Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C S ziyareti’… TRATEJİ 13 gördü’ yönetiminin gerek Kıbrıs gerekse Ege konularında AKP'den ödün alabilmesi için Karamanlis'in Ankara'nın gönlünü yapması zorunlu olmuştu. Yunan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin davetinin kabul edildiğini bildirdi. Ancak olası bir ertelemeye karşı, resmi açıklamanın ortaklaşa yapılmasını istedi. Türk Dışişleri Bakanlığı da "evet" demek zorunda kaldı. Kostas Karamanlis'in ziyareti ise 2004 yılında Başbakan Erdoğan'ın ziyaretine "iadei ziyaret" şeklinde planlandı. 2325 Ocak tarihleri kesinleştirildi. Beraberinde Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni ile birlikte Türkiye'ye gelen Kostas Karamanlis, Ankara'da en üst düzeyde ağırlandı. Başbakanlık'ta Türk mevkidaşı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmi törenle karşılandı. Görüşmelere, TürkYunan ilişkilerinin ana gündem başlıkları olan konular damgasını vurdu. Ege, Kıbrıs, azınlıklar, patrikhane, ruhban okulunun açılması konusunda taraflar uzun ve ayrıntılı görüşmeler yaptı. Görüşmelerden çıkan sonucu ise iki başbakan düzenledikleri ortak basın toplantısıyla açıkladılar. Başbakan Erdoğan, Ege'nin bir ''barış denizi'' olması konusunda ısrarlı vurgularda bulunduklarını belirtti. Erdoğan, 2008 yılının Kıbrıs sorunu açısından da önem taşıdığına inandığını ifade etti ve ''özellikle anavatan ve garantör ülkeler olarak Güney Kıbrıs'ta yapılacak seçimlerden sonra atılacak adımlardan sonra müzakerelerin başlamasının önem taşıdığını düşünüyoruz'' dedi. ''Azınlıkların, iki ülke arasındaki en önemli köprü'' olduğuna da dikkati çeken Erdoğan, azınlıkların sorunlarını çözme hususunda da mutabakatın büyük ölçüde bulunduğunu dile getirdi. Erdoğan, ''ekümeniklik'' konusunun aslında ''HristiyanOrtadoks dünyasının kendi iç sorunu'' olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan'ın mesajları olumluydu. Yani, Erdoğan bütün bu kritik konularda Türkiye'nin ödün verebileceği mesajını ortaya koyuyordu. Ancak, Yunanistan Başbakanı'nın verdiği mesajlar Türk mevkidaşınınki kadar olumlu değildi. Belli ki Karamanlis daha fazla ödün istiyordu. Her ne kadar Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği konusunda tam desteğini açıklasa da Karamanlis, Yunanistan'ın Ege ve Kıbrıs konusundaki eski taleplerini gündeme getirmişti. Karamanlis ise Erdoğan'a, Yunanistan'ın Türkiye'nin tam üyelik sürecini desteklediğini bir kez daha beyan ettiğini söyledi ve "Türkiye AB'ye karşı yüklenmiş olduğu sorumluluklarını ve AB kriterlerini yerine getirdiği takdirde, AB de Türkiye'yi tam üye olarak kabul etmek zorundadır" dedi. Peki neydi bu kriterler? Karamanlis hangi kriterlerden söz eriyordu? Yunan Başbakan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde samimi olarak değerlendirilmesi gereken konular arasında Patrikhane ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun tekrar açılması gibi konuların bulunduğunu söyleyerek aslında bu soruların da yanıtını veriyordu... Karamanlis’in patrikhaneyi ziyareti... İki ülke arasındaki Ege, Kıbrıs ve ekümenlik sorunlarında bir değişiklik yok. Başbakan Erdoğan’ın 2004’teki ziyaretine karşılık iade ziyaretinin ve protokol uygulamalarının dışında olağanüstü bir gelişme yaşanmadı. ve Avrupa Birliği perspektifi taşıyan iki komşu ülke için uluslararası hukuk temelinde hareket etmekten başka bir yol kalmadığını dile getirdi. Kıbrıs sorununu da görüştüklerini belirten Karamanlis, "Zaten şu an 8 Temmuz 2006 tarihli sözleşmeye istinaden çabaların devam etmesi yönünde mutabık kaldık" dedi. Karamanlis, "Hedefimiz BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde Kıbrıs'ın birleşmesine neden olabilecek olan adil, barışçıl ve kalıcı bir çözüme ulaşmaktır. Bu şekilde Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Rumları ortak olarak AB'nin nimetlerinden yararlanabilirler" diye konuştu. Karamanlis, ikili ilişkilerde özellikle Ege konusunda belirli sorunların bulunduğunun malum olduğunu belirterek, bu tip sorunların çözümünde izlenmesi gereken yöntemin, uluslararası hukuk ve sözleşmeler çerçevesinde ele alınması olduğunu dile getirdi. Yunanistan'ın bu konuda Lahey Adalet Divanına başvurma yönündeki tavrını koruduğunu ettiğini belirtti. Yani Karamanlis, Yunanistan'ın bilinen politikalarından geri adım atmak bir yana, ülkesinin tutumunun daha da sertleşeceğinin sinyallerini veriyordu. İkili görüşmelerin ardından ise bütün dikkatler, Kostas Karamanlis'in Anıtkabir ziyaretine çevrildi... Çünkü, Karamanlis Ankara'ya gelmeden önce Yunan muhalefeti, Anıtkabir programının iptal edilmesi için yoğun baskı yapmıştı. Ancak, Karamanlis Anıtkabir programını iptal etmedi. Resmi görüşmelerden bir gün sonra Anıtkabir'e giden Karamanlis, Atatürk'ün mozolesine çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu. Sıra, Anıtkabir Şeref Defteri'nin imzalanmasına geldiğinde ise bütün dikkatler Yunan Başbakanın yazacağı cümlelere yöneldi. Çünkü, kendisinden önce Anıtkabir'i ziyaret eden amcası Konstantin Karamanlis, Şeref Defteri'ne sadece adını ve soyadını yazıp altını da imzalamakla yetinmişti. Kostas Karamanlis ise "Kemal Atatürk ve Elefterios Venizelos, geçmişin çatışma ve trajedilerinin, iki halkın yararına olacak daha iyi bir barış ve işbirliği geleceğinin inşası çabalarına engel olmasına izin vermeyecek siyasi cesaret, irade ve ileri görüşe sahiptiler" yazdı... Belli ki Karamanlis daha ileri boyutta bir barış mesajı yazarak, Yunan muhalefetinin tepkisini çekmek istememişti. Karamanlis, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile de görüştü. Görüşmede "Casus belli" (Savaş nedeni) tartışması yaşandı. Karamanlis, "Türkiye Ege'deki casus belliyi kaldırmalı" deyince, Baykal, "casus bellinin arkasındaki nedenlere bakmak lazım. Ege'de temel sorunlar çözülmeden casus belli kaldırılamaz" dedi. Görüşmede ağırlıklı olarak Ege'de Yunanistan'ın kara sularını 12 mile çıkarması durumunda, Türkiye'nin bunu casus belli yani savaş nedeni sayacağı konusu üzerinde duran Karamanlis, hükümetinin Türkiye'den taleplerini sıraladı. Karamanlis, Fener Rum patrikhanesinin taleplerinin yerine getirilmesini, yine partikhaneye bağlı Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını istedi. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini desteklediğini söyleyen Karamanlis, Ankara'nın bunun için AB'nin ortaya koymuş olduğu kriterleri tam olarak karşılamasını talep etti. Karamanlis'in konuşmasının ardından söz alan Baykal ise casus belli konusunda, "Bu konuda casus bellinin arkasındaki nedenlere bakmak lazım. Ege'de kıta sahanlığı, FIR hattı, aidiyeti belirsiz adacıklar, Ege adalarının Yunanistan tarafından silahlandırılması gibi temel sorunlar çözülmeden, Türkiye'nin casus belliyi kaldırması sözkonusu olamaz" dedi. ‘DOSTLAR ALIŞ VERİŞTE GÖRDÜ’ Baykal, Karamanlis'in patrikhanenin taleplerinin karşılanması ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması yönündeki beklentisine de yanıt verdi. Karamanlis'e, "Türkiye'nin gerçeklerini bilerek konuşmak lazım. Biz Türkiye olarak laiklik ilkesini ve anlayışını korumak zorundayız. Patrikhaneye bağlı Ruhban okulu 'özel din okulu' statüsünde. Türkiye'de özel din okulu açılamaz. Eğer açılmasına izin verilirse, anayasanın eşitlik ilkesine göre bundan herkesin yararlanması gerekir. O zaman da bütün tarikatlar ve radikal İslamcı gruplar kendi okullarını açmaya başlar. Buna da kesinlikle izin verilemez" dedi. Baykal, Batı Trakya'daki Türk azınlığın sorunlarını da gündeme getirdi. Ancak Karamanlis bu konuda çok fazla bir değerlendirme yapmamayı tercih etti. Yunan Başbakan, resmi temaslarının ardından geçtiği İstanbul'da ise Fener Rum Patrikhanesini ziyaret etti. Türkiye'nin hassasiyetleri dikkate alınarak Karamanlis'in Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşmesi özel temas kapsamında planlandı... Karamanlis daha sonra Erdoğan ile birlikte katıldığı TürkYunan iş forumunun ardından İstanbul'dan ayrıldı... 49 yıl aradan sonra yapılan ilk resmi ziyaret işte böyle gerçekleşti... Ziyaretten çıkan en önemli somut sonuç ise iki ülke arasında Ege sorunlarının tespitine yönelik istikşafi görüşmelerin hızlandırılması kararı oldu. DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK Karamanlis Patrikhane konusunda, "Bunun bir Avrupa pasaportu olduğunu söyleyebilirim" diyerek mesajını açık biçimde ortaya koyuyordu. Karamanlis basın toplantısında ikili ilişkilerin ilerleyebilmesi için temel faktörün, uluslararası hukuk ve sözleşmeler temeli olduğuna işaret etti. Aynı ittifak içinde yer alan