25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 SINEMA Laneaster hastaneden çıktı • LOS ANGELES (AA) — Ünlü Amerikalı sinema sanatçısı Burt Laneaster, felç geçirmesi yûzünden tedavi gördüğü hastaneden çıktı. 77 yaşındaki Lancaster'ın fizik ve konuşma terapisi göreceği kaydedildi. Artistin sözcusü Ben Benjamin, Oscar ödülü sahibi Burt Lancasteî'm felç dolayısıyla sağ tarafının hareketsiz kaldığını ve konuşmakta zorluk çektiğini, ancak "moralinin iyi olduğunu" söyledi. En iyi 10 Ttirk fflmi • ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — Ankara Uluslararası Film Fesitvali toplam ödülü 40 milyon lira olarak beürlendi. Festival kapsamında "Bütün Zamanlann En tyi 10 Turk Filmi" de belirlendi. Karikatür yarışmasının konusu da "Çizgi Film" olarak saptandı. Festival komitesince 43 sinema otoritesine yapüan ankete göre "Bütün Zamanlann En İyi 10 Türk Filmi" şunlar: Zeki Ökten'in "Sürü", Yılmaz Güney'in "Umut", ömer Kavur'un "Anayurt Oteli", Şerif Gören'in "Yol", Metin Erksan'ın "Susuz Yaz", Yavuz Turgul'un "Muhsin Bey", Erden Kıral'ın "Hakkâri'de Bir Mevsim", Tunç Başaran'ın "Uçurtmayı Vurmasınlar", Lutfi Akad'ın "Gelin" ve Atıf Yılmaz'ın "Adı Vasfiye." SERGİ Gorbon'da Büyükişleyen sergisi • Kttltür Servisi — Zahit Büyükişleyen'in 25. Sanat Yıh özgün Baskı Resim Sergisi Gorbon Sanat Galerisi'nde açıldı. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü 1967 yıhnda bitiren sanatçı, yaprnış olduğu ilk gravürle Devlet Resim Heykel Sergisi'ne katıldığı 1%5 yıhnı sanat yaşamının başlangıcı sayıyor. Büyükişleyen, daha sonra Almanya'da Kassel Güzel Sanatlar Akademisi'nde ihtisas yaptığı yıllarda da özgün baskı çalışmalarına devam etti ve Almanya'nın çeşitli kentlerinde sergiler açtı. Halen Hacettepe Ün. Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölumü'nde öğretim üyesi. ANMA Semazenlerin eösterisi • Kültür Sergisi — Büyük Türk düşünür ve mutasavvıf şairi Mevlana Celaleddin Rumi Konya'nın yanı sıra lstanbul'da da aıulacak. İstabul'da tarihi Galata Mevlevihanesi'nde düzenlenecek olan törenler daha sonra Burhan Felek Spor Salonu ve AKM'de devam edecek. Galata Mevlevihanesi'nde bugün ve yarın saat 21.00'de duzenknecek törenlerde îstanbullu ve Fransız semazenler katılacak. Üsküdar'da Burhan Felek Salonu'nda 18 aralıkta yapıjacak tören "Üsküdarblar" derneği aracılığı ile gerçekleşfîriliyor. 24 aralıkta AKM'de yapılacak sema gösterisı ise Türkiye Cüzam Vakfı yararına düzenlenecek. Istanbul Sema Grubu bu yılki törenlerde 'Beste-i Kadim' adı ile amlan ve 400 yıllık olduğu sanılan en eski. Mevlevi müziği komposizyonu ile katılacak. Istanbul ' Sema Grubu'nun sözcusu Nezih Özel, "Mevlevi musikisi dünyanın en eski musikisidir. Büyük tarihi değer taşımaktadır" diyor. Engin Ayça'nın 'UdVsinde Türkân Şoray veEkrem Bora başrollerde Geç kalmış bir aşk öyküstiÇekimlerine başlanan "Udi" adlı film, yönetmeni Engin Ayça'ya göre gerçekleşmemiş, kaçırılmış bir fırsatm, zamanında yaşanmamış bir aşkın öyküsü. FATMA ORAN Senaryosunu Engin Ayça'nın yazıp yönettiği Udi adh filmin çekimleri sürüyoı. Dört haftada gerçekleştirilmesi planlanan, Kültür Bakanhğı'ndan destekli filmin yapıması Erka Film - Er- han Erzurumlu. Udi'nin başhca rollerini Türkân Şoray, Ekrem Bora, Gülsen Tuncer, Alev Ko- ral, Bülent Ufttk, Yvlmaz Uyar ve Tunca Yönder paylasıyorlar. Ertunç Şenkay'ın göruntü yö- netmenliğini, Sevda Aktolga'yla Aydın Sayman'ın yönetmen yar- dımcılıklannı üstlendikleri fil- mın sanat yönetmeni Suna Çift- çi. Fotoğraf ve basın sorumlusu ise Gülay Göksel Oran. Müzik- lerini Melih Kibar'ın hazırladı- ğı Udi'nin şarkı icralan ve De- deEfendi, Hacı Sadullah, Sa- dettin Kaynak, Rakım Elkutlu, Selahattin Pınar ağırhklı şarkı seçimleri de Semra tnanç'a ait. Set fotoğrafları gala gecesi ser- gilenecek olan fümin, gala ha- süatı da bir hayır kurumuna ba- ğışlanacak... Roma'da Instituto Internazi- onale dell Pubblica ve Centro SperimentaJe di Cinematografia okullannda film yönetmenliği eğitimi gören Engin Ayça'yı, 1987 yüında gerçekleştirdiği, baş- rollerini Hiilya Koçyigit'le Ha- kan Balamir'ın paylaştıklan Bez Bebek adh filmınden tanıyoruz. Istanbul Üniversıtesi Film Mer- kezi ve TRT Istanbul Televizyo- nu'nda uzun yıllar yönetmenlik yapan Engin Ayça, 1973'te Alfllâ Dorsay ve genç yasta yitirdiği- çen hafta çekimlerine başladığı İldi; bir arayışın, zaman ve me- kânlar içinde bir yolculuğun öy- küsü. Gazino, uç ev, bir oda, an- tikacılar, bir otel, bir park. In- sanların aynası mekânlar. Bir aşk öyküsü de diyebiliriz Udi 1 ye: Gerçekleşmcmis, kaçırılmış bir fırsaün, zamanında yaşan- mamış bir aşkın öyküsü... Fümin klasik anlamda bir öy- kü anlatmadığını, ama söyle- G U N U Y A K A L A Y I N Logo'dan büyük fırsat! Şimdi Logo Entegre ticari paketi Macintosh versiyonu alanlar ıki kere şanslılar. Tamamen Türkçe konuşan, Türkiye'nin en kolay kullanılan ticari bilgisayar sistemine kavuşacaklar. Yapılacak çekilişte toplam 4 kişi birer adet Macintosh Classic 2/40 bilgisayara sahipolacaklar.*- Bu fırsatı kaçırmayın. 1991'e LOGO ile girin. Aşağıdaki yetkili satıcılarımızdan birini arayın. LOGOY A Z I L I M Merkez MühOrdarCad ilterErtüzünSok. 2/2 81300 Kadıköy/İstanbul, Turkey Tel:3452256-347 1277 Fax:3471290 '1 Büro " Or Mediha Eldem Sok. 44/1 Yenişehır 06420 « Ankara Tel: 133 81 96 Fax: 13163 97 fetkHiSabctlv ADANA • Bilmak 18 21 03 • 04 ; 04 • lotus 11 53 00 ' 17 53 95 ANKARA • «tacnnn 141 00 55 / 56 • YE-SA 131 26 85 131 71 22 BURSA • Ozv 20 26 79 ESKİŞEHİR • Doruk 410 10 203 24 İSTANBUL • B«Bhn«t 141 01 44 n « 72 89 • Çaği»ş "52 38 85 ' 86 • Ed» 512 95 65 513 95 67 • Ebna 143 42 45 46 • Gdden 588 03 24 • Kök 166 16 46 174 05 77 • Matris 385 71 86 , 385 '"• 80 • Pay 347 96 31 347 83 M • YTM 172 97 28 166 72 02 İZMİR • F*k>m 63 49 46 • 22 64 24 KAYSHti • Elthn 246 80 *M*ga177 01 177 04 KÛNYA • MUskat 12 67 51 *Bu kampanyaMilli Piyango idaresının BODB 1990I2044-12095 sayılı ıznıyle dOzenlenmıştır. Çekılışe 15 Kasım 1990 31 AralıK 1990 tanhlerı arasında alım yapanlar katılabılırler BAMBAŞKA BİR 'ŞARKICT — Bugüne kadar birçok filmde şarkıcı kadını oynayan Türkân Şo- ray 'Udi'de bambaska bir 'şarkıcı' rolünde. Ekrem Bora da filmde Udi Cemai'i canlandınyor. mek istediği "sözleri olduğunu söyleyen Engin Ayça konuşma- sını şöyle sürdurüyor: "Bu sözleri söylemek için belli bir Öykü akışı oluşturdum. Öy- kü kendi içinde belli bir duyar- lılığı, belli bir yaşanıhrlığı taşı- yor. Dipnotları olan bir öykü bu. Öykunün neyi anlattığım söylemek film hakkında fazla bir ipucu vermeyebilir, ama bu- gün sahnelerimizde assolist ola- rak çalışan ve alaturka muzik yapan bir sanatçının konumuy- la, bir anlamda neyi temsil etti- ği üzerinde bir ufak saptamam var. 'Popüler kiiltiir'e ilişkin bir saptama da diyebiliriz buna!' Filmde, Udi geleneksel diin- yayı mı temsil ediyor? Udi, klasik geçmişi, o geçmı- şin mirasını simgeliyor ve bu- günku solistin arkasında çalı- yor; ama çalınan şey, Udi'nin temsil ettiği değii, salondaki in- sanlann talebine donuk, bugün- kü alaturkadan istenenler... Geleneksel degerlerin giinıi- müzde yeniden gözden geçiril- mesi konusunda ne duşunuyor- snnuz? "Filmin ana temalanndan bi- ri, zaman kavramı. Burada bir 'görüş' gibi ortaya attığım bir nokta var: Tek zaman var, o da 'şimdiki zaman'. Şimdiki za- man, geçmiş ve geleceği içinde barındırıyor. Geçmiş ve gelece- ği şimdiki zamanın içinde gör- duğumuzde, asıl olarak şimdiki zamanı aldığımızda; şimdiki za- manın oluşması ve değerini bul- ması İçin geçmişin ve geleceğin de onun içinde olması gerekiyor. Onlardan kopuk bir "şimdiki zaman"ın boyutu tartışma götü- rür!" "Genç sinemacıların bir şey vapmadıklannı gordüm; isterim ki daha iyi filmler yapsınlar" di- yen Ekrem Bora, bugünün kar- maşası karşısında kendini geç- mişle sarmalayarak korumaya çalışan bir udiyi; Udi Cemai'i canlandırıyor bu fihnde. 1953 yihnda Yıldız adh sinema dergi- sinin actığı yanşma sonucu sine- maya geçen Ekrem Bora'nın önemli fılmleri arasında Acı Ha- yat, Suçlular Aramızda, Bozuk Diizen gibi isimleri sayabiliriz. Kalburüstü bir çevre, frapan giysiler, renkli ışıklar, istenen şarkılar, aşklar, sahne ve alkış- larla işte karşınızda Leyla Akın. Ve işte 1960*h >ıllardan günü- müze sıcaklıgı, içtenliği tartışıl- maz bir o>*uncumuz: Türkân Şoray. Agâh Özgüç'ün Türk Sine- masında On Kadın adh kitabın- da yazdığı gibi, Özdemir Asaf- ın "Geç Kalmış Bir Mae Wesl", Atillâ Dorsay'ın da "Dünyanın En Güzel Kadını" olarak tarum- ladıkları Türkân Şoray'a gele- neklerin yok olduğu, sol ve sağ arasında her gün çeşith ölumler- le sonuçlanan kavgaların ve o dönem partilerinin arasındaki yoğun çatışmaların toplumun bütün değerlerini yok ettiği yıl- larda -birkaç yönetmen dışında- Türk sinemasının bu olaylara se- yirci kalarak, gullük gülistanlık bir ülkeymişiz gibi şarkılı, arabesk-melo turünde filmlere yöneldiğini hatırlatıyorum. Çalışma hayatınızın 70'li yıl- lar döneminde 'şarkıcı kadın' rolleri agırlıktaydı. Bu filmdey- se, oyle anlaşılıyor ki, rolünüzun hem bir karakter dcrinlemesi var hem de ban simgesel değerler içeriyor. Siz, bu yeni rolunüzü eskilerle kıyaslayınca nasıl yo- ramluyorsunuz? "Bölge işletmecilerinin Türk sinemasını yönlendirdikleri sıra- larda birçok şarkıcı kadın rolu ustlenmiştim, evet. Sinemadaki gerçekle toplumsal yaşamımız arasındaki gerçeğin birbirine hiç mi hiç uymadığı fılmlerdi onlar. O dönem sinemamızda sık sık yinelenen yapay öyküler, gerçek ohnayan karakterler, fümlerimi- zin gerçek yaşamdan çok uzak olduğunun bir belinisiydi zaten: Ticari amaclı film özelliğini ta- şıyorlardı. Sinemanın gerçeklik- ten kaçışının nedeninin, ticari film seyircisinin günlük yasarnın sorunlanndan kaçmak isteyişin- den kaynaklandığı da söylenir- di. Bir anlamda doğruydu bel- ki, arna biz biraz aşınya kaçmış- tık. Üzerinde hiç düşunmediği- miz, karakter çahşması yapma- dığımız fılmlerdi. Oysa bu füm, bambaska. Kültür üzerine, ya- bancılaşma ve kopuş uzerine bir 'şarkıcı" filmi bu: Kendi kişiliği- ni, kendi kişiliğinde çevresini sorgulayan bir 'şarkıcı' filmi..;' Çeşitli dergi ve gazetelerde si- 'Şvayk'takiRahipKatz'ı 27yü önceEgeErnart oynamıştı Krr KaJıiD Jxatz varclı Şu sıralar Dostlar Tiyatrosu'nun sahnelediği "Aslan Asker Şvayk"taki sarhoş Rahip Katz rolünü 1963'te Arena'da Ege Ernart oynamıştı. Ege Ernart, bugün hâlâ Rahip Katz rolüyle belleklerde. DtKMEN GÜRÜN UÇARER Bazı oyunlar ilginç çağrışım- lar yapıyor. Şu sıra Etostlar'da sahnelenen "Şwyk"ın yaptığı gi- bi... Arena Tiyatrosu günlerine geri dönüveriyor insan. O gün- lerin güzellikleri bir kez daha yaşanıyor. O yıllarda kule gibi sayılan binamn tepesindeki ti- yatroda izlenen yapıtlar, o sah- neden geçen sanatçılar... Ergnn Köknar'lar, Asaf ÇiyUtepe'ler Tunca Yönder'Ier, Genco Er- kal'lar, ve Çetin İpekkaya'lar Umur Bugay'lar, Şevket Altug- lar, Mebmet Güieryü2'ler, Rana Cabbar'lar, Başar Babuncu, Ege Ernart'lar... Ege Ernart da hemen "Şvayk"taki sarhoş Rahip Katz'ı çağrıştırıveriyor. "Küçük bir kompozisyonla 27 yıl sonra anımsanmak doğnısu hosa git- meyecek gibi degü" diyor Ege. Bir akşamüstu, 1963'lere dönü- yoruz, ne yazık ki tiyatroyu yıl- lar önce bırakmış olan bu değer- li sanatçıyla. "Şvayk'ta beş rolum vardı. Bir tanesi de Rahip Katz. Oncelerı rolü çıkarıamayacağımdan çok korktum. Profesyonel tiyatro- nun ne olduğunu bihniyorum, sesimi kullanmayı bilmiyonım... 'Şmyk'tan önce *Übü'de Orada da 9 tane rolüm vardı ve en uzu- GENCOERKALLA BtRLİKTE—Ege Ernart (sağda). 1960larda Arena Tiyatrosu'nda sergilenen "Aslan Asker Ş>ıayk"ta Şvayk'ı oy- nayan Genco Erkal'la birlikte. nu 20 saniye sürüyordu. Katz'- da sezgisel yolla bir şeyler yap- maya çalıştım, ama baktım ki olacak gibi değil. tşin kökenle- rine inmek ve oradan bir şeyler yakalamaya çalışmak gerektiği- ne karar verdim. Edebiyat çah- şarak bir kompozisyon çıkart- maya uğraştım. İlk gece rolüm bitti, kulise gidiyorum, bir alkış sesi geliyor. Garanti Genco, ar- kamdan bir soluluk yaptı' de- dim. Asaf 'Aptal, seni alkış- lıyorlar' diye güldü ve ilk defa o gece aktör oldum. Dehşet bir ta- kımdık, birbirimizi çok tutardık" — Ax önce, edebiyattan gide- rek rol çıkartmak konusuna de- ğindiniz. — Işin özu budur. Biraz ge- nellersek tiyatroyu edebiyatın bir uzantısı olarak görmek ge- rekir. Bu varsayım doğruysa şu- nu söylemek gerek: O gunkü Arena kadrosunu oluşturan gençlerin tamamı sağlam bir edebiyat kültürüne sahipti. Her birimiz en az bir yabancı dil ko- nuşurduk. Böyle bir kültür bi- rikimi olunca iletişim de insan ilişkileri de seyirciyle olain ahş- veriş de kendine göre bir düzey aldı. — Arena sizin de vurguladı- IFSAK 6. ISTANBULFOTOĞRAF GÜNLERİ ğınız gibi Türk tiyatro tarihinin mihenk taşlanndan biri. Sizce bunu hazırlayan etkenler neydi? — Birçok etken var. 1960 ih- tilali, 60 Anayasaa, o güniü po- litik ortam ve lise kültüründen başlayarak tiyatro eğitimi almış genç bir takımın profesyonel ol- maya yönelmesi... Arena'nın alt- yapısında Robert Kolej ve Ga- latasaray vardır ve onun bir ön- cesinde Genç Oyuncular dene- yimi yatar. Bu işin promotörü Asaf Çiyiltepe'dir. Ben Galata- saray'dan mezun olduktan son- ra profesyonel tiyatroya girme- ye hiç niyetim yoktu, ama Asaf böyle bir öneriyle gelince Are- na Tiyatrosu'na hep birlikte gi- riştik. Düşünebiliyor musunuz, tiyatronun sahibi AbdoDah 11- ya Kozanoglu Türkiye'nin en aşın sağcısı, biz de o zamanlar solun solunda olan bir grubuz. Çelişkiler dünyası... Arena bir gençlik atıhmıdır, bir heyecandır, bir coşkudur. öyle başlarmş ve öyle gitmiştir. O tertemiz safiyetiyle de kapan- mıştır. Sonra AST'a dönüştü ve yıllar içinde kendine özgü bir çizgi benimsediğini hepimiz bi- liyoruz... Arena'da takım halinde çah- şırdık. Aynı kültür düzeyinde, aynı dili konuşan, kiminin tec- rübesi daha fazla, kimininki da- ha az bir takımdık. Deşifraj pro- valannda hep birlikte işe sanhr- dık. Yorum tartışmalannda her kafadan bir ses çıkar ve sonuç- ta ortak bir yorum bulunurdu. Arena'mn güzel yanı odur, kav- ram aşamasından nihai yoruma kadar karşıhkh bir dayamşma içinde çahşırdık. Kanımca Arena Tiyatrosu'- nun varlığı genç, aydın, bilinçli ve heyecanlı bir takımın bütün acemilikleri içinde nasıl pınl pı- nl işler yapabileceklerinin iyi bir örneğidir. ARA GULER KOLEKStYO NUNDAN — tstanbul Fotoğraf Günleri yedi defişik mekânda sergiler ve dia gosterileriyle sürüyor. Etkinlikler kapsamında salı günü "Ara Güler Koleksiyonu" sergisi Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açıiacak. Koleksiyonda yer alan fotograflarda- n biri de ABD'li sanatçı Mary Ellen Mark'a (yanda) ait. Şarkı yazarı Çi ? öldti • MEXICO CITY (AP) — Ünlü çocuk şarkılan yazan ve şarkıası Meksikah Francisco Gabüondo Soler geçirdiği kalp krizi sonucu dun öldü. 83 yaşındaki Soler, Mouco City yakınlarındaki Teicoco'da günleTini astroloji ile ilgilenerek geçiriyordu. Yazdığı yuzlerce çocuk şarkısı radyolardan yayımlanan, tspanyolca konuşulan ülkelerde çok iyi tanınan Soler, "Cri-Cri" lakabıyla anıhyordu. Meslektaşı Othon M.Velez'in bulduğu, çizgi- roman kahramanı olarak ünlenmesini sağlayan Cri Cri, Ispanyolcada çocuklann kriket sporu için kullandıkları bir sözcük. Sahil kenti Veracmz'da doğan, 1925 yihnda Mexico City'ye taşman Soler, 1934 yihnda şarkı sözü yazmaya başlamadan önce boksör ve boğa güreşçisi olarak çalıştı. "Cri-Cri", 1970 yüında müzik dünyasından ayrılmıştı. Tıyatroya polis baskısı • Kültür Servisi — Bulancak Dostlar Tiyatrosu oyunculan uzun süredir siyasi polisin baskısı altında bulundukları ve bu nedenle tnsan Haklan Derneği Istanbul Şubesi'ne başvurduklarını bildirdiler. 1987 yihnda kurulan ve bugüne kadar lsmet Küntay'ın "403. Kilometre", Yılmaz Onay'ın "Bu Zamlar Bana Karşı" gibi oyunlannı sahneleyen topluluk üyeleri oyunun sahneledikleri Bulancak Belediye Düğün Salonu'nda yer alan çalışma odalarının hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatıldığını, ayrıca topluluğun yönetmeni Sezgin Birol Henden'in de dövülerek gözaltına ahndığını söylediler. Ayın fotoğrafı • Kültür Servisi — ÎFSAK'ın her ay düzenlediği ayın fotoğrafı yarışmasının arahk ayı bölumii sonuçlandı. Konusu serbest olan yansmanın siyah beyaz dalda tek seçicüiğıni Mesut Güvenli yaptı. Hatice Tuncer, E.njjİR. Kaban, Cemal Agacıkoglü", Kâzım Zaim, Tulga " * * Karadumanı'nın yapıtlan dereceye girdi. Tek seçiciliğini Ibrahim Zaman'ın yaptığı renkli baskı ve saydam dallannda ise renkh baskıda Selim Güneş, Hacer Karanbk, Mediha Ancan, Cemal Ağacıkoğlu, Yüksel Ersertel; saydam dalında Selim Güneş, Jülide Uludağ, Engin Kaban, Muammer Yanmaz, Cemal Ağacıkoğlu'nun fotoğraflan dereceye girdi. Aksoy'un resinıleri • Kültür Servisi — Beyoğlu'ndaki Töbank Sanat Galerisi'nde Turan Aksoy'un resim sergisi 13 arahk - 8 ocak tarihleri arasında sergilenecek. 1964 doğumlu Turan Aksoy 1986 yihnda Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü bitirdi. Daha sonra Hacettepe 'Yoksa Ben Yok mu Olduırf • Kültür Servisi — Ankara Beyaz Leke Sanat Tiyatrosu 'Yoksa Ben Yok mu Oldum' adh oyunun turnelerini 17 aralıkta Ayvacık'ta, 18 aralıkta ise Gönen'de sürdürecek. Sadık Battal ve Mustafa Kovancı'nın- yazdığı oyunu Servet Yalçm Zeybek yönetti. İNGİLTERE'DE İNGİLİZCE Genel ya da yoğun Ingiluce kursları Fırsı Certificate ve Profidency sınav kurslan Cambndge ve Oxford Unıversıtelen hazırhk kursları Yöneticıler için özel lngilizce One-to-one kurslar Meslekı eğitim Meslekı tngilızce Çocuklar ya da gençlere tatil grupları Au-Pair'lik hizmetleri İngikere"de konaklama hizmetlen BL HİZMETLERİN EN AZ BİRİ SİZİN İÇİN REHBERıNtZ OLABİLİRİZ... Bizı hemen arayın.. GB Lisın OknUan Acralni FEFA AŞ. "" ' MJ/3 FAX: 160 31 10 Trt: U« I» t* - U t U M Araç ruhsatı, taşıma irsaliyesi, sevk irsaliyesi ve vergi karnesi yitirilmiştir. 34 VR 393 BİNALİ COŞKUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle