Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
‘Junky’nin ellinci yılı Burroughs hâlâ damarlarımızda William S. Burroughs’un yarım asırlık kitabı Junky, özel baskıyla okurla buluştu. Yazarın ilk uyuşturucu deneyimlerini anlatan metninin yanı sıra bu özel baskıda Allen Ginsberg ve yayıncılarından Carl Solomon’un iki yazısı da yer alıyor. ? Ali BULUNMAZ ster burun kıvırın ister reddedin isterseniz narkotik zarvolara ihbarda bulunun, gezegenimizde uyuşturucu diye bir gerçek var. Üstelik bu gerçeği kabullenmek için illa kullanıcı olmak gerekmiyor. Kapı eşiğinden bakma özgürlüğüne de sahipsiniz. Bir de bu gerçeğin yazıya çiziye yansıması var ki orada devreye baba isimler giriyor. Örneğin William S. Burroughs. O, işi biraz daha sınırlayıp eroinle ilgili ve tam elli yıl önce Junky isimli bir kitap kaleme almıştı. Kitap yarım asrı devirdi ve etkisi Burroughs’un öbür yapıtlarıyla beraber katlana katlana bugünlere geldi. “EROİN BİR YAŞAM BİÇİMİ” Burroughs, her zaman yaptığı gibi Junky’de de kahraman Lee aracılığıyla otobiyografik bir kurguyla karşımızda. Kendi yaşamından parçaları romanın sağına soluna serpiştirmiş. Evlerindeki hizmetçilerinden birinin afyondan bahsettiğini ve afyonun güzel rüyalar gösterdiğini duyan uyku sorunu çeken o çocuğun “büyüyünce afyon içeceğim” demesi, “dakika bir gol bir” diye de yorumlanabilir. Kendisine de pek çok kez sorulan “Bir insan neden uyuşturucu bağımlısı olur?” sorusuna, “meraktan denedim” ve diğer bağımlılar gibi “başka bir şey olmak isteyecek kadar güçlü bir motivasyonun bulunmaz” diyerek yanıt veriyor. Sonradan bunun hayatında ne anlama geldiğini şöyle özetliyor: “Eroin hayattan alınan keyfi arttırmaya yarayan bir araç, öylesine bir alışkanlık değildir; bir yaşam biçimidir.” Lee, eroinden kurtulmanın, daha doğrusu temizlenmenin, yeni deneyimler için bir dinlenme aşaması olduğunu ve hatta ilacı daha fazla alıp uzun yaşamak adına gerekli olduğunu söyler. Ardından geriye dönüş başlar, zula açılır ve ilk deneyimlerini, kirli sokakları, “mide bulandıran” barları, buluşma noktalarını anlatmaya koyulur. İlk deneyime doğru giden yol, aslında sonrakiler için hazırlık koşusu. Bu anlamda kahramanımız olabildiğince işin içine girip sağlam bağlantılar kuruyor. O anda belki kendisi bile farkında değil buSAYFA 8 ? 26 TEMMUZ İ nun. “Kafa açmadan” malı alıp uzama tekniklerini öğreniyor. Üstelik iyiden iyiye bir kullanıcı olmanın püf noktalarını kavrıyor. Junky, bir yanıyla arayışın da anlatımı. Mala ulaşma ve onu elde etme kanallarını keşfetme süreci bazen ormanda hayatta kalma mücadelesini andıran sert karşılaşmalara neden oluyor. Lee ve arkadaşları (Roy, Herman, Gains…), gün geliyor parasını aşırmak için bir adamın üstüne çullanıyor gün geliyor köşe bucak torbacı kolluyor. Polis tarafından enselenme ve mahkemelere düşme de cabası. Arayışın yarattığı gerginlik bir yana, malı satmanın da kendi çapında bir sinir bozucu tarafı var: “Eroin satmak, sinirlerinizde daimi bir gerginlik yaratır. Er ya da geç ‘polis paranoyası’ başlar ve herkesi polis gibi görürsünüz. Tren istasyonunda biri yanınıza fazla sokulursa uzanıp ensenizden tutacağını, bir yere kaçamayacağınızı düşünmeye başlarsınız.” Lee, malın kullanımını en ince ayrıntılarına dek anlatıyor. Neyin ne kadar ka mazlarsa bırakıyorlardı, bulurlarsa 72 saat gözetim altında tutuyor, o sürede itiraf belgesini imzalaması için zorluyorlardı.” Lee’nin, malın ne zaman ve ne koşulda bir ihtiyaç haline geldiğini iyi bildiği ortada. “Neden uyuşturucuya ihtiyacınız var?” sorusuyla karşılaşması ise karşısındakinin bu konuyla ilgili hiçbir şey bilmediğini düşündürür ona. Yanıtı kesin ve açık: “Sabah yataktan çıkabilmek, tıraş olmak ve kahvaltı yapabilmek için.” Lee’nin ABD’den ayrılıp Meksika’ya gidişinin ve oradaki mal bulma macerasının altında yatan şey, ülkesinde başlayan “temiz toplum” kampanyası. Beat Kuşağı’nın boy verdiği 1950’lerin ABD’sine bir gönderme yapıyor Burroughs. “Ahlaklı” ve “arınmış” ABD’de, her türlü “bağımlılığın” topluma zararlı isterik bir durum gibi algılanması, kahramanımız Lee’ye bir tür Nazi baskısı ya da antiSe William S. Burroughs (en üstte), Junky‘de ilk uyuşturucu deneyimlerini ve arka sokaklardaki arayışını anlatıyor. Junky‘nin ellinci yıl özel baskısında (soldan sağa) Oliver Harris, Allen Ginsberg ve Carl Solomon gibi isimlerin yazıları da yer alıyor. rıştırılacağı, iğnenin çekilişinden sonraki his ve damardan vücuda yayılışının ardından neyin yapılıp yapılmayacağıyla beraber bünyeye etkisine kadar bir dolu şey sıralanıyor. 1950’LERİN PARANOYAK ABD’Sİ Sokaklar kovalamacayla dolu. Lee ve arkadaşları, her an enselenme korkusu hissediyor. Etraflarında yakalananlar var ve yaşadıkları pek yenilir yutulur cinsten değil: “Polisler sokaklarda bağımlıları durdurup kollarında iğne izi aramaya başladı. Eğer bir şey bulurlarsa bağımlıya, durumunu itiraf ettiği bir belge imzalaması için baskı yapıyorlardı, böylece ‘Uyuşturucu Bağımlıları Kanunu’ kapsamında hüküm giymesini sağlamaya uğraşıyorlardı. Bağımlılara, eğer itiraf ederlerse cezalarının askıya alınacağı sözü veriliyordu. Eğer vücudunda iğne izi bula2012 mitist yaklaşımı hatırlatır. Polis devletinin ete kemiğe bürünmüş hali yüzünden ülkesini terk eder. O dönem ülkesinde yaşayamayacağını ve adını Meksika’da koyduğu “uyuşturucu kullanmak, olanı biteni farklı bir açıdan görmek, yaşlanan, tedbir düşkünü, dırdırcı, ürkek gövdelerimizden anlık kurtuluş demektir” durumu, Lee’nin başlangıçtan o güne dek biriktirdiklerinin ve kullandıklarının bir yansıması. ÖZEL BASKIDA ÖZEL İSİMLER Junky, kimyası olan eroinin aynı zamanda tarihi ve mitolojisinin bulunduğunu gösteren kitaplardan biri. Burroughs’un ilk eroin deneyimlerini konu alması yanında Junky, malı kullananların jargonuna da hâkim. Ötesi, 1950’lerin Amerikası’nda, tabandaki değişimi gözlemleyen Burroughs’un söz konusu ha reketlenmeyi burada da ele aldığını görüyoruz. Elli yılı deviren Junky’nin eldeki bu özel baskısında özel bazı isimler var. Örneğin “Giriş” yazısını kaleme alan Oliver Harris. Bu yazı, kitabın nasıl oluştuğunu ve hangi ruh haliyle yazıldığını aktarıyor. Harris, Junky’nin ne anlama geldiğini özetlemeyi de ihmal etmemiş: “Burroughs’un eroin satıcılığı üzerine söylediklerini sadece kapitalizm eleştirisi olarak okumak ya da onu fikirlerini ‘eroin kötülüğü’ masallarına karşı verilmiş sert yanıtlar olarak algılamak hata olacaktır. Neticede Burroughs’un romanı yerinde ve doğru olarak hazırlanmış, cesur bir raporlamadan çok daha fazlasıdır. Klinik gözlemleri spekülatif içgörülerini arttırmış, bağımlılıkla ilgili bilimsel fantezilerini harekete geçirmiştir ve tüm bunlar giriş kısmından da anlayabileceğimiz gibi konu üzerine bir tez geliştirmesine önayak olmuştur. Burada, romanda geçen çoğu imgenin arkasındaki mantığın, eroinin kendisini kullanıcılar üzerinden beslenen, hayalete benzer bir vampir olarak algıladığını açığa çıkarır (…) Junky, deneysel metin anlamında Burroughs’un daha sonra yazacaklarının embriyosudur ve ‘Giriş’ kısmının sonundaki cümleden, bundan sonraki eserlerinde nereye ulaşmaya çalışacağının özetini verir: Bilinmeyen gerçeklere ulaşma çabasıyla bilinen gerçekleri bir başlangıç noktası olarak kullanıyorum.” Bir başka isim, Burroughs’un 1959’da kitapta yayım öncesi yaptığı bazı değişiklikleri bir mektupla eleştirdiği A.A. Wyn. Burroughs bir liste oluşturmuş ve özgün metindeki cümlelerin aynen kullanılmasını istemiş. Kadim dostu Allen Ginsberg ise Junky için 1952’de “Teşekkür”, 1977’de ise bir “Giriş” yazısı döşenmiş. İlk yazıda Ginsberg, Burroughs’un eroin dünyasından yola çıkıp buranın ve yeraltının düzgün bir resmini çizdiğini söylüyor. Bu kitap Ginsberg’e göre “bir alışkanlığın peşi sıra gelen olayların sistematik tarihi.” “Junky’e Giriş” başlıklı yazısında ise Ginsberg, kitabın yayımlandığı tarihte Narkotik Büro’nun pekiştirdiği polis devleti paranoyasından bahsedip ilginç bilgiler veriyor: “Basit ve temel gerçek şu ki, organize suçun işbirlikçisi olan Narkotik Büro, uyuşturucu ticaretinin de bir parçasıydı, bundan dolayı da bağımlıları tedavi etmek istemiyordu (…) sebep basitti: Para hırsı, maaşlar, şantaj ve yasadışı kâr. Bunun bedeli ise bir dizi yurttaşın, basın ve polis tarafından ‘uyuşturucu iblisi’ olarak etiketlenmesiydi. Narkotik Büro’nun uyuşturucu kartelleriyle ilişkisi 1970’lerin başında bir dizi rapor ve kitapla da belgelendi.” Özel baskıda yer alan bir başka yazı Carl Solomon’un. 1953 tarihli “Yayıncının Notu” ve 1964’teki “Junky’e Önsöz.” Solomon, “Yayıncının Notu”nda Burroughs’un cesaretine atıf yaparken “Junky’e Önsöz”de ise “yaşantımızda olağandışı ya da keşfedilmemiş olanı arıyor, bilinmeyeni arayan Burroughs, laf kalabalığı yapmıyor ve merakı da daha tükenmiş değil” diyor. Junky, kült bir kitap. Elli yıl önce yazılmış olmasına rağmen güncel. Buradan anlıyoruz ki Burroughs hem Junky’le hem de diğer kitaplarıyla damarlarımızda dolaşmaya devam ediyor. ? alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr http://bulunmazali81.blogspot.com Junky/ William S. Burroughs/ Çeviren: Gonca Gülbey/ Altıkırkbeş Yayın/ 262 s. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1171