23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kaan Kutlu ATAÇ HÜ Tarih Bölümü Doktora Adayı (Chevening Alumni) Algılar ve gerçekler ışığında Ermenistan’dan izlenimler… C S TRATEJİ 17 yer değiştirmesini beklemek hayal gibi bir şey. T oplumsal mitler gerçeklere üstün geliyor. Bu hayatın içerisinde kaçınılmaz bir durum. Öyle ki, 19 Şubat 2008’de Başkanlık seçimini yapacak Ermenistan’da da mitlerle desteklenen algıların gerçeğe galebe çalması net bir şekilde görülüyor. Chevening mezunlarından oluşan bir grup ile Başkanlık seçimlerinin propaganda sürecine denk gelen beş günlük Ermenistan gezisinde, hem Ermeni siyaseti hem de toplumun değişik katmalarından kişilerle görüşme fırsatı bunu doğrular nitelikte. Gelecek dönem TürkErmeni ilişkilerinde nelerin beklenebileceği ile ilgili bu ülkede yapılan gözlemlerin önemli olduğunu düşünmek mümkün. Türkiye ile yatıp kalkıyorlar ÇELİŞKİLER Öte yandan, Ermenistan’ın neredeyse gündelik sorunlarının merkezinde Türkiye’nin yer aldığını görmek de bizim açımızdan bir sürpriz oldu. Birçok Ermeni siyasetçinin ve entelektüelinin, örneğin, "Ekonomik sıkıntılarından dolayı Ermenistan’ın Rusya’nın kucağına itilmesinden Türkiye’yi sorumlu olduğu"nu söylemesi bizi de şaşırtan bir gelişmeydi. Ermenistan’da Türkiye’nin Rusya ile geliştirdiği kapsamlı işbirliği sürecinin kendilerini Rusya’nın nazarında da önem açısından daha aşağılara ittiğini duymak mümkün. Türkiye’nin Ermenistan sınırını kapatması bu ülkeyi ekonomik anlamda neredeyse bir düşüşe uğratmış; bunu sokaklarda açıkça görmek zor değil… Ermenistan’da "Türkiye gibi çok büyük ve bölgesel güç olan bir ülkenin 3,5 milyonluk küçük bir Ermenistan ile ilişkilerinin niye bu boyutta olduğunu" soran insanlarla karşılaşmak oldukça olağan. Dikkat çekici olan, bu söylemin siyasi yelpazede farklı alanlarda yer alan politikacıların yanı sıra, değişik entelektüel konumlardaki kişilerce de ortak bir görüş olarak dile getirilmesi. Hatta, kendi kimliklerinin oluşumunda negatif Türk ve Türkiye imgeleri bulunan bir ülkenin en milliyetçi kesiminden dahi bu ülkenin bölgesel sorunlarıyla ilgili olarak (örneğin Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkilerinde) Türkiye’nin arabulucu rol oynamasını istediklerini duymak da ilginçti. Bu anlamda Ermenistan’da karar alıcıların ve siyaseten etkili kesimlerin neredeyse her gün Türkiye ile yatıp kalktıklarını, siyasetten ekonomiye neredeyse her alanda bir Türkiye ilgisinin bulunduğunu söylemek de abartı olmayacaktır. GERÇEKLER VE HAYALLER Ermeni tarafında Türkiye’nin Türkiye ile diplomatik ilişkisi algılanmasında gerçekler bilinçli veya bulunmayan dolayısıyla sınırları da kapalı olan komşu bir ülkeye yapılan gezi ilk bilinçsiz bir şekilde algıların esiri olarak andan itibaren tarih öğrencisi açısından ilgi çekici oldu. Ankara’dan Erivan’a havayolu kalın buz tabakasının altında duruyor. ile yaklaşık 75 dakika sürebilecek yolculuk Viyana üzerinden neredeyse 13 saat sürdü. Kimliklerinin oluşumunda negatif Türk Türkiye’nin ve Türklerin Ermenistan’da nasıl algılandığını merak eden birisi için imgeleri bulunan bir ülkenin en milliyetçi katlanılabilecek bir yolculuk olduğunu belirtmem gerekir. Son yıllarda özellikle kesiminden dahi, bu ülkenin bölgesel komşularıyla sorunsuz bir ilişki geliştirme yönünde dış politika belirlemiş olan sorunlarıyla ilgili olarak, örneğin Türkiye’nin bu doğu komşusu belki de en az gündeme gelen ülke oldu. Bunun sebepleri Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkilerinde, ise ayrı bir yazı konusu olabilir. ErmenistanTürkiye ilişkisinin başkent Erivan’da Türkiye’nin arabulucu rol oynamasını yaşanan olağan dışı soğuk hava şartlarıyla paralellik gösterdiğini, en azından bugün istediklerini duymak hayli ilginçti… itibariyle, söylemek mümkün. Çünkü ortak paydaya çekebilmek zor. Neredeyse travma tik Ermeni tarafında Türkiye’nin algılanmasında BUZ ALTINDAKİ GERÇEKLER bir haldeki katılaşmış bir bilinç ile komşuluk ilişkisi gerçekler bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde algıların esiri olarak kalın buz tabakasının altında duruyor. Gerçeklerin ortaya çıkması için kalın buz tabakasının erimesi şart. Ancak, Ermenistan halkının neredeyse genlerine işlemiş haldeki Türkiye ve Türk algısının gerçeklerin ortaya çıkmasında daha uzun yıllar etkili olacağı kuşkusuz. Çünkü bu ülkenin tarihsel söylemleri içinde "Türk" ve "Türkiye" algısı ve onu destekleyen mitler "Ermeni" ve "Ermenistan" kimliğinin ve bilincinin oluşumunda temel olan üç unsurdan birisi. Bu açıdan bakıldığında tarihsel süreçte sözde Ermeni soykırımı iddiaları doğrudan Türkiye ile ilişkilendiriliyor. Diğer iki unsur ise Ermenilik ve dine karşı duyulan sahiplik bilinci. Bu üç sacayağı uzun yıllardır birbirini destekleyen bir fasit daireye dönüşmüş durumda. Ermenistan’da her biri bir diğerini koşulsuz olarak destekliyor ve görünüşe göre bu üç unsur sosyolojik ve siyasi düzeyde etkisini kaybetmeden güçlerini koruyacak. Bu anlamda Ermeni bilinci öylesine bir donuklukta ki, tarihsel iddialarını bilimsel zeminde tartışmak bir yana neredeyse muhataplarını zorlayacak bir tarzda, tarihsel sürecin bilimsel, siyasi ve hukuki boyutunu dikkate almadan sadece kendi açılarından moral bir olgu olduğunu ileri sürüyorlar. Bu halde de moral değerlerin algılanışının ortak bir zemine taşınması da eşyanın tabiatına uymayacak bir şekilde mümkün görünmüyor. Çok iddialı gelebilir ama, Ermenistan’da tecrübe ettiğimiz bilinç kırılmalarını sağlıklı bir kurmak Türk siyasetçileri için oldukça çetrefilli bir görev. Kısaca, Ermenistan’ın gündelik hayatında komşusu Türkiye’ye olan algılamalarının gerçeklerle Olayın bir de Türkiye cephesi var. Ermenistan ile ilişkiler Türkiye gibi uluslararası alanda etkin bir rol alan ülke için öncelikli bir konu gibi gözükmüyor. Türkiye’nin bir imparatorluk mirası ve geleneği içinde çok daha acil ve incelikli gündem maddeleri var. Ermeni muhataplarımız bu gerçeğin pek farkında değiller gibi. Türkiye gibi, Avrupa ile siyasi, ekonomik ve askeri koalisyonlar kuran, benzeri ilişkilerini küresel büyük güç ABD ile de sağlayan bir Türkiye tuhaftır ki Ermenistan için de bir umut olmuş. Milli bilinçlerinin şekillenmesinde olumsuz Türkiye algısına sahip Ermenistan, Batı ile entegrasyonunu yine Türkiye üzerinden sağlayabileceğinin bilincinde. Bu hem coğrafi açıdan hem de siyasi ve ekonomik açıdan bir gerçek. Yaşadığı coğrafyanın çetinliğinin yanında algılarının pençesinde olan bir Ermenistan’da mitler gerçekleri kalın bir buz battaniyesi altına hapsetmiş durumda. Gündelik yaşamın zorlukları bu ülkede siyaseti de zorlar hale gelmiş. Başkanlık seçiminin galibi kim olursa olsun karşılaşacağı en büyük sorun, hayatını idame ettirme derindeki sokaktaki Ermeni’nin refah mücadelesinde ortaya konulacak çareler olacaktır. Algıların kırılmasında nasıl bir yol haritası izleneceği ise Ermeni Ermenistan’da siyasetçilerin şimdilik geri plana itmeyi günlük yaşam... tercih ettikleri bir konu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear