02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURÎYET/5 *Özal yetkisini kııllanır' • Ekonomi Servisi — Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, Curnhurbaşkanı'nın kullandığı yetkilerle ilgili olarak bir hata varsa bunun anayasada olduğunu savunarak "özal'ı tanınm, yetkilerini sonuna kadar kullanır. Bir santim de boş bırakmaz" dedi. Keçeciler, yurtiçi pertrol fıyatlarını dünya fıyatlanna göre 15 günde bir değiştirebilmek için çalışmaJar yapıldığını da açıkladı. Finans Dünyası Yayın Kulübü tarafından düzenlenen "Körfez Krizi ve Petrol" konulu sohbet toplantısında önceki gece konuşan Devlet Bakanı Mehmeı Keçeciler, "Dünya petrol rezervlerinin yüzde 25'ini elinde tutan bu bölgenin kontrol altına alınabılmesi için Irak'ın Kuveyt'i işgal etmeye zorlandığını" savundu. Sanatçılara ataşelik • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — SHP'li Tayfur Ün, yurtdışında tanınan tüm edebiyatçıların Kültür Ataşesi olarak dış görevlere atanmalarını iste>r erek, "Yaşar Kemal neden Paris'te elçi olmasın, Aziz Nesin neden Moskova'da sanat elçisi olmasın?" diye sordu. Kültür Bakanlığı bütçesi görüşülürken konuşan Ün, Devlet ^ Tiyatrolan'nın Nâzım ' Hikmet'in eserlerini sergilemekten kaçınmasmı da eleştirdi. Bakanlık bütçesi TBMM'de kabul edildi. SemraÖzal, aday . • lç PoUtika Servisi — Curahurbaşkanı Turgut ÖzaTın eşi Semra özal, ANAP Genel Başkanlığı'na. 'şimdilik' aday olmadığmı, ancak milletvekilliği için aday olacağını söyledi. Haftalık Tempo dergisinin sorulannı yanıtlayan Semra özal, Sarıyer ANAP ilçe örgütünden delege .olmasının, siyasete tabandan başlamak anlamına geldiğini belirtti. ANAP'ta kurucu olmadığma pişman olduğunu anlatan Semra özal, genel başkan adayhğı için "Şimdilik düşünmüyorum, ancak kongreye kadar daha epey zaman olduğunu ve o günkü şartlann havasına göre karar verebileceğini" belirtti. Semra Özal, milletvekilliğine aday olacağını bildirdi. Özal- lbrumtay • ANKARA (ANKA) — Cumhurbaşkanbğı Sözcüsü Kaya Toperi, Cumhurbaşkanı Türgut özal ile eski Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay arasında geçen konuşmalann yer aldığı haberlerin gerçeği yansıtmadığıru belirtti. Kaya Toperi dün yaptığı açıklamada, "özal- Torumtay nasıl konuştu başlığı ile yayımlanan haberler tamamen gerçek dışıdır. Yazıda belirtilen şekilde bir konuşma olmamıştır. Kullanılmamış ifadeleri kullanılmış gibi göstermek, ancak engin bir hayal gücünün mahsulü olabilir. Bu şekilde kamuoyunu yanlış yönde bilgilendirmenin sakıncalan aşikârdır" dedi. Çetin: Millete döneriz • MANİSA (Cumhuriyet Ege Bürosu) — SHP Manisa il ve merkez ilçe yönetiminin düzenlediği "Laiklik ve Körfez" panelinde konuşan SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, "Erken seçim sağlayacağına inandığımız an sine-i millete gitmekte bir an bile tereddüt etmeyiz" dedi. Manisa Taç Toplantı Salonu'ndaki panele Manisa milletvekilleri Hasan Zengin, Erdoğan Yetenc, MYK üyesi Ekrem Kangar, PM üyesi Erdal Kalkan, Neccar Türkcan ile Izmir Milletvekili Erol Güngör katıldı. TBKP Istanbul İl Kongresi'nde Kutlu y nun değerlendirmesi' Solun birliği SBP'de sağlandıTBKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu, kongreye katılanlara "Sosyalist Birlik Partisi'ne girmekte tereddüt etmeyin" dedi. Genel Başkan Nihat Sargın da hedeflerinin 'birlik, yasallık, yenilenme' olduğunu söyledi. lç PoUtika Servisi — Türki- ye Birleşik Komünist Partisi Is- tanbul 1. Olağan Kongresi'nde konuşan parti Genel Başkaru Nihat Sargın, hedeflerinin "bir- lik, yasalhk, yenilenme" oldu- ğunu, bugüne kadar yaptıklan- nın bundan sonra yapacaklan- nın teminatı olduğunu belirtir- ken Genel Sekreter Haydar Kut- la, partinin önündeki temel so- runun yenilenme olduğunu, ya- salhk ve birlik konusunda da ye- nilenmedeki kararülığın belirle- yici olacağını söyledi. Çeşitli si- yasi parti ve sendika temsilcile- rinin katüdığı kongreye, SHP Genel Başkanı Erdal Inönii de bir kutlama telgrafı yolladı. Beşiktaş Anıl Düğün Salo- nu'nda dün başlayan ve pazar- tesi akşamı sona erecek olan TBKP, Istanbul tl Kongresi'nde divanın oluşumundan sonra ilk konuşmayı Genel Başkan Nihat Sargın yaptı. Dünyadaki deği- şimlere paralel olarak TBKP'nin de büyük bir değişim içinde bulunduğunu anlatan Sargın, "Kendimizi geçmişin son, gelecegin de Ik halkası ola- rak görüyorum" dedi. Geçmiş- te yapılan hatalara, büyük kit- lesel eylemler gerçekleştirilme- mesine rağmen bayrağın elden düşmediğini, iktidara boyun eğilmedini vurgulayan Sargın, bundan sonraki çalışmalar için birliğinönemliolduğunu belirtti. Sosyalist Birlik Partisi kuru- culanndan Istanbul Milletveki- "KADINLAR VARDIR" — Parti MYK uyesi Yüksel Selek'in "Eşitlenmeyi zamana bırakmayacagız. Hem şimdi eşitlik ve özgürlük istiyoruz. Partimizin erkek partisi olraası ayıbından kurtulması için elimizden geleni >apacağız" demesinin ardından salondaki ka- dınlar rengarenk dövizlerle kürsüye doğru yürüdüler. Kadınlar, dövizleri kürsiinün öniine koydular. (Fotograf: Ugur Saner) li Hüsnii Okçuoglu da konuş- masında, "yeni bir dil, yeni bir anlayış, yeni bir sol ve yeni bir Türkiye arayışında yeni bir sol parti kunna ihtiyacının dogdu- gunu" belirterek "Demokrasi sonınu Kiirt sorunundan ba- gımsız düşünülemez. Kiirt sonı- nu çoziilmeden demokrasinin yerleşeceğine inanmıyorum" dedi. Daha sonra kursuye gelen Genel Sekreter Haydar Kutlu, partinin önündeki temel sorunun yenileşme çizgisi oldu- ğunu, bu çizginin ortasında kal- manın da ölümcül bir tehlike ta- şıdığına dikkat çekerek "Hem yasallık hem birlik konusunda belirleyici olan yenilenmedeki karaıiılıktır" dedi. Marksizmin doğma haline geldiğini, dünyada devletçi sos- yalizmin yıkıldığını, bütün ko- münist partilerin kendilerini ye- nilemek zorunda kaldığını, ko- münistlerin dünyada olduğu gi- bi Türkiye'de de gençlik hare- ketlerini, çevre hareketlerini, fe- minist hareketleri küçümsemek- le yaptıklan yanlışı artık yavaş yavaş fark etmeye başladıkları- nı örneklerle anlatan Kutlu ko- nuşmasını şöyle sürdürdü: "Kapitalist devlete de sosya- lisl devlete de Atatürkçü devle- te de laik devlete de karşıyım. Çiinkii devletin ideolojiye sahip olmasına karşıyım. Devlel de- mokratik olmalıdır. Bugiin ko- münistler olarak eger kendimi- ze bir kimlik anyorsak önce devletçiliğe karşı çıkmalıyız. Emekçi populizmi yapmak ye- rine Türkiye'nin sorunlanna çö- zümler üretmeli ve bunları cesa- retle söylemeliyiz. Türkiye'nin sonınlannı kimin çözecegini. herkesin erken genel seçim iste- diği şu gunlerde. ANAP gidin- ce kimin geleceğini bilmeli, bu sorulara yanıt vermeliyiz. Biz ulusal mutabakat önerdik. Bu ulusal mulabakaü yapacagımız kişi ve kuruluşlarla partilerie or- tak yanlanmızı, yakınhklanmızı söylemede de cesur olmalıyu. Kutlu, şu anki kargaşa sona erdiğinde söylediklerinin doğru olduğunun anlaşılacagını belir- terek, sosyalistlerin birliği konu- sunda da şu görüşleri dile getir- di: "Sosyalist Birlik Partisi'ne girmekte tereddüt etmeyin. Ben tarafım. Ama eger tereddüt ederseniz, bugün verdiginiz mü- cadele yanm kalır. Bugün söy- lediklerimizi, savunduklannuzı hayata geçirmek için solun bir- liğine ihüyaç vardır. Bu da şu anda Sosyalist Birlik Partisi'nde sağlandı." İZLENİMLER 'Devrimci erkeğin ayağının altındaki kadın' ŞENAY KALKAN Beşiktaş'taki Anıl Düğün Salonu sos- yalistlerin birlik çalışmalan çabalarında önemli bir yere sahip. Sosyalistlerin bir- liğinin olup olamayacağı, sosyalistlerin birleşerek bir parti kurup kuramayaca- ğı, kurulursa bu partinin nasıl olacağa kamuya açık otarak çoğunlukla bu sa- londa tartışıldı. Dün de toplantının adı her ne kadar TBKP İstanbul 1. Olağan Kongresi de olsa alttan alta sosyalistle- rin birliğinin tartışmasına sahne oluyor- du Anıl Düğün Salonu. Salondaki masalar geceki düğun dü- zenindeydi ama sahnede bu kez orkest- ra yerine TBKP'nin pankartı ve kürsü vardı. Yıllardır "iUegaT olan TBKP'nin 'Tıili legalite" yaratarak yaptığı İstanbul kong- resinin salon düzeni, yasal olarak kuru- lan oteki siyasi partilere taş çıkartacak düzeydeydi. Gelenlere "salondaki konumlannı" beürtir kokartlar veriüyor, gorevliler, gelenlere yerlerini gösteriyor, konuşmacılann söyledikleri hemen özet- lenip basın mensuplarına dağıtıhyordu. Delegelerin yakasını kırmızı karanfiller, konuklarınmasalarını rengarenk kasım- patılar suslü>ordu. Konuşmacılann sözlerı ne sloganlarla ne de Iaf atmalar- la kesiliyordu. Alkışlarda bile ölçülülük dikkati çekiyordu. MYK üyesi Yüksel Selek'in "partili bir kadın olarak" yaptığı konuşma sonun- da salondaki kadınların toplumdaki ve partideki kadın ayrımcılığını eleştiren dövizler taşıyarak oturduklan yerlerden kürsuye doğru yürümeleri kongrenin en heyecanlı bölümu oluyordu. Kadınların bir anda rengarenk dövizlerle ayağa kal- kıp sahneye doğru yürümelerine şaşıran erkekler çabuk toparlanıp alkışlarla ka- dınlara "destek" veriyordu. Dövizler ara- sında en çok dikkati çeken de "Her dev- rimci erkeğin ayağının alünda bir kadın vardtf" yazılı olandı. Sosyalist Birlik Partisi'nin Kurucular Kunıltayı öncesinde TBKP Parti Mecli- si'nin aldığı "Birliğe koşulsuz kaülma ve üyeleri serbest bırakma" eğilim kararı tartışmaları, kongre salonunda da arka masalardaki "ugultu"ya dönüşmüştü. Bu kararla "partinin bir tabela partisi- ne dönüşüp 141-142'ye karşı verilen mü- cadelenin sona erecegini" düşünen "muhalefet" Genel Başkan ve Genel Sekreter'in konuşmalanndan alacağı me- sajı bekliyordu. Mesaj açıktı: Sargın da Kutlu da birliğin kaçınılmazlığını vurgu- lamış ve bunun da şu anda Sosyalist Bir- lik Partisi'yle sağlanabileceğini net ola- rak söylemişlerdi. Konuşmalann sonun- daki tempo tutmaya donüşen alkışlar da birlik fikrinin genel kabul gordüğü şek- linde yorumlamyordu. Yine de kongre biterken "Oturup degerlendirecegiz" di- yenler de vardı. "Degerlendinneleri" bit- meden ve kendi aralarında bir karara varmadan da eleştirilerini kamuya açık- lamak istemiyorlardı. Divan başkanının zaman zaman uyarılarına neden olan "arka taraftaki uğultularda" dile getiri- len eleştirilerin salon duvarlannın tanık- lığına bırakılıp bırakılmayacağı da bu- gune kalıyordu. CÜNEYT ARCAYÜREKyazıyor "Tek Adam, Mek Adam" Olayı... ANKARA — V&kınlarda TÖ'yü görenler "sinirii ve durgun" olduğunu söyiüyor. Bu gözlem, birdeğil birkaçciddi kayna- ğın ortak yargısı. TÖ sinirli olmasın da kimler olsun? İçerde yok olan pres- tijini Iraksavaşına katılarak kazanmayı hesaplıyordu, olmadı. Başkanlık sistemi tartışmalarını tekrar açarak yıtip giden güveni yeniden sağlamayagirişti. İstediği sonucu alamadı- ğı gibi yakın çevresinden de tepkiler başladı. Irak savaşına katılmaya kamuoyu, muhalefet direniyordu. "FÖ'nün fazla önemsediği yoktu kamuoyunu, muhalefeti. ikin- ci bir darbe gelince ayıldı. TSK'nın savaşa hayır dediği du- yuruldu. Önemli odak noktalarının direndiği yetmiyormuş gi- bi son gunlerde Başbakan Akbulut da savaş karşıtlarına ka- tılmaz mı? Tek emeli, tek amacı savaş, gerçekleşmiyor. Bir başka tek emel, tek amaç raydan çıkıyor. "Tek adamlığa" homurtular giderek güçleniyor. Sinirlenmesin de ne yapsın? Yalnız kaldığında başını elleri arasına alıp düşünen TÖ, çevreyle görüşürken nasıl durgun olmasın? Küçük bir ma- nevrayla başından atacağına inandığı Akbulut bile yeri gel- diğinde buyruk nitelığindeki sözlerine veya yerleştirmeye ça- lıştığı kişisel geleneklere, kurallara artık karşı çıkıyor. Şu sıralar Akbulut'u dışlamaya mecalsiz görünüyor. To- rumtay'ın gizemlerle yüklü istifası hâlâ tartışılırken orta ye- re bir de Akbulut serüveni çıkarmaya siyaset zemini elve- rişli değil. Akbulut'un "Şahıslar üzerine devlet çatısı kurulmaz" sö- zü, TÖ'yü sinir etme- ye yeter de artar bile. . . _ _ . D önceden 'siya- Hangı konuyu? Erken i Mli'i ii y SciSSf^S!» ç Meclis'in işiyse son gunlerde çevresi- KUŞKUSUZ teK i b " k adamlıöa yol açacak S anayasa değişlkliği yargıian de- tartışmalarını liderlerle ğgirecekniteliktesa-r e s m j f e ş t i r m e k isti yOn Akbuiutun Körfez Kısacası basındaki krizinde hükümete fanrii riavimivle* ikinci bir yetki verilme- «6/10/ aeyimiyie karşı çıktıktan "zıvanadan çıkan tek çıkışlarını gölgeliyor. Olayini BU -siyasai yukuar Cankaya'da y u z u n d e n s o y l e d ı ğ ı ' . . . . - ' , "doğruiarr uyguiama goruşmeye çalışıyor. alanında kullanabile- cek mi? Bu yüzden son irdelemeleri her çevrede kuşkuyla karşılanıyor Hükümet başkanının kimi "doğrulan" -örneğin savaşa karşı çıkmak gibi- Necip Paşa'nın ıstifasından son- ra açıklaması bir başka ilginç nokta değil mi? Bir beklenti daha var: Akbulut, TÖ'ye bakalım ne kadar dayanacak? TÖ'yü sinirli ve durgun görenler, TV'ye Demirel çıkınca söylediklerini "pürdikkat dınlediğini" yayıyorlar. Bu bilgiler, başka bir kanıyı güçlendiriyor. TÖ'nün Demirel'den "bir işaret" beklediğini söyleyenlere rastlanıyor. Oysa TÖ'nün do- ğasına özgü daha değişik oyunlar hazırladığı varsayılabilir. SHP ile DYP'nin ctak görüşler saptamaya giriştikleri şu gun- lerde olası olumlu sonuçları baltalamak gibi... Bir araya ge- lenler arasındaki köprüleri atmak için; İnönü, Demirel'in ar- kasından gidiyor diyerek SHP kamuoyunu ortak çahşmala- ra karşı ayaklandırmak gibi... SHP-DYP'nin bir araya gelmesiyle başlayan gelişmeler- den çok rahatsız. Bir yaodan da başka denemeler yapıyor. "Muhalefet liderleri -Çankaya'ya- gelsin, konuşalım" diyor. Hangi konuyu? Erken seçim Meclis'in işiyse kuşkusuz tek adamlığa yol açacak anayasa değişikliği tartışmalarını lider- lerle resmileştirmek istiyor. Kısacası basındaki kendi deyimiyle "zıvanadan çıkan tek adam, mek adam" olayını liderlerle Cankaya'da görüşme- ye çalışıyor Muhalefet liderleri ise dün soruyordu: Gereği yokken, meş- rûiyet arayışları içinde bizi çağırmayı planlayan "tek adam, mek adam"la neden bir araya gelelım? 424'ün iptaline tepkiler: Anayasaya aykırı olduğunu şimdi mi anladılar?ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Bakanlar Kurulu'nun, Anayasa Mahkemesi'nin iptal baş- vurusu nedeniyle incelediği 424 sayılı kanun hük- münde kararnameyi kaldırarak içerdiği konulan yeni bir kararname ile düzenlemesi tepkilere ne- den oldu. Anayasa Mahkemesi'ne yakın kaynak- lar, iptali beklenen KHK'nın yenilenmesini "ka- nuna karşı hile" olarak nitelendirirken, mahke- meye intikal eden konularda, "içeriden dışarı- ya bilgi sızdınldığım" iddia ettiler. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, hukümeti eleştirerek "Anayasaya aykın olduğunu şimdi mi anladı- lar? Şimdiye kadar akıllan neredeydi?" diye sordu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Darıcıoglu da söz konusu kararname ile ilgili olarak açılan ip- tal davasının son gelişmelerden sonra duşüp düş- meyeceğinin salı günü gündeme geleceğini söy- ledi. Bu arada bir süre önce kararname uyarınca kapatılan "2000'e Dogru" dergisinin Genel Ya- yın Yönetmeni Doğu Perinçek de yeniden düzen- lenen Olağanüstü Hal Kararnamesi ile derginin yeniden çıkmasımn mümkun olacağını belirtti. SHP lideri înönü, bu konuda yaptığı değer- lendirmede, söz konusu kararnamenin Anaya- sa Mahkemesi'nce iptal edilmesinin "yüksek ola- sılık" olduğu yorumlanna dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Necdet Darıcı- oglu ise SHP'nin 424'ün iptali ile ilgili açtığı da- vanın düşüp duşmeyeceği hakkında, görüş bil- dirmesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Da- rıcıoğlu, 18 aralık salı günu Olağanüstü Hal Ka- rarnamesi davasının esas incelemesini sürdure- ceklerini kaydetti. Dancıoğlu, "Salı günü kul- lanacagım oyu etkUeyecek bir gönişü sergilemem mümkün degil. O itibarla salı gününe kadar bek- lemek ve müzakerelerin sonrasında oluşacak ka- rara göre değerlendirme yapmak daha doğru ola- caktır. Açılan davanın konusu kaldı mı, kalma- dı mı doğruîîLiunda bir değerlendirme elbette sa- lı günü gündeme gelecek. Incelenecek ve değer- lendirilecektir" dedi. Anayasa Mahkemesi'ne yakın çevrelerden edı- nilen bilgilere gore 424 sayılı KHK ile ilgili ola- rak bundan sonra yapılacak işlem şunlar ola- bilecek: 1- Bakanlar Kurulu'nun kabul ettiği yeni KHK Anavasa Mahkemesi'nin salı gunku birleşimin- den önce Resmi Gazete'de yayımlanırsa \e aynı konuları içererek "ilga" ediyorsa, mahkeme da- vayı "konusu kalmadığı" gerekçesivle goruşe- meyecek. 2- BakanL: Kurulu'nun yaptığı değişiklikler- den bir kısm; iptal davasında soz konusu olan kararnamedeki bazı unsurları içerıvorsa Anayasa Mahkemesi yalnızca bu unsurları karara bağla- yabilecek. TBMM, DIŞIŞLERİ BLTÇESİNİ KABUL ETTİ 'Savaşa girme niyetimiz yok' Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde konuşan Bakan Alptemoçin, ABD'nin Irak'a müdahalesi durumunda "Türkiye de savaşa girecek" diye bir şeyin söz konusu olmadığma söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Dışişleri Bakanı Kurt- cebe Alptemoçin, Körfez poli- tikalanmn barışçı düşüncelerle biçimlendirildiğini belirterek "Türkiye'yi savaşa sokma niye- timiz yok" dedi. Dışişleri Bakanlığı 1991 mali yılı bütçe tasansının TBMM Ge- nel Kurulu'nda görüşülmesi sı- rasında konuşan Alptemoçin, Türkiye'de Körfez krizine üiş- kin bütün olasılıkların açıklık- la konuşulduğunu, bu açıklığın savaş yanlısı olmak anlamına gelmediğini, içinde "caydıncılık" unsuru bulundu- ğunu söyledi. Alptemoçin, dünkü Bakanlar Kurulu toplantıst nedeniyle ön- ceden hazırlanan yazıh konuş- ması yerine iç politika tartışma- larına ağırlık veren klsa bir ko- nuşma yaptı. Körfez krizi ile il- gili olarak Türkiye'nin BM ka- rarlarına uvduğunu belirten Alptemoçin: "Biz Körfez'deki durumu 2 agustosun öncesine dondürmek için Irak'ı zorlayacak bütün on- lem ve kararlan destekliyonız. Ancak ABD'nin Korfez'de as- keri bir harekâta katılması Türkiye'nin de gireceği anlamı- na gelmiyor. Amerika savaşa gi- rerse illa ki biz de gireceğiz di- ye bir şey yok" dedi. Butçe görüşmelerinde SHP adına söz alan tstanbul Millet- vekili Ismail Cem ise sahibi gö- zükmeyen, sorumlusu belli ol- mayan bir dış politika ile karşı karşıya bulunulduğunu belirte- rek Körfez politikalannda ateşle oynandığını ve ciddi yanlışlar yapıldığını söyledi. Cem, Sad- dam Hüse>in'in yönetimden ay- rılması olasılığı göz önünde tu- tularak Irak'ı paylaşma senar- yolannın Türkiye'de hazırlandı- ğım ve daha sonra bunlardan vazgeçilmeye çalışıldığını da dile getirdi. TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerden sonra Dışişleri Bakanlığı 1991 mali yılı bütçesi 801 milyar 312 milyon TL oia- rak kabul edildi. D U Y U R U İnsanlık tarihinde hiçbir güç ve hiçbir yasa insanların anadilleriyle konuşmalarını engelleyemedi ve engelleyemez. İnsan Hakları Derneği Cenel Kurulu'nda Anadili KÜRTÇE ile konuşan Diyarbakır delegesi VEDAT AYDIN ve çevirisini yapan İstanbul delegesi AHMET ZEKİ OKÇUOĞLU'nun tutuklanmalannı protesto ediyoruz. Duruşması 18.12.1990 Salı günü Ankara DCM'dedir Ahmet ESKIYECEK Al> ŞIMŞEK. Alı BAL. Alı TAYFUN. Azize KANMAZ, Atilla TÜRKEL. ARıza KIRAN, Abdullah Gunduz; Abdulvahao KAYA. Ayhan AY. Ayşe GÜLOGLU, Alı Haydar Fırat. Adnan EKMEN, Arman YlLOtZ, Azı- ze ULUC. Alı KURAN. Azad ANIK, Abdullah CALrŞKAN, AHakım CUVEN, Alı ihsan MALTAŞ, Ahmet AZİZOCUJ. Abdullah BULUT, Ahmet YILMAZ. Adil HAIME, Ahmet BAYKA. Bakır INANÇ. Behzat ÖNCEN, Behlül YAVUZ. Berrın MUTEVELLIZADE. Bakı MERCAN. Bedrettın KARAB0<X Bergudan TEK. Cevat CÖÇE, Cabbar LEY- CARA, Cemıle BUYÜKKAYA, Cemal MIRAN. Cemşıt BİLEK. Celal PARLA. Cuma YİĞİT, Cahıt EKMEN. Cevat DOCRU, Eyyup SANCAR, Evın TOKMAK. Çetin KARADEMİR. Cıvan KIRMIZITOPRAK, Dılan KILIÇER, Dıyar KAY- DUN. Delyadıl KARAKAŞ, Denız AYDIN. Dlovan KARAKOÇ, Duran BARIŞ. Erol CAN. Eşref YAŞA Erdem CEN- CAN. Emıne TURAN, Fevzı VEZNEDAROCLU. Fethı CUMÜŞ, Ferhat DORAN. Faık YAKMAN, Feride LAÇİN. Fahrı AKDOĞAN. Fent SÖKER, Faruk PARLAMIŞ, Faık AYAZ. Fehmı TEK. Cülan TANIŞ, Cülıdar ALTiNDACi Husnıye ÖLMEZ, Hikmet ATA. Harun EFE. Hatıp DICLE. Haluk YILDIZHAN, Huseyın ASLAN, Hasan BEKSEK. Huseyın TAYFUN, Hakan MERTOCLU. Harun CENCİZ. H İhsan AYDIN, Hasıp AY, Hamıt TEKİN, Hasan İDİKURT Hakan ÖZALA. Hayn YILDIRIM, Huseyın SAClLNIÇ, HanifI AMAÇ, Hafız UZUN, Haşım ÖZKOYUNCU, Hayrettin YILDIZ, Harun BUHAN, Hanıfı AKMAN, ismaıl BEŞIKÇI, ihsan CEDİK, llhan DİNÇ, İlhamı TRAK, ibrahim BAY- KAL, ihsan ZOROCm ihsan DURAK, İbrahim BAYKAL, ilamettın DAKMAN, ihsan KAZICI. Kutbettm ARZU, Kutfcettın YILDIZ Kadrı VARIŞLI. Kazım DERE, Leyla ZANA, Mustafa KARASU, Mehdı ZANA. Muzaffer AYA- TA, Mahmut AĞAMOLA Mehmet VURAL, Mustafa ÖZER, Mahmut YEŞİL, Mehmet YÜCEL, M.Beşır YILMAZ. Mustafa DORAN Murat AKKOYUN, Metın AKIN, Mehmet TAŞKIRAN, Mıraç YALÇINDAt Mustafa TARI, Meh- met KILAVUZ. M Emın ŞIMŞEK Mustafa ÖLMEZ, Mustafa MENCÜTEK, MArıf ALTUNKALEM. Metin AÇAN, Musa ÇELİK. Mahmut KARAŞIN Merd ARŞIMED. Mahsum YÖRÜK, Mehmet KARADENİZ. Mekı EKTİ. MSait GULLU, MSerhat GULLU. Mehmet AKTARL!, MAIı ÇELİK, Mustafa OKAN, Mahmut DEMİREL, Mertem ÇA- KAR, MŞırın AYDIN. MŞerıf AYDIN, Mehmet AYDIN, Mehmet ALKIRTAŞ, MEmın AKTAR, Mumtaz ÇERÇEL. Murat ASLAN, Mehmet CIBRAN, Mehmet AKGÜN, MZekı BUDAK, Mahsum ZACLİ, MCevat BİRTANE. Mu- hıttın DURSUN, Mehmet ATA, MŞakır IPEKYUZ, Mehmet KÖSEOCLU, Neymetullah CüNDÜZ, Necati AY- DIN. Nazdar KAHRAMANER, Nazan KARAASLAN, Neslıhan ÖZKAN, Nurettın YAŞAR, Orhan KOYUNCU, Os- man AYTAR, Özgur GENCAN. Ömer TEKİNÖZ, Remzı AVCI, Refık KARAKOÇ, Remzı TEKKAL. Ruşen MAT, Remzıye EVRAN, Rojm AMAÇ, Remzı AZİZOĞLU, Sakıne CANSIZ, Selım ÇURUKKAYA. Sabn OK, Sıracettin KIRICI, Salıh ŞtVIŞEK. Sezgm TANRIKULU, Sevtap YOKUŞ, Sedat YURTTAŞ. Salıha GURBÜZ, Semih OKTAY, Sa- lıh GUNEŞTEKIN, Seyıthan ÇIÇEK, Selahattın GUVENÇ, Sadık KARABULUT, Sezaı KARAASLAN, Sıtkı BORA. Sıdar AVŞAR, Sadun YARUK, Seyfettın BALÇIK, Selahattın SÖCUTÇU, Salım BOZKUR, Salıh AYDIN, Şehmuz AClRMAN. Şlsmaıl BEDIRHANOGLU, Şukru ERCIYES. Şakır DEMİR, Şerıf GÜNDÜZ, Şehmus KAYA. Şükran AY- DIN, Şukru KAHRAMANER, Şehmus GÜNER, Şehmus YAVUZ, Şahab AMAÇ, Şükru BEKTAŞ. Talat İNANÇ, Tahır ULUC. Turan KONT, Turan SEYFİOCLU. Umıt USLAN. Vehbı ALDATMAZ, Vevsı ONAT, Veysel DOĞRU, Veysı AYDIN, Yılmaz DAĞLUM, Yaşar AKKURT Veysı ÇEVRİM, Yusuf ERUNELİ, Yahya EKMEKÇİ, Zern İNANÇ, Zulfukar ASLAN, Zekı TUTAL. Zulfukar GÜMÜŞ, Zeydın DELİDERE, Zerdeşt YEŞİLIRMAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle