Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net Almanya’da yara kanamaya başladı… C S TRATEJİ gün ülkelerine geri dönecekleri varsayımına dayanıyor. Almanya’da doğup büyüyen, hayatının tümünü orada geçiren, ikinci misafir ya da üçüncü göçmen kuşak kendisinin "yabancı" olarak nitelendirilip anavatanına dönmesinin istenmesi karşısında tepki gösteriyor. İkinci misafir ya da üçüncü göçmen kuşağın Almanya’da geçici değil kalıcı olduğunu kabullenmek Almanya için pek kolay olmadı. Roland Koch’un "Almanya farklı kültürlerin buluştuğu ve yeni bir kültürün oluştuğu bir yer değil. Almanya’da uzun yıllardır HristiyanBatı kültürü hakim. Bizim düzenimize uymayan bir yabancının burada yeri yok" sözleri Almanya’da "yabancılar" için yaşamın pek kolay olmadığını gösteriyor. Bugün Hessen eyalet meclisi seçimlerinde Eyalet Başkanı Roland Koch’un sözlerinin ardından Almanya’da yaşanan tartışma oldukça yapay. Almanya’da genç yaştakilerin şiddet eğiliminin problem olduğu doğru ancak bunun yalnızca "yabancı" gençler ile ilgili olmadığı açık. Ülkede 18–20 yaş arasındaki gençler tarafından işlenen suçlardan yalnızca yüzde 24.8’i Alman kökenli olmayan gençlere ait. Öte yandan Institute for Interdisciplinary Research on Conflict and Violence tarafından 2006 yılında yapılan araştırmaya göre Almanların yüzde 59,4’ü ülkede çok fazla "yabancı" olduğunu ve yüzde 35,3’ü "yabancı"ların evlerine gönderilmesi gerektiğini söylüyor. Almanya’da "Kim gitsin?" sorunu yeni bir olgu değil. Bugün Almanya’da yaşanan "ikinci nesil misafir işçiler" ya da "üçüncü nesil göçmen"lerin entegrasyon sorunu değil aksine çok kültürlü bir Almanya’nın yaratılması sorunu. Ocak’ta Almanya’nın Hessen ve Aşağı Saksonya eyaletlerinde parlamento seçimleri yapıldı. Seçimleri önemli yapan ne Aşağı Saksonya’da yaşanan seçim kampanyasında öne çıkan asgari ücret ve eğitim konusu ne de Hessen’de Avrupa’nın Londra’daki Heathrow havalimanından sonra en büyük havalimanı olan Frankfurt havalimanının alanının genişletilmesi ve gece uçuşlarına ilişkin yasağın yumuşatılmasına yönelik tartışmalardı. Seçim kampanyalarında yaşanan tartışmaların federal düzeye taşınmasına sebep olan Hessen Eyalet Başkanı Roland Koch’un "yabancılar" tarafından işlenen suçlarla ilgili yaptığı açıklama oldu. 20 Aralık’ta Münih metrosunda biri Türk diğeri Yunanlı iki gencin yaşlı bir Almana saldırmasının ardından "Şiddet içerikli suçların yarısının yirmibir yaşından küçük gençler tarafından işlendiğini, bu suçların yarısının ise göçmen gençlere ait olduğunu" söyleyen Roland Koch, sözleriyle Almanya’da sonu nereye varacağı belli olmayan ancak ülkedeki sosyal yapıyı tehdit eden bir tartışmayı tetikleyen isim oldu. Muhalefet partileri Koch’u ayrımcılık yapmakla suçlarken iktidar partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi CDU Münih metrosunda yaşanan saldırının ardından patlak veren tartışmaların ülkede yaşayan "yabancılar"ın entegrasyon sorunu ile ilgili olduğunu söyleyerek şiddete bulaşmış 21 yaş altı gençlerin yarısının yabancı olduğu gerçeği karşısında "ıslah kampı" kurulması teklifini gündeme taşıdı. Federal hükümeti oluşturan Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında görüş ayrılıklarını daha da derinleştiren Almanya’da "yabancı gençlerin" şiddete daha fazla eğilimli oldukları tartışmasının seçim kampanyasının merkezine taşındığı eyalet seçimleri 2009 yılında yapılacak federal seçimler hakkında ilk gösterge oldu. Propaganda sürecinde seçim malzemesi olarak kullanılan yabancılara yönelik düşmanlığın artığı ve sosyal barışı tehdit eder düzeye vardığı gözleniyor. 27 ‘Yabancılar’ sorunu yine gündemde Almanya’da 15 milyon Alman kökenli olmayan yaşıyor. Hessen’de bir Türkün karıştığı adli olay nedeniyle yabancı düşmanlığı yeniden hem de eyalet seçimleri öncesinde tartışma konusu oldu. Almanya’da yabancılara karşı hoşnutsuzluk artıyor… 15 milyon "yabancı" için barış içinde birarada yaşamayı engellediği. Almanya’nın cevaplaması gereken soru "yabancı" gençlere yönelik ne tür cezalar verilmesi gerektiği değil "yabancı" gençleri suç işlemeye iten etkenlerin nasıl ortadan kaldırılacağı olmalı. KİM “YABANCI”? CDU OY KAYBETTİ YÜKSELEN IRKÇILIK Koch’un açıklamalarının tedirginlikle izlendiği Hessen eyalet meclisi seçimleri Almanya’nın "yabancılar"ı kendileri üzerinden yürütülen korkuya dayalı seçim politikasının ne denli tehlikeli olabileceğini gösterdi. "Almanya için 10 kişi" adlı kitabında Almanya’da yaşayan Türk kökenli siyasetçiler ile Almanya’nın gündemindeki konuları görüşen Mely Kıyak, Hessen’de Roland Koch’un seçim kampanyası boyunca kullandığı ifadelerin ancak iki hafta süre geçtikten sonra Alman gazeteleri tarafından "yabancı düşmanlığı" olarak nitelendirilmesinin ürkütücü olduğunu söylüyor. Münih metrosunda yaşanan saldırının görüntülerinin kamuoyuna yansımasının ardından Hristiyan Demokrat Birlik Partisi lideri Şansölye Angela Merkel şiddeti önleme konusunda ne yapılması gerektiği sorusunun sorulmasının gayet normal olduğunu çünkü yabancı gençler tarafından uygulanan şiddetin görmezden gelinemeyeceğini belirterek CDU Başkan Yardımcısı Koch’a destek verdi. "Yabancı" gençler tarafından işlenen suç oranlarında artışın tek sorumlusunun "yabancı" gençler olamayacağı gibi "yabancı" gençlere yönelik cezaların artırılması ve sınır dışı edilmelerin hızlandırılması sorunun çözümü için kesin çözüm olamaz. Kesin olan "entegrasyon sorunu" ile "yabancı düşmanlığı" arasında gidip gelen böylesi bir tartışmanın Almanya’da yaşayan Alman kamu yayın kuruluşları ARD ve ZDF’nin açıkladığı Hessen ve Aşağı Saksonya’da yapılan Almanya’da artan "yabancı" düşmanlığı ve yükselen seçimlerde çıkan ilk sonuçlara göre Hristiyan ırkçılık konusunda tartışılması gereken asıl nokta Demokratlar Hessen’de 2003 yılı seçim sonuçları ile kimsenin tanımlayamadığı bir kelime yani "yabancı"nın karşılaştırıldığında büyük bir oy kaybına uğrarken kim olduğu. İşveren adına "misafir işçi" biçiminde Aşağı Saksonya’da Hristiyan Demokratlar yine kazanan Almanya’ya gelen ailelerin çocuklarından yani ikinci isim oldu. Hessen’de Roland Koch, yüzde 36,8 oranında misafir işçi nesli mi yoksa üçüncü nesil göçmenlerden oy alarak bir puan fark ile Sosyal Demokrat rakibi mi ya da Alman kökenli olmayanlar mı "yabancı"? Andrea Ypsilanti ise yüzde 36,7 oy alarak Koch’un Almanya’nın uygulaya geldiği, ülkeye gelenlerin gerisinde kaldı ve 1999 yılından bu yana oturduğu göçmen değil "yabancı" olarak tanımlandığı ayrımcı başbakanlık koltuğuna veda etmek zorunda kaldı. dışlayıcı "gastarbeiter" politikası yabancı işçilerin bir Alman halkının "yabancılar" ile bir arada yaşamak konusunda ne kadar samimi olduklarını oyladıkları Hessen’de yapılan seçimlerden çıkan sonuç Roland Koch’un "yabancı" gençler ve şiddeti merkezli seçim kampanyasının Koch’u kurtaramadığını gösteriyor. Hessen’de yaşayanlar Koch’un yabancı düşmanı seçim kampanyasının taktik bir popülizm olduğunu anlamış durumdalar. Zira Koch’un yabancıları seçim malzemesi olarak kullanması Hessen’de yaşayanlar tarafından gayet iyi bilinen bir durum. Koch, 1999 yılında yapılan eyalet meclisi seçimlerinde başbakanlık için henüz ilk kez yarışırken Almanya’da uzun yıllardır yaşayan "yabancılar"a çifte vatandaş olma hakkını getiren Yeni Vatandaşlık Kanunu’na karşı imza kampanyası başlatmıştı. Nitekim Hristiyan Demokratlar için uzun yıllardır egemen görüş "lider kültür" (leitkultur) yani Almanya’da yüzyıllardır tek bir kültür olduğu ve Almanya’da yaşamak isteyenlerin bu kültüre uyum sağlamak zorunda olduğu yönünde olageldi. Bugün Hessen seçimlerden çıkan sonuç Almanya’da "sosyal adalet ve uyum" konusunda sevindirici bir gelişme de olsa Koch’un başlattığı tartışma Almanya’nın başını ağrıtan en büyük problem olmaya devam ediyor. Ve ancak eski Avrupalılar ile "yabancılar"ın birlikte yeni bir Almanya oluşturması gerektiğine gerçekten inanıldığı gün Almanya’da sosyal adalet ve uyumdan söz Almanya’daki ırkçılar... edilebilir.