağını ve kurulmaya çalışılan dengeleri altüst edeceğini savunarak,
"erken seçimsiz yeni bir koalisyon" formülü üzerinde görüş birliği
sergilediler.
daha akla yatkın olacağını kaydeden Narin,
"Bir azınlık hükümeti oluşacağını tahmin et-
miyorum. Türkiy e için yapılacak en kötü şey,
ülkeyi seçim ekonomisine götürmektir."
Alarko Holding Yönetim Kurulu Eşbaşka-
nı Üzeyir Garih, koalisyonun bozulmasının
endişe verici bir durum olmadığını belirterek,
"Türkiye'nin seçim ekonomisine girmesi bir
probknı yaratacaktır. D\ P'nin ANAP ya da
MHP ile v a da her iki parriyle birlikte bir azm-
lık hükümeti veya koalisyona gitmesi otasıhğı
vardır" diye konuştu.
Seçitnlerin gelecek yıl ilkbahar veya son-
baharda gerçekleşebileceğini dile getiren Ga-
rih, gümrük birliği sürecinin koalisyonun bo-
zulmasından etkilenmeyeceğini öne sürdü.
Türkiye'nin bu konudaki tavnnın belirlen-
miş olduğuna işaret eden Garih, "Gümrük bir-
liği, Avrupa Parlamentosu"nun karanna bağ-
lıdır. Avrupa Parlamentosu'nun da koalisyo-
nun bozulmasından etkileneceğini hiç sannu-
yorum" diye konuştu.
piti yapacaktır. ANAP'ın desteği ile bir azın-
lık hükümeti ya da ANAP'la bir koalisyon
gündeme gelecektir. Seçim tarihinin beürlen-
nıesi kaydıyla, azınlık hükünıetinin getirece-
ği sıkıntılar, DYP-CHP koalisyonun getirece-
ği sıkınnlardan çok daha az olacaktır."
Erken seçim yükünün bile istikrarsız ko-
alisyona tercih edileceğini kaydeden Baydur,
bu durumun gümrük birliği sürecini olumsuz
etkilemeyeceğinı öne sürdü.
Bugünekadar CHP'nin iki liderinin uyum
kaygısıyla yıpranma gösterdiğini hatırlatan
Baydur, "CHP yeni bir yıpranmaya daha da-
yanamaz. bugüne kadar sosyal demokrat ka-
nadın dün>adaki gelişime ayak uydurduğunu
görmedik. Deniz BaykaTı radikal karan yü-
zünden haklı buluyorum" diye konuştu.
Tekstıl Işverenleri Sendikası Genel Baş-
kanı Halit PSarin. Başbakan'ın istifasını yan-
lış bir yaklaşım olduğunu belirterek. bunun
kendileri için sürpriz olduğunu söyledi. Şu-
anda yeni bir koalisyonun ortaya çıkmasının
Türk tekstilcisi savaşın göbeğindeki Zenica'da ürettiği giysileri Avrupa'ya ihraç ediyor
Yenibosna'dan Bosna'ya mımt yatırıım
• İstanbul'un sanayi merkezlerinden
Yenibosna'da tekstil tesisleri bulunan
Almanya"daki Türk işadamlanndan Ziya
Aksu, Türkiye*den ithal ettikleri yan mamul
ve kumaşlan Hırvatistan üzerinden Bosna'ya
getirdiklerini, Zenica'da üretilen giysilerin de
Almanya'da pazarlandığını söylüyor.
ÖZGÜR ULUSOY
"Bosnahlann yalnızca in-
sani yardıma değil, umuda
da ihfjyacı vaıf Bu sözler. sa-
vaşın en sıcak olduğu günler-
de. üç ortağıyla birlikte Bos-
na'daki bir tekstıl fabrikası-
na yatınm yapan Dr. Vusuf Zi-
ya Aksu'yaait. Almanya'da-
ki Türk işadamlanndan Ak-
su, Türkiye den ithal ettikle-
ri yan mamul ve kumaşlan
Hırvatistan üzerinden Bos-
na'ya getirdiklerini. Zeni-
ca'da üretilen giysilerin de
Almanya'da pazarlandığını
söylüyor.
1962 'den beri Almanya'da
yaşayan Ziya Aksu, 80'li yıl-
larda kurulan Titan Fashion
isimli tekstil firmasının en
büyük hissedan. Aksu'nun,
Türkiye'de de yatınmlan var.
Ak Grubu'na bağlı Türki-
ye'deki işletmelerin merke-
zi, Yenibosna'da. "Yanlışan-
lamayın. Boşnak kökenimiz
filan yok'" diyor Aksu, sonra
da ekîiyor: "Ama. Boşnak kö-
kenlielemanlanmız var. Ku-
maşlar yuklenirken, ağiay an-
lar oluvor."
o Banya Luka
BOSNA-HERSEK
Bosna'da yaşanan savaş. konfeksiyon sektörünü etkilememiş.
Türk kökenli tek işletme. Zenica'daki bir tekstil fabrikasına ya-
tınm yapan Yusuf Ziya Aksu'ya ait Aksu'ya göre "BosnahJann
yalnız insani yardıma değil umuda da ihtiyacı var'.
Haftada bir iki kamyon
hammadde, Türkiye'den yo-
la çıkıp, Hırvatistan üzerin-
den Zenica'ya vanyor şimdi.
Titan Fashion, Zenica'dakı
"harpten hasar görmemiş"
Kemo şirketine altı ay önce
ortak olmuş.
Buişbirliğininöyküsü. Al-
manya'daki Türk tekstilcile-
rinin Bosna kökenli işadam-
lanyla birlikte. 15 Şubatta
Bosna'ya bir ziyaret düzen-
lemeleriyle başlıyor. Mostar.
Zenica, Travnik ve Saraybos-
na'ya giden heyet, ülkedeki
sanayi tesislerinin bilançosu-
nu çıkanyor. Ayakkabı, deri,
kimya. ağaç sanayiindeki ge-
lişkinliğe karşın. "ensüratle
hareketegeçecekolan sektör"
tekstil olarak belirleniyor.
Aksu, 600 kişinin çalıştı-
ğı fabrikayla yaptıklan işbir-
liğı anlaşması çerçevesinde
boyahane ve baskıhane de
kuracaklannı, bunun için ay
sonunda Zenica'ya yeniden
gideceklerini söylüyor. Bos-
na-Hersek Sanayi ve Tekno-
loji Bakanı Dr. Faruk İsmail
Begmiç de, aynı tarihlerde
Zenica'ya gelecek. Dr. Yu-
suf Ziya Aksu, yaklaşık bir
yıldır Avrupa ile ilişkiler ve
Bosna ekonomisinin Avrupa
ve dünya ekonomisine uyu-
mu konusunda Begoviç'e da-
nışmanlık yapıyor. Aksu. bir
Hersek firması olan Globus
ile de benzer bir ortaklık ku-
racaklannı söylüyor.
Bakan Begoviç'in bu tip
yatınmlardan iki toplumun
da yararlanması ilkesini be-
nimsediğıni kaydeden Aksu,
Hersek'li firmalarla da işbir-
liği geliştireceklerini dile ge-
tınyor.
Ancak kadın konfeksiyo-
nu üstüne çalışan Globus'a
Türkiye"den değil, Italya'dan
kumaş gönderilecek. Bu ka-
rann da. Türkiye'de kurlann
sürekli gerilemesinden kay-
naklandığına işaret ediyor
Aksu ve ekliyor:
"Sabit kur polhikası böy-
le giderse. ihracat geriler, beş
nisan öncesine döneriz." Hü-
kümetin sıcak parayla ihraca-
ın getirdiği dövizi aynı kefe-
> e koyduğunu öne süren Ak-
VJ. sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Tüıidye'deki döviz şişkin-
liği sıcak para girişinden kay-
naklanıyor. Başbakan Tansu
Çıller.bunu önleyeceğiz diye
geldi. ama aynı politikalan
uyguladı. Alınan karaıiar. kı-
sa vadede iyi gibi görünebilir
ama uzun vadede ihracatı
durdurur."
Almanya Türk lşadamlan
Derneği (ATtAD) Başkanı
Kemal Şahin, Almanya'daki
Türk kökenli işletmeler ara-
sında Bosna-Hersek'e yatı-
nm yapan başka bir firma ol-
madığını belirtirken, "Ama,
sayaş biraz durulsun. hepi-
miz yatınm yapmayı düşü-
nüyonız" diyor. Bosna'nın
Almanya, Avusturya gibi ana
pazarlara yakın olduğunu
kaydeden Şahin, eski Yugus-
lavya topraklannda konfek-
siyon sektörünün oldukça ge-
lişkin bir düzeyde olduğunu
da vurguluyor.
ANTBlRLlK'ten tekstilciye uyari:
Sonları Ingiliz
kumaşı gibi olur
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA - Antalya Pa-
muk ve Narenciye Tanm Sa-
tış Kooperatifİeri Birliâı
(ANTBİRLİK) Genel Mü-
dürü MaMkGünaMannı sek-
törünü düşünmeyerek uygu-
lanan politikalann hüküme-
ti bitireceğini söy ledi. Günal.
bir zamanlar Ingiliz tekstil
sanayinin dünyada 1 numa-
ra olduğunu, ancak battığı-
nı, Türkiye'de de bu-
nun sinyallerinin görül- .'-
meye başlandığını kay-
detti.Günal. "Çiftçinin
de sokaklara dökülme-
sini mi istiyorlar" dedi.
Tekstil devlerinin. siyasi-
ler üzerinde büyük etkileri
olduğuğnu ve istedikleri ya-
salan çıkararak kendi bin-
dikleri dallan kesmekte ol-
duğunu söyleyen Günal.
"Vahşi kapitalizm olunca sa-
nay iciler üreticiyi yok sayıp,
hepsini kendisi yemek isti-
yor. Siyasileri de kontrol al-
nna akhlar. Ancak bilmedik-
leri bir şey var. lcuz diye al-
dıklan Pakistan pamıığu ile
ürettikleri dokumalar kaUte
düşüklüğune neden olduğun-
dan gelecekte dünya pazar-
lanndaki gücünü kaybede-
ceklerdir. Dünyaca ünlü In-
giliz kumaşı da bu tür uygu-
lanan politikalar sayesinde
yok olmuştur" dedi.
Günal, "Tüccar Türkiye
polirikası, Özal'ı nasıl bitir-
diysc koalisyon partilerini de
bitirecektir. Tanm Bakanu-
ğışubat ayında," Ben yokum'
diyerekdestekten çekildi. 25
yüdır desteğe alışmış birlik-
lerzordurumadüştü.Birük-
-^_ lerinvarlığıüyelerinol-
' , duğu kadar halkın da
-/*.' varhğıdu-. Halkın para-
' sını banrmaya çahşmak
viedansızhktır" diye
konuştu.
Günal. "Hem başımızın
çaresine bakmamız isteniyor,
hem de 60 centlik fonu kal-
dumıyor. Tekstilin 1 milyon
ton hammaddeye gereksini-
mi var. Turizm ve tekstil ül-
kenin döviz kazandıran sek-
törleridir. Pamuk kah'temiz
dünyada ilk sıralarda olma-
sına karşın kalitesiz Pakis-
tan pamuğunu ucuz olduğu
için kullanan sanayicileriıniz,
dünyada kazandıklan haklı
yerlerini kalite kaybı nedeniy-
İe kısa sürede bitirebilirler'*
dedi.
Sırada Tekirdağ ve Çorlu var
Marmara'da doğalgaz
kıdlaıııım yaygınlaşıyor
ERDALOZCAN
ÇORLU - BOTAŞ Genel
Müdürü Hay rettin Uzun. Çor-
lu Belediyesi ile Tekirdağ
Valıliği'nin. konut ısınmasın-
da doğal gaza yönelinmesi
doğrultusunda istemlerinin
bulunduğunu söyledi.
"Bu istemlerideğerlendiri-
yonız. Projelerimiz buna gö-
re. En kısazamanda bu talep-
leri hayatiye geçireceğiz" de-
di.
Avustralya'dan Marmara
Ereğlisi LNG ithal termina-
line gelen sıvılaştınlmış do-
ğal gazın boşaltım işlemlen
sırasmda çeşitli sorulanmı-
za cevap veren BOTAŞ Ge-
nel Müdürü Uzun, Silivri ve
Tuz Gölü yakınlannda da iki
yenidepolamatesisi kurula-
cağını açıkladı.
Uzun, şunları söyledi:
"Botaş,bö^deki sanayi tesfe-
lerine doğal gaz veriyor. Çe-
rezköy. İzmit. Bursa'da 124
kuruluşun taleplerini karşıb-
yoruz. Konut için de planla-
nmız var. Başta Tekirdağ \*a-
lisi Şenol Engin'in konutla-
ra yönelik istemleri var. Te-
kirdağ ve Çorlu'da beledi-
ye şehir merkezlerinde ko-
nutlarda kullanması için-
de başvuruda bulundular.
Bunlann hepsini ciddi şekil-
de değerlendiriyoruz. Kâr
amacı gütmüyoruz. Arz ve
talebin başa baş olnıası ge-
rekivor" dedi.
V a k ı f B a n k t a
üfettiş Yardımcısı
olma fırsatı!
21. Yüzyıl'ın Çağdaş Bankası VakıfBank, yannın
çağdaş bankacıları arasına girmeyi amaçlayan sizleri
VakıfBankta Müfettiş Yardımcısı olmaya davet ediyor.
VakıfBank Müfettiş Yardımcılığı Giriş Sınavı
Yazılı sınav 21-22 Ekim 1995 günlerinde Ankara
ve İstanbulda yapılacaktır.
Yazılı sınavı kazananlar Ankara'da sözlü sınava
davet edilecektir.
Sınava katılmak isteyenlerin
a) En az 4 yıllık öğrenim süresi olan ve Hukuk,
İktisat, tşletme, Ticaret, Maliye, Siyasal Bilimler
veya İdare konularında öğrenim veren fakülte
veya yüksek okullardan veya yetkili makamlarca
bunlara cşdeğerliliği tespit edilmiş yabancı
öğrenim kurumlarından mezun olmaları,
b) Erkek bajvuruculann fiili askerlik görevini yap-
mış veya erteletmiş olmaları,
c) 1.1.1995 tarihinde 30 yaşını doldurmamış olmaları,
d) Daha önce Bankamız Müfettiş Yardımcılığı
sınavına bir defadan fazla katılmamış bulunma-
ları gerekmektedir.
Sınav konnlarını ve gerekli sair ;art ve bilgileri
içeren brosttr ile sınav basvuru formu; Ankara'da
Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan, İstanbul, İzmir,
Adana, Bursa, Samsun ve Erzurum'da Bölge
Teşkilatlanmızdan, İstanbul, Kadıköy/İstanbul.
Antalya, Kayseri, Eskisehir, Gaziantep, Denizli, :
Diyarbakır, Malatya ve Trabzon Şubelerimizden :
temin edilebilir.
Sınav icin basvuru
Sınava katılmak isteyenlerin, "Türkiye Vakıflar
Bankası T.A.O. (Teftiş Kurulu Başkanlığı) -Atatfirk
Bulvan 207 Kavaklıdere/Ankara" adresine en geç
06.10.1995 Cuma günü saat: 17.00'ye kadar istenen
belgelerle birlikte sahsen veya mektup- d
la başvurmaları gerekmektedir.
IŞÇIMNEVRENINDEN
ŞUKRAN SONER
"İtmeyin Beni"
Türkiye'nin işçi sayısı bakımından en büyük yasal
grevleri "gitmeyeceğim"- "gideceksin", "itmeyinbe-
ni" bağnşları arasında başladı.
Tansu Çiller, bu bağnşlar arasında önce işçileri ve
Türk-lş'i, sonra CHP'yi soğuk suya itti. Şimdi bunun
şokunda ya yüzüp kurtulacaklar ya da suda boğu-
lacaklar.
Gelişmeler, başından sonuna işin doğasına aykın
yaşanıyor:
Yüzbinleri kapsayan grevler gündemde iken, TV-
gazete haberlerinde "flaş"haber Bakan Kıratlıoğ-
lu'nun gazeteci ile yüzme yanşı, atletik vücudu, &
yaşından beklenmeyen performansı. Anlaşılan kim-
seleryüzbinlerin grevini ciddiye almryor, hak kavga-
sına inanmıyor. Grevi yapan sendikacılar, işçilerin bi-
le önemli bir çoğunluğu, nasıl olduğunu anlayama-
dan, kendilerini başlamış bir grevin pek de niyetlisi
olmadıklan bir kavganın içinde buluverdiler.
Greve çıkılmamak üzere yapılmış son hesap da so-
nuç verrriedi:
CHP'nin yeni lideri Baykai'ın koalisyon pazartığı-
na otururken eline tutuşturulmuş listenin başında
600 bin kamu işçisinin toplusözleşme uyuşmazlığı
duruyordu. Bu uyuşmazlık bir biçimde çözülmeden
yeni koalisyon hükümetinin oluşması beklenemeye-
cegine göre, Türk-lş yöneticileri, uyuşmazlık kapsa-
mındaki işçiler rahat nefes alabilirierdi.
Tabii Türk-lş daha önce almış olduğu kararlardan
geri dönemedi. Buna göre 125 bin işçiyi kapsayan
grevlerle birlikte, grev yasağı kapsamında olan işyer-
lerinin işçileri yüzbinler, hatta olabildiği kadarı ile bü-
tün işçiler bir günlük direniş, dayanışma grevi yapa-
caklardı.
Ancak anlaşma beklentisi öylesine ağır basıyordu
ki, Türkiye çapında gerçekleştirilecek direnişler, ge-
nel greve yönelik hemen hemen hiçbir çalışma, ha-
zırlık yapılmadı. Hatta el altından, Çiller-Baykal gö-
rüşmesinin sonucunun beklenmesi doğruttusunda ha-
berler bile uçuruldu. Başlamak zorunda olunan ya-
sal grevler ve ilan edilmiş toplantılar, eylemler de
"usulen" yaklaşımı içinde gerçekleştirildi.
İşin doğrusu Türk-lş, birkaç istisna olabilir, ancak
sendika başkanlarının önemli çoğunluğu, uyuşmaz-
lığın başından bu yana greve gitmemeye çalışıyor.
Tansu Çiller de bunun şımanklığında, "Ya gülünç
zammın altına imza atarsmızya da greve gidersiniz"
diye diretiyordu. Böylece herhalde dünyada örneği
görülmemiş bir biçimde, yüzbinlerte işçinin toplu-
sözleşme uyuşmazlığında, 9 ay geçirilmiş ve doğru
dürüst bir tek konuda pazariık yapılmamış, aslında
masaya bile ciddi oturulmamış olarak grevlere çıkıl-
mış bulunuyor.
Ve beklenen olmadı. Çiller ile Baykal anlaşamadı.
Çiller, gerek koalisyon ortaklığında Baykal, gerekse
Türk-lş ve 600 bin kamu işçinin karşısında dün oyu-
nunu başan ile oynamış oyuncu görünümündeydi.
Ama bana hiç mi hiç öyle gelmiyor.
Hayatında hiç greve çıkmamış, işçi sınıfı bilinci, sen-
dikal eğitimden payını alamamış, kendisine ihanet için-
deki sendika liderinin yanlış yönlendirmesinde, aldı-
ğı ücreti de kaybetme korkusu içinde, kendini grev-
de bulmanın şaşkınlığında, paniğinde, şeker işçisi-
nin durumuna bakıp "Çiller kazandı" diye düşün-
mek için bence çok, ama çook erken.
Isterseniz size yıllar önce tanık olduğum bir olayı
anlatayım:
O zaman Mecidiyeköy'de olan Profilo fabrikasının
bir bölümünde işten çıkarmalar nedeni ile bir grup
işçi geceden fabrikayı işgal etmişti. Sabah karanlı-
ğında işbaşı yapmaya gelenler kapılan kapalı buldu-
lar. Işgalciler, dışardakileri yanlanna megafondan ça-
ğınrlarken, işbaşı yapmaya gelmiş çoğunluk, eylemi
yapan arkadaşlanna kızgın, kararsız bir konumday-
dılar.
Arada polis, şaşkın beklenen bir kısa zaman dili-
minde, işbaşı yapmaya gelmiş işçiler arasında ha-
vanın nasıl değiştiğini görmenizi isterdim. Şöyle bir
durum değerlendirmesi yaptılar. Ve fabrikayı işgal
etmiş arkadaşlannın yanına katılmaya karar verdiler.
Ondan sonrası akıl almaz bir direniş destanıydı. El-
lerinde sefertaslan işbaşı yapmaya gelmiş birkaç
yüz işçiyi fabrikaya sokmamaya polis gücü yetme-
di. Askerier, panzerler geldi. Sokak aralannda göz ya-
şartıcı bombalar, su fışkırtan panzerlerle tek tek işçi
avı başladı. Elleri ile kaldırım taşlannı söken insan-
lar, tek tek, tamamı yakalanana kadar saatlerce di-
rendiler..
Burada birkaç yüz işçiden değil, ülke çapında yüz-
binlerden söz ediyoruz. İşçiyi soğuk suyun içine it-
mek, çaresiz, çözümsüz bırakmak bana göre hiç de
akılcı bir iş değil. "Sözleşmemi imzalayacak birşey-
ler yer"diye yalvaran sendikacıdan, zoru görünce
nasıl direnen bir yapı çıkar, şaşar kalırsınız. Siz uzun
yıllann, akıl almazzoriuklan içinde kazanılmış koltuk-
lann öyle kolay terk edileceğini mi sanıyorsunuz?
Önümüzde önemli, sürpriz gelişmelere gebe gün-
ler var. Soğuk suya itilmenin şokunda işçi ve sendi-
kacılık hareketi ve CHP, bundan sonra suda boğul-
mamanın kavgası, yaşam kavgası ve çok farklı bir
davranış biçimi içinde olacaklardır.
Et ithalatı, hayvancılığı yok edecek
10 yıl önce de aynı
lıata tekrarlanmıştı
ADANA (Cumhuriyet Gü-
ney İBeri Bürosu)- lCırmızı et
fıyatında birkaç ay içerisin-
de ortaya çıkan aşın artışın.
ucuz et ithal edilerek durdu-
rulmak istenmesinin doğru
olmayacağım savunan Ç.Ü.
öğretim üyesi Prof. Dr. Şina-
si Akdemir, "10 yıl önce de
benzer bir yanltşlıga düşül-
müştü. fthalat fiyatlan terbi-
ye edebilir. ama Türk işlet-
mecisinin ve köylüsünün ma-
liyetinin altında fiyatla satış,
bonahmdaki hay>an-
cıhğımızın iyice sonu
olur" dedı.Yetkilile-
rin "1980'lerin başın-
da et ihraç eden ülke
iken ne oldu da et it-
hal etmeye başladık?" soru-
suna yanıt arayarak hayvan-
cılığımızın sorunlannı çöze-
bileceklerini anlatan Prof. Dr.
Şinasi Akdemir, şu bilgileri
verdi:
"80'li yıllara kadar Türki-
ye'de kişi başına bir koyun
hesabı yapılıyordu. 1984'le
birlikte hayvan varlıgımızda
büyük düşüş meydana getdL
'Türkiye biraz et ihraç etme-
li. Yoksa arz fazlalığından et
fiyatlan düşer" denilryor ve
böyle yapılıyordu. 80'U yılla-
nn orialannda kırmızı etin
kilo maliyeti 6 bin İira iken it-
hal kuzu eti bin liradan Tür-
kiye pryasasına verildi. Aynı
şey peynirde de yaşandı. Yer-
li üretim 4 bin İira civann-
day ken ithal peynir 600 lira-
dan tüketiciye sunuldu. Bu
uygulama uzun süre devam
etti. Başlangıçta olumlu bir
karar gibi gözüktü, tüketici
memnundu. çok daha ucuz^
alıyordu. ama üretici açtsın-
dan durum dayanılmaz be-
ynrJara ulaştL"
Prof. Akdemir.
"SadecebesidegiLdi-
mızlık hay vanlar da
eklen çıkanldı. Haj-
v^n varügımız o den-
li azaldı ki DİE. 5^6
yıl hayvan sayısı vermedi. Bir
örnekvereyBn: Konya'nınCI-
hanbeyli ilçesi Damlakuyu
Köyü'nde 80'li y ıllann başın-
da bir sürüde 500 hayvan ol-
mak üzere 7 sürii vardı. Bu-
gün aynı köyde bir sürii var
ve mevcudu da 300 channda-
dır. Önceki yıllarda köylü şe-
hiriiyi beslerken şehûii itha-
lat yoluy la köytiiyübesler du-
ruma geldi. Şehirden köye it-
hal et gitmeye başladı. Tüke-
n'm ahşkanhklan da degişti ki
hay vancılıgımıza en olumsuz
etki budur" diye konuştu.