26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

T 10 TEMMUZ SALI ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER lamına geldiğini yazmıştım. Anais Martin telefon edip sözcüğün Ermenicede bu anlamda olduğunu söyledi. M. Ali Işıksoluğu Ege ve Batı Toroslar yörelerinde “mor menevşe / menekşe” karşılığı olduğunu yazdı. A. Tarık Emre de sözcüğün benzeri olan “mormirik”in eşinin memleketi olan Kemaliye’de “böğürtlen” anlamında kullanıldığına tanık olduğunu anlattı. Eski adı Eğin olan Erzincan’ın ilçesi Kemaliye’de neredeyse bütün köylerin adlarının Ermenice olduğunu ve bu adların değiştirildiğini; ama yerleşik nüfusu 2250 olan ilçede yaşı elliyi geçenlerin bu adları kullanmayı sürdürdüklerini de anlattı. Ermenice köy adlarına “Abrek, Ağrik, Gemürgep, Gerüşla, Geşo, Hapanos, Pegir veya Peyir, Şırzı, Venk” gibi örnekler verdi. “Bir zamanlar sayıları binlerle ifade edilen Ermenilerden hiçbiri kalmamış Kemaliye’de.” deyip 27 yıl önce ilk kez gittiği Kemaliye’de tanıştığı Kemancı Esteban ile adını unuttuğu klarnetçinin rahmetli olduklarını öğrendiğini yazarken Ermenilerin klarnete “gırnata” dediklerini de anımsayıp ekledi. Bir de Necatibey Mahallesinin değiştirilen adının öyküsü var anlattıkları arasında: “Rahmetli babam 1953’te (ben doğmadan önce) Fatih’teki nüfus kütüğünü Ankara merkez ilçeye aldırmış. Gel zaman git zaman, merkez ilçe Altındağ sınırlarında kalmış ama mahallenin adı hiç değişmemiş. Necatibey mahallesi birkaç ay önce aniden Kale mahallesi oluvermiş. İçişleri bakanlık yetkililerinden etkili bir kişi Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Milli Eğitim bakanı Mustafa Necati’nin adını silmiş oluyor böylece. Ne diyelim; böyle dirayetli yöneticileri Allah sevenlerine bağışlasın!” 14 TEMMUZ CUMARTESİ Söze, “Sevgili Yazarım” diye başlayıp gönlümü fetheden Fevzi Günenç’in soruları çok. Teker teker ele alacağım. İlk sorusu şu: “Bir metinde akrabalık ilişkisini belirleyen isimleri Ali Amca, Hülya Halam, Vanya Dayının, Burhan Amcadan diye sanlandırırken, buradaki ‘san’lar büyük harfle mi yoksa küçük harfle mi yazılmalı? Kimileri büyük, kimileri küçük harf kullanıyor da onun için bu soruyu bir ‘iyi bilen’e sormak gereğini duydum. Sözünü ettiğim ‘san’lar özel isim gibi büyük harfle yazılmalıysa üst virgül konulmalı mı konulmamalı mı? Pek çok yazarımızın bu konuda çelişkide olduğunu ayrımsıyorum.” Eski Türk Dil Kurumunun Yazım Kılavuzu akrabalık adlarını büyük harfle başlayarak yazmayı önerirken 1980’den sonra kurulan TDK, o büyük harfleri küçülttü. Pek çok yazarı çelişkiye düşüren durum bundan kaynaklanıyor. Özel adın, kendisinden önce ya da sonra gelen akrabalık adları, sanlar ve takma adlarla bir bütün oluşturduğu düşünülürse bu bütünün bir sözcüğünü büyük, ötekini küçük harfle başlatmak doğru olmasa gerek. “Ali Amca” dendiğinde o kişinin adı, iki sözcükten oluşuyor. Bu yüzden Ali gibi, amca sözcüğü de büyük harfle başlatılmalı. 15 TEMMUZ PAZAR “05. 07. 2012 günlü Türkçe Günlüklerinde, Bayram Bilge Tokel‘in Türküler Kalır kitabını tanıtırken, kitaptan alıntıladığınız bir tümcede geçen “...Cumhuriyet sonrasında ise...” anlatımına takıldım. Yazar, tümcesine “ Cumhuriyet dönemi öncesinde...” sözcükleriyle doğru bir giriş yapmışken, “...Cumhuriyet sonrasında... “ diyerek, sanki, Cumhuriyetin bittiği gibi bir izlenime yol açıyor. Doğrusu, “...Cumhuriyet döneminde...” olması gerekmez mi?” Hüseyin Güney’in bu sorusu bana, “Türk edebiyatı üçe ayrılır” diye başlayan sınıflandırmayı anımsattı. Bu ezberlenmiş ayrıma ne zaman değinsem “İslamlıktan önceki Türk edebiyatı” dedikten sonra durup öğrencilere bir tuzak hazırlardım. Kimi öğrenciler, “İslamlıktan sonraki Türk edebiyatı” diye atılırlardı hemen. “Sonraki?” sözcüğünü bir kez daha vurgulamamdan sonra anlarlardı hatalarını. İslamlıktan sonrası diye bir şey yok ki! “Cumhuriyet sonrasında” derken, “Cumhuriyetin ilanından sonra” denmek istenmiş; ama Hüseyin Bey’in önerdiği gibi söylense yanlış anlama önlenmiş olurdu. 16 TEMMUZ PAZARTESİ Çocuklara çocuk diliyle konuşulması, suya “bu”, gezmeye “atta” vb. şeyler denmesi, çocuk anadilini öğrenmeye çalışırken onu zora koşmak olur. Doğrudan “su” demeyi öğreneceğine önce “bu” demeyi öğrenmesi, çocuğun anadilinin diksiyonunu kavramasını, sözcük dağarcığını zenginleştirmesini geciktirir. 50 yaşına gelmiş, hâlâ “çocukça” konuşarak sevimli olduğunu sananlar konunun dışında! “Çocukça” dediğim dili, çocuklar için büyüklerin icat ettiğini düşünürdüm. Öyle değilmiş. Torunum kafasını iki yana sallayıp “Ee ee” demeye başlayınca, “Uykusu gelmiş. Bak kendi ninnisini kendisi söylüyor” dediğimde annesi, “İyi ama, ben ona şimdiye kadar hiç ninni söylemedim ki!” deyince aklım suya erdi. “Atta”yı da ilk kez onun ağzından duyduk. “Taytay” da mı dedi ne? “Mama” kesin çocuk icadı. “Cici” ve “kaka” da öyle. Bakın siz şu çocuklara, ne sözcükler üretmişler. ? [email protected] [email protected] www.feyzahepcilingirler.com oyadı benimkinden bile garip. Bedriye Korkankorkmaz ile tanışan, soyadını bir daha unutmuyordur. Kitaplarla Söyleşi’nin (Camgöz Kitap) arka kapağında. “Yazın tarihine altın harflerle adlarını yazdıran düşünürlerin, yazarların, şairlerin biyografilerinden, eserlerinden edebiyatın insan yanını, ruhsal analizini ortaya koymaya çalışan bu kitapta yazarların ve yapıtların bilinçaltını keşfedeceksiniz” denmiş. André Gide’ten Oscar Wilde’a yazarların, Montaigne’den Erasmus’a düşünürlerin, Rimbaud’dan Enver Gökçe’ye şairlerin ele alındığı kitapta Milena Jesenska da yer bulmuş, Virginia Wolf da. Ayşe Gaffaroğlu, anladığım kadarıyla tuttuğunu koparan, ilginç bir kadın. Bankacılık yapmış, yaratıcı yazarlık ve senaryo yazma kurslarına katılmış. Emekli olduktan sonra Ankara’da Kaşık Lokantasını çalıştırmış. 2005’ten beri Ürgüp’ün Ayvalı Köyünde Öykü Evi adını verdiği butik otelini işletiyormuş. Yıllardır biriktirdiği kitaplarla köy çocuklarına bir kütüphane açmış. Öyküleri daha önce yayımlanmış; Bir Kaşık Mutluluk (Kurgu Kültür Merkezi Yayınları) ilk romanı. Romanın, onun kadar güçlü olmasa da yazarını andıran Nehir adlı bir kahramanı var. “Bir kaşık mutluluktu Nehir’in istediği… Bir nefes, ‘Sırtına hırkanı al, üşütürsün’ diyen bir ses. ‘Ben buradayım’ diyen fısıltı… Dağlar arasında tersine aktığından mı ne; olmadı elini tutan. O da inatla kendine uzanan eller yarattı hayallerinde”. 12 TEMMUZ PERŞEMBE “Akıl alır gibi değil!” diyerek neredeyse feryat ediyordu Aziz Naci Doğan. “‘Mevki makam’ sahibi koca koca insanların, o arada gazete yazı işleri yetkililerinin Türkçemizde pırıl pırıl, işlek bir tam karşılığı bulunan ve bu tam karşılık da ‘bant çözümü’ ya da ‘bant çözümleri’ biçiminde olan şu sıradan terimi (üstelik İngilizcenin de kafasını gözünü yararak) ‘tap’ ya da ‘tapeler’ diyerek büyük bir ciddiyetle, hiç tedirginliğe düşmeden kullanmaları akıl alır gibi değil...” Naci Bey haklı. Gerçekten de öyle kullanıyorlar. Ne denebilir ki! 13 TEMMUZ CUMA Bir türküde geçen “mormeni” sözcüğünün “böğürtlen” an S BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. 10 C 11 20 J 21 G 22 1 G 2 H 3 A 4 J 5 F 6 E 7 H 8 J 9 G Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU [email protected] G 12 D 13 I 14 K 15 A 16 G 17 G 18 I 19 B 11 1 G 23 G 24 F 25 G 26 G 27 B 28 C 29 F 30 J 9 23 21 17 16 22 64 35 25 26 42 55 31 E 32 F 33 F 34 E 35 G 36 J 37 I 38 C 39 K 40 J H. “… Gullit” (Hollandalı futbol adamı). 41 A 42 G 43 I 44 D 45 F 46 J 47 F 48 F 49 B 50 I 62 2 7 72 I. Eğitimi sağlayan, eğitmeye elverişli. 51 B 52 F 53 A 54 K 55 G 56 F 57 F 58 K 59 D 60 D 61 I 62 H 63 F 64 G 65 F 66 I 67 J 68 F 69 F 13 50 61 66 37 43 18 J. Barry Levinson’ın, otizm konulu ünlü filmi. 70 J 71 J 72 H 73 F 74 K 75 K 76 F Tanımlar ve sözcükleriniz: litre benzin dağıtılmış, yağ da …” (S. Fa. Abasıyanık). A. “Kilometre başına bilmem ne kadar 46 67 36 20 4 71 70 8 30 40 10 28 38 D. Waterloo, Dancing Queen adlı şarkı K. Yavaş, ağır olarak çalınan beste. 6 31 34 F. İngiliz romancı William Golding’in bir romanı. 15 53 3 41 B. “Hasret zamanları … geçme beni” (Çelik). ları da söyleyen İsveçli pop müzik grubu. 44 60 12 59 39 58 75 14 54 74 1170. sayının çözümü: A. OKULSUZ, B. RÜYACILAR KİTABI, C. HÜSEYİN YURTTAŞ, D. ABC, E. NİÇE, F. AGİK, G. LİCH, H. KÖRLEŞME, I. AHİR, J. YÜRÜMEK, K. AYSEL. Şiir: “bir halkı geri isteyecektim, ilk kurşun. Hay allah! Üstü bir yeryüzü aşaması / önce çocuklar” 56 24 33 47 5 48 65 68 32 76 49 19 51 27 manı). C. “… Sesleri” (Ece Temelkuran’ın ro E. Dere kıyılarında, sulak çayırlarda ken diliğinden yetişen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 69 63 45 29 73 52 57 G. Yılmaz Karakoyunlu’nun bir romanı. 26 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1171 TEMMUZ 2012 ? SAYFA 23
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear