Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
yaşayamayacaktır. Erivan’da Birleşik Ermenistan’ın Taşnaklar tarafından ilanı. (Mayıs 1919) Daha sonra Karinyan, şu soruyu ortaya atar: Peki bu İngilizFransız birlikleri, Türkiye’de sonsuza dek kalacak mıdır? Karinyan’a göre bu soruya cevap vermek için Avrupa’da seferberliğin ortadan kaldırılması gerekliliği fikrinin günden güne güç kazandığını göz önünde bulundurmak gerekir. Kapitalist Avrupa komünizmden korkmaktadır ve komünizm "mikrobu" hızlı ve güçlü bir şekilde askerler arasında yayılmaktadır. Bu sebeple Avrupa, en kısa zamanda seferberliği kaldırıp, ordularını geri çekip sanayi hayatına tekrardan geri dönmek istemektedir. Versay Konferansı’ndan sonra kapitalist dünyanın önünde duran görev budur. İşte bu yüzden Avrupa emperyalistleri, yerel halklardan oluşan ordular kurmak ve bunlar aracılığıyla "düzeni" sağlamak peşindedir. Fransa, kolonilerinde bu politikayı izlemektedir. İngiltere, Hindistan’da bu yola başvurmuştur. Türkiye’de de bu yapılmak istenmektedir. Kilikya’da şimdiden Ermeni lejyonları oluşturulmuştur. Karinyan, bu durumu şu şekilde değerlendirmeye devam eder: "Bütün bu yerel ordular, ancak yanlarında Avrupa emperyalizminin disiplinli orduları bulunduğu zaman önemli görevleri yerine getirebilmektedir. Tam tersi durumda yerel halktan orduların oluşturulması, milli boğazlaşmaların, anarşinin ve devrimci patlamaların en önemli faktörü olmaktadır. İngilizFransız ordularının çekilmesinden ve seferberliğin ortadan kaldırılmasıyla Avrupa devlet adamı Karinyan’a göre bu inanç ve fikir, ordu birliklerinin zayıflamasından sonra Türkiye’de Ermeni aydınlarının hala eski kapitalizm öncesi şuan yaşanacak durum budur." romantizminden kurtulamadığını kanıtlamaktadır. Karinyan, bu olgular dikkate alınmadığı takdirde 20. Yüzyıl Ermeni burjuvazisinin sözcüleri, eski "Bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti"nin yeni üzüntü feodal Ermenistan’la böbürlenmiş, övünüp ve acılara sebep olacağını belirtir. Ülkede yaşayan durmuşlardır. Birkaç sene önce K. Hatisyan, azınlık milletler bir taraftan, komşu milletler diğer Ermeni feodal beyleriyle övünen taraftan, her şeyden önce ilk Ermenilere bir dizi yayın yapmıştır. Bu kör saldıracaktır. Avrupa’ya derin nefret besleyen idealist yaklaşım, Ermeni Doğu’nun bütün emekçi kitleleri de ilk olarak aydınlarında ve hatta edebiyatında emperyalizmin üssü bu devleti hedef alacaktır. kök salmıştır. Ani şehrinde Karinyan, bu ifadelerinin ardından Doğu’nun yapılan kazılar, Ermeni tarihiyle devrimci hareketinin gelişiminin ilk safhasında ilgili yapılan inceleme ve şüphesiz kendiliğinden ve örgütsüz bir karakter araştırmalar, hemen hemen her taşıyacağının altını çizer. Bu kendiliğinden gelişim zaman hep bu spesifik milli sürecinde her şeyden önce halk acı çekecektir. romantik görüşün ürünü Karinyan, bu bakımdan tereddütsüz bir şekilde olmuştur. "bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti"nin en fazla Karinyan’a göre Ermeni Ermeni emekçilerine zarar vereceğini iddia eder. aydınları ve özellikle de Ermeni küçük burjuvazisi, "prenslere", "lordlara" ve çelik zırhlı AŞNAKLARIN TARİH şövalyelere hep bayılmışlardır. ÇARPITMALARI Bugüne dek devamlı Bu tespitinin ardından Karinyan, "Bağımsız kendilerine idealize edilmiş bir Ermenistan"ı inşa edenlerin Wilson’un basit bir "Ermenistan" çizmektedirler. Başka türlü açıklamasının ve himayesinin Ermenistan’ın gerçek düşünememektedirler. Ermeni burjuvazisi, güncel bağımsızlığı için yeterli olacağına derinden kaygılarla arzularını romantik ortaçağın boya ve inandıklarını ifade eder. Hatta Ogancanyan, çiçekleriyle süslemeyi çok sevmektedir. Bay Ermenistan’ın herhangi bir ülke ve devletten Ogancanyan ve onunla birlikte Ermeni aydınlarının bağımsız bir politika izleyeceğine emindir. Ermeni geniş bir kesimi, bu yolda ilerlemektedir. C S TRATEJİ 19 Karinyan, Ermeni burjuvazisinin bağımsız milli bir kapitalizm geliştirmeye gücü olmadığını da vurgular. "Bağımsız Ermenistan"da izlenecek bu işbirlikçi politikalarla kapitalist yolla kalkınmaya çalışmak nafiledir. Çünkü emperyalizm çağında Ermenistan’ın ve burjuvazisinin gücü finans tekelleriyle boy ölçüşmeye yetmeyecek ve emperyalist tekellerin bir şubesi olmaktan ileriye gidemeyeceklerdir. Ne kadar "bağımsız" olsa da Ermenistan gibi küçük ölçekli ülkeler, bu şekilde emperyalist devletlerin pazarı olmaktan kurtulamayacaktır. Balkanlar örneği, bunun en önemli kanıtıdır. Dolayısıyla Ermenistan’ın geleceğini emperyalistlerin zaferine bağlayan Taşnaklar, aslında ülkenin ekonomiksiyasal sonunu hazırlamaktadırlar. Emperyalizmin desteğindeki ‘özgürlük’ ve ‘bağımsızlığın’ yanılsamadan ibaret olacağını vurgulayan Karinyan’ın yaklaşımından güncel dersler de çıkarılabilir. Irak’ın kuzeyindeki yapılanmanın Taşnakların hevesleriyle paralel olduğu görülüyor… BUGÜNE ÇIKAN DERSLER Karinyan’ın "Bağımsız Ermenistan" başlıklı makalesi, Ermeni meselesini aydınlatması yanında günümüz gelişmelerine de ışık tutmaktadır. Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla devletle Karinyan’ın özünü ortaya koyduğu Taşnak Ermenistanı arasında hiçbir fark yoktur. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde emperyalizmin bölge ülkelerine karşı savaş üssü işlevi görecek olan kukla devleti bekleyen gelişmeler Taşnak Ermenistanı’nın kaderinden farklı olmayacaktır. Tabi emperyalizmin saldırgan politikalarının aleti olmanın faturası, en fazla yine Kürt halkına çıkacaktır. Bu bakımdan Karinyan’ın uyarıları, kukla devleti inşa edenler ve bu yanılsamanın peşinden sürüklenenler açısından da derslerle doludur. Karinyan’ın Ermeni Milliyetçi Akımları kitabındaki saptamaları Türkiye Ermenileri, Rusya Ermenilerine göre çok daha iyi şartlarda yaşamışlardır. Ermeni milliyetçiliğinin saldırganlığının nedeni, Ermeni burjuvazisinin doğuşundan itibaren işbirlikçi karakterde olmasıdır. "Taşnakizm", saldırgan Ermeni milliyetçiliğinin bir devamıdır. Taşnaklar, her dönemde Batı emperyalizminin ve Çarlık Rusyası’nın aleti oldular. Taşnaklar, bu temelde Birinci Dünya Savaşı’ndan çok önce Türkiye karşıtı şovenist bir kampanya başlattı. Sadece Kafkas Cephesi’nde değil, Çanakkale Cephesi için de gönüllü birlikler oluşturarak emperyalist orduların komutasında savaştılar. Büyük Ermenistan’ın önündeki en büyük engel, bölgede Ermenilerin Müslüman nüfusa oranla tartışmasız azınlık olmasıydı. Bu yüzden Ermeni gönüllü birlikleri, Türk ve Kürt nüfusu sistemli olarak imha etti. Bu katliamlar, Taşnakları kullanan Çarlık komutanlarını bile çileden çıkartacak düzeydeydi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Taşnak Ermenistanı, devrimci Türkiye ile Sovyet Rusya arasına duvar ördü. Taşnak hükümetinin toprak politikası, Müslüman köyleri talana dayanıyordu. T