28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLUL 1995 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-İş'e bağlı işçiler, dün grev bayraklarını açtı DEOÜER TÜRKIYE ANKARA ŞUBESI HUR IRADEMİE 9 ayda gelinen noktada ilerleme saglanamaması üzerine, tarım ve metal işkollarında 24 bin 516 işçinin başlattığı grev lere, dün yaklaşık 160 bin işçinin grev dalgası eklendi. I Fotoğraf: TARIK TINAZAY) Yiiz binlerce işçi grevdeANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Meydanlaradökülen binlerce işçı, hükü- metin istifasını istedi. 261 bin işçinin gre- vi için düğmeye basan Türk-lş. dün yak- laşık 160 bin işçinin grevivle hükümete bayrak açtı. İşçi. Başbakan Tansu Çilleri "emekçiyi tanımayan sosyete". DYP'nın koşullannı reddederek koalısyona devam etmeme karan alan CHP"nin bugüne ka- darki tutumunu da "Çiller'in koltuk def- neği" olarak nitelendırdı. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral. Ankara'da binlerce işçinin katıldığı grevleri başlatırken. hükümetı "Bizim- le dalga geçmesinler" dıye uyararak, "Hükümetin de IMF'nin deovunu bo- zuldu. Bu, işçi sınıfının var olması, yok olması hareketidir" dedi. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öz- bek, ışçılerin elinm Başbakan Çıller'in yakasında olduğunu vurgulayarak. "Ana- nız. bacınız di>en, ananızı bacınızı bel- leyen Başbakan"dan hesap soracağız" derken; Şeker-Iş Sendikası Genel Başka- nı Hikmet Alcan da, "1996"da bunları sandığa gömeceğiz" diye konuştu. 5 18 bin kamu ışçisınin ücret pazarlı- ğında 9 ayda gelinen noktada somut bir ilerleme saglanamaması üzerine, tanm ve metal işkollarında 24 bin 516 işçinin başlattığı gre\ lere. dün yaklaşık 160 bin işçinin grev dalgası eklendi; grev yasağı kapsamındaki 190 bin işçi de. birgün sü- reyle ış bırakarak. eyleme destek verdi. Ankara'dakı grevler. Türk Tanh Kuru- mu, Türkiye Kömür fşletmelen. Şeker Fabrikaları. Karayollan Genel Müdürlü- ğü. Maden Tetkik Arama Enstitüsü'nde çalışan binlerce işçi tarafından aynı an- da başlatıldı. Sabah saat 08.00"den itıba- ren işyerlerindegreveçıkıldı. Saat 10.00'da Türk Metal Sendikasf nın örgütlü oldu- ğu Makına Kımya Enstitüsü'nde (MKE) grev başlatıldı. Tandoğan Meydanı'nda başlatılan gre\e. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral ıle diğer vönetıcılerıİedi- ğer işyerlerınde greve çıkan binlerce ış- çı katıldı. tşyerlerinden. Tandoğan"a ka- dar yürüyen ve daha sonra greve çıkılan işyerlerini kitlesel olarak ziyaret eden iş- çiler. yol boyunca "Dürüst devlet ada- mı, sö/ündc dur". "Hükümet istifa", "Ana baba dediler, hakkımızı yediler". "KİT işçisi olmak suç rau?". "Benim anam. benim bacım. Sen tok, beo açım". "Toplusözleşme hakkımız en- gellenemez". "Silkele başkan. düşe- cekler". "Kahrolsun sermaye iktidan", "Hırsızlar affoldu. ücretliler mahfol- du", "Demokrasiyikatlettiniz. Şimdi, sıra işçide mi?" pankartlarını taşidılar. sloganlarını artılar. Sendıka başkanları- nınkonuşmalan da. sık sık hükümetıyuh- layan ışçıler tarafından. "Hükümet isti- Yol-iş işçisi 20 yıl sonra grevde 6 Ekmek yoksa bamş da yok'Istanbul Haber Servisi- Kamudakı top- fu iş sözleşmesi görüşmelerinde uyuşmaz- hk nedeniyle Yol-lş üyesi karayollan işçile- ri. 20 yıl aradan sonra ilk kez greve çıktı. Is- tanbul'da Karayollan 1. ve 17 Bölge müdür- Füklerinde çalışan 2 bin 600 ışçı, dün Türk- İş'e bağlı sendıkalara üye ışçilenn desteğiy- le işyerlerine gre\ pankartı astılar. Türk-lş 1 .Bölge Başkanı Fanık Büyükkucak. "l lus- lararası ve yerli tekelci sermayeye verilen sözleri yerine getirebilmek için halkımı- 2a verilen sözleri hatırlamak bile isleme- yenler, bunun hesabını önce meydanlar- da, sonra da seçim sandıklarında vere- cektir" dedi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da yaptıgı yazılı açıklamada, tıkanan kamu top- lu ış sözleşmelerinde asıl sorunun "idari maddelerde" ortaya çıktığını belirterek "İdari maddelerde yapılmaya çalışılan değişiklikler. kamu sektöründe sendikalı olmanın tüm avantajlannı ortadan kaldır- maya ve özelleştirme süreci önündeki en- gelleri yok etmeye yöneliktir" dedi. Karayollan ışçilen Zincırlikuyu'daki Ka- rayollan 17. Bölge Müdürlüğü ve Küçükya- lı'daki 1.Bölge Müdürlüğü'nde sabah saat 11.30"da grev başlattı. İşçiler sabahın erken saatlennden itibaren ışyerlennin önünde top- lantılar. 1976'da Konya'da yol-lş üyelerinin yaptığı grevin dışında son yirmı yıldır hiç grev yaşamayan Karayollan işçileri "grev yap- maya zorlandıklarını" belirterek koalıs- yon hükümetine öfkelerini sloganlanyla di- İe getırdiler. Karayollan 17. Bölge Müdür- lüğü önünde halaylar çeken işçiler sık sık "Hükümet İstifa Tansu Amerika'ya". "Kahrolsun I.MF Bağımsız Türkiye", "Ek- mek Yoksa Barış da Yok", "Jşçilerin Bir- liği Sermayeyi Yenecek", "Yaşasın İşçile- rin Birliği" sloganlan artılar. Küçükyalı'da grevı başlatan Yol-lş Sendi- kası Istanbul I No'lu Şube Başkanı Ali Ak- dağ, işçilerin bu toplusözleşme görüşmele- rinde zam ıstemediğini, sadece enflasyon karşısında ortaya çıkan ücret kayıplannın karşılanmasını ıstediklerini vurguladı. Ka- rayollan 17. Bölge Müdürlüğü'nde grevi başlatan Yol-lş Sendikası Istanbul 1 No'lu Şube Sekreteri Hasan Gülyaşar ıse tstan- bul'un dışında şubelerine bağlı Gelibolu. Kırklareli. Adapazarı. Izmit, Kocaeli Kara- yolu ışçilerinin de aralannda bulunduğu ye- di ildeki 39 işyerinde grev uygulamasına başlandığını belirtti. Gülyaşar. yaptığı konuş- mada, hükümetin Dünya Bankası ve IMF dırektifleriyle çalıştığını ve ülke gerçekleri- ne gözlerini kapadığını dile getırerek "Bu- günden itibaren karşılannda nasıl birgüç olduğunu görecekler, tanıyacakJar ve ge- reken dersi alacaklardır" dedi. Karayollan işçilerinin grevi Tuzla Jeep Fabrikası ve Deniz Harp Okulu'nda çalışan Türkiye Harb-lş üyesi bir grup işçi ile grev- deki Aras Kargo işçileri tarafından destek- lendi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. kamu işyerlennde başlayan grevlere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, uygulamaya ko- nulan grevlenn bütün işçi sınıfı için büyük önem taşıdığını belirtti. İzmir'de 2 bin karayolu işçisi horon çekerek greve başladı. (NECATl AYGIN) Grev dalgası tüm yurdu sardıHaber Merkezi-Türk-îş'e bağlı sendika- larda örgütlü kamu işçilerinin grev "dalga- sı" tüm yurdu sardı Greve çıkan işçiler, dün sabah halaylarla işyerlerine. "Bu işye- rinde grev var" pankartlan asarken grev gözcüleri de grev gömleklerini giydiler. Grevlertüm yurtta sakin bir şekilde baş- larken 5 bin işçinin çalıştığı Gölcük Tersa- nesi önünde dün sabah gergin saatler yaşan- dı. Tartışmalannbüyûmesiüzerinegrev as- kıya ahnarak işçilerin ışbaşı yapmasına ka- rarverildi. TTK Genel Müdürlüğü ile MTA Genel Müdürlüğü işyerlerinde çalışan yaklaşık 30 bin işçi de dün sabah greve çıktı. İzmir'de Karayollan Müdürlüğü'nden 2 bin. MTA'dan 800 işçi, Karayolfan Bölge Müdürlüğü önünde düzenlenen büyük ka- tılımlı toplantıyla greve başladı. Greve ka- tılan işçilere, grev yasağı kapsamında olan işçilerle Türk-îş'e bağlı tüm sendıkalann yö- netıcileri de destek verdi. Toplantıda konuşan Mustafa Kundak- çı. işçinin zorla greve itıldiğini vurgulaya- rak. "Türk-İş'in tüm uzlaşma çabaları- nı yanıtsız bırakan hükümet yetkilileri ar- tık akıllarını başlarına toplasınlar. İşçi- nin istediği fazla bir şey yok. Enflasyona yenik diişen ücretlerini en azından başa baş getirme müeadelesi veriyorlar" diye konuştu. İşçiler. "İşçiler burada, Tansu Çil- ler nerede? tşçiyiz, haklıvız, kazanaca- ğız. İşçi memur el ele genel greve" slogan- lan atarken, sendıkacılar ve ilk grev göz- cüleri grev gömleklerini giyerek "grev dal- • izmir'de Karayollan Müdürlüğü'nden 2 bin. MTA'dan 800 işçi, Karayollan Bölge Müdürlüğü önünde düzenlenen büyük katılımlı toplantıyla greve başladı. • Grevler tüm yurtta sakin bir şekilde başlarken 5 bin işçinin çalıştığı Gölcük Tersanesi önünde dün sabah gergin saatler yaşandı. gası"na start verdiler. Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü ile Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü işyerlerin- de çalışan yaklaşık 30 bin işçi de dün sa- bah greve çıktı. TTK'ye bağlı Kozlu, Ka- radon, Üzülmez, Armutçuk ve Amasra kö- mür üretım bölgeleriyle Maden Makinala- n Fabrikasf nda çalışan işçiler. maaşlannı aldıktan sonra saat 08.00'den itibaren gre- ve başladılar. Grev nedeniyle işyerlennin gi- rişlerine "Bu işyerinde grev var" pankart- lan asılırken TTK Gelik ve Karadon kömür üretim bölgelerinde de işçilerle bir toplan- tı düzenledi. Maden ocağı girişinde yapılan açık ha- va toplantılarına, 2 bin dolayında maden işçisi katıldı. Genel Maden-lş Sendikası Genel Başkanvekili Selahattin Ataman. grevin başlaması nedeniyle Gelik ve Kara- don'da yaptığı konuşmalarda. "Bu iktidar, geçmişteki grevimizden ders almamış gö- rünüyor. İktidara hak ettiği dersi hep birlikte vereceğiz" dedi. Türkıye'de ilk kez böyle kitlesel bir grev yapıldığını söy- leyen Ataman, hükümeti örneği görülme- miş bir duyarsızlıkla, halka kulaklannı tı- kamak ve IMF'nin dediklerini yapmakla suçladı. Türk-İş'e bağlı Genel Maden-İş, Türk Metal ve Yol-lş sendıkalanna üye 880 işçi de Adana'daki işyerlerinde grevi başlattılar. Karayollan'nın Yeşilobaşantiyesindegrev. halaylarla başladı. Türk-lş 4. Bölge fem- silcisi Hüseyin Kaya Elbek. Yöl-îş Sendi- kası 1 No'lu Şube Başkanı Rama/an Ağar. CHP ıl başkanı Sedat Doğan, İP il başka- nı Ecdet Güvel ve diğer sendıkacı ve yö- netıcilenn katıldığı toplantıda grev pankar- tı asildı Izmit'in Seymen mevkiındeki Makına Kımya tesislerinde Türk Metal Sendika- sf na üye 24 işçi grevı başlattı. Tüpraş Pet- rol Rafinerisi ve Petkim'de çalışan yakla- şık 2 bin 500 işçi de dün iş bırakarak gre- ve destek verdiler. 5 bin işçinin çalıştığı Gölcük Tersanesi önünde dün sabah gergin saatler yaşandı. Eyleme karşı olan bir grup işçı ile karşıtlan arasında serttartışmalarya- şandı. Zaman zaman y umruklaşmaya kadar gı- den tartışmaların giderek büyümesi üzeri- ne Harb-lş Sendikası şube yönetımi eyle- mı askıya alarak işçilerin işbaşı yapmasına karar verdi. Uşak Şeker Fabrikası'nda çalışan 712, Karayollan Müdürlüğü'nden 172 ışçı de dün grevlerine başladılar. Sabahın erken saatlennde Uşak Şeker Fabrikası önünde toplanan işçilere konuşan Türk-lş Uşak Temsilcısı Coşkun Dönmez. grevı son ça- re olarak gördüklenni ancak buna zorlan- dıklannı söyledi. Greve katılan işçiler da- ha sonra sloganlarla yünidüler. Bir hafta önce şekerpancan alım ve işle- me kampanyası törenle başlatılan Burdur Şe- ker Fabrikası. dün susru. 220'si sürekh 500'ü geçicı işçi olmak üzere toplam 720 işçi. dün fabrikada grevi başlattı.Şeker-İş Sen- dikası Burdur Şube Başkanı Süle> man Uy- sal, grev önlüğünü gıymeden önce yaptığı konuşmada. "Uluslarararası tekelci ser- ma>e\e verilen sözleri verinegetirebilmek için halka verdiği sözleri hatırlamak da- hi istemeven hükümet, önce sandıkta he- zimete uğravacak. sonra tarihin çöplüğü- ne gömülecektir" dedi. ErnetveHısarcık Maden-lşSendıkası'na bağlı Emet Etibank Kolomanıt Müessese- si'nde çalışan 476. Karayollan 148. Şube- si'nden43 işçi dün greve başladılar. Etibank işçileri sabah saat 10'da grev afişlerini iş- yerı önüne astıktan sonra toplu halde ilçe- ye yürüdüler İlçe merkezindekı sendıka lo- kaline gelen işçiler daha sonra olaysız bir şekilde dağıldılar.Muğla. Balıkesir. Mani- sa'da da grev ler olaysız bıçımde başlatıldı. fa". "Silkele başkan, düşecekler". "Tansu Hanım, Başbakanlık neyine, haydi evine" sloganlan ile kesildi. Türk-lş Başkanı, grevleri başlatırken. sözlerinı tutmayan siyasilere ders ver- mek için toplandıklannı vurgulayarak. "Başbakan Çillcr'i, sözlerini yerine getirmediği için, işçilerden özür dile- meye"çağırdı. Yüzde5.4oranındaki üc- ret zammına hayır diyerek, hükümetin ve IMF'ninoyununubozduklarını vurgu- layan Meral. "Bu hareket. işçi sınıfının var olması. yok olması hareketidir. Ek- meğimize, namusumuza sahip çıktığı- mız gibi sahip çıkacağız. Ne zaman ki, hükümet holdinglerin. IMF'nin değil, halkın emrindeyim derse, yanıldığımızı düşünürüz. Böyle devam ederse. onun başına bu meydanları yı- kacağız, zindan edeceğiz" dedi. Bugüne kadar CHP li- deri olarak görev yapan siya- sileri "Bremen Mızıkacıla- n"'na benzeten Meral. De- niz Baykal'ı. onlara benze- memesi konusunda uyardı Özbek. alanda yaptığı ko- nuşmada. Başbakan Çiller'in "yakasının işçinin elinde olduğunu" vurgulayarak, "Acemi. pısırık, ülke me- selelerinden haberi olma- yan. işçiyi, memuru. köylü- v ü. emekliv i. emekçi) i tanı- mayan sosyete işbaşında şimdi" dedi. Hükümetin Tür- kiye'ye layık olmadığını ıle- ri süren Ozbek. "Bunların pılısını pırtısını koltuğunun altına verip. geldikleri ye- re göndermek boynumu- zun borcu olsun. Bir avuç zenginin uşağı haline gelen hükümetten. hesap soraca- ğız. O zaman. patronları onları kurtaramayacak. IMF'yle bizim nafakamız üzerine pazarlık yapan, IMF'nin uşağını götürmek boynumuzun borcudur" dedi. Özbek, hükümetin. "di- lenciye layık görülmeyen ücret zammını" işçilere öner- mesini eleştırerek, "Ananız, bacınız diyen, ananızı, ba- cınızı bclleyen Başba- kan'dan hesap soracağız" dedi. Halayçekilerek grevin başlatılmasının ardından. alanda topianan binlerce iş- çi, Tandoğan Meydanf ndan lnönü Bulvan üzenndeki Ka- rayollan Genel Müdürlüğü'ne kadar y ürüdü. Yol-lş Sendikası'run örgüt- lü olduğu genel müdürlükte grev in başlatı Imasından son- ra, Mithatpaşa Caddesf nde- ki Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'ne kadar yürün- dü. Şeker-lş Sendikası Genel Başkanı Hikmet Alcan. gre- vı başlatırken, "Bugün bi- zim sırtımızdan iktidara ge- len. sonra da bize sırtını dö- nen bu siyasal iktidarın sır- tını yere «etirmek. bizim boynumuzun borcudur. Dün muhaJefettey ken sırtı- mızı sıvazlayanlar. sırtımız- dan iktidar olduktan sonra. bize sırtını dönenlere, er- kekçe soracak hesabımız var" dedi. Içişleri Bakanı Nahit Men- teşe. DYP Genel İdare Kuru- lu toplantısı öncesinde yap- tığı açıklamada, birçok işye- rinde başlayan grevlenn sa- kin geçtiğini söyledi. Bakan Menteşe. kamu ya- rarı için bazı grevlerin erte- lenmesi gerektiğini vurgula- yarak. ancak CHP'li bakan- lann bu erteleme karanna im- za atmadığını söyledi. Men- teşe. "İşçiler, 60 günlük er- teleme kararını kendileri de istediler. L'zun süre ba- kanlık yapan biri olarak onu hisscdiyorum. Grev haktır. ancak her zaman başvurulması doğru değil- dir"dıye konuştu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Marjiıtal Tarih Bugünlerde çok ilginç kitaplar okuyorum. Istanbul dışındaki kimi arkadaşları çok kızdırmak pahasına da olsa, tum konferans, imza günü ve panelleri erteledim. Zira gücümun sınırına geldim. Bu arada sevgili dos- tum Işrtan Gündüz "Kitap için kendini çok zortama. Bana kitap değil, sen lazımsın"diye yüreğime sular serpti. Umarım Dr. Bozkurt ile Hüsnü Terek de aynı duygu içınde olsunlar. Zira Altın Kitaplar'm önünden hâlâ geçemiyorum. Aynı yayın organında çalışan ya da yazan insanla- rın birbirlerinın kıtaplarını övmelerine ve okuyucuları- na önermelerıne ezelden beri çok kızarım. Hele bir ara çok moda olmuştu... Bu bakımdan Atilla Coşkun'un Cem Yayınları ara- sında 2. baskısını yapan "Nâzım'ın Siyasa! Yaşamı ve Davalan" başlıklı kitabını, yeniden okuduğumu belirt- mekle yetineceğim. Atilla bu baskıyı çok genişletmiş ve yeni belgeler eklemiş. Sabah Kitapları arastnda çıkan "Dretnot", çok zevk- le okuduğum bir başka kitap oldu. Robert K. Mas- sie'nin bu kitabını Mehmet Harmancı çevirmiş. An- cak sanıyorum kitaba yanlış bir başlık konulmuş, ya- zan kendisine haksızlık etmiş. Kitapta 19. Yüzyıl son- larının Avrupa dengesi anlatılıyor. Hem de çok güzel ve anlaşılabilir bir biçimde. Zaten alt başlık "Ingıltere, Almanya ve Yaklaşan Savaşın Ayak Sesleri". Ancak son günlerde okuduğum kitaplar içinde be- ni en çok etkileyen ve "saranı", Murat Çulcu'nun "(Spekülatif) Marjinal Tarih Tezleri" o\üu. Bir hafta e\im- den bırakamadım. Döndüm, döndüm okudum. Tekrar, tekrar okudum. Oysa ki bu hacimdeki bir kitabı (397 sayfa) bilemediniz iki günde "deviririm". Bu kitabı de- viremedim... Erciyaş Yayınlan arasında çıkan bu kitabın adı üze- rınde, Murat Çulcu spekülasyon yapıyor. Ama herhal- de yaptığı spekülasyonun frekansı benim frekansım- la uyuşuyor ki müthış keyif aldım. Çulcu bu kitabında Roma öncesinden başlamak üzere dünya tarihini ve Türk tarihini "harmanlıyor" ve temel düşünce olarak dünya "Ticaret Oligarşisi"nin farklı çağlarda nasıl farklı görüntüler altında, fakat ay- nı mantık içinde varlığım sürdürdüğünü ve belirieyici olduğunu spekülatif bir biçimde açıklıyor. Bu kitapla ilgilı genış bir yazıyı bizim "Kitap Ekı"ne hazırlamayı düşünüyorum. Zira sevgili Turhan arada bir karşılaştığımızda öyle bir "N'aber Hoca?" diyor ki bu, anlayana "Ne zaman yazı vereceksin?" demek. Ama ben anlamazdan geliyorum. lyilik, sağlık" deyıp geçıştiriyorum... Murat Çulcu'nun bu kitabındakı tezlerin ya da spe- külasyonların tümüne elbette katılmıyorum. Özellikle Ittihat ve Terakki içindeki kimi tartışmaların açıklanış biçimine cıddi itirazlarım var. Ama gene de bu bölüm- ler ve özellikle güncel konulara açıklamalar getirdiği ya da güncel sorunlanmızla ilgili spekülasyonlar yaptığı bölümler kitabın en sevdiğim bölümleri oldu. Bu kitabı okumadan önce, önümüzdekı yıl yüksek- lisans ve doktora programlanndaki siyasal tarih ders- lerimde "Dretnot"u okutmayt ya da en azından özetı- ni çıkarttırmayı düşünüyordum. Ama bu kitabı okuduk- tan sonra, temel olarak bunu ele almaya ve tartıştır- maya karar verdim. Dretnot'un özetini çıkarttıracağım. Çok keyifle okunan bir bölümden kısa bir paragraf almak büyük haksızlık. Ama gene de bazı ilginç pa- ragraflan okurlarımla paylaşmak istiyorum: "Mustafa Kemal'/n amacı Türkiye Cumhuriyetı adı verilen bu Ön Asya devletınin, Ortadoğu ve Asya kim- liğinden sıynlarak tam anlamıyla kendi ayaklan üzerın- de duran, siyasal ve ekonomik bakımdan bağımsız, ulusal bir Avrupa devletı olmasıydı. Bu nedenle, diğer tüm ilkelerde Yeni Osmanlı I Jön Türk çızgisiyle çakı- şan Mustafa Kemal, 'Ulusal Devlet' kavramında bu çiz- gryle kısmen ters düşüyordu. Zira ulusal devletin gü- venliğinı ulusalordu garantiedecekti. Ulusalordu, ulu- sal ekonomi ve vergi sistemini gerektirecekti. Ulusal ekonomi ve vergi ise bürokratik devlet kavra- mını gündeme getiriyordu. 'Merkezi, ulusal ve bürok- ratik' devlet anlayışı ise Anglosakson liberal devlet an- layışı ile bir kez daha karşı karşıya geliyordu." (s. 291 - 292). Murat Çulcu, Cumhuriyetımizin yetmiş yıllık tarihini "Ulusal Devlet" yanlılarıyla "Liberal Devlet" yanlıları- nın iktidar müeadelesi olarak değerlendiriyor. Bu ara- da ABD'nin 2. Dünya Savaşı sonrasındaki konumunu irdelemekten de geri durmuyor: "Spekülatif kazanca dayalı uluslararası ticaret oligarşisinin 20. yüzyılın ikin- cı yarısındakı en önemli askeri ve siyasal gücü haline gelen Amerika Birleşik Devletleri, 1980'den itibaren uluslararası ticaret kolonileri ve ticaret yollannın dene- t/minin -tüm uluslararası güç odaklan kurumlannın ona- yı ile- açıktan yapmak üzere harekete geçiyordu.." (s. 350). Çulcu'nun pek hoşuma giden spekülasyonlannı bu- raya sığdırmam elbette mumkün değil. Ama Özal'la ilgili kimi değerlendirmelerine yer vermek istiyorum: "... Onun için önemli olan; çevresinde, politikalannı destekleyen bir grubun oluşması, bu grubun ulusal devletin tasfiyesinde kendisini desteklemesi, teşviket- mesi ve cesaretlendirmesiydi. Bu dargrup ise 8-10ga- zeteci ve yazar, birkaç emekli ve muvazzaf general, başta üç-beş tekelolmak üzere 30-40 işadamından olu- şuyordu, bu grupta aynca Kürt kökenli, federatif dev- let yanhsı işapamlan da yer alıyordu. Bir de görünmeyen çevresi bulunuyordu. Bu çevre- de Musevi din adamlan, Ortodoks din adamlan, cema- at liderleri, bazı şeyhler, uluslararası çalışan bazı tacir- ler, yeraltı dünyasının bazı simalan, borsacılar, istihba- ratçılar, ABD'li finans ve medya kuruluşlarının bazı ön- degelenisimleri vs. bulunuyordu..." Ne derşiniz değerfi okurlarım, acaba bu yazılanlar salt spekülasyon mu?.. Türk-îş'ten hükümete yeni öneri ANJCARA (Cumhurhet Bürosu) - 518 bin ışçınin üc- ret zammı pazarlığmda ko- alısyon ortaklan arasında uz- laşma sağlanamazken Türk- tş. hükümete. bırinci 6 ay için yüzde 25. ıkinci 6 ay ıçın yüz- de 20 oranında ücret zammı- na "Evet" dıyebıleceğıni ılet- ti. Türk-tş'ın bırinci 6 ay için yüzde 40. ıkinci 6 ay ıçın yüz- de 31 oranındaki ücret zam- mı isteğınden sonra gündeme gelen bu yeni önennin, önce- ki gün Türk-lş Genel Başka- nı Bayram Meral tarafın- dan. Türkiye Odalar Borsa- lar Birliği Başkanı Yalım Erez aracılığıyla hükümete aktarıldığı öğrenildı. Edinılen bılgıye göre ön- ceki gün TOBB ; de. Türk-lş Başkanı Meral, devlet bakan- lan BekirSami Daçe. Aykon Doğan ve TOBB Başkanı Erez ile bir araya geldi. Ba- smdan gızlı gerçekleşen gö- rüşmede, Meral"ın birinci 6 ay ıçın yüzde 25. ikıncı 6 ay için yüzde 20 oranındaki üc- ret artışını kabul edebilecek- lennı ılettigi belırlendi. Yıl- lık ortalama yüzde 37.5 ora- nında zamma karşılık gelen bu ücret zammı önerısine, resmen bir vanıt alınamadı. Türk-lş. 9 aydır devam eden pazarlık sürecınde, hü- kümetten birinci 6 ay için yüzde 40, ikıncı 6 ay için yüz- de 31. yıllık ortaîama yüzde 61.7 oranında ücret artışı ya- pılmasını istemişti. Buna kar- şılık. ilk olarak sıfır ücret zaramını gündeme getıren hükümet. Türk Hava Yolla- n'nda çalışan işçilere, Yük- sek Hakem Kurulu'nda yüz- de 17 oranında ücret artışı vapmıştı. Ardından. Türk- İş'e 500 bin lira ile 3 mılyon lıra arasında sabıt ücret zam- mı önensı iletılmışti. Halen 18 mılyon 890 bin lıra olan ortalama ışçı ücretınin yüz- de 5.4 oranında artmasını ön- gören bu zam önerısine sen- dikalar karşı çıkmıştı. Son olarak, Tarım-lş Sendika- sı'nın. Tanm Bakanlığı Mer- kez ve Taşra Teşkılatı ile Tl- GEM'de başlattığı grevden ikı gün önce, sendıkaya, ya- pılan zam önerisınde ikınci yı- lın bırıncı 6 ayı ıçın yüzde 15. ikınci 6 ayı için yüzde 15 oranında ücret artışı yapıl- ması ve sözleşmelenn bağıt- lanması durumunda. farkm ödenmesı önerısı yapılmıştı. Sendıka, bu önenyi reddet- mişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle