15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 16HAZİRAN1992SAU OLAYLAR Vh GORUŞLER Atatttrk'ttıtKıtrumları Atatürk'ün kurumlannın varlığına son verme ve yenne aynı adı taşıyan ıkı kamu tüzel kışısı kurma ışlernı daha sonra 11 Ağustos I983'teçıkanlan2876 sayılı yasayla yapılmıştır Bu durumda 2876 sayıh yasa, anayasaya aykın olmaktadır. ATİLÂSAV Ataturk'un temel kunımu -kuşkusuz- Cum- hunyet'ür Cumhunyet, bır kurumlar butunu- dur Yazımjzın başlığı olan deyım ıse, son za- manlarda ozel bır kullanım kazanan Turk Dıl ve Tanh kurumlannı kapsamaktadır 12 Eylul yöneümı, Ataturk'ün kaütına (mıra- sına) el koymuştur Ataturk'un ısteğı ve yol gos- tencılığı ıle kurulan ıkı kurumun kapatılması ve mallanna el konarak. aynı adla kurulan ıkı baş- ka kuruma devredılmea ıçın bır yasa çıkarmış- tır Turk Dıl ve Tanh kurumlan, cumhunyetın ılk yıllannda çağdaş uygarhk ve kultur gelışme- sını topluma benımsetmek ve bır butun olan Turk devnmını yaygınlaştırmak ıçın kurulmuş- tur Ataturk, her ıkı derneğın de kuruluşundan başlayarak, çalışmalanna surekh ılgı gostermış, katkıda bulunmuştur 5 Eylül 1938 gunlu vası- yetnamesıyle, kalıtından bu ıkı kuruma onemlı pay bırakmıştır Bu ıkı kurum, bu nedenle "Ata- turk'un Kurumlan" adına yakışır sayılırlar Türk Tanhı Tetkık Cemıyen, 15 Nısan 1931'- de, Türk Dıh Tetkık Cemıyetı ıse 12 Temmuz 1932'de ozel hukuk kurallanna gore dernek ola- rak kurulmuşlardır Kuruculan, Atatürk'ün yakınındakı bılım adamlan ve sanatçılardır Dernek olmak, kurumlann bağımsız çalışma- sını sağlamış, sıyasal amaçlı el uzatmalardan ırak tutmuştur Kuşkusuz, Atatürk un sağlığın- da bu ıkı kurum yenne akademı nıtelığı ağır ba- san kamu kuruluşlan oluşturulabılırdı Nıte- kım, Atatürk'ün bu konuyu da araştırdığı, sonuçta "demek" modelını uygun gördüğü an- laşılmaktadır Arnaç, resmı ıdeolojı oluşturmak değıl, halkla bütunleşebılen bır devnma atıhmı sağlamaktır özellıkle Turk Dıl Kurumu'na dıl- bılımcılenn yanı sıra sanatçılann, basın erlennın ve oğretmenlenn çoğunlukla katılması sağlan- mışür bu nedenle Türk Dıl ve Türk Tanh kurumlan, manevı kuruculan Ataturk'ün verdığı gorevı yanm yuz- yı! sureyle başanyla yurutmuşlerdır Yayınlan ve bılımsel çalışmalan, etkınlıklen değerlendınl- dıgınde uretken ve venmlı kurumlar olduğu kabul edılmektedır Bu kurumlann cahşmalannı beğenmeyenler, bundan rahatsız olanlar da bulunabılır Eleştın- lenn varlığı, kurumlann amaçlanndan saptığı anlamına gelmez Kaldı kı, boyle bır değerlen- dırmeyı yapmak, onlann kurultaylanna duşen bır yetkı ve hakür Hukuka aykın Eleştınlenn varlığına bakarak kımsenın ku- rumlan kapatmak ve mallanna el koymak hak- kı yoktur Hıçbır makam böyle bır yetkıye sa- hıp değıldır Hukukça, bır derneğı sona erdırme yetkısı, derneğın kendı genel kurulu dışında an- cak ve yalnızca yargıya ılışkın bır yetkıdır Bır hukuk devletınde bunun dışında bır yolla kışılı- ğe son venlemez, mallanna el konulamaz Mtras ve mulkıyet haklanna ılışılemez Bır kımsenın ız- nı olmadan, malını ve adını almak hukuk açısın- dan "gasp"tır (Türk Hukuk Lûgatı Sy 101 Türk Hukuk Kurumu-1944, Ankara) 12 Eylul donemınde yapılan ışlem, bu nedenle, Ataturk'- un ıstenç ve buyruğuna aykın olduğu gıbı, hu- kuka da aykındır 2876 sayılı yasayla bu ıkı kurumun varlığına son venlmesı ve mallannın aynı adla kurulmuş ıkı kamu tüzel kışısıne devredılmesı, bır ara- donemde olağandışı koşullarda yapılmıştır Bı- çımsel açıdan bır yasa ıle de olsa, bu ışlemın du- zeltılmesı gerekır Nıtekım bugun gorevde bulu- nan karma hukumet protokolunde ve progra- mında "12 Eylül hukuku kalmtılanrun yurur- lükten kaldınlacağı", sozu venlmıştır Ortak hükumet protokolünün "Demokratık- leşme" başlıklı I sayılı ekınde şöyle denmekte- dır "Yenı bır anayasa yapımı beklenmeden, demokraükleşme konusunda bugün yürürlükte bulunan çeşıtlı yasalarda yapılması gereken pek çok ıvedı ve zorunlu düzenleme konusu da var- dır Bu yasalarda yer alan bazı hukümler kay- nağını anayasadan almak ta ve böylece değıştı- nlmesı anayasaya bağlı hale gelmektedır Ancak bunlann bır kısmmın yenıden ele alınması, yu- rürlukten kaldınlması ya da önemlı lyıleştırme- lerle korunması da mumkundur Bu bıçımde yapılacak sınırlı, ama ıvedı bazı duzenlemelenn toplum yaşamında önemh bırtakım beklentılen karşılayacağı ve bazı yakınmalan ortadan kaldı- racağı açıktır" Bu saptama yenndedır Bunlar arasında sayıl- mış olmamakla bırlıkte Ataturk'un kurumlannı kurtarma bakımından bu yonteme başvurulabı- Ur 2876 sayılı yasayla kurulan Ataturk Kültür, Dıl ve Tanh Yüksek Kurumu, anayasanın 134 maddesınde yer almaktadır Ancak bu madde Atatürk'ün kurumlannı ortadan kaldırmamak- tadır Tersıne 134 maddenın ıkıncı fıkrasıyla haklan korunmaktadır Anılan düzenleme şoy- ledır "Turk Dıl Kurumu ıle Turk Tanh Kuru- mu ıçın Ataturk'un vasıyetnamesınde belırtılen malı menfaatler sakh olup, kendılenne tahsıs edılır " Anayasa, kasım 1982'de yururlüğe gırmışür Kasım 1982'de var olan Turk Dıl Kurumu ıle Turk Tanh Kurumu, "Atatürk'un Kurumlan" dıye andığımız 15 Nısan 1931 ve 12 Temmuz 1932'de kurulan derneklerdır Ataturk'un vası- yetnamesınde adı geçen ıkı dernek de bu dernek- lerdır Yanı bu derneklenn Ataturk kalıtından yararlanma hakkı anayasa ıle de kabul edılmış- ür Atatürk'un kurumlannın varbğına son verme ve yenne aynı adı taşıyan ıkı kamu tüzel kışısı kurma ışlemı daha sonra 11 Ağustos 1983'te cı- kanlan 2876 sayılı yasa ıle yapılmıştır Bu du- rumda 2876 sayılı yasa, anayasaya aykın ol- maktadır Yabancı sözcük saldırısı! Ataturk un kurdurduğu Turk Dıl Kurumu'- nun onculuğünu yaptığı dıl devnmı, 1983'ten bu yana durmuştur Yenı kurum, dıl devnmınden yana değıldır Bunu anlamak zor olmasa gere- kır Çunku o kurum, Atatürk'ten bır gorev alrruş değıldır Boyle bır yükumluluğu olmadığı ıçın de, devnma nıtelıkte değıldır ve dıl devnmı- run kazançlannı tuketmektedır Tenm çalışma- lan durmuştur 1983'ten bu yana daha çok eskı yapıtlann yenı basımlan yapılmış bunlar da ge- nye donuş ozlemıyle ve amacıyla gozden geçınl- mıştır, değıştınlmıştır Bılımın ve duşuncenın hızla gelışmekte oldu- ğu çağımızda her gun yenı gelışmelenn urunu olan yenı tenmler ve sozcükler doğmaktadır, tü- retılmektedır Bunlar olduklan gıbı, yabanct dıl- lerden dılımıze gırmekte, kendılenne yer açmak- tadırlar Turkçe karşılıklan bulunmaz ve önenl- mezse yabancı kökten (belkı Turkçe soylenışıv- le) dılımıze yerleşmelen beklenmelıdır Dılımız bu yolla yenıden yabancı dıllenn boyunduruğu- na gırmektedır Bunlann Turkçe karşılıklannı bulup türetmede Turk Dıl Kurumu'na büyuk görev duşmektedır Kurumun bu ışlevı yapacak konuma hızla getınlmesı ıçın, Atatürk'un kuru- mu açılmalıdır Boylece yuce Ataturk'un ölu- münden öncekı son ısteklennı saptayan vasıyetı de korunmuş olur Ataturk Kültur, Dıl \e Tanh Yüksek Ku- rumu'nu duzenleyen anayasanın 134 maddesı kaldınlmalıdır Boyle bır kurumun varlığı tartış- malıdır Bu bır yana, boyle bır kurumun anaya- sada yer alması da anlamb değıldır Nıtekım hukumetçe yurutulen anayasa değışıklığı çalış- malannda kaldınlacak maddeler arasında 134 madde de yer almaktadır Ne var kı, 134 mad- denın kaldınlması anayasa değışıklığı olarak uzun zaman alabıbr Bu bır sıyasal uzlaşmalar surecıdır Bu gerçekleşınceye değın yapılacak ış 2876 sayılı yasanın 35-52 ve 53-71'ıncı maddelen ıle oluşturulan Türk Dıl ve Turk Tanh kurumla- nna son vennek yenne Ataturk'ün kurumlan- nın varbklannı kabul etmektır Sonuç Bu yasa değışıkbğınde, her ıkı derneğın de ozel hukuk kurallanna, Dernekler Yasası'na ve kendı tüzuklenne göre yönetıleceklen bebrtıbp, öz varbklanna kavuşmalan sağlanır Mal var- bklan da gen venbr Boyle bır yasa benımsenırse, TBMM'nın bu- gunku oluşumunda kısa sürede yasalaşabıbr Kuruluşundan ellı yıl sonra kapatılan Türk Dıl Kurumu'nun on yülık bır suskunluktan son- ra altmışına yıbnûa yenıden çalışmaya başlama- sı bu yılkı dıl bayramını, gerçek bır bayrama dönüştürur Bır ara donemde, olağandışı koşullarda huku- kun temel ılkelenne aykın olarak yapılan yanlış ışlem duzelülmış olacakur Bu tur duzeltmeler hukuka bağblığın ve hukuk devletının gereğıdır Kamu vicdanını rahatlattığı gıbı Ataturk'e olan saygımızı da gostenr PENCERE ARADABIR Prof. Dr. EREN OMAY Başbakamn Tutumu Ulkemızın ıç ve dış sorunları vardır Bunlar, çozumu zor sorunlardır Bu sorunları çozebılmemız ıçın gereken ko- şullardan bırı de unıversıtemızın ozerk olmasıdır Çunku, ozerk unıversıteler nabza gore şerbet vermez 1 Dogruyu soyler Ancak ozerk unıversıteler bılım veteknolojı urete- bılırler Ulkenın geleceğı olan fıkrı hur, vıcdanı hur' genç kuşakları, ancak onlar yetıştırebılırler Ulkemızın unıversıtelerı on yıldır ozerk değıldır Bu gerçeğı saptayan Sayın Başbakan, secım meydanla- rında Turk unıversıtelerının ozerk olmadığını soyledı Unı- versıtenm ozerk olması ıçın gerekenı yapacağını YÖK'u kaldıracağını vaat ettı, oy ıstedı ve ıktıdara geldı Hukumet kurulduktan sonra Mıllı Eğıtım Bakanı unıversıteyı rahat- lataoak yasa değışıklığı ıçın çalışmalar yaptığını soyledı istanbul öğretım Uyelerı Derneğı nın duzenledığı açıkotu- rumda yasanın hazır olduğunu bıldırdı hükumete sunduk- tan sonra tartışmaya açacağını soyledı Fakat Mıllı Eğıtım Bakanı, bır sure sonra bu konuda konuşmaz oldu Sayın Başbakan sahneye çıktı Unıversıte rektorlerı ıle şubat ayında bır toplantı yaptı Bu toplantıda rektorlerden ve YÖK ten çağdaş eğıtım nedır ve çağdaş eğıtım Tur- kıye'de nasıl olmalıdır sorularına yanıt veren bır rapor hazırlamalarını ıstedı 18 nısanda yapılan toplantıda, rek- törler ve YÖK, raporlarını Başbakan a sundular Sayın Başbakan, 24 nısanda yaptığı basın toplantısında, bu ra- porlardan oluşan kıtabı basına dağıttı Yüksek oğretım konusunda açık olmayan kısa bır konuşma yaptı Boylece, seçımden once ozerk unıversıteyı savunan Sayın Başba- kan, seçımden sonra YÖK un yıkıcı felsefesıne ınanan ve hayata geçıren YÖK un yanlış ve zararlı kararlarını uygu- layan rektorlerle unıversıte sorununu çozmek yolunu seç- tı< Bu gelışmeler Sayın Başbakan ın unıversıte sorunu hakkındakı duşuncelerını değıştırdığını ortaya koymakta- dır Sayın Başbakan'dakı bu değışıklığı anlamak, duştuğu çelışkıyı açıklamak kolay değıl Seçımden once nabza go- re şerbet verıp, ıktıdara geldıkten sonra bıldığını okumak, belkı polıtık bır yontemdır Belkı bazı guçlu kışıler Sayın Başbakan'ı unıversıtenın ozerk olmaması gerektığıne ınandırdılar Sayın Başbakan da yenı unıversıte polıtıkası- nı kara mızah örneğı olan bu tutumuyla anlatmak ıstedı Anlaşılmayan bır başka husus Sayın inonu nun tutumu- dur YÖK un unıversıtelerı ne hale getırdığını çok lyı bılen, YÖK duzenıne karşı olan Prof Dr İnonu, Başbakan Yar- dımcısı ve ıktıdar ortağı olarak bu konuda derın bırsuskun- luk ıçındedır Sayın Inonü'nun suskunluğunu da açıklamak kolay değıM Belkı de Prof İnonu, başbakan yardımcısı oJunca unıversıteyı ezmek ısteyen kuvvetlerın şıddetını saptadı ve susmaya karar verdı Sayın Başbakan ın unıversıtelerde hayal kırıklığı yara- tan tutumunun bır yararı oldu Bu yararı, rektorlerın Baş- bakan'a sunduğu raporlar sağladı Rektorlerın raporların- dan ortaya çıktı kı Buyuk yetkılerle donatılmış rektorler "unıversıte' derulen kurumu anlamamışlardır Unıversıte- nın toplumdakı rolunun farkında değıllerdır Unıversıteyı ışletme zannetmektedırler Rektorler, unıversıte sorunla- rının çözumunu duşunmemış, çozum uretmemışledır Bu nedenle cıddıyetten uzak, şaka sayılabılecek çozumler onermışlerdır Bu garıp durum doğaldır Çunku YÖK sıstemı duşun- meyı yasaklar duşun (fıkır) uretımını engeller Bu sıstem- de YÖK Başkanı duşunur Yonetıcıler, bu duşunceyı uygu- lar öğretım uyelerınden bu duşuncelere uymaları ıste- nır! Sayın Başbakan'ın "ozerk unıversıte" duşuncesınden sapması, YOK'e sempatı ıle bakması, unıversıte kamuo- yunu uzer, fakat yıldırmaz Çunku unıversıte kamuoyu, bır "baba"nın lutfedeceğı ozerklıkten yana değıldır Turk unı- versıtelerının ozerk olması gerektığıne mananların deste- ğı ıle oluşan ozerklıkten yanadır Unıversıtelere ulufe ola- rak değıl, hak olarak verılen ozerklığı ıstemektedır Turk unıversıtelerı bu ozerklık ıçın mucadele edecektır Bu tıp bır ozerklığı ısrarla ısteyecektır Bu tutum asla ınat- laşma değıldır Akademık ahlakın buyruğudur öğretım üyelerının ulkemıze, mılletımıze ve ınsanlığa olan borcu- dur Turkıye nın çağdaş uygarlıkduzeyıneulaşmasını ıste- yen her vatandaş ıçın gorev ve vıcdanı sorumluluktur TARTIŞMA Halkın Bürokrasi ve Siyasetçiler Ile llişkisi Atanacak burokrat gerçekten ışını bılen, o gorevı hak etmış ve ınsancıl olmalıdır ct/~vrtadırek kalkındınlacaktır", "Her v-'şey halk ıçındır", "Halkın desteğı olmadan bır yere vanlamaz", "Halka hız- met ıçın vanz" gıbı sozler sıyasılerden sıkça duyduğumuz sozlerdır Bunun ıçın de se- çımle gelen sıyasıler atamayla gelen burok- ratlara halka kolayhk gostermelen ıçın kart yazarlar, telefon ederler ya da bızzat gıderler ve nca ederler Ancak Anadolu'nun değışık yerleşım alanlanndakı halk sorunlannı yennde ço- zemedıklen ıçın gecelen otobuste yolculuk yaparak Ankara yolunu tutarlar Burada gorduklen bıraz guleryuz, bıraz umut ve TBMM'de bır yemek yemek sorunlannı çozmuşçesıne kısa bır sure de olsa mutlu eder bu ınsanlan Ya bürokratlar nasıl davranır bu ınsan- lara 9 Öncebkle "kara kapb kıtap" masanın uzenne konulur ve olumsuz bır madde bu- lunur ya da "makam emır versın derhal" denılerek sorunlar çozumlenmez Pekı bu olumsuzluklar nasıl çozulur"' a) Sıyasıler halkın ıçınden çıkmabdır Halkın sorunlannı bılen, ezılmış, sıkıntıyı bılen, gecmışı zıkzaksız ınsanlar halkın so- runlannı daha ıyı bılır b) Atanacak burokratlar sadece şu sıya- sının arkadaşı, yakını ya da yakınının tanı- dığı olduğu ıçın, yanı halk dılınde "ahbap çavuş ılışkısı" ıçınde atanmamahdır Ata- nacak burokrat gerçekten ışını bılen, o go- revı hak etmış ve ınsancıl olmaüdır Bu hukumet göreve başlayalı yakJaşık 7 ay olmasına karşın umutla beklenen gelış- meler yürumuyor veya çok yavaş yurüyor 12 yılın yıkınülan 500 günde çozumlene- cektı Ancak sure ılerbyor ve ışık görubnuyor Yenıden değerlendınp yanbşbkJan duzelterek halkın ısteklen sıyasıler ve bu- rokratlar tarafından yenne getınlmez ıse, olan yıne halka olacaktır YAHYA NECATt TARHAN Adana T.C. SERİK KADASTRO MAHKEMESİ Sayı 1988/1463 Senk Merkez mahallesı Sudeposu mevkıınde bulunan 299 m"hk 182 ada 21 parsel nolu nızalı yerın mahkememızde ıcra kılınan yar- gılaraa netıcesınde Davacı adına tescılını karar venlmış olup adresı tesbıt edılemeyen davalı Hatıce Ramazan kızına 7201 sayılı teblıgat kanununa göre ka rarın nejnnden ıtıbaren 15 gun sonra teblığ edılmış sayılacağı ıia nen duyurulur 8/5/1992 Basın 48055 İLAN T Ü Z Ü K D E Ğ t Ş t K L İ Ğ İ Sendıkamız T Seluloz, Kâğıt ve Mamullerı Işçılerı Sendıkası'mn (SELÜLOZ-İŞ) 6 Hazıran 1992 tarihinde yapılan Olağanustu Genel Kurulu'nda Kocaelı Valılığı Emnıyet Mudurlüğü'nün Ko- caeü Vahsı adma sendıkamıza gonderdığı tuzuk tadılatı ıle ılgıh R05 1 EGM 4 41 00 12 01 03 12451 00r 1246/92 sayılı yazısı ıle tuzuğumuzun aşağıda yazılı maddelennın yıne aşağıda gösterılen şekılde degıştırılmesı ısten- mıstır Yasa gereğı zorunlu görulen değışıklıkler aşağıda gösterılmıştır 2621 sayılı kanunun 8. maddesı gere- ğınce ı an o unur SELULOZ-İŞ SENDtKASI GENEL YONETÎM KURULU ESKI ŞEKLİ MADDE 16 — SENDİKA OLAĞANUSTU GENEL KURULU Sendıka yönetım kurulunun veya sendıka denetım kurulunun gerekh gorduklen hallerde veya genel kurul delegelerının 1/5'ının yazılı ısteğı uzenne sendıka, yonetım kurulu kararı ıle toplanır Olağanustu genel kurul ıstemınde bulunan delegeler, bu ıstemlennı bır dılekçe ıle genel merkez kalemıne şahsen başvurarak kullanabılırler Başka bır yolla veya başkası ehyle yapılan başvurular gecerlı ohnaz Olağanustu genel kurul ıstemını ıçeren dılekçeden, toplantmın ne ıçın yapılması ıstendığı gerekçelerıyle belırtılmesı zorunludur Gerekçelerın gerçeğe uygun olup olmadığı ve ıyı nıyet kurallanna uygunluğu genel vonetım kurulunca değerlendırılır Genel yönetım kurulu gerçeğe ve ıyı nıyet kurallanna uygun olmayan ola- ğanustu genel kurul ıstemını gerı çevırmeye yetkılıdır Olağanustu genel kurulun toplanması halınde toplantı gündemınde seçım maddesı varsa bu madde ola- ğanustu genel kurul kararıyla gundemden çıkarılabılır Olağanustu genel kurul toplantısında gunderr; dışı konular goruşulemez, bu konuda teklıfte bulunulamaz YENI ŞEKLI MADDE 16 — SENDIKA OLAĞANUSTU GENEL KURULU Sendıka yonetım kurulunun veya sendıka denetım kurulunun gerekh görduklerı hallerde veya genel kurul delegelerının 1/5'ının yazılı ısteğı uzenne sendıka, yonetım kurulu kararı ıle toplanır Olağanustu genel kurul ıstemınde bulunan delegeler, bu ıstemlennı bır dılekçe ıle genel merkez kalemıne şahsen başvurarak kullanabılırler Başka bır yolla veya başkası ehyle yapılan başvurular geçerh olmaz. Olağanustu genel kurul toplartısında gundem dışı konular goruşulemez, bu konuda teklıfte bulunulamaz ESKIŞEKLI MADDE 29 — ŞUBE OLAĞANUSTU GENEL KURULU Genel yonetım kurulu, şube yönetım kurulu veya denetle me kurulunun gerekh görduğu hallerde veya uye veya genel kurul delegelerının 1 /5'mın vazılı ısteğı uzenne şube genel ku rulu oldğanustu olarak toplanır Olağanustu genel kurul ıstemınde bulunan delegeler, bu ıs- temlennı bır dılekçe ıle şube merkez kalemıne şahsen başvu rarak kullanabılırler Ba$ka bır yolla veya başkası elıyle yapılan başvurular geçerh olmaz Olağanustu genel kurul ıstemını ıçeren dılekçede, toplantı nın ne ıçın yapılması ıstendığı gerekçelerıyle belırtılmesı zo runludur Gerekçelerın gerçeğe u>gun olup olmadığı ve ıyı nıyet kurallanna uvgunluğu şube yonetım kurulunca değer lendırtlır Şube yonetım kurulu gerçeğe ve ı>ı nıvet kuralları na uygun olmayan olağanustu genel kurul ıstemını gen v evırmeye yetkılıdır Olağanustu genel kurulun toplanması halınde toplantı gun demınde seçım maddesı varsa bu madde olağanustu genel ku rul kararıyla gundemden çıkarılabılır Olağanustu genei kurul toplantısında gundem dışı konu Iar goruşulemez bu konuda teklıfte bulunulamaz ESM ŞEKLI MADDE 53 - TUZUK DEĞİŞlKLİGl Sendıka ana tuzuğunde vapılacak değışıklıkler sendıka ge nel kurulunun delege tam sa>ısının 2 1 ekserıvetının o>u ıle mumkundur \ncak, kanunla zorunlu kılınan hallerde ve yet kılı mercıın talebı uzenne yapılacak değışıklıklennde yukarı dakı nısap aranma/ ve ov çoklugu ıle karar venlır Tuzukte yapılan değışıklıkler TURK IŞe bıldırılır ESKIŞEKLI MADDE ST — YURURLUK Turkıye Seluloz ve Kagıt Mamullerı Işçılerı Sendıkası na (Seluloz Iş) aıt bu tuzuk sendıkanın 10 8 1983 tarihinde >apı lan olağan genel kurulunda kabul edılerek vururluğe gırmıştır YENIŞEKLI MADDE 29 — ŞUBE OLAĞANUSTU GENEL KURULU Genel yönetım kurulu, şube yönetım kuruiu veya denetle me kurulunun gerekh görduğu hallerde veya uye veya genel kurul delegelerının 1/5'ının yazılı ısteğı uzenne şube genel ku- rulu olağanustu olarak toplanır Olağanustu genel kurul ıstemınde bulunan delegeler, bu ıs temlerını bır dılekçe ıle şube merkez kalemıne şahsen başvu rarak kullanabılırler Başka bır yolla veya başkası elıyle yapılan başvurular geçerh olmaz Olağanustu genel kurul toplantısında gundem dışı konu- lar goruşulemez, bu konuda teklıfte bulunulamaz. VEM ŞEKLI MADDE 53 — TUZUK DEĞİŞİKLİGİ Sendıka ana tuzuğunde yapılacak değışıklıkler sendıka ge nel kurulunun delege tam sayısının 2/3 ekserıyetmın oyu ıle mumkundur Tuzukte yapılan değışıklıkler TURK lŞ'e bıldırılır \ENI ŞEKLI MADDE S~ _ YLRURLUK Turkıye Seluloz ve Kâğıt Mamullerı Işçılerı Sendıkası na (Seluloz Iş) aıt bu tuzuk sendıkanın 10 8 1983 tarıhlı genel ku rulunda kabul edılmış olup, 3,6/d şıkkı, 7, 9/a şıkkı, 14, 15, 17, 20, 21'ın 10 12 17 21 24 25 26 32 36 - 45'ıncı fıkraları, 23/1 e şıkkı, 23/2, 23/4-1 şıkkı, 23/5 b şıkkı, 23/6 ve 7 fıkralar ılave, 24/c şıkkı, 26 27 28, 29, 30, 32, 35, 40, 51/a şıkkı, 51/f şıkkı, 52 54, 55 maddelerı 25 26Ocak 1992 tarihinde >apılan XII Olağan Genel Kurulda, 16 29, 53 ve 57 maddelerı de 6 Hazıran 1992 tarıhlı olağanustu genel ku rulda tadıl edılerek kabul edılmıştır Unuttuğumuz Sımfsallık, Közlenen Ulusallık... Balkanlar Kafkasya Ortadoğu Yeryuzunun sıcak bolgelerınde kan govdeyı göturuyor Sov- yetler ın dağılmasından sevınç duyarak "Yenı Dunya Duze- n/"nde barışın gercekleşeceğını umanlar, ka/gılı gozlerle olan bıtenlerı ızlıyor ve duşunuyorlar Ne oluyor? Insanoglu, olan bıtenlerın nedenlerım ve kökenlerını kav- rayamazsa, dunyayı karmakarışık bır salhaneye benzetebı- lır, 18'ıncı yuzyılda ummetten mıllete geçış surecınde uygarlık sahnesıne çıkan m.llıyetcılığın, 21'ıncı yuzyıla doğru ortalığı mezbahaya çevırmesıne şaşıp kalır Gerçek şu kı Sırplar, Karadağlılar, Bosnalılar, Hırvatlar, Ar- navutlar, Gurcıstanlılar, Ermenıler, Azerıler, Araplar, Yahudı- ler, Turkler, Kurtler, Yunanlılar ve başkaları bırbırlerıyle kanlı bıçaklıdırlar Yeryuzünu yöneten tekelcı kapıtalızmın doruk- larına da kımı zaman ona, kımı zaman buna destek verıp, suretı haktan gorunerek mıllıyetçılıklerı bırbırıne tokuşturan zengın patronlar kurulmuş * Sovyetler'ın devlet duzenı, Marksçılıktan esınlenmıştı, ana- yasası sınıfsallığa dayanıyordu Ne var kı Marksçılık Moskova nın tekelınde değıldı, 19'uncu yuzyılın ortasında Avrupada ortaya çıkan bu öğretıyı, devlet duzenlerı dışında bemmsemış nıce bılım adamı, yazar, bırey, kurum partı, dernek vardı ve butun dunyayı sarmış sosya- lıst akımın felsefesı, sıyasal yaşamı etkılemekle bırlıkte unı- versıtelerı de Kapsamıştı Çağdaş ınsan, tarıhsel ve toplum- sal olaylara yaklaşırken sınıfsallığın anahtarlarını da kullanı- yordu, yeryuzunde yalnız ummet ya da mıllet yoktu, toplum- sal yapılardakı sımfsallık, köyluden ışçıye dönuşerek surmuş- tu, ulusun ıdeolojısı mıllıyetçılıkse, emekçı sınıfının ıdeolojısı sosyalızm olmalıydı Ancak, sosyalızm deyınce de gozler Sovyetler Bırlığı'ne çevrılıyordu Sosyalızmle bır "devlet"\ özdeşleştırmenın sa- kıncalannı hesaplamak gerekmıyor muydu9 Sovyet denemesı 21 ıncı yuzyıla doğru yıkılınca 'komünızme geçış' yenne '//- beralızme donuş' butun dunyada kaçımlmaz bıçımde gunde- me gırdı L/beralızmın, tanhle eşzamanlı ve eşanlam/ı ıdeolojısı, mıl- lıyetçılıktır * 'Erken sosyalızmîn sahneden çekılmesı, 'geç mıllıyetçılık- lerı ortaya çıkarınca, Kafkasya kaynamaya başladı, 19'uncu yuzyıl sonu ve 20' ncı yuzyıl başında yaşanıp sıyasal sozlu- ğe yazılan "Balkanlaşma" hortladı Ortadoğu'da ummetten mıllete geçışın sancılarını, Israıl'ın konumu oteden berı kö- rukluyordu Kurtlerın kımlıklerını sınıflaşmada değıl, uluslas- mada aramaya başlamaları Anadolu'nun guneyı ve Irak'ın kuzeyını sureklı çatışma alanına dönuşturdu Eşıtsız gelışme Batı ve Doğu Anadolu'yu bırbırınden uzak- laştırdı, Turkıye'de sosyal adaletı, sımfsal bılıncı, sosyalızmı savunan aydınlan ezerek, partılerı kapatarak, örgutlerı yok ederek, şoven duyguları pompalayarak geldığımız nokta neresı? Bugun sıyasal edebıyatımız, sermaye-emek çelışkısı yen- ne, Türk-Kürt çelışkısı uzenne gelışmektedır Demokrası tartışması, ekonomık lıberalızmın dar kapsa- mı dışına çıkamadıkça ve emekçılerın orgutlenmesı surecı canlanmadıkça, bu çerçeveyı kurmak çok guç' 18'ıncı yuz- yıl mıllıyetçılığının Anadolu'da hortlaması, Balkanlar Kafkasya ve Ortadoğu uçgenı ortasındakı Anadolu'da bır yazgı mıdır? Etnık çelışkının dışavurumunda sosyalızmle bırlıkte sosyal de- mokrası de gerıye ıtıldıkçe, soven duygulara dayanan çatış- malar keskınleşıp bılenecek * Sımfsallık yenne ulusalltgın geçertık kazanmasında göz- lerımız Orta Asya'ya çevrılıyor Guzel Ancak Dımyat a pırınce gıderken evdekı bulgurdan olmak tehlıkesı de unutulmasın' İLAN RÎZE SULH CEZA MAHKEIVfESÎ HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1990/476 3167 sayılı kanuna muhalefet suçundan sanık Durmuş Alı Turna bakkında mahkememıze açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda Rıze merkez Uzunköy köyu nufusuna kayıtlı Yunus ve Havva oğ lu 1947 doğumlu sanık Durmuş Alı Turna 3167 sayılı kanuna maha lefet suçu sebebıyle mahkememızın 12 11 1991 tanhlı hukmu ıle 3167 sayılı kanunun 13/1, TCK'nın 119/5 maddelerı gereğınce verılen 180 000 — TL ağır para cezasının tecıhne karar venlıp, tüm arama- lara rağmen adı geçen bulunup hüküm teblığ edılememış olması se- bebıyle 7201 sayılı kanunun 29 ve 31 maddesı gereğınce bu ılanın ılan tarıhınden ıtıbaren 15 gun ıçınde muracaat etmemesı halınde teblığ edılmış sayılacağı ılanen tebhğ olunur Basın 29218 İLANEN TEBLIGAT SAMSUN 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1991/428E sayıh dosya "klacaklı ÖZPAŞ özaltın AŞ vekılı Av Gul K.ulcû, Ta lımhaneCad 5 29-Samsun Borçlu AdnanGokmen Cumhunyet Cad No 130/A Samsun Borçmıktan 2 036 420 TL masraflar hanç Borç musterudaü Samsun T C Zıraat Bankası na aıt 1 adet çek Yukanda adı ve açık kımlıgı yayjlı bulunan borçlu hakkında yapı- lan ıcra takıbınde Borçlu>a ddlı teblıgat çıkartılmış ve bıla ıkmal ıade edılmıştır Borçlunun zabıtaca da adresı tahlak edılmış bılen ve tanıyantn ol- madığı bıldınlmıştır Borçlunun adresı meçhul olduğundan ılanen teblıgat yapıünasma karar venlmıştır Karar gereğınce Teblıgat Kanunu nun gercklı maddelen gereğınce ışbu odeme emnne 7 gunluk sureye 25 gun daha eklenerek 32 gune çı kanlmıştır Muddetı ıçınde borçlu 1İK nın 74 maddesı gereğınce mal beyanın- da bulunulması ve borca karşı bır lürazı varsa ıcra tetkık mercııne yıne muddetı ıçınde ıtırazırun yapıhnasına ışbu odeme emnnın ılanen tebb- gıne karar venldı 27 5 1992 Basın 48034 T.C. KAYSERİ 3. SULH CEZA MAHKEMESİ ESAS NO 991/390 KARAR NO 1992/290 C S Es No 1991/1870-628 Hakım Alı Bayraktar 19326 Kâtıp Gursel Ozturk 1040 Davacı K H Sanık Mustafa Ortadağ Alıye Hatun'dan olma 1966 D lu Bun yan ılçesı Asmakaya köyu nuf Ky halen, Karpuzatan mevkı no 12'de oturur Başyazıcıoğlu Sucukları mesul md Suç Gıda Maddelerı Tuzüğu'ne muhalefet Suç Trh 14 2 991 Sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan açık yargılamasında G Duşunuldü Samğın fııl tanhınde mesul mudurluğunu yaptığı, fırmarun uretıp satışa arz ettığı yapılan baktenyolojık analızınde ınsan sağhğına az veva çok zarar verecek derecede e coh uredığı bunun da sucuğun ımalı sırasında temızlık şartlanna uyulmamasından ılen geldığı, samğın sorumluluğunu gerektırdığı, bu nedenle sanığa mah kememızce CK 'nın 396 md, 3506 sy 647 sy, 402/1 2 3591 sy 4/1 md lerı uyarınca 510 000 lıra ağır para cezası, 3 ay sureyle meslek- ten men 7 gun ışyerı kapatmasına karar verıldığı, ışbu hukmun c savcılığına göndenlerek masrafının bılahare sanıktan alınmak uzere Isıanbul, lzmır ve Ankara'da neşredılen tırajı yuz bının uzerındekı bır veva ıkı gazetede ve suç mahallınde ya>ımlanan yerel bır gazete de ılan edılmesıne karar venldı 20 5 992 Basın 29522
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle