Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16HAZİRAN1992SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Selvi: 'En büyük
engel anayasa'
• ANKARA (ANKA) - SH P
Gcncl Sekrcten Cevdet Scl\ı.
sendikasızlaştırma vc
örgütsüzleşlirmenin
Türkive'dearlıkson bulması
gerekuğıni belirterek
""Önümüzdeki en bü\ ük
cngel anayasadır. Anayasa
bu dönemde tüm halkın
katılımiNİa çağdaş bir şekil
almalıdır'dedi. SHPGenel
Sckreıcrı SeKı.düzenlediği
basın toplantısında.
anayasanın kalıcı ve
özgürlükçü bir yapıya
kavuşiurulması gerektiğini
bildırdi
'İş güvencesi
keyfiliği
önleyecek'
• ALİAĞA (Cumhuriyel
Ege Biirosu) - Çalışma ve
SosyalGüvcnlık Bakanı
Mehmcı Moğultay. Aliağa 3.
Emck Şcnliklcri'ndc yaptığı
konuşmada işgü\encesi yasa
tasansınınTBMM'yesevk
edileceğini. yasayla keyfıliğin
önlcncceğini ve toplumsal
banşın sağlanacağını söyledi.
Moğultay. "Bu yasa
kesınlikleçıkacak" dedi.
Emek Şenliklcri'nin
açılışında konuşan Mehmet
Moğultay. hükümet olarak
amaçlarının Türkiye'de
"sosy al devlet"i tam olarak
gerçekleştirmek olduğunu
vurgulayarak. "Ama birilen
kalkıp'sosval devlet olayı
yoktur" diyorsa, hükümete
ömür biçmeye kalkıyorsa 7
haziran seçimleri kendilerine
ömürbiçildiğini
göstermiştir" diye konuştu.
Toplu Konut'tan
ihale
• ANKARA (Cumhuriyet) -
Toplu Konut Idaresi'nin,
Ankara-Eryaman'da
gerçekleştireceği 6 bin
konuttan 3180'inin ihalesi
yann yapılıyor. Toplu
Konut İdaresi Başkanı
Yiğit Gülöksüz. davct usulü
ileyapılan ihale
kapsarrunda tekliflerin
yann akşama kadar
alınacağını söyledi.
Gülöksüz, 400-500 adetlik 6
paket halinde düzenlenen
ihaleye ilişkin tekliflerin en
kısa sürede
değerlendirileceğini belirtti.
50-85 metrekare
büyüklüğündeki konuüann
satış bedelleri. ihalenin
kesinleşmesinden sonra
belli olacak. İhalenin
sonuçlanmasından sonra
konut fıyatlan ilan edilerek
satışageçilecek.
Alüminyuma
indirim
• SEYDİŞEHİR (AA) -
Konya'run Seydişehir
ilçesinde kurulu Etibank
Alüminyum lşletmeleri'nde
üretilen külçe alüminyum
fiyatında yüzde 1.9
oranında indirim yapıldı. 11
bin 490 lira olan külçe
alüminyumun kilogramı
yeni düzenlemeyle 11 bin
270 liraya indirildi. Fiyat
indiriminin uluslararası
piyasalardaki gelişmeler
dikkate alınarak
gerçekleştirildiği kaydedildi.
Indirimli fıyattan satışlara
dün sabahtan itibaren
başlandığı bildirildi.
AT'ye üyelikte
köçüklenin rolü
• Ekonomi Şervisi - Norveç
Uluslararası İlişkiler
Müdürü Prof. Olav F.
Knudsen yann saat 14.00'te
Profilo HoldingBüyük
Toplantı Salonu'nda
'Türkiye'nin Tam Üyeliği
Açısından AT'deki Küçük
Ülkelerin ve Norveç'in Rolü"
konulu bir konferans
verecek. İküsadi Kalkınma
Vakfı'nca (İKV) düzenlenen
konferansın
Danimarka'daki son
gelişmeler ışığında ayn bir
önem kazandığı bildirildi.
Atatûrk
Barajı'nda
deneme ûretimi
• ANKARA (AA)-
Baymdırhk ve İskân Bakanı
Onur Kumbaracıbaşı,
Atatürk Barajı Hidroelektrik
Santralı'nın ilk ünitesinin
dün saat 14.00'te devreye
sokularak deneme üretimine
başlandığıru bildirdi.
Bayındırlık ve İskân Bakanı
Kumbaraabaşı. düzenlediği
basın toplantısında 8
türbinden oluşan Atatürk
Barajı Hidoelektrik
Santralı'nın ikinci ünitesinin
de yakın zamanda devreye
sokulacağını belirterek "Bu
iki ünitenin temmuz sonuna
kadar açıkşını yaparak
elektrik üretimini
başlatacağız" dedi.
1992, turizmde kurtuluş yılıEkonomi Servisi - Durgun ge-
çen 1991 yılının ardından. bu
yıl turizm sezonunun. gelecek
turistlerin sayısı \e çeşitliliği
açısından hareketli geçmesi
bekleniyor. Batı Avrupa ve
komşu ülkelerin yanı sıra bu yıl
özellikle BDT. Çekoslovakya.
Tunus ve Fas'tan gelen turistle-
rin oranında, olağanüstü bir
artış yaşandı. Ülkemizde. turiz-
me normal tüketimlerinin üze-
rinde para ayıran yerli turistle-
rin ise kaynaklannı zorlayarak
tatile çıktığı saptandı.
İzmir İktisat Kongresi'ne su-
nulan turizm raporuna göre. bu
yılın ilk üç ayında özellikle Tu-
nus ve Fas'tan gelen turistlerin
sayısında büyük artış gerçekleş-
ti. Fas'tan gelen turistlerin ora-
nı yüzde 239.8, Tunus'tan gelen
turistlerin oranı da yüzde 284o
arttı. Ülkemize gelen turist sa-
yısında, geçen yılın aynı döne-
mine göre bu yılın ilk üç ayında
yüzde 33.79 artış kaydedildi.
Ülkemize gelen turistler içinde.
fspanyolların sayısı yüzde 298,
Japonlann yüzde 166, Amerika-
lıların yüzde 103, Italyanların
yüzde 97, Fransızların >1izde 98,
Almanlann sayısı ise yüzde 69
arttı. DoğuBloku'ndan ülkemi-
ze gelenlerin sayısı da hızla ar-
tıyor. Yılın ilk üç ayında
BDT'den gelen turistler yüzde
106, Çekoslovakya'dan gelenler
de yüzde 171.2 arttı.
Geçen yıl Körfez krizi nede-
niyle 2.6 milyar dolar düzeyin-
de kalan turizm gelirlerinin bu
yıl 4 milyar dolara çıkması, ta-
lebın de 6.5 milyon kişiye ulaş-
ması bekleniyor. Özellikle 1980
sonrasında devlet teşvikleriyle
gelişen özel sektör turizm
yatınmlan, 1991 yıhnda 3.4 tril-
yon liraya ulaştı. Devlet de tu-
rizme 682.8 milyar üra yatınm
yaptı. Böylece tüm yatınmlar
içinde turizmin payı yüzde 4.7'-
ye çıkarken. işletmeye açık ya-
tak kapasitesi 200 bine ulaştı.
1994 yılında turist sayısının 7.4
milyon kişiye, konaklama ka-
pasitesinin de 350 bin yatağa
çıkması hedeflenirken, 2000'li
yıllarda konaklama kapasitesi-
nin 1 milyon yatağa, turizm ge-
lirlerinin ise 10 milyar dolara
yükseleceği hesaplanıyor.
Türkiye'nin yüksek turizm
potansiyeli yabancı yatınmcıla-
nn da ilgisini çekiyor. 1989 yı-
lından bu yana çimento sanayi-
inden sonra, ülkemize en fazla
yabancı sermayeyi turizm sek-
törü çekli. 1991'de 119 fırma,
turizm alanında 243 milyar lira-
lık yatınm yapmak üzere baş-
vuruda bulundu. Turizm ala-
nındaki yabana sermaye girişi,
tüm yabana sermaye gjrişinin
yüzde 12.7'si oranında gerçek-
leşti. Yabancı sermaye yatınm-
lannın, tüm turizm yatınmlan-
na oranı ise yüzde 5.9 oldu.
thracat gelirlerinin yüzde
25'ini oluşturan turizm gelirleri
açısından Türkıye, geleneksel
turizm ülkelerine yetişirken, ül-
kemizde turizm talebine bağlı
olarak yatınmlar da sürekli
uyanlıyor. Turizm sektöründe-
ki büyüme hızıyla bağlantılı
olarak. özellikle nitelikli iş gü-
cune duyulan ihtiyaç da artı-
yor. Birleşmiş Milletler Teşkila-
tı araştırmalanna göre ülkemiz-
de önümüzdeki beş yıl içinde
otelcilikte 60 bin, seyahat tica-
retinde 19 bin, restoran hizmet-
lerinde 3 bin 600 kişinin yetişti-
rilmesi gerekiyor. Bu talebin
karşılanması için bir yılda 17
bin kişi yetiştirecek kurumsal
bir yapının oluşturulması ge-
. rekliliği üzerinde duruluyor.
Sektörün yeni kaynak yara-
tılması, eğitim ve çahşma yaşa-
mına ilişkin sorunlannın çö-
zümlenmesi amacıyla Turizm
Bakanlığ] öncülüğünde, ilgıli
tarafiann fınanse edecekleri bir
turizm ekonomik araştırmalar
ve eğitim merkezi kurulabilece-
ği belirtiliyor.
Belediyelerde taşeroıılaşıııa
• Hizmetlerin şirketler eliyle yürütülmesi eğilimi giderek bu hizmet-
lerin özelleştirilmesi ya da taşerona verilmesi sürecine girdi. Belediye
başkanlan bu eğilimi çağın gereği olarak yorumlarkensendika yetki-
lileri, uygulamanın kaçak ve ucuz işçi çalıştırmayı özendirdiğini savu-
nuyorlar.
HÜSEYtN ERCtYAS
İZMİR - Şirketleştirilen belediye hizmet-
lerinin şimdi de özelleştirilmesi gündemde.
Belediyelerin yerine getirmekle yükümlü
olduklan hizmetleri özelleştirme ve taşeron
kuruluşlar aracılığıyla yürütme eğilimi
ağırlık kazanıyor. Şirketleşmeye yönelen
belediye başkanlan "Çağın işietmecilik ku-
rallannı yerine getiriyoruz" diyor. Şirket-
leşmeye ve özelleştirmeye karşı çıkan sen-
dika yetkilileri. bu uygulamalann kaçak-ve*
ucuz işçi çalışıınlmasını özendirdiğini be-
lirtiyor.
Mevzuattan kaynaklanan sıkıntılann
yanı sıra parasal olanaksızlıklar. yasalarla
yükletilen hizmet ve görevlerini yerine ge-
tirmede belediyeleri şirketleşmeye yöneltti.
Klasik hizmetleri bile kurduklan şirketler
eliyle yerine getirmeye çalışarfbelediyelere
üç büyük kentin anakent belediyeleri ön-
deroldu.
Ankara \nakent Belediyesi 7, İstanbul
Anakent Belediyesi 16. İzmir Anakent Be-
lediyesi de 13 şirket kurdu.
Belediye şirketlerinin kuruluşuyla genış
bir yelpaze içinde mal ve hizmet üretimi
amaçlandı.
Büyük kent belediyelerinin *'holdingleşti-
ği" yorumlannın ortaya atılmasına neden
olan şirketleşme hareketleri, diğer beledi-
yelere de örnek oldu. Büyük, küçük beledi-
yeler, tek başlanna ya da diğer belediyele-
rin ortaklanyla şirketler kurdu. Bu şirket-
ler araalığıyla kara. deniz, hava taşıtlan
alım. satım ve kiralanmasından turistik te-
sis işletmeciliğine, otoyol boyası, gıda, gi-
yim maddeleri üretiminden fuarcıhğa.
fınnalığa kadar pek çok alanda uğraş ve-
rilmeye başlandı.
Kaynak kullanımı açısından ciddi so-
runlan bulunan belediyelerin ekonomik
rahatlık amaayla şirketleşmeye yöneldiği-
ni anımsatan Ankara Anakent Belediye
Başkanı Murat Karayalçın, merkezi yöne-
tim kaynaklanna çok fazla yük olmadan
ve bel bağlamadan kendi kaynaklannı ya-
ratma çabası içinde olduklannı söyledi.
İzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel
Çakıtıur ise şirketleşmenin "çağın gereği"
olduğunu savundu.
Belediyelerin yasalarla yükümlü kıldığı
hizmetlerin bir İcısmı da şirketlere verildi.
Hatta kentjerin temizlik işlerinin bile şir-
kellerce yapılması öngörüldü.
Samsun'da görülen ilk örnekte, bazı
cadde ve sokaklann temizliği belediye
katılımı şirket tarafından yapılmaya baş-
landı.
Hizmetlerin şirketler eliyle yürütülmesi
eğilimi giderek bu hizmetlerin "özelleşliril-
mesi"ya da "taşerona" Verilmesi sürecine
girdi. İstanbul Kâğıthane, Bayrampasa be-
lediyelerinde temizlik işlerinin özelleştiril-
mesi öngörüldü.
İzmir Konak Belediye Başkanı Ahntet
Sanşm da Türkiye'nin ikinci büyük ilçesin-
de temizlik işlerinin özelleştirileceğini açık-
ladı.
Şirketleştirme. özelleştirme uygulaması.
belediyelerin asli ^görevlerini 2886 sayılı
ihale yasası uyannca taşeron kuruluşlara
ihale etmesine kadar vardı.
İzmir Anakent Belediyesi'nce işten çıka-
nlan 1800 dolayında işçının yerine getirdiği
işler, taşeron kuruluşlara verilmeye baş-
landı.
Anakent Belediyesi ile bağh müdûrlükle-
rin, ESHOT'un. İZSU'nun temizliği şirke-
te verildi. Fen İşleri ile Parklar ve Bahçeler
Müdürlükleri'nce yürütülen işlerin,
İZSU'nun sayaç okuma işlerinin taşerona
verileceği kaydedildi.
Taşeronlaşma konusunda bir örnek de
İzmir Anakent Belediyesi İç ve Dış Ticaret
A.Ş. TANSAŞ'la yaşandı. TANSA'lann
şirketleştirilmesiyle ortaya çıkan TAN-
SAŞ'ın 200 dolayında depo işçisinin işine
geçen ay tazminath son verildi. Belediyenin
yönetsel ve parasal rahatlama sağlamak
amaayla kurduğu şirketten çıkanlan işçile-
rin yerine taşeron kuruluş işçileri çalıştırıl-
maya başlandı.
Başta şirketleşmeye sonra özelleştir-
meye, şimdi de taşeronlaşürmaya karşı
çıkan sendika yetkilileri belediye işverenle-
rini iş banşını tehlikeye sokmakla suçladı.
Belediye-İş Sendikası Genel Araştırma ve
Planlama Sekreteri Kasun Yonilmazbaş,
kaçak ve ucuz işçi calıştınlmasına olanak
sağlayacağını belirterek konuyla ilgili şun-
ları söyledi;
"Şirketleşmeye, taşeronlaşmaya sürekli
tepki gösteriyoruz, yapılan yanhşhğı dile
getiriyoruz. Halk, şirketleşmenin, özelleş-
tirmenin, bu taşerona verilmenin bedelini
ağıröder. Kâramacıyla işleyen birmüessese
ile hizmet amaayla işleyen bir belediye
arasında çok büyük fark vardır. Belediye-
ler vasıflannı yitiriyorsa, bunlann bedelini
ödemek de halka düşecekür."
Orta Asya'da ruble sancısı
HAKAN KARA
TAŞKENT / ALMA ATA /
AŞKABAT - Türki Cumhuri-
yetler'de piyaşa ekonomisine
geçiş sıkınülî. Özbekistan, Ka-
zakistan ve Türkmenistan'da
en önemli sorunlardan biri rub-
lede yaşanan değer kaybı ve
hızla artan fıyatlar. Ücretlerin,
fiyat artışlannın gerisinde kal-
ması cumhuriyetlerde yaşayan-
lan sıkınüya düşürüyor. Piyasa
ekonomisine yumuşak geçiş
yapmayı planlayan hükümet-
ler, özellikle yabancı ortaklı ya-
tınmlara büyük önem veriyor-
lar. Yaünmlann artması için
çeşitli teşvikler getiriyorlar. Dö-
viz gelirlerini sahip olduklan
doğal kaynaklann ihracatıyla
artürmaya çabalarken acil ge-
reksinimlerin karşılanması için
yapılacak ithalatta takas siste-
mine ağırlık veriyorlar. Cum-
huriyetlerde gündemde olan di-
ğer_konu da özelleştirme.
Özbekistan Dış Ekonomik
İlişkiler Bakanı Sadık Safayev
ve Kazakistan Dış Ekonomik
İşler Bakanı Sadık Abtshev, ya-
şanan fiyat artışlannın ülkele-
rinde önemli bir sorun olduğu-
nu dile getirerek, Rusya'da
para basma makinesinin hızlı
çalışması nedeniyle rublenin
değerinin her geçen gün düştü-
ğünü bunun da enflasyonu kö-
rüklediğini dile getirdiler, an-
cak enflasyon rakarnı konusun-
da istatistiksel verilerin yeter-
sizliği nedeniyle açıklama ya-
pamıyorlar.
Özbekistan
Özbekistan Dış Ekonomik
İlişkiler Bakanı Sadık Safayev.
1991 yılında ortak yatınm sayı-
sının 40 dolayındayken, bu sa-
yırun 1992 yılında 35O'ye ulaştı-
ğını açıkladı. Safayev, Özbekis-
tan'da Türk şirketlerle gerçek-
leştirilen ortak yatınm sayısının
ise 6 olduğuna dikkat çekti.
Türkiye ile siyasi ve ekonomik
ilişkilerin geliştirilmesine bü-
yük önem verdiklerini, Türkiye
modelini kendilerine örnek al-
dıklanm vurgulayan Safayev.
Türk yatınmalann Özbekis-
tan'da daha etkin olmasını bek-
lediklerini söyledi.
Özbekistan, cumhuriyetler
arasında en büyük uçak fılosu-
na sahip olan ülke. Ancak 400
uçaktan oluşan fılo atıl durum-
da. Ucaklar havaalanında bek-
liyor. Özbekistan ekonomik
kalkınmasını gerçekleştirmede
özellikle doğal kaynaklanna
le, ev kirası ise 150 ile 250 ruble
arasında doğişiyor. Üç yıl önce-
sine kadar oturduklan evler
için devlete maaşlannın 20'de
biri kadar para ödediklerini be-
lirten Özbekler, şimdi bu ora-
nın 7"de bire yükseldiğini vur-
gujuyorlar.
Özbekistan'da şeker ve un
bulmak konusunda sıkıntı ya-
şanıyor. Pazarda meyve fiyat-
lan 25-35 ruble arasında değişi-
yor. Et fıyatlan 70-90 ruble
güveniyor. Özbekistan, dünya-
nın 3. büyük pamuk üreticisi,
ancak tekstil tesislerinin sayısı
az. İki yıl öncesine kadar sula-
nabilir topraklann sadece yüz-
de 3'ünün özel kişilere ait oldu-
ğunu belirten Dış Ekonomik
ilişkiler Bakanı Safayev, "An-
cak bu yüzde 3, tüm tanmsal
üretimin yüzde 27"sini karşılı-
yordu. Bugün ise yapılan re-
formlarla toprağın yüzde 20"si
özel şahıslara ait" diyor.
Özbekistan'da bir işçinin or-
talama maaşı 1200 ile 1500 nıb-
arasında.
Kazakistan
Kazakistan'da da fiyat artış-
lan önemli bir sorun olarak
gösteriliyor. Kazakistan Dış
Ekonomik İlişkiler Bakanı Sa-
dık Abishev. tüketim mallann-
da fıyatlan serbest bıraktıklan-
nı açıkladı. Abishev, "Umanz
piyasa, fıyatlan kendi içinde
oluşturur ve dengeler" derken.
Kazakistan Dış Ekonomik İliş-
kiler Bakan Yardımcısı Bolatc-
han Taijanov fıyatlann serbest
bırakılması konusunda ülkede
çeşitli tartışmalar yaşandığına
dikkat çekti. "Piyasa ekonomi-
sine aşama aşama geçiyoruz"
diyen Taijanov şunlan söyledi:
"Ekonomik gelişmede diğer
cumhuriyetlere göre daha şans-
lıyız. Çünkü zengin' doğal kay-
naklara sahibiz. Rublede değer
kaybı sorunu yaşanıyor. Ancak
rubleden şimdilik vazgeçmeyi
düşünmüyoruz. Ama değer
kaybı bu hızla sürerse kendi
para birimimizi oluştururuz.
Özelleştirmeden yanayız."
Kazakistan'da geçmişe göre
mağazalardaki ürün çeşıtliliği-
nin ve sayısının giderek azalma-
sı dikkat çekiyor. Burada da
kira fıyatlanndaki artış yakın-
malara yol açıyor. Benzinin lit-
resi son bir hafta içerisinde 1.5
rubleden 8 rubleye çıkınca. tak-
siler artık taksimetreyi sadece
ne kadar yol gittiklerini anla-
mak için kullanıyorlar. Taksi-
metredeki fiyat geçersiz. Kaza-
kistanın başkenti^Alma Ata'da
ürün çeşitliliği pazar yerlerinde
mağazalardan daha fazla. Lüks
mal almak isteyenler pazar ye-
rine gidiyor.
Türkmenistan
Türkmenistan Cumhurbaş-
kanı Başdaraşmanı Otehcov
Valeri Georgovich, Türkmenis-
tan ekonomisinde halen devle-
tin payının yüzde 80 dojayında
olduğuna dikkat çekti. İlk aşa-
mada özelleştirmeye büyük
önem verdiklerini belirten Ge-
orgovich, özellikle küçük çaplı
tesislerin özelleştirilmesinde
hızla bir gelişme sağlamayı
amaçladıklannı vurguladı. Ge-
orgovich, Türkmenistan hükü-
metinin küçük ve orta ölçekli
özel sektör kuruluşlannın olu-.
şumunu teşvik etmek amacıyla
bu yıl 300 milyon dolarlık bir
kredi ayırdıklannı vurguladı.
Türkmenistan'ın başkenti
Aşkabat'ta ise fiyat artışlann-
dan yakınmalar Özbekistan ve
Kazakistan'a göre daha az.
DISK'te
yoğun
günler
Ekonomi Servisi - DİŞK, yeni
dönem sendikal politikalanru
12 Eylüj'de Kenan Eyren'in ve
DİSK iddianamelerinin suç-
lamalanna konu olan Ören te-
sislerinde yapılacak birdizi top-
lantıyla belirleyecek.
DISK ve bağlı sendikalannın
20-26 haziranda Ören'de yapı-
lacak genişletılmiş ortak top-
lantısının ilk iki gününde çeşitli
konferanslar düzenlen'ecek. 20
haziranda yapılacak "Avrupa
sendikaahğındaki gelişmeler"
konferansında Yücel Top ve
Faruk Pekin, 21 haziranda dü-
zenlenecek "Kamu Çabşanlan-
nın Örgütlenmesi" konfe-
ransında Mesut Gülmez, "12
Eylül'den Günümüze Toplu İş
Sözleşmeleri ve Yeni Hedefler"
konferansında Mustafa Sön-
mez, "12 Eylül'ün Tahribatlan
ve Sendikalann Üzerine Düşen
Görevler" konferansında da
Bülent Tanör ve Önder Aker
konuşacaklar.
22-26 haziranda DİSK ve
bağlı sendikalann yöneücileri
"Sendikal hareketin değerlen-
dirilmesi", "DİSK ve bağlı sen-
dikalannın örgütlenmesi",
"Toplu iş sözleşmesi politika-
sı", "Eğitim, basın yayın, araş-
tırma ve uluslararası ilişkiler",
"DİSK ve üye sendikalannın
mali konuları"nı görüşecekler.
Toplantı sonuçlan kamuoyuna
duyurulacak ve daire çahşma
raporlan haarlanacak.
IŞÇÎMN EVREMNDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Aklanma
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun her genel kurulu üze-
rinde, Türkiye'de çelişkıli haber ve yorumlara alıştık. Tür-
kiye'nin ILO'dakı prestiji iyi mı kötü mü ? Görüşülmesı ağır
mı hafıf mı geçiyor ? Alnı ak mı kara mı? İlgili kamuoyu bile ne
olupbittığıni kavrayamıyor. ILO'dagerçekten neolupbitiyor?
Tabıı kı bir ülkenın ILO'daki konumu, saygınlığı denınce,
ILO'nun yapısı gereği, ölçü o yıl hesap vermesi, sözleşme ih-
lallerinın tartışıldığı uzmanlık komitesı Aplikasyon'da görü-
şülmesi ve göruşmelerdekı vurgulamalar tek başına ölçü
olmuyor. Ülkenın ımzaladığı sözleşmeler, durumunda olum-
lu gelişme olup olmadığı, gündeme alınmasına neden olan
ıhlallerın ıçerığı, pek çok faktör daha bir bütün olarak anlam
taşıyor. Kamuoyunu yanıltan, değışık. çelişkili değerlendir-
me ve yorumlamalar da işte olayın bütününün görülmemesi
ya da bılınçle saklanmasından kaynaklanıyor.
Öncelıkle ILO'nun sendikal hakları vermeyen ülkelere yö-
nelik topu tüfeğı, zorlayıcı bır yaptınmının olmadığının bilin-
mesi gerekiyor ILO'nun gücü, bir ülkenin konumunu teşhir
edıyor olmasından geliyor. Bir ülkenin çağdaşlığında. sendi-
kal haklar düzeyinin saptanmasında, ILO'daki konumu çok
önemli oluyor. Uluslararası saygınlığı, ilişkılerını doğrudan
ya da dolaylı bıçımde etkıliyor. O nedenle de bir ülkenin ILO-
da kötü durumda olmasırnn pratıkte hiçbir sonucu yokmuş
gıbı gozükuyorsa da bütun ülkeler, hükümetler ILO'da iyı sı-
nav vermek için ciddi çabalar harcıyorlar.
Türkiye açısından ILO'nun bir artı önemi, genel kültürü-
müzdeki bir çarpıklıktan kaynaklanıyor. Bız Türkiye'de kalkıp
Bu anayasa, yürürlükteki yasalar, gerçek sendikal hakiar,
örgütlenme, toplu pazarlık ve grev haklarını gasp ediyor' de-
sek, kımse aldırıp, ciddiye almıyor. Ancak dışarıdan birileri
dedığinde, birileri de ciddiye almak zorunda kalıyorlar.
Özellikle de 12 Eylül düzeninde, Türkiye'deki antidemokra-
tık ortam, örgütsüzlük, ülke içinde yapılması gerekliliğine
rağmen mücadele platformunun ağırlığını dışa kaydırmıştı.
DİSK'm kapalı, Türk-İş'in mücadelesini yapamadığı bir or-
tamda. uluslararası sendikal örgütler çok daha duyarlı ve
etkilı mücadele gereğını duymuşlardı. Türkiye uluslararası
sendikal kuruluşların ortak başvurusu üzerine 10-yıldır ILO
gündemınde.
Bu yıl Aplikasyon Komitesi görüşme gündemine alınma-
makla gündemden de çıkarılmış değil. Çünkü Türkiye'nin ILO
gündemine gırmesıne yol açan 12 Eylül hukuku, sendikal
haklar üzerindeki yasaklamalar ve paralelındekı siyasi ıkti-
dar uygulamaları henüz yürürlükten kalkmış değil. ILO, yıl
boyunca gelişmeleri izleyecek Sendika Ozgürlükleri Komite-
sıne görev veriyor. Türk hükumetine.'Bu yıl seni tartışmıyo-
rum. Gelecek yıla kadar sözlerıni yerine getirıp getirmeyece-
ğinı görmek ıstıyorum' anlamına gelen bırçerçeve çiziyor.
10 yıldır durumunda bir değişıklık olmadan ILO'da hesap
veren Türkıye'ye, hükümetlerıne bu tanınmış ilk şans da de-
ğil. ANAP hükümetleri adına, dönemın Çalışma Bakanı Mü-
kerrem Taşçıoğlu, 'Biz sözleşme ıhlallerını, ayıbımızı kabul
ediyoruz. Düzeltmek için bize zaman tanıyın' dediğinde de
hükümet adına verilen bu sözü ciddiye alan işçi grubu Tür-
kiye'yi görüşme gündemınden çıkarmıştı. Ancak Taşçıoğlu'-
nun Türkiye'ye döner dönmez, ayağının tozu ile 'ILO bizi
akladı. Gündemden çıkardı. ILO ile bir sorunumuzyok' dediği
duyulduğunda, tanınan bu şanstan pişman olunmuştu. 1966
sonrası ILO'da Türkiye'nin beklenenden daha ağır konumda
hesap verir durumda olmasında, ANAP hükümetlerinın ve
bakanlarının izlediği ILO'da başka, Türkiye'de başka politt-
kaların payı çok büyüktür. Imren Aykut dönemlerinde de
makyaj yasalarla, ILO'nun yanıltılmak istenmesi, olmayan
%10 barajı kaldırma yasa tasarısından söz edilmesı, bu ayıp
örneklerin sadece ilk akla gelenleri.
İşçi grubunun, Türk hükümetlerine ilişkin olumsuz dene-
yimlerine karşılık, bu yıl ikinci kez Türkiye'ye şans tanımaları-
nın elbette kı ciddi bir anlamı var Doğrudan ve ağırlıklı hükü-
met ın ilk adımlarındaki netlıkten kaynaklanıyor. ANAP
hükümetlerinden çok daha ilerıde olarak koalisyon hükümeti,
programı ve protokolünde nelerı yapacağını çok net ortaya
koymuş. '12 Eylül'ün yasaklarını tümü ile kaldıracağım' de-
miş. ILO sözleşmelerinı Meclıs'e getirmiş. Bunları yapmazsa
ne olur? Yanıtı çok açık: ANAP hükümetlerinin düştüğü ko-
numdan da daha kötü konuma düşer.
tartışmasız!... TYT BANK'ın faiz oranları
şimdi daha yüksek. Hemen
TYTBANK'a gelin... Size
en yüksek kazancı sağlayacak
faiz alternatiflerini görüşün.
• Vadesiz
• 1 ay vadeli
• 3 ay vadeli
• 6 ay vadeli
• 1 yıl vadeli
50 mıryona
kadar
%10
%60
% 72.5
%74.5
%77
3'er aylık ek gelirleriniz:
6 ay vadeli
1 yıl vadeli
(3 aydo b* tou odemelt)
%69
%70
50 milyon ve
ûttû
% 10
%62
%74.5
%76.5
%79
%71
%72
A N K
TÜRKİYE TURİZM YATIRIM ve DIŞ TİCARET BANKASI A.Ş.
TYT IANK Harbiy*: Cumhuriyet Cad 30' "arbıvejlSTANBUL
TEL 234 5' 60 (10 f>al] 231 50 27
TYT SANK Huruounanty*: Nuruosmanıye Caö 9A CağoıoOluflSTANBUL
T
EL i ' 2 35 44 £t
TYT MNK Kapalıçarfi: Sandai Seaestenı Sk 14 Kapaltçarşı/ISTANBUl
TEL 511 29 9<
TYT lANK Ankara: Cınnah Coa Goreme Sk Na2mı Bev ş Merkezı 1/2
Kavaki'dere'ANKARA TEL 127 28 70 72
TYT İANK Antolya: Cumhunvet Cad 70;A ANTAL/A
TEL 18 75 36 '4 hal)
TYT tAHK bmtr. Cumhunyel Buh/atı 87.A AısancakNZMIR
TEL 13 53 54