03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/15 Thatcher'ın ilk demeci • LONDRA (AA) — Ingiltere eski Başbakanı Margaret Thatcher, görevden aynldıktan sonra verdiği ilk demecte, ülkesiyle ilgili düşüncelerinin çoğunluğunu gerçekleştirebildiğine inandığını kaydederek "Pişmanlık duyduğum hiçbir şey yok" dedi. Avam Kamarası'nın yayımladığı bir dergiye demeç veren Thatcher, "Yine yönetime gelseydim, politikamda herhangi bir değişiklik yapmazdım" şeklinde konuştu. Şevardnadze'den Türkiye'ye övgü • MOSKOVA(AA) — SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, "Türkiye, uluslararası alandaki otoritesiyle Körfez bunalımının çözüm sürecini etkin ve olumhı bir biçimde etkileyebileceği gibi, Ortadoğu'daki öteki sorunların çözümünde de aynı yönde rol oynayabilir" dedi. Resmi haber ajansı TASS'ın bildirdiğine göre, Şevardnadze, önceki gece Ankara'dan Moskova'ya dönerken, uçakta Sovyet gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu görüşünü Turk hükümetine de ilettiğini ve bölgedeki sorunlann çözümünde Türkiye'nin katkısını beklediklerini" belirtti. Polonya'da yeni hükümet • GDANSK (AA) — Polonya'da geçen hafta sonu devlet başkanhğına seçilen Lech Walesa, Jan Olszewski'yi yeni hükümeti kurmakla görevlendirdi. Walesa'nın sözcüsü Andfzej Drzycimski AFP'ye yaptığı açıklamada, 60 yaşındaki Olszewski'nin Dayanışma yönetiminin eski danışmanlarından olduğunu söyledi ve Walesa'nın hükümetin kurulması için ön görüşmelere başlamasmı istediğini belirtti. Yeni başbakanın atanmasının Walesa'nın devlet başkanhğı töreninden sonra olacağmı belirten sözcü, bu törenin parlamentoda 22 aralıkta yapılacağını kaydetti. Muhalefet birleşti • BÜKREŞ (AA) — Romanya'da muhalefet partileri, Ulusal Selamet Cephesi (USC) hükümetine karşı bir koalisyon oluşturdu. Romanya Parlamentosu'ndaki en büyük 6 muhalefet partisi bir araya gelerek, USC hükümetine ve Devlet Başkanı Ion Iliescu'ya karşı demokrasiye geçiş için Ulusal Kongre adında bir birlik kurdu. Bu arada. Romanya'da komünist rejimin yıkılmasıyla sonuçlanan 1989 aralık devriminin yıl dönümü yaklaşırken, giderek yayılan hükümet karşıtı gösterüer ülkedeki siyasi havayı gerginleştiriyor. Temeşvar kentinde dün yaklaşık 5 bin işçi ve öğrenci gösteri yaparak Iliescu ve Roman'ın istifasını istedi. 50 bin öğrencinin çeşitli kentlerdeki okullarda başlattığı oturma grevi devam ediyor. ANC'den ATye kınama • JOHANNESBURG (AA) — Avrupa Topluluğu'nun Güney Afrika Cumhuriyeti'ne karşı uygulanan yaptırımlan yumuşatma karan, Pretoria hükümeti tarafından memnuniyetle karşüanırken, Afrika Ulusal Kongresi tarafından kınandı. Dışişleri Bakanı Pik Botha, AT kararının Güney Afrika'nın dış ilişkilerinin düzeldiği yeni bir dönemin başlangicı olduğunu söyledi. Nelson Mandela'nın başkan yardımcısı olduğu Afrika Ulusal Kongresi (ANC), AT kararını bir talihsizlik olarak niteledi ve ırk ayrımının temel kurumlannın hâlâ varlıklarını sürdürdüğünü belirtti. Güvenlik güçleri ile göstericiler arasındaki çatışmalarda 2 ölü, 127 yaralı var Fas'ta genel greve kan bulaştıFas'ın Fez kentinde 24 saatlik grev çağnsına uyanlarla uymayanlar arasında çıkan çatışmalarda ölü sayısı ile ilgili farklı bilgiler geliyor. Hükümet önce olaylarda ölen olmadığını söylerken dün vapılan açıklamada iki kişinin öldüğü bildirildi. Sendika yetkilileri ise ölü sayısının 30'a yaklaştığını ileri sürüyorlar. Greve çıkan işçilerle ilgili olarak da sendika, işçilerin yüzde 80'inin karara uyduğunubelirtirken hükümet, grevin etkili olmadığını savunuyor. Dış Haberier Servisi — Fas- li dışan çıkardıklannı duyurdu. ta önceki gün yapılan 24 saatlik Reuter'in haberine göre çıkan genel grev sırasında kanlı olay- olaylar sırasında beş yıldızlı Me- lar çıktı. Göstericilerle güvenlik rinides Oteli yerle bir oldu. güçleri arasında meydana gelen MAP, otel personeli ile müşte- rilere bir zarar gelmediğini du- yurdu. Fas'ın Fez kentinde gos- tericiler zincir, demir çubuk ve bıçak kullandılar; karakollara, KİMLİK KARTI FAS çatışmalarda 2 kişi öldü, 127 kişi de yaralandı. Resmi haber ajansı MAP, çoğunluğunu öğrencüerin oluşturduğu gösterilerde otelle- rinateşe verildiğini, kurtarma ekiplerinin müşterilerle persone- postaneiere, bankalara ve dük- kânlara saldırı düzenlediler. Dükkânlan yağmalayanlardan 110'unun tutuklandığı belirtildi. AA'nın haberine göre Fas or- dusunun Fez kentinin tamamın- da devriye gezdiği, ancak şu ana kadar müdahale gerektiren bir durumla karşılasmadığı belirtil- di. Resmi kaynaklardan edinilen bilgilere göre kentin ana kavşak- larına makineli tüfekler yerleş- tirüdiği, zırhlı araçlann da çeşitli Nüfus: 25.380.000 (1989) Resmi dil: Arapça Din: % 99 Sünni, Müslüman Başkent: Rabat Yönetim biçimi: Anayasal monarşi Devlet Başkanı: Kral Hasan Başbakan: Izzettin Laraki Savunma harcamalan: % 6.5 GSMH bölgelere mevzilendirildiği kay- dedildi. Düzenin yeniden sağ- lanması için jandarma birlikle- rinin de polislere yardıma ol- duklan ve kraliyet jandarma birliklerine ait helikopterlerin kent uzerinde uçtuklan ifade edildi. Olaylar, Fas Genel Işçi Sendi- kası (UGTM) ile Demokratik İş- çi Konfederasyonu'nun (CDT) Para birimi: Dirharn GSMH: 13.1 milyar dolar (1986) Kişi başına ulusal gelir: 630 dolar (1984) tthalat: 4.2 milyar dolar (1987) Ihracat: 2.8 milyar dolar (1987) Okuryazarlık: Vo 70 aldığı 24 saatlik genel grev ka- rarına uymayan kamu daireleri- ne saldırılması ile başladı. AFP'nin haberine göre sendika yetkilileri ilk gün yaklaşık 30 ki- şinin öldüğünü açıklamış, ancak bu, hükümet tarafından yalan- lanmıştı. Olaylann Fez ken- tinde başlaması, bu kentte ilerici üniversite öğrencileri ile kökten- dincüer arasında zaten belirli bir Seçim heyecanı Dış Haberier Servisi — Muhammed Erşad'ın halk ayaklanması sonucu devrüdiği Bangladeş'te 2 martta yapılacak seçünlerin heyecanı başladı. Diplomatların, gelecek devlet başkanı olarak değerlendirdiği ülkenin iki ünlü kadını, taraftarlarına seçim konuşmalan yapmaya başladılar bile. Askeri darbe sonucu geldiği iktidan süresince Erşad'a karşı muhalefet yürüten Avami Birliği lideri Şeyh Hasina ile Bangladeş Ulusal Partisi lideri Begüm Halide Ziya'nın karşısında hiçbir adaya fazla şans tanınmıyor. Begüm, önümüzdeki yıl yapılacak seçimlere katılacaklarını açıkladı. Geçici Devlet Başkanı Şahbüddin Ahmed, 2 Mart 1991 tarihinde seçimlere gidileceğini açıklamıştı. Avami Birliği lideri Şeyh Hasina'nın da taraftarlarına seçimle ilgili olarak seslenmesi bekleniyor. Avami Birliği daha laik ve Hindistan yanhsı politikalar izlerken Bangladeş Ulusal Partisi Müslümanlığa daha çok önem vermekle ve bağımsız olmakla tanımyor. Bangladeş'in her iki kadın lideri, siyasete akrabalarırun ardından girmiş olan özelliğini birlikte taşıyorlar. Şeyh Hasina, Bangladeş'in ilk devlet başkanı olan Mucibur Rahman'ın öldürülmesi sonucu parti liderliğini üstlendi. Begüm Halide Ziya da 1981 yılında bir suikast sonucu öldürülen Ziyaür Rahman'ın eşi olarak onun yerine geçti. UMUT VE ACI — Umudunu 2 martta yapılacak seçimlere bağlamış olan Dakkalı bir kadın, Er- şad yanldannca birkaç gün once evinin yakılmasının acısından henüz kurtulamamış. (Reuter) • Mesut Yümaz'dcm sert eleşüriler ve muhalefet partilerine tavsiyeler: "Sine-i millet fırsaü kaçınlmışur..." • Nur arük bitpazanna değil antika ve tablo müzayedelerine yağıyor. Borsa'yı riskli bulan işadamları ve sosyetenin antikaya hücumu, baştan sona fotoğraflarla. • Tiyatrolarda cinsellik ve çıplakhk salgınıv başladı. Cinsel organlardan maket ve dekorlar, yan çıplak oyuncular... • Sabahattin Ali ve Madonnalanna devlet desteği. Öyküler hem film oluyor hem de TV'ye dizi. • Deniz Gökçe futbol liginin ilk yan yılını HAFTAUK HABER DERGİSİ Semra Özal'ın ilk siyasi demeci: "Genel Başkanhğa aday olmayacağım ama milletvekili olacağım... 92'ye kadar seçim olacağmı sanmıyorum... ANAP kurucusu olmadığıma pişmanım... Sırada Efe Özal var... Borsa'da zarar ettiklerim... Elvan'ı yetiştiriyorum... Parti'yi Turgut beyle biz kurduk..." değerlendirdi. • Okullanndan ablan askeri öğrenciler Avrupa insan haklan divanına başvurmaya hazırlamyor. gerginliğin var olmasuıa bağla- myor. Resmi yetkililerin Fez'de durumun normale döndüğü şeklinde yaptıklan açıklamala- ra rağmen sendika üyeleri, ülke- nin kuzey kentleri Tangiers, Te- tııan, Kenitra ve Gidi Slimane ile Ain Taoujdate'de olaylann sür- düğünü belirttiler. Göstericilerle güvenlik görev- üleri arasındaki gösterilerin, gü- ney kentlerinden Agadir'e de sıç- radığı bildirildi. Tangiers'de olaylann, en büyük işçi mahal- lesi olan Beni-Makada'da yo- ğunlaştığı bildirildi. Sendikanın başta, 250 dolar olan aylık maaşın iki katına çı- karılması olmak üzere bir dizi talebinin kabul edilmesi amacıy- la aldığı grev karanna uyulup uyulmadığı konusunda da çeliş- kili açıklamalar geliyor. Sendi- ka yetkilileri, grev karanna işçi- lerin yüzde 80'inin uyduğunu ileri surerken, hükümetten yapı- lan açıklamada kamu işyerlerin- de çahşmalann surdüğü, belir- tüiyor. UGTM tarafından yapılan açıklamada grev kararına Fez kentinde yüzde 100 oranında uyulduğu, kentteki 340 dükkâ- nın yanı sıra bankalann ve ben- zin istasyonlarının da kapah ol- duğu duyuruldu. Hükümetin yaptığı açıklamada, ülkede bu- lunan 40 fabrikanın yaklaşık yüzde 10'unun grev karanndan etkilendiği kaydediliyor. Kazablanka ve Rabat kentle- ri sakinlerine dayandınlan ajans haberlerinde, bazı fabrikalann kapah olduğu, ancak pek çok kamu işyerinde çaiışüdığı, haya- tın normal olduğu belirtiliyor. Bağımsız kaynaklardan alınan bilgilerde, grevden en çok eğitim kurumlanmn etkilendiği kayde- diliyor. 'KöRFEZ KRİZİISDE ABD'NÎS TÜRKİYE'DES TALEPLERl Washington yokluyor ABD, Baker'ın ziyaretiyle Körfez'de olası bir çatışmada Ankara'nın desteğinin ne boyutta olacağını anlamaya çalıştı. — 3 — UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD Dı- şışleri Bakanı James Baker'ın kasım başmda Ankara'ya yaptı- ğı ziyaret Amerika'nın dev TV istasyonu ABC'nin akşam ha- berlerinde söyle bir manzara ile yansıtılıyordu: Irak ile sınınna yüz binlerce asker yığan ve bununıa Irak'ın en az 100 bin kişilik gücünü ku- zeyde çivileyen bir Türiye, ekran- da Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve James Baker el sıkışıyorlar. Özal, sık sık konuğunun yüzü- ne dönüp bakıyor. Yüzünde mutlu bir ifade. i Baker'ın bu gezisinin amacı neydi? öncelikli amacı; Baker'ın ilk Körfez turunu yaptığı ağus- tos ayından bu yana geçen sü- rede ABD'nin bölgedeki mütte- fiklerinde nabzın hangi yönde attığuu kavramaktı. Baker'ın bu gezide kafasında hangi sorular- la Türkiye'ye geldiğine bakma- dan önce bir parantez açarak, Türkiye'nin aradan geçen üç ay içinde nasıl bir değişim geçirdi- ği incelendiğinde şöyle bir tab- lo ortaya çıkıyordu: Türkiye'ııin tavrı Ankara, Irak'ın Kuveyt'i işga- linden sonra gayet atak politika- lar izlemişti. Sadece Batı ile bü- tünleşme sürecine girmiş bir ül- ke olarak katıldığı arnbargonun öncüsü olmakla kalmamış, ay- nı zamanda bir askeri çözüme itirazı olmayacağı izlenimini ver- mişti. Öte yandan Ankara, ABD'nin hızlı bir müdahale ile Irak rejimini devre dışı bıraka- cağı izleniminde olan Türk yük- sek makamlarının verdiği de- meçlerle de ön plana çıkmıştı. Türk makamlan o dönemdeki özel sohbetlerinde bir yandan eğer Amerika üs isterse "hayır" denmesinin güç olacağını vurgu- larken, diğer yandan da bir sa- vaş sonucunda "bölge siyasi coğrafyasının değişebileceğini", dolayısıyla Türkiye'nin bölgede arzulamadığı oluşumlara sahne olmasını önlemek için aktif dav- ranması gerektiğini kaydediyor- du. Bu durumun yarattığı tedir- ginlik dolayısıyladır ki Cumhur- başkanı Özal, ABD'ye geldiğin- de tüm dikkatini Amerika'nın müdahale edip etmeyeceğini kavramaya verdi. Özal, sırf bu- nu kavramak için ABD gezi programı hazırlanırken Bush ile görüşmesinin ikili olmasım ar- zulamıştı. Ancak Bush, yaban- cı devlet adamlan ile yalnız ola- rak görüşmediğinden bu arzu yerine getirilemedi. Özal'ın programı hazırlamrken Türkiye bu yönde çok ısrarlı olunca, Be- yaz Saray önce "peki" dedi, ama görüşme günü geldiğinde Bush, bir aynntı konusunda bilgi ver- mesi için Dışişleri Bakanı Ba- ker'ı içeri çağırttı ve bir daha da çıkarmadı. Böylece ne ikili bir görüşme yapılabildi ne de Cum- hurbaşkanı Özal Amerika'nın Irak niyeti konusunda Washing- ton'a geldiği günden daha ileri- GÜVERCİNLER VE ŞAHİNLER Ankara krizde 'barışçı' başkent ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Kuveyt'te işgale karşı direnışi destekle>'en gruplardan "Free Citizens of Kuve>1"in "The VVirthlin Group" adh kamuoyu araştırma şirketine yaptırdığt ankette, II baş- kent içinde Ankara, Irak'a karşı askeri müdahaleyi en az iste- yen başkentler arasına girdi. Askeri müdahaleyi en az destekleyen diğer başkentler, Tok- yo ve Nijerya başkenti Lagos, askeri müdahale> r i en fazla des- tekleyen başkent ise Tel Aviv çıktı. Tel Aviv dışındaki butün diğer başkentler, ABD'nin tek başına Irak'ı Kuveyt'ten çıkart- mak için mudahalede bulunmasına karşı çıkıyor. Ankara, Frankfurt, Londra, Moskova, Roma, Tokyo, Brük- sel. Lagos, Mexico City, Paris ve Tel Aviv'de yaşayanlar ara- sında yapılan anket sonuçları her on kişıden yedisinin Irak'ın Kuveyt'e mudahalesini "saldın ve tşgal" olarak nitelendirdi- ğini gösteriyor. Her dört kişi- V a D l l a n u ç u ' ^ r a ' c ı n Kuveyt'i işgali , . , ' . ı » sonucunda ortaya çıkan duru- Dir â n k e t t C i r a K a mu, sadece Arap dunyasını de- m Ü d a h a l e y İ # ' bütün dünyayı etkileyen bir . olay olarak göruyor. 11 baş- 'n a z l S t C y C n kentte ankete katılanlann yuz- de 81'i Kuveyt'te yasal ve geçer- li bir hükümet kunılmasının onemli olduğu kanısında. Sa- 10 Irak'ın Kuveyt'i aldl. işgal etmeyi surdurmesinden yana. Irak'ın Kuveyt'te kalmaya devam etmesinin kendi ülkesinde olumsuz etkisi olacağı ka- nısında olanlar yuzde 59. Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi için as- keri güç kullanılmasının Ulkesine zararh olacağını duşünen- ler ise yüzde 34. Kuveyt'in sadece petrol değil, insanların özgürce yaşaması, anayasal hükümetin geçerliliğini gosteren bir ornek olduğu ka- nısında olanlar yüzde 65. Öte yandan AA'nın haberine göre ABD Savunma Bakanı Richard Chene>, Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Alt Ko- misyonu'nda Körfez konusunda brifing verdi. Cheney, ambargonun Irak'a komşu ulkelere etkisini vurgu- larken "Ambargo Turkiye'ye de çok belirgin etki yaptı. Tabii ki Türkler büyük iş yaptılar. Cumhurbaşkanı Özal, bu çaba- da onemli bir lider oldu. Ancak petrol boru hattını kapata- rak Irak'a uygulanan ekonomik yaptırımlardan onemli olçü- de etkilendiler" dedi. de bir bilgiye sahip olarak Be- yaz Saray'dan ayrıldı. Cumhur- başkanı Özal, Beyaz Saray'dan aradığı sinyali alamayınca bir yandan Ankara'nın "fazla öne çıkmışlıgım" törpüleyen, am- bargonun sonuna kadar denen- mesini savunan bir ton izleme- ye başladı, diğer yandan da olası bir çatışma halinde Amerika'ya "gerekli destegin verilecegini" ifade etti. lşte Baker'ın Türkiye misyo- nu da bu geziden önce üst dü- zeyde bir yönetim mensubunun bize aktardığına göre Özal'm sö- zünü ettiği "gerekli destegin" ne olabileceğini kavramaya calış- maktı. ABD, olası bir Körfez sa- vaşında Türkiye'ye askeri açıdan ne kadar güvenebilirdi? Ziyare- tin merkezi amacını bu soru yansıtıyordu. 'Çiviyi çakmak' Bu ziyareti, ABD Dışişleri Ba- kanı Baker'ın Körfez krizinden bu yana ikinci kez Türkiye'ye ge- lişiydi, arada iki lider arasında sayısız telefon göruşmesi olmuş, ayrıca Özal da eylülde ABD'ye gitmişti. Ancak bu yoğun tema- sa karşın VVashington hâlâ bazı sorulann yanıtlannı arzuladığı netlikte almış değildi. Bazı izle- nimleri vardı, fakat Körfez'de bir çatışma anında Turkiye'nin ne ölçüde buna katkıda buluna- cağı konusunda bazı "ceüşkUer" de tespit etmişlerdi. Ki bu ziya- retten bir süre sonra patlak ve- ren Torumtay olayı ABD'nin bu istihbaratının ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Çünkü ABD bir yandan Özal'ın başta bulun- ması nedeniyle ozellikle üs kul- lanımı konusunda purüzler çık- mayacağını umut ediyor, ancak bir an önce de "varsayım" ka- tegorisindeki bu umutlan so- mutlaştırmak istiyordu. O dö- nemde sohbet ettiğimiz bir yö- netim mensubunun deyişiyle ABD bu umutların "üzerioe çi- vi çakmak istiyordu." ABD ma- kamlan bu ziyaret öncesinde üs- ler sorusunun artık doğrudan sorulmasına sıra geldiği inancm- daydılar. Çünkü Irak'a yapıla- cak bir gece harekâtında Incir- lik'te üslenmesine daha önceden izin verilmiş olan F-lll filolan yaşamsal rol oynayacaktı. An- cak bilindiği kadanyla Baker, Türkiye'de bu konuyu açmadı. Baker ve heyetindekÜerin ABD- ye döndükten sonra neden bu konuya ginnediklerini araştırdı- ğunızda, ortaya çarpıcı bir man- zara çıktı. ABD, özal'ın bu ko- nuda verdiği tüm "olumlu" sin- yallere karşm devlet carklannda Turkiye'nin askeri rolü konu- sunda görüş ayrüıklan bulundu- ğunu fark etmiş ve henuz daha usleri kullanma anı gelmeden önce "hipotetik senaryolar" için bu gorüş ayrılıklarını "kutup- laştırmak" istememişti. Yarın: Son darum ne- dir? Izak Şamir'den öneri Su için bölgesel görüşmeKUDÜS (AA) — Israil Baş- bakanı tzak Şamir, suyun pay- laşılması ve silahsızlanma konu- lannın ele alınacağı bölgesel ba- rış görüşmeleri yapılmasını önerdi. Şamir'in önerisinin, (Irak'ın nükleer kapasitesinin arttığı ve kuraklığın Ortadoğu'daki su re- zervlerinin azalmasına yol açtığı' endişelerinden kaynak- landığı kaydedildi. Washington'da ABD Başkanı George Bush ile goruşen Şamir, ulkesine döndükten sonra lsra- il Televizyonu'na bir demeç ver- di. Şamir, "Bölgesel konular hakkında yapılacak banş göriiş- melerinin gundemine ilk olarak su problemi gibi tüm bölge ül- keleri acısından onemli olan bölgesel sorunların alınmasını öneriyorum" dedi. Başbakan Şamir, uzmanlann, 1995 yılına kadar bölgede su kaynaklarının çok tehlikeli bo- yutta azalacağına işaret eden ra- porlarını anımsattı. tsrail Televizyonu muhabiri- nin, Israil'in konvansiyonel ol- mayan silahlarını sökmeye hazır olup olmadığı yolundaki bir so- rusuna Şamir, "tsrail, silahlann azaltılması ve sınırlandınlması çabalanna katılmajn hazırdır" şeklinde yanıt verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle