Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1SHA2İRAN1992SAU CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Sıızan Yakar
öldü
• İSTANBUL (AA) - Ünlü
fılm ve ses sanatçısı Suzan
Yakar Rutkay, önceki gün
ledavi gördüğü SSK
Malatya Hastanesi'nde öldü.
78 yaşında ölen ve "Bülbül
sesli sanatçı" olarak anılan
Rutkay, 1935 yılından bu
yana sanat yaşamını
sûrdürüyordu. Film-San
Vakfı onur üyesi de olan
Rutkay, "Harman Sonu",
"lncili Çavuş", "Sabah
Yıldızı", "Şehitler Kalesi",
"Kore Gazileri", "Cem
Sultan" ve "Kösem Sultan"
gibi fılmlerde rol aldı. Suzan
Yakar Rutkay'ın oenazesi,
yann Teşvikiye Camıi'nde
kılınacak öğle namazından
sonra Feriköy Mezarhğı'nda
toprağa verilecek.
Sinematek
Derneği'nin
etkinlikleri
• Kühür Servisi - İstanbul
Sinematek Derneğı kuruluşu
nedeniyle bır hafta boyunca
birdizi kültüreletkinlik
gerçekleştırecek. Hafta,
Balmumcu ENKA Holding
tesıslerinde saat 19.00'da
verilecek kokteyl ile
başlayacak ve 20.30'da
"Bisiklet Hırsızlan" fılmi ile
devam edecek. Yann ENKA
salonunda "RusQuartet"
klasık müzik konseri, AKM
sınema salonunda "Bisiklet
Hırsızlan" fılminin
gösterimi. Kadıköy Anatolia
Cafe'de "Hair" müzikali
sunulacak.
UNESCO'dan
büyük ödül
• Kültür Servisi -
UNESCOnun kültür ve
sanat etkınliklennı
değerlendıren Uluslararası
Promosyon ve Prestıf
Enstıtüsü'nün Kültür ve
Şanatlar Uluslararası Büyük
Ödülü, İstanbul Kültür ve
Sanat Vakfı'na yann törenle
verilecek. Ödülü, Vakıf
Başkanı Dr.Nejat
Eczacıbaşı'yaUNESCO
Onur Kurulu Üyesi Giscard
d'Estaing verecek. ödül
töreni Atatürk Kültür
Merkezi'nde saat 18.30'da
başlayacak. Türkiye'ye ilk
kez verilen ödül, İstanbul
Kültür ve Sanat Vakfı'na 20
yildır müzik, tiyatro, sinema
alanındaki ciddi ve tutarlı
çalışmalanndan dolayi değer
görüldü. 26 yıllık bir süre
boyunca sadece dokuz kez
venlen ödülün venlmesinde
Dr.Nejat Eczaabaşı
başkanhğındaki vakfın,
İstanbul'u bir "kültür
başkenti"neçevirmesinin bu
kararda etkili olduğu
belirtildi.
Tarihi
mekânlarda
konserler
• Kültür Servisi - İstanbul
Devlet Opera ve Balesi
"Tarihle Içiçe Halkla El ele"
başlıklı dizi konserlerine
bugün başlıyor. İDOB; Türk
İslam Eserleri Müzesi'nde
saat 10.30'dagerçekleşecek
olan konserle başlatacağı bu
etkinliğı, yann Ayasofya
Müzesi'nde, perşembe günü
de Arkeolojı Müzesi'nde
sürdürecek.
En eski yazıt
Üsköp'te
•FRANKFURT(AA)-
* Makedonya'nın Üsküp kenti
~ yakınlarmda dünyanın en
eski yazıtı olduğu sanılan bir
taş levha bulundu. MÖ 4800
yılına ait olduğu behrlenen
yazıün, Üsküp
yakınlanndaki bir arkeolojik
kazı sırasında bulundugu
bildirildi. Alman Haber
Ajansı(DPA), söz konusu
yazıt üzerindeki işaretlerin,
Fenikeliler ve Lidyalılar
dönemindeki yan şekline
benzediğini bildirdı. 1962
yılında Çin'de yapılan
kazılar sırasında bulunan ve
MÖ 4000 ve 5000 yülanna ait
olduğu belirlenen bir taş
levha, bugüne kadar bulunan
en eski yazıt olma özelliğini
koruyordu.
Çevreci konser
• Kültür Servisi - Blue Line
ve Zen adh rock gruplan
yann saat 20.00'de Harbiye
Cernal Reşit Rey Salonu'nda
bir konser verecekler. D YP İi
Başkanlığı'nın düzenlediği
konserde, dia ve fılm
gösıerileri gerçekleştirilerek
"çevre" konusu işlenecek.
Bütün elemanlan çeşitli
üniversite öğrencilerinden
oluşan Blue Line ve Zen
gruolannın konseri için
ceşitli semtlerden otobüs
senisi yapılacak. Konser
âfiş. bilet ve broşürleri
çevreye zarar vermemek
açıandan atık kâğıttan
ürealdi.
Pekinel'ler ve Labeque'ler İtalya'da düzenlenen Floransa Festivali'nde
Kusursuz iki su damlası• Güher ve Süher Pe-
kinel kardeşler ile bu
yıl İstanbul Festivali'-
ne de gelecek olan Ka-
tia ve Marielle Labe-
que Kardeşler, Flo-
ransa Festivali'nde.
Pekinellerin konseri,
İtalya basınında öv-
güyle karşılandı.
EVİN tLYASOĞLU
Güher ve Süher Pekinel E1L-
beşinci Floransa Festivali'ne
katıldılar. 5 mayıs-27 haziran
tarihleri arasındaki festivalde
Pekineller'den başka dünyanın
diğer ünlü piyano ikilileri de
çahyorlar: Bir süre sonra İstan-
bul Festivali'ne katılacak olan
Labeque kardeşler ve İtalya'nın
en ünlü "duo" piyanistleri,
Bruno Canino ile Antonio Bal-
lista.
Floransa Festivali'nde Pekı-
neller, Radu Lupu ve Krysüan
Zimmerman'ın arasındaki ta-
rihte çalmışlar. Sanatçılar
hakkında ceşitli gazetelerde
çıkan övgü dolu eleşürilerden
bir kısmını aktarahm:
"Bu eşsiz piyano ikilisinin
ikiz olduğunu ve birbirlerine ıkı
su damlası gibı benzediklerini
söylerken müzikal açıdan bir-
birlerini nasıl tamamladıklan
da izlemeye değerdi. Floransa'-
daki ıesitallerine Stravinski'nin
Bahar Ayini ile başladılar. As-
lında orkestra için bestelenen
yapıtın piyano uyarlamasında
Pekineller, senfonideki renkle-
ri, yoğunluğunu yitirmeden,
İtalya'da yayımlanan "La Nazione" gazetesi, Pekineller için, "Floransa halkına müzikal dehala-
nnı sunduîar
1
' dedi.
hatta bır orkestradan bile daha
parlak yorumladılar.
Bu genç ve güzel müasyenle-
rin enştikleri kusursuzluk,
seslerin net ve olağanüstü uyu-
munda kendinı gösterdi. İİcısı
de çok ıyı eğitım görmüş olan
bu iki virtüoz arasındaki söyleşı
yalruz Stravinski'de değil. onu
ızleyen Rahmanınov'da da
(Süit no. 5; Fantasie Tableaux)
ortaya çıktı." (La Citta di Frin-
ze)
"Stravinski'nin I9l3'te
yazdığı primitivist yapıtı Bahar
Ayinı'nin ıki-piyano için yalm
bir uygulamasını çalan Pekinel
kardeşler, yapıün ilk orkestra
yorumunu adeta 'ilkel' düzeye
ındirgeyip, özgün halini gölge-
de bırakacak bir uyumla, esra-
rengiz 'Fransız' inceliğini bir-
leştirdiler. Başyapıtın o farklı,
kendine özgü büyüsü, iki piya-
no yorumunda, izlenimciliğin
son açan çiçeklerinden bir şey-
ler taşıyordu. Bu ince havayı di-
namik aşınlıktan anndırarak
yansıtan daha bir parlak ve
düşgücü dolu yorumlanyla bu
iki sevimli kızkardeş, Floransa
halkına adeta müzikal zekS-
lannı sunduîar.
Rahmaninov'un süitıni
çalmaya başladıklannda, bece-
rileri bu kez tutkulu bir sevgi
eylemıne dönüştü. 'Sevgi' diyo-
ruz. çünkü piyanonun güzelli-
ğini sergileyen virtüoziteleri ve
büyük bir keyifle dinleyiciyi ku-
caklayabildiler. Ünlü Rus bes-
tecısi ve piyanistinin daha ku-
sursuz, daha uyumlu bir biçim-
de yorumlanması olanaksızdı.
Daha sonra, programda yer
alan Infante'nin Endülüs
Danslan resitali iyice keyifli bir
hale getirdi." (La Nazione)
Pekineller'in Santa Cecilia'-
da hemen Floransa Festivali
ardından verdikleri konser de
bırçok övgüye yol açrruş. Bu
gazetelerden birinin, "II Mes-
saggero"nun değerlendirmesi
şöyle:
"..Tekyumurta ikizı olan
Güher ve Süher Pekinel birbir-
lerine benzememeye özen gös-
teriyorlar. Hatta yonım için
uyum sağlamak ve kusursuz bir
etkinliğe ulaşmak için ne mutlu
ki azıcık da olsa mizaç bakı-
mından birbirlerinden farklı-
lar. Ancak birbirlerinin eksik
yönünü de tamamlamayı çok
iyi biüyorlar. Santa Cecılia
Akadernisi'nin Oda Müziği
mevsiminin açılışında çaldık-
lan Bahar Ayini'nın bestecisi
tarafından yapılmış iki piyano
uyarlamasmda, Pekineller,
hem uzun deneyimlerinin, hem
d? eğitimsel birikimlerinin so-
nucu olarak ve tümüyle kendi-
leribe özgü bir anlayışla, yer yer
eseri neredeyse yeni baştan ya-
rattılar."
Bütün bu değerlendirmeler-
de Pekineller'le bugüne dek
yaptığımız söyleşileri anımsıyo-
rum: Her zaman ikiz olmanın
avantajlannı belli bir disiplın
içinde kullanmaya, benzerükle-
ri kadar at yönİerini de ortaya
çıkanp, karşıtlıklann doğurdu-
ğu yeni düzeylerde uyum ara-
maya özen gösterdiklerini be-
lirtmişlerdir.
II. Ramses'in en sevdiği kansı Nefertari'nin gömütü restore edildi
Kraliçeye 28 milyarlık ıııakyaj
• Mısır Kraliçesi Nefejr-
tari'nin 3 bin yıllık gömü-
tü, 4 yıl süren titiz çalış-
malar sonucu yok ol-
maktan kurtanldı. Uz-
manlar, gömütteki bo-
zulmalann iki ana nede-
nini, "rutubet" ve "be;
şeriyet" olarak açıkladı-
lar.
Kültür Servisi - Destansı Mı-
sır Firavunu II. Ramses'in (İÖ
1290-1223) kraliçeleri arasında
en görkemlisi Nefertari'ydi.
Nefertari, Ramses'in en gözde
ve en güzel kansıydı. Ramses,
Nefertari için Tep kenti yakın-
lannda, Kraliçeler Vadisi'nde
bir gömüt yapürmış, gömütün
duvarlan krallığın önde gelen
ressamlanrun elinden çıkma
parlak Nefertari portreleriyle
süslenmişti.
Nefertari'nin üç bin yıldır ka-
yıp olan gömütü, 1904'te bu-
lundu. Gömütün içindeki de-
ğerli eşyalar büyük bir olasıhk-
la eski dönemlerde yağmalan-
mış, duvar resimleri bozulmuş-
tu. 1940'lara gelindiğinde, bo-
zulma öyle ölçülere varmıştı ki.
Mısırlı yetkilıler Nefertari'nin
gömütünü ziyarete kapattılar.
Eski Mısır uygarlığının bir te-
mel taşı daha tehlike alündaydı.
1986'da Mısır Eski Eserler
Genel Müdürlüp ile ABD'-
deki Getty Koruma Enstitüsü,
4 milyon dolar bütçeh bir resto-
rasyon projesi başlatülar. Ça-
hşmalann çarpıa sonuçlan
mayıs sonlannda açıklandı.
Gefçi gömütün ziyareti iki yıl
süreyle bilim adamlan ve Mı-
str'a gelen yabancı devlet
adamlanyla sınırlanacak, bu
süre içinde gömütün ısısı ve ru-
tubeti aygıtlarla yeniden ayar-
lanacaktı. Ama Mısırlı yetkib-
lerle Getty Enstitüsü'nün ortak
cabalannın paha biçilmez bir
kültür mirasını kurtardığı açık.
£?*Wv«v_.
•~71iSi?«T' 'T^fV-
;.V::.;.v::.':>.5ci
• "''"'hitıum,
Gömütteki duvar resminde Kralice Nefertari dua ediyor. Resimyazıda ise "En güzelleriydi" denüiyor.
Restorasyon çabşmalan,
Getty Koruma Enstitüsü Mü-
dürü Miguel Angel Corzo'nun
gözetimi altında gerçekleştiril-
di. Corzo, 6 yıl önce bu uğraşa
giriştiğinde, çok zor bır işe kal-
kıştığını gördü. Boyalar tabaka
tabaka soyuluyordu, duvarlar-
dan sıva parçalan dökülmüştü.
Gömütün her köşesine böcek-
ler yuvalanmıştı.
Corzo'nun uzmanlan Nefer-
tari'nin gömütündeki tahn-
baun iki ana nedenini "rutu-
bet" ve "beşeriyet" olarak be-
lirlediler. Uzmanlar. gömütün
1904'te bulunmasından oncekı
bozulmalann, İÖ 100 ile İS 100
arasında meydana gelen bır
taşkının sonucu olduğunu öne
sürdüler. İncelemeler sonucun-
da, gömütün içinde 17 kişi yal-
nızca yanm saat kaldığı zaman
nem oranının yüzde 30'dan
yüzde 50'ye yükseldiği saptan-
dı. Bu da bakterilenn üremesi
için fazlasıyla yeterliydı.
Corzo, ışin başına, sanat res-
torasyonu alanında çok ünlü
bir İtalyan kan-kocayı, Paolo
ye Laura Mora'yı getirdi. Altı
İtalyan, dört Mısırlı uzmandan
oluşan bir ekibi yöneten Mora'-
lar ilk ağızda bir yıl sürecek ilk-
yardım işlemine giriştiler. Sıva-
nın dökülmesini ve resimlerin
soyulmasını önlemek için du-
varlar ve tavanlar dutağaa ka-
buğundan yapılmış kâğıt şerit-
lerle kaplandı. Uzmanlar. gö-
mütün her bir santimetre kare-
sıni damıtılmış suyla sildiler. Üç
KARS SULH CEZA
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1992/117
Karar No: 1992/219
Taklit ve tağşiş edilmiş bal
satmak suçundan sanık Gö-
le B. Boğatepe köyıi nüfusu-
na kayıtlı Mustafa oğlu 1964
D.lu Kurban Şahin hakkın-
da mahkememize açılan ka-
mu davasının yapılan ve
bitirilen duruşması sonunda:
Sanık Kurban Şahin*in ey-
lemine uyan Gıda Maddele-
ri Tüzüğü'nün 709. maddesi
delaletiyle TCK'nın 398,
402, 72, 94, 647, 4, 6, mad-
deleri gereğince 510.000 lira
ağır para cezasının teciline ve
hüküm özetinin Ankara, İs-
tanbul ve Izmir'de yayımlan-
makta olan tirajı yüz binin
üzerinde bulunan bir gazete-
de ilan edilmesi karar gere-
ğince ilanen duyurulur.
Basın: 30028
BAŞSAĞLIĞI
Cumhuriyet dönemi Türkiyesi'nde çağdaş bilimin
ilk harcını koyan değerli bilim insanlarımızdan,
İstanbul Teknik Üniversitesi emekli öğretim üyesi,
kimya profesörü ve TÜBİTAK Hizmet Ödülü
sahibi
Prof. Dr.
REMZtYE HİSAR'ı
kaybettik. Türk bilim camiasının başı sağolsun.
TÜBİTAK
bin yılhk toz ve kurumu aldılar.
Bazı yerlerde ise, kıreçtaşı du-
varlan temizlemek ve rutubetin
yol açtığı catlaklan onarmak
için kâğıt şeritleri destek olarak
kullanarak sıva ve boya kat-
manlannı kaldırdılar.
Nefertari'nin gömütünü
"kurtarma harekâtı" dört yıl
sürdü. Özgün boya ve resimle-
rin elden geçirilmesine, rötuş-
lanmasına asla izin verihnedi;
çünkü amaç düzeltmek değil,
korumakü. Boya ve sıvanın
yok olduğu yerler çıplak
bırakıldı.
Corzo, gömütte üç bin yıl ön-
ce çalışan ustalann hiç umul-
madık yanılgılara düştüklerini
ve bunun kanıtlannın gözle gö-
rüldüğünü belirtiyor. Gömü-
tün tavanındaki sıra sıra yıldız-
lann düz bir çizgide olması için
duvardan duvara ipler germiş-
ler. Uzmarüar, lahıt odasında
iplerle belirlenen bu çizgilerden
biri boyunca dikkatsiz ustalar-
dan birinin parmak izlerinin
kaldığını görmüşler.
Corzo'nun Time dergisinden
Dean Fisher'a verdiği bilgjye
göre, gömütün bir köşesinde,
işin bitirildığini anlatan bir re-
sim-yazı göze çarpıyor. Anlaşı-
lan, zamanın "müteahhıt"i da-
yanamamış!
Gömütteki sütunlardan bı-
rinde ise, Nefertari'nin ten rengi
yanağına mavi tavan boyası
bulaşmış. Kimbilir, belki de
Krahçe Nefertari gömüt ta-
mamlanmadan ölmüş ve usta-
lar o telaş arasında resmi temiz-
lemeyi unutmuşlar!..
Ölümünün 15. yılında anılacak
"GençElvis"
ABDpullarında
Kültür Servisi - 1977'de 42
yaşmdayken ölen rock and roll
kralı Elvis Presley, ABD'de
pullarageçti.
ABD Posta İdaresi tarafı-
ndan ülke çapında düzenlenen
oylamada, Elvis hayranlan
pulda kullanılmak üzere kırk-
İanndaki, şişmanlamış Elvis'i
değil, "Genç Elvis"i seçtiler.
Ünlü şarkıcının yaşb portresi
277 bin oy alırken, genç görün-
tüsüne tam 851 bin oy çıktı.
Bir zamanlar "Kalça Elvis"
diye anılan rock and roll şarkı-
cısını, her biri 1 milyondan faz-
la satan "Heartbreak Hotel",
"Hound Dog", "AU Shook
Up" gibi plaklanm gerçekleş-
tirdiği 195O'li yıllarda gösteren
resmi, Presley'in 58. doğumgü-
nü olan 8 Ocak 1993 tarihin-
den başlayarak mektup zarf-
lannın üstünde görülecek. 29
sentlik pulda Elvis Presley
1950'lerin mikrofonuyla şarkı
söylerken görülüyor.
16 Ağustos 1992 günü dc
ölümünün 15. yılında anılacak
olan Elvis Presley'in pulda
hangi resminin kullarulacağı-
na üışkın karar, Amerikah sa-
natçının Memphis kentindeki
gösterişli Graceland
malikânesinde eski kansı Pris-
cilla Presley tarafından açık-
landı.
Amerikan toplumunun "ta-
pılan" sımgelerinden birine
dönüşen Elvis Presley, ününü
ve tecimsel başansını son yü-
larda da sürdürmüş, ancak za-
manla toplumsal baskılar, aşın
şişmanlama ve uyuşturucu ba-
ğımlılığı yüzünden kişisel
çöküşegirmişti.
Elvis'in yaşama veda ettiği
Graceland malikânesi bir ziya-
ret^erine dönüşmüştü.
Ünlü şarkıanın yaşarken
saülan 500 milyon plağma ek
olarak ölümünü izleyen 5 gün
içinde 8 milyon plağı daha
satılmışü.
Tarlabaşı'nda bir dans tiyatrosu
YeşilÜzümler
Yemııez Samıııstık
BEHtÇ AK
Beyoğlu'nun arka sokakla-
nndan, Tarlabaşı bulvannı ge-
çip, sanatçılann atölye, fotoğ-
raf, dans stüdyosu, fılm seti
olarak kullandığı eski Ermeni
okulunun yan kapısından
içeriye giriyorum. Yüksek ta-
vanlı büyük ve eski bir bina.
Bu akşam bır dans gösterisi
var. İsmı. "Yeşil Üzümler
Yenmez Sanmışük". İkincı
katta Ezel Akay'uı stüdyosun-
da. Yüksek tavanlı bir oda.
İçeri girip oturuyorum.
Kemaî Aratan'ın etkileyıci
darbuka solosu... Gösteri baş-
lıyor. Başlar başlamaz, bunun
bir gösteri değil, sahici bir şey
olduğunu hissediyorum.
Dansçılann kendilerini, gün-
lüklerini. ceplerindekilerini,
rüyalannı. ço-
cukken kendile-
rine anlatılan
bir masalı, sev-
dikleri objeleri
ortaya koyduk-
lan bir yolculuk
bu. İnsanı he-
men saran bir
sıcaklık. gör-
düklerimi tanım-
lama çabamı
yok ediyor.
Bazı gösteri-
lere sürükleye-
rek götürdü-
ğüm, ikide bır
eve gitmek iste-
yen "kendim"i
unutuyorum...
Uzun zamandır
olmayan bır
şey. İzlediğım
şeyı sevıyorum.
Hiç hesapta
olmadığı halde
gösteriden son-
ra kalıyorum. Tiyatronun yö-
netmeni Zeynep Günsur 1968
doğumlu. Boğaziçı Sosyoloji'-
den mezun. Okulu bitırdikten
sonra, bır sene Hındıstan'da
yaşamış. Doğu kültürlenne ilgi
duyuyor. Londra'da veya
New York'ta araşüımaıar
yapmak istiyor.
"Kendi içimdeki dansı
yakalamak ıstiyorum" diyor
Zeynep Günsur. "Kendi hare-
ketlenmi ufaltarak buna
ulaştığımı düşünüyorum. Ja-
ponlann Butto dansı beni etki-
liyor. Bir keresinde, bir Japon
dansçının 'bir atın ölümünü'
dans edişini izlemiştim. Çok
etkilendım. Son derece ufak
hareketlerle, kendine doğru bir
yolculuğa çıkıyordu."
Beraberliklerinı ise "çok ayn
noktalardan" gelip, "bu an"ın
içinde, "burada" buluşan 6 kı-
şının "önceden belirlenemez
beraberliği"ne benzetiyor. Ve
"kendini dans etmenin" zor-
luklanndan bahsediyor:
"Dürüst olmaya çahştık.
Kendi yaşam malzememizi
kullanmak, kendimizi sun-
mak, seyredenlere karşı savun-
masız kalmak demekti."
Diğer dansçılar, Emre Ko-
yuncuoğlu ve Bikem Keramet-
li İngiliz Dili ve Edebiyatı'-
ndan. Ziya Azazi maden mü-
hendisi, Mustafa Kaplan
elektronik mühendisi, Denk
Altınay ise stajyer avukat.
İsvıçreli dansçı Christine
Brodbeck'in İTÜ'deki dans
derslerinde tanışmışlar.
Deniz Altınay, Marlboro'da
çalışıyor. "Baby sit"e gidiyor.
Stajyer avukatlık ve dans.
Bunca yoğunluk arasında gör-
düğü sıkıntılı bir rüyayı dans
ediyor: "Daha önce Zeynep'e
yazdığım, postada kaybolan
rüya."
Ziya Azazi ise ninesinin ken-
disine anlattığı
Tepegöz'ün
Masah'nı
Arapca söyle-
yerek dans edi-
yor. . Üslubu
Zeynep'inkin-
den oldukça
farkb. Daha
"dışavurumcu"
denebilir. Bi-
kem Kerametli,
"kendimden ve
yaşamdan iğ-
rendığımde ne
yapacağımı
şaşınyorum"u
bir giysi değiş-
tirme mizanse-
niyle dans edi-
yor.
T.S. Eliot'un
"Dünya böyle
sona erer/ gü-
rültüyle değil
inHtiyle" mısra-
lannda ise
Mustafa Kaplan'ın dansı var.
"Bir küçük, bir büyük/ daha
büyük, daha büyük/ en bü-
yük dalgalar yayılıyor" Emre
Koyuncuoğlu'nun dansında.
"Böyle bir süreci ilk yaşayan
insanlar biz olmadığımızı bili-
yoruz" diyor Zeynep Günsur.
"Onun için düşlerimiz, masal-
lanmızve hikâyelerimizaslında
anonimdir. Spiraller çizerek
havayı delen sesler ve hareket
izleri takip edilebilir mi?"
Gösteriden çıkıp, Tarla-
başı'na yürüyorum. Kendimi
onlarla birlikte dans etmiş gibi
hissediyorum.
İstanbul Sanat Merkezi
ı Tarlabaşı) 16, 17, 18, 19 Ha-
ziran, 21.30.
YAŞÂEANKOSTA
Atena Deponte
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39^1 Cağaloğlu-htanbul