Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MART 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Pemokratik kitle örgütleri Gaziosmanpaşa'daki kanlı saldınyı kınayarak güç birliğine gidilmesini istediler
Smsthir oyım oynanıyor• Demokratik kitle örgütleri, îçişleri Bakanı,
îstanbul Valisi ve Emnıyet Müdürü'nü istifaya
çağıran açıklamalar yaptılar. Açıklamalarda.
'Başlıca görevi, aynm gözetmeden, halkın yaşam
hakkını sağlamak ye can güvenliğini korumak olan
füvenlik kuvvetlerinin halka karşı silah kullanması
içbir şekilde haklı gösterilemez' denildi.
kuruluşlann açıklamasında. sağ-
duyu sahibi. banştan yana. insan
kardeşliğini savunan tüm çağdaş,
laik ve demokrat insanlann söz
konusu tehlike karşısında güç-
birliği oluşturmaya davet edildı.
Içişlen Bakanı, Istanbul Valisi \r
Emniyet Müdürü'nün de istifaya
çağnldığı yazılı açıklamalarda.
~Başlıca görevL, aynm gözetme-
den, halkın yaşam hakkını sağla-
mak ve can güv enliğini korumak
olan güvenlik kuvvetlerinin hal-
ka karşı silah kuUanması hiçfoir
Haber Merkezi - Istanbul Ga-
ziosmanpaşa'daki olaylann te-
melinde. 'laik, demokratik Tür-
kiyeCumhuriyeti'ıüyıkınak' ol-
duğu belirtılerek Türkiye'yi iç
savaşa sürüklemek isteyen bu ka-
ranlık güçlerin ruzaklanna dü-
şülmeyeceğı vurgulandı. Çok sa-
yıda demokratik kitle örgütü ve
Ale\ i kuruluşlannca yapılan ya-
zılı açıklamalarda. Gaziosman-
paşa'daki kanlı saldın nefretle kı-
nandı, suçlulann bir an önce \a-
kalanması istendi. Demokratik
şekilde haklı gösterüemez" denil-
di. Almanya Atatürkçü Düşün-
ce Derneği'nin yazılı açıklama-
sında. "Alevi yurttaşlanmıza ya-
pılan saldın, asknda laik Türki-
ye Cumhuriyeti'ne vapılan saku-
ndır" denildi. Dernek açıklama-
sında şu görüşlere yer verildi:
"İstanbul Gaziosmanpaşa'da
Alevi yurttaşlanmıza yapılan si-
lahlı saldın. Türkiye'vi iç savaşa
sürüklemek isteyenlerin çok sin-
sice bir oyunudur. Bu oyunu boz-
mak için tüm hukuk mekaniz-
malannın çalıştınlması yetmez,
devletimizi yönetenlerin de aku-
lannı başlanna toplamalan ge-
rekir."
Hollanda Alevi Bektaşi Sos-
yal ve Kültür Dernekleri Fede-
rasyonu (HakoDer) Genel Baş-
kanı M. Fuat Doğan, "Türjdye'de
gelişmekte olan şeriatçı güçlerin
Alevi toplumuna karşı uvguladı-
ğı kaüiamlan şiddetle kuıryor ve
karşısında olduğumuzu belirti-
yoruz" dedi. Doğan, yaşanan son
katliamın devletin vurdumduy-
maz tavırlan sonucu ortaya çık-
tığını savundu.
'Provokasyon'
Almanya"daki Türk vatandaş-
lan, Istanbul Gaziosmanpaşa'da-
ki olaylan, 'provokasyon' olarak
nitelendirerek, büyük tepki gös-
terdiler. Türkiye Araştırmalar
Merkezi Direktörü Faruk Şen.
yaptıgı açıklamada, kahvehane-
lerin taranması ile başlayan olay-
lan Türkiye'nin demokratikleş-
me ve çağdaşlaşma çabalannı
engellemek isteyen çevrelerin
açık bir provokasyonu olarak
gördüklerini bildirdi. Şen, "Bu
defa kitle olarak demokrankleş-
me çabalanmızın en içten savu-
nuculan arasuıda yer alan Alevi
yurttaşlanmız hedefolarak seçil-
mişlerdir. Bu oyunu bozmak an-
cak sağduvulu turum ve davra-
nışlann politik ve sosyal hayatı-
mızda egemen kılınması ile
mümkün olabilir'' dedi.
Tavşanlı Alevileri ortak bildi-
risinde de, 'Gaziosmanpaşa ma-
hallesinde yaşanan olavlarda,
emniyet güçlerinin hatalaruun
afTedilmez" olduğu vurgulanarak
söz konusu zihniyet. demokrasi
için tehdit olarak nitelendirildi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Genel Merkezi ve şube-
leri tarafından yapılan ortak
açıklamada da saldınnın, çağdaş
ve laik hukuk devletinin düzeni-
ne kasteden, ülkeyi kardeş kav-
gasına sürükleyebilecek büyük
bir tehlike olduğu belirtildi.
Yurt bahçesinde erkek öğrencilerin de kaOldığı bir protesto gösterisi yapan kız öğrenciler, kendilerini 'fiıhuş yapmakla' suçlayan Yurt Müdûrü Şehabettin Ka-
ya'yı istifa etmeve çağırdjlar. (Fotoğraf: AHMET ŞIK)
AveûarKızİstanbul Haber Servisi- Avcılar Yur-
du'nda. uzun süredir "yurt yönetimin-
den gerici niteiikte baskı gördüklerini"
öne süren kız ve erkek öğrenciler ile "tu-
tuculukla" suçlanan yurt yönetimi ara-
sında yaşanan huzursuzluk, önceki gece
meydana gelen son olayla isyana dönüş-
tü. Önceki gece yurt bahçesinde erkek
öğrencilerin de katıldığı bir protesto gös-
terisi yapan kız öğrenciler, kendilerini
"fuhuş yapmakla" suçlayan Yurt Müdü-
rü Şehabettin Kayayı istifa etmeye ça-
ğırdılar.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Ku-
rumu"na bağlı Avcılar Yurdu'nda yaşa-
nan gerginliğin doruk noktasına ulaşma-
sına yol açan olay şöyle gelişti:
C blokta kalmakta olan 300 kız öğren-
ciden O.Ç. adlı bir üniversite öğrencisi.
önceki gece saat 23.30'da rahatsızlandı.
Arkadaşlan. sinir krizleri geçirerek ba-
yılan O.Ç.'yi hastaneye kaldırmak iste-
diler. Ancaİc yurttaki ambulansın şoforü
uzun süre bulunamadı. O.Ç. ancak 45
dakika geçtıkten sonra, iki kız arkadaşı
tarafından yurdun ambulansıyla Çapa
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürülebil-
di. Olayı duyan erkek yurdundaki öğ-
renciler ise O.ÇVnin sağîık durumunu
Müdür Şehabettin Kaya.
öğrenmek ve kendisine yardımcı olmak
amacıyla hastaneye gittiler. Hastanede
yapılan müdahalelerin ardından kendi-
ne gelen O.Ç. ıki kız arkadaşıyla birlik-
te tekrar ambulansla yola çıkanldı. Bu
sırada hastaneye gelen 5 erkek öğrenci
de ambulansa binerek yurda döndüler.
Olayı duyan Yurt Müdürü Şehabettin
Kaya ise kız ve erkek öğrencilerin aynı
ambulansla yurda dönmelerine sert tep-
ki gösterdi. Kaya, öğrencileri bir araya
toplayarak yurttakı kız ögrencilere, "Bu-
rasını k... çevirdiniz. Ambulansta sevis.il-
• Kız yurdunda rahatsızlanan O.Ç.
arkadaşlannın yardımıyla ambulansla
hastaneye kaldınldı. Olayı duyan erkek
yurdundaki öğrenciler ise O.Ç.'ye
yardımcı olmak amacıyla hastaneye
gittiler. Hastaneye gelen 5 erkek öğrenci
de ambulansa binerek yurda döndüler.
• Olayı duyan Yurt Müdürü Şehabettin
Kaya ise kız ve erkek öğrencilerin aynı
ambulansla yurda dönmelerine sert
tepki gösterdi. Kaya, kız ögrencilere,
'Burasını k... çevirdiniz. Ambulansta
sevişilmez' şeklinde hakaret içeren
sözler kullandı.
mez" şekJinde hakaret içeren sözler kul-
landı. Müdürün sözlerinı "hakaret" bi-
çiminde nitelendiren kız öğrenciler, yurt
yönetimini protesto etmeye karar verdi-
ler. Kız öğrencilerin toplanmaya başla-
ması üzerine yurt yönetimi. dışanya çı-
kışlan engellemek amacıyla, erkek öğ-
rencilerin kaldığı bloklann giriş kapıla-
nnı kilitlediler. Bunun üzerine kız öğren-
ciler, koridorda toplandıktan hemen son-
ra, odalann pencerelerinden atlayıp bah-
çede bir araya gelen erkek öğrencilerle
birlikte, "Bizo-degilizVMüdür istifa",
"Cinsel, ırksaL ulusal aynmcıhğa son"
gibi çeşitli sloganlar attılar.
Gösteriyi duyan Şehabettin Kaya tek-
rar yurda gelerek, önce erkeklerin kaldı-
ğı bloklara gitti. Kaya burada, gösteri
için bahçeye çıkan öğrencilerin yurttan
atılacağı tehdidinde bulundu. Kaya. kız
öğrencilerin "Bizler o.» değfliz. Bize o._
muamelesi yapmaya hakkınız >ok" söz-
lerine, önce "Haşa! Ben öyledemedim"
yanıtını verdi. Ancak Kaya, 100'e yakın
kızöğrencinin, kendilerine. "Ambulans-
ta sevişilmez. Burayı k_. çevirdiniz lafla-
nnı söylemediniz mi?" demesı üzenne.
bu kez "Demiş olabiiirim. Siz de yapma-
ym" diye konuştu. Kaya aynca. yurda
gelen Avcılar Emniyet Müdürlüğü'ne
bağlı polislerin de "Yurtta herhangi bir
şey yok" biçiminde tutanak imzalayarak
yurttan aynlmalannı sağladı.
Yurt müdürünün kendilerine uzun sü-
reden beri baskı uyguladığını, Çumhu-
nyet okuyan bazı ögrencilere ıhtar veril-
dığini, buna karşın yurtta kalan ögrenci-
lere zorla Zaman gazetesi okumalannın
önerildiğini öne süren öğrenciler, Ka-
ya'nın, "Zaman'uı tersten okunuşu Na-
maz. Demek ki Zaman iyi gazete. Onu
okuyunveaboneolunn
dediğinı anımsat-
tılar.
16 Mart'ın failleri sokakta
1 f\ lVfarf 1078 ^ Mart 1978 günü saat 1330 sıralannda
^ ylerkez Binası'ndan çıkan öğrencüe-
vin üzerine eczacılık fakültesi önünde bomba atılmış, patlama-
nın ardından grup, "Beyazıt komünistiere mezar olacak" sloga-
njnı atan kişilerce taranmışO. (Fotoğraf: CUMHURlYET)
• Istanbul Üniversitesi önünde 17 yıl
önce gerçekleştirilen ve 7 kişinin
öldüğü, 41 kişinin yaralandığı
katliamı gerçekleştirilenler hâlâ
bulunamadı. Olaym aydınlığa
kavuşması için halen çalışmalar yapan
Avukat Cem Alptekin, saldınnın
sıradan bir ülkücü saldınsı
olmadığının, birkaç kanıtı
bulunduğunu savunuyor.
YAHYAKOÇOĞLU
Yedi üniversite öğrencisinin öldürüldügü '16
Mart katliamrnı gerçekleştirenler. katliamın üze-
rinden 17 yıl geçmesine karşın cezalandınlama-
dılar. Olayın 'basit bir ülkücü saldınsı' oimadığı
savı, aranan bir polis memurunun 3 yıldır buluna-
maması gerçeğiyle birleşti.
16 Mart 1978 günü saat 13.30 sıralannda Istan-
bul Üniversitesi Merkez Binası'ndan çıkan ve ço-
ğunluğunu hukuk fakültesi öğrencilerinin oluş-
turduğu grubun üzerine eczacılık fakültesi önün-
de bomba atılmış, patlamanın ardından grup, "Be-
yazıt komünistiere mezar olacak" sloganını atan
kişilerce taranmıştı. îstanbul Üniversitesi Hukuk
ve tktisat fakülteleri öğrencileri Baki Ekiz, Hamit
Akın, Ahmet Turan Ören, Hatice Özen,Cemil Sön-
mez, Abdullah Şimşek ve Murat Kurt'un yaşarru-
na mal olan saldında 41 öğrenci de yaralanmıştı.
Olaydan sonra Ülkü Ocaklan Derneği (ÜOD)
Istanbul Şube Başkanı Orhan Çakıroğlu. ÜOD
Yöneticisi MehmetGül, dönemin MHP Gençlik
Kollan şimdinin Istanbul il yöneticisi Kazım Aya>r
-
dın. yine ÜOD'li ,4hmet Hamdi Paksoy v e Sıddık
PDlat hakkında Istanbul Sıkıyönetim Komutanlı-
ğı 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
Sıddık Polat hakkında TCK'nin 450/4 maddesi
uyannca "Birden fazla kişiyi taammüden öklür-
mek", diğer sanıklar için de aynı suça iştirakten
açılan ve 15 ay süren davada, Askeri Yargıtay Da-
ireler Kurulu'nun karanyla bütün sanıklar beraat
etmışti. Mahkemenin bu karanyla yedi öğrencinin
öldüğü, 41 öğrencinin yaralandığı bu olayın fail-
lerinin bulunamadığı itiraf ediliyordu.
Katliamdan 3 gün sonra POL-DER. saldınnın,
8 Mart 1978 tarihli yazıyla Istanbul Emniyet Mü-
dürlüğü Toplum Zabıta Müdürvekili Murat Na-
imoğJu'na ihbar edildiğini açıklamış, tçişleri Ba-
kanlığı da ihban doğnılamıştı. Ancak ihbara kar-
şın önlem almayan emniyet görevlilerine herhan-
gi bir ceza uygulanmadı.
Olaydan sağ olarak kurtulanlar, 10 Eylül
1992'de Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir
suç duyurusu dilekçesi verdiler. Aktüel dergisin-
de 1978 yılında öldürülen MHP'li Zülküf İsofun
ailesiyle yapılan bir söyleşide ortaya yeni deliller
çıktığının belirtildiği dilekçede, İsot'un ailesinin
anlanmlanyla katliama 16 Mart 1978'de polis olan
Mustafa Doğan. Zülküf Isot'u öldüren Latif Akdı
ve Sıddık Polat'ın katıldığının belirlendiği kayde-
dildi. Katliam soruşturmasına yeni bir boyut ka-
tan ve tanık ile sanıklann adreslerinin de eklendi-
ği dilekçe yeni bir soruşturmayı başlattı. Istanbul
Gumhuriyet Savcılığf nın Mustafa Doğan'ın ne-
rede görev yaptığını belirleyebilmek için 3 yıldır
süren çabalan, emniyetin Amasya, Adana ve Ga-
ziantep'e gönderdiği yazılann yanıtlannın bek-
lenmesi nedeniyle bir sonuca ulaşamadı.
Olayın aydınlığa kavuşması için aradan geçen
zamana karşın halen çalışmalar yapan Avukat
Cem Alptekin, saldınnın sıradan bir ülkücü saldı-
nsı olmadığının birkaç kanıtı bulunduğunu savu-
nuyor. Dosyadaki belgeler, ifadeler ve raporlann,
saldınnın kentin en işlek ve çok sayıda polisin gö-
rev yaptığı meydanında gerçekleşmesinin, saldı-
rıdan önce yapılan ihbann dikkate alınmamasının
bu savını güçlendirdiğini vurgulayan Alptekın. fa-
illerin arasında bulunan polisin bilinçli olarak kaç-
masının da savını doğrulayan ikinci bir kanıt ol-
duğunu söylüyor. Yargı aşamasındaki yavaş iler-
lemenin, katillerin 20 yıllık zamanaşımı zırhını
kuşanmalanna yol açacağına dikkat çeken Alpte-
kin. "Yaşanan faili meçhul cinayetlerin çözülmesL
her bovııtuyla ortaya çıkanlması için 16 Mart kat-
liamınut 1 Mayıs İ977 katliamınuı gerçek failleri
üzerindeki perde>i kaldırmak gerekiyor" diyor.
Açıklamada, "SağdujTi sahibi,
banştan yana, insan kardeşliğini
savunan tüm çağdaş laik ve de-
mokrat insanlân bu tehlike kar-
şısındaelele \eripgüçbiriiğioluş-
turmaya devat ediyor ve her tür-
den şiddet ve bağnazlığı reddedi-
voruz" denildi.
İstifa çağnsı
Araştırma Görevlileri Derne-
ği Yönetim Kurulu adına yazılı
açıklama yapan AttUa Sezen ise
îçişleri Bakanı, Istanbul Valisi ve
Emniyet Müdürü'nü istifaya ça-
ğırarak şunlan söyledi:
"Başlıca görevi, aynm gözet-
meden halkın yaşam hakkını sağ-
lamak ve can güvenliğini koru-
mak olan güvenlik kuvvetlerinin
halka karşı silah kullanması hiç-
bir şekilde haklı gösterilemez. 12
Mart 1995 katliamı sonrasında
yeni bir katliam gerçekleştirilme-
sinin başlıca sorumlulan olarak
gördüğümüz yetküileri istifaya
çağjnyoruz."
Laik Avukatlar Grubu adıyla
yapılan açıklamada. saldınnın
gerici güçler tarafından laik
cumhuriyete ve demokrasiye
karşı gerçekleştirildiği belirtildi
ve şöyle denildi:
"Bu saldınnın Avnıpa Birliği-
ne ve uygar topluma entegre ola-
cağımız, demokratikleşme ve in-
san haklanna ilişkin yasal çalış-
malann yapıldığı bir sırada ol-
ması düşündüriicüdür.'"
Türkiye Göçmenler Birlıği,
açıklamasında, "Türk roplumu-
nun temeline yeniden dinamit
atıldı" diyerek kaybedilecek za-
manın kalmadığına dikkat çekti.
Açıklamada, şu görüşlere yer ve-
rildi:
"Demokratik ve laik hukuk
devtetini savunan ve mozaik ya-
pısıvla TürkiyeCumhuriyeti'nin
bütünlüğünü korumak isteyen
partilerin bu Kedi ve büyük teh-
likeye karşı ortak bir politika iz-
lemelerikaçınılmazdır. 'Gaflet ve
dalalet' içerisinde bulunanlan
Türk halkı asla affetme> ecektir."
'Sıvas'ın kanı kurumadı'
Hollanda Türkiyeli lşçilerBir-
liği de yaptığı açıklamada, dev-
leti göreve çağırarak "Sıvas vah-
şetinin henüz kanlan kuruma-
mışken Ak»vi vurttaşlanmınn bu
kez de İstanbul'da kanlı bir sal-
dınya hedef olmalan bizleri de-
rin bir acıya boğmuştur" dedi.
Sevdillı ve Çevre Köyleri Yar-
dımlaşma ve Kültür Derneği
Başkanı Hüseyin Özdemir de ya-
zılı bir açıklama yaparak devlet-
ten, Aleviler hakkındaki mevcut
olumsuzluklan ortadan kaldır-
masını istedi.
Mimarlar Odası İstanbul Bü-
yükkent Şubesi Yönetim Kuru-
lu ise yaptığı basın açıklamasın-
da, "Akvi yurttaşlara yapılan sal-
dın, küitürel zenginüğunize yö-
nelen uygariık dışı tehditlerin so-
nucudur" görüşünü dile getirdi.
Haber-tş Sendikası îstanbul
Şube Sekreteri Ali Küçükkoçka-
ya da açıklamasında, "Bu tür
olaylann deviet tarafindan bilinç-
li olarak Alevi-Sünni çarjşmasına
döndürühnek istendiği biliniyor.
Fakat olayın halkunız tarafindan
da bilinen bir gerçek yanı var ki
yapılan saldın siyasidir. Bu tür
tüm faşistçe sakfanlan nefretle kı-
nıyorum"' dedi.
DtSK'e bağlı Naklıyat-tş Sen-
dikası Genel Başkanı Ali Rıza
Küçükosmanoğlu da. 'Gazi Ma-
hallesi'ndeki eraekçi halka yöne-
lik sakünyı protesto' etti.
'Sorumlu siyasi iktidar'
Alevi BırlikJeri Federasyonu,
Gaziosmanpaşa katliamının so-
rumlusunun siyasi iktidar oldu-
ğunu söyledi. Federasyon yöne-
tim kurulu adına yapılan açıkla-
mada, "Bir kez daha bütün de-
mokratik güçleri ülkemizi kan
göhıneçeviren zaUm güçlere kar-
şı ortak mücadeleye çağınyor, bu
alçak saldırı> ı şidderJe lanetliyor
ve seyirci kalan herkesi kmıyo-
ruz" denildi.
Malatya Hacı Bektaş Veli Kül-
türünü Tanıtma Derneği Başka-
nı Hasan Meşeli de yaptığı açık-
lamada, olaylann provokatörler-
ce gerçekleştirildiğini belirtti ve
"Alevi kardeşlerimiz, her zaman
deviet ve güvenlik güçlerinin ya-
nındadır. Kardeşlerimizin bu
oyunlara geunemesini dilrvoruz.
Bütün bu olaylar, vatandaşlan
dev letle karşı karşıya getirme se-
naryosudur. Alevi kardeşlerimi-
zin bu oyunlara gehneyecekleri-
ne inamyorum" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kim Bunlar?,
Aynen filmlerde gördüğümüz gibi... Birkaç kişi bir taksi-
yi gaspediyor, sürücüsünü öldürüyor ve ellerindeki otoma-
tik silahlarla kahvehaneleri taramaya başlıyorlar. Bir ölü, bir-
kaç düzine yaralı... Tam bir "profesyonel harekât." Planlı
veprogramlı...
Gazetelerden okuduğumuza göre bu olay 15-20 daki-
ka sürüyor. Ve üç-beş yüz metre uzaklıktaki karakol bu ola-
ya müdahale edemeden, saldırganlar kaçıyor.
Gazi Mahallesi'ne bundan dört-beş sene önce gitmiş-
tim. Bizim bölümdeki müstafidemlerden birinin üç katlı bir
gecekondusu(l) vardı. Komşusuyla anlaşmazlık içindeydi
ve benden arabuluculuk yapmamı istemişti. Küçükköy'den
sonra ulaşılan tam bir dağbaşı idi. Bugün (sanıyorum) Is-
met Paşa Caddesi olan, geniş ve inişli çıkışlı bir caddenin
etrafında iki sıra ev ve dükkân ve bu caddeye dikey gelen,
sonu tarlalara açılan yan sokaklar... Tüm Gazi Ma^allesi
buydu...
Son olaydan sonra çekilen hava fdmlerinden gördüğü-
me göre o yan sokaklar da uzamış ve iki yanında evler yer
aJmıştı. O eski, "dağbaşı" hali kalmamıştı. Ve gene arka-
daşlardan öğrendiğime göre özellikle son birkaç yılda Or-
ta ve Güneydoğu Anadolu'dan göçenler, nüfusu iyice art-
tırmıştı.
Bir yandan kahvehanelerin taranması ve bir yandan da
polisin geç müdahalesi yüzünden halk tepki göstermişti.
Ve o gece başlayan olaylar bir gün sonra devam etmiş ve
sokağa çıkma yasağına kadar, halkla polis kıyasıya çatış-
mıştı. Sonuç yirmiden fazla ölü ve yüzlerce yaralı. Kahve-
haneleri tarayanlar amaçlarına ulaşmışlardı. Hem de faz-
lasıyla... Ama akla hemen şu soru geliyor: "Kimdibuadam-
lar?"
îçişleri Bakanımız Sayın Menteşe "PKK de olabilir, Hiz-
bullah da olabilir, İBDA-C de olabilir, Dev-Sol da olabilir"
diyerek çok "aydınlatıcı"(}) bir açıklama yaptı. Peki bu
memleketin hiç "istihbarat örgütü" vb. gibisinden kurumu
yok mu? Böylesine geniş çaplı ve dramatik sonuçlu bir işe
girişenler hakkında hiçbir bilgi toplanamamış mı? Ne bi-
çim bir güvenlik ve emniyet anlayışıdır bu? Sayın Cumhur-
başkanımız, Antalya çarşısında dolaşan karıncalann ayak
sesini duyarken üzerimize doğru gelen felaketin ayak ses-
lerini duyamıyor muyuz?
Kimler neler tezgâhlamakta acaba? Kimler ellerini ovuş-
turarak, "Bu sefer becerdik" demenin mutluluğunu yaşı-
yorlar.
Binbir türlü laf dolaşıyor ortalıkta. Kimileri "Gazi Mahal-
lesi, Alevilerin merkeziydi. Hedef Alevilerle Sünniler ara-
sında bir çatışma çıkarmaktı" diyorlar.
Kimileri, "Bu mahalleyi asıl Dev-Sol ele geçirmişti. Ha-
reket onlara yönelikti" diyor. "Türkiye'nin, gümrük birliği-
ne girmesini istemeyenlerden" söz edenler de var, bu ola-
yı salt "dış güçlerle" açıklamak isteyenler de.
Bu olaydaki "gerçeğin " ne olduğunu kestirmek çok zor.
Aynca, bu "gerçeğin" ortaya çıkacağını da hiç sanmıyo-
rum. Birileri "barut fıçısına" bir ateş attı, bir kıvılcım parla-
dı ve çıkan yangını acı ve ıstırapla izledik. Umanm arkası
gelmez.
Ama "arkasının gelmemesi", korkanm salt bir umut ola-
rak kalacak gibi görünüyor. Halkın sinirieri çok gerilmiş
durumda. En ufak bir olay, inanılmaz boyutlarda patlarna-
lara yol açıyor.
Bir çocuga tecavüz edildiği söylentisi, ufak bir kasaba-
da binlerce kişinin galeyana gelmesine neden olabiliyor ve
bu arada canını yitirenler oluyor.
Bir televizyon sunucusunun yanlış bir sözcük kullanma-
sı, gene binlerce insanı sokaklara dökebiliyor ve sağı-so-
lu yıkmalanna neden oluyor.
Bir traftk kazası, gene binlerce insanın yollan kesmesi-
ne ve gelen geçen araçlan taşlamasına yol açıyor.
Spor müsabakalan da, spor müsabakası olmaktan çık-
tı. insanlar kin ve kızgınlıklarını kusuyorlar. Sorumsuz ba-
zı yöneticilerin tahrikleri de buna tuz biber ekiyor. Binbir
"eziklik" içindeki kimi genç taraftarlar, rakip takım karşı-
sında alınacak birgalibiyetin kendilerini "üstün kılacağını"
sanıyoriar. Eziklik ve yoksulluklannı bu yolla tatmin etme-
yi umuyorfar.
Tüm bunların altında yatan şey, toplumumuzdaki "gü-
vensizlik" ve "yefers/z//>c"duygulan. Insanlanmızın "tatmi-
ne" ulaşamamalan, "doyumsuz" olmalan. Hırçın ve belki
de umutsuz bir arayış içinde olmaları.
Bir yanda bu sıkıntılar yaşanırken, öte yanda "şıkır da
şıkır..." Çalsın sazlar oynasın kızlar...
Görgüsüz bir zenginlik sergilemesi, altüst edilmiş ahlak
nonmları, saptırılmış idealler...
Kendi sofralanndan bir tek lokma eksiltmezken ve hat-
ta tam tersine tüketim normlarını her gün biraz daha yük-
seltirken; geniş kesimleri (bir kez daha ve bir kez daha ve
bir kez daha) fedakârlık etmeye çağıran, hatta bunu zorla
yaptıran yönetimler...
Aymazlığa son vermek gerek. Gidiş, hiç iyi bir gidişe ben-
zemiyor...
BİZİM BİLMEDİĞİMİZ
YETİŞKİNLERİN NEDEN
SİGARA İÇTİĞİDİR
"Evinizde içtiğiniz bir sigara
dahi yeni doğan çocuğunuzu
pasif sigara içicisi yapmaktadır"
BİZİM BİLDİĞİMİZ
DUVARDAN DUVARA HALIDIR
Her cins ve kalitede
Wilton ve Aximinster
VVodmark Halılar
OTELLER OFİSLER VE EVİNİZ İÇİN
TİCARET VE SANAYİ A.Ş.
C A R P E T C E N T E R
ULUS KAVŞAĞI MERMERLER SİTESİ D BLOK, 80620
LEVENT-İSTANBUL
Tel: 278 71 11 - 282 64 50 - Faks: 279 47 00
Ankara Şube: 0312 - 441 48 02 - 03
Dûnya Blrblriyl* konuşuyor,
YaSiz?..