Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 MART 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Çiller-Karayalçın ortaklığıyla kurulan 50. hükümet, gelmiş geçmiş en kötü ekonomik sonuçlan elde etti
Dk perdefiyaskoylakapandıÖZGENACAR
Devlet tstatistik Enstitüsü (DİE). Başbakan Prof.
Dr. Tansu Çiller ve Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın'ın '50A' hükümetinin, istatistiklere
göre Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gelmiş geçmiş
en kötü ekonomik sonuçlannı etde eden hükümet
olduğunu ortaya koydu. Üstelik Başbakanlığın
denetimindeki DİE: "Türkiye Ekonomisi, İstatistik
ve Yonımlar-Şubat 1995" âdlı yayınında DYP-
SHP koalisyonunun uygulamada elde etttği
olumsuz sonuçlan cesaretle açıkladı. 5 Temmuz
1993 tarihinde TBMM'den güvenoyu alan ve 630
gün iktidarda kalan ekonomi profesörü Çiller ile
Karayalçın; ekonomik alanda Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş, duyuimamış
olumsuzluk rekorlan kırarak tarihe geçtiler. Tansu
Çiller ile Hikmef Çetin'in oluşturduklan '50B'
hükümeti bu ekonomik koşullar altında göreve
başliyor. Memur, işçi ve emekli gibi dar gelirli
kitlenin gelirlerinin ne kadar olumlu ya da
olumsuz etkilendiğine ilişkin verilerin
bulunmadığı DlE'nin 350 sayfalık raporundan
bazı istatistikleri yayımlıyoruz.
Milli gelir giderek cüceleşti Buyüme, sanayi iiretim artışı,
11.1
8.8
6.3 6.2
5.4 n 5.4
6.9
3.5
Kalkınma hızı
(Bır öncekı yılin aynı üç aylık
donemme göre yiızde değişım)
ı ı ı ı a t t ı
III IV I II III IV I II III
1992 1 9 9 3 1994
1
1987 yılı alıcı fiyatıyla yapılan hesaplamada,
Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasilasf nın (GSMH) 1993
yılının ilk üç ayında yüzde 5.4, ikinci üç ayında yüzde
11.1 arttığı görülüyor. Ancak ne var ki Çiller-Karayalçın
hükümeti göreve geldikten sonra aynı yıhn üçüncü üç ayında
bu hız. yüzde 7.1 "e. daha sonra yüzde 6.9'a düştü.
DtE, düşmenın bu kadarla da kalmadığını, 1994 yılının ilk üç
ayında GSMH artış hızının yûzde 3.5'e ındiğıni açıkladı.
Bundan sonra, değil kalkmmak. artış hızının tam tersine bır
gelışme ile sıfinn altına ınerek yüzde 10.6 ve yüzde 8.6
oranında geriledıği ortaya konuldu. GSMH'dekı gerilemeyi
gösteren grafigimiz, DİE'nin raporunun 2. sayfasından alındı.
DlE'nin raporunun bırincı sayfasında bu grafığe temel olan
verilerden hareketle, GSMH'nın kişi başına etkisi de şöyle
açıklanıyor. Kişi hgşına milli gelir 1990'da 2.687 dolar,
1991 'de'2.620 dolar, 1992'de 2.700 dolar ve 1993 iç\n 2.883
dolar artıyor. Ancak, DtE raporunun şubat sayısına
yetişmeyen verilere göre 1994"ün yılboyu milli gelirin kişi
başma toplam ortalamasının 2.200 dolara düştüğü bıldinlıyor.
Bunda 5 Nisan Kararlan ile dolar karşısında TL'nin değennin
düşürülmesinın yanı sıra, GSMH'dekı genel gerilemenin
etken olduğu bıldiriliyor. Bir başka deyişle. Çiller'ın '50A'
hükümeti dönemmde Türk vatandaşlarının kişi başına milli
geliri. degil artmak. beş yıl önceki düzeyine geriledi.
248 ve 49. hükümetlerin son 16 ayda Türkiye'nin dış
ödemeler dengesınde yaklaşık 2.5 milyar dolar fazlalık
sağlamalanna karşılık Çıller-Karayalçın hükümeti, aynı
sürede yaklaşık 600 mılyon dolarlık açık verdi. Ancak, Çiller-
Karayalçın ikılısmin ıktidan lehinde söylenebilecek veri ise
ihracatın ıthalatı karşılama oranının yüzde 52'den yüzde
77'lere çıkmasıdır.
açılan ve kapanan şirketler
Yıllar
1992
1993
19941
Reel
GSMH
1 8.8
II 6.3
111 5.4
IV 6.2
1 5.4
II 11.1
III 7.1
IV 6.9
3.5
II -10.3
III -8.6
IV
Sanayi
üretimi
10.1
4.8
3.6
2.3
3.2
12.3
8.6
8.9
6.0
-8.7
-8.7
Açılan
şirket
39.3
30.4
42.4
44.9
60.5
68.2
52.5
50.8
45.3
-18.0
-6.5
14.4
Kapanan
şirket
-26.8
-14.9
-18.2
70.4
-12.9
-14.0
37.8
-8.7
-21.0
361.2
334.8
376.2
kuruluşlannın artmadığı. tam tersine, iflaslann ve
kamuoyunun dikkatine sunuluyor. DİE raporunun
İflaslar arttı,
üretim düştü
3Çiller-Karayalçın yönetiminin
ekonomik alandaki başansızlığının en
çarpıcı kıyaslaması. DİE raporunun
55. sayfasında açıkça dikkati çekıyor. Bu
sayfadaki grafikte birkaç istatistıksel dizi,
birlikte ele alınıp kıyaslandı. Türkiye'nin
sanayi üretiminin bir önceki yıhn üçer aylık
dönemleri kıyaslanarak '50A* hükümetinin
başansızlığı DİE raporunda açıklandı.
Ekonomi profesörü Çiller'in. Karayalçın ile
birlikte. sanayi ve GSMH"yi sıfinn altına
düşürerek Türk ekonomisınin önemlı
ölçüde gerilemesıne yol açtığı, (DİE'nin
veri ve grafiğinde çarpıcı bir biçimde)
görülüyor. Aynı grafikte. 50A hükümetiyle
bırlikte, yenı şirket ve kooperatif
şirket kapanışlannın rckorlar kırdığı. Türk
123. sayfasındaki grafik, aynen şöyle:
Trafiğe kayıtlı araçta gerileme
1993
üçay
üçay
üçay
üçay
1994
üçay
üçay
C
Üçer aylık otomobil üretimi (adet)
4PaWt4P*>ı
37
-
279
ı i 1
) 20 40 60
| 70^69
fe 75^13
80
16
j 50a Hükümeti|
pM 106.244
100 120
4
Sanayıde önemli ekonomik
göstergelerden biri olarak
kabul edılen otomobil
üretimi ıse DlE'ye göre 50.
hükümetin işbaşına gelmesinden
sonra düştü. Raporda. trafiğe
kayıt yaptıran taşıt sayısında
düşüş. kayıttan sihnenlerde ise
geçen yıhn ortalannda rekor
kınldığı gözlenıyor. Raporun
116. sayfasındaki verilere göre,
daha önceki hükümet
dönemmde ayda toplam 50 bin
kadar yeni taşıt kaydı yapılırken
Çiller-Karayalçın hükümetinde
bu sayı 17-37 bin arasına düşen
bır genleme gösteriyor. Buna
karşıhk, raporun bir sonraki
sayfasında yer alan istatistiklere
göre ayda ortalama toplam 400-
800 arasuıda taşıt aracının kaydı
silinirken. Çiller-Karayalçın
döneminde bu sayının Haziran
1994'tel.572'yedahıçıktığı
gözleniyor.
Büyüme, Sanayi Üretim Artışı ve Şirket Hareketleri
(Bir önceki yılın aynı üç aylık dönemine göre yüzde değişim)
15
— Reel GSMH
••••• Sanayi üretim endeksı
Açılan şirket ve kooperatıfler
Kapanan şirket ve kooperatıfler
1994
III IV
Daha az, daha pahalı bina
5
DİE, '50A' hükümetinin ekonomide
büyümevi anlatan önemli göstergelerden
biri olan bina yapımı konusunda da
başansız olduğunu ortaya koyuyor. "Yapımına
yeni başlanan ya da yapılmakta olan bina
inşaatı" konusunda DİE'nin verileri şu
sonuçlan ortaya koyuyor:
A) 50A hükümetinden önce "daha çok bina,
daha ucuza"yapılirken, denge tersine dönmüş
ve "'daha az bina, daha pahalıya" yapılır
olmuştur.
B) Aralık 1993'te inşaat sektöründe önemli
ölçüde, hatta patlama düzeyinde yeni bina
yapımına başlandığı görülüyor. Bir ay önce
11.603 bina yapımına başlanmış ya da
sürdürülmüşken, aralık ayında bu sayı iki katını
da aşarak 25.916'ya çıkmış.. Ancak, 1994 Ocak
ve Şubafında yapım sayısı 8.439'a düşmüştür.
ı—ar
Kayıtlı, kayıtdışı ekonomi
K
ayrtdışı ekonomi, yeraltı ekonomisi,
kara para, vergisiz kazanç... Adına
her ne derseniz deyin.
Politikacılar, bürokratlar, öğretim
üyeleri, gazeteciler ve hatta sokaktaki
adam, son yıllarda çığ gibi büyüyen
kamu fınansman açığmın suçlusunu
ararken bu terimleri sıkça kullanır oldu.
Peki, bu terimler kimleri tanımlıyor?
Devletin iki yakasını bir araya
getirmesini engelleyen vergi kaçağına
yeraltı dünyası mı neden oluyor?
Yeraltı ekonomisi diye adlandınlan,
kaçakçı ve uyuşturucu şebekeleri mi?
Neden, vergi ödemeyen kesimler,
Italya'daki Sicilya mafyası ya da Japon
yakuzası gibi algılamyor?
Yeraltı ekonomisi aslında bizzat yerin
üzerinde, herkesin gözü önünde ve işin
garibi devlet teşviki ile gelişip büyüyor.
Kayıtdışı kesimleri, gizli yasadışı güçler
gibi göstermek ise bazılannın hem
kolayına hem işine geliyor.
Oysa, Türkiye'de kayıtlı olduklan halde
kayıtdışı kazanç elde eden çok geniş
bir krtle var. Kişi ya da şirket adı attında
Maliye'de kayıtlı ve birer vergi numarası
sahibi olan mükellefler, aslında vergi
ödemiyor. Onlar çarşıdaki kuyumcu,
köşedeki taksi, bitişikteki kebapçı,
yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz,
kullandığımız pek çok malın üreticisi ya
da satıcısı. Kısacası, istisnalan dışarda
bırakırsak bordroya bağlanmış işçi,
memur, emekli dışında para kazanıp
vergi veren herkes, vergi veriyormuş
gibi davranıp vermiyor. Ödenen
vergilerie, gerçek kazançlannı
karşılaştırdığınızda dehşete
kapılıyorsunuz.
Ne var ki Türkiye'de sistem böyle
işliyor. Iktidar kavramının güçlenip
devleti zedeler niteliğe bürünmesine
paralel olarak, mali polrtikalar işlevini
yitiriyor. "Devlet çar-çur etsin diye mi
vergi vereceğim?" savunması, liberal
politikalann Türkiye'ye çarpık
yansımalarından biri olarak akademik
çevrelerde ve medyada bile kabul
görüyor. Bu çtzgide olanlar, "lyi ki
kayıtdışı var, yoksa geçen yılki krizi nasıl
atlatırdık?" türünden ifadelerle vergisiz
sermaye birikimini âdeta sistemin
sigortası olarak göstermeye çalışıyorlar.
Hükümet de gerçek oranlarda
vergilendirilmeyen kazançların pahalı
otomobillere, değerti gayrimenkullere,
eğlence hayatına, kısacası lüks
tüketime dönüştüğünü görmezden
geliyor. Vergi yükü hafıfletilen hür
'eşebbüsün dinamizmini, yatınma,
ıretime ve istihdama yöneltmediği
rtadayken Maliye'nin uygulamalan
mükellefleri âdeta vergi ödememeye
davet ediyor. Yasalan, mevzuatı
irdelemeye gerek yok. Sadece önceki
gün iki örnek birden yaşandı.
Önce Bakanlar Kurulu'nun götüru vergi
mükellefı olma esaslannda degişiklik
yapan karan Resmi Gazete'de
yayımlandı. Buna göre işyeri emlak
değeri 60 milyon lirayı ya da yıllık kirası
9 milyon lirayı aşanlar, "kıyak vergi"
olarak bilinen götürülükten
yararlanamayacaklar.
Türkiye'de 1 milyonu aşan götürü vergi
mükellefı var. Bu sayı gerçek kazancı
üzerinden vergi odeyenlerin sayısına
eşitlenmek üzere. 1993 yılı sonunda
götürü vergiyi kaldınp sonra geri adım
atmak zorunda kalan hükümet, bu son
kararia avantajlı vergiye sınır koyma
görüntüsü altında, aslında mevcut vergi
kaybını daha da tırmandınyor.
1995 Türkiyesi'nde 60 milyon liraya
değil işyeri, bir baraka yapmak için
gerekli inşaat malzemelerini bir araya
getirmek bile imkânsız. Aylık 750 bin
lira kira ile ise işyeri bir yana, kümes
bile bulunamayacağı ortada. Öyleyse,
götürü vergi mükellef sayısının bu son
düzenlemeyle sıfırlanmasa bile birkaç
bine inmesi gerekiyor.
Geçmiş tecrübelerin ışığında bunun
olmayacağını söyleyebiliriz. Öyleyse ne
olacak? Götürülük avantajlannı
sürdürmek için sahte kira kontratlan
düzenlenecek, emlak beyannameleri
yanlış doldurulacak. Götürü vergi
sisteminin neden olduğu kayba, kira
üzerinden alınan vergiler ve emlak
vergilerindeki aşınmalar eklenecek.
Vergi ödememeyi teşvik eden ikinci
düzenleme ise Maliye Bakanlığfnın
uygulamaya soktuğu muhasebeci
zorunluluğu ile ilgili. Muhasebeci, mali
müşavir ve yeminii mali müşavirlere
onay yetkisi veren bakanhk, özel
sektörden gelen tepki üzerine,
yayımladığı ikinci bir tebliğ ile
muhasebeci zorunluluğuna da sınır
getirdi. Buna göre çeşitli sektör ve
mükellef gruplanna göre yıllık satış
hasılatları belli limitlerin altında kalanlar,
zorunlu muhasebeci maliyetinden
kurtuluyoriar. Bu uyguiamanın da
satışlarda belge düzeni dışına kaçışı
hızlandırması sürpriz olmayacak.
Sizce, hükümette işi en zor olan
bakanlık hangisi?
Bence Maliye Bakanlığı.
Kolay iş mi? Hem iktidan seçmen
kröelerinin ve kamuoyunu oluşturan
çıkar gruplannın tepkisinden
koruyacaksınız hem de bunu yaparken
vergi topluyor gibi gözükeceksiniz. •
UZMAN
CEVAPLASIŞöyle olacak: Herhangi bir İş Bankası'na
uğrayacaksınız, hayat sigortası priminizi
on-line real time ödeyeceksiniz.
Yani, priminiz anında hesaba geçecek.
Siz de Anadolu Hayat'a gelin,
bu hizmetlerden kolayca yararlanın.
ANADOLU HAYAT
"Hayat Uzmanı"
YORUM
ÖZTİN AKGÜÇ
Dışalımda Gelişmeler
Yıl sonuna ilişkin veriler geç açıklandığından, yorum
ve değertendirmeler ancak bir zaman aralığı ile yapı-
labilmektedir. 1994 yılında gerçekleşen dışalım hac-
mi aynntılı otarak Mart 1995'te açıklandığından, bu ko-
nudaki değerlendirmeler belki de güncelliğini yitirmiş
olarak kamuoyunun bilgisine sunulabilmektedir.
1994 yılında Türkiye'nin dışalımındaki gelişmeler
anahatlan ile şöyledir:
* Dışalım bir önceki yıla göre cari USD (ABD Dola-
n) değeri ile önemli boyutta azalmıştır.
1994 yılında dışalım cari USD değeri ile bir önceki
yıla göre yüzde 21.9 oranında azalarak 29.428.4 mil-
yon USD'den 23.270.0 milyon USD'ye gerilemiştir.
Ekonomideki durgunluk, etkisini dışalım üzerinde de
göstemiştir. 1994 yılında USD'nin değer yitirdiği dik-
kate alındığında, dışalımda reel gerileme daha büyük
boyutludur. Dışalımdaki düşüşün boyutu da 1994 yı-
lında Türkiye ekonomisinin içine düştüğü ekonomik
bunalımın derinliğini ortaya koymaktadır.
* Dışalımın yapısı, bileşimi bir önceki yıla göre de-
ğişmiştir.
1994 yılında tüm ana mal gruplan itibanyla dışalım
azalmış olmakla beraber, azalış oranlan farklı olduğun-
dan, dışalımın yapısı, kompozisyonu bir ölçüde de-
ğişmiştir. Bir önceki yıla göre, tüketim mallan dışalımı
yüzde 32.5 oranında, yatınm mallan yüzde 27.9 ora-
nında gerilerken, azalmış hammadde, ara mali (ham
petrol hariç) dışalımında yüzde 15.4, ham petrolde de
yüzde 4.6 oranında olmuştur. 1994 yılı sonu itibanyla
dışalımın bileşimi, yüzde 48.0 hammadde ara mali,
yüzde 29.6 yatınm mali, yüzde 11.9 tüketim mali ve
yüzde 10.5 ham petrol şeklini almıştır. 1993 yılına gö-
re, 1994 yılında dışalım içinde içinde yatınm mallan-
nın payı yüzde 32.5'ten yüzde 29.6'ya, tüketim mal-
lannın payı da yüzde 14.0'dan yüzde 11.9'a gerilemiş-
tir.
* Dışalımın ülke gruplan arasında dağılımı belirgip
bir değişim göstermemekle beraber OECD ülkeleri-
nin payı hafrfçe gerilemiştir.
Dünyanın varsıl ülkelerini kapsayan OECD ülkele-
rinin dışalımımız içindeki payı, 1993 yılına göre hafif-
çe gerileyerek yüzde 67.9'dan yüzde 65.8'e inmiştir.
OECD ülkeleri, AT ülkeleri, EFTA ülkeleri ve diğer
OECD ülkeleri olarak üç alt gruba aynlarak dışalım-
daki gelişmeler incelendiğinde, dışalımımız içinde AT
ülkelerinin payı 1993 ve 1994 yıllannda sırasıyla yüz-
de 44.0 ve yüzde 44.2 olarak hemen hemen değiş-
mezken, EFTA ülkelerinin payı hafrfçe yüzde 5-6'dan
yüzde 5.2'ye, ABD ve Japonya'yı da kapsayan diğer
OECD ülkelerinin payı da yüzde 18.3'ten yüzde 16.4'e
gerilemiştir. Bu ülkelerden yapılan dışalım, 1994 yılın-
da cari USD değeri ile dahi yüzde 28.7 oranında azal-
mıştır. islam ülkelerinden yapılan dışalımdaki azalış,
ham petrol dışalımındaki gerilemenin sınıriı olması ne-
deniyle, daha düşük boyutlu olmuştur. Gerçekten
1994 yılında islam ülkelerinden yapılan dışalımın yüz-
de 4.6 oranında azalmasına karşın, bu ülkelerin dışa-
lım içindeki payı yüzde 11.9'dan yüzde 14.4'e yüksel-
miştir.
Büyük bir bölümünü, Rusya dahil Doğu Avrupa ül-
kelerinin oluşturduğu diğer Avrupa ülkelerinin dışalı-
mımız içindeki payı yüzde 11.4'ten yüzde 10.2'ye ge-
rilerken, yukanda sayılan ülke gruplan dışında kalan
diğer ülkelerin payı yüzde 8.8'den yüzde 9.6'ya yük-
selmiştir.
* Dışsatımın dışalımı karşılama oranı yükselmiştir.
1994 yılında cari USD değeri ile dışsatım yüzde 18.0
oranında artarken, dışalımın yüzde 21.9 oranında azal-
ması, 1993 yılında yüzde 52.1 'e değin gerilemiş olan
dışsatımın dışalımı karşılama oranının yüzde 77.8'e
yükselmesine olanak vermiştir. Böyle olmakla bera-
ber Türkiye, 1994 yılında da 5.163.9 milyon USD dış
ticaret açığı vermiştir. Açık, daralmış olmakla beraber
yine de küçüksenmeyecek boyuttadır. 1950'den bu
yana süregelen dış ticaret açıklan, bir anlamda Türki-
ye ekonomisinin güçsüz yönlerinden birini oluştur-
maktadır.
1994 yılında dış ticaret hadlerinin Türkiye aleyhine
gelişmesi de, dikkatlerden kaçmamalıdır. 1994 Şubat
ayında 133.9 olan dış ticaret haddi, Ekim 1994'te
103.6'ya kadar gerilemiştir.
Türkiye, dışsatım ve dışalım yapısını değiştireme-
diği sürece, dış ticaret açıklannın sürmesi ve dış tica-
ret hadlerinin aleyhine gelişmesi kaçınılmaz gözük-
mektedir. Avrupa Birliği ile yapılacak bir gümrük bir-
liği, bu yapıyı değiştirme bir yana, pekiştireceği gibi,
dış ticaret hadlerinin Türkiye aleyhine değişmesini hız-
landırarak dış ticaretin yarariannı kısıtlayabilir.
Geçen yıla göre yüzde 18 arttı
Dış ticaret
îhracat lehineANKARA (AA) - Geçici
verilere göre. bu yılın ocak
ayında 1 milyar 549.7 milyon
dolarlık ihracat, 2 milyar97.1
milyon dolarlık ithalat yap\l-
dı. Devlet istatistik Enstitü-
sü'nden yapılan açıklamaya
göre. geçen yılın ocak ayına
göre bu yıl ocakta ihracat
yüzde 18.1 oranında artar-
ken, ithalatta yüzde 2.6 ora-
nında gerileme kaydedildi.
Geçen yılın ocak ayında, 1
milyar 312.7 milyar dolarlık
ihracat, 2 milyar 153.7 mil-
yon dolarlık da ithalat yapıl-
mıştı. Buna göre geçen yıl o-
cak ayı itibanyla yüzde 61
olan ihracatın ithalatı karşıla-
maoranı,buyıl yüzde 73.9'a
yükseldi. Aynı şekilde, geçen
yıl ocak ayında 841 milyon
dolar olan dış ticaret açığı da
bu yılın ocak ayında yüzde
34.9 oranında azalarak 547.4
milyon dolara geriledi. Ocak
ayında aynca. 40.1 milyon
dolarlık da finansal kiralama
yoluyla ithalat yapıldı. Geçen
yılın ocak ayında 44.2 mil-
yon dolar olan finansal kira-
lama yoluyla yapılan ithalat
da yüzde 9.2 oranında gerile-
miş oldu.
Geçici verilere göre, ocak
ayında 1 milyar 549.7 milyon
dolar olan ihracatın, 1 milyar
338.1 milyar dolarlık bölü-
münü sanayi ürünleri. 190.5
milyon dolarlık bölümünü ta-
nm ürünleri, 20.9 milyon do-
larlık bölümünü de madenci-
lik ve taşocakçılığı ürünleri
oluşturdu. Ocakta tanm
ürünleri ihracatı yüzde 24.8
oranında gerilerken, maden-
cilik ve taşocakçılığı ürünle-
rinde yüzde 55.7, sanayi
ürünlerinde ise yüzde 27.9
oranında artış kaydedildi.
îşyerleri kapananlar yararlanacak
Yeni îşsizlere de
vergi iadesi
ANKARA (ANKA) - Iş-
yerleri yıl içinde kapanan üc-
retliler de vergi iadesinden
yararlanacak. tşverenin 1994
yılı bitmeden faaliyetine son
vermesi ve mükeîlefiyetini
sona erdirmesi dolayısıyla
özel gider indirimi bildirim-
lerini işverenine yapamayan
ücretliler, vergi daireleri ka-
nalıyla bu haktan yararlana-
cak.
Maliye Bakanlığı'nın teb-
liğine göre, 31 aralık veya da-
ha önceki tarihlerde mükelle-
Fıyeti sona eren işverenlerin
yanında çalışan, ancak mü-
kellefîyeti sona erdiği için iş-
verenleri aracılığıyla özel gi-
der indirimi uygulamasından
yararlanamayan ücretliler, ni-
san içinde eski işverenin bağ-
lı bulunduğu vergi dairesine
başvuracak.
Özel gider indirimine ait
bildirim formlanna, işveren-
lerce onayh ücret bordrosu da
eklenecek.