22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

16 Erdal SARIZEYBEK TUSAM İç Güvenlik ve Terör Danışmanı esarizeybek@tusam.net Bölgesel ve küresel aktörlerin kıskacından çıkış için… C S TRATEJİ üzerinde emelleri olan devletler destek veriyordu. Bu siyasi hedef ve güçle yola çıkan örgüt ilk eylemini 1979’da Şanlıurfa’da yaptı. Örgüt başı Abdullah Öcalan aynı yıl Suriye’ye kaçtı. Türkiye’nin savaş tehdidi üzerine 1998 yılında 20 yıl süreyle kaldığı Şam’dan çıktı ve 1999’da ABD tarafından idam edilmemek koşuluyla bize teslim edildi. Yargılandı. İdam edilmesine karar verildi ama Öcalan idam edilemedi. Çünkü AB ile ilişkiler çerçevesinde bu ceza kaldırıldı yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getirildi. Öcalan şimdi İmralı’da yattığı yerden örgütü idare ediyor. PKK terör örgütü ise hala hayatta, varlığını kanlı eylemleriyle sürdürüyor. Yurt içinde 1500 Irak’ta 2500 kişiyi bulan dağ kadrosuyla Şemdinli güneyi Hakurk, Basyan ve Avaşin bölgelerinde korkusuzca hedef gösteriyor. Örgütün dış destekleri devam ediyor ve liderliğini ABD ve İsrail’in desteğindeki Barzani yapıyor. Kısacası geçen yıllara rağmen değişen bir şey yok. T ürkiye’de siyaset bir çıkmaza girmiştir artık, anlamaz, görmez ve duymazlar oynanıyor. Terör, ülkenin en önemli sorunu olarak görüldüğü için her gelen hükümet önce dağdan başlıyor, dağdakileri şehirlere indirmeye çalışıyor. Ardından eve dönüş, siyasete dönüş gibi af çalışmaları geliyor. Bunu, Doğu’ya ekonomik yardım paketleri, yardım kampanyaları izliyor. Derken köy ziyaretleri, teröristlerin ailelerini ziyaret, şıhları şeyhleri ziyaret geliyor. Bunlar da yetmezse İmralı’dan yardım Barzani’den destek, AB’den yardım ABD’den destek temasları başlıyor. Çözüm getirmediği gün yüzüne çıkmış bu yolları hızla geride bırakan AKP hükümeti şimdi tehlikeli bir çıkmaza giriyor, Anayasa ve yasa değişiklikleriyle teröre çare arıyor. Ancak bu gidişat Türk ulusdevlet ve üniterdevlet yapısını tehlikeye atıyor. AB dayatmaları bu tehlikeyi yakınlaştırıyor. Bugün, daha çok demokrasi ve daha çok insan hakları söylemleriyle yola çıkan AKP hükümeti buna karşılık doğuda yüzyıllardır süregelen feodal yapıdan bahsetmiyor. Şıh ve şeyhlerin kurduğu dini yapıyı dile getirmiyor. Doğuda demokratik ve sosyal bir hukuk nizamı kurmaya çalışmıyor. Bu aşiret ve din yapısının dağa adam hazırladığından hiç bahsetmiyor. Bu yapıyla bütünleşen işsizlik, yoksulluk ve cehaletin dağa adam çıkardığını da görmezden geliyor. Devlet otoritesinin din simsarları, aşiret ve PKK ağaları tarafından ele geçirilmiş olduğu gerçeğiyle yüzleşmiyor. Öte yandan Fettullah Gülen tarikatının Atatürkçü Düşünce Sistemini yok ettiği ve bugün içinde bulunduğumuz şeriat tehlikesinin kaynağı olduğunu söyleyen, tartışan, çare arayan ise hiç yok. Söyleyemiyorlar çünkü siyaseti çaresizlik üzerinden, yokluk ve yoksulluk üzerinden, milli ve dini değerler üzerinden yapıyorlar. Söyleyemiyorlar çünkü içinde bulunduğumuz tehditler bu düşünce sahiplerine rant sağlıyor, oy sağlıyor ve iktidar yapıyor. Bundan önceki hükümetler kara düzen içerisinde de olsa terör ve teröristle mücadele etti. Devletin otoritesine sahip çıktı. Teröre Dağdaki bölücüler... verdiği destek yüzünden AB ülkelerine çoğu kez sert çıkış yaptı. En azından Suriye’yi savaşla tehdit edip güç gösterdi. Ama bu hükümet öncekilere göre çok şanslı olmasına rağmen tercihini halkımızdan yana kullanmadı. Sorun belliydi, yılların kazandırdığı tecrübeler vardı. Türkiye sahip olduğu dinamiklerle sorunu çözebilecek güce sahipti. Terörün bir bilinmeyeni yoktu ama hükümet gerçeğe dayalı bir Türkiye’nin çıkış yolu Türkiye’de siyasetin girdiği çıkmaz, bölücü tehdidin çözümünü engelliyor. Bölücülüğün ekseni bölgesel ve küresel aktörlerin STRATEJİK ANALİZ politikalarına doğru kayarken, Türkiye’nin iç ve dış istihbaratı güçlüdür. PKK siyaset güncel gelişmeleri terör örgütünün artık bir bilinmeyeni yoktur; lider kadroları, finansmanı, arşivi, içte ve dışta okuyamıyor. barındıkları yerler, Avrupa siyasi cephesi, mücadele stratejisi belirlemek yerine siyasi çözüm adıyla etnik ayrımcılığı körükledi, derinleştirdi, siyasallaştırdı ve şimdi de legalleştirmeye çalışıyor. Türk milleti sorunlarına terkedilmiş ve bir kenarda bırakılmıştır. Türk milleti devletin zirvesinde yapılan anlamsız tartışmaların çok uzağındadır; gidişatın tehlikeli olduğunu, geleceğin karanlık olduğunu seziyor ama çaresizlik içinde olacakları bekliyor. Türk milletine önderlik yapan yok, "toplumsal refleksinizi gösterin" diyerek yönlendiren de kalmadı, aydınlığı işaret eden yok. Türk milleti coğrafyasına hapsedilmiş, kıskaca alınmış kıpırdayamıyor. Şimdi gerçeği görme ve onunla yüzleşme zamanıdır. SORUNUN ÖZETİ PKK terör örgütü 1978’de kuruldu. Siyasi hedefi sözde Büyük Kürdistan’ı kurmaktı. Gücünü bölgedeki dini ve feodal yapı karşıtlığından, geri kalmışlık, yoksulluk ve cehaletten alıyordu. Türkiye eleman kaynakları, eylem taktik ve teknikleri, dış destekleri hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde bilinmektedir. Terörle mücadelede görevli kuvvetler çağdaşlarına göre çok güçlüdür. Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma ve Polis özel harekat birlikleri terörün asimetrik özelliğine göre konuş, kuruluş, silah, araç ve gereç yönünden uygun hale getirilmiştir. Personeli yetişmiş ve tecrübelidir; eğitimlidir, araziyi çok iyi tanımaktadır, halkla ilişkiler düzeyi yüksektir, teröristlerin taktik ve tekniğini bilmektedir, uygun donanımlıdır, morali yüksektir. Türk milleti ordusuna, polis ve jandarmasına güvenmektedir ve onları desteklemekte, terörü ise lanetlemektedir. Örgütün arkasında halk desteği yoktur. Türk milleti ve devleti sahip olduğu bu dinamiklerle kaynağı ve desteği ne olursa olsun bölücü ve yıkıcı faaliyetlere karşı durmak ve onları yok etmek gücüne sahiptir. 2000 yılı itibariyle örgüt arşivlerinin Suriye’de olduğu tespit edilmiş ancak ele geçirilememiştir. Dolayısıyla kimin oğlu, kimin kızı örgütte ve kimin eli kanlı, kiminin kansız olduğu, hangi istihbarat örgütlerinden doğrudan destek aldığı, hangi uluslararası organizasyonlarla işbirliği yaptığı bilinmemektedir. Örgütün kasasının İsviçre’deki Kürt vakıflarına ait posta hesaplarında bulunduğu tespit edilmiş ancak ele geçirilememiştir. Dolayısıyla hangi iş adamı ve sanatçının örgüte mali destek verdiği, hangi istihbarat örgütleri ve uluslararası kuruluşların finansman sağlandığı ve örgütün kimleri finanse ettiği
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear