24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜSİAD Başkanı Komili, toplumsal olaylarda hiç kimsenin siyasi sorumluluk üstlenmediğine dikkat çekti 11ıüıraklar**a sığımııayııı • Halis Komili büyük çapta toplumsal olaylarda hükümetlerin, siyasi sorumluluğu üstlenmek yerine 'dış mihraklar' formülünün arkasına saklandığmı öne sürerek, bu yöntemle, zaman zaman ülkenin kendi dinamikleri üzerinde düşünülmesini ve çözüm aranmasım engelleyici boyutlara vanldığına dikkat çekti. Haber Merkezi - TÜSİAD Yöne- leri üzerinde düşünülmesini ve çözüm tim Kurulu Başkanı Halis Komili. top- lumsal olaylarda siyasi sorumluluğu üstlenmek yerine 'dış mihraklar' for- mülünün arkasına saklanmanın son yıl- larda çok başvurulan bir yöntem oldu- ğunu savunarak "Türldye'de siyasi so- rumluluk nıekanizmasının işlemediği pek çok olayda görülmüştür" dedi. TUSİAD Başkanı Komili yaptığı ya- zılı açıklamada; geçen hatta lstanbul Gaziosmanpaşa'da meydana gelen ve sonra da Umraniye'de devam eden olaylann 'kamuoyunun karamsarlığa kapılmasına neden oldugunu" belirte- rek olaylann sıcaklığı azaldıkça, değer- lendirmelerin daha sağlıklı yapılabile- ceği inancıyla bazı endişelenni dile ge- tirmek istediğini kaydetti. Komili, şöyle devam etti: "Genel bir karamsarlığın oluşmasın- da bir kışkırtma sonucunda geliştiği açık olan olaylann seyrediş ve yankda- nış biçimi kadar, siyasi sorumluluk ve kamu görevi mev kiindekilerin olaylar karşısuıdaki tutumu da önemli rol oy- nayabilmektedir." t Ders ahnması gereken olay' Gaziosmanpaşa olaylannın, bazı dersler çıkanlması gereken bir örnek olarak gösterildiğini kaydeden Komili açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Türkiye, güçlenmeye çauştıkça "ıç ve dış mihraklar'ın çokceşitli kışkırtma ve engeUeme çabalanna hedef olacak- tır. Dünyada bu tür faalivetlere hedef olmayan ülke bulunmamaktadır. Önemli olan provokasyonun onu besle- yebilecek ortamlarda etkili olacağı ger- çeğinden hareketle bu tür çabalann bo- şa çıkmasını sağlayacak bir zemin oluş- turuiabilmesidir. Görevliler buna göre seçilmiş, teç- hizatlandırılmış ve eğitilmişlerdir. Daha önemlisi, attıkları her adımın hem teşkilat içi sorumluluk henı de bağlı bulundukları makamın siyasi sorumluluğu açısından önem taşıdı- ğını bilirler. Oysa Türkiye'dc siyasi sorumlu- luk mekanizmasının islemediği pek çok olayda görülmüştür." 'Sorumluluktan kaçıyorlar' Komili açıklamasında aynca, büyük çapta toplumsal olaylarda hükümetle- rin, siyasi sorumftlluğu üstlenmek ye- rine 'dış mihraklar' formülünün arka- sına saklandığmı öne sürdü. TÜSİAD Başkanı Halis Komili, "Bu yöntemle zaman zaman ülkenin kendi dinamik- aranmasını engelleyici boyutlara \aru- dığma"1 dikkat çekti. Komili'nin açıklamasının son bölü- münde şöyle denildi: u Bu yerleşik siyaset ve kamu yöne- timi anlayışının değişmemesi halin- de, Türkiye'nin bölgesinde ve dünya- da etkin bir ülke olması hayalleri bir yana, 'gümrükbirlıği' gjbi çok daha sı- nırlı bir Uişld biçiminin bile sağlıklı bi- çimdeyürütülmesinin mümkünolama- yacağından endişe duymaktayız." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Vahdettinve Mustafa Kemal Olaylardan neden sorumlu tutulduğunu anlamadığını söyledi Menteşe: Kusurum ne, günlerdir düşünüyoram Gaziosmanpaşa'da sokaklar sakin. Esnaf, genel yasa uyarak kepenk kapatırken, yakınlan kaybolanlar Cemevi önünde beklemeyi sürdürüyor. Sokak- - larda, ancak oyun oynayan çocuklara rastiamvor. (Fotoğraflar: HATfCE TUNCER) EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Içişleri Bakanı Nahit Menteşe, lstanbul'da meydana gelen olaylarla ilgili inceleme ve soruşturmanın, TBMM Araştırma Komisyonu, Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılıgı ve lçişleri Bakanlıgı tarafından çok yönlü olarak sürdürüldüğünü söyledi. Olaylar nedeniyle kendisinin suçlanmasım anlayamadığını anlatan Menteşe, "Ben görevimi ihmal mi ettim? Yanhş bir yönlendirmede mi bulundum? Benim kusurum nedir? Günlerdir bunlan düşünüyorum. O gün görevimin başmdav dım, çok sayıda görevlivi vatağından kâldırdım" diye konuştu. Menteşe. Cumhurivet'in sorulannı yanıtlarken olaylarda polisin taraflı hareket etmediğini savundu. Ancak soruşturma sonucunda kusuru ve yanlışı belirlenen güvenlik görevlileri hakkında gerekli yasal işlemlenn yapılacağını söyleyen Menteşe, sözlerini şöyle siirdürdü: "Ben göreve geldiğim günden beri polisin olaylar karşısuida yanlı hareket etnıemesi için defalarca tembihte bulundum. Fobsimiz demokratik prensiplere göre hareket etmelidir." Bazı çevreler ve gazeteler tarafından "olaylann sorumlusu"olarak kendisinin göstenlmeye çalışıldığını belirten Menteşe, olaylann çarpıtılmasına çok üzüldüğünü söyleyerek şu görüşleri dile getirdi: "Ben göreve geldigimde her şey güllük gülistanhk değildi. Bu görevi devralmam cesaret işiydi. Olaylar saptınlmaya çahşdıyor. Bu olaylar sırasında da hep görevimin başında oldunı. O gün çok savıda görevliyi vatağından kâldırdım. Ne yapmam lazundı da yapmadım? Hatta Sayın Hayri Kozakçıoğlu ve Necdet Menzir de beni arayıp, 'Sizi neden bu olaylardan sorumlu tutuyorlar, anlamıyoruz" dediler." Gaziosmanpaşa ve Umraniye'de meydana gelen olaylardan büyük . üzüntü duyduğunu vurgulayan Menteşe şunlan söyledi: "Mesete, Alevi-Sünıü meselesi değil. Türldye'de etnik aynm yapılmaya çalışılıyor. Bu çok iptidai bir iştir. Alevisi de Sünnisi de hepsi bizim vatandaşlanmızdır. Alevisi, Kürdü, Sünnisi, Lazı, Çerkezi ile biz bir bütünüz, bir mozaigiz. Bu olaylan tezgâhlayanlar Alevileri ve etnik gruplan birbirine düşürmeye çahşülar. Bu tür olaylann arkasında hep yabancı odaklar bulunuyor. Türkiye'nin biriik ve beraberligini bozmaya çalışıyorlar. Ola> lann hemen akabinde Sayui Başbakan'la biriikte İstanbula gittik. Atevi vatandaşlanmmn önde gelenleri ile konuştuk. Hepsi buram buram vatan kokuyor. Olaylan tespit ve açıklamada bizden farkh düşünmüvoriar. Aleviler şimdiye kadar dev lete hep yardımcı olmuştur. Bundan sonra da yanında olacaklannı söylediler. Bizi Cemevi'ne davet ettiler. Sayın Başbakan da gitmeye söz verdi." 'Apo'nun talimaü var' Menteşe. Alevilenn tahrik edılmesi konusunda PKK lideri AbduUah Öcalan ın talimatı oldugunu söylerken "Apo'nun bütûn gayreti terörii bölgeden büyük şehiıiere çekmek. Türkiye'yi kanşnrmak. Nüiayet Hereke'deki otobüs taraması olayında, Tuzla ve İzmir'deki bombalama olav lannın arkasından PKK çıktı" açıklamasını yaptı. OTOMOBıL KREDıSı FAıZıNDE ;,:;.;.,:.M-,.I., EN BÜYÜK AVANTAJ, TOFAŞ'TA. geri adım Yargıtay Nesin - Göze • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davayla ilgili Nesin aleyhine verdiği karan değiştirerek. Nesin'e "vatan haini, hırsız ve zimmetçi" demenin suç olduğuna karar verdi. EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Yargıtay. yazar Aziz Nesin ile gazeteci ErgunGö- ze davasında, daha önce verdiği karan değiştirerek, Nesin'e "va- tan haini, hırsız ve zünmetçi"de- menın suç olduğu hükmüne var- dl - ı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi. ye- • niden inceledıği davada Aziz Ne- sin'in haklı oldugunu kararlaştır- dı. Önceki karanndan geri adım atan 4. Hukuk Dairesi, Aziz Ne- sin'e yöneltilen "vatan haini,hır- stz ve zimmetçi'" gibi nitelemele- rin suç sayılacağı görüşüne var- dı. Yargıtay çevrelerinden edini- len bilgıye göre. karar oyçokluğu ile alındı. Yargıtay'ın karannı memnuni- yetle karşılayan Aziz Nesin, "Eğer aleyhimde bir karar çık- savdı Avrupa İnsan Haklan Mah- kemesi'ne başvuracaknm" dedi. Gazeteci Ergun Göze, 20 Aralık 1990 günü "Türk Ordusu ve Az- izNesin" başylığiyla yazdıği ma- kalesinde ünîü yazan "vatan ha- ini, hırsız ve zimmetçi''' olmakla suçladı. Bu sözler üzerine kişilik haklannm zedelendiğini öne sü- ren Nesin, mahkemeye Göze aleyhinde 20 milyon liralık ma- nevi tazminat davası açtı. Anka- ra 17. Asliye Hukuk Mahkeme- si'nin mahkûmiyet karanna iti- raz eden Göze, temyize başvur- du. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, in- celeme sonunda Göze'nin Ne- sin'e bu tür hakaretlerde bulun- makla haklı oldugunu kararlaş- tırdı. Davayı yeniden inceleyen yerel mahkeme, bu kez Yargı- tay "m görüşü doğrultusunda hük- me vardı. Nesin'in avukatı Veli Deveci- oğlu'nun temyiz başvurusu üze- rine dava, Yargıtay 4. Hukuk Da- iresi'nde ikınci kez ıncelendi ve karar Nesin lehine sonuçlandı. Evet, "Tarihe yalan söyletmek mümkündür; çünkû ölü- ler konuşamaz!" Cenap Şahabettin'in sözü çok özlü ve doğru. Ama bu güzel anlatım, tanhsel yalanların teker teker çürütülmesi gereğini, ne yazık ki ortadan kaldırmıyor. Ve bir yalan makinesi, Mustafa Kemal'i de Anadolu Devrimi'ni de küçültmek için, her gün yeni şeyler sürüyor piyasaya. Sinsice, haince. Belki inanan çıkar diye... Yalanlar ortaya çıksa da belki geride bir iz kalır diye... ••• Son zamanlarda Anadolu'nun çeşitli köşelerindeki top- lantılarda gündeme yeni bir soru gelmeye başladı: - Mustafa Kemal'i Anadolu'ya padişah Vahdettin'/n gönderdiği doğru mu? Üstelik Vahdettin, gerekli parayı sağlayabılmek için, at- lannı bile satmış. Ve Mustafa Kemal, verdiği sözü tutma- yarak padişaha ihanet etmiş. Bazı okurların ısrarlı telefonlarından da anlaşılıyor ki top- lantılarda verilen sözlü yanıt ve bilgilerle yetinmek yanlış olacak!.. Mustafa Kemal'i Anadolu'ya Vahdettin'in yolladığı el- bette ki doğru! Üstelik bilinmeyen ya da saklanan bir şey de değil! Ama önemli olan, "/i/ç/n"yolladığıdır: "Doğu illehnin saltanata bağlı safhalkını aleyhimize hş- kırtan komitacılann en hızlı birbiçimde ortadan kaldınlma- lan çarelehne yönelmenizi sizden istemekteyiz. AJIah ko- rusun, bu kışkırtmalar ve kanşıkhk devam ederse Anlaş- ma Devletleri'nin bundan yararlanarak henüz işgal edil- memiş bu bölgeye asker göndermeleri gerçekleşebilir. Büyük devietlerin bu alanda kurmak istedikleri Ermeni ve Kürt devletlerinin kurulmasına yol açılmış olur. Buna mey- dan vermemenizi sizden istiyorum." Mustafa Kemal'in yanıtı ise açıktır: "Ermenistan ve Kürdistan'ın kurulmasına neden ve ba- hane sayılacak en küçük birduruma meydan vermeyece- ğim." Vahdettin, Mustafa Kemal'i Anadolu'yu düşman işgalin- den kurtarsın diye göndermedi. Başta Ingilizlerolmak üze- re, büyük devtetlerin isteklerıni yerine getirmek ve tahtını kurtarmak için gönderdi. Amaç. direnişleri basttrmak, si- lahlan toplatmak ve orduyu denetim altına almaktı. Mustafa Kemal, Ermenistan'a ve Kürdistan'a meydan bı- rakmayarak sözünü tuttu. Ama Ermeni ve Kürt devletleri- nin kurulmasını öngören Sevr Antlaşması'na imza atanlar, kendileri için asıl önem taşıyanın "tahtlan"oldugunu gös- terdiler! Ve ingilizleri tedirgin eden Mustafa Kemal'i de "gö- rev"den aldılar. • • • Ya Mustafa Kemal'e verilen paralar? Düşmanla işbirliği yapanlar dahil, istiklal Mahkemele- ri'nin ölüme mahkûm ettıklerinin sayısını 1700'den 30 bin- lere çıkaranlar, şimdi başka bir açık arttırma peşındeler. 50 bın altından başlayıp 400 bin attına, hatta 400 bin ster- line kadar çıkanlar var. Üstelik bu parayı sağlayabilmek için, yurtsever Vahdettin, atlarını bile satmış! Oysa Mustafa Kemal'e lçişleri Bakanlığı'nca verilmiş bir bin lira görülüyor. Veriliş nedeni, eşkıyayla savaşta başa- nlı olan güvenlik güçlerini ödüllendirmek. Bir de "örtülü ödenek"\en illere yollanan paralardan, Mustafa Kemal'e 25 bin lira yollandığı anlaşılıyor. Ama yurtdışına çıktıktan sonra Mustafa Kemal'i hükü- mete baş kaldırmakla suçlayan Vahdettin'in açıklamalan ortada. Kişisel servetinden para verdiğine dair en ufak bir belirti bile yok. Atlarını satan birisi var; o da Mustafa Kemal'in kendisi. 1917'de atlarını Cemal Paşa aracılığı ile 2 bin altına sat- mış. O para da Fethi Okyar'la biriikte çı- # kardıklan Minber ad- lı gazete uğruna tü- kenmiş. Rauf Orbay'ın anı- ları açık. Mustafa Ke- mal'in Amasya'dan başlayarak masrafla- n 5 bin lira ile karşıla- dığını anlatıyor. Bu parayı ise Topçuoğlu Nazmi Bey sağla- mış. ••• Işte tarih, işte ger- çekler... Prof. Şerafettin Turan'ın "Türk Dev- rim Tarihi", bu tür ya- lanları çürüten kanıt- larladoîu. Her yurtse- ver mutlaka okumalı! Okumalı ki yalan- lann ömrü kısa olsun! Tarih ve doğrular bizden yana... TOFAS-EMLAK BANKASI ISBIRLIGIYLE EMLAK BANKASI Taşıt Aracı Kredisi Tofaş, Emlak Bankası'nın % 4.95' ten başlayan düşük faizli Otomobil Kredisi ile, bir Tofaş sahibi olmanızı kolaylaştınyor. Üstelik Tofaş, eski otomobilinizi yepyeni bir Tofaş ile değiştirme imkânı da sunuyor. Ek Taşıt Alım Vergisi, Mart sonunda % 6'dan % 12'ye çıkanlmadan, siz de bu koşullarla bir otomobil sahibi olma fırsatını kaçırmayın. Ürün adetlerimiz sınırlı olup, bu avantaj kısa bir süre için geçerlidir. Zaman kaybetmeden, hemen bugün bir Tofaş Bayi veya Yetkili Satıcısına gelin, kazanın. Ikind el değeri her zaman yüksek olan yeni otomobiünizle biriikte, yaygın servis ağı, bol ve hesaplı, orijinal yedek parça güvencesine de kavuşun. TÖR4Ş EN İ Y İ H İ Z M E T İ D A I M A T O F A S V E R I R Bakandan torpil savunması ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Devlet Bâkanı Ali Şevki Erek, aralannda 'sakıncahla- nn'da bulundugu bazı kı- şileri doğrudan kendi onayıyla atadığı yönün- deki belgelere dayalı id- dialara, "İşlemler; mev- zuata. hizmetin gereğine, yönetimin takdir hakkı- na uygun olarak yapıl- mışür" yanıtını verdi. Gümrüklerden sorum- lu Devlet Bakanı Erek, gazetemizin önceki gün- kü sayısında yer alan ve 'bevazformûl'olarak ad- landmlan yöntemle Gümrükler Genel Müdü- rü ile ilgili bürokratlann görüşü alınmadan 'rica- lar' üzerine atama yapıl- dığını belgeleyen haber üzerine açıklamada bu- lundu. Haberde 'torpil' belgeleriyle yer alan iş- lemlerin mevzuata, hiz- metin gereğine ve 'yöne- timin takdir hakkına' uy- gun oldugunu savunan Erek, "Halkın vekiH bir sayuı milletvekilinin veya bir sayuı bakanın kendi- sine iletilen dilegi ilgili bi- rime aktarması kadardo- ğal bir şey olamaz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle