22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 Çiğdem ERMAN TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası erman@tusam.net ABD’de çökeceği öngörülen sistem Türkiye’ye getiriliyor… C S TRATEJİ yaşanan ve kamuoyunun "Neşter Operasyonu" olarak bildiği yolsuzluklar, hükümetin uyarılması gibi önlemleri bir kenara bırakarak sosyal güvenlik reformuna odaklanması dikkat çekici bir politikadır. Tasarının incelenmesinden anlaşılacağı üzere 18 yaşına kadar olan çocuklar prim ödeme veya ailelerinin sisteme dahil olup olmadıklarına bakılmaksızın genel sağlık sigortası kapsamına alınırken, 18 yaşını doldurup da okumayan, çalışmayan gençler sağlık güvencesinden yoksun kalacaklardır. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteyi kazanamayıp, tekrar üniversite sınavına hazırlanan bir genç hastalandığında ya özel sağlık kuruluşuna giderek hastalığının cinsine göre yüksek meblağlar ödeyecek, ya da maddi gücü yoksa iyileşme imkanı veya daha ciddi hastalık söz konusu ise yaşama hakkı olmayacaktır. Bu sayede ciddi bir sosyolojik gerçek ile karşı karşıya kalınacaktır. Paralı eğitim, paralı sağlık hizmeti, geleceğimiz olarak nitelendirilen genç nüfusumuzun ABD ve AB ülkelerinde istihdam edilme yollarını aramalarına neden olacaktır. Bu durum AB ülkelerince olumlu karşılanabilir. Zira genç nüfusu giderek azalan AB ülkelerinin, önümüzdeki yıllarda istihdama katacağı çalışabilir (genç) nüfus bulmakta sıkıntı yaşayacağı bilinen bir gerçektir. Ü lkemizde, pek çok düzenleme gibi, sosyal güvenlik reformu diye kamuoyuna sunulan, ancak yürürlüğe girdiği takdirde sosyal güvenlik krizine dönüşecek olan sosyal güvenlik yasa tasarısının da dış kaynaklı olduğu bilinmektedir. Dış kaynakla, IMF’nin kredi dilimlerini onaylamasını sosyal güvenlik reformunun gerçekleştirilmesi şartına bağlaması, ABD’de başlayan ‘Managed Care’ uygulamasının tüm dünya ülkelerine olduğu gibi Türkiye’ye de dayatılmaya çalışılması kastedilmektedir. Mevcut, primli sosyal güvenlik sisteminde yasal olarak devlet katkısı söz konusu değildir. Sistemin finansmanı çalışanlardan ve işverenlerden alınan primlerle sağlanmaktadır. Ancak 1990’lı yıllardan itibaren sistemde meydana gelen açıklar, bütçeden kaynak aktarılarak devlet katkısı ile kapatılmaya başlandı. Bu her ne kadar bütçeye yük olarak nitelendirilse de, esasen Anayasa’da yer alan devletin herkese sosyal güvenlik sağlama zorunluluğunun sonucudur. Sağlıkta çöküş beklentisi IMF’NİN YAPISAL REFORMU Reformun temel gerekçelerinden olarak görülen erken emeklilik, prim tahsilat oranının düşüklüğü gibi sorunların yanı sıra; işgücüne katılım oranının düşüklüğü, kayıt dışı istihdamın yüksek olması şeklindeki sorunlar da sosyal güvenlik sistemimizi olumsuz yönde etkileyerek reform sürecine geçilmesini gerekli kılmıştır. Söz konusu reformun son günlerde TBMM Genel Kurulu’nda tartışılarak yasalaşan sosyal güvenlik yasa tasarısının kapsamı şeklinde olmaması bağlama oranının düşürülerek emekli aylıklarının kuruluşları bünyesinde çalışmaya başladı. gerektiği bir gerçektir. Reform diye adlandırılan ve azaltılması, muayene ve tedaviden katkı payı alınması, bu Muayenehaneler kapandı, tıp merkezleri açıldı. Bu geçtiğimiz günlerde yasalaşan tasarı, gelişmekte olan katkı paylarının Bakanlar Kurulu kararı ile 5 katına kadar organizasyonlar, büyümek ve yatırımlarını genişletmek ülke statüsünde olan Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal ve artırılmasının mümkün olmasına ilişkin düzenlemeler bu amacıyla önce Avrupa’ya açılmayı denediler. Kısa bir demografik yapısını göz ardı etmekle kalmayıp, sağlık anlatılanları kanıtlar niteliktedir. 31 Mayıs 2007 tarihli süre sonra burada etkinlik gösteremeyeceklerini sektöründe devlet katkısını en aza indirerek hem niyet mektubunda da ayakta tedavi hizmetlerinden anlayınca gelişmekte olan ülkelere yöneldiler. Sistem toplumun sağlık hizmetlerinden bedelsiz yararlanmasını birinci, ikinci ve üçüncü basamaklarda farklılaştırılmış Latin Amerika’da ciddi bir şekilde uygulanmaya başladı. engelleyecek hem de ekonomik dengeleri yerinden oranlarda katkı payı alınmasını öngören düzenlemelerin Oysa sistemin ABD’de sorunları artırması, sağlıkta oynatacaktır. sosyal güvenlik reformuna dahil edileceği açıkça taahhüt verimliliği azaltması, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı Hükümet tarafından IMF’ye gönderilen 26 Nisan edilmiştir. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’ye gelen IMF güçleştirmesi sistemi çöküş aşamasına getirmiştir. IMF, 2005 tarihli niyet mektubunda 15. bendin ilk cümlesi heyeti gözden geçirme çalışmalarını tamamlamış, niyet Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlarca da ‘Emeklilik reformu, emeklilik sistemindeki açığın uzun mektubu taslağı hazırlanmıştı. Bu gelişmelerden önce de desteklenen bu sistemin şimdilerde yeni piyasalara daha vadede GSMH’nın yüzde 1’inin altına indirilmesini IMF, Sosyal Güvenlik Reformunun TBMM’de çok ihtiyacı vardır. Son yıllarda Türkiye’de özel sağlık amaçlamaktadır’ şeklindedir. Bu, bir yandan sosyal görüşmelerine başlanılmamamsı halinde gözden geçirme kuruluşları çığ gibi büyümüş, adım başı bir özel tıp güvenlik açıklarının bütçe içindeki payının azaltılacağı çalışmalarının tamamlanmasının mümkün olmayacağını merkezi kurulmuş, bunların çoğuna kalabalıktan girilmez anlamına gelirken, diğer yandan da sosyal güvenlik açıkça belirtmişti. olmuştur. 3,6 milyar dolarlık kredi diliminin sistemine devlet katkısının azaltılması hatta zamanla AB üyesi ülkelerde ise durum bizdeki onaylanmasını sosyal güvenlik reformunun ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Sosyal uygulamalardan tamamen farklıdır. 25 AB ülkesinde gerçekleştirilmesi şartına bağlayan IMF, bu çıkışıyla güvenliğe devlet katkısı azalacağı için bu sayede bütçe sosyal güvenliğe ayrılan payın milli gelire oranı yüzde AKP hükümeti ile birlikte Managed Care sistemini açığı da azalacaktır. Ancak bu durumda devletin 19,3’tür. Bu oran Almanya’da yüzde 17,1 Yunanistan’da ülkemizde tam anlamıyla yaygınlaştırmaya çalışıyor karşılamayacağı miktarın nereden karşılanacağı sorusu ise yüzde 20,9’dur. IMF’nin kayıt dışı ekonomiye olmalı. gündeme gelecektir. Çünkü sosyal güvenlik açıkları değinerek bunların kayıt altına alınması, ilaç sektöründe Yürürlüğü ertelenmiş de olsa yasalaşan sosyal henüz azaltılmış, ya da tamamen yok edilmiş değildir. güvenlik tasarısı ile IMF’ye verilen Buna yönelik herhangi bir taahhütler doğrultusunda sosyal 25 Nisan’ı kutlayan çocukların büyüdüklerinde hakları kısıtlanmış olacak güvenliğe devlet katkısının önemli çalışma da yoktur. Azalacak olan sadece bütçe açığıdır. Sosyal ölçüde azaltılarak paralı sağlık güvenlikteki açık miktarı aynen sistemine geçiş, Anayasa’nın başlangıç mevcutken, devlet katkısının da hükümlerinde kabul edilen sosyal azaltılması veya tamamen yok devlet ilkesinin yok edilmesi demektir. edilmesi halinde sistemdeki açık, Artık gelişmekte olan ülkelerin sosyoçalışanların cebinden karşılanarak ekonomik durumları göz önüne kapatılmaya çalışılacaktır. Bu da alınmaksızın sadece kendilerine pazar sağlık hizmetlerinin maddi arayan uluslararası şirketlerin ilkelerinin bedeller ödenerek alınmasına hüküm ifade ettiği sistemler, gelişmekte sebep olacaktır. Sosyal güvenlik olan ülkelere dayatılmaktadır. ABD’de yasa tasarısı ile getirilmek istenen başarı sağlayamayan bir sağlık sistemi sistem budur. Daha açık bir ülkemizde belki de ciddi anlamda anlatımla, yapılmak istenen, etkinlik gösteremeden önemini sosyal güvenlik açığının yitirecektir. Ancak yaşanan bu süreç azaltılması veya yok edilmesi ekonomik dengeleri sarsacağı gibi değil, bu açığın finansmanının el toplum üzerinde de olumsuz etkiye değiştirmesidir. Tasarıda aylık neden olacaktır. Sosyal Güvenlik Yasası Türkiye’de sağlık sektörünü tamamen özel girişimciye BİR ABD MODELİ ABD’de 90’lı yıllarda uygulanmaya başlayan açmayı planlıyor. Sağlık Koruyucu Hekimlik veya Aile Hekimliği olarak edilen ‘Managed Care’ sistemi, sağlık sektöründe yabancılamayı da tercüme hizmetlerinin büyük ölçüde özel sağlık kuruluşlarından ödeme yapılarak alındığı bir sistemdir. getirecek sistemin olumsuz önceden/peşin ABD’de managed care organizasyonlarının yaygınlaşması, rekabet ortamı yaratarak daha ucuz yönleri dikkate alınmıyor, sağlık hizmeti sunumunu da beraberinde getirdi. yaparak piyasada tutunmaya çalışan özel sağlık yaratacağı sosyolojik sorunlar Rekabet kuruluşlarının tek amacı daha büyük kâr elde etmek oldu. Bunun için masrafları kıstılar, sağlık hizmetlerinin düşünülmüyor. kalitesini azalttılar. Pek çok hekim bu büyük sağlık
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear