Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 6 Ekim 2008/223 Cumhuriyet Strateji 6 Ekim 2008/223 ST R A T E J İ c 13 Gürcistan’da başlayan olayların olası zincirleme sonuçları ‘Büyük kedilerin oyun yumağı’ Dr. Burak ÇINAR oğuk Savaş’ın ardından zaman zaman gündeme gelen ve Kafkasya’nın güvenliğinin sorgulanmasını sağlayan Güney Osetya ve Abhazya sorunları sonunda Rus Ordusu’nun Gürcistan’a bağlı olan bu bölgeleri işgal etmesiyle alevlendi. Gürcistan’da yaşanan savaş bir yana, eski silahların modernize edilmiş halleriyle destek unsurların ön plana çıktığı çarpışmalarda Gücüler, Rus ordu birimlerini durduramadı ve birkaç gün içerisinde her iki bölgenin kontrolü de tamamen Rusya’ya geçmiş oldu. Gözler ABD’nin Irak ve Afganistan’daki durumu ile Çin’deki olimpiyatlara çevrilmişken, hatta Amerikalı ve Türk liderler tatil yaparlarken patlak veren bu sınırlı savaş, Rusya adına birçok şeyin değişmekte olduğunu da dünyaya gösterdi. Ancak her şeyden önce bölgeyle doğrudan ilgili olan ABD, Gürcistan ve Türkiye’nin, Rusya üzerine konularda karar alırlarken yaptıkları siyasi hataları ortaya çıkardı. İşte bu hataların odağında bu ülkelerin Rusya ile ilgili kararalmalarının altında yatan yanlış güç hesaplamaları bulunmaktadır. S Rusya ile Gürcistan arasındaki çatışma küresel mücadelenin şeklini değiştirdi. Rusya, kendini sınama fırsatı buldu. ABD’nin, Afganistan ve Irak’ta içinde bulunduğu durum nedeniyle eli kolu bağlı. İran için bir girişim başlatabileceği düşünülemiyor. sahibi olması için jeopolitiğini kullanmasından başka bir şey değildi. Yani ABD’nin IrakİranAfganistan’a yerleşerek yapmaya çalıştığını Rusya bölgedeki kaynaklara yakınlığını kullanarak yapıyordu. Bu durum ekonomik açıdan ABD kadar güçlü olmayan Rusya’nın bu açığını fazlasıyla kapatıyordu. Dünyada Rusya gibi kıtalararası köprü pozisyonuna sahip diğer bir ülke de Türkiye’dir. Dolayısıyla Türkiye, Orta Asya ve Hazar kaynaklarının batılı güçlerin Rusya’yı dışarıda bırakarak batıya taşıyabileceği tek verimli alternatif olarak görülmektedir. AB’nin şimdiden doğalgazda Rusya’ya bağlılık oranında kabul edilebilir seviye olan yüzde 30 civarında seyretmesi ve bu rakamın 2020’de yüzde 70’e çıkacağı endişesi, alternatif olarak Türkiye’yi ön plana çıkarmaktadır. Ancak artık oldukça güçlenen Rusya’nın girişimleri sayesinde gelişen Rus tekelleşmesi Türkiye’yi zorlamaktadır. Gürcistan’daki savaş ise Türkiye’nin elindeki en önemli ve bitmiş bir proje olan BaküTiflis Boru Hattı’nın baltalanması anlamına gelmektedir. Türkiye’nin hatası ABD’ye fazla güvenmek ve boru hatlarında Rusya alternatifini Rusya’ya karşı kullanmaya çalışmak olmuştur. Hâlbuki Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasların tam ortasında bulunan Türkiye bölgeyi en iyi bilen ülkedir. Ancak Amerikan hesaplarının parçası olması Türkiye’yi Amerikan hesap hatalarına da ortak etmektedir. Irak Savaşı yüzünden ABD ve Irak’tan sonra en çok sıkıntı yaşayan ülkenin Türkiye olması da zaten bu yüzdendir. Bununla birlikte Rusya’nın atabileceği adımları önceden en rahat tahmin edebilecek ülke de Türkiye’dir. Görünen o ki, Amerikalıların yanlış hesaplarının döndüğü tek yer Bağdat değildir. ABD’nin en önemli hataları, coğrafi komşuluğu olan uzantı bölgelerde gücünün azalmasıyla hem nükleer hem de bölgesel güç olan Rusya’nın yeteneklerini yanlış hesap etmesidir. Irak ve Afganistan’da da aynı hataları yapmıştır. Teknik düşünce yapısının ağırlıkta olduğu kararalma mercilerinde bu tür hataların sürekli yapılması doğaldır. Ülkelerin askeri kültürleri, coğrafi yapıları ve ordularının zayıflıkları arasındaki bağlar gözetilmediği takdirde sonucun binlerce ölümle birlikte gelen topyekun başarısızlık olması beklenmelidir. Rusya, ABD’nin emperyalist adımlarını karşılama konusunda benzer şekilde işgalci durumuna düşmüştür. Dolayısıyla üçüncü dünyada yakın bir gelecek için oluşan yeni süper güç talebi için artmakta olan potansiyeli de tehlikeye düşürmüştür. Bu durum bağlantısızların artmasına yol açabilir. Çünkü Rusya artık ideoloji ihraç edecek konumda değildir. Tabi bu durum uzun vadede değişebilir. Bunu net söyleyebilmek için Batı sömürgeciliğinin siyasi iflasa yol açması gerekmektedir. Öte yandan Rusya’nın tüm Gürcistan’ın tamamını değil de, sadece çatışma bölgelerini işgal etmesi Rusya adına oluşması muhtemel bu olumsuzluğu ertelemektedir. Bugünkü duruma Türkiye’nin çok dikkat etmesi gerekmektedir. Çünkü Rusya uzun bir süredir Türkiye’nin enerji yollarındaki alternatifliğini ortadan kaldırarak tekelleşmeye yönelik başarılı adımlar atmaktadır. Gürcistan’ın iki özerk bölgesinin işgali ile Erzincan’daki hattın havaya uçurulma olayını yan yana koyduğumuzda Rusya’nın bu konudaki ciddiyeti ve kullanabileceği yöntemler belirginleşmektedir. Dolayısıyla Kafkasya’da hiçbir boş alan bırakmak istemeyecek ve eninde sonunda sıra bir şekilde Azerbaycan’a da gelecektir. Rusya, Azerbaycan’ın yönetim konusundaki deneyimine rağmen Ermenistan ile arasındaki sorunlu Karabağ bölgesinin işgal altında olmasını kullanabilir. GÜRCİSTAN’IN HATASI Gürcistan’ın hatası öncelikle Rusya’nın gücünü küçümseyerek bölgedeki etkinliğini kabul etmemek oldu. Ayrıca Rusya’ya karşı ABD’ye fazla güveniyor, kendisini ABD’nin müttefiki gibi görüyordu. ABD’nin müttefiki Türkiye de yanı başında olup, Hazar kaynaklarının taşınması için kendisine bağlıydı. Ancak Rus siyasi geleneğindeki yayılmacılığın sürekliliği Bağımsız Devletler Topluluğu’nu sıkılaştırması demekti ve Gürcistan da bunun zayıf bir üyesiydi. Son birkaç senelik Rus atılımları ise iyi anlaşılmamıştı. Çin ile stratejik işbirliğine doğru giden iyi ilişkilerin ardından Orta Asya ve Hazar kaynaklarının batıya taşınmasını tekelleştirme girişimleriyle Avrupa’nın kendisine doğalgaz bağımlılığını artırmak için Balkanlar’da ve Orta Avrupa’da yatırımlara gitmesi Rusya’nın geleceğe yönelik dünya enerji politikalarında öncelikli söz yeterince düzeltmiş, askeri alandaki düzenlemelerini sürdürmüş ve Çeçenistan’daki iki savaş sayesinde ordusu dağlık alan ile şehirlerde oldukça deneyim kazanmıştır. Eski Sovyetler Birliği toprakları dâhilinde Rusya’nın yayılmasını önleyebilecek bir yerel güç gözükmemektedir. Bunu yapmaya en yakın diye düşünebileceğimiz Ukrayna bile Rusya’nın yoğun beşinci kol faaliyetleri sayesinde siyasi bölünmüşlük yaşamaktadır. Birleşmiş Milletler sistemi ise Irak Savaşı’ndaki etkisizliğiyle çöküş sürecine girmiş, Gürcistan’daki gelişmelere de aynı doğrultuda etkisiz kalmıştır. Güç mücadelelerinin tekrar BM’nin getirdiği kolektif güvenlik sisteminin yerini almakta olduğu bir dönem yaşanmaktadır. Bu yüzden mevcut şartlarda Rusya’yı durduracak güç sadece ABD olabilir. Ancak ABD’nin de Afganistan ve Irak’taki çifte bataklık yüzünden eli kolu bağlı olup, İran sorunuyla bile başa çıkması zor görülmektedir. Uluslararası haklar açısından bakılacak olursa, ABD ve diğer batılı ülkelerin daha önce Kosova’da Güney Osetya gibi oluşumların yollarını açtığı görünmektedir. Rusya’ya olan coğrafi uzaklık Kosova’nın korunmasını sağlarken, Güney Osetya ve Abhazya’da bu imkânsızdır. Rusya’ya tehdit savuran ABD ise Irak’ı işgalindeki uluslararası hukuku çiğnediği için artık fiziksel ve ekonomik gücünün haricinde ciddiye alınmamaktadır. Dolayısıyla dünya tekrar güç oyunlarına terk edilmiştir. Ancak bu dönem İkinci Soğuk Savaş dönemi olsa da, ortak güvenlik mekanizması eskimeye yüz tuttuğu için daha sıcak bir soğuk savaş olacağa benzemektedir. Rusya için durum Rusya’nın birlik sağlama savaşları dönemi olup, bunun çoğunu siyasetle hallettiğini görmekteyiz. ABD içinse Rusya’nın elini kolunu bağlamaya yönelik OrtadoğuOrta Asya savaşları mevcut olup, bunlar kontrolden çıktığı için, adımlarını son derece dikkatle ve hesaplıca atmakta olan Rusya’nın SSCB alanı üzerinde birliğini sağlayacağını söyleyebiliriz. Rus Gürcistan savaşının yarattığı yıkım ABD’nin Kafkaslardaki çıkarlarından vazgeçmek zorunda kalması Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Rusya’nın yeniden yayılma amacını açıkça gündeme getirmesi, hem yeni fırsatlar hem de riskleri beraberinde getiriyor. Türkiye, ‘büyük kedilerin oyun yumağı’ olmadan ince politika izlemeli… lik sağlama stratejisini duraksatma ya da hız verme seçeneklerinden hangisine yönelteceği de belli olacaktır. Rusya henüz ihtiyacı olan güce tam kavuşmadan güç gösterişini gerektiren adımları yavaş yavaş atmaya başlamıştır. ABD ile doğrudan kapışabileceği tek yer ise Kuzey Kutbu olacak gibi gözükmektedir. Belki de buna hazırlanmaktadır. Şu anda yaptığı ise ABD’nin Afganistan’dan ve Irak’tan çekilme ve Rusya’ya doğru sokulmaya çalışan NATO’nun dağılma süreçlerini hızlandırmaktan ibarettir. Görünen o ki, bu süreçlerin tamamlanmasıyla hemen hemen aynı zamanda Rusya da tahmin edilen süper güç olmanın koşullarını yerine getirmiş olacaktır. Bu durumda batı, Rusya’nın süper güç olmasının önüne geçemeyecektir. Bu şartlar oluştuğunda ise yeniden süper güç olan Rusya, yıpranan batıya karşı başka bölgelerdeki diğer aktörleri harekete geçirebilecek duruma geleceği için güç yarışında avantajlı duruma geçecektir. Görünen o ki, Rusya bir süre aradan sonra PKK’ya yine doğrudan el atmıştır. ABD’nin Türkiye’ye PKK aleyhinde bazı ödünler vererek Barzani kartını güçlendirmesiyle Irak’ın kuzeyinde bir boşluk oluşmaya başladığını düşünürsek, bunu Rusya doldurmaya başlamış olabilir. Rusya’nın bunu yapması ancak İran üzerinden olabilir ki, bu durumda İran’ı da ABD’ye karşı el altından desteklemeye devam ettiğini de söyleyebiliriz. Bu hem Türkiye hem de ABD açısından tehlikelidir. Türkiye için tehlike Irak’ın kuzeyinde terör yuvaları olarak zaten belli olup, yakında PKK’nın bazı unsurlarının İran üzerinden Türkiye’ye karşı yeniden faaliyete geçebileceğini işaret etmektedir. ABD için asıl tehlike Güney Irak olup, burada örtülü Rus yardımlı bir genel ayaklanma ile karşılaşması ihtimali söz konusudur. Rusya bir yandan Latin Amerika’da yeniden bir koza sahip olmaya çalışmakta ve donanmasını da yavaş yavaş açık denizlere yönlendirmektedir. Bu durumda ABD, orta vadede hem Afganistan hem de Kafkasya’daki çıkarlarından vazgeçmek zorunda kalabilir. Böyle bir durum gerçekleşirse Irak konusunda Türkiye’nin yardımına başvurmak zorunda kalacaktır. Bu da Türkiye’nin önüne yeni fırsatlar çıkarabilir. Bu durum belki de Türkiye için bir fırsat olabilir. Ancak bu gelişmeleri doğru bir şekilde değerlendirmesi için öncelikle Türk hükümetinin ulusal politikalarını ortaya koyabilecek bir yapıda olması gerekmektedir. Milli siyaset üretiminden vazgeçmiş bir hükümet ise bu tür sorunları kendi lehine çevireceği yerde büyük kedilerin oyun yumağı haline gelir. OLASI DALGALANMALAR Rusya’nın işgalinin Türkiye açısından zararları ekonomik olup, batı ülkelerinin Türkiye’yi güvenli enerji geçişi konusunda düşünmemesine neden olabilecek bir sürece sokabilir. Yaptığı anlaşmalar sayesinde Orta Asya kaynaklarının kullanımında baskın olan Rusya, enerji kozunu kullanarak Türkiye’yi batıdan koparmaya ve en azından bağlantısız olmaya zorlayabilir. Mevcut durum diğer bir yandan da ABD’nin Türkiye’yi İran’ın üzerine sürmesini engelleyebilir. Çünkü Türkiye yavaş ta olsa YunanistanKıbrıs Rum KesimiSuriyeKuzey Irak Ermenistan gibi bir çevrelemeye girmekte olup, Gürcistan’daki Rusya’nın ya da Rus yanlısı Gürcistan’ın varlığı bu yarım çemberin Karadeniz’e ulaşmasını sağlayacağından, bu konu Türkiye’yi yakın bir gelecekte oldukça zorlayabilecektir. Öte yandan Kafkaslardaki çatışmaların yayılması ya da sorunun büyümesiyle sıra Azerbaycan’a da gelebilir ki, böyle bir durum Türkiye’nin geleceğini tehdit dahi edebilir. Her halükarda Türkiye’nin İran gibi zorunlu bir seçeneğinin doğudaki çıkış noktası olarak saklı kalması gerekmektedir. Gürcistan’daki durum başka bir açıdan da Rusya’nın bir sınama oyunudur. Rusya bu şekilde ABD’nin karşılama gücünü net olarak ölçebilecektir. Bu son derece önemlidir. Çünkü sonucuna göre Rusya’nın bir RUSLAR’IN SİYASİ İŞGAL MANEVRASI Bush ve Erdoğan Rusların Gürcistan’ı işgali dikkatle incelenmelidir. Bu işgal şekli geleneksel Rus askeri kültürünün izlerini taşımaktan öte, uluslararası kamuoyunu topyekun mu yoksa kısıtlı bir hareket mi olduğu konusunda şüpheye düşürerek adeta paralize etmiştir. Yani Rusya adım adım Gürcistan topraklarını ele geçirirken ciddi bir uluslararası tepkiyle karşılaşmamıştır. Rusya’nın zamanlaması da, uluslararası eğilimleri okuması da ustaca gözükmektedir. Kenar kuşağındaki küçük ülkeleri tekrar kazanma zamanı gelmiş gözükmektedir. Bundan önce Bağımsız Devletler Topluluğu’nu kurmuş, Çin’i arkasına almış, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’ni yanına almış, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Baltık ülkelerinin iç politikalarındaki etkinliğini artırmış, Çeçenistan’daki sorunu geçici olsa da çözmüş ve artık Kafkasya’ya yönelmiştir. Bu arada ekonomisini de RİSK VE FIRSATLAR Mevcut olaylar değişik bir şekilde yorumlandığında ortaya farklı göstergeler çıkmaktadır. Rusya, ABD, Gürcistan, İran, enerji hatları, Kemah’taki şehitler ve PKK kelimelerinin adeta üst üste bindiği son olaylarda farklı olasılıkların da göz önünde bulundurulması gerekir. Çünkü mevcut durum Rusya’nın bölgedeki güçlenmesinin akabinde inisiyatifi de ele alma çabası olarak değerlendirilebilir. Böyle bir durumda güçten düşmekte olan ABD’nin müttefiki olan Türkiye için de tehlike çanları çalmaya başlamıştır.